Şimdi Ara

Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
62
Cevap
2
Favori
2.452
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
22 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • erka1907 kullanıcısına yanıt

    inşALLAH

  • büyük yazınca dua daha mı çabuk kabul oluyor.

  • firat_kilic kullanıcısına yanıt
    Ama motoru yerli değil yerine artık patenti yerli değil demeyemi başladınız. Ya kardeş tutan mı var git çalış madem uluslararası patentini de al kendin sıfırdan amerikayı keşfedip bi motor yap. Az yakan sağlam güvenilir ve ekonomik olsun ama diyecem yok yok sen yap yeter.

  • Yönteminiz yanlış. Bu tip teknolojilerde motor tümden patantlenmez.O motoru oluşturan parçaların imalat teknolojisi, çalışma tekniği v.s patentlenir. Bu iş öyle bir aşamadadır ki klon bir motor yapmak isteseniz ve elinizde orijinali olsa bile metalurji ve imalat teknolojileri nedeni ile istesenizde yapamazsınız ve bu konuda çoğu teknolojinin transferi yasaktır (Blisk , tek kristal, hassas döküm v.s)
    İnsanlar karşıdan bakınca bir şey göremiyor olabilirler (ki doğaldır) ama turbofan teknolojisi bir çok disiplini (matalurjiden akışkankar mekaniğine kadar) bir arada barındıran, çok yüksek teknoloji gerektiren ,mikron çlçüdeki tasarım farklılıklarının sonucu direkt etkilediği, tecrübe bilgi ve birikim isteyen bir teknolojidir. Zamanında Çin Önce Rusya'dan motor alıp bir süre sonra biz kendimiz yapacağız diye siparişleri kestiği ama sonunda beceremeyip tekrar Rusların kapısına motor istemek için gittikleri bir teknoloji barındırır.
    TEİ'nin avantajı GE ile olan işbirliğinden gelen bir imalat ve tasarım birikiminin olması.TEİ bunun üzerine daha küçük bir kaç motor üretti ve bu konuda gittikçe know- how biriktiriyor. zan ederim TF-6000 bu birikim sayesinde şu anda montaj aşamasında ve ve yoğun test ve düzeltmelere maruz kalacak. Şu anda söz konusu motor teorik olarak istediğimizi verebiliyor ama pratik ve düzeltmeler baya zaman alacaktır.
    Özetle bu tip teknolojilerin ihtiva ettiği bir çok özellik zaten sır niteliğinde patentle koruma altına almaktan daha sıkı bir güvenlik rejimi var.Hoş elimizde yıllardır uğraştığımız ve tabiri caiz ise ciğerini bildiğimiz F100 motoru var ama ABD dese ki isterseniz üretin ancak taklit üretebiliriz ve specleri ne kadar birbirini tutar bilemem. Zira zamanında blisklerin kaynak teknolojisini bile ABD sağlamıştı bize.Yani deme o ki patent yok diye ortada teknoloji yada motor yok demek değildir. Muhtemel geliştirme bitip seri üretime geçince bazı detaylarda patent alınacaktır.





  • Prof. Dr. Mahmut Akşit hocamıza binlerce teşekkürler ,Allah razı olsun böyle ülkesine faydalı bilim adamlarından


    Bu projenin büyüklüğünü anlamayanlar daha doğrusu büyüklüğünü anlayıp başarıyı aşağılamaya çalışanlar röpotajı izlesinler


    Cahil insanların anlamakta zorlanacağı çok büyük bilimsel başarıdır , sıfırdan benzerlerinin üzerinde bu güçte motor yapmak ,ve diğer ülkelerden çok daha kısa sürede


    Çok gururluyuz ki böyle stratejik bir alanda dünyada ki sayılı ülkeler arasına girdik


    Bu motor daha da geliştirilecek TF10000 ufak değişikliklerle olacak diyor Hocamız ,böyle bilim adamlarımıza minnettarız


    Elektrik üretmede bile kullanılabilir diyor roportajı sonuna kadar izlemenizi tavsiye ederim



    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyortolgaozbekcomyoutube
    TEI tarafında geliştirilen 6 bin libre itiş güçlü TF6000 motoru, 2023'ün ilk aylarında çalıştırılacak. Böylelikle Türkiye'in ilk turbofan motoru testlere başlamış olacak. İlk tahta TF6000 serisi MİUS olarak bilinen Kızılelma'da kullanılacak. TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Akşit gelişmeleri Tolga Özbek'e Samsun'da yapılan TEKNOFEST sırasında anlattı. Kanalımıza destek vermek için: https://www.youtube.com/channel/UC7hyUqIcfDV3kRBFumYUlnA/join Detaylı havacılık-savunma haberleri: www.tolgaozbek.com sitemizde. Elektronik posta adresimiz: info@tolgaozbek.com Telegram: t.me/tolgaozbekcom Instagram: @tolgaozbek_com Twitter: @tolgaozbek_com Telegram: https://t.me/tolgaozbekcom Facebook: www.facebook.com/tolgaozbekcom/ Videomuzun müziği, değerli takipçimiz Selçuk Çelebi tarafından hazırlandı: Kanalı @Ambient Music Selcuk Celebi Eserlerine ulaşmak için: https://www.youtube.com/c/ambientmusicselcukcelebi https://open.spotify.com/artist/5y4MpR7bamwm0yFHKsVFea
    https://www.youtube.com/watch?v=LgD52Oh3H2M&feature=youtu.be




  • bunların hiç bir işine inanmıyorum,TEİ'nin içinde neler dönüyor araştırın.

  • Bu konuştukların bir sürü bağlantı ile 100 yıllık hesaplara bağlanır. Kafan alır ise eğer bende onun için yazdım zaten. Vaktin yoksa uğraşma. Vaktin var ise okuyup düşün. Sonra bütününü okuduktan ve sen düşündükten sonra konuşalım. Ama bunlar için içinin de dolu olması lazım. Bilgi bilgiyi açan anahtardır bir birine bağ kurmanı sağlar.


    1. Düşmeden önce düşünmek
    2. Düştükten sonra düşünmek.
  • DH Misafiri D kullanıcısına yanıt

    Alt detay data ama.... bu işlerin eksi yönünü hukuki yönünü ve bağımlılık yönüne bakılmamış. Silah teknolojini kurduğunda o ülkenin adamı olursun bağlar... Yeni nesli ondan önce üretmek? yada ona karşı silah çevirebilirmisin? hatta yunanistana... ekonomik olarak savunma? ... bak Lng alım oranı arttı. (Hangi kutuptan yada kutubun piyonundan alıyoruz?) Neden doğalgaza zam geldi acb?!!! Kurtuluş savaşından sonraki zamanda ki rota kayması açısından bakılmamış... istediğim gibi oynarım senle hatta piyon gibi oynatırım diyor suriyeye daldırırım diyor... bir dünya haritası yapın... kutuplara bağlı renkli olsun (ülke vizelerine kadar araştırın kim kimi sürekli alıyor // kardeşin bile karşı tarafta olabilir işte bu nokta sızma ve parçalama görevi verilmiş olabilir piyona..)... bazıları da buna razı hatta şak şuk içinde...


    Amerika bize 1950den beri motor veriyor zaten. Ondan önce ise Junker vardı. Alman. Biz üretiyorduk. Amerika motor verdiği için üretimi bıraktık DP dönemi. Şimdi bu işler gözükmesin diye 3 bant bilardo şeklini almış...


    Yemek tarifi gibi... usta söylüyor sen yapıyorsun. Diğer yazdığım yazıları anlayabildiniz mi? *



    Neden 2006larda balyoz vs oldu? ardından bazı askeri anlaşmalar olmuş...yarım milyar dolarlık... (2007 g.kore/hyundai - TR/otokar arası) bu bağları da incelemek lazım... hani meclisten habersiz natoya girmek için imza vermek gibi bir şeye benziyor sanki..



    Ne kadar bağımlıyız?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi firat_kilic -- 3 Eylül 2022; 5:44:1 >




  • alfa-x kullanıcısına yanıt

    Otorite şakşukçuluğu nedir? Diğer elemanla (ŞAKACI nickli..)aynı fabrikadan çıkmış gibi konuşmalarınız...


    Belki adam tembeldir ki deneyin içini de yazalım ayrıca verileni olduğu gibi alıp hafızasına da koyuyor olabilir o yüzden deney de ki sunuçların değerlerini düşürüp yükseltip yönetimde üzerimize uygulandı mı acaba diye düşünmesini de teşvik etmemiz gerebilir. Özneyide değiştirip kendini ülkesini koyarak zihin anteremanı da yapmalı. (kurtlar vadisi suriye'nin rolü neydi? başrol amerika pensilvanyadan örnek çok...) Örneklerden biri dart vaderin imparatora olan bağlılığı... Haklının değil Gücün tarafını tutmak doğru olmasa bile... örnek çok... somada işçinin tekmelenmesi. Millette nasıl bir vicdan varsa adam almanyaya gönderildi almanya basını tekme attığı fotoyu gösterdi tepki aldı. Hiyerarşi... roller .. piramitik güç ve görev dağılımı.. OHM kanunu bile bilmeyen adamlar forumlarda geziniyor.


    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor
    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyortr.wikipedia.org
    Milgram deneyi - Vikipedi
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Milgram_deneyi

    Milgram deneyi, insanların otorite sahibi bir kişi veya kurumun isteklerine, kendi vicdani değerleriyle çelişmesine rağmen itaat etmeye ne ölçüde istekli olduklarını ölçme amacını güden bir deneyler dizisinin genel adıdır. Deneyi yapan Yale Üniversitesi psikologlarından Stanley Milgram, bu araştırmasını ilk olarak 1963'te Anormal ve Sosyal Psikoloji Dergisi (İng.: Journal of Abnormal and Social Psychology[1] dergisindeki makalesiyle tanıtmış ve bulgularını 1974'te yayımladığı Otoriteye İtaat: Deneysel bir Bakış (İng.: Obedience to Authority: An Experimental View)[2] isimli kitabında daha derinlemesine incelemiştir.


    Deneyler, Nazi savaş suçlusu Adolf Eichmann'ın Kudüs'te yargılanmaya başlamasından üç ay sonra, Temmuz 1961'de başladı. Milgram, deneyleri şu soruya cevap aramak üzere geliştirmişti: "Eichmann ve Yahudi Soykırımı'nda yer alan yüz binlerce yardakçısı sadece onlara verilen görevi yerine getiriyor olabilir miydi? Onların hepsi yardakçılık suçuyla suçlanabilir miydi?"[3]

    Milgram ulaştığı sonuçları 1974 tarihli makalesi "İtaatin Tehlikeleri"nde (İng.: The Perils of Obedience) özetledi:


    "İtaatin hukuksal ve felsefi açılardan devasa önemi bulunmaktadır ancak bunlar çoğu insanın somut durumlarda nasıl davrandığı konusunda fazla bilgi vermez. Yale Üniversitesinde sıradan bir insanın sadece bir deney bilimcisinden aldığı emirle başka bir insana ne kadar acı çektireceğini ölçmek için basit bir deney düzenledim. Katılan deneklerin güçlü vicdani duyguları ile saf otoriteyi çeliştirdim, ve kurbanların acı dolu çığlıklarının eşliğinde genellikle otorite kazandı. Yetişkin insanların, bir otorite makamının komutası doğrultusunda her şeyi göze almakta gösterdikleri aşırı isteklilik, çalışmamızın acilen açıklama gerektiren en önemli bulgusudur."

    "Sadece görevlerini yapan, kendi başlarına vahşi işlere kalkışmayan sıradan insanlar; korkunç bir yok etme işleminin bir parçası olabilmekteler. Ek olarak yaptıkları işin yıkıcı sonuçlarını apaçık görmelerine rağmen temel ahlaki değerleriyle çelişen bu görevlerde pek az kişinin otoriteyi reddetme potansiyeli olduğu görüldü."[4]



    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------




    Heslere ben mi kondum? Köylü kendi alsa kendine elektriği ücretsiz yapabilecekken, özel şirketler akarsulara konup 3ayda bir zam yapıyorlar. Sen kimi kandırıyorsun? Yok doğalgaz bulduk. Yok motorla elektrik. Askeri zımbırtılarında arka planı var yukarıda yazdım bir incele kendin bağımsız terazi ol. Çek fişini güçten ve otoriteden. Şakşuku bırak.


    Bende bir akarsu bulsam bir alternator 5kw yeter bana. Bedava elektrik. Yada biogaz üretebilirim. İnsan dışkılarını toplayıp onlara doğalgaz olarak satıp faturaya bağlayıp 2ayda bir zam yapabilirim. Kimsede hayır demez üstüne şakşuk bile yaparlar. Biraz gözünüzü açın!


    Hatta şakşukçu tutarım forumlarda, youtubeda,tvde, gazetede... milleti psikolojik olarak bir yandan zam yaparken otoriteye alkış tutmalarını sağlamak için. Hatta dizi filmler kurltlar vadisi suriye diye bir dizi çektiririm. Suriyeye dalarken batı bizde komşuya alkışla şakşukla gireriz. Kimin kime girdiğini zaman daha sonra söyler... Gözünüzü açın!!! Düşünmenin zerresi bile yok.! Yazdığımı tekrar ediyor herhalde beyni hayır ibret al diyorum !!! Hipnozdan çık !


    Hayatı kendiniz anlamakta zorlanıyorsunuz (emek düşünmek zaman harcayacaksın ama birinin peşine takılıp şak şuk bedava) herhalde ki sıradakilere uymuşsunuz.




    ------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Komedi filmlerinde gülünecek yerlere banttan gülme sesi konur. Sizde burası alkışlanacak diyorsunuz. Tezgah tarafı mı? Mutfak tarafındamısınız? Belli değil mi? Tezgah tarafında olduğunuz?



    Cumhuriyet nasıl kurulmuş? Taksim Cumhuriyet anıtında kimler var? Bilmiyor adam kendi tarihinden haberi yok. 1945 ve sonrası... kimin piyonusun? haberin var mı? Bu ülkeye ağır sanayii yi kim kurmuş? kim yardım etmiş? öyle bir anlaşma yapıyorlar ki kuruluşa ters. Neden samsunda onur anıtına ip bağlandığı belli değil mi? Bağlantılara zaman aralıklarına dikkat ! 2014te lenin heykelini kırmışlardı ukraynada. Atatürk ve Lenin neler konuştu? Onlar olmasa yoktun. Bu nasıl bağlılık? Şuan bağlılığın kime? Tarih okuyun diyorum tarih !! Şak şuku bırak !


    :::::::::::: Anlaşılan Cumhuriyet Yeniden kurulmadan olmayacak bu işler:::::::::::::::::::::


    chkdsk Türkiye:\ /r/x/s


    Format Türkiye:\




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi firat_kilic -- 3 Eylül 2022; 6:46:22 >




  • Ülkemiz için, geleceği için mücadele eden vatansever tüm insanlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum.

  • teknofest iyidir türkiyenin gücünü artırıyor.

  • Bu ne arkadaş, full ağız gargarası...

    Forum ahalisinin burada karmakarışık beyin bulayan sözler ile gözlerini ağrıtıp sorması-bilmesi gereken soruyu kaçırmalarına sebep oluyorsunuz.

    Savunma sektöründe yaparım deyip de aldığı projeyi ete kemiğe bürüten yegane firmaların başında TEI geliyor. Turbofan ailemizin devamı da TS1400den sonra artık iplik söküğü gibi gelecektir. Ben bu konuda TEI'ye sonuna kadar güveniyorum.

    TEI Türkiye'nin en büyük motor şirketi olacağını kısa sürede yaptığı ve yüklendiği projelerden anlamalıyız-kabullenmeliyiz. Bu motor işini başaracak tek şirket TEI'dir.

    Şimdi sormamız gereken soru şu;

    Bu sirketin ortağı %49 ile GE, GE şu haliyle kârın %49una ortak. TEI eğer bütün uçar platformların turbofan motorlarını bitirirse biz GE'yi "Kardeşim paranı al git" deyip TEI'den nasıl ayıracağız? Şu haliyle bunu yapmanın maliyeti belki 5 milyar dolar ama bu projeler gerçekleşirse GEyi koparmak için çok çok yüksek paraları cebimizden çıkarmamız gerekecek...

    Bir yandan TRMotor şirketimiz de var, motor projelerinin hepsi bu şirketimiz üzerinden ilerleyebilir. Fakat görünürde bu ana güç gruplarını yürüten ve yürütecek olan TEI... Burada yapılmak istenen nedir? Millet olarak merak ettiğimiz bu olmalı (aslında bu soruları ulu orta dillendirmek bile sakıncalı). Bizi ileride bekleyen tehlike ekonomik olarak şirketlerimizin kârlarına %50 olarak ortak olmuş yabancı firmalar... Bütün şirketlerimiz ve savunma sanayi firmalarımızı bu ortaklıklardan korumalıyız.

    Firmalarımızın çoğunun TSKGV+SSB'na ait olması çok çok iyi öngörü ile yapılmış bir hareket.

    Lisans felan da hikayedir, ufukta bir savaş gözüktüğünde (Boru gibi göstere göstere geliyor) hiçbir ülke (ticariye dönüştürülmesi harici) lisans-kanun-kural dinlemez.

    Gönlümüz ferah, tünelin ucunda ışık çoktan göründü. Bizim tek sıkıntımız bu projelerin gerçekleşebilmesi için gerekli olan şey zaman zaman ve zaman...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • firat_kilic kullanıcısına yanıt

    Bu motorun ne kadar kritik öneme sahip olduğunun göstergesi , senin gibi şak şuk çuları , bir gram bile ne üretimde ne bilimde faydası olmayanları çıldırtması Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor 


    Ne diyor Profumuz , bu motorun çapını 15cm artırdığınızda verdiği itki MMU motoru , yapılan sıçramayı başarıyı gölgelemek için istediğin kadar uğraş ,bilimin önüne geçemezsin Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor bu büyük bilimsel başarıyı gölgeleyemezsin


    Kızılelma yakında uçacak , ileride kullanacağı motor TF6000 olacak


    Süpersonik hızlara çıkaracak kapasitede diyor Üreten , sende beğenmiyorsun ?? tabii sen f-22 nin motorunda çalışmıştın doğru Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor 


    İstikbal Göklerdedir sözünü milli uçak üreterek milli uçak / helikopter motoru üreterek gerçeğe kavuşturan tüm mühendislerimize ve onlara bu imkanları sunanlara sonsuz teşekkürler , kazanırsak bunları kapatıcaz yargılıcaz diyenlere de yazıklar olsun..





  • alfa-x kullanıcısına yanıt

    Dediğim sözleri çerçeve yap ve yıllar içinde tekrar tekrar bak ne kadar doğru söylersin.... yukarıdaki tüm yazılarımı oku.


    Düşman dediğin ülkenin teknolojisini alıyorsun (nasıl alıyorsun?) ama arka planda dostsun ama o senin kuyunu kazıyor.(ermeni yasa tasarısı vs) Sende gidiyorsun ukraynaya siha fab açacağım diyorsun(kuyunu kazana çalışıyorsun). Böyle saçmalık olur mu?


    Anlayabilesin diye yukarıda wiki linkleri verdim. gd>Hyundai rothem. kf-x (kore versiyonu veren lisanslayan usa) sanada tf-x (Tr versiyonu) adam uçağı oem yapmış. bunu sen organize etmiyorsun. Bağlı bulunduğun kutubun başı organize ediyor. Arap ve israil ile barış diyor barışıyorsun rusyadan gaz almayı azalt benim katar üzerinden olan lng mi al diyor... üstelik bop eş başkanın bile var. Anlamak neden zor geliyor? Siha da aynı şekil.


    kurtuluş savaşı zamanındaki düşman ile işbirliği içindesin. 100 yıllık hesaplarda uk ve usanın yanındasın. Anlayamadın mı daha? Bunca borcu kime yaptın? Kime ödüyor / ödeyecek bu millet? Baktın mı?



    Her yerde bir problem var... Türk telekomu kime özelleştirdilerdi? Bak adam bide ödül vermiş. Eee ne oldu telekom?


    1 Mart 2010 "Hariri Ödülü" BM Habitat ve Refik Hariri Vakfı Vakıf tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasındaki başarılarından ötürü Tayyip Erdoğan’a liderlik, devlet adamlığı ve iyi yönetim’ konularında verilmiştir.



    29 Ocak 2004"(AJC) Cesaret karakteri ödülü" (İngilizce: Profiles of Courage)[1]Amerikan Yahudi KomitesiÖdül komite tarafından 24 Temmuz 2014 tarihinde geri istenmiş ve iade edilmiştir.[2]


    (çünkü her gün ölçüyorlar nabza göre şerbet. Ona göre davranış modu değişikliği. Milliyetçi ve dinci mod'a u şekli dönüş. Dışarısı tepkileri haberleri milletin düşüncelerini ölçüp oynanacak senaryoyu veriyor. Böylece hala aynı adamlar tepende duruyor)


    Tekel 100 yıl önceki tütün rejisi rothschilde verildi...


    Özelleştirdiğin yerlerin parası dışarıdan aldığın borcun faizine mi gitti? 100yıllık kurumlar. Hani ekonomik savunma sistemi nerede?



    Sen şimdi milleti mi koruyacaksın bu motorla? Korusaydın Türk telekomu korusaydın tekeli... Şekere zam şeker fabrikaları.. özelleştirme..kargil vs. çok eksik bakıyorsun. Kimin kime çalıştığını anlayamamışsın daha.


    Herkes pozisyonunu en kötüye göre alsın.




    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



    Biraz araştırma yapınca.... Kim, kim ile tarihte ne nere ile bağlantılı?


    (başlık o düşündüğünüz değil ama zekice atılmış bir başlık (2lik oluşturucu, değil gibi ama öyle ) , denklemin bilinmeyenlerine fesli kadir'i de ilave edin)

    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor




    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor
    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyortürkiye ve dünya haberleri, analizler, yorumlar, makaleler, araştırma dosyaları
    Cevat Akşit Hocaefendi’den bir Adnan Menderes hatırası
    https://www.dunyabulteni.net/tarih-dosyasi/cevat-aksit-hocaefendiden-bir-adnan-menderes-hatirasi-h442990.html


    ''Adnan Menderes’i ziyaretim Amcam Baha Akşit bey, Menderes hükumetinde grup başkan vekili idi. Menderes’in sağ koluydu. O kadar yakındı ki, bakanları Menderes ile beraber o tayin ederdi.''


    "Amcam Baha Akşit bey, Menderes hükumetinde grup başkan vekili idi. Menderes’in sağ koluydu. O kadar yakındı ki, bakanları Menderes ile beraber o tayin ederdi. Kendisi bakan olmazdı ama bakanları düşürürdü, indirirdi. Öyle bir forsu vardı, devamlı grup başkan vekili idi."


    İmam Hatip okullarının yüksek kısmının açılması için Türkiye genelinde bir istek doğmuştu. İmam Hatip dernekleri birleşti ve Menderes'e gitme kararı aldılar.



    1958 mortoryumunu da unutmayalım. Dp zamanı menderes dönemi.


    1958 krizi[değiştir | kaynağı değiştir]

    1930-1945 döneminde (1938 hariç) fazla veren dış ticaret dengesi bu dönemde önemli ölçüde bozulmuştur. 1950-1960 yılları arasında, özel sermaye, öncelikle büyük ticaret ve tarım burjuvazisinin elinde birikmeye başladı. Liberalizasyon politikası sonucu ithalatın sürekli artması ve ihracat gelirlerindeki yetersizlik dış ticaret açıklarına sebep olmuş ve dış borçlar sürekli artmıştır. 1958 yılına gelindiğinde, Türkiye artık dış borç anapara ve faiz ödemelerinde zorluk çekmeye başlamış ve dış borçlarda moratoryuma (borç erteleme) gitmek zorunda kalmıştır. Liberal politikalar bu dönemde ülkede sanılanın aksine yüksek enflasyon, bütçe açıkları ve dış ticaret açıklarına yol açmıştır. Sabit kur politikası uygulamasının başarısız olması, ithalatın artması, 1954'ten sonra tarımsal üretimin düşmesi, büyüme hızının yavaşlaması, enflasyon hızının yükselmesi, döviz sıkıntısı ortaya çıkması ve ABD'nin dış yardımlarını kısması sonucu Türkiye ilk kez ve en kapsamlı istikrar kararlarını 1958 yılında yürürlüğe koymuştur.[2]

    1958 istikrar kararları sonucu:

    • TL devalüe edilmiştir.
    • Merkez Bankası kaynakları sınırlandırılarak para arzı kontrol edilmeye çalışılmıştır.
    • Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) Merkez Bankası finansmanına sınırlama getirilmiştir.
    • KİT ürünlerine zam yapılarak KİT'lerin zararları azaltılmaya çalışılmıştır.
    • Kamu harcamaları kısılarak bütçe açıkları daraltılmıştır.
    • İstikrar programıyla tüm döviz alımlarında 1 dolar için 6,22 TL vergi alınırken; ithalat ve diğer döviz işlemlerine 1 dolar = 9,02 TL (2,80 TL + 6,22 TL Vergi) uygulaması benimsenmiştir. Dış ticaret işlemlerinde getirilen liberalleşme sonucu ithalat artmış ihracatta beklenen gelişme yaşanmamıştır.[2]

    1958 Moratoryumu nedir?

    Türkiye Cumhuriyeti (Adnan Menderes’in Demokrat Parti hükümeti), 4 Ağustos 1958 tarihinde ülkenin içinde bulunduğu mali güçlükler ve borçların ödenemeyecek hale gelmesi nedeniyle moratoryum ilan etti. Bu tarih aynı zamanda Türkiye’nin IMF ile ilk kez bir düzenleme içine girdiği tarihtir. Bir yandan yapılan devalüasyonla 1 ABD Doları 2.80 TL’den 9 TL’ye eşit hale getirilirken bir yandan da alacaklılarla anlaşmaya varılarak mevcut borçların 1971 yılına kadar taksitlendirilmesi sağlandı.


    ------------------------------------------------------------------------- 1958 moratoryumu ------------------------------------

    Bu moratoryum ve yarattığı sonuçlardan daha ilginç olanı o tarihte mevcut olan dış borç miktarının bilinmemesidir. Türkiye’nin ne kadar ve kimlere dış borcu olduğunu alacaklı ülke hükümetleri bildirmiştir. Yapılan anlaşma, anlaşmanın imzalandığı tarihe kadar gelen toplam 422 milyon dolarlık borçları kapsıyordu.


    Bu düzenlemelerin önemli bir sonucu da o tarihe kadar kamu kesimi içindeki her idarenin kendi başına borçlanması uygulamasının kaldırılması ve kamu kesiminin yalnızca Hazine aracılığıyla borç alabileceği konusunun hükme bağlanmasıydı. Bu gelişme aslında ‘her şerde bir hayır vardır’ sözünün tam olarak karşılığıdır. Böylece merkezi yönetim içinde her idarenin kendi başına borçlandığı, bütçe ve hazine birliği ilkesinin çiğnendiği bir dönem sona ermiş oluyordu.

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    21 haziran 2022 moratoryum uyarısı

    Döviz kurlarındaki hızlı artış nedeniyle dış borçların geri ödenmesi her geçen gün zorlaşırken, Türkiye’nin moratoryum ilan edebileceğine yönelik endişeler de dile getirilmeye başlandı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, son 6 ayda kurlardaki hızlı yükseliş nedeniyle dış borçların geri ödenmesinin her geçen gün zorlaştığına dikkat çekerek, durumun 1958 yılında Adnan Menderes’in başbakanlığı döneminde ilan edilen moratoryum dönemiyle benzerlik gösterdiğini belirtti. Yılmaz, dış borç stokunun 2 yılda yüzde 237 arttığını belirterek, “İhracat artış hızı borç ödeme hızının üzerinde olmalıdır. 6 aydaki yükseliş ihracat rakamlarına olumlu yansısa da dış borç ödeme kapasitesi düşüyor. Benzer ilişki 1958 moratoryumuna giden süreçte de yaşandı” dedi.



    -----------------Menderes ve imam hatipler-------------- (Bugün meslek liselerinin azlığından ağlarlar(gördüklerin de yani düştükten sonra düşünmek piş-man olmak Allahım biiz affet diye yakarmak olan olduktan sonra, almanya nasıl almanya olmuş? katolik_hatip açamazmıydı?)


    // Laiklik ilkesi, 1924 Anayasası’na 5 Şubat 1937 tarihinde yapılan değişiklikle; 2. maddeye devletin nitelikleri olarak “Türkiye Cumhuriyeti Cumhuriyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve İnkılapçıdır” biçiminde girmiştir. Daha sonra 1961 Anayasası’nda ve son olarak 1982 Anayasası’nın 2. maddesinde laiklik ilkesi Cumhuriyetimizin nitelikleri arasına “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzur, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir” şeklinde yer almıştır. Anayasamızın 4. maddesinde laiklik ilkesi, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez temel nitelikleri arasında sayılmıştır. //




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi firat_kilic -- 4 Eylül 2022; 13:25:28 >




  • TangoEchoKilo kullanıcısına yanıt

    "Lisans felan da hikayedir, ufukta bir savaş gözüktüğünde (Boru gibi göstere göstere geliyor) hiçbir ülke (ticariye dönüştürülmesi harici) lisans-kanun-kura"l dinlemez.


    Gönlümüz ferah, tünelin ucunda ışık çoktan göründü. Bizim tek sıkıntımız bu projelerin gerçekleşebilmesi için gerekli olan şey zaman zaman ve zaman..."


    Biz olarak yazmışsınız. Herkes aynı fikir de mi? Hangi biz?


    Ekonomik açıdan da baktınız mı? Sadece zaman demişsiniz. Strateji ve plan=? Para=? Savaş demek para demek. Şu anki gerçek ekonomik durumumuz=? Moratoryumun eşiğindemiyiz? -55milyar$ swaplar hariç. Finansal okuma-yazmanız var mı? iktidar tek başına cumhuriyet tarihinin en büyük borcunu yapmış. Gerçeklerin farkına duvara çarpıtığınız da anlayacak iseniz nasıl olacak? Millet bir gün bir kalkıyor dolar iki katına çıkmış. 1$=1TL'den beri şimdilik 20x yaptı zaten. Hangi milleti savunuyoruz? Tuikten milletimize yalan veri vererek mi milleti savunuyoruz? Siz battlefield oyunu sanıyorsunuz anlaşılan. Başlamadan bitmiş bile o savaş.


    // Borç alan, emir alır.


    Atatürk ne diyor? "Her fabrika bir kaledir". Hani kalelerimiz nerede? Kim, neden, kime sattı? Her açıdan bakacaksın. Her açı. Başlamadan bitmiş bile o savaş. Ekonometrik göstergeler yakın ve uzak zaman. 2060a kadar limanları katar'a (usa'in adamı körfezde en büyük üsleri burada) vermişsin.



    Askerliği ne kadar zaman ve hangi rütbede/sınıfta yaptınız? yada yaptınız mı? Mesleğiniz nedir? Ne mezunusunuz? Yaşınız?


    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor
    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyortr.wikipedia.org
    Savaş ekonomisi - Vikipedi
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Sava%C5%9F_ekonomisi


    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor
    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyoren.wikipedia.org
    War economy - Wikipedia
    https://en.wikipedia.org/wiki/War_economy



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi firat_kilic -- 5 Eylül 2022; 15:48:11 >




  • TangoEchoKilo kullanıcısına yanıt
    Aksine bu tarz ortaklıklar avantaj sağlıyor. Amerika şirketler tarafından yönetilen bir dev şirkettir. Tüm motivasyonu kar etmek üzerine kuruludur. Ge gibi bir Amerikan devinin ortaklığı Tei ve Türkiye için sigorta gibidir. Yatırım yaptığı yere saldırmaz bu şirketler. Çünkü ortaklık daha karlı.

  • ULYSES kullanıcısına yanıt

    1950den beri iyi gidiyor bol bol ermeni yasa tasarısı çıkardılar. 1950den beri biz + ya mı - ye mi gidiyoruz? Komple üretim konusunda sanayii;/ağır sanayi nereye geldik? Bir çin ile karşılaştırırsak?* Buna göre bu noktada efendilerin ve piyonlarının hedefi çin ve rusya olacaktır. Asyaya girişi de üzerimizden Türki cumhuriyetlerle istediler değil mi? Fetöde planın parçasıydı? Ama asya uyandı herhalde. II.Nikolayda ingilterenin saha mareşaliydi. Lenin ve arkadaşları çarlığı sona erdirdi. ingilizlerinde ruslardan büyük bir öcü kaldı. Kurtuluş savaşını biz kaybettik mi? kazandık mı acaba? *** quantum zamanda ? (tarihte olan olayın bitmediğini zamanda eko yaparak hala savaşın/çekişmenin devam ettiğini düşünmek gibi...)


    Acaba ergenekon ve balyoz da yerli üretim ile ilgili bazı karar alıcıları devre dışı bırakıp kendi istedikleri amerikanın g.kore şirketleri ile mi bağ kurdular? * Dp'nin vekillerinin akrabalarının projede prof olması bile enteresan. DP amerika ilişkisi (natoya giriş, süt tozları, yardımlar, uçak motoru hibeleri,...) ve o zaman onların komünizme(halkçılık) bakışı. Sen üretme ben satarım. Araba mı bizde var hibe edelim. fordlar 1960..


    Bu kar ve zarar hikayesi... kim kar ediyor kim zarar ediyor? Şirket ve millet bazında? * Şu cia ekonomik tetikçisini de okudunuz herhalde... Şeker fab kapıyorlar zam gelecek diye çok söylendi. Hep pozitif bakıp duvara çarpıp çarpıp duruyoruz alkışlıyoruz vura vura kafayı bunu anlayamıyorum işte.





  • Junkers alman montaj fabrikamız 1926 da kuruldu 1928 de almanya ortaklıktan çekilince kapatıldı ,1928 de montaj bitti ve kapatıldı ,junkers montaj hattıydı zaten motor üretimi vs yapılmadı


    İlk özel uçak girişimi de Nuri Demirağ tarafından yapıldı ,1936 da kuruldu 1937-38 Türk Hava Kurumu uçak ihalesini aldı , NU.D.38 çift motorlu yolcu uçağı üretildi


    Ne oldu araştıranlar biliyor , inönü uçakların uçuş lisansını bahane etti uçaklar uçarak avrupadan bu lisansları da aldı ama dönemin yötecisi inönü tüm bunları yok saydı ,uçakları aldırmadı , üstelik dışarıya satışını da engelledi ve iflas edip fabrika kapatıldı.



    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor



    DP döneminde nükleer santral için kanun bile çıkarıldı (1956 ama o da ne tesadüfse nükleer santral yapımı bile Reis döneminde oldu tesadüf işte:), Milli petrol arama faaliyetleri başladı , yollar yapıldı ,borçlandı mı evet en son Rusya ile ilişkileri artırıp onlarla kredi anlaşması yapacakken darbe yapıldı ve idam edildi ,şu metin akpınar ın bir dönem Rusya ile yakınlaşmamıza Erdoğan için rusyayla yakınlaşanların geçmişte başına gelenleri unutmasın lafı 5-10 sene olmadı söyleyeli


    Ne acıdır ki Rahmetli Menderes Mayıs ayında Eskişehir de milli lokomotif fabrikasını açtıktan 15-20 gün sonra vatan hainleri tarafından darbe ile indirilmiştir ,3 dönem %50 ye yakın oyla seçilmiş lider seçimle değil maşaların darbesiyle indirilmiştir


    bu vatanhaini darbeciler hiçbir dönem milli silahlanmaya yanaşmamıştır, ilk Milli Makineli Piyade Tüfeği 2012 de ordumuzun hizmetine girmiştir.MPT76 ,düşün MKE 1922 kurulmuş milli makineli 2012 de üretilmiş , cirit ,TB2 ,Akıncı , Atak , Aksungur ,Anka , ATMACA hepsi Reis in girişimleri ile olmuştur.



    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor



    Milli silahlanma %20 den %80 ilk defa ve sadece Reis döneminde oldu ne tesadüfff , Cumhuriyet tarihimizin en güçlü ve caydırıcı ordusu bu dönemde oldu ne tesadüf ?? Bayraktar TB2 ve Akıncı ile dünya da bu alanda 1 numarayız ne tesadüf


    300km üzeri nokta atışı yapan ATMACA gemi savarı kendimiz yaptık ne tesadüf


    1912 den beri gidemediğin Libya da ÜS kurduk fransa abd ve rusyaya rağmen ne tesadüf ?? somali de üs kurduk ne tesadüf


    Azerbaycan da kardeşlerimizle beraber ermenileri perişan ettik topraklarımızı geri aldık ne tesadüf


    Son nesil sondaj gemisiyle Doğu Akdenizde sondaj yapıyoruz Mavi Vatan da ne tesadüf


    Ama sizin niyet belli abd başkanı Biden ile aynı taraftasınız ,abd ve avrupayla hdp ile aynı savaşı veriyorsunuz ,Ne demişti biden 2019 da Erdoğan bedel ödeyecek doğu akdenizde ortadoğuda bizim çıkarlarımıza karşı geliyor,tüm güzümüzle muhalefeti destekleyip Bu sefer (darbe başarısız olduğu için) seçimle indiricez diyor aynı yoldasınız ,ne zaman uyanacaksın ??




    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyorOSMAN İMECEyoutube
    Joe Biden, Türkiye'deki muhaliflere destek vererek, Türkiye'de Ak Parti iktidarını değiştirebilecekleri yönünde skandal sözlere imza attı. Joe Biden: "Yapacağım en son şey, ona (Erdoğan'a) Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Bence ona (Erdoğan'a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamento'ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için... Bu iş bir süre iyi gidiyordu. Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz. Yapacağım en son şey, ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Kesinlikle en son şey. Ve onlara Kürtlerle ilgili olarak birkaç görüşmem oldu. O dönem henüz üzerlerine gitmiyorlardı. Yani şunu göstermemiz lazım. Türkiye, Rusya'ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar. Yani çok endişeliyim. Hava üslerimiz ve onlara erişimimize dair de çok endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek, onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek bizim için son derece fazla iş olacak. Özellikle Doğu Akdeniz'de petrolle ilgili faaliyetleri ve görüşülmesi uzun sürecek olan çok sayıda başka şey... Ama cevabım 'evet, endişeliyim.'" Kaynak: https://www.nytimes.com/interactive/2020/01/17/opinion/joe-biden-nytimes-interview.html #joebiden #abdseçim #erdoğan #darbe
    https://www.youtube.com/watch?v=ZhcOpjdPBDM&feature=youtu.be



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi alfa-x -- 5 Eylül 2022; 20:30:45 >




  • alfa-x kullanıcısına yanıt

    nd-38 (kaynak wiki)


    İlk Türk yolcu uçağı. Modeli Türk mühendisleri tarafından çizilmiş, motorlar hariç tüm aksam Türk teknisyen ve işçileri tarafından yapılmıştır. Nu.D-38 adıyla anılan ve saatte 325 km sürat yapabilen bu uçak 6 kişilik olup, çift kumandalı, 2200 devirli 2 adet 160 beygir gücünde motorla donatılmıştı.[2]


    Boş ağırlığı 1200 kg. Dolu ağırlığı ise 1900 kg.dır. Tam depo yakıt ile 1000 km. olup 325 km. menzile sahiptir. 3,5 saat havada kalabilmektedir. Tavan irtifası 5500 metredir.


    İlk denemeleri pilotlar Basri Alev ve Mehmet Altunbay tarafından yapılmış ve devam eden uçuşlarında Galip Demirağ da katılarak bu uçakla Ankara ve İzmir’in yanı sıra Atina ve Selanik’e de gitmiştir.


    Deneme uçuşlarından olumlu sonuçlar alınması üzerine 26 Mayıs 1944 tarihinde yapılan "Nu.D-38" uçağı İstanbul-Ankara seferine başladı. Uçakta 2 pilot, Tasvir-i Efkar gazetesi sahibi Ziyat Ebuzziya, Vatan gazetesi muhabiri Faruk Fenik ve sahibi Nuri Demirağ vardı. Uçak Ankara Havaalanına başarı ile indi.


    Atölyede yapılan Nu.D-38 uçaklarının testlerinde kullanılmak üzere Yeşilköy'de, şu anda Atatürk hava limanı olarak kullanılan, Elmas Paşa Çiftliği satın alınarak, 1559 dönümlük geniş bir arazi üzerinde, (1000 x 1300) metre ölçülerinde bir uçuş sahası yaptırıldı. Bu saha üzerine Nuri Demirağ Gök Uçuş Okulu, uçak ve tank tamir atölyesi, hangarlar ile deniz tayyareleri için sahilde bir kızak yapıldı.


    Almanya'ya sipariş edilen ancak bedeli ödenmesine rağmen savaşın başlamasıyla Türkiye'ye gelmeyen hangar Türk teknik personelince inşa edildi. Yeşilköy tesisleri 17 Ağustos 1941'de törenle hizmete açıldı.


    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


    Şu açıdan da bakman lazım. Almanlar 2nci dünya savaşına doğru giderken.... TR taraflı mı, tarafsız mı olmalıydı? * Nazi işgaline karşı trakyada marmaradan karadenize kadar bir şeyler yapılmış. Bu uçaklar alman teknolojisi ile diğer devletlerin gözü burada mı? Almanlara uçak yapan bunlar mı? * Özel ve sivil istediğine satar mı? Savaş çıkarma riski?* Savaş biterken TR yenen devletler tarafında yer aldı. Bu arada motorlar nasıl gelecek? Almanya işgal edilmiş.


    (bugün bile motorda kapılar daimler'e çıkıyor. (bunların kökeni de rönesans devriminde yatıyor. Dincilikte değil. Vatikanda galileonun yargılanması var okuyun. Orjinal belge // Almanya tarihini ve rönesansı okuyun. mühendislik nereden geliyor?* , & ing..fr..) Tank motoru altay/(k1a1 kore versiyonu)/m1a1 abrams)


    Stalin almanlara krom gönderiyorsunuz diye karsa girebileceğini söylemişti. Bundan korkanlarda natoya imza attı bir yıl sonra ise stalin öldü.


    https://www.metalurji.org.tr/dergi/dergi134/d134_5972.pdf


    Yazının içinde ayrıca çok değerli bilgiler var bunlardan bazıları... stalin rosvelt churchill telgraflarıda var..


    MARŞAL YARDIMI ÖNCESİ

    THORNBURG RAPORU

    ULUSAL GÜCE ATILAN İLK ÇENGEL

    1946 yılında 2. Dünya Savaşı sonrası Türkiye’ye yapılacak ekonomik yardım öncesi,

    A.B.D kongresine bir rapor sunmak üzere 20.yüzyıl vakfı tarafından görevlendirilen ve hiç

    bir resmi sıfatı olmayan Thornburg adlı iktisatçı ülkemize gelir ve büyük ilgi ile karşılanır.

    Vatan gazetesi Thornburg için “Büyük Türk Dostu” şeklinde manşet atar. Türkiye bu

    şahsa tüm kuruluşlarının bilgilerini açmıştır. Nihayetinde Thornburg; “Türkiye’nin bu

    günkü ekonomik durumunun tenkidi” adlı bir rapor hazırlar.

    Thornburg’un 1946 tarihli raporunda özetle;

    -Türkiye’nin ağır sanayi kurması gerekli değildir,

    -Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın tasfiye edilmelidir,

    -Uçak, makine, motor projeleri iptal edilmeli ve bu tür yatırımlara yönelinmemelidir,

    -Sanayi bırakılmalı, tarımla kalkınmaya yönelinmelidir,

    -Demiryolları yerine karayolları yapılmalıdır.

    -Sair girift makineler imali için Ankara’da bir fabrika tesis etmek tasavvuru yanlıştır,

    -Bu gibi tasavvurları hazırlayan veya mütalaa eden kimselere Amerikalılar iyi mesai

    arkadaşı nazarıyla bakamazlar,

    -Bu ve benzeri ihtiyaç ve tüketimler için gerekli sermaye A.B.D. tarafından verilecektir,

    demektedir.

    -------------------- * ----------------------

    ...

    Aynı dönemde nihayı olarak TC Merkez bankası da Sovyetlerin yardımı ile kurulmuştur. Daha önce bu görevi üstleyen Ottoman bankası yabancıların elinde idi.

    Sonraki dönemlerde SSCB benzer antlaşmalar çerçevesinde ta 1980lerin sonuna kadar Türkiye’de İskenderun, Karabük demir çelik fabrikaları dahil ilk demir çelik fabrikalarını, ilk petrol arıtım fabrikası TÜPRAŞ’ı, Mersin ve İskenderun limanları dahil bir çok liman, ilk Alüminyum fabrikasını, ziraat sanayisi, tarımcılık sanayisini ve bir çok alanda daha Türk halkının yardımına koşmuştur. Sovyetler sayısı 50 bini geçen Türk mühendisini ve işçisini eğitmiştir.


    https://www.turkishnews.com/tr/content/2017/12/13/turkiye-cumhuriyetinin-kurulusunda-ruslar-ve-oynadiklari-onemli-rol/


    ------------------ * -----------------------

    1950-1980

    Demokrat Parti dönemi

    1950'de CHP seçimleri kaybedip iktidardan düştü ve daha liberal politikalar savunan Demokrat Parti 1950'de iktidara geldi. DP, bürokrasi karşıtı bir tutumla siyasette demokratikleşmeyi savunarak devletçilik karşıtı bir siyaset izledi.[52] Demokrat Parti hükûmetinin ekonomideki başarısı sağlanan dış kaynaklarla tarımsal üretimin artması ve ihracatın artışına dayanıyordu.[53] Altyapı yatırımları ve tarımda makineleşmenin artması, dış ticaret için dünyada uygun konjonktürün olması ve artan ihracat, ekonominin hızla büyüyerek genişlemesini sağladı.[53] Siyasi anlamda ise DP iktidarı bu durumu liberal ve özel sektöre dayalı ekonominin başarısı olarak sunarak geçmişte devletçi politikaları uygulayan CHP'yi eleştirme aracı olarak kullandı.[53]


    1953'te ülkede döviz sıkıntısı yaşanmaya başladı. Krizin asıl nedeni dış borçlarla karşılanan ödemeler dengesinin artık sürdürülemez hale gelmesiydi.[54] Döviz sıkıntısı için dış kredi kuruluşlarından kredi almak yerine "Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu", "Petrol Kanunu" gibi liberal yasalar ile çözüm yolları arayan DP'nin bu çabası yeterli dış kaynağı sağlamadı.


    Demokrat Parti iktidarının döviz sıkıntısı için bir diğer çözüm yolu ithal ikameci ekonomiye geçişi benimsemesiydi. Böylelikle 1953'ten 24 Ocak 1980 kararlarına kadar ülkede uygulanacak olan ithal ikameci ekonomi modeli başlamış oluyordu.[53] Devletçiliği eleştirerek iktidara gelen Demokrat Parti KİT olarak bilinen Kamu İktisadi Teşekkülü kurarak "Demokrat Parti tarzı devletçilik" modeline geçti.[53]


    ABD tarafından Türkiye'ye yapılan ekonomik yardımlar 30 Haziran 1954 itibarıyla 495.848.000 dolar, 30 Haziran 1955 tarihi itibarıyla 601.025.000 dolara ulaştı.[55] Bunun haricinde askeri yardımlar ise 1958 itibarıyla 1.700.000.000 dolara ulaştı.[55] Öte yandan 1954'te Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın ABD'ye yönelik yurt dışı ziyaretinde 300 milyon dolarlık kredi talebi reddedildi.[55] Demokrat Parti iktidarının ilk yıllarının aksine zamanla dış kredi bulmak güçleşti. 1958 yılındaki borç krizi, dış finans kuruluşlarına bazı teminatlar verilerek borç erteleme anlaşması yapılmasıyla sonuçlandı.[56] IMF ile anlaşılan istikrar programı Türk ekonomi tarihinde 4 Ağustos Kararları olarak bilinir.


    1950-1960 yılları arasında Türkiye'nin dış borcu 227 milyon dolardan 1138 milyon dolara ulaştı ve toplam dış borç miktarında dört kattan fazla bir yükseliş ortaya çıktı.[57]


    Bu dönemde daha önce faaliyet gösteren kuruluşlar Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) kapsamına alındı ya da yeni KİT'ler kuruldu. PTT ve TCDD 1953'te KİT kapsamına alındı. Toprak İskan İşleri Genel Müdürlüğü (1950), Denizcilik Bankası (1951), Et ve Süt Kurumu olan Et ve Balık Kurumu (1952), Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) (1954), Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) (1954), Devlet Malzeme Ofisi (DMO) (1954), Türkiye Demir-Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü (bkz. Kardemir) (1955), Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları (SEKA) (1955), Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) (1957), Erdemir (1960) kuruldu.[58]


    4 Ağustos 1958 kararları

    Ana madde: 4 Ağustos 1958 Kararları

    1951'den itibaren Türkiye'nin borçlanma süreci daha önce görülmemiş bir hızla artmaya başladı.[59] 1952, 53,57, 58 yıllarında olmak üzere IMF'den 68,5 milyon dolar kredi kullanıldı.[60] 1952-57 yılları arası Marshall planı kapsamında 81,2 milyon dolar,[61] ABD EXIM Bank'tan 1954-60 yılları arası 56 milyon dolar,[61] ABD kaynaklı ajanslardan 1958-60 yıllarında alınan 43,5 milyon dolar,[60] IBRD'den 1952-53-57-58 yıllarında alınan 68,5 milyon dolar[60] kredi kullanıldı.


    1950 sonunda 775 milyon Türk lirası olan kamu dış borç yükü 1960 sonunda yaklaşık yüzde 800 oranında artarak 6 milyar 210 milyon Türk lirasına yükseldi.[62] Borçların ödenemez hale gelmesiyle borç erteleme yoluna gidildi ve cumhuriyet tarihinde ilk kez moratoryum ilan edildi.[63] 4 Ağustos 1958'de açıklanan "Mali Islahat Kararları" adı verilen istikrar tedbirleri alındı.


    20 Şubat 1959'daki bir meclis oturumunda muhalefet partileri tarafından, enflasyonu düşürmek ve ekonomik istikrarı sağlamak için alınan tedbirlerin memlekete çok pahalıya ve vatandaşa ağır fedakarlıklara, yeni külfetlere mal olduğu ancak elde edilen neticelerin tatmin edici olmadığı yorumu yapıldı.[64]


    Almanya'ya işçi göçü

    31 Ekim 1961'de Türkiye ile Batı Almanya arasında işgücü sözleşmesi imzalandı. Bu tarihten itibaren birçok Avrupa ülkesi ile ikili anlaşmalar imzalandı: Avusturya, Belçika ve Hollanda ile 1964, Fransa ile 1965 ve İsveç ile 1967’de ikili işgücü anlaşmaları imzalandı. Sanayileşen Avrupa ülkelerinin iş gücü ihtiyacını karşılamak için imzalanan anlaşmaların Türkiye için önemi ise ülkede sürekli yükselen işsizlikti. Göçlerin başladığı 1962'de Türkiye'de toplam işsiz sayısı 985.000'dir. Bu sayı 1967'de 1.440.000'e, 1971'de 1.562.000'e ve 1972'de 1.600.000'e çıkarak sürekli artış gösterdi. İşsizliğin önemli bir problem olduğu bu dönemde Millî Birlik Komitesi Almanya'da gelen teklifi cazip bularak kabul etti.



    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyor
    Türkiye'nin en güçlü motoru TEI-TF6000 Teknofest Karadeniz'de sergileniyortr.wikipedia.org
    Türkiye ekonomi tarihi - Vikipedi
    https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_ekonomi_tarihi



    ------------------------------ * --------------------


    Milleti şuan süründürüyorsun bu geçmiş dönemde uyguladığın politiklerle aldığın borçlar ile alakalı. Elektrik faturasından ben bile rahatsız oluyorum. Rusya nükleer kuracakmış vs 0.12sentten anlaşma yapmışlardı o zaman biz elektriği 0.03den alıyorduk vak ki ne vay demiştim bunlar planlı elektriğe zam yapacak.




    Genel tarihi araştırırken hem dış kaynak hem iç kaynak parçadan bütüne bütünden parçaya sağlama yaparak, hem tümden gelim, hem tüme varım şeklinde bakmamız ve bütünü render etmemiz lazım. Öteki türlü açıklayamayız neden beyin/beden göçü verdiğimizi bu bencil görüş olur, sorunlar önümüzde patlar ama göremeyiz. Körükçüler arkadan körükler bir bakmışsınız arkada kimse yok ve düşersiniz.


    O yüzden;


    1. Düşmeden önce düşünmek
    2. Düştükten sonra düşünmek


    Şuan Türkiye'nin uyguladığı bir iktisad politikası var mıdır? Varsa adı/türü nedir? Açıklanmışmıdır? Resmi gazetede yayınlanmışmıdır?


    Batıdan kredileri aldılar. Banka kartı gibi düşün. Limite geldin. Cüzdan da başka kart var mı diye bakıyorsun şimdi rusya, çin... fakat o işler karışır. Önce kredi kartı kullanmayı öğrenmen lazım. Silah yaparak lokal alkış? Ekonomi bitikse silahın bir fonksiyonu olmaz. Önce doğru ölçme ve değerlendirme şart.


    dp=anap=akp... uygulanan iktisad benzer mi? * sonuçta benzer mi olacak? haydi T.CM.B. verilerine bakalım. -55milyar$. Bir dükkan düşün içerdeki eskileri sattın yerine yenisini koymadın kasayı yedin birde borç yaptın bir de üstüne swap benden sonra mokoko öyle mi? limanlar 2060a kadar verdin en uzak borçlanılabilecek süreye kadar borçlandın. Borç ödeme takvimi geldi. yakın zaman içerisinde (6ay~) 173milyar $ çıkacak. Ama nasıl? ortada 173milyar$ yok. O değer de satılacak bir şey yok. Bunları anlayabiliyormusun? * Bunu sen veya ben ayrımı olmadan herkes ödeyecek ama nasıl? * Göreceğiz... Daha önceden olanlar yukarıda... ben iyi görmüyorum. Zaten az kaldı...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi firat_kilic -- 6 Eylül 2022; 7:13:40 >




  • firat_kilic kullanıcısına yanıt

    Kardeş alkollüyken mi yazdın, bu nasıl Türkçe ya. Amerika gibi ülkelerin genel tavrı bu dur. Önce ele geçirmeye, sindirmeye çalışır. Başaramazsa iş birliğine gider. Bizi sevmezler ama bir noktada başka çareleri kalmayacak. Rusya ile de sanıldığının aksine düşman falan değildir. Çin karşısında ileriki yıllarda bir Rus Amerikan yakınlaşması görürsek şaşırmam. Ülkelerin dostları olmaz, çıkarları olur. Herkes herkesle düşman olabilir ya da iş yapabilir.

  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.