Türklük için önemli günlerden: 3 Mart 1924, Halifelik kaldırıldı! (2. sayfa)

Hindistan'ı ve Pakistan'ı bırakalım o dönem biz bağımsız mıydık?Son yıllarda artan 'Osmanlıcılık' akımı nedeniyle herkes Osmanlıyı Kanuni Sultan Süleyman döneminden ibaret sanır oldu.Halbuki Osmanlı 18.yüzyıldan 20.yüzyılın başında çökünceye kadar geçen o 200 yıllık dönemde çoktan Kanuni dönemindeki kudretini yitirmişti.Zamanında Padişahların Avrupalılara bir lütuf olarak sundukları kapitülasyonlar Osmanlı zayıfladıkça başına bela olmaya başlamış ve 19.yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Avrupa'nın yarı sömürgesi olmuştu.

Bugün bu kapitülasyonlardan bahsedilmiyor.Buna biraz değinmek gerekiyor ki 100 yıl önceki durumumuz daha net anlaşılsın;

1-Avrupalılar Osmanlı topraklarında kendi mahkemelerini ve hukukunu uygulardı.Osmanlı topraklarında bir suç işleyen Avrupalı Osmanlı mahkemeleri tarafından yargılanamaz ve cezalandırılamazdı.Bu durum Avrupalıların himaye altına aldıkları azınlıklar içinde geçerliydi.Osmanlı devleti içerisinde Osmanlı yargısının yanında bir de bu Avrupalı mahkemeler paralel iş görürdü.Hatta Osmanlı vatandaşı olanlar dahi bu ülkelerin gemilerine veya elçiliklerine sığındıkları vakit Osmanlı devleti bu kişileri o ülke teslim etmediği sürece teslim alamazdı.

2-Osmanlı'nın 1880'lerde resmen iflas etmesi nedeniyle alacaklı Avrupalı devletler Düyun-u Umumiye idaresini kurmuşlardı.Bu idare tüm Osmanlıda vergileri önceden toplar ve alacaklı devletlere ödeme yapardı.Arta kalan olursa bu tutar Osmanlı hazinesine teslim edilirdi.Yani Osmanlı hakim olduğu yerlerde vergi toplama egemenliğini kaybetmişti.Alacaklılardan geriye ne kalırsa onunla idare etmek zorundaydı.Doğal olarak bu durum Avrupalı devletlerden daha fazla borç almaya ve daha fazla borçlanmaya neden oldu.Osmanlı ekonomik özgürlüğünü tamamen kaybetmişti.

3-Avrupalı iş çevreleri Osmanlı topraklarında Osmanlı vatandaşlarına göre daha fazla ayrıcalığa ve daha az vergi ödemekle yükümlüydü.Osmanlı vatandaşları demişken bu durum sadece 'müslüman' olan tebaa ile ilgiliydi.Hrıstiyan ve yahudi azınlıklarda Avrupalı devletlerin himayesinde oldukları için Avrupalıların sahip oldukları ayrıcalıklara sahiplerdi.Zaten Avrupalılar Osmanlı idaresine sürekli baskı kurarak bu azınlıklara yeni yeni ayrıcalıklar tanıtıyordu.Bu nedenle Osmanlı devleti çöktüğünde Osmanlı devletinde en zengin olanlar Rumlar,Ermeniler ve Yahudilerdi.Sermaye tamamen gayr-i müslimlerin elindeydi.

Bu maddeler daha da çoğaltılabilir ve tüm bunlar bazılarının yücelttiği 'halifelik kurumu' varken yaşanmıştı.Yani hilafet müslümanları Avrupalıların sömürüsünden koruyamamıştır.Dahası müslümanlar üzerinde sanıldığı kadar etkisi olmayan bir kurum haline gelmişti.Bugün dahi hiçbir İslam ülkesinde halife çıkmamasının nedeni budur.

Esasında halife demek 'siyasi,ekonomik ve askeri güç' demektir.İslam tarihi boyunca bu açıkça görülür.Özellikle halife Osman'ın katledilmesinden sonra Ali ve Muaviyenin iktidar savaşı bunun kanıtıdır.Sonrası malum...Abbasilerin isyanı ile Emevi halifeliği yıkılmış ancak İspanya'da Endülüs halifeliği ortaya çıkmıştır.Yine aynı dönemlerde Mısır'da Fatimi halifeliği çıkmıştır.Bir dönem İslam Dünyasında üç halife aynı anda var olmuştur.Osmanlılar dahi halifeliği elinde bulunduran Memlüklerle savaşmış ve Memlükleri yıkarak Abbasi halifesini İstanbul'a götürmüşlerdir.Bundan sonra bile İran'da ki Safevi hanedanlığı Osmanlı halifeliğini tanımamıştır.Sürekli olarak birbirleriyle mücadele etmişlerdir.Zaten mezhep farklılıkları tüm müslümanları tek bir halifelik bayrağı altında birleştirmeyi mümkün kılmamaktadır.Bugün Suudi Hanedanı halifelik ilan etse Dünya'da kaç tane müslüman ülke onun halifeliğini tanır?Ya da İran'da mollalar kendilerini halife ilan ederse kim ciddiye alır?Türkiye içinde durum aynıdır.

Kısacası halifelik güç ve kudret gerektirir.Buyruklarını gerekirse zorla diğerlerine kabul ettirebilmelidir.Bu da İslam Dünyasında bir iç savaşın yaşanması demektir.Zaten az önce bahsettiğim tarih boyunca yaşanılan 'meşru halife' tartışmaları buna örnektir.Dolayısıyla günümüzde bir halifeliğin olması mümkün değildir.

Öte yandan Roma'da bulunan Papa'da tüm hrıstiyanların lideri değildir.Hrıstiyanlarda mezheplere bölünmüştür.Papa sadece katolik mezhebine mensup hrıstiyanların dini lideridir.Eskiden siyasi gücü olduğu vakitler katolik mezhebine bağlı ülkelerinde lideriydi.Ancak hiçbir zaman Papa bir ortodoksun,bir protestanın vs lideri olmamıştır.Avrupa bu nedenle birçok kanlı savaşlara sahne olmuştur.

ama bize zararları çok fazla oldu. sırf halifelik uğruna rumeliden vazgeçildi.

Çok ilginçtir lozan tarafları 1923'te Türkiye'yi tanıdı İngiltere ise yaklaşık bir yıl sonra tanıdı

" halifelik kaldırılınca " .

Böylece Türkiye'nin batıya benzemesiyle Orta Doğu'dan tamamiyle eli çekilmiş oldu. Sebebi petrol yatakları tabii ki bunu Musul Kerkük'ten daha iyi anlayabiliyoruz.

Musul ve Kerkük şimdiye kadar elimizde olsaydı Kaan , Atak yıllar önce kendi jet motoruyla uçuyor olurdu.

iliklerinize kadar islam düşmanlığı işlemiş bir yahudi sizinle aşık atamaz. 

Türkçe görünümlü ama maalesef Büyük Sesli Uyumu na uyan nice başta Arapça / Farsça dillerden de arındırılmalı ideali budur yani ilk sembolik esaslı adım : Yavuz Sultan Selim ile Mısır'daki kutsal emanetleri İstanbul'a getirilmiştir ve Laik bir Türkiye önce bu kutsal emanetleri alınan yere geri iade eder! Mısır'a iade edilmesiyle ilişkiler esaslı düzelir Laik Türkiye ile Mısır dahil diğer İslam Ülkeleri ile mantıksal ticari bağlar da pekala sağlıklı gerçekleştirilir ...

Dilde Sadeleşme Akımı malum Osmanlı da başladı ve Atatürk ile netice alınamadığı için hayal kırıklığı ile bitirildi ve bu yüzden de Ankara'da Türk Dili ve Tarihi Coğrafyası Fakültesi kurulmuştur . TDK da asli görevi yeni kelimeler türetmektir ...

Dil canlı bir varlıktır o dilli kullananlarca yaşatılır. Dil ölse de dirilebilir buna en güzel örnek : İbranice dir ..

Bazıları korkuyor İslam ve Farsi Kültürü çıkartırsak geriye ne kalır diye.. Kalır kalır ...

Arap ve Farsi baskınlığı altında bu ülkede insanlar kendi anadiliyken bile sağlı düşünmeyi geçtim ibadetini bile anlamadan ezbere papağanvari yapması ile inanılan Allah sanki çok mu ister böyle olmasını ? Bence hayır ...

İslamiyet'i esas sinsi sistematik kendi emelleri için az nüfusla yöneten İngiltere'dir az biraz Fransızlar ve İtalyanlar da vardır ... İngilizler in düzeni Gülen Cemaati ni kurulması ve Amerika kendi mantıksal emelleri için devir alması ile çok iyi kullanmışlardır Cemaat in globale açılmasında yegane amaç esasında Amerikan çıkarlarıydı ... Bunlar artık sır değil çünkü devirleri bitti kullanıldılar. Büyük devletler böyle enstrümanları kullanırlar... Ama ellerine yüzlerine bulaştıranlar da vardır ! Menzil gibi ... Nakşibendi ve ona bağlı bilumum oluşumlar vs de sistemsel inançsal olarak yok edilmelidirler . Cehalet üzerine kısa vadeli siyasiler oy devşirme ile bu tür oluşumlardan hep nemalanmışlardır. Artık Nakşibendi olmayan Cumhurbaşkanlığına kadar yolunuz kapanır hem de her kademede ..

Ülke de kemikleşmiş birçok düzen vardır ve bunların taraftarların cahilce savunmaları nemalanmaları da cabası ...

Gerçekler ACIDIR !

Reçete de ACIDIR ! Ama bazıları sürekli ACI REÇETEYİ başka amaçlar için de kullanıyor . İşte bu daha tehlikeli ..

Meseleleri kökten ve evladiyelik çözümlerle anca sabırla sistemle on yıllar sonrası denetlemelerle sürecek bir yol ve adanmışlıkla bir umut başarı netice elde edilebilir...

ilk dört halifenin dördüde öldürüldü, camide öldürülende var camiden çıkarkende, halifelik dediğin kureyş kabilesinin lideri kim olacak. ilk dört halife sonrası durum iyice karışık, aynı anda 3-5 halife var.

he halifelik canavarlıktı çok iyi oldu kalktı, ne o öle halifelik mi kaldı padişahlık falan çağ dışı şeyler bunlar.

Yazın tatile gittik londraya buckingham saray önüne ziyarete çok güzel yerler askerler falan nefis ya adamlar hala geleneklerine bağlılar çok güzel ya.Lady dianayı da çok beğenirdim,monako prensesi stefani de çok güzel kadındı.Yeni kral charles hasta olmuş üzüldüm adama ya..

norveç isveç bayılırım iskandinav ülkelerine krallık var hala ne güzel.

Bizim padişahlık gibi değil ne o öle paso haremdeler

https://www.haber27.com/yazarlar/metin-ozer/fevzi-cakmak-ve-kucuk-huseyin-efendinin-buyuk-sirri-78#

Benzerliklerinden ötürü karşılaştırılan Papalık makamı Halifelik ile neredeyse tam tersi bir tarihe sahip. İsa Mesih, havarilerinden Petrus'a "Ben kilisemi senin üzerine inşa ettim" demişti. Petrus bu sözünden ilham alarak Roma'ya gitti ve kendisini İsa'nın vekili ilan ederek ilk Papa oldu. Papalık yani siyasi değil, dini/ruhani bir kurum olarak kurulmuştu. Fakat zamanla Roma İmparatorluğu'nun zayıflamasıyla kendi topraklarına sahip oldu ve siyasi bir kurum halini de aldı. Ama Hristiyanlıktaki bölünmeler sebebiyle Papalık'ın ruhani/dini liderliği sadece Katolik mezhebiyle sınırlı kaldı. Günümüzde Papa, Katoliklerin dini/ruhani lideri olmakla birlikte Vatikan Sehir Devleti'nin devlet başkanıdır.

Harbi ya biz niye? kim için kore de şehit verdik??hangi halifeye biat etmiştik acaba..??

İngilterenin Türkiye'yi tanıdığı tarih...

Değil. Birleşik Krallık, Türkiye'yi 6 Ağustos 1924 tarihinde tanıdı.

halifelik dedikleri de gerçek islamı krallıklara uydurmaktan başka şey değil.

muaviyeden beri bu böyle.

yani tıpkı bugünkü nato ve birleşmiş milletlere benziyor. bunlar nasıl sadece batıya faydalı ise, halifelikte krallıklara faydalı idi.

tabii bu söyleneni anlamak için çok okumak lazım.