Türksat 6A test yörüngesine başarıyla yerleşti

Fırlatma Rampası yerli olmadan hiç anlamı olmaz ..

Bu uyduyu yapılırken kullanılan her şey yerli olmalı ... Hatta Yerli konumlandırma sistemi olmalı .. GPS Amerika lıların. Glonass Rusların ... Avrupa Birliği ayrı çıkarmış kullanıyor. Çin keza Hatta Japonlar da ...

Türkiye mecburiyetten yapıyor. Esaslı temelden yerlileşme yoktur ...

en.wikipedia.org

Satellite navigation - Wikipedia

https://en.wikipedia.org/wiki/Satellite_navigation

Bu öyle tamamdırla da olmuyor.

Uyan ...

Ortada eksik olan birçok şey için engel mi olduk ? Yapmıyorlar !

Çocuk doğar doğmaz mı yürüyor ? Önce kucak balası olur, sonra emeklemeye başlar, sonra ayakları üzerinde durmaya çalışır, sonra birkaç adım atmaya çalışır, yürüme en arkadan gelir.

Yıllar boyu gelen - giden ağustos böceği misali saz çalmış... "engel mi olduk, yapmıyorlar" dersen, üstteki paragrafı önüne koyarlar.

Dünyada hiç bir ülke, durduk yerde sana teknoloji transferi yapmaz. Hele ki bu konularda...

Hindistan uçak motoru üretimine 17 yıl uğraştı. En sonunda programı kapatıp, uçak motoru üretmekten vazgeçti.

Çin'in kaynak sıkıntısı olmadığı için, 20 yıldır milyarlarca dolarını, uçak motoruna harcadı, harcamaya devam ediyor. Hala da ortada kendi lisansı ile üretebildiği yerli ve milli bir motoru yok. Uçaklarında kullandığı motorunu, Rus lisansı ile üretiyor.

Avrupa konsorsiyumla Tornada uçak motorunu üretip geliştirmesi, 18 yıl sürdü. Süreç çok uzun yavaş ilerlediği için, o motor günümüzde demode olup kaldı.

Yani demem o ki, bu işler kolay sanıyorsunuz ve işkembe-i kübra'dan konuşuyorsunuz.

Yaptığımız uydumuzu, kendi yerli ve milli roketlerimizle de uzaya çıkarabiliriz. Ancak, roketten kaynaklanabilecek olumsuzlukta, 5 yıl kaybetmiş oluruz. Çünkü yeni bir uydu tasarımından yörüngesine yerleştirilmesine kadar, 5 yıla ihtiyaç var. İşte o 5 yıl riske edilemediği için, bu alanda deneyimli firmaların roketleri kullanılarak, fezaya çıkarılır.

Son olarak ta; ülkemizdeki uydu üretim tesisi, diğer ülkelere de uydu üretmektedir. Örnek; Arjantin'den sipariş alınmıştır ve üretim devam etmektedir. Arjantin uydusu fezaya yerleştirildiğinde, Türk lisansı ile fezada dolaşan bir uydu olacaktır.

Özetle; ülkemizde savunma sanayi, kendi kendini finanse ederek büyümektedir.

Bardağın dolu kısmı meseleyse o zaman yerli edebiyatı milli edebiyatı kesilmelidir. Bile bile yalandır...

Edebiyat tabiri, "kör bir anlayış" olur.

Şöyle ki; cep telefonlarının ekranlarına dokunduğumuzda el dokunuşunu algılayan bir element var. O element, belli başlı ülkelerin topraklarından çıkan ve bütün dünyada "nadir toprak elementi" bilinen bir üründür.

Daha bunun gibi teknolojik alanda kullanılan 100 'lerce çeşit nadir toprak elementi var.

Nadir toprak elementlerinden birini kullanarak bir ürün( ticari uydu ) üretmeye projeniz varsa ve bu elementlerden ihtiyacınız olanlarını ham madde olarak satın alamıyorsanız( çünkü satmıyorlar ), mecburen o elementin kullanıldığı ara mamul ürünü ya da mamul ürünü satın almak zorundasınız.

Ne için zorundasınız ? Projenizi gerçekleştirmek için zorundasınız...

Dolayısıyla, konuyu "yerli ve milli edebiyatı yapma" diye değersizleştirmeye çalışmak, "kolay akıllı"ların yapabileceği kör anlayış olur ancak...

Ayrıca, senin mantığından yola çıkarsak, teknolojinin zirvesinde bulunan abd bile % 100 yerli ve milli ürün üretemez. Çünkü nadir toprak elementlerini hammadde olarak satın alamıyor.

Bu tür kolay akıllı düşünce ve yaklaşımları terk edelim lütfen... Bu denli basit düşünmek, başta kendi düşünce yapımıza zarar verir.

Futbol takımlarımız yabancı oyuncularına rağmen halen bizim takımlarımız, başarıları ülkemize ait.

Türksat, Togg, .. yani yabancı parça, çip, sensör vs kullanılması ürünün "millilik" değerinden götürmez, tam aksine bize zaman kazandırır.

"Yurt dışından getirttiğimiz motorla uçağı bir yapalım hele, ilerde motorunu da yerlileştiririz." mantığı.

Öteki türlü, bardağın sadece boş kısmını gördüğünde, "ya ama çipi - civatası yurtdışından geliyo, bu tam olarak yerli bile değil" dediğinde mutsuz ve ezik hisseder, depresiyona girersin.

Ülke eskisi gibi değil, birşeyler yapılıyor, birşeyler oluyor. Buna da şükür.

Teknik Direktörü yabancı olmasına dert etmeyen neleri de dert etmez. Üstelik yerli milli de der ...

Yani demek istediğim komşu komşunun külüne muhtaçtır... Yani yani yani : Populist Yerli Milli diye lanse edilenleri kapsamlı ve derinlemesine ele alırsak HAYAL KIRIKLIĞIDIR ...

Türkçe de Büyük Sesli Uyumu sağlatıyor diye nice Türkçe sanılan esasında yabancı kelimeler vardır ki .. En kolayı aklıma geleni yaygın olanı da " nokta " Arapça dır. Türkçe karşılığı da vardır hazırdır "benek" ama pratikte dil canlı bir varlık ve o dili evrimleştiren insan ve kullanımıyla pratiksel de-facto bedenk diye kimse kullanmıyor . Resmi olarak dayatılamaz da imkansızdır da ...

Etkileşim vardır : Yerli Milli filan bunlar özünde yine yabancılar aittir ...

Bazıları sırf bunu ifade ettim diye yapılmasın diye çıkarım aklı sıra yapanlar da var. Aksine. Neyin ne olduğunu bilerek detaylarda kaybolmadan ülkeye hatta dünyaya hayrı katkısı olunması beklenir .. Milli olmak marifet değildir. Global olmak marifettir. Global Arena ya çıkarsanız kafanız kumdan çıkmak zorundadır ve hakikat başlar. Tekamül ve tefekkür le belki bir umut ... Bakış açısı meselesi ... Doğmalar yerel tanımlarla prangalara hapsolun mamalıdır.

Yurtdışından motor vs getiriliyorsa barışık olacaksın yani Yerli / Milli fian demeyeceksin ...

Global dekiler bile tasarımı ilgili ülke üretimi fiziksel neredeyse orada ... Bileşenlerine bakıyoruz dışı bir ülke de paketlenmiş ama bileşenleri parçaları da bambaşka ... Bu da idealidir neredeyse oraya ait ifade edilir ...

Ukrayna dan motorlar geliyorsa gocunacak olan olsa olsa yerli milii diyenlerdir ben şahsen değilim aksine desteklerim. Önemli olan tek taraflı olunmasın makro ekonomik açıdan bari denklik farklı sektörlerde ihracat veya patent bedelleri bize ödenmesi gibi ...

Şükür etmek gelişmeye engeldir. Her daim şükürü red edeceksin. Kesmez! Türkiye şükredecek kendi yağında kavrulan medeni sanayileşmiş, çevre dostu huzur içinde vs olan bir ülke maalesef değildir ...

TürkSat 6A bu bağlamda pragmatik açıdan doğrudur ama algılarla olduğundan fazla da anlam yüklenmemelidir. Sonra bu işte üretimde kullanılan yazılım ve o yazılımın donanımsal sistemi de ve düşük seviye programlamasına kadar yerli mi diye sorgulanır ... Derine inildikçe ve kapsamı artırıldıkça propaganda rezaleti açığa çıkar ...

Amerika bile bu kadar yerli milli demiyor :) ....

Özellikle motor gibi anahtar parça diyebileceğimiz ve ülke savunması için önemli olan bileşenleri olabildiğince kendimiz üretmeliyiz. En azından hedef bu olmalı. Know-how bizde olsun.

Savunma sanayisinden hergün güzel haberler geliyor, ülkece doğru yoldayız.

Şükretmek derken..

> Şükür etmek gelişmeye engeldir. Her daim şükürü red edeceksin. Kesmez!

.. diyorsun. Merak ettim, anti-depresan kullanıyor musun? :)

Aynı şeyden bahsediyor olamayız: "hoşnut olma, mutlu olma" durumudur, ingilizcesi "to be thankful", yani bardağın dolu tarafına bakmaktan bahsediyorum.

Örneğin şirketlerde her başarılı projeden sonra ufak çaplı bile olsa kutlama olur. Bir nevi şükretmektir bu, "bunu yaptık başardık, yola devam, bir sonraki hedef nedir?" demektir.

Bardağın sadece boş kısmını görürsen stres küpüne dönersin.

Bunun dışında Amerika, Çin, globalleşme vs. gibi konular herkesin fikri farklı olduğu karmaşık konulardır.. es geçiyorum :)

Akkuyu Nükleer Santrel de know-how babında ZIRNIK koklatmayan Rusya . Sadece operatörlük eğitimi için Türkleri kendi ülkelerinde eğitmiştir başka da birşey yok ... Kurulumu montajı filan hepsi kendi ekibi ... Türkiye buradan kendi santralini filan kuramaz. Zaten Çernobil den sorumlu ticari şirketin ta kendisi aynısına yaptırıyorlar ucuza ! Riskleri de var ... JAponlar artan maliyetleri AKP red ettii ...

Savaş ekonomisine baronlarına hiizmet etmek için istihdam mı oluşturuldu ? Milyonlar veya yüzbinlere istihdam mı oluşturuldu ? Belki binlercesine. Ama reklamlarla algılarla yat kalk damat ın icraatleri ... Başkaları niye hiç yok şansızlar mıydı ?

Ne sunuyorsun ? Çarka katkın nedir? İstihdam gücün nedir ? Micro Ekonomik sektörel etkiden ne kadarını Makro Ekonomik seviyede olumlu etkileri dolaylı katkıları olmaktadır. Global sükse durumu nedir ?

Bardak boşu nedense hiç oralı olunmuyor ?

AKP Devleti bunu görmezden geliyor neymiş bardağın boş tarafı diyor ... Aynen senin gibi AKP liler gibi ...

Diğer iki nükleer santral için G. Kore ve Çin ile de görüşülüyor:

https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/turkiye-2-nukleer-santral-icin-guney-kore-ve-rusya-3-santral-icin-cin-ile-gorusuyor/2927652

Yani yabancılar gelecek bize NGS kuracak, biz de sadece düğmeye basıp elektriğinden faydalanacağız, öyle mi?

Özellikle savunma sanayinin sürekli geliştiği bir dönemde bu bana pek inandırıcı gelmedi. ABD ile Patriotlar konusunda neden anlaşamadık, sonradan neden S400'leri seçtik? Çünkü şart koştuğumuz know-how paylaşımını kabul etmediler de ondan.

Hükümetin NGS konusunda farklı davrandığını sanmıyorum.

Akkuyu ile ilgili Rusya'nın know-how paylaşmadığı konusunda kaynağın nedir?

20 yıl önce görüntülü görüşme yapabileceğimizi de düşünemezdik?