Şimdi Ara

ülkemizin en birinci çözüm üretmesi gereken sorunu nedir? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
181
Cevap
0
Favori
4.655
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    bir şey yazdım kendi düşüncelerinizi yazın, size bu doğrudur denilenleri bırakın diye maşallah edilmedik laf bırakılmamış.


    İyi güzel hoş da,seninn söylediklerinin burda konunun gidişatıyla yakından uzaktan ne gibi bir bağlantısı var.Burda bir konu üzerine herkes fikrini beyan ediyor,ve sen bir anda kalkıp bazı kullanıcıların verdiği cevaplar üzerine,kimse okumadan,anlamadan,öğrenmeden,araştırmadan,cevap vermesin gibi laflar ediyorsun.
    Burda kıstasın neye göre,insanları değerlendirirken,insanların bilgi birikiminin ne kadar olduğunun,neyi ne kadar araştırmış,sorgulamış da öğrenmiş olduğunu neye göre kıyaslayıp da böyle bir cevap verme gereği duyursun.Elimizde bir çeşit tattı mı varki kalkalım insanların bilgi birikimlerini,doğrularını tartalım,ne kadar okumuş,ne kadar okumamış,ne kadar araştırmış,ne kadar araştırmamış bunu ölçelim.

    Kullandığın ölçü birimini tarif etmeni rica ediyorum burda senden ki,bilelim acaba neyi eksik vede yeterli düşünmüyoruz.Söylediklerimizde ki doğruluk eksikliği neden kaynaklanıyormuş bilelim lütfen.

    quote:

    Gördünüzmü küçük bir bilgi eksikliğinin nerelere ,vardığını.


    Gene zira burada ki şuan ki konunun tartışılması,bilgi eksikliği veya her hangi bir durumdan kaynaklanmıyor,sadece görüş farklılığında kaynaklanıyor.Abuk sabuk,alakasız şeyler yazanı görmedim daha burada,herkes bir şekilde kendi fikrini,kendi dünya görüşüne göre belirtmeye çalışıyor ki,sen dersin ki devlet dinle barışmadığı sürece hiç bir çözüme ulaşılmaz,bir başkası der ki,devleti dinle bağdaşlaştırmak asıl sorundur,dinin hayatın bütün alanına yaymak,gelişmişliğin önünde engeldir,din ve inanç çünkü bireysel bir olgudur,bu tamamıyla yaratan ve birey arasında ki bir ilişkidir.

    Burda ki bilgi eksikliğini bana tarif etmen gerekiyor.Böyle düşünen bir insan da bilgi eksikliği,veya yanlışlığı nasıl ifade edebilirsin.Bu kadar somut bir şey midir bu.




  • @firkete: Bir fizik yasasını tüm evren için genelleştirebilirsiniz. Hatta Fizik biliminin temelinde bu istek ve bu amaç vardır. Ancak olay beşeri bilimlere ve siyasete girdiğinde öyle rahat rahat genelleme yapamazsınız. Örneğin Japonya'nın gelişmişliğini askeri bütçesinin olmamasıyla ilişkilendirmek Japonya için doğru bir tespit olabilir. Ben zaten bunun böyle olduğunu en az 15-20 yıldır biliyorum (bazılarımızı araştırmamakla, bilmemekle vs. itham ediyorsunuz, onun için dedim). Ancak aklıma bunun genel bir ilke olduğunu düşünmek hiç gelmedi. Bunun tersi daha fazla örnek var. ABD'nin ve bir zamanlar Rusya'nın bilimsel ve teknolojik gelişmesini tetikleyen en önemli etken savunma bütçelerine ayırdıkları büyük paralardı.

    Tabii belki sadece amacınız örnek vermekti ama konu Türkiye olunca bu örneğin Türkiye'yle ilişkisini merak ettim. Yani acaba kastettiğiniz Türkiye'nin askeri harcamalarını radikal olarak kısması mı? Bu ne kadar iyi bir çözüm, ya da Türkiye için ne kadar geçerli bir çözüm? (Nasıl kendinizden emin olarak yanlış olabilecek genellemeler yapıyorsunuz? Çok bilen bu kadar "dahiane" (!) sonuçlara bu kadar kolay ulaşamaz!)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mfiz -- 12 Ekim 2006; 11:56:21 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: firkete

    şimdi soruyoru size

    varlığınızı birilerinin insafına bırakacak kadar cehalet içinde olmak doğru bir şeymi ????Yoksa o bilgileri soruşturmak, araştırmak, varsa yararlı olan almak, geliştirebiliyorsan geliştirmekmi daha doğru..

    DÜnyaya bakın...

    kazananlar hangi yolu izlemiş.

    Sanıyorum takıntılarımız gözümüzün önünü görmemizi engellediği sürece ortak bir paydada buluşma ihtimalimiz zayıflıyor.

    Yazından, "Ben de bir zamanlar aynen sizler gibiydim, ancak ben değiştim ve geliştim, artık sizler gibi değilim....ve size acıyorum!" gibi bir anafikir çıkaracak olursak, yapılan şeyin adı "tartışma" olmaktan çıkar. Zaten takıldığın nokta da burda bahsedilenlerle hiçbir bağlantı teşkil etmiyor, bilmem farkında mısın?!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi redstorm -- 12 Ekim 2006; 11:52:37 >




  • Burda benim bu konuyla ilgili olarak söylebileceğim son söz,bireysel sataşma olarak algılanmasın,bu sadece genellemedir ve benim bu dünyada ve çevremde olaup biten herşeyle ilgili kişisel yaklaşımımdır ki,
    Her şeyden önce,cehaletimiz,bilgimizi,bilinçlenmemizi,hayata bakış açımızı,felsefi anlamda doğrularımızı ve yanlışlarımızı,fazlalıklarımızı ve eksikliklerimizi,
    kendi edindiğimiz,öğrendiğimiz,öğretildiğimiz,sebebi ne olursa olsun ister isteyerek ister bir şekilde zorlamayla,ister bilerek,ister tesadüfi,ama bir şekilde kendi hür irademizle bu çerçeveden bakarak şekillendirir ve biçimlendirirz.

    Yaşamımız,hayata bakışımız,tarzımız,kişiliğimiz buna göre şekillenir ve biçimlenir,bunda her iki şekilde yadırganacak bir durum söz konusu değildir,bir insan gayet normal dinsel yaşamı benimser,bir insan gayet normal benimsemez,bu ikisi arasında,yadırganacak olumsuz bir tavır ve nitelik olarak hiç bir fark yoktur.

    Birileri kalkıp kutsal kitaplar ışığında ve rehberliğinde hayat tarzını ve her türlü bilgisel ve felsefi anlamda donanımını sağlar,birileri kalkar,marx dan tutun sarter a kadar okuyup anlayıp araştırdıklarını,öğrendiklerini kendine feyz alır,rehber edinir.

    Gene ikisi arasında da nitelik olarak hiç bir fark yoktur benim için,aslolan insanın yaşantısı içerinde kendi doğrularına,inancına bağlılığı vede bunu genişletip,ayakta tututacak diğer bütün değerlerle örtüştürmesi,kendi çıkarsamalarını hayat tarzına doğru yapabilmesidir.

    Ben nitelik olarak bunun ayardındayım ve farkındayım,eğer karşımda ki insanda farkındaysa ben bu insanla saygı düsturunu kaybetmeden her şeyi rahatlıkla konuşur tartışabilirim,aksi tek taraflı bir durum söz konusu olur.

    Her şekilde ne olursa olsun,bu düşüncemle ne karşımda ki farklı düşünen bir insanı ezmeye çalışır,ne onun savunduğu felsefi değerlerin doğruluğunu veya yanlışlığını sorgularım,nede benim bilgilerim daha fazla gibi bir kibirle karşımda ki insanı ölçmeye,tartmya çalşırım.

    Biliyorum ki,32 senelik hayatım boyunca edindiğim hiç bir bilgi kolaylıkla,hemen özümseyebildiğimiz ve yaşantımıza kattığımız kolay şeyler değil,her bir senesinde,anında o kadar çok emek var ki,bu emeğe karşı saygısız ve kayıtsız olmak tam bir ahmaklıktır ve cahilliktir.

    Kimse,bir başkasından farklı düşünüyor diye daha bilgili ve üstün düşünceli değildir,böylesi bir kibir ancak insana yıkım getirir,hiç bir şey kazandırmaz.
    Bilgilerimizin doğruluğunu ve yanlışlığını gene belirleyip ayardına varacak olan gene insanın kendsidir.Yaşantımız zaten her şekilde bir hesaplaşmadır,buna müdahil olacak insanlar karşısında ki insana hiç bir şekilde değer katmazlar,değerini de azaltmazlar.
    Onun için bırakalım kendimize göre yargılara varmayı.

    Eğer bizler gerçekte birbirimizi anlamaya başlarsak,anlamaya çalşırsak,eğitimden de öte,o zaman bazı şeyleri değiştirmeye başlabiliriz,o zaman çözümler üretmeye başlayabiliriz,karşılıklı saygı düşüncesi,insanların birbirlerine ve düşündülerine değer verdiği düşüncesi,o zaman bir çok sorunun önünü açacaktır diye umuyorum.




  • HERKES ATLAMIŞ
    BUGÜN ÜLKEMİZİN BAŞINA ÖRÜLEN ÇORAPLARIN SORUMLUSU KİMLER TARAFINDAN KULLANILDIĞI MALUM OLAN MEDYADIR
  • quote:

    Orjinalden alıntı: zlyha

    HERKES ATLAMIŞ
    BUGÜN ÜLKEMİZİN BAŞINA ÖRÜLEN ÇORAPLARIN SORUMLUSU KİMLER TARAFINDAN KULLANILDIĞI MALUM OLAN MEDYADIR



    Bence "kimler" tarafından kullanıldığı çok açık olmayan, değişik siyasi görüşlere sahip olan insanların değişik açıklamalar sunduğu bir konudur bu konu. Mesela benim düşünceme göre bu kastedilen medyaya alternatif olarak sunulmaya çalışan medya da çok güvenilir değildir, o alternatif medyanın da arkasında ne gibi güçler olduğu tartışma konusudur.

    Not: Kastedildiğini düşündüğüm "medyanın" da güvenilir olduğunu ima ettiğim sanılmasın.
  • Her şey yazıldı çizildi.

    Eğitim dendi ki olması gerekir bizi yönetenler in çoğu eğitimli
    Eğriyi doğruyu bilemeyecek durumdalar mı (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Medya Patronaları, çalışanları Eğitimli değimli ki hepsi eğitimli (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Bilmiyorlar mı nasıl yayın yapılacağı nasıl kültürel yayın haber yapılacağı (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Bilmiyorlar mı magazin ile bizi uyuttuklarını (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Eğitimli diyoruz inşaat yapıyorlar bilmiyorlar mı bu bina x şiddetinde dayanmaz(ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Özel veya devlet Eğitim kurumları Eğitim veriyor bilmiyorlar mı bu şekilde eğitim olmaz (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Doktor bilmiyormu bu tanı ve bu ilaçla tedavi olmaz bu hasta (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Bana dokunmayan bin yaşasın diyenler bilmiyormu bu adil değil (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Bankacılar bilmiyorlarmı bu fazile bu vatandaş batar canı yanar (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)


    Bunların hepsi eğitimli? sorun nerde.

    Uzat uzat bitmez daha çook şey örneklenebilinir..

    Seviyesi, ahlakı düşmüş para peşinde koşan, bu zihniyete pirim verenler oldukça hiçbir yere varamayız.

    Önceden de yazdığım gibi tekrarlıyorum..

    “ Seviyeli siyaset,akıllı yönetim, devletin vatandaşıyla barışık olması.Gerisi peşinden gelir.”


    VATAN SEVGİSİ ONA YAPILAN HİZMETLE ÖLÇÜLÜR

    M.Kemal ATATÜRK




  • Arkadaşlar ben daha öncede yaptığım gibi yine değişik kaynaklardan tarih okuyup düşünmenizi tavsiye ediyorum.Ve şunuda unutmayınızki artık silahlarla yapılan savaşlardan daha yoğun bir şekilde psikolojik savaş yapılmakta buda çeşitli medya ve yayınlarla desteklenmektedir.
    Dikkat ederseniz bir zamanlar amerikan filmlerinde dayak yiyen rusların yerini şimdi dayak yiyen müslümanlar almıştır.Bunun nedenide rusların artık eski yayılmacı politikayı bırakmış olmasıdır.
    Hitlerin Almanyada komünistlere karşı kazandığı seçim zaferinden tutunda yahudileri katletmesine kadar herşeyde bir plan vardır.Bilenler bilir bu olaydan sonra malum yahudi devleti kurulmuş ve bir çok yahudi de can sağlığı için buraya göç etmiştir. Zaten göç etmeseler böyle bir devlet varolamazdı.

    Yapılan haberlerin basılan gazetelerin hepsinin bir anlamı var.PKk nın sağcı solcu kavgasının.Unutmayınki tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer.Bunlar sandığınız kadar basit ve isteyen istediğini düşünsün durumları değildir.Bu topraklarda yaşayan kimse tutup bu vatana ters birşeye bu vatana zararlı bir şeye sevgi besleyemez.Bu ülkenin geri kalmasında cehalet derken bahsettiğim bu duruma düşen insanların buyuk etkisi vardır.Doğu geri kalmışsa bunda o bölgedeki insanların cehaletinin etkisi vardır.

    Okumak anlamaya çalışmak .Batının rönesanstan kazandığı budur.Ama biz hala beş para etmez kavgalardayız.ve biz ne olduğumuzu kendimiz bilmiyoruz.

    İki atom bombasından sonra toparlanan japonyanıın bombalardan önceki medeniyeti bizim kurtuluş savaşımınzdan önceki medeniyetimizden daha büyük değildi. Bunlar düşündürücü şeylerdir.Ama zahmet edip düşünmek lazım.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: computeron

    Her şey yazıldı çizildi.

    Eğitim dendi ki olması gerekir bizi yönetenler in çoğu eğitimli
    Eğriyi doğruyu bilemeyecek durumdalar mı (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Medya Patronaları, çalışanları Eğitimli değimli ki hepsi eğitimli (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Bilmiyorlar mı nasıl yayın yapılacağı nasıl kültürel yayın haber yapılacağı (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Bilmiyorlar mı magazin ile bizi uyuttuklarını (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Eğitimli diyoruz inşaat yapıyorlar bilmiyorlar mı bu bina x şiddetinde dayanmaz(ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Özel veya devlet Eğitim kurumları Eğitim veriyor bilmiyorlar mı bu şekilde eğitim olmaz (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Doktor bilmiyormu bu tanı ve bu ilaçla tedavi olmaz bu hasta (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Bana dokunmayan bin yaşasın diyenler bilmiyormu bu adil değil (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)
    Bankacılar bilmiyorlarmı bu fazile bu vatandaş batar canı yanar (ÇOK İYİ BİLİYORLAR)


    Bunların hepsi eğitimli? sorun nerde.

    Uzat uzat bitmez daha çook şey örneklenebilinir..

    Seviyesi, ahlakı düşmüş para peşinde koşan, bu zihniyete pirim verenler oldukça hiçbir yere varamayız.

    Önceden de yazdığım gibi tekrarlıyorum..

    “ Seviyeli siyaset,akıllı yönetim, devletin vatandaşıyla barışık olması.Gerisi peşinden gelir.”


    VATAN SEVGİSİ ONA YAPILAN HİZMETLE ÖLÇÜLÜR

    M.Kemal ATATÜRK



    İşte arkadaş bence can alıcı noktaya değindin.Bu ülkede zirvede duranların çoğu eğitimli ama nerden.
    Amerikadan eğitimli özal türkeş demirel.Jön türklere bakın.
    Bunlar bu vatanın evladı idi ama aldıkları eğitim onları ne yaptı.

    Birde osmanlı zamanındaki devşirmelere bakın.Onlar bu vatanın evladı değildi.Ama bu vatanın özünden eğitimi alınca 600 yıllık bir dünya devinin bünyesinde sağlam taşlar oldular.




  • Medyayla yapılan savaşın temelde iki boyutu var:

    1) Pasifize etme boyutu: sadece Türkiye'de değil neredeyse "demokratik" diye adlandırdığımız hemen hemen her ülkede medyanın bu amaca hizmet ettiğini düşünüyorum. ABD'de bulunduğum dönemde televizyon yayınlarının ezici bir çoğunluğunun bu nitelikte olduğunu dehşetle gördüm. Sadece Türkiye'de değil belki de Dünya'nın önemli bir kısmında insanlar ülkelerinde ve Dünya'da olan bitenden habersiz yaşıyorlar. Türkiye de tabii ki istisna değil.

    2) Propaganda boyutu: pasifize olan insanlar düşünmeye ve orijinal fikirlere sahip olmaya çalışmaya bile üşenirler. Böyle insanlara istediğiniz politik ve sosyal görüşü empoze edebilirsiniz. Örneğin ilk bakışta çok milliyetçi ve muhafazakar görünen görüşlerin arkasında ne gibi güçlerin olduğunu anlamaya ve tartışmaya çalıştığınızda işin içinden çıkamazsınız. İşin komiği Türkiye'deki durum: tehlikeli olduğu hissedilen görüşlerin karşısına çıkarılan görüşlerin de yine benzer nitelikleri olabileceğini görürsünüz.

    Bu toplu "disenformasyon" hareketine karşı çok dikkatli olmalıyız. Özellikle "benim fikrim orijinal", "senin fikrin bu disenformasyonun etkilerini taşıyor" gibi imalarda bulunurken bir kez daha düşünülmeli. Burada orijinal fikirlere sahip olduğunu söyleyen arkadaşların fikirlerini ben ilk kez duymadım. Örneğin devletin dinle barışması gerektiği söylemi hiç yeni değil ve bu söylemlerin kökeninde bazı "büyük" oyuncuların Ortadoğu ve Türkiye'de oynamak istediği oyunlar olabilir. İşin komiği bu söylemler o kadar bilinçaltına işlenmekte ki sanki kişiler orijinal fikirleriymiş gibi bu fikirleri benimseyebilmektedir. Zaten disenformasyona uğrayan bir kişinin bunu kabul edebileceğini de pek sanmıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mfiz -- 12 Ekim 2006; 16:26:30 >




  • Sorunlardan bir tanesi de, toplum kültürünün, topluca yaşayabilme ve ortak çıkarları belirleyebilme yetimizin diğer batılı halklardaki gibi gelişmiş olmayışıdır diye düşünüyorum.Ne acıdır ki yüzyıllardır üzerinde yaşadığımız bu coğrafyada bu anlayaşın tam olarak geliştirilememesi aydınlık bir geleceği hayal olmaya mahkum etmektedir. Batıdaki liberal anlayışın daha çok ferdi ön planda tuttuğunu kabul etmekle birlikte, geçmişten beri süregelmekte olan toplum bilincinin ve kültürünün sağlam temeller üzerine inşa edilmiş olması liberalizmin belki de en çok eleştirilen yanını gölgede bırakmakta.

    Bir coğrafyada aynı idealleri ve menfaatleri belirleyip geliştiremeyen toplumların kültürlerinin sadece lafta kaldığını, gelişmiş toplumların ise kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bu toplumları -doğal olarak- sömürmeye devam ettiklerini geçmişte olduğu gibi bugün de açık bir şekilde görmekte ve yaşamaktayız.

    Türkiye toplumu olarak geleceğe dair arzu ve isteklerimizi tam olarak net bir şekilde belirlemediğimiz, ideallerimizi asgari müştereklerde birleştirmek zorunda olduğumuzu kavrayamadığımız ve dolayısıyla güçlü ve kendinden emin bir toplumu oluşturan şartları bazen "şark kurnazlığı" yoluna başvurarak reddettiğimiz sürece, sayılan tüm sorunları (eğitim, işsizlik, v.s.) münferiden halletmenin bu topluma hiçbir zaman bir faydası olmayacaktır.




  • işte tam da tartışma en yukarıda söylediğim cümlenin etrafına dolanmış...

    ideoloji den sıyrılmış,yüksek ufuk sahibi,nefes alan,nefes alana değer veren insanlar çoğunlukta olursa,
    tetikleyen düzeneklerin sonu hayra çıkar diyerek,kısaca önceliğimi eğitim den yana kullanıyorum.


    işte yüksek ufka sahip,karşısındaki insan namaz kılıyor diye etiketlemeyen,ona nefes alma hakkını teslim eden,mefhum-u muhalifi onu bunu kafir,cahil,din düşmanı,komplocu vs... bir kılıfa sokup nefes alanını daraltmayan insanları çokca yetiştirecek bir eğitim....
  • Orjinalden alıntı: driver


    ideoloji den sıyrılmış,yüksek ufuk sahibi,nefes alan,nefes alana değer veren insanlar çoğunlukta olursa,
    tetikleyen düzeneklerin sonu hayra çıkar diyerek,kısaca önceliğimi eğitim den yana kullanıyorum.



    soru şu.. ülkemizin en birinci çözüm üretmesi gereken sorunu nedir?
    eğitim den yana kullanıyorum; diyorsunuzda; örneğimde vermiş olduğum bu eğitim'liler değilmi.nasıl çözeceksiniz.
  • @computeron


    çözüm zaten teşhis de gizli....

    mesela yüksek ufuk sahibi bir insan, çok olasılıklı bu kuantum fani dünya hayatında, para ile saadet,geçici şöhret,makam vs... nin beraber yaşadığımız insanlarla paylaşacağımız bir bardak çay keyfinin yanında tırıs kalacağını bilir...

    yada nefes alma nasıl senin elinde değil,iradende de değil,öyle ise nefesini tut..1 dakika bekle,sonra al ve rahatla, seviyorum de...hemde herşeyi...

    yüksek ufuk, torpil yada tahammul,tolerans değil, harbiden hoşgörü sahibi bir ufuk...

    en küçük iki kişi arasındaki etkileşimden dev şirketlerde 10000 kişilik istihdamda oligarjik düzende bile bu ufuk...
    hayal kuran proje koordinatörleri,manegerleri,onların sorunlarını gideren ,seven otorite,nefes alan kapıcıdan,
    personel müdürüne kinaye....




  • @driver

    Anlattıklarından ,anlatacaklarım belki aynı kefede; farklı kelimeler kullanıyoruz "hazzı geciktirme".bunu sen ben biliyorum bu sayı çok az.
    Boş adam ne yapar veya boş dolmamış bir fikir ne yapar, eğitim konusunda hemfikirim ama bunun önünü açmak bu eğitimin içini doldurmak lazım bunun için yöresel geleneksel bağlar önemli etken, bu son zamanlar için dahada uzaklara gitti yani yakalanmayacak kadar uzaklarda.
    Edebi kelimeler fazla kullanmak istemiyorum çünkü artık anlaşılmaktan çıktı yalın düz anlaşılır örnekler vermeye çalışıyorum bu kelimeler siyasi kelimeler gibi algılanıp hiçbirşey yokmuş gibi kişilerin bir kulağından girip diğer kulağından çıkıyor
    Artık bizim çok net basit çümleler örnekler kurmamız gerekiyor(sen böyle yazdın gibi algılama), eğitim diyorsak yeni okula başlayanlar gibi A dan başlamamız gerekiyor, ama bu sırada ahlaki ,insani değerleri de öğretmemiz çok çok uzun zaman alacak,bu sırada biz yine geriden geleceğiz! buda ülkede istikrar olursa.




  • Batilaşma yozlaşma durdurulsun herşey duzelir
  • quote:

    Orjinalden alıntı: driver


    yada nefes alma nasıl senin elinde değil,iradende de değil,öyle ise nefesini tut..1 dakika bekle,sonra al ve rahatla, seviyorum de...hemde herşeyi...

    yüksek ufuk, torpil yada tahammul,tolerans değil, harbiden hoşgörü sahibi bir ufuk...

    en küçük iki kişi arasındaki etkileşimden dev şirketlerde 10000 kişilik istihdamda oligarjik düzende bile bu ufuk...
    hayal kuran proje koordinatörleri,manegerleri,onların sorunlarını gideren ,seven otorite,nefes alan kapıcıdan,
    personel müdürüne kinaye....









    mümkün değil. insan tabiatına ters.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi C4 -- 14 Ekim 2006; 21:45:52 >




  • Devletin malı deniz,yemeyen keriz. Devleti açalım aslında. Çalıştığınız işyeri, okuduğunuz okul, iş yaptığınız kişiler vs..

    Ne zaman ki ekmeyini yediğimiz yeri baltalamayı bırakırsak, okuduğumuz okulları kendi evimiz gibi korursak, iş arkadaşlarımızı kazıklamazsak biz olmuşuz arkadaşlar..

    Daha çoğaltılabilir örnekler fakat bu kadar yeterli sanırım, durumumuzu özetlemek için.
  • Eğitim bana göre. Halkımız çok cahil
  • Bence üniversite, çünki ülkeyi yöneten kafa taifesi bir şekilde uğruyor oralara çok radikal sert tedbirler alarak düzeltmeklazım osıra eğitimde üretimde politikada şekle girer ve bu ülke üretken hale gelir ama şimdiki sistemle ne yapılsa boş valla.
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.