< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emrukka -- 29 Eylül 2020; 20:42:41 > |
Uyanış: Büyük Selçuklu (2020) (2. sayfa)
-
-
Dizi kültürünüzün ve tarih bilginizin ne kadar dar olduğunu mesajınızla göstermiş oldunuz. Öncelikle bu belgesel değil içinde illaki senaryo olacak lafınıza ithafen şunları diyeceğim. Tarihi bir dönemi/olayı anlatan dizide elbet ki ufak kurgular dönecektir. Ama bu kurgular tarihin ulaşamadığımız noktalarında dönebilir. Diğer türlü yapılan şeye anakronizm adını veriyoruz. Koskoca Selçuklu Sultanı Sencer'in bu şekilde gösterilmesi tamamen saçmalık. Melikşah öldüğünde 6 yaşında bir melik daha Sencer. Dizide devlet adına casusbolarak yetiştirilmiş biri olarak gösteriliyor. Kurguyu sağlamlaştırmak adına tarihte olmayan yeni bir karakteri diziye ekler onun üzerinden kurgu yapabilirsin. Ama dizide yapılan şey tamamen yalan ve saçmalık. Zaten okumayan Türk halkı iyice masallarla propoganda uğruna uyutulmuş oluyor. Ki bu saydığım sadece bir örnek. 3 saatlik ilk bölüm içinde tonla tarihi hata sayarım sana ve çoğu kabul edilebilecek şeyler değil. Türklerin o dönemki yaşayış şekli desen bu şekilde değil. Anadolu selçuklularından bahsedilmiş İzniki almış heriflerin ana yerkeşim yerini oba yapmış adamlar. Askeri ordu düzeni açısından tamamen yanlış anlatılmış. Zırh miğferler desen tamamen emevi orduları gibi giydirilmiş. Ulan bir tane atlı okçu koyulmaz mı ? Göçebe Türklerde piyade mi olur ? Hiç mi akademisyen almamışlar yanlarına. O dönemki Türk halkından bahsederken Müslümanlarmış gibi bahsetmeleri ayrı bir muamma ayrı bir propoganda. Hani Nizamülmülkten bahsedebilirsin böle çünkü tarihte de ağır dindar biri. Ama genel itibari ile böyle göstermek tamamı ile tarihi çarpıtarak propoganda amaçlı yapılmış. Daha sayarım sadece bir bölümden tonla hata da boşa gidiyor ona üzülüyorum. Sadece bir bölümde bu kadar anakronizm.. İlerleyen bölümlerde de daha neler neler görülcek acaba. Çok üzücü çok...quote:
Orijinalden alıntı: emrukka
Genel olarak eleştirmişsiniz fakat şöyle bir durum durum var. Öncelikle bu belgesel eğil arkadaşlar içinde illaki senaryo olacak. Büyük Selçuklu anlatılıyorsa Alparslan ile başlamalıydı diyenler var ama kaçırdığınız nokta şu Alparslan başlı başına bir dizi konusu yani onu anlatıp bitiremezsin. Ben şöyle değerlendiriyorum olayı
Dizinin görsel efektleri iyi mi ? Bence gayet iyi... Hatta o kadar güzel ki yabancı yapımlarla başa baş yarışır.
Oyuncular iyi mi ? Kadro sağlam mı? Çok iyi oyuncular var evet ama sevmediğim başarılı bulmadığım oyuncularda var...
Müzikleri nasıl ? Dönem dizisi içinde başarılı zaten arkasında bildiğim kadarıyla Melih Kırdar var
En önemlisi hikaye akışı nasıl? Dizi başladığından beri aksiyon eksik olmadı diziden evet ilk bölümler belki izleyici çekmek için bol aksiyonlu olabilir ilerleyen bölümlerde bu şekilde olursa bakın buraya yazıyorum bu dizinin ömrü uzun olur...
https://www.youtube.com/watch?v=Af2thNU4nmk
Alparslan başlı başına bir dizi konusu demişsin. Kimsenin Alparslanın neden anlatılmadığına dair bir itirazı olduğunu zannetmiyorum ki Melikşah dönemi Büyük Selçukluların en parlak ve en dolu dönemidir. Yukarıda yazdığın ne alakaysa.
Dizinin teknik yönlerine gelecek olursak genel olarak o kadar başarısız ki. İki kılıç çarpışması görünce dizi film kültürü olmayan halkımız tav olmuş ama.
Dizinin görsel efektleri iyi yabancı yapımlarla yarışır Ulan yapılmaya çalışılan bilgisayar efektleri göz kanatıyordu. Berzem kalesini cgi ile mi nasıl yaptılarsa pastel boya ile boynamış gibiydi. İzlediğin yabancı yapımlar 1970 yılından kalma herhalde. Çekimlere falan gelecek olursak bu konuda takdir ettiğim bir iki şey var. Türk dizilerinde savaş sahneleri açısından ileriye dönük sahneler çekilebilmiş ama yine de çok başarılı değik slow motiondan vazgeçmeleri lazım kesinlikle. Tamamı ile saçmalık. Genel senaryo açısından bakacak olursak dizi sıçıyor. Oyunculara yazılmış diyaloglar yeşilçam vari arkaya koymuşlar bir müzik oyuncular bir tirad atıyor sahnede. Bir tane düzgün yazılmış karakter yok. Herkes uzun uzun konuşuyor. Neymik aksiyon hiç eksik olmamış. Ulan arkaya koymuşlar müziği bas bas çalıyor ne aksiyonu. İzlediğin tek şey battal gazi olmasından mütevellit bundan mı etkilendin.
Oyunculara gelecek olursak tiyatro çıkışlı birkaç oyuncu var ve diziyi taşımaya çalışmışlar ama script o kadar çöp ki başarılı olamıcaklar gibi duruyor. Kadın oyuncular için aynı şeyi söleyemicem çöp oğlu çöp hepsi.
Dizi hakkında beğendim tek tük şeylerden biri isfahanın dekorları va hoştu. Selçuklu sarayı güzeldi. Müzikler iyiydi ama gereksiz müzik kullanımının kalkması gerek. Kötü duruyor aşırı.
Hülasa bizim aptal halkımız bunu izler reyting birincisi de yapar her hafta. Böle böle uyutuluyor insanlar işte. Ulan tarihi yanlışlıkları geçtim bari iyi bir dizi olsaydı da alternatif tarih niyetine izlerdim.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Muhteşem yüzyıl gelse keşke diyip
Selçuklu yu anlatan diziye tarihle uyuşmuyor demek.
Siz nasıl bir tezat yaşıyorsunuz anlamadım.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: ihtiyar.gamerMuhteşem yüzyıl gelse keşke diyip
Selçuklu yu anlatan diziye tarihle uyuşmuyor demek.
Siz nasıl bir tezat yaşıyorsunuz anlamadım.
Sorsam açıp bir kitap okumamışsınızdır. Muhteşem Yüzyıl'ın açıp bir bölümünü izlememişsinizdir bile. Muhteşem Yüzyıl'ın tarihle uyuşmayan bir kısmını göster desem akademik bir çalışma gösterebilecek misin acaba bana. Ya da dönem hakkında bir kyanak sunabilecek misin? Bilginiz yoksa fikrinizi de dile getirmeyin lütfen. Bir üstteki mesajımda da Uyanış hakkında tarihi hataları da yazdım. Okumaya eğiliminiz olduğunu sanmamakla beraber ufak bir gayretle yazdığım iki paragrafı okursanız belki bir iki şey katar size. He tatmin olmaz iseniz özelden kaynakları ile me nedir diye anlatırım uzun uzun. Şuan için dizi tamamen uydurmalardan oluşuyor böle de devam edicek gibi duruyor.
He şunu da yazayım Muhteşem Yğzyıl'da hiç mi hata yoktu kısmen vardı tabi. Harem sahnelerinde dizi kuegusunu sağlamlaştırmak için gerçekte olmayan karakterler sokuşturuyorlardı araya. Bazen ufak tarihi yanlışlıklar da oluyordu. O dönemde pantolon giyilmesi, Cafer paşanın kementle idam edileceğime kılıçla idam edilmesi, o dönemde havai fişek kulanılması, divanda bazı ufak hatalar vs. Ama ne olay örgüsünü bozan hatalardı bunlar ne de tarihi çarpıtan. Tarihte var oldupunu bildiğimiz tüm şahsiyetler hakkı ile işlenmişti. Kafa yapınıza uymayabilir harem sahneleri. Ama gerçek budur 46 yıllık saltanatının sadece 12 yılı seferde geçmiştir kanuninin. Geri kalan 34 yıllık dönemde ne yaptı derseniz efendim dizi de bunu anlatıyor zaten :)
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: aliemre461Sorsam açıp bir kitap okumamışsınızdır. Muhteşem Yüzyıl'ın açıp bir bölümünü izlememişsinizdir bile. Muhteşem Yüzyıl'ın tarihle uyuşmayan bir kısmını göster desem akademik bir çalışma gösterebilecek misin acaba bana. Ya da dönem hakkında bir kyanak sunabilecek misin? Bilginiz yoksa fikrinizi de dile getirmeyin lütfen. Bir üstteki mesajımda da Uyanış hakkında tarihi hataları da yazdım. Okumaya eğiliminiz olduğunu sanmamakla beraber ufak bir gayretle yazdığım iki paragrafı okursanız belki bir iki şey katar size. He tatmin olmaz iseniz özelden kaynakları ile me nedir diye anlatırım uzun uzun. Şuan için dizi tamamen uydurmalardan oluşuyor böle de devam edicek gibi duruyor.
He şunu da yazayım Muhteşem Yğzyıl'da hiç mi hata yoktu kısmen vardı tabi. Harem sahnelerinde dizi kuegusunu sağlamlaştırmak için gerçekte olmayan karakterler sokuşturuyorlardı araya. Bazen ufak tarihi yanlışlıklar da oluyordu. O dönemde pantolon giyilmesi, Cafer paşanın kementle idam edileceğime kılıçla idam edilmesi, o dönemde havai fişek kulanılması, divanda bazı ufak hatalar vs. Ama ne olay örgüsünü bozan hatalardı bunlar ne de tarihi çarpıtan. Tarihte var oldupunu bildiğimiz tüm şahsiyetler hakkı ile işlenmişti. Kafa yapınıza uymayabilir harem sahneleri. Ama gerçek budur 46 yıllık saltanatının sadece 12 yılı seferde geçmiştir kanuninin. Geri kalan 34 yıllık dönemde ne yaptı derseniz efendim dizi de bunu anlatıyor zaten :)
Alıntıları Göstergarip.
ben Selçukluyu anlatan dizide hata yok dedim mi? öyle bir şey ima ettim mi?
ayrıca insanlara sanki hiç bir şey bilmiyormuş gibi önyargı ile yaklaşmak sizin yine başka bir tezatınız.bilgili olduğunuzu iddia ediyorsunuz ama ilim sahibi insan ilk olarak doğru ve yanlış davranışları bilmesi lazım. siz daha burda kontrolünüzü kaybediyorsunuz.
-
quote:
Orijinalden alıntı: ihtiyar.gamergarip.
ben Selçukluyu anlatan dizide hata yok dedim mi? öyle bir şey ima ettim mi?
ayrıca insanlara sanki hiç bir şey bilmiyormuş gibi önyargı ile yaklaşmak sizin yine başka bir tezatınız.bilgili olduğunuzu iddia ediyorsunuz ama ilim sahibi insan ilk olarak doğru ve yanlış davranışları bilmesi lazım. siz daha burda kontrolünüzü kaybediyorsunuz.
Alıntıları GösterHaklısınız açıkçası fevri bir şekilde mesaj atmışım. Sanal ortamda maalesef dikkat edilmediği zamanlar oluyor tartışma zamanlarında. Kimse kşmseyi tanımıyor malum. Kusura bakmayın bir anlama gelecekse. Ben çok bilgili olduğumu da iddia etmiyorum. Benim tepkim bazı siyasi, dini sebepler ile tarihin çarpıtılması ve halkın bunu doğruymuş gibi görmesi. Asıl doğru olanın yanlış bir şekilde yaftalanması. Bunun bilmekle alakası yok yapılan şey tarihe saygısızlık halk da bunu anlayamıyor cidden çok can sıkıcı bir durum. Neyse saygılarö
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Güzel kardeşim önce bir kendine gel ne senin ne de bu forumda kimsenin haddine değil benimle ulan diye konuşmak veya bana bu şekilde hitap etmek. Attığım mesajda genel olarak eleştirmişsiniz dedim senden bahsetmedim ya da doğrudan şahsını hedef almadım tarih bilgin benden fazla olabilir ama görenek bilgin benden daha iyi olmadığı kesin.
Ayrıca benim izlediğim diziye yaptığım yorumu eleştirecek hadde de sahip değilsin bunları öncelikle bir idrak et. Görsel efektler bana çok iyi geldi sana gelmemiş olabilir bu genel olarak ölçülebilir bir şey değil görece bir kavramdır.
Forumun kurallarında biri de saygıdır. Sana tavsiyem bunu bil buna göre hareket et...
-
İlk bölüme göre ikinci bölümde bazı düzenlemeler yapılmış. Benim gözüme ilk çarpan detay dizi müzikleri oldu. İlk bölüme göre neredeyse tamamen değişmiş çok da güzel olmuş. Oyunculuklarda da değişimler vardı. Onlarda zamanla oturacaktır diye düşünüyorum.
Bu arada 3. bölümde de aksiyon düşmeyecek gibi görünüyor.
-
3. bölüm de sona erdi aslında Melikşah'ın oğlunu görmeyeceğini hepimiz tahmin ediyorduk. Doğru seçim oldu..
Hayber kalesi kıssası da güzeldi..
Pusu sahnesinde Melikşahın adamı kılıçtan geçirdikten sonra hiçbir şey olmamış gibi cool cool yürümesi efsaneydi.
Sencer yine oyunculuğunu konuşturdu. Adam kahramanlığı da devleti için casusluğu da çok iyi oynuyor.
Dizide aksiyon kesinlikle bitmiyor sizi bilmem ama benim çok hoşuma gitti... Bizanslı askerin Sencerin izini bulması bakalım neler doğuracak. Ama çok zekice buldu Sencer'in izini tebrik etmek lazım.
Geçen bölümde tek bi sahneyi merak ettik bu bölümde 3 sahneyi birden merak edeceğiz.
Terken Hatun çocuğu düşürecek mi?
Elçin Hatun gerçekten Melikşah'ı mı nişn aldı?
Sencer yoldaşını kurtarabilecek mi?
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: aliemre461
Dizi kültürünüzün ve tarih bilginizin ne kadar dar olduğunu mesajınızla göstermiş oldunuz. Öncelikle bu belgesel değil içinde illaki senaryo olacak lafınıza ithafen şunları diyeceğim. Tarihi bir dönemi/olayı anlatan dizide elbet ki ufak kurgular dönecektir. Ama bu kurgular tarihin ulaşamadığımız noktalarında dönebilir. Diğer türlü yapılan şeye anakronizm adını veriyoruz. Koskoca Selçuklu Sultanı Sencer'in bu şekilde gösterilmesi tamamen saçmalık. Melikşah öldüğünde 6 yaşında bir melik daha Sencer. Dizide devlet adına casusbolarak yetiştirilmiş biri olarak gösteriliyor. Kurguyu sağlamlaştırmak adına tarihte olmayan yeni bir karakteri diziye ekler onun üzerinden kurgu yapabilirsin. Ama dizide yapılan şey tamamen yalan ve saçmalık. Zaten okumayan Türk halkı iyice masallarla propoganda uğruna uyutulmuş oluyor. Ki bu saydığım sadece bir örnek. 3 saatlik ilk bölüm içinde tonla tarihi hata sayarım sana ve çoğu kabul edilebilecek şeyler değil. Türklerin o dönemki yaşayış şekli desen bu şekilde değil. Anadolu selçuklularından bahsedilmiş İzniki almış heriflerin ana yerkeşim yerini oba yapmış adamlar. Askeri ordu düzeni açısından tamamen yanlış anlatılmış. Zırh miğferler desen tamamen emevi orduları gibi giydirilmiş. Ulan bir tane atlı okçu koyulmaz mı ? Göçebe Türklerde piyade mi olur ? Hiç mi akademisyen almamışlar yanlarına. O dönemki Türk halkından bahsederken Müslümanlarmış gibi bahsetmeleri ayrı bir muamma ayrı bir propoganda. Hani Nizamülmülkten bahsedebilirsin böle çünkü tarihte de ağır dindar biri. Ama genel itibari ile böyle göstermek tamamı ile tarihi çarpıtarak propoganda amaçlı yapılmış. Daha sayarım sadece bir bölümden tonla hata da boşa gidiyor ona üzülüyorum. Sadece bir bölümde bu kadar anakronizm.. İlerleyen bölümlerde de daha neler neler görülcek acaba. Çok üzücü çok...
Alparslan başlı başına bir dizi konusu demişsin. Kimsenin Alparslanın neden anlatılmadığına dair bir itirazı olduğunu zannetmiyorum ki Melikşah dönemi Büyük Selçukluların en parlak ve en dolu dönemidir. Yukarıda yazdığın ne alakaysa.
Dizinin teknik yönlerine gelecek olursak genel olarak o kadar başarısız ki. İki kılıç çarpışması görünce dizi film kültürü olmayan halkımız tav olmuş ama.
Dizinin görsel efektleri iyi yabancı yapımlarla yarışır Ulan yapılmaya çalışılan bilgisayar efektleri göz kanatıyordu. Berzem kalesini cgi ile mi nasıl yaptılarsa pastel boya ile boynamış gibiydi. İzlediğin yabancı yapımlar 1970 yılından kalma herhalde. Çekimlere falan gelecek olursak bu konuda takdir ettiğim bir iki şey var. Türk dizilerinde savaş sahneleri açısından ileriye dönük sahneler çekilebilmiş ama yine de çok başarılı değik slow motiondan vazgeçmeleri lazım kesinlikle. Tamamı ile saçmalık. Genel senaryo açısından bakacak olursak dizi sıçıyor. Oyunculara yazılmış diyaloglar yeşilçam vari arkaya koymuşlar bir müzik oyuncular bir tirad atıyor sahnede. Bir tane düzgün yazılmış karakter yok. Herkes uzun uzun konuşuyor. Neymik aksiyon hiç eksik olmamış. Ulan arkaya koymuşlar müziği bas bas çalıyor ne aksiyonu. İzlediğin tek şey battal gazi olmasından mütevellit bundan mı etkilendin.
Oyunculara gelecek olursak tiyatro çıkışlı birkaç oyuncu var ve diziyi taşımaya çalışmışlar ama script o kadar çöp ki başarılı olamıcaklar gibi duruyor. Kadın oyuncular için aynı şeyi söleyemicem çöp oğlu çöp hepsi.
Dizi hakkında beğendim tek tük şeylerden biri isfahanın dekorları va hoştu. Selçuklu sarayı güzeldi. Müzikler iyiydi ama gereksiz müzik kullanımının kalkması gerek. Kötü duruyor aşırı.
Hülasa bizim aptal halkımız bunu izler reyting birincisi de yapar her hafta. Böle böle uyutuluyor insanlar işte. Ulan tarihi yanlışlıkları geçtim bari iyi bir dizi olsaydı da alternatif tarih niyetine izlerdim.
Alıntıları GösterO dönemde İznik'de Ebu-l kasım vardı, dolayısıyla prensesin İznik'de olmamasına da şaşırmamalı ve gittikleri yer ana yerleşim yeri değildi, sadece Selçuklu prensesinin yaşadığı bir Selçuklu merkezi idi. Ayrıca dizinin danışman tarihçisi bir Selçuklu tarihçisi olan Cihan Piyadeoğlu, eğer tarih bilginin ondan daha iyi olduğunu iddia ediyorsan kendi eserlerini göster. Ayrıca taa Melik Şah'a gelene kadar iyicene teşkilatlanmış ve merkezileşmiş ve büyümüş bir devlette piyadelerin olamayacağını iddia etmen de ayrı bir cahillik olmuş.
-
Alıntı
metni:O dönemde İznik'de Ebu-l kasım vardı, dolayısıyla prensesin İznik'de olmamasına da şaşırmamalı ve gittikleri yer ana yerleşim yeri değildi, sadece Selçuklu prensesinin yaşadığı bir Selçuklu merkezi idi Bir Selçuklu hanedan üyesi baş şehir İznik'ten ayrılıp bir obada yaşamaz. Ayrıca tarihte Elçin Hatun diye bir kişilik yok. Yapılan şey yine bir anaktonizm nereden tutsan elde kalır.
Alıntı
metni:Ayrıca taa Melik Şah'a gelene kadar iyicene teşkilatlanmış ve merkezileşmiş ve büyümüş bir devlette piyadelerin olamayacağını iddia etmen de ayrı bir cahillik olmuş. Dizi berzem kalesinin fethi ile başlıyor. Melikşah dönemi bile değil :). Piyadelerin olamayacağını değil. Ordunun neredeyse bütünün piyade olamayacağından bahsettim. 12. ve 11. Yüzyılda Türkler at üstünde okçuluk yapan göçebe kavimlerdir. Bunu doğrulayan o döneme ait bir sürü kaynak var biraz aşağıya yazacağım hepsini. Selçuklu dediğimiz devlet genişledikçe ordusunda Deylemi, Arap, Yerel Aryani halklar bulunmaya başlıyor. İşte bu halklar piyade olarak bulunacaklar orduda. Ama ordunun çok küçük bir bölümünü oluşturacak bu unsurlar. Selçuklu ordu yapısının bütünün ya da çoğunun piyadelerden oluştuğunu sölüyor isen vereceğin kaynağı merakla bekliyorum.
Alıntı
metni:Ayrıca dizinin danışman tarihçisi bir Selçuklu tarihçisi olan Cihan Piyadeoğlu, eğer tarih bilginin ondan daha iyi olduğunu iddia ediyorsan kendi eserlerini göster. Ve gelelim şu kısma. Öncelikle Cihan Piyadeoğlu'nu takip ederim. Başarılı da bulduğum birisidir. Ben 18 yaşında bir gencim tabi ki bir profesörden daha iyi bildiğimi savunamam. Ama ondan bu dönemleri daha iyi bilecek kişileri tanıdığığımı söyleyebilirim. Literatürde "birinci el kaynak" olarak geçiyor bu kimseler ve eserleri :). O dönemde yaşamış insanların yazdığı bir sürü eser devlet tarihçileirnin tuttuğu bir sürü kronik var. Tarih de bu kaynaklar doğrultusunda yazılır. Cihan Piyadeoğlu neden dizideki bolca miktardaki hataya ses çıkarmamış bilmiyorum. Belki insanların tarihe ilgi duyması yeterli olur diye düşünüp çok kasmadı bilemem. Ama doğru doğrudur ve kaynaklarca ulaşılabilinir. Uzun uzun yazmamın alemi yok dizi hatalarla dolu teknik olarak da özellikle süresinin de payı ile kalitesiz bir yapım ve ses çıkarılmadıkça Türk dizi sektörü bmöe devam edecek. Türk tarih ilmi zaten hak getire....
Senin ve konuda çıkarsa başka insanların en azından dönem hakkında bir takım fikir sahibi olmaları için yukarıda bahsettiğim bazı kaynak önerilerini de atayım:
İbn Bibi Selçukname, Raşideddin Camiül tevarih, Süryani Mikhail Vekayinamesi, Urgalı Matheos Kroniği, Aknerli Grigor, Cuveyni Tarihi Cihangüşa, Anonim ve Yazıcızade Ali Tevarihi Ali Selçuk, Aksarayi Müsaremethül Ahbar, Cami'üd Düvel, İbnul Esir Tarihi (El Kamildi yanlış hatırlamıyor isem) İbn Kalanisi, Tarihul Azim Selçuklular bab'ı, Pakimeres, Ebul Farac Kronikleri, Menakıbul Arif, Abbas Pervis Tarihi Selacika
Bunların hepsi o döneme ait kaynaklar. Modern tarihçilerden okumak istersen de İbrahim Kafesoğlu, Faruk Sümer, Osman Turan, Erdoğan Merçil, Halil Mükrimin Yinanç, Cihan Piyadeoğlu :), Uzunçarşılı öneririm.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: aliemre461Alıntı
metni:O dönemde İznik'de Ebu-l kasım vardı, dolayısıyla prensesin İznik'de olmamasına da şaşırmamalı ve gittikleri yer ana yerleşim yeri değildi, sadece Selçuklu prensesinin yaşadığı bir Selçuklu merkezi idi Bir Selçuklu hanedan üyesi baş şehir İznik'ten ayrılıp bir obada yaşamaz. Ayrıca tarihte Elçin Hatun diye bir kişilik yok. Yapılan şey yine bir anaktonizm nereden tutsan elde kalır.
Alıntı
metni:Ayrıca taa Melik Şah'a gelene kadar iyicene teşkilatlanmış ve merkezileşmiş ve büyümüş bir devlette piyadelerin olamayacağını iddia etmen de ayrı bir cahillik olmuş. Dizi berzem kalesinin fethi ile başlıyor. Melikşah dönemi bile değil :). Piyadelerin olamayacağını değil. Ordunun neredeyse bütünün piyade olamayacağından bahsettim. 12. ve 11. Yüzyılda Türkler at üstünde okçuluk yapan göçebe kavimlerdir. Bunu doğrulayan o döneme ait bir sürü kaynak var biraz aşağıya yazacağım hepsini. Selçuklu dediğimiz devlet genişledikçe ordusunda Deylemi, Arap, Yerel Aryani halklar bulunmaya başlıyor. İşte bu halklar piyade olarak bulunacaklar orduda. Ama ordunun çok küçük bir bölümünü oluşturacak bu unsurlar. Selçuklu ordu yapısının bütünün ya da çoğunun piyadelerden oluştuğunu sölüyor isen vereceğin kaynağı merakla bekliyorum.
Alıntı
metni:Ayrıca dizinin danışman tarihçisi bir Selçuklu tarihçisi olan Cihan Piyadeoğlu, eğer tarih bilginin ondan daha iyi olduğunu iddia ediyorsan kendi eserlerini göster. Ve gelelim şu kısma. Öncelikle Cihan Piyadeoğlu'nu takip ederim. Başarılı da bulduğum birisidir. Ben 18 yaşında bir gencim tabi ki bir profesörden daha iyi bildiğimi savunamam. Ama ondan bu dönemleri daha iyi bilecek kişileri tanıdığığımı söyleyebilirim. Literatürde "birinci el kaynak" olarak geçiyor bu kimseler ve eserleri :). O dönemde yaşamış insanların yazdığı bir sürü eser devlet tarihçileirnin tuttuğu bir sürü kronik var. Tarih de bu kaynaklar doğrultusunda yazılır. Cihan Piyadeoğlu neden dizideki bolca miktardaki hataya ses çıkarmamış bilmiyorum. Belki insanların tarihe ilgi duyması yeterli olur diye düşünüp çok kasmadı bilemem. Ama doğru doğrudur ve kaynaklarca ulaşılabilinir. Uzun uzun yazmamın alemi yok dizi hatalarla dolu teknik olarak da özellikle süresinin de payı ile kalitesiz bir yapım ve ses çıkarılmadıkça Türk dizi sektörü bmöe devam edecek. Türk tarih ilmi zaten hak getire....
Senin ve konuda çıkarsa başka insanların en azından dönem hakkında bir takım fikir sahibi olmaları için yukarıda bahsettiğim bazı kaynak önerilerini de atayım:
İbn Bibi Selçukname, Raşideddin Camiül tevarih, Süryani Mikhail Vekayinamesi, Urgalı Matheos Kroniği, Aknerli Grigor, Cuveyni Tarihi Cihangüşa, Anonim ve Yazıcızade Ali Tevarihi Ali Selçuk, Aksarayi Müsaremethül Ahbar, Cami'üd Düvel, İbnul Esir Tarihi (El Kamildi yanlış hatırlamıyor isem) İbn Kalanisi, Tarihul Azim Selçuklular bab'ı, Pakimeres, Ebul Farac Kronikleri, Menakıbul Arif, Abbas Pervis Tarihi Selacika
Bunların hepsi o döneme ait kaynaklar. Modern tarihçilerden okumak istersen de İbrahim Kafesoğlu, Faruk Sümer, Osman Turan, Erdoğan Merçil, Halil Mükrimin Yinanç, Cihan Piyadeoğlu :), Uzunçarşılı öneririm.
Piyade kısmında doğruyu bulmuşssun, ama 11. ve 12. yüzyılda Türkler atlı okçulardı dersen yanılırsın, sen hangi Türkler'den bahsediyorsun, 9. yüzyılda devletleşen Karahanlılar'dan mı yoksa, 10. yüzyılda devletleşen Gazneliler'den mi, yoksa 11. yüzyılda devletleşen Harezmşahlardan mı bahsediyorsun, onun için devletleşmemiş Türkler 11 ve 12. yüzyılda atlı okçulardı dersen daha doğru olur. ama bunda da eksik var, Hunlar'dan beri Türkler at üstünde başka savaş gereçleri kullanmışlardır.
Elçin Hatun, bir sürgün olabilir, ya da bir anlaşmazlık olabilir, ya da filmde anlatıldığı gibi Ebu-l Kasım'ın İznik'e gelmesi ile olabilir, başka bir Selçuklu merkezinde yaşayabilir, bir kurguda böyle bir eleştiri yapman çok mantıksız olmuş. Tarihte bu kişilik yok diye kestirip atamazsın, çünkü tarih kaydetmemiş olabilir, ayrıca tarih kaydetmese bile diziye böyle bir senaryo yazılabilir.
-
Alıntı
metni:Piyade kısmında doğruyu bulmuşssun, ama 11. ve 12. yüzyılda Türkler atlı okçulardı dersen yanılırsın, sen hangi Türkler'den bahsediyorsun, 9. yüzyılda devletleşen Karahanlılar'dan mı yoksa, 10. yüzyılda devletleşen Gazneliler'den mi, yoksa 11. yüzyılda devletleşen Harezmşahlardan mı bahsediyorsun, onun için devletleşmemiş Türkler 11 ve 12. yüzyılda atlı okçulardı dersen daha doğru olur. ama bunda da eksik var, Hunlar'dan beri Türkler at üstünde başka savaş gereçleri kullanmışlardır. Bu konu hakkında tonla kaynak attım buraya. Kaynak vermeden tarihi tartışma yapılamaz. Şuan bu söylediklerini temellendirmen gerekli. Açıp araştırma zahmetinde bulunursan 14.yüzyıla kadar tüm Türk Siyasi organizasyonunlarının (Harezmşah bi nevi istisna) ordu düzenlerinin süvari ve atlı okçu ağırlıklı olduğunu görürsün. Dediğim gibi aksi yönde akademik bir kaynak bulursan dediklerini doğrulayacak sevinirim.
Alıntı
metni:Elçin Hatun, bir sürgün olabilir, ya da bir anlaşmazlık olabilir, ya da filmde anlatıldığı gibi Ebu-l Kasım'ın İznik'e gelmesi ile olabilir, başka bir Selçuklu merkezinde yaşayabilir, bir kurguda böyle bir eleştiri yapman çok mantıksız olmuş. Tarihte bu kişilik yok diye kestirip atamazsın, çünkü tarih kaydetmemiş olabilir, ayrıca tarih kaydetmese bile diziye böyle bir senaryo yazılabilir. Tarihte olmayan bir hanedan üyesini varmış gibi kurgulamak anakronizmdir. Tarih ilminde anakronizm olmaz. Turna Hatun, Arslantaş gibi tamamen kurgu olup ama tarihi gerçekleri alakadar etmeyen karakterlere ses çıkarmıyorum zaten.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: aliemre461Alıntı
metni:Piyade kısmında doğruyu bulmuşssun, ama 11. ve 12. yüzyılda Türkler atlı okçulardı dersen yanılırsın, sen hangi Türkler'den bahsediyorsun, 9. yüzyılda devletleşen Karahanlılar'dan mı yoksa, 10. yüzyılda devletleşen Gazneliler'den mi, yoksa 11. yüzyılda devletleşen Harezmşahlardan mı bahsediyorsun, onun için devletleşmemiş Türkler 11 ve 12. yüzyılda atlı okçulardı dersen daha doğru olur. ama bunda da eksik var, Hunlar'dan beri Türkler at üstünde başka savaş gereçleri kullanmışlardır. Bu konu hakkında tonla kaynak attım buraya. Kaynak vermeden tarihi tartışma yapılamaz. Şuan bu söylediklerini temellendirmen gerekli. Açıp araştırma zahmetinde bulunursan 14.yüzyıla kadar tüm Türk Siyasi organizasyonunlarının (Harezmşah bi nevi istisna) ordu düzenlerinin süvari ve atlı okçu ağırlıklı olduğunu görürsün. Dediğim gibi aksi yönde akademik bir kaynak bulursan dediklerini doğrulayacak sevinirim.
Alıntı
metni:Elçin Hatun, bir sürgün olabilir, ya da bir anlaşmazlık olabilir, ya da filmde anlatıldığı gibi Ebu-l Kasım'ın İznik'e gelmesi ile olabilir, başka bir Selçuklu merkezinde yaşayabilir, bir kurguda böyle bir eleştiri yapman çok mantıksız olmuş. Tarihte bu kişilik yok diye kestirip atamazsın, çünkü tarih kaydetmemiş olabilir, ayrıca tarih kaydetmese bile diziye böyle bir senaryo yazılabilir. Tarihte olmayan bir hanedan üyesini varmış gibi kurgulamak anakronizmdir. Tarih ilminde anakronizm olmaz. Turna Hatun, Arslantaş gibi tamamen kurgu olup ama tarihi gerçekleri alakadar etmeyen karakterlere ses çıkarmıyorum zaten.
Yahu bu dizi tarih ilmi anakronizm ne alaka. Elbette genel çerçevede tarihe bağlı kalınmaya çalışılır, ama senaryo üretilmesi gerekiyor.
Süvarilerin okçu dışında da olduğunu kabul etmişsin.
Ayrıca verdiğin kitapları ya da bazı bölümleri üniversite hayatımda okumuştum, şimdi sen kaynak göstermiş mi oluyorsun, al kitapları oku diyorsun, bana o kitaplardan alıntı yapman gerekir.
-
Ne yapayım tek tek tüm kroniklerden yazılanları mı geçireyim buraya ? Halkın tarihi öğrenmesi ve ilgi duyması açılmış dizilerde tarih ağır bir şekilde çarpıtılıyor ses çıkarmasın mı kimse ?
Alıntı
metni:Süvarilerin okçu dışında da olduğunu kabul etmişsin. ? :D Ağırlıklı olarak atlı birliklerden oluştuğunu söyledim. Atlı birliklerden de atlı okçu birlikler öne çıkar. Göçebe bir ordu düzeninde başka bir şey beklenemez. Bunun da en önemli kaynakları yazdıklarım. İbn Bibi kroniğinde Selçukluların girdiği muharebelerde kalb ve cenah düzenlerinin nasıl olduğunu anlatıyor.3 mesajdır sunabileceğin kaynak var mı diye soruyorum bir cevabın yok. Ayrıca sadece ordu düzenini yanlış lanse etmeleri olsa hata keşke. Bir sürü minyatür var o döneme dair simsiyah giydirmişler selçuklu ordusunu. Tamamı ile fiyasko. Hülasa sunabilecrğin kaynak varsa seve seve tartışmaya devam ederim. Yoksa da araştırma yapmanı öneririm.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
drama nedir bilmeyen bir dahinin her hafta debe'ye girdiği dizi. insanlar belgesel ile dramayı karıştırıyorlar. dramalarda bir duyguyu vermek için tarihi gerçekler çarpıtılabilir, görmezden gelinebilir, bilerek ve isteyerek yazarlar tarafından değiştirilebilir. çünkü dramada esas olan duygudur. holywood'dan bolywood'a, uzak doğu sinemasından afrika'ya kadar nereye bakarsanız bakın tarihten esinlenmiş her hikaye duygu için gerçekten feragat etmiştir. çünkü gerçek hiçbir zaman çok çarpıcı ve takip edilebilir değildir. gerçekliğe bağlı kalmak hikayenin akışını ve duyguların ritmini bozar. gerçek hikayelerde ana çatışmalar hep eksik kalır. bu yüzden bir diziye, filme ya da kurgusal herhangi bir hikayeye başladığınız zaman unutulmaması gereken en önemli şey, yazarın hayal dünyasını izlediğinizdir. gerçeği, yalnızca doğruları bilmek istiyorsanız belgesel izleyebilirsiniz. çünkü belgesel izleyiciyi bilgilendirir.
picasso'nun meşhur anısı gibi. birisi bu resim balığa benzemiyor dediğinde, o balık değil resim demiştir. bir yazara ama tarih öyle değil demek öyle abestir. çünkü izlediğin şey tarihten esinlemiş bir dramadır.
-
Kurgu ile yalanı karıştırıyorsun. Örnek veriyorum bir kitap yazsan bunun hakkında senden izinsiz bir film dizi çekseler ve ortaya çıkan yapımda seyir zevki ne olursa olsun kitapla alakasız şeyler konulsa sana büyük saygısızlık yapılmış olunmaz mı ? He izin alsalar konu kapanır dileyen dilediğini yapar. Fakat 1000 sene önce yaşanış insanları uyandırıp izin alamıyorsun. Ortaya çıkan işin tarihe belli ölçüde sadık kalması gerekli. Ben belgesel çeksinler kurgu olmasın demiyorum. Koskoca Selçuklu Sultanlarının, dönemde yaşamış şahsiyetlerin hayatlarını tamamen yanlış yansıtmasınlar diyorum. Tarihte olmayan bir karaketri kuegularsın onun üstünden senaryo yazarsın amenna hiçbir şey demem. Gerisi seyir zevkine kalır. Ama tarih dizisi adı altında yapılan çarpıtmalar hem tarihe saygısızlık hem de halka karşı ayıp. Alenen tarih kullanılarak propoganda yapılınıyor. Tarihten esinlenmek demek tarihi bu ölçüde çarpıtabileceklerinin anlamına gelmemeli.
Ayrıca her şeyi göz ardı edip sadece ama sadece seyir zevkine bakarsak da klişeler ile dolu bir dizi ortaya konulmuş. Bu kadar bütçe ile çok daha iyi bir senaryo ışığında bir drama izletilebilinirmiş. Bunu da savunmanın alemi yok haftada 3 saatlik bölüm konulursa olacağı bu. Yavan diyaloglar, başarısız yaratılmış karakterler (hepsi beylik beylik sözler edip duruyor hiçbiri derin değil. Tamamı ile oyunculuklaeı kurtarıyor. Dizinin artısı var bu konuda tiyatro çıkışlı iyi oyuncular bulunuyır kadroda), vs vs türetirilir. En büyük nedeni de süre zaten. Bu kadar inatla savunacağınıza eleştirerek bu sektörün daha iyi bir yere gelmesi adına bir şeyler denemiş olursunuz belki.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
tarihimizi birkaç yapımla anlatmaya çalışmak tabi ki de hoş ama tutarsızlıklar ve uzun süreler olduğu için muhtemelen çöpe gidecek bir yapım daha
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X