Şimdi Ara

Uydurulmuş Din ve Kuran'daki Din! (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
48
Cevap
1
Favori
1.411
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: torlofan

    Ben de okudum ama hiç de cihad dini olmadığını gördüm. Hatta savaşın sadece savunma amacıyla yapılabileceğini ve cihadın içinde az bir yer kapsadığını farkettim. Hangi ayette yazıyor en büyük sevabın cihad için savaşmak olduğu? Bir iddia da bulunuyorsan iddianın kaynağını da yazarsan daha doğru olur.

    Alıntıları Göster
    Cihad butun gucunu kullanma anlamina gelir.
    Bunu tatli su muslimlerinin
    Islam igruna mucadele etmekle birlestirirseniz ayetlere gerek kalmadan teorik ve pratikte kor gozle darkedilecek uygulamalarini kabul etmek zorunda kalirsiniz.
    Hala ayetler var ayetler ama cihad yok derseniz
    Bende size
    gercek islam bu degil
    derim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    Cihad butun gucunu kullanma anlamina gelir.
    Bunu tatli su muslimlerinin
    Islam igruna mucadele etmekle birlestirirseniz ayetlere gerek kalmadan teorik ve pratikte kor gozle darkedilecek uygulamalarini kabul etmek zorunda kalirsiniz.
    Hala ayetler var ayetler ama cihad yok derseniz
    Bende size
    gercek islam bu degil
    derim.

    Alıntıları Göster
    Ne zaman bana sallayacan diye bekliyordum ben de. Benim demediğim laflarla beni tahrik edeceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Cihad yok diyen kim? Cihad geniş kelime anlamı olan bir ifadedir. Savaşmayı da içerir ancak savaş ayetleri nettir savunma amacıyla yapabilirsin. Öyle İslam topraklarını genişletecem deyip savaş açamazsın hiç bir topluma.

    Cihad fiilini ehli sünnet ve şia kendi amacı uğruna savaşmak için kullanmıştır. Kendi kafalarına göre nesh etme veya önceki ayetleri değersizleştirerek tabiri caizse savaşa adam toplamak için dini kullanmışlardır. Tarihte "şehit" mertebesi kullanılarak devletler de tarikatlar da, Hasan Sabbah, El kaide , İşid vb. örgütler de kendilerine adam toplamışlardır.

    Peki bunun sorumlusu din midir? Yoksa dini yaşadığını iddia eden Müslümanlar mıdır?

    Sorumlu din ise hangi ayet yazıyor Müslümana saldırmayan insanların öldürüleceği? Öyle cımbızla bana cümle çekip yazarsan da kaale almam seni haberin olsun.

    Sorumlunun Müslümanlar olduğunu tarihi okuyan ve Kur'an ile kıyaslayan görür zaten.

    Gerçek İslam sahte İslam ne demek onu da anlatırsan ayrıca sevinirim. Bir iddiada bulunuyorsan altını doldur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: torlofan

    Ne zaman bana sallayacan diye bekliyordum ben de. Benim demediğim laflarla beni tahrik edeceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Cihad yok diyen kim? Cihad geniş kelime anlamı olan bir ifadedir. Savaşmayı da içerir ancak savaş ayetleri nettir savunma amacıyla yapabilirsin. Öyle İslam topraklarını genişletecem deyip savaş açamazsın hiç bir topluma.

    Cihad fiilini ehli sünnet ve şia kendi amacı uğruna savaşmak için kullanmıştır. Kendi kafalarına göre nesh etme veya önceki ayetleri değersizleştirerek tabiri caizse savaşa adam toplamak için dini kullanmışlardır. Tarihte "şehit" mertebesi kullanılarak devletler de tarikatlar da, Hasan Sabbah, El kaide , İşid vb. örgütler de kendilerine adam toplamışlardır.

    Peki bunun sorumlusu din midir? Yoksa dini yaşadığını iddia eden Müslümanlar mıdır?

    Sorumlu din ise hangi ayet yazıyor Müslümana saldırmayan insanların öldürüleceği? Öyle cımbızla bana cümle çekip yazarsan da kaale almam seni haberin olsun.

    Sorumlunun Müslümanlar olduğunu tarihi okuyan ve Kur'an ile kıyaslayan görür zaten.

    Gerçek İslam sahte İslam ne demek onu da anlatırsan ayrıca sevinirim. Bir iddiada bulunuyorsan altını doldur.

    Alıntıları Göster
    Klasik tatlı su müslimisin. İslam kurulurken bile ne savaşlar verildi ne kelleler alındı.Sen uyu




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ferrari

    Bu mesaj silindi.
    Var.

    Bahsettiğin ayetin daha beterleri de var elini ayağını çaprazlama kesin de der Kur'an. Sen beni Kur'an bilmeyenlerle karıştırma mümkünse. 4 sene inanmayı bırakıp bir günde Müslüman olmadım ben. Bu kitabı sindirmek gerçekten çok zor. Senin bakış açınla değerlendirseydim zaten ben de inanmazdım.

    Eğer Kur'an ı ayet ayet okursan hiç bir zaman mantık bulamazsın herhangi bir konuda. Daldan dala atlar sureler öyle böyle değil. Anlamam epey zamanımı almıştı bir çok konuyu. Savaş-şiddet ayetleri de keza aynı şekilde.

    Savaş veya şiddet içeren ayetlerin ilki Size karşı savaşanlarla siz Allah yolunda savaşın der. Nedir bu savunma mı şiddet mi? Şimdi bu ayetin devamı da vardır araştır bul neler yazdığını onu da değerlendir mesajında değerlendirdiğin ayet gibi.

    Bu ayet ilk olmasıyla tabiri caizse savaş-şiddet ayetlerinin anayasasıdır. Müslümana sınır çizer savaşmanın yöntemini belirler. Yazdığın ayet, benim belirttiğim ayet ve diğer savaş-şiddet içeren ayetler ise müşriklerle yıllarca süren savaşlardaki detaylandırılmış yasalardır.

    Şimdi gelelim senin bahsettiğin ayete.

    Farkındaysan haram aylardan bahsediyor. Bak o aylarda karşı taraftan saldırı gelmedikçe asla saldıramaz Müslüman. Yani devam eden savaşta Allah Müslümanı kısıtlıyor. Senin kabulünde Muhammed kısıtlıyor yandaşlarını. Sana öncelikli sorum şu bu Muhammed salak mı kendini kısıtlayan ay türetiyor? Sen olsaydın Muhammed'in yerinde kendi kendini kısıtlar mıydın? Karşı tarafın o haram aylar, benim Allah'ımın yok öyle ayı deyip onları zayıf anını ne zaman yakalarsan saldırmaz mıydın? Ya da bakış açın şu mu haram aylar Araplarda değerli olduğu ve Muhammed de taraftar toplamaya devem etmek istediği için mi devam ettiriyor haram ay geleneğini? Hiç düşündün mü bu konuyu?

    Devam edelim. O aylar çıkınca nerde bulursan öldür diyor. Eee ne var burda? Öldürmesin mi? Benle savaşıyor herif ne yapacam ben? Elim armut mu toplayacak?

    Senle savaşmazsa ne diyor öldürme diyor zaten bu ayette de.

    Eğer bu ayette, ''haram aylar bittikten sonra eğer müşrikler size saldırırsa, sizde onlara saldırın'' demiş olsaydı o zaman sana hak verirdim ama müşrikleri nerede bulursanız öldürün diyor. diyorsun.

    Kur'an her zaman tekrar etmez aynı ifadeleri. Size saldırırsa demiş dememiş diye ararsan ben de sana derim ki kulp bulmak istiyorsan bulursun Kur'an çok müsait buna.
    Eğer Muhammed yazsaydı o sözleri senin dediğin şekilde yazma ihtimali daha yüksekti derim ben de mesela ne olacak ki. Öyle yazsaydı böyle yazsaydı diye düşüneceksen ne diye okuyon ki? Git hayatını yaşa ne diye zaman harcıyon çöl arabına inanlarla tartışarak?

    Savaş-şiddet konusuna ait basit bir örnek vereyim sana.

    Devletimiz PKK ve uzantılarıyla savaş halindedir. Eğer bunlar yandaş ancak savaşmıyor ise hapise atar, eğer askerimizle savaşırsa bizim askerimiz de bunları öldürür. Eğer savaşırken bile olsa teslim olur ise öldürmez. Bunlar ana kurallar özetle.

    Askerimiz dağda rutin gezinirken pkk lı görürse ve eğer karşı tarafın teslim olmaya niyeti yoksa hemen onlarla çatışır ve çoğunlukla da öldürür. Bu savaş 30 yılı aşkın zamandır devam ediyor.
    Şimdi ülkeyi yöneten dedi ki askerlere kuzey Iraktaki pkk kamplarını vuracaksınız ve öldüreceksiniz ordaki pkk lıları. Dediki aynı zamanda kim teslim olursa onu öldürmeyeceksiniz.

    Barış sevmeyen bir ülke mi oluyoruz? Yoksa bizimle savaşanı öldüren ülke mi oluyoruz?

    Pkk lı seni öldürmek istesin sen sevgi barış kardeşlikten bahset olur mu?

    Öldürmek istemezse bahsedersin ama.



    Uzun zaman Tanrı şöyle olamaz böyle olamaz gibi yaklaştım durdum. Kur'an ı ilk okurken Muhammed'in kitabını okumaktı amacım. Hiç de Müslüman olmayı hesap etmemiştim. Ben bu kitabı Muhammed'in yazamayacağına ikna olduğum için Müslüman oldum. Sen bu kitabı Muhammed yazdı diyorsan her ayeti onun yazdığını düşünerek oku ve kendini onun yerine koy. 20 yılda ki bunun ilk 10 yılında nerdeyse hiç sosyal emir yok paso hikaye. Sen nasıl başarılı olurdun da bir Arap devleti kurar ve lideri olurdun bu kitabın benzeri ile bir düşün bakalım ne olacak.


    Sidik yarıştırmayı sevmiyorum sözlerimle kimseyi Müslüman yapacak değilim. İnanmayanları alt etmek gibi bir merakım da yok. Birkaç tane var burda ateistlerle bile kavga ediyorlar onlar bana veya Kur'ana sataşırsa onları alt ederim canım isterse sadece.

    Ben 1 aydır burayı takip etmeye başladım seni hatırlamadığım ve anlaması hatalı olan ayet verdiğin, ayetin üzerinde düşündüğünü hissettiğim için bu şekilde cevap yazdım.

    Sorduğum sorular senin düşünmen ve bu konuyu okuyan başkalarının düşünmesi içindi. Cevap beklemiyorum yani. Verirsen de sen bilirsin.

    Niyetin inanmamaksa ne diye benle veya başkasıyla uğraşıyon ki? Git hayatını yaşa ben inanmıyorken hiç gidip de inananlarla tartışayım ayet kurcalattırayım demedim. Manyak mıyım zamanımı inanalarlarla didişerek geçireyim derdim. Sana da tavsiye ederim. Daha huzurlu olursun.




  • Ferrari kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim. Güzel bir yazı yazmışsın.
    Hakaret içermeyen bir üslupla da bir güzel fikir tartışılabilir neticede. Bu üslup ile olacaksa istediğin her ayeti değerlendirebilirim vaktim oldukça.

    Şimdi önceki mesajımda da ilettim savaş-şiddet içeren ilk ayetin ne olduğunu. Yazdığımı anlamamışsın tamamını yazayım.
    Ayetlerin çevirisini nerden aldığını yazarsan ben de ordan alabilirim farklılık olmaması için çeviride. Ben Bakarayı Elmalılıdan, Tevbeyi Kuran.gen.tr den aldım.

    Bakara 190-194

    190- Size savaş açanlarla Allah yolunda çarpışın. Fakat haksız saldırıda bulunmayın. Çünkü Allah, haksız saldırıda bulunanları sevmez.

    191- Onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. O fitne, öldürmeden daha şiddetlidir. Yalnız Mescid-i Haram yanında onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa, hemen onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir.

    192- Artık şirkten vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

    193- Hem bir fitne kalmayıp, din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın . Vazgeçerlerse, düşmanlık ancak zalimlere karşıdır.

    194- Hürmetli ay hürmetli aya ve bütün hürmetler birbirine karşılıktır. O halde kim size saldırdıysa, siz de ona yaptığı saldırının aynıyle saldırın da ileri gitmeye Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, takva sahipleriyle beraberdir.


    Bu ifade diğer savaş-şiddet içeren ayetlerin tabiri caizse anayasası olarak alınmazsa ve diğer ayetler tek tek ele alınırsa dediğin şekilde sonuçlar çıkar zaten. Anlam karmaşası neden var sanıyorsun. Bu ayetler yok sayılıyor da ondan.
    Kur'an buna çok müsait. İstediğin gibi anla der Kur'an. İnandım diyen de inanmadım diyen de istediği gibi değerlendirebilir savaş-şiddet ayetlerini.

    Kur'an ı bir bütün olarak değerlendirmemek benim gördüğüm kdarıyla; hem inananların hem de inanmayanların en büyük hatası. Parçalara ayırırsak bu kitabı ki her metin için geçerlidir bu her cümleden farklı anlamlar çıkartırız.

    Sana şöyle bir örnek vereyim Hrant Dink cinayetini bir araştır kendisine öldürülmeden önce neden tepki gösterildi ve sence tepkilerinde haklılar mıydı? Adamı koca yazıdaki bir cümle yüzünden vatan haini ilan ettiler sonra da ne olduğu belirsiz biri tarafından öldürüldü adam.

    Ayetlere dönecek olursak:

    2:190 ile ilk defa onay veriliyor savaşmaya ve ne diyor size karşı savaşanlarla savaşın diyor. Yani karşı taraf savaşa başlamış zaten bulduğu yerde Muhammed yandaşlarını öldürmeye başlamışlar. Devamında ne diyor fakat ölçüyü kaçırmayın saldırgan olmayın bu ne demek sadece nefsi müdafaa yapabilirsin demek. Ölçülü olmayanı Allah sevmez ne demek sence?

    2:191 ile bulduğun yerde öldür onları diyor kimi öldür diyor? Kim Muhammed yandaşlarına zulmetmiş ise onu. Kabe çevresinde ise savaş yasak bulduğun yer Kabe civarı ise yine de öldüremezsin diyor. Eğer orda seni öldürmeye çalışırlarsa orda da öldürebilirsin diyor.

    2:192 ile ne diyor savaşmaya ve/veya inançsızlığa son verirlerse Allah bağışlayıcıdır. Ne demek bu? 2:190 daki anlatılanlara göre işlem yap demek. Artık senle savaşmıyorsa sen onu öldüremezsin. Müslüman olmuş ise zaten Allah onu affetti.

    2:193 ile ne diyor onlara baskın gelip fitneyi bitirene kadar savaşacaksınız. Eğer onlar sizinle savaşmayı keserseler artık topyekün savaşamazsın sadece zalimlik eden olursa onunla savaşır öldürürsün.

    2:194 ile ne diyor haram ay kabuldür onlar savaşmazsa siz de o haram aylarda savaşmayacaksınız.(hürmet gösterilen aylar haram ay diye Arapların bildiği aylardır) Savaş yasakları da karşılıklı olarak uygulanacaktır. Şimdi bunların hepsi Arap ve bir takım gelenekleri var iki taraf da o geleneklere uyacaksa savaş kuralları oluşmuş olur. (Bugünün dünyasından örnek verirsek Nükleer silah, biyolojik silahın karşılıklı olarak yasaklandığı savaş)

    Nasıl bitiyor ayet Allah'tan korkun ona göre savaşın. Kurallar bunlar.

    Gelelim senin verdiğin ayetlere:

    Tevbe 1-5:

    Ey Kafirler anlaşmayı bozdunuz bunun cezasını çekeceksiniz. Ateşkes bitti. Size 4 ay mühlet. Savaşmaya devam.
    Ama Müslüman olanlar ile anlaşmasını bozmayanlarla anlaşmanın süresi bitene kadar ateşkese devam. 4 ay bittiği gibi yine savaşacağız ve nerede bulursak sizi öldüreceğiz, hapsedeceğiz. Hee şayet Müslüman olurlarsa Allah onları affetti artık dokunmayağız.

    Anlaşılmayan şey ne? Savaşılan taraf ateşkes şartlarını ihlal etti ve Muhammed Allah'ın emri gereğince ateşkesin kendileri için bittiğini bildiriyor. 4 ay mühlet veriyor. Anlaşma şartlarını bozmayanlar ile ise anlaşmaya sonuna kadar bağlı olduğunu bildiriyor.

    Burada da bitmiyor zaten konu devamı var:

    6.Eğer Allah'a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa, Allah'ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.
    7.Allah'a ortak koşanların Allah katında ve Resûlü yanında bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram'ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır. Bunlar size karşı dürüst davrandığı sürece, siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah kendine karşı gelmekten sakınanları sever.
    8.Onların bir ahdi nasıl olabilir ki! Eğer onlar size üstün gelselerdi, ne akrabalık (bağlarını), ne de antlaşma (yükümlülüğünü) gözetirlerdi. Ağızlarıyla sizi hoşnut etmeye çalışıyorlar, oysa kalpleri buna karşı çıkıyor. Onların pek çoğu fasık kimselerdir.
    9.Allah'ın âyetlerini az bir karşılığa değiştiler de insanları onun yolundan alıkoydular. Bunların yapmakta oldukları şeyler gerçekten ne kötüdür!
    10.Bir mü'min hakkında ne akrabalık (bağlarını), ne de antlaşma (yükümlülüğünü) gözetirler. İşte onlar taşkınlık yapanların ta kendileridir.
    11.Fakat tövbe edip, namazı kılar ve zekâtı verirlerse, artık onlar sizin din kardeşlerinizdir. Bilen bir kavme âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız.
    12.Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozup dininize dil uzatırlarsa, küfrün ele başlarıyla savaşın. Çünkü onlar yeminlerine riâyet etmeyen kimselerdir. Umulur ki, vazgeçerler.
    13.Yeminlerini bozan, peygamberi yurdundan çıkarmaya kalkışan ve üstelik size tecavüzü ilk defa kendileri başlatan bir kavimle savaşmaz mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Oysa Allah, -eğer siz gerçek mü'minler iseniz- kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.
    14, 15. Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü'min topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
    16.Yoksa; Allah içinizden, Allah'tan, Resûlünden ve mü'minlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeksizin cihad edenleri ayırt etmeden bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.


    23:

    En yakın akraban bile olsa inananlardan değilse onları dost edinmek yasak. Normal bir ayet. İnanmıyorsa şayet onunla yediğin içtiğin bir olamazsın isterse senin ailen olsun.

    Düşman edinmenin serbest olduğunu nereden çıkardın? Ayet düşman olma izni vermiyor. O anlamı sen ekledin. Ayet dost olmama emrini veriyor.

    Eğer anam babam kardeşim benimle savaşırsa ancak düşmanım olabilir.(Bakara 190-194)

    Bu ayeti anlamak için 1970ler Türkiyesini bir araştır derim.

    Benim babam dinsiz değil ama tam sınırda bir adam. Şimdi o içiyor diye ben de mi onunla içmeye gideyim sırf babam diye mesela? Dost edinmeden ne anlıyorsun ki düşman olmam gerektiği anlamını çıkarttın beni babamla?

    Ayetin devamı da var zaten :

    24. De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticâret ve beğendiğiniz meskenler size Allah'tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasık topluluğu doğru yola erdirmez.

    Eğer bunlar benim ailem deyip inanmayanların peşi sıra gidip mala mülke tamah ederseniz, Allah'a teslim olmaktan öteye doğru ilerlemiş olursunuz ve belki de inanmayı bırakırsınız. O zaman da doğru yoldan çıkmış olursunuz ve cezanız verilir.

    Hristiyan ve Musevi konusu biraz daha karışık Tevbe 29-31 i ve onlarla ilgili olan ayetleri de bir zaman açıklarım. Hem konu bütünlüğü açısından da daha doğru ayrı bir konu o çoğunlukla.




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.