Zaman; Aristo'dan Einstein'a kadar bir çok bilimadamının ele aldığı bir konu, üzerinde deist/teist/ateist bir çok iddia var. A teorisi ve B teorisi var, göreceli olma durumu var. Bir çok değişik iddia var ayrıca ancak benim merak ettiğim husus varlık olup olmadığı üzerine.
Evrendeki her şey zaman denen kavramın içerisinde yaşıyor/varlığını sürdürüyor. Peki zaman varlık mı? Varlık ise nasıl bir varlık? Geçmiş zaman ve gelecek zaman soyut, şimdiki zaman somut bir varlık mı? A teorisine göre farklı B teorisine göre farklılık gösterir mi varlık olup olmadığı? Kuantum evreninde varlık olup olmadığı hususunda farklılık oluşur mu?
Bir çok yerde görürüz " mantık" denen şeyi. Duygusal kararlar yerine mantıklı kararlar almamız söylenir ancak baktığımız zaman mantık denen kavram kişiye özeldir. Bir kişi için tanrının olmadığı mantıklı iken başka bir kişi için tanrının varlığı mantıklıdır. Bir kişi için seks mantıklı iken başka bir kişi için aşk mantıklıdır. Aynı kişi için bile zaman geçtikçe mantıklı gelen şeyler mantıksız gelmeye başlar veya tam tersi. Örnekleri çoğaltabiliriz ama sonuç değişmez mantık nesnel(objektif) değil öznel(subjektif)dir ve zaman içerisinde de aynı şeyin mantık değeri değişebilir.
Peki o zaman mantıklı olmak ne demektir mantıksız olmak ne demektir? Mantık denen şeye duygular mı karar verir aslında? Duygular işin içine giriyorsa mantıktan nasıl bahsedilir? Mantıklı olmak aslında mantıksız olmak da değil midir?
https://forum.donanimhaber.com/etruskler-hakkinda-neler-soyleyebilirsiniz--148711882
Olay bu konuda geçti. Ben yöneticiyi uyardım ifadenin hakaret içerdiğine dait ve benim uyarı yaptığım mesajı sildi, konuya mesaj atmamı engelledi, ısrarlarıma rağmen hatasını kabul etmiyor.
Burada bir çok arkadaş var eğer derseniz ki bana birisi bu şekilde konuşsa bunu hakaret olarak algılamam, yönetici arkadaştan özür dileyeceğim.
Sizin düşünceniz nedir?
Amerika kıtasının yerlilerinde evlilik kurumu var mıydı?
Bildiğimiz gibi Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından keşfinden önce bu topraklarda binlerce yıldır yaşayan Aztek, İnka vb. bir sürü medeniyet var idi. Bu medeniyetlerin bizim taraftaki medeniyetler ile benzerlikleri neredeyse hiç yok, çünkü birbirlerinden hiç etkilenmemişler.
Evlilik denen şey ise genel kabule göre insanlık tarihinin yakın döneminde var olmuş bir şey. Hatta evliliklerin dini ritüeller olduklarını da unutmamak gerekli. Kadınların erkeklerden daha aşağıda sayıldığını da tarihteki tüm toplumlarda öyle ya da böyle görebiliyoruz. Yine de Amerika kıtasının yerlileri bu etkileşimden kopuk olduğu için çok farklı bir ilerleme de söz konusu olmuş olabilir.
Biraz araştırma yaptım ama pek net bir bilgi bulamadım, burda bilgili arkadaşlar vardır diye ümit ediyorum.
Sorum şu;
Amerika kıtasının yerlilerinde evlilik kurumu var mıydı? Varsa bizim taraftaki toplumların evlilikleriyle bir benzerlik var mı? Dini bir ritüele dönüşmüş mü? Evlilik bir anlamda kadına sığınma ve korunma veren bir şey neticede çocuğa bakmak ve büyütmek epey zorlu ve zaman alan bir süreç, yine de kadına verilen değer de her medeniyette çok çok farklılık göstermiş tarihte. Yoksa tam tersi kadınlar daha güçlü pozisyonda idiler ve evlilik ile korunma altına alınmasına gerek yok muydu?
Aşk ve Cinsellik Evrim Geçirir mi?
Ekşişeylerde ilginç bir konu gördüm, yazıyı okuyunca yazan kişiye hak verdim, neticede eski insanlar da bizim gibi idiler; farklı dinlere, kültürlere, teknolojilere sahip olsalar da aşk ve cinsellik hep vardı. Hayvanların ilkel üreme içgüdülerinin yerini aşk ve cinsellik aldı insanda.
Yazıyı okumak isteyenler için linki:
Benim merak ettiğim şey ise bizlerin yaşadığı aşk ve cinsellik algısı evrim geçirmiş midir? Yoksa hep aynı idi ama verilen değer ve yaşama şekli mi değişti?
Özellikle kadın hakları ve kapitalizm ile değiştiğini düşünmüşümdür hep algılarımızın; bir anlamda erkekler için geriye evrim iken kadınlar için ileriye evrim var diyebilir miyiz sizce?
PS 5 için Tv Tavsiyesi
|
|
|
|
Ateist İçin Kötülük Nedir? Neden Vardır?
|
1- Dinin sahibi Allah'tır. Peygamberler dahil hiç bir insan dine ekleme çıkarma yapamaz. Din Allah katında ademden beri İslam'dır. Kur'an ile İslam dini Allah tarafından son kez reform edilmiştir. Kur'an dışında din yoktur. Çünkü Kur’an Allah sözüdür. 2- Allah hiç bir konuda aciz bırakılamaz; Allah'ın dini bizim zamanımıza kadar eksiksiz gelmek zorundadır. Hz. Muhammed son elçidir ve Kur'an dışı vahiy almış olamaz çünkü elçilik de din de eksik yapılmış olur. O zaman Allah dini eksik bilrdirmiş olur. 3- Hz. Muhammed aynı zamanda bir kuldur ve onun bir sünneti vardır. Sünnet yok sayılamaz ancak Hz. Muhammed’in sünneti ile Allah’ın dini farklı şeylerdir, ikisi birleştirilemez. Hz. Muhammed’in sünneti iddiası ile din/İslam hükmü verilemez. Kur’an ile çelişen her türlü sünnet iddiası yalandır. 4- Hz. Muhammed sonrası Arap tarihinde Kur'an ile ve Kur'an da anlatılan peygambere uymayan her türlü anlatım yalandır, yanlıştır ve kesinlikle red edilmelidir. Arap tarihinin Kur'an ile ve Kur'andaki Muhammed ile çelişmeyen kısmı akıl ile yorumlanarak doğru kabul edilebilir. 5- Arap tarihi Kur'an’ı ve Hz. Muhammed’in sünnetini doğru anlamakta kullanacağımız yardımcı kaynaktır. Asla dine yani Kur'an’a ekleme kaynak değildir, çünkü Allah’tan gelmemiştir. Ayrıca çok fazla çelişki içermektedir. |
Son Giriş: 13 sa. önce
Son Mesaj Zamanı: geçen hafta
Mesaj Sayısı: 1.214
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 2.221
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 15.649 (Bu ay: 228)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 687 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Kültür ve Bilim