Şimdi Ara

Mantık denen şey subjektif iken mantıklı olmaya çalışmak aslında mantıksızlık mıdır?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
1.317
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bir çok yerde görürüz " mantık" denen şeyi. Duygusal kararlar yerine mantıklı kararlar almamız söylenir ancak baktığımız zaman mantık denen kavram kişiye özeldir. Bir kişi için tanrının olmadığı mantıklı iken başka bir kişi için tanrının varlığı mantıklıdır. Bir kişi için seks mantıklı iken başka bir kişi için aşk mantıklıdır. Aynı kişi için bile zaman geçtikçe mantıklı gelen şeyler mantıksız gelmeye başlar veya tam tersi. Örnekleri çoğaltabiliriz ama sonuç değişmez mantık nesnel(objektif) değil öznel(subjektif)dir ve zaman içerisinde de aynı şeyin mantık değeri değişebilir.


    Peki o zaman mantıklı olmak ne demektir mantıksız olmak ne demektir? Mantık denen şeye duygular mı karar verir aslında? Duygular işin içine giriyorsa mantıktan nasıl bahsedilir? Mantıklı olmak aslında mantıksız olmak da değil midir?




  • Mantık çok farklı dinamiklerde çok farklı şekil alan bir unsur. Toplumun kültürü gibi öznel bir soyut kavram aslında.

  • O zaman sana somut bir örnek vereyim; sana göre hangisi mantıklı hangisi mantıksız geliyor ve neden diye soru sorayım 


    Çok yakın arkadaşımın oğlunun sünnet düğünü var bugün. Ben prensiplerim gereği takı veya para takmam asla ve bu tarz organizasyonları da tasvip etmem, mümkünse asla gitmem, gidersem de yalandan takılır ilk fırsatta kaçarım. Şu anda da gitmek istemiyorum ancak bir toplumda yaşıyorum ve eğer gitmezsem arkadaşım ile sorun yaşayabilirim, çevredeki diğer insanlar tarafından ayıplanabilirim vs.


    1- Gitmem mantıksız mı?

    2- Gidip pilav yiyip hiç bir takı takmamam mantıksız mı?

    3- Gidip hiç bir şey yemeyip hiç bir takı takmamam mantıksız mı?

    4- Gidip takı veya para takmam mantıksız mı?


    Basit somut bir durumda bile seçeceğimiz şeyler bir taraftan mantıklı bir taraftan da mantıksız değiller mi aslen?





  • quote:

    Orijinalden alıntı: torlofan

    O zaman sana somut bir örnek vereyim; sana göre hangisi mantıklı hangisi mantıksız geliyor ve neden diye soru sorayım 


    Çok yakın arkadaşımın oğlunun sünnet düğünü var bugün. Ben prensiplerim gereği takı veya para takmam asla ve bu tarz organizasyonları da tasvip etmem, mümkünse asla gitmem, gidersem de yalandan takılır ilk fırsatta kaçarım. Şu anda da gitmek istemiyorum ancak bir toplumda yaşıyorum ve eğer gitmezsem arkadaşım ile sorun yaşayabilirim, çevredeki diğer insanlar tarafından ayıplanabilirim vs.


    1- Gitmem mantıksız mı?

    2- Gidip pilav yiyip hiç bir takı takmamam mantıksız mı?

    3- Gidip hiç bir şey yemeyip hiç bir takı takmamam mantıksız mı?

    4- Gidip takı veya para takmam mantıksız mı?


    Basit somut bir durumda bile seçeceğimiz şeyler bir taraftan mantıklı bir taraftan da mantıksız değiller mi aslen?

    1. Tasvip etmiyorsanız hocam size göre mantıklı, topluma göre mantıksız. Toplum değerler ölçütünü mantık sayıyor. Bana göre toplumun değerler ölçütünü mantık diye oturtması yanlış.
    2. Topluma göre mantıksız, muhtemelen bir çeyreğe giyotin filan getiren bir toplum olduğumuz için ne yazık ki kınama ölçütünü mantıksızlık sayıyoruz. Bana göre mantıklı, siz tasvip etmiyorsanız size göre de mantıklı.
    3. Topluma göre nötr ya da mantıksız olurdu. Muhtemelen görünmek için geldiniz, iyi yapmışsınız gibi bir kelam edeceklerdi, yine de size ve bana göre mantıklı bir durum olabilir. Çünkü ben daha işim olmadığı için kuzenlerimin düğününe gittim çeyrek takmadım da fakat aileden vardı, ayağa kalkıp düğünde oynamadım, sadece yüzyüze onları tebrik ettim.
    4. Topluma göre mantıklı, size göre -muhtemelen mantıksız-. Kişinin kendi düşüncesinin mantığı değerli olmalı bana göre. Toplumun kendi dayatmaları, vicdani yaptırım ve mantık baskısı oluyor aslında.


    Dediğim gibi mantık göreceli bir unsur. Soyut ve göreceli bir unsur. Muhtemelen de insanların oluşturduğu bir durum. Doğada mantık ve ahlak yoktur. Hayvanlarda ilkel bir vicdan kırıntısı olabiliyor, o da bir ihtimal yoksa birbirlerini parçalayıp yiyorlar sürekli. Doğa evrim ve tensellik endekslidir. İnsan bunu baskılamıştır ve ahlak, vicdan, mantık, hukuk, edebiyat, din gibi kavramları ya oluşturmuş ya da geliştirmiştir. Bunlar doğada kolay kolay görülmeyen kavramlardır.


    Bir de mantık bilimi var. Sayısal mantık kısmını matematik, sözel mantık kısmını genelde felsefe inceler. Kuşun kanatları vardır, kuş uçar, kuş canlıdır. Uçağın kanatları vardır, uçak uçar, o zaman uçak da canlıdır. Bambaşka bir bakış açısı.





  • Teşekkür ederim detaylı cevap için. 3 numarayı seçtim  Şu anda kulaklarım hala çınlıyor gürültülü müzikten dolayı. Benim için işkence olsa da hiç gitmemektense mecburen bu yolu seçiyorum zaten çoğunlukla.


    Konumuza gelirsek somut örnekten de görüleceği gibi mantık subjektif bir şey. O zaman biz salt bir mantıktan nasıl bahsediyoruz ki? Neye göre mantıklı olmaktan bahsedilebilir? Her olayın birden çok seçeneği var aslında ve bir tanesini seçiyoruz. Önyargılarımıza, duygularımıza, toplum baskısına göre belirlediğimiz bir mantık düzlemimiz var. Bunun yanında genlerimizden gelen kalıtsal şeyler var. Yani ne kadar mantıklı olmak istesek de başka bir bakış açısından bakıldığında da mantıksız olacak yaptıklarımız.

  • Aslinda bahsettiginiz "mantik" genel kullanimda sadece sozcuk olarak yer almistir gibi geldi bana. Yani mantik dedigimiz terim aslinda cok farkli bir felsefik hatta matematiksel terimdir. Sizin bahsettiginiz ise kalbinden gecen degilde aklinin dedigiyle karar vermek anlamindadir ki bu da dediginiz gibi zaten bagimsiz calisabilen iki kavram degildir. Aslinda ortada dediginizin tam aksine mantiksizlik diye birsey yoktur.


    Buna bir ornek vermek gerekirse;

    diyelim herseyden cok sevdiginiz bir arabaniz var. Ama biri cikti ve degerinin 1000 kati deger bicti.

    Burada 2 degisken 2 sonuc var.

    Kalp derki satma. Cunku cok seviyor ve vazgecmek istemiyor.

    Bunun disinda verilecek her karar mantikladir (Yada mantiklidir).

    Paraya ihtiyaci varsa satar yoksa satmaz. ( Burada satmasi da mantikli satmamasida cunku artik kalp devre disi)


    ya da soyle diyebiliriz eger ki -bu mumkun ise- yuzde yuz duygusal verilen karar mantiksiz (cunku yuzdeyuz duygu varsa kararin icerisinde "mantiksal yaklasim" yoktur.) yani mantiksizdir.

    Verilen kararda yuzde yuz duygusalligin disindaki her karar mantikli olacaktir, cunku adi ustunde icinde eser miktarda dahi olsa dusunsellik vardir.)


    Bu da olaya farkli bir yaklasim :D





  • akbulut011 A kullanıcısına yanıt

    Matematikteki mantık ile günlük hayatta kullandığımız mantık arasında pek ilişki yok.


    Verdiğin örnekte de duygusal olsa da satmamak da bir anlamda mantıklı bir şey. Hayatta paradan daha değerli şeyler var neticede. Paraya ihtiyacı olmayan birisine 1000 değil 100000 katı da teklif edilse satmayabilir.


    %100 duygu ile verilen karar insan için geçerli mi diye sormak isterim. İnsan ne yaparsa yapsın aklını ve duygularını birlikte kullanmıyor mu aslında? Ancak günlük hayatta mantıklı ifadesi ile aklını kullanıp olaylara duygusal bakmamak anlatılıyor.

  • mantıklı olmak mantıklı olmaktır mantıklı seçimler doğru seçimler olmayabilir ama genelene vurursak doğru olma ihtimali yanlış olma ihtimalinden daha yüksektir. gelişmek için doğru olan budur.
  • Günlük dilimizde kullandığımız mantık ile bir ilim olarak ele aldığımız mantık tamamen eşleşmeyebilir. Kurucusu olarak kabul ettigimiz Aristo ile baslayan klasik mantık, sembolik mantığa dökülebilir bir dildir. Eğer doğru önermelerle başlarsanız sadece formel değil aynı zamanda gerçek doğrulara da ulaşabilirsiniz. Ancak insanın günlük hayatına yansıyan mantıkta temel bir mekanizma kurmak, psikoloji-sosyoloji gibi insan üzerine olan ilimlerin mekanik bir pozitivizme dayatılabilmesi demek olur. Bu noktada öznel objektiflik kişinin temel aldığı faktörlere göre değişecektir. Bu da tikelde öznel tümelde objektif olarak değerlendirebileceğimiz ilginç bir tutum ortaya çıkabilir.
    Bahsedilen örnek üzerinden ele alınması gereken  ilk konu bence şudur; Sizi hoşlanmadığınız toplumsal yargılara mahkum eden "çok yakın arkadaş" gerçekten bahsettiğiniz tamlamanın tanımına dahil midir?(mantıksal problemin başlangıcı) Ya da sadece terimsel olarak ifade edilen gerçek bir kabul ise arkadaşınızla olan samimiyetinizin derecesi üzerinden konuyu değerlendirebilecek tek özne siz oluyorsunuz.  Her şekilde değerlendirmeye baslamadan önce yapılması gereken şey beklentiler ise, bu durumda insanlığın neredeyse hepsinin ele alacağı tutum pragmatist bir tavır olacaktır. Bu durumda kendi çıkarlarınız gereği (sadece maddi degil, manevi, ruhani, psikolojik) size en faydalı olacak seçeneğe yönlenmek kendi açınızdan öznel(tikelin öznesi), pragmatizm açısından objektif (tümelin objektifi) olacaktır. Bu çelişmezlik ilkesinin reddedecegi bir tanım olsa da ifadesi böyle




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.