Van Belediyesi, TSK'nın imha ettiği PKK'lı terörist için cenaze töreni düzenledi. (3. sayfa)

Ben sizin gibi oy verip sonra İNKAR ETMİYOM Kİ ! Buralarda sabah aşkam KK güzelleyip 13 yılda 12 seçim kaybeden adamı demokrasi kahramanı gibi sunup sonrada sanki oy atmamış gibi davrananlar sizsiniz.

Alalh bilir sen Ekmek İçin Ekmeletin'i de desteklemişindir.

Geçmişte akp'nin beslediğini bu gün chp besliyor. Pkk'lı it cenazeleri yeni değil, her dönem yaşandı.

Yarın bu pkk'lı belediyeye kayyum atanacak desek ilk chp karşı çıkar sonra da biz Atatürkçüyüz diye anırırlar utanmadan.

Bu böyle devam eder ama iş Diyarbakırda yaşananlara döner bir müddet sonra. Ne yapmışlardı? Hendek kazdılar, buralar bizim dediler, sonra terörle mücadele polisi bi girdi hepsini s.kti kazdıkları hendeklere gömdük bu pkk itlerini, bedava mezar. Cehenneme kadar da yolları var.

Şimdi yeni bir pkk'lı belediye, yine pkk'lı dangalaklar buralar bizim diyor, girecek terörle mücadele timleri 20 günde silkecek hepsini görecekler. Bu iş oraya gider beyler, sen dünyanın en beter coğrafyasında terörist avlayan bir orduya sahipsin, kendi şehirlerinde istesen bunları top yapar oynarsın, yeri geldiğinde top yapıp oynuyoruz bu pkk itleriyle zaten. Yine oynanır, kim kaşrı çıkarsa çıksın.

Bu malumların telegram kanalları var orda paylaşıyorlar.Malesef öyle basit değil.Özellikle sözleşmeli,erbaş,astsubaylarımızı gözlerine kestiriyorlar.Ayrıca biri gider milyonları gelir üreme oranları bizlere kıyasla çok yüksek.

Bu iş böyle geçici çözülür.Devlet zamanında Hatay'a oraya buraya başka şehirlerden nüfus yerleştirdiyse aynı çözümü o bölgeleri etnik olarak karışıklaştırarak çözmeye çalışacaktı.Koy Adanalı,Niğdeli,Trabzonlu,Afyonlu oralara çalışma ortamı yarat.Türk nüfusu yükselt.Yok sadece kayyum atayalım atadın bunca süre ne değişti? Terörist cenazesini belediyeyle uğurlamaz kendileri toplanır yine uğurlar yani çözüm bu değil.Milyonlarcası (en az yirmi milyon) tüm Türkiye'ye dağılmış vaziyette.Özellikle o bölgede en yüksek oranlara sahipler.Sağolsun Özal bizdekiler yetmezmiş gibi ithal de etti.Yazık askerlerimize başka bir şey değil yani.Olmasa da olur inanın.

Çocuk gibisin zorda kalınca sıkışınca hep aynı söylemler :) Azcık yetişkin gibi mi davransan ? Ezberlediğin 2-3 cümleyi her zorda kalınca söyleyerek konudan sıyrılmış mı oluyorsun ?

Konular hakkında cevap yazamıyacak seviyede isen yazma. Konularda saçmalayıp veya üyelere çatıp çarpıtmaya çalışmaktan vazgeç. CHP güzelleyeceksin veya DEM'e toz kodurmayacaksın diye bu hallere düşme.

Not: Ben şuan hiç bir forumda banlı veya cezalı değilim. Ama diğerlerini pek kullanmıyorum. ( Zorda kalınca bu sığ söyleme bakalım daha ne kadar sığınacan. Tamam Ekmek İçin Ekmeletin ve KK'ye oy verdin diye bu kadar utanmana gerek yoktu. Bir daha hatırlatmam olur biter. )

Her halükarda yine de az değil zaten şuan ki popülasyonları da bir hayli fazla.Mesela malum şehirlerdeki popülasyonu çeşitlendirmesi lazım devletin.Örneğin Adana'da Mersin'de çok fazlalar.Ancak oralarda terörist cenazesi uğurlayamazlar.Halkın geneli vatanseverdir çünkü.Buna benzer bir yapılandırmayla şehir bambaşka bir izlenime sahip olabilir.Nasıl ki onlar Muğla'da Eminönü'nde Kemer'de her yerdeler ve her an toplanabiliyorlarsa Türkler de oralarda var olmalıdırlar.Sadece askeri ve polis gücüyle varlık yeterli değil.

chp kankası partinin organizasyonu bu.

3 maymuna devam eden malumların kıvrak danslarında yeni perdeler 

Sizin Açılım Sürecinizdeki rezillikleriniz ve verdiğiniz tavizler sağolsun artık her gelen siyasetçi oy almak için RTE'yi taklit eder durur.

Açılım sürecinin sonuçların bunlar, bu hükümet ile terör ile kalıcı mücadele olmaz. Yapıyorlar birşeyler fakat sorunun asıl kaynağına inip sert tedbirler almıyorlar. İki üç oy alacağım diye sürekli bir taviz verilme durumu var.

Hocam bence bu çözüm süreci (Ben buna ihanet süreci diyorum.) Türk tarihinde görülmemiş bir vaka. Sanki meşru bir yapıyla, devlet ile müzakere yapıyormuş gibi görüşmeler gerçekleştirildi. Karşında ki adamlar terör örgütü lideri. Akıl alır gibi değil, göz göre göre devleti tehlikeye attılar. Çözüm süreci olarak adlandırılan şey, baştan hataydı.

Bir söz vardır 'Cami imamı ... ederse cemaati ... eder' diye..Türkiye'de ki siyasi durum budur.Açılım süreci ile DEM (o dönemki isimleri DTP) 2007'de Türk siyasetine dahil edildi ve görevi 'kilit' parti olmaktı.2007'den itibarende bu görevini sürdürüyor zira karşısında buna karşı mücadele eden bir devlet anlayışı bırakılmadı.Eski Türkiye diyerek karaladıkları dönemde DEM'in Türk siyasetinde var olmasına asla izin verilmez yani Türk siyasetine etki etmesine izin verilmezdi.Partileri kapatılır,siyasilerine yasak getirilirdi.

2007'den itibaren ise 'demokratikleşiyoruz' sözleriyle DEM'e yol verildi.Buna yol açanların argümanları ise 'Dağa çıkacaklarına TBMM'de siyaset yapsınlar' şeklindeydi.Hatta hiç unutmam açılım sürecinde başta apo olmak üzere diğer PKK'lı teröristlerin milletvekili olmalarının yolunun açılması yönünde çalışmalar bile yapılıyor dahası PKK'nın silah bırakıp 'legal' bir parti olarak siyasete girmesi düşünülüyordu.Evet,tüm bunları açılım sürecinde duyduk,gördük ve yaşadık.

bbc news türkçe

PKK'nın geri çekilmesi ne anlama geliyor? - BBC News Türkçe

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2013/04/130424_pkk_analiz

bbc news türkçe

Cevat Öneş: Siyasete adapte olmuş bir PKK göreceğiz - BBC News Türkçe

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2013/04/130412_cevat_ones_roportaj

Bugünde DEM kilit parti olarak Türk siyasetinin içinde varlığını sürdürüyor.Hem malum parti hem de CHP siyasette güç kazanabilmek için DEM'e ihtiyaç duyuyor.Bunu yerel seçimlerde gördük.Özellikle İstanbul seçimlerinde DEM oyları belirleyici bir unsur yapıldı.Hem malum parti hem de CHP İstanbul'u kazanabilmek için DEM'e yanaştılar.Bunun karşılığında DEM'de kendisine en çok taviz vereni destekledi.Açılım sürecinde bu malum partiydi.Açılım sürecinden sonra ise CHP'ye yanaştılar.CHP'de bunun karşılığında İstanbul'da hem İBB meclisinde hem de bazı ilçelerde bunlara taviz verdi.

Yeni anayasa söylemlerinin sıkça duymaya başladığımız bu zamanlarda da tesadüfe bakın ki hem DEM parti hem de malumlar 1921 anayasası üzerinde yeni bir anayasa yapma konusunda mutabıklar.Buna CHP'de dahil edilmiş vaziyette.Bu nedenle DEM'in bu tür girişimlerine göz yumulduğunu düşünüyorum.Bir nevi açılım süreci günlerine dönmeye başladık diyebiliriz.Zaten malum parti içinde de DEM ile anlaşılması yönünde çağrıların bulunduğu biliniyor.

Kısacası 2007 ve sonrasındaki Türk siyaseti 'iktidar olmak için her yol mübahtır' anlayışına evrildi ve Türk devletinin ile Türk milletinin çıkarları siyasilerin çıkarlarının arkasına düşürüldü.Bugün hem malumlar hem CHP ülkede siyasi güç kazanabilmek için devletin temel unsurlarından,ilkelerinden,kırmızı çizgillerinden vs her şeyden taviz vermeye hazır durumda...Burada da DEM her iki taraftan istediğini koparabiliyor.Zaten amaçlananda buydu.

Bu yüzden de Türk siyasetini A ve B partisi arasında bir kısır döngüye soktular.Üçüncü parti olarak yani kilit parti olarakta DEM'i yerleştirdiler.Yani ister A partisi olsun ister B partisi iktidara gelmek istiyorsa ya da siyasi gücünü korumak istiyorsa üçüncü ve kilit parti yapılan DEM ile uzlaşmak zorunda bırakıldı.

Peki bu kısır döngüden nasıl çıkılır?Bundan çıkabilmek için;

1-A ve B partisinden başka siyasi partilere yönelerek A ve B partisinin tahterevalli konumunu ellerinden almak

2-DEM partiyi kapatmak

Bunlar yapılmadığı sürece daha çok bu tür rezaletleri görür,duyar ve izleriz...

Belki görmüşsünüzdür bugünlerde twitterda PKK marşları ile halay çekenlerin videoları sıkça paylaşılıyor ve bunlar TEM tarafından tutuklanıyor.Benim dikkatimi çeken PKK şarkıları ile halay çekenlerin yaşları..Geneli 15-30 yaş arasında olan kişiler..

Peki bu ne anlama geliyor?

Bu kişilerin açılım sürecinde 'çocuk' oldukları anlamına geliyor.Bugün 30 yaşında olanlar açılım sürecinde 15 yaş civarındaydılar.Bugün 15 yaşında olanlar ise ne 'andımızı' okudular ne de 'milli bayramları' stadyumlarda kutladılar.

Yani bunlar tamamen açılım sürecinin eseri...

Bir terör örgütü ile sadece silahla mücadele edilmez.Onun tarihsel anlatılarıyla,sosyolojik söylemleriyle,psikolojik etkileriyle,ideolojisiyle mücadele edilmesi gerekir.Yani topyekün bir mücadele gerekir..

Ama Türkiye'de bu mücadele artık yapılmıyor.Türk milliyetçiliği baskılanırken ve yerine ümmetçilik konulmaya çalışılırken Kürt milliyetçiliğinin önü sonuna kadar açılmış vaziyette.

Böyle bir ülkede PKK ile nasıl mücadele edilir?

Mesela PKK'nın tarihsel olarak lider kabul ettiği Şeyh Sait'in adını geçen yıl kayyum belediyesi tarafından yapılan bir bulvara verilmişti.Bu isim ancak mahkeme kararıyla kaldırılabildi.Öte yandan DEM'in rahatsız olduğu şehit Esat Oktay Yıldıran'ın adı mahkeme kararı olmaksızın direk MEB tarafından anında ilkokuldan kaldırılmıştı.

Ondan sonra bu ülkede neden DEM bu kadar oy alıyor neden PKK bitirilmiyor diye tartışılıyor..

Böyle yarım yamalak bir mücadeleyle bu biter mi?

Hocam geçenlerde Twitter'da görmüştüm. Daha sonra o yazı şikayetten dolayı kaldırılmış heralde. O yazıda diyordu ki: "Kendi ülkesine ihanet eden terörist için cenaze töreni düzenleyen ülkeden ne beklersin?" Cidden öyle. Türk devleti, tarihinde hiçbir zaman bu kadar alçaltılmamıştı.

sizin derken?

açılımı benmi tezgahladım..onu yapanlara söyleyeceksin..

Her daim sadece muhalefeti eleştiren, itibarsızlaştıran sadece muhalefetin hatasını gören; iktidarın hiçbir yanlışını dile getirmeyen, görmezden gelen sizsiniz. Bu da otomatik olarak sizi iktidar destekçisi yapar. Yani o açılımcı tayfadan. Açılım zamanı bu millet yapmayın etmeyin ateşle, ülkenin hassas ayarlarıyla oynuyorsunuz dedik dinletemedik. Şimdi iktidarın yaptığı yanlışı ya da kendisine göre doğrusunu muhalefet yapınca sesiniz çıkıyor. DEM'li gibi davranan bir AKP milletvekili olduğunda ölü taklidi yapıyorsun(uz). Bilmem anlatabildim mi.