Şimdi Ara

Yanılmışım Tanrı Varmış! (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
1.149
Cevap
11
Favori
37.826
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
44 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • vataniçinölürüm kullanıcısına yanıt
    Ben zaten üstte o dediğinize hak verdim daha sonra bunları yazdım. Siz şimdi birisine gidip ben 300 iq ya sahibim deseniz ve göstermezseniz bu zekanızı karşınızdaki kişinin inanmasını bekleyebilir misiniz ? Yani dünyada işler dediğiniz gibi yürümüyor dan kastettiğim bu. Böyle büyük bir iddia atıcaksanız kanıt yükümlülüğü de sizde oluyor, yok siz de olmadigini kanitlayamazsiniz falan demekle olsaydı bu işler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Asus gl702 -- 19 Kasım 2018; 0:0:8 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Asus gl702

    Ben zaten üstte o dediğinize hak verdim daha sonra bunları yazdım. Siz şimdi birisine gidip ben 300 iq ya sahibim deseniz ve göstermezseniz bu zekanızı karşınızdaki kişinin inanmasını bekleyebilir misiniz ? Yani dünyada işler dediğiniz gibi yürümüyor dan kastettiğim bu. Böyle büyük bir iddia atıcaksanız kanıt yükümlülüğü de sizde oluyor, yok siz de olmadigini kanitlayamazsiniz falan demekle olsaydı bu işler.
    Kanıt sunmadan önce kanıtın sınırlarını iyi çizmek lazım. Ne gibi özelliklere sahip olursa bir argüman kanıt olur ama ne olursa geçersiz olur? Bunu belirlemek gerek öncelikle.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • vataniçinölürüm kullanıcısına yanıt
    Bu seferde kanıtın sınırları öyle çizilmez böyle çizilir diyr tartışacağız Yani öylede çıkamayız işin içinden.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • proof........... kanıt

    evidence........ delil

    bir ingilizin kanıt veya delilden anladığı yukarıda yazılanlardan öte değildir. bu açıdan mesela yanılmışım kanıt (proof) buldum (dünyada araştırma yapan) prof.(profesörler)ler varmış demiş dahi olabilir.

    .......................................

    evi den ce

    ava(havva) then (göre) ce(uygunluk).................

    araştırdım ve kainatın havvanın yaratılışına uygun olduğunu gördüm de (delil bu) inandım da diyebilir.


    ..........................................

    o kadar heyecanlanmamak lazım. sonuçta ingilizin bulacağı yaratıcıdan bize fayda gelmez zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 19 Kasım 2018; 0:6:51 >
  • vay be demek 80 yaşını geçtikten sonra kainatın tesadüfen oluşmadığına mı inanmaya başlamış ?
    olur mu öyle şey kardeşim ,kainatta her şey tesadüfen oluşmuştur ,milyonlarca tesadüfün bir araya gelmesi gerekiyor ama olsun ,biz inat edip tesadüfen demeye devam edelim

    ne yani 5 milyar yıl önce olduğu söylenenlere değil de , 1500 yıl önce söylenenlere mi inanalım ?
    o zaman biz nasıl hava atacağız yahu 5 milyar nire , 1500 yıl nire
    bizi 1500 yıl falan kesmez ,milyarlaca yıl falan denirse havamız olur

    nerede bulunduğu ,ne olduğu belli olmayan birkaç maymun iskeleti bulup ortak ata falan deriz ,diğer türlüsünü zaten herkes der

    elemanın zaten çok fazla zamanı kalmamış ,gösterirler ona var mı yokmuyu :)
  • Tanrının varlığına inanmak için böyle bir kitabı okumaya gerek yok ki karşim Öğretmenliğimin ilk yıllarında bir bilim forumuna katılmıştım yabancı ülkelerden katılanlar vardı. Her şeyin inanılmaz bir tesadüf sonucu oluştuğunu evrenin bize bir armağanı falan diye söylediklerinde ateist olduklarını anladım. Adamlar kendi ağızlarıyla sonra ne deseler beğenirsin, "yalnız bırakın evreni bir taş parçasının bile bir proton tanesinin patlaması sonucu oluşacağı teorisi fazla komik, üstelik proton patlasa bile yok denecek kadar enerji yayıp yok olur, ayrıca o protonu oraya kim koydu" dediklerinde ister istemez gülümsedim aslında içlerinden gizli bir inanca sahip olduklarını farkettim. Ben buna farklı bir bakış açısı getiriyorum "proton ile elektron birbirini çekeceğini nereden nasıl biliyor ? + ve - yüklerin birbirini çekeceğini hangi güç belirlemiş? ". Yani aslında hayatımızın içinde akla durgunluk mucizevi olaylarımız var doğar doğmaz bunlarla büyüdüğümüz için normal gelse de bilimsel etik bir bakış açısıyla objektif gözlemlerle bakınca evrendeki bu düzenin, hepsi bir kenara sonsuzun içinde yine de keşfedilen devasa büyüklükte bir uzay bölümü var, içlerinde Dünya gibi onlarcasının olması gerekirken Dünya'nın diğer gezegenlerden bu denli farklı olmasını tesadüfle nasıl açıklarız ? Çok farklı ve düşündükçe içinden çıkılamaz hale geldiğimiz konular. Bundan dolayı kolaycılığa kaçarak her şey tesadüfen olmuş denerek ateizm doğmuş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Naci_Balkavan

    Tanrının varlığına inanmak için böyle bir kitabı okumaya gerek yok ki karşim Öğretmenliğimin ilk yıllarında bir bilim forumuna katılmıştım yabancı ülkelerden katılanlar vardı. Her şeyin inanılmaz bir tesadüf sonucu oluştuğunu evrenin bize bir armağanı falan diye söylediklerinde ateist olduklarını anladım. Adamlar kendi ağızlarıyla sonra ne deseler beğenirsin, "yalnız bırakın evreni bir taş parçasının bile bir proton tanesinin patlaması sonucu oluşacağı teorisi fazla komik, üstelik proton patlasa bile yok denecek kadar enerji yayıp yok olur, ayrıca o protonu oraya kim koydu" dediklerinde ister istemez gülümsedim aslında içlerinden gizli bir inanca sahip olduklarını farkettim. Ben buna farklı bir bakış açısı getiriyorum "proton ile elektron birbirini çekeceğini nereden nasıl biliyor ? + ve - yüklerin birbirini çekeceğini hangi güç belirlemiş? ". Yani aslında hayatımızın içinde akla durgunluk mucizevi olaylarımız var doğar doğmaz bunlarla büyüdüğümüz için normal gelse de bilimsel etik bir bakış açısıyla objektif gözlemlerle bakınca evrendeki bu düzenin, hepsi bir kenara sonsuzun içinde yine de keşfedilen devasa büyüklükte bir uzay bölümü var, içlerinde Dünya gibi onlarcasının olması gerekirken Dünya'nın diğer gezegenlerden bu denli farklı olmasını tesadüfle nasıl açıklarız ? Çok farklı ve düşündükçe içinden çıkılamaz hale geldiğimiz konular. Bundan dolayı kolaycılığa kaçarak her şey tesadüfen olmuş denerek ateizm doğmuş.
    Yazdıklarına katılmakla birlikte açtığım bir başka konu olan tanrıya ulaşmak için 20 soru isimli konuya beklerim https://forum.donanimhaber.com/tanri-20-soruda-kanitlanir--125932607



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nazgul Founder -- 19 Kasım 2018; 8:12:31 >




  • Tanrıyı oraya kim koydu
    Yoksa proton ve nötron tanrımı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WILDBOYS -- 19 Kasım 2018; 8:45:44 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • WILDBOYS kullanıcısına yanıt
    Doğurulsaydı veya oluşturulsaydı falancadan denenilirdi. İşin püf noltası orada, başlangıcının olması onun da yaratık olduğunu gösterir. Öyle olsaydı o zaman tanrı ne zaman ölecek sorusu doğardı. Yaratık üstü bir güç gerekiyor ve bu gücün yarattıklarının zekası haliyle o gücü anlamaya, hissetmeye hatta tahmin dahi etmeye yetmiyor. Sadece müesses nizamın kurucusunun anlamlı ve derin bir sınava her yarattığını sokup sonra tekrar geri alarak ona hakettiğini sonsuz bir şekilde vermesi gerekiyor. Sınava sokmadan her yarattığının ne yapacağını biliyordu oysaki. Dünya'yı yaratmadan direkt "seni imtihana soksaydım sen bunları yapacaktın cehennemde yanmayı hakettin ben yaratıcıyım ve yapacaklarını biliyorum" dese bu sefer "ey tanrı bu haksızlık ben imtihana girmedim ki sen zalimsin beni yok et o halde" denebilirdi. Yahut tanrı her yarattığını kusursuz bir güzellikle yaratsa o zaman da insan olmazdık zevklerimiz olmaz kukla olurduk. Yani bilinçsiz bir programlı robot gibi. Her şey akıl üstü bir güçle düzene sokulmuş. Ardından her yarattığına kendi kararını verecek bir yazılım (ruh) bunun yanında maddelerle zevk alacak yapay zeka verilmiş (nefs). Dolayısıyla bunların kurucusunun yarattıklarıyla kıyaslanamayacak biçimde olması gerekir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaan OZ

    4boyutlu evrende yaşıyoruz.Evreni oluşturan karanlık madde evrenin çok büyük bir kısmını oluşturuyor.Karanlık madde hakında ne kadar az bilgiye sahip isek karadelikler ve bunun gibi birçok spesifik fizik konusunda insanlığın bilgisi çok az.Ben herzaman şunu derim eğer canlılar(organizma) olmasaydı yörüngelerde başıboş dolaşan ay'a benzer uydular meteorlar ve mars gibi gezegenler olsaydı ozaman Tanrı'dan bahsetmek için bir sebep olmazdı.Fakat 46 kromozomlu sıcakkanlı akciğer solunumu yapan memeli milyarlarca hücrenin kompleks çalışması ile ortaya çıkan bir organizmanın nasıl sıfırdan oluştuğu konusu bilimadamlarınca araştırılıyor.Gezegenimiz sonsuza kadar mevcut değildir.4.8milyar yıl önce oluştu.Tek hücreli canlılar ve ardından bahsetmiş olduğum çok hücreliler ortaya çıktılar.Biliyorsun memeli canlılar izole bir ortam olan rahimde döllendikten sonra gelişip aynı bir 3d printer misali(3d printer örneğinden çokdaha kompleks)organizmaları iskeletinden dokularına dokularından her bir hücresine organlarına kadar anatomisini oluşturup dışarı atıyorlar.Ve bu kompleks canlılar gelişimini rahim dışındada sürdürüyorlar.Biliyorsun memeli canlıların atalarına doğru gittikçe ilk rahimin nerden geldiği ve nasıl oluştuğu nasıl evrimleştiği bilinmiyor.Tek hücreliden çok hücreliye bir atlayış görüyorsun Kambriyen döneminde.Tek hücreliden çok hücreliye geçiş mevcut değil anotomik olarak biyolojide.Farkındaysan fizik yasası olarak nasıl tanımlanır diye sormuşsun fakat ben biyoloji olarak cevapladım çünkü yukarda belirttiğim gibi eğer sadece fiziksel kütleler evrende mevcut olsa idi zaten Tanrıyı anıcak herhangi bir canlıda mevcut olamazdı.Bizler biyolojinin kompleksliğinden yola çıkarak bir yaratıcıyı ortaya atıyoruz.Bir Türk fizikçinin bir lafı aklımdan çıkmaz abiyogenez oluşurken belkide kuantum mekaniği devreye girmiş olabilirdi demişti.Bana kendisini ateist ilan eden bu fizikçinin lafı çelişkili ve saçma gelmişti çünkü Tanrıya bir atıf var gibi duruyorudu.

    Bir de şu açıdan bakmaya ne dersiniz? Eskiden de insan anlam veremediği, açıklayamadığı şeylerle tanrının varlığı sonucuna varırdı - örneğin; şimşek / yıldırım, depremler, vb. Tanrının (bazı inanışlarda tanrıların) sinirlenmesinin göstergesi olarak kabul edilmez miydi? İnsanlar da açıklayamadığı için büyük ölçüde kabul gören bir inanıştı. Bugün de evrenin daha önce göremediğimiz yerlerini gördükçe, henüz anlamlandıramadığımız yerleri buldukça, "bak tanrı burada işte" diyoruz. Eski çağlarda tanrıyı yıldırımda gören insanlardan bir farkımız kalmıyor böyle yapınca. Ne dersiniz?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cat_power

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kaan OZ

    4boyutlu evrende yaşıyoruz.Evreni oluşturan karanlık madde evrenin çok büyük bir kısmını oluşturuyor.Karanlık madde hakında ne kadar az bilgiye sahip isek karadelikler ve bunun gibi birçok spesifik fizik konusunda insanlığın bilgisi çok az.Ben herzaman şunu derim eğer canlılar(organizma) olmasaydı yörüngelerde başıboş dolaşan ay'a benzer uydular meteorlar ve mars gibi gezegenler olsaydı ozaman Tanrı'dan bahsetmek için bir sebep olmazdı.Fakat 46 kromozomlu sıcakkanlı akciğer solunumu yapan memeli milyarlarca hücrenin kompleks çalışması ile ortaya çıkan bir organizmanın nasıl sıfırdan oluştuğu konusu bilimadamlarınca araştırılıyor.Gezegenimiz sonsuza kadar mevcut değildir.4.8milyar yıl önce oluştu.Tek hücreli canlılar ve ardından bahsetmiş olduğum çok hücreliler ortaya çıktılar.Biliyorsun memeli canlılar izole bir ortam olan rahimde döllendikten sonra gelişip aynı bir 3d printer misali(3d printer örneğinden çokdaha kompleks)organizmaları iskeletinden dokularına dokularından her bir hücresine organlarına kadar anatomisini oluşturup dışarı atıyorlar.Ve bu kompleks canlılar gelişimini rahim dışındada sürdürüyorlar.Biliyorsun memeli canlıların atalarına doğru gittikçe ilk rahimin nerden geldiği ve nasıl oluştuğu nasıl evrimleştiği bilinmiyor.Tek hücreliden çok hücreliye bir atlayış görüyorsun Kambriyen döneminde.Tek hücreliden çok hücreliye geçiş mevcut değil anotomik olarak biyolojide.Farkındaysan fizik yasası olarak nasıl tanımlanır diye sormuşsun fakat ben biyoloji olarak cevapladım çünkü yukarda belirttiğim gibi eğer sadece fiziksel kütleler evrende mevcut olsa idi zaten Tanrıyı anıcak herhangi bir canlıda mevcut olamazdı.Bizler biyolojinin kompleksliğinden yola çıkarak bir yaratıcıyı ortaya atıyoruz.Bir Türk fizikçinin bir lafı aklımdan çıkmaz abiyogenez oluşurken belkide kuantum mekaniği devreye girmiş olabilirdi demişti.Bana kendisini ateist ilan eden bu fizikçinin lafı çelişkili ve saçma gelmişti çünkü Tanrıya bir atıf var gibi duruyorudu.

    Bir de şu açıdan bakmaya ne dersiniz? Eskiden de insan anlam veremediği, açıklayamadığı şeylerle tanrının varlığı sonucuna varırdı - örneğin; şimşek / yıldırım, depremler, vb. Tanrının (bazı inanışlarda tanrıların) sinirlenmesinin göstergesi olarak kabul edilmez miydi? İnsanlar da açıklayamadığı için büyük ölçüde kabul gören bir inanıştı. Bugün de evrenin daha önce göremediğimiz yerlerini gördükçe, henüz anlamlandıramadığımız yerleri buldukça, "bak tanrı burada işte" diyoruz. Eski çağlarda tanrıyı yıldırımda gören insanlardan bir farkımız kalmıyor böyle yapınca. Ne dersiniz?

    Alıntıları Göster
    Organizmalar okadar kompleks ki anlaman için basit örnekler vericeğim çünkü anlamamış gibi gözüküyorsun bilimsel tabanlı yorumları..Atomlar molekülleri oluşturur.Moleküller organelleri organeller hücreleri hücreler organları.. Organlar iskelet sistemi doku ve binlerce hücreden amino asit ve proteinden oluşan yapı. Ayrıca kendi arasında kimya ve elektriği kullanarak iletişim kurar. Böyle bir yapı tasarlayanı olmadan oluşamaz ve çalışamaz.Göze bakalım mesela bu yapıyı tasarlayıp oluşturabilecek bilinçsiz birşey olması mümkün değildir.Çünkü evrimsel olarakta ortaya çıkması mümkün değildir iddia edildiğinin aksine biliyorsun ışık retinaya gelir.Gelen ışık toplanarak çok küçük bir alanda algılıyıcı hücreler ile elektriksel bir sinyal olarak beyne iletilir.Beyin görüntüyü ters olarak alır ve düzeltir.Nörotransmitter bakın kolunu hareket ettirdiğinde veya hatırların için dolaştığında beyinde elektriksel akım mevcuttur.Bedene bu elektriksel akım iletilir.Göz ve nörotransmitterden bahsettiğim bu sistem ve elektriğin canlı tasarımında nasıl oluştuğu günümüz bilimadamlarınca merak konusu.Gezegenimizde çok hücreli canlılar mevcut değildi.Tek hücrelilerden sonra kısa bir dönemde ortayta çıktılar.Nasıl BMW bir araba uçak gemisi veya savaşmaya programlı bir tankı yaratıcısı olmadan meydana gelemeyeciğini biliyor isek insanın bu saydığım sistemlerden kat ve kat karmaşık olduğunu farkettiğin an ozaman tasarının tasarlayanı olamadan yoktan varolmasına(hücre protein gezegende yoktu)şaşırmaman gerekir.Basit bir dille anlattım fazla bilimsellik içinde kafan karışmasın diye



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nazgul Founder -- 19 Kasım 2018; 9:36:4 >




  • Proton ve nötron tanrımıdır



    Not: cennet ve cehennem varmıdır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WILDBOYS

    Proton ve nötron tanrımıdır



    Not: cennet ve cehennem varmıdır
    Big bangten önce proton nötron yoktu.Onu nasıl tanrı ilan ettin ? durum vahim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nazgul Founder -- 19 Kasım 2018; 9:37:1 >
  • Belki de en başta proton ve nötron vardı

    Olamazmı

    Bing bangı onlar başlatmıştır



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WILDBOYS -- 19 Kasım 2018; 9:38:18 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WILDBOYS

    Belki de en başta proton ve nötron vardı

    Olamazmı

    Bing bangı onlar başlatmıştır
    Proton ve nötronun big bangten sonra ortaya çıktığı fizik alanında bilinen birgerçek tüm atomlar ve atom altı parçacıklar olmak üzere Big bang ile ortaya çıkmışlardır..Proton ve nötron Tanrıdır diyerek zaten cehaletinizi ortaya koydunuz fakat şunu unutma cahil olmak utanacak birşey değildir.Araştırmamak ve körü körüne bilimsel olmayan birşeye bağlanmak aptallıktır.(Ateizm)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nazgul Founder -- 19 Kasım 2018; 9:43:30 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaan OZ

    Organizmalar okadar kompleks ki anlaman için basit örnekler vericeğim çünkü anlamamış gibi gözüküyorsun bilimsel tabanlı yorumları..Atomlar molekülleri oluşturur.Moleküller organelleri organeller hücreleri hücreler organları.. Organlar iskelet sistemi doku ve binlerce hücreden amino asit ve proteinden oluşan yapı. Ayrıca kendi arasında kimya ve elektriği kullanarak iletişim kurar. Böyle bir yapı tasarlayanı olmadan oluşamaz ve çalışamaz.Göze bakalım mesela bu yapıyı tasarlayıp oluşturabilecek bilinçsiz birşey olması mümkün değildir.Çünkü evrimsel olarakta ortaya çıkması mümkün değildir iddia edildiğinin aksine biliyorsun ışık retinaya gelir.Gelen ışık toplanarak çok küçük bir alanda algılıyıcı hücreler ile elektriksel bir sinyal olarak beyne iletilir.Beyin görüntüyü ters olarak alır ve düzeltir.Nörotransmitter bakın kolunu hareket ettirdiğinde veya hatırların için dolaştığında beyinde elektriksel akım mevcuttur.Bedene bu elektriksel akım iletilir.Göz ve nörotransmitterden bahsettiğim bu sistem ve elektriğin canlı tasarımında nasıl oluştuğu günümüz bilimadamlarınca merak konusu.Gezegenimizde çok hücreli canlılar mevcut değildi.Tek hücrelilerden sonra kısa bir dönemde ortayta çıktılar.Nasıl BMW bir araba uçak gemisi veya savaşmaya programlı bir tankı yaratıcısı olmadan meydana gelemeyeciğini biliyor isek insanın bu saydığım sistemlerden kat ve kat karmaşık olduğunu farkettiğin an ozaman tasarının tasarlayanı olamadan yoktan varolmasına(hücre protein gezegende yoktu)şaşırmaman gerekir.Basit bir dille anlattım fazla bilimsellik içinde kafan karışmasın diye

    Oluşamaz, çalışamaz diyerek kestirip atmışsınız. Bunun fikrin kaynağı, ispatı nedir?

    Bilimsellikle ilgili çok şükür sıkıntım yok, ülkenin önce gelen okullarından birinde mühendislik eğitimi aldım, 10+ senedir de çalışıyorum. Atom yapısını vs anlatma kısmını geçelim lütfen, onları ortaokulda okumuştum :) Bohr (toğrağı bol olsun) atom modelini öğrene 25 seneyi geçti, öyle hesap et.

    Bu bahsettiğiniz tezlerin en sıkıntılı noktalardan birisi, neden önce tek hücreli, sonra çok hücreli canlıların olduğunu açıklayamamasıdır. Yaratıcı, tabiatiyle, istese direkt insanı ve diğer hayvanları yaratabilirdi, öyle önce tek hücreli yapayım, sonra bunlar çok hücreli olsun, sonra amfibik yaşam sürsün, sonra karaya iyice adapte olsun, vs vs..

    Bir de, şunu konuşalım, sen benim ilk yazdığım konusunda ne düşünüyorsun? Yani, insanların anlamlandıramadıkları konuları ilahi yaratıcı / yöneticiye havale etmeleri konusunda?

    Başka bir tez de "evrende başka yerde organik madde olmaması" şeklindeydi, "bak organik madde kendi kendine oluşur mu?" vs. Ama uzayda aromatik ve alifatik organik bileşenler bulunalı da 7 sene olmuş bile.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cat_power -- 19 Kasım 2018; 10:10:59 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cat_power

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kaan OZ

    Organizmalar okadar kompleks ki anlaman için basit örnekler vericeğim çünkü anlamamış gibi gözüküyorsun bilimsel tabanlı yorumları..Atomlar molekülleri oluşturur.Moleküller organelleri organeller hücreleri hücreler organları.. Organlar iskelet sistemi doku ve binlerce hücreden amino asit ve proteinden oluşan yapı. Ayrıca kendi arasında kimya ve elektriği kullanarak iletişim kurar. Böyle bir yapı tasarlayanı olmadan oluşamaz ve çalışamaz.Göze bakalım mesela bu yapıyı tasarlayıp oluşturabilecek bilinçsiz birşey olması mümkün değildir.Çünkü evrimsel olarakta ortaya çıkması mümkün değildir iddia edildiğinin aksine biliyorsun ışık retinaya gelir.Gelen ışık toplanarak çok küçük bir alanda algılıyıcı hücreler ile elektriksel bir sinyal olarak beyne iletilir.Beyin görüntüyü ters olarak alır ve düzeltir.Nörotransmitter bakın kolunu hareket ettirdiğinde veya hatırların için dolaştığında beyinde elektriksel akım mevcuttur.Bedene bu elektriksel akım iletilir.Göz ve nörotransmitterden bahsettiğim bu sistem ve elektriğin canlı tasarımında nasıl oluştuğu günümüz bilimadamlarınca merak konusu.Gezegenimizde çok hücreli canlılar mevcut değildi.Tek hücrelilerden sonra kısa bir dönemde ortayta çıktılar.Nasıl BMW bir araba uçak gemisi veya savaşmaya programlı bir tankı yaratıcısı olmadan meydana gelemeyeciğini biliyor isek insanın bu saydığım sistemlerden kat ve kat karmaşık olduğunu farkettiğin an ozaman tasarının tasarlayanı olamadan yoktan varolmasına(hücre protein gezegende yoktu)şaşırmaman gerekir.Basit bir dille anlattım fazla bilimsellik içinde kafan karışmasın diye

    Oluşamaz, çalışamaz diyerek kestirip atmışsınız. Bunun fikrin kaynağı, ispatı nedir?

    Bilimsellikle ilgili çok şükür sıkıntım yok, ülkenin önce gelen okullarından birinde mühendislik eğitimi aldım, 10+ senedir de çalışıyorum. Atom yapısını vs anlatma kısmını geçelim lütfen, onları ortaokulda okumuştum :) Bohr (toğrağı bol olsun) atom modelini öğrene 25 seneyi geçti, öyle hesap et.

    Bu bahsettiğiniz tezlerin en sıkıntılı noktalardan birisi, neden önce tek hücreli, sonra çok hücreli canlıların olduğunu açıklayamamasıdır. Yaratıcı, tabiatiyle, istese direkt insanı ve diğer hayvanları yaratabilirdi, öyle önce tek hücreli yapayım, sonra bunlar çok hücreli olsun, sonra amfibik yaşam sürsün, sonra karaya iyice adapte olsun, vs vs..

    Bir de, şunu konuşalım, sen benim ilk yazdığım konusunda ne düşünüyorsun? Yani, insanların anlamlandıramadıkları konuları ilahi yaratıcı / yöneticiye havale etmeleri konusunda?

    Başka bir tez de "evrende başka yerde organik madde olmaması" şeklindeydi, "bak organik madde kendi kendine oluşur mu?" vs. Ama uzayda aromatik ve alifatik organik bileşenler bulunalı da 7 sene olmuş bile.

    Alıntıları Göster
    Ben tanrının amacı ile ilgilenmem.Ben Organizmaların fizik yasaları ile ortaya çıkabilir mi bununla ilgilenirim.Tanrının tercihleri Tanrıyı ilgilendirir.
    Tek soru fizik yasaları organizma yaratabilir mi ?
    Sorumu bir daha yazıyorum Fizik yasaları ile organizma oluşabilir mi ? buna vereceğin cevap ile bilimle nekadar alakalı olduğunu anlayacağım

    Soru Fizik Biolojik sistem yaratabilir mi ? (ilkokul sorusu)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaan OZ

    Ben tanrının amacı ile ilgilenmem.Ben Organizmaların fizik yasaları ile ortaya çıkabilir mi bununla ilgilenirim.Tanrının tercihleri Tanrıyı ilgilendirir.
    Tek soru fizik yasaları organizma yaratabilir mi ?
    Sorumu bir daha yazıyorum Fizik yasaları ile organizma oluşabilir mi ? buna vereceğin cevap ile bilimle nekadar alakalı olduğunu anlayacağım

    Soru Fizik Biolojik sistem yaratabilir mi ? (ilkokul sorusu)

    Ya sabah sabah gülesim yoktu, sana bilimle ne kadar alakalı olduğumu ispat etme yükümlülüğüm olduğunu nereden çıkarttın? "Benim istemediğim cevabı verirsen bilimle ilgili olmadığını söyleyeceğim, zaten aksinde benim lafıma geleceksin", laf ebeliklerine gerek yok.

    Uzayda organik maddenin oluşabildği, ve mevcudiyeti çeşitli reaksiyonlarla oluşabildiği kanıtlanalı kaç sene olmuş.

    https://www.cambridge.org/core/services/aop-cambridge-core/content/view/S1743921308021078

    ScienceDaily
    Astronomers discover complex organic matter exists throughout the universe
    https://www.sciencedaily.com/releases/2011/10/111026143721.htm


    Şunları bir oku, öğren, gel, bilimselliği ondan sonra tartışalım.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cat_power

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kaan OZ

    Ben tanrının amacı ile ilgilenmem.Ben Organizmaların fizik yasaları ile ortaya çıkabilir mi bununla ilgilenirim.Tanrının tercihleri Tanrıyı ilgilendirir.
    Tek soru fizik yasaları organizma yaratabilir mi ?
    Sorumu bir daha yazıyorum Fizik yasaları ile organizma oluşabilir mi ? buna vereceğin cevap ile bilimle nekadar alakalı olduğunu anlayacağım

    Soru Fizik Biolojik sistem yaratabilir mi ? (ilkokul sorusu)

    Ya sabah sabah gülesim yoktu, sana bilimle ne kadar alakalı olduğumu ispat etme yükümlülüğüm olduğunu nereden çıkarttın? "Benim istemediğim cevabı verirsen bilimle ilgili olmadığını söyleyeceğim, zaten aksinde benim lafıma geleceksin", laf ebeliklerine gerek yok.

    Uzayda organik maddenin oluşabildği, ve mevcudiyeti çeşitli reaksiyonlarla oluşabildiği kanıtlanalı kaç sene olmuş.

    https://www.cambridge.org/core/services/aop-cambridge-core/content/view/S1743921308021078

    https://www.sciencedaily.com/releases/2011/10/111026143721.htm

    Şunları bir oku, öğren, gel, bilimselliği ondan sonra tartışalım.

    Alıntıları Göster
    Büyük ihtimal organik maddeler evrimleşerek çok hücrelileri meydana getirdi diyeceksin.Akıl mantık ve rasyonelliğe sahip bir insanın çok hücreli canlıların oluşmasını iki üç olaya veya birkaç milyar yıl diyerek geçiştirmesini kabul etmem mümkün değildir.Anlamayanlar var ise anlatıyım bu arkadaşın anlatmak istediklerini
    Diyor ki bu arkadaş yıldızlar elementleri üretti.Element ve birtakım kimyasallar organik maddeleri oluşturdu o organik maddeler evrimleşti kanatları gözleri boşaltım sindirim sistemlerii hücreleri tüm karmaşık olayları ortaya çıkardı.Buna inanan bence Alice Harikalar diyarında yaşıyordur açıkçası..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaan OZ

    Büyük ihtimal organik maddeler evrimleşerek çok hücrelileri meydana getirdi diyeceksin.Akıl mantık ve rasyonelliğe sahip bir insanın çok hücreli canlıların oluşmasını iki üç olaya veya birkaç milyar yıl diyerek geçiştirmesini kabul etmem mümkün değildir.Anlamayanlar var ise anlatıyım bu arkadaşın anlatmak istediklerini
    Diyor ki bu arkadaş yıldızlar elementleri üretti.Element ve birtakım kimyasallar organik maddeleri oluşturdu o organik maddeler evrimleşti kanatları gözleri boşaltım sindirim sistemlerii hücreleri tüm karmaşık olayları ortaya çıkardı.Buna inanan bence Alice Harikalar diyarında yaşıyordur açıkçası..

    Sıkıntı ne biliyor musun? Hala ilk tezimden farklı bir yerde değilsin. "Biz nasıl olduğunu tüm detayları ile anlayamıyoruz, öğrendikçe yeni bir detay çıkıyor, ben anlayamıyorsam kesin tanrı yapmıştır".

    Mağara adamına dönelim, yıldırımı açıklayamıyordu, tanrının hiddeti olarak görüyordu. Şöyle bir diyalog düşünelim, Mağara Adamı (M.A.) ve Mağara Adamının Arkadaşı (M.A.A.)

    M.A.: Bak arkadaşım, şu yıldırım nasıl oluşmuştur?

    M.A.A: Bilmiyorum.

    M.A.: Bak, sen daha ateşi yeni buldun, ama o yüzlerce metrelik yıldırım kendilinden oluşabilir mi hiç? Git ötede oyna hadi.

    M.A.A: Ama bak genelde bulut olduğunda oluyor, dikkat ettin mi?

    M.A.: Bana ne, sen gelip ispat etmezsen ben de tanrının yaptığını söylerim.


    Yakşalımlarınız bundan farklı değil. Ben gelip bir şey ispat etmek zorunda değilim, ben insan öğrendikçe, araştırdıkça daha önceki bilinmezliğini azalttığını, eskiden tanrıya atfettiği şeyleri yavaş yavaş çözebildiğini söylüyorum. Bakın, 5 dk öncesine kadar fizik organizma yaratır mı diyorduk, şimdi evet fizik organik madde yaratır, ama bundan çok hücreli oluşur mu diyoruz.. Bir adım ileri gittiğini görmüyor musun?

    Tartışmayı sevmediğinde hakaretvari söylemlere yaklaşmak hiç hoş değil, buna inanan Alice Harikalar Diyarında yaşıyormuş, ben burada bir şeye inanmaktan ziyade bir düşünceyi tartışıyoruz sanıyordum. Sonra "ama bizim dinimize saygı göstermiyorlar" deniliyor. Çok tutarsız olmuş,

    Son olarak, yukarıda ilkokul seviyesinde tek soru sormuştun, ben de cevabını verdim, madem tek soruydu niye devam ettiriyorsun? Demek tek soru ile olmuyormuş :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cat_power -- 19 Kasım 2018; 10:42:12 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.