Şimdi Ara

Yazılım Mühendisliği

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
17
Cevap
0
Favori
761
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar, şu anki netlerim 140 civarı.Mezuna kaldım ve zaman rahat rahat yetiyor.Allahtan bir şey olmazsa Yazılım Mühendisliği iyi bir yerde okuyacam.Anadolu lisesinden mezunum.Bilgisayarla pek içli dışlı değilim ancak aşırı bir ilgim var.Sıfırdan Yazılım ve Bilgisayar için neler yapmalıyım ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • algoritma öğrenmeyle başlayabilirsin
  • dr. fahei vatansever in algiritma gelistirme ve programlamaya giris kitabini al seckin yayin evi bu arada.
    algiritma ve akusdiyagrami cizimini ogrendikten sonra
    5dilde (basic, pascal,c,c++,java) temel seyleri ve uygulama cesitlerine bakabilirsin ki 186 cozumlu ornek var.
    c veya c++ tan biriyle ilgilenmen okula basladiginda ilk senen icin yeterli olacaktir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • önce okulu kazan. şimdiden çalışman sana çok büyük bir avantaj sağlamaz. o arada üniversite sınavına biraz daha çalış. daha yararlı olur.
  • ingilizceni geliştirebilirsin python ya da c öğrenmeye başlayabilirsin python öğrenmesi kolaydır ama c tavsiye ederim çoğu dil c den türemiştir
  • şimdi yapacağın çalışmanın sana zararı olur. belki kendini geliştirirsin ama iyi bir üniversite kazanamayabilirsin. bana sorarsan ygs-lys çalış adamakıllı bir üniversitede bilgisayar mühendisliği kazan. ne yapacaksan artık yazın rahat rahat yaparsın.
  • evine yakın yerde özel bi üniversitede bilgisayar ya da yazılım mühendisliğini burslu tercih et gitsin. 140 civarı netle şu andan itibaren hiç çalışmasan bile rahat yerleşirsin. yazılımcı olma hakkını solucanın sindirim sistemini öğrenerek kazanamazsın. en fazla adı iyi anılan bi okul kazanırsın bu yolla. bi tıpçının iyi okula ihtiyacı olur tabii ki, evine kadavra alıp incelme imkanı yok çünkü okulun imkanlarının iyi olması gerekir onun için. ama bilgisayar senin elindeyken istediğin şeyi yapabilirsin. okulda öğretilen her şeye belki daha da fazlasına internette ulaşabilirsin.
    boş ver okul için kasmayı, otur algoritma çalış, dil öğren, programlar yaz. hem de okul yakın olursa ve evinde olursan daha fazla vakit sana kalır ve yazılımla daha çok ilgilenebilirsin. hani derler ya okul önemli değil kendini geliştirmek önemli, bu söz tam da bilgisayar/yazılım mühendisliği için geçerli.

    + okulu ingilizce tercih edip hazırlık oku ve ingilizce öğren ki internette daha çok bilgiye ulaşabilesin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi co2ov -- 17 Kasım 2013; 12:18:13 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: karbondioksidov

    evine yakın yerde özel bi üniversitede bilgisayar ya da yazılım mühendisliğini burslu tercih et gitsin. 140 civarı netle şu andan itibaren hiç çalışmasan bile rahat yerleşirsin. yazılımcı olma hakkını solucanın sindirim sistemini öğrenerek kazanamazsın. en fazla adı iyi anılan bi okul kazanırsın bu yolla. bi tıpçının iyi okula ihtiyacı olur tabii ki, evine kadavra alıp incelme imkanı yok çünkü okulun imkanlarının iyi olması gerekir onun için. ama bilgisayar senin elindeyken istediğin şeyi yapabilirsin. okulda öğretilen her şeye belki daha da fazlasına internette ulaşabilirsin.
    boş ver okul için kasmayı, otur algoritma çalış, dil öğren, programlar yaz. hem de okul yakın olursa ve evinde olursan daha fazla vakit sana kalır ve yazılımla daha çok ilgilenebilirsin. hani derler ya okul önemli değil kendini geliştirmek önemli, bu söz tam da bilgisayar/yazılım mühendisliği için geçerli.

    + okulu ingilizce tercih edip hazırlık oku ve ingilizce öğren ki internette daha çok bilgiye ulaşabilesin.

    Katılmıyorum. İyi bir üniversiteyi kazanmak ve kendini geliştirmek birbirinden bağımsız olaylar. Biri için diğerini feda etmek gerekmiyor. Neden her ikisini de yapmayasın?

    Bence izlenecek en mantıklı yol bu yıl elinden geldiğince çok çalışıp gidebildiğin en iyi yere gitmek. Daha sonra istediğin kadar kendini geliştir orada.




  • Yazılım işi insanın kendisine kalmış bir durumdur.

    Her dersin hoca ve imkanları önemlidir ancak bunun en az etkisi olduğu kısım yazılımdır.

    Ben bizzat yaşayıp görüyorum.Okulda öğretilen birşey yok.Yazılımda kendini geliştireceksin.

    Okullarda ne saatler yeterli ne imkanlar.Bunların hepsi yeterli olsa bile 8 - 9 tane ders ile uğraşırken kendini geliştiremezsin.

    Ekstra yazılım kurslarının büyük faydası oluyor.

    Ama bu işte en önemli şey tecrübe.Sen istersen Yıldız Teknik mezunu ol,tecrüben yoksa ve kendini geliştirmemişsen amele olursun ancak.

    Ben şu anda yapman gereken tek şey ingilizceni geliştirmek.Bunun çok faydasını görürsün.

    Zaten 160 net civarı yapıyorsan matematik tarzı derslerderde çok sorun yaşamayacağını düşünüyorum.
  • Herseyden once okul cok onemli. Agirligi kazanacagin bolume ver kazan.

    Lisans bolumlerinde ingilizce hazirlik oluyor genelde. İngilizcen eksik ise hazirlikta iyice ogrenmeye bak.

    Yazilim kizmi kolaydir. Kafaya takilacak birsey degildir. Zamani geldiginde universitede sistematik olarak size ogretilir. Sadece ogrendiginiz seylere biraz kafa yorarsaniz temeli saglam bir sekilde mezun olursunuz.

    Universitenin kattigi en onemli sey ogrenmeyi ogretir size. Muhendislik dersleri de ufkunuzu fazlasiyla acar. Kursla video izlemek ile sadece yazilim ogrenirsiniz. Ancak bu egitimlerin hicbirisi muhendislik egitimi veremez.

    Muhendislik egitiminin amaci sorun ve problem cozmeyi ogretir. Yazilim ise bu sorunu cozmede aractir. Siz problemin nasil cozulecegine dair fikir sahibi olamazsaniz yazilim bilginiz hangi seviyede olursa olsun prpblemi cozemezsiniz.

    Bu yuzden muhendislik mezunu olmayan kisilere hep birileri problemin nasil cozulecegini anlatir ve sadece bunun yazilimini yaparlar. Elbette gormus gecirmis ve pek cok problemin nasil cozulecegine sahitlik etmis alayli kisiler de problem cozebilirler. Lakin bu cozumler sadece tecrubeye dayanir ve bambaska sorunlarin cozumunde afallayabilirler.

    Bu yuzden yazilim muhendisliginde yazilim dert edeceginiz son seydir.
    Unutmayin ki problemi cozduren muhendisliktir ve yazilim cozume giden yolda bir aractir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaygerya

    Herseyden once okul cok onemli. Agirligi kazanacagin bolume ver kazan.

    Lisans bolumlerinde ingilizce hazirlik oluyor genelde. İngilizcen eksik ise hazirlikta iyice ogrenmeye bak.

    Yazilim kizmi kolaydir. Kafaya takilacak birsey degildir. Zamani geldiginde universitede sistematik olarak size ogretilir. Sadece ogrendiginiz seylere biraz kafa yorarsaniz temeli saglam bir sekilde mezun olursunuz.

    Universitenin kattigi en onemli sey ogrenmeyi ogretir size. Muhendislik dersleri de ufkunuzu fazlasiyla acar. Kursla video izlemek ile sadece yazilim ogrenirsiniz. Ancak bu egitimlerin hicbirisi muhendislik egitimi veremez.

    Muhendislik egitiminin amaci sorun ve problem cozmeyi ogretir. Yazilim ise bu sorunu cozmede aractir. Siz problemin nasil cozulecegine dair fikir sahibi olamazsaniz yazilim bilginiz hangi seviyede olursa olsun prpblemi cozemezsiniz.

    Bu yuzden muhendislik mezunu olmayan kisilere hep birileri problemin nasil cozulecegini anlatir ve sadece bunun yazilimini yaparlar. Elbette gormus gecirmis ve pek cok problemin nasil cozulecegine sahitlik etmis alayli kisiler de problem cozebilirler. Lakin bu cozumler sadece tecrubeye dayanir ve bambaska sorunlarin cozumunde afallayabilirler.

    Bu yuzden yazilim muhendisliginde yazilim dert edeceginiz son seydir.
    Unutmayin ki problemi cozduren muhendisliktir ve yazilim cozume giden yolda bir aractir.

    Mükemmel bir cevap. Daha güzel anlatılamazdı. :)

    Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi olarak keyifle okudum.




  • Derslerime zaten gerektiği kadar vakit ayırıyorum, mezuna da kaldığım için geçen seneden fazlasıyla temelim var.Yazılım Müh ilk 1000 ile almıyor.17-18 Bin ol en iyisine gidersin.Bu önemli değil.Maddi olarak da durumumuz iyi çok şükür.Ben sıfır bilgiyle üniversiteye gitmek istemiyorum.Kendimi geliştirmek istiyorum.Bunun için hangi kitaplar bana faydalı olur.Bilen abilerim ablalarım dostlarım varsa yardımcı olsunlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kendi cabanla bir kitabi okumak kendini gelistirmeye calismak vaktin cok degerli oldugu su donemde gereksiz.

    Cunku kendi cabanla gunde 2 saatten 100 gunde yapacagin kendi basina 200 saatlik calismayi ve cabalamayi universitede 2 saatte ogretirler. Olmadi onunde yaz tatili ve okursan hazirlik gibi 1.5 senelik bir zaman olacak. O donem veriyapilari ve muhendislik matematigi gibi dersl3re calismak icin fazlasiyla uygun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaygerya
    Cunku kendi cabanla gunde 2 saatten 100 gunde yapacagin kendi basina 200 saatlik calismayi ve cabalamayi universitede 2 saatte ogretirler.

    Hiçkimse 200 saatlik bir eğitim sürecini 2 saate indiremez.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TSF Aristona

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kaygerya
    Cunku kendi cabanla gunde 2 saatten 100 gunde yapacagin kendi basina 200 saatlik calismayi ve cabalamayi universitede 2 saatte ogretirler.

    Hiçkimse 200 saatlik bir eğitim sürecini 2 saate indiremez.

    Surecin ne yazik ki buyuk kismini arastirmak ve incelemek alir. Ve gittiginiz yolun dogru olduguna dair de kesin bir bilgi yoktur. Cunku size yol gosteren sistematik bir akis ve yol haritasi yoktur.

    Oysaki universitede gidilecek yol sistenatiktir. Siralidir. En iyi ogrenilecek sekilde dersler siralanmistir. Once ogrenmeyi ogretirler sonra ogretmeye baslarlar. Ve ogrenmekte oldugunuz bilgilerin temeli paralel veya onceki derslere dayanir. Yani once sizin çapinizi genisletirler sonra bilgi ile doldururlar. Ufacik çap ile ogretmeye calismazlar.

    Bunu bir ornekle aciklamak gerekirse dagdaki bir cobana ingilizce ogretsek cok guzel de ingilizce ogretsek ancak size ingilizce olarak cayirlardan cimenlerden ve koyunlardan agaclardan bahsedebilir. Cunku yaptigi is budur dunyasi da koyunlar cayirlar cimenler veya aksam ne yedigi ile alakalidir. Acikcasi dunyasi bunlar uzerine kurulu oldugu icin bunlardan baska birseyden soz edemeyecektir.

    Ancak bir ust duzey yonetici olmus iyi bir universite mezunu adama ingilizce ogretsek size gunlerce bambaska seyleri ingilizce olarak anlatabilir. Siz de bunalmadan dinlersiniz.

    Yazilim da da diller vardir ve bu diller de almanca ingilizce gibi aklimizdan gecenleri insanlara degil de bilgisayara aktarmaya yarar. Ama anlatmak istedigim aklinizda kurgulayamadiginiz bir seyin veya kafanizda cozum bulamadiginiz bir seyi cozmenin imkani yoktur.

    Simdi benim 200 saatte ogrenmeye calisacaginiz seyi 2 saatte ogretirler lafina gelelim. Elbette bu 2 saat universiteye adim attiginiz ilk 2 saat degildir. Yazilim ogrenmeye kalkarsiniz baslarsiniz arastirmaya. Ogrenmek istersiniz lakin nasil ogrenmeniz gerektigine dair bir fikriniz yoktur. Bu arkadasin yaptigi gibi sorarsiniz. Alacaginiz cevabin kesinligi de yoktur. Saatlerinizi verir birseyler ogrenirsiniz lakin ogrendiginiz seylerin ogrenmek istediklerinizle uzaktan yakindan alakasi yoktur. Kitap arastirirsiniz birisi bir kitap onerir okursunuz anlamazsiniz. Saatlerinizi verirsiniz. Cogu da bosuna cikar.

    Universiteye gidersiniz. Bunu ogrenebilmeniz icin bunu bunu ogrenmen lazim derler ogretirler sonra da gidecegin yol bu derler syllabusu verirler sonra okuman gereken kitap bu derler onune koyarlar bu da senin hocan derler bir de ogretmen verirler. Sular seller gibi ogrenirsin.

    Ha zaten ben yazilim yapacagim yazilim ogrenmek istiyorum diyen 2 senelik programlama okusun. Ne isi var muhendislikte

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaygerya


    quote:

    Orijinalden alıntı: TSF Aristona

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kaygerya
    Cunku kendi cabanla gunde 2 saatten 100 gunde yapacagin kendi basina 200 saatlik calismayi ve cabalamayi universitede 2 saatte ogretirler.

    Hiçkimse 200 saatlik bir eğitim sürecini 2 saate indiremez.

    Surecin ne yazik ki buyuk kismini arastirmak ve incelemek alir. Ve gittiginiz yolun dogru olduguna dair de kesin bir bilgi yoktur. Cunku size yol gosteren sistematik bir akis ve yol haritasi yoktur.

    Oysaki universitede gidilecek yol sistenatiktir. Siralidir. En iyi ogrenilecek sekilde dersler siralanmistir. Once ogrenmeyi ogretirler sonra ogretmeye baslarlar. Ve ogrenmekte oldugunuz bilgilerin temeli paralel veya onceki derslere dayanir. Yani once sizin çapinizi genisletirler sonra bilgi ile doldururlar. Ufacik çap ile ogretmeye calismazlar.

    Bunu bir ornekle aciklamak gerekirse dagdaki bir cobana ingilizce ogretsek cok guzel de ingilizce ogretsek ancak size ingilizce olarak cayirlardan cimenlerden ve koyunlardan agaclardan bahsedebilir. Cunku yaptigi is budur dunyasi da koyunlar cayirlar cimenler veya aksam ne yedigi ile alakalidir. Acikcasi dunyasi bunlar uzerine kurulu oldugu icin bunlardan baska birseyden soz edemeyecektir.

    Ancak bir ust duzey yonetici olmus iyi bir universite mezunu adama ingilizce ogretsek size gunlerce bambaska seyleri ingilizce olarak anlatabilir. Siz de bunalmadan dinlersiniz.

    Yazilim da da diller vardir ve bu diller de almanca ingilizce gibi aklimizdan gecenleri insanlara degil de bilgisayara aktarmaya yarar. Ama anlatmak istedigim aklinizda kurgulayamadiginiz bir seyin veya kafanizda cozum bulamadiginiz bir seyi cozmenin imkani yoktur.

    Simdi benim 200 saatte ogrenmeye calisacaginiz seyi 2 saatte ogretirler lafina gelelim. Elbette bu 2 saat universiteye adim attiginiz ilk 2 saat degildir. Yazilim ogrenmeye kalkarsiniz baslarsiniz arastirmaya. Ogrenmek istersiniz lakin nasil ogrenmeniz gerektigine dair bir fikriniz yoktur. Bu arkadasin yaptigi gibi sorarsiniz. Alacaginiz cevabin kesinligi de yoktur. Saatlerinizi verir birseyler ogrenirsiniz lakin ogrendiginiz seylerin ogrenmek istediklerinizle uzaktan yakindan alakasi yoktur. Kitap arastirirsiniz birisi bir kitap onerir okursunuz anlamazsiniz. Saatlerinizi verirsiniz. Cogu da bosuna cikar.

    Universiteye gidersiniz. Bunu ogrenebilmeniz icin bunu bunu ogrenmen lazim derler ogretirler sonra da gidecegin yol bu derler syllabusu verirler sonra okuman gereken kitap bu derler onune koyarlar bu da senin hocan derler bir de ogretmen verirler. Sular seller gibi ogrenirsin.

    Ha zaten ben yazilim yapacagim yazilim ogrenmek istiyorum diyen 2 senelik programlama okusun. Ne isi var muhendislikte

    İşte bir ezberci eğitim klasiği.

    > "Bunu ogrenebilmeniz icin bunu bunu ogrenmen lazim derler ogretirler sonra da gidecegin yol bu derler syllabusu verirler sonra okuman gereken kitap bu derler onune koyarlar bu da senin hocan derler bir de ogretmen verirler."

    Hayır. Sadece ne yapman gerektiğini ezberlemiş olursun. Bunlar sana ezberlettirilmiştir. Düşünme yeteneğini elinden alır. Ben bir bilgisayar mühendisiyim ama okulda "Inkılap tarihi görüyorum, ne alaka." diyemezsin. Öğrenmek zorundasındır çünkü hocan öyle emretmiştir. Seni daima birileri yönlendirir ve sende onların bilgisinin sorgulanamaz olduğu düşüncesiyle onların dediklerini yapmış olursun.

    Aşağıdaki ders programı bir üniversitenin bilgisayar mühendisliği bölümünün ilk yılına ait. (hangisi olduğunu bilmiyorum, ilk gördüğümü aldım)

    1. Yarıyıl 
    Ders D U L Kredi ECTS
    Matematik I 4 2 0 5 7
    Fizik I 3 0 2 4 6
    Bilgisayar Mühendisliğine Giriş I 3 0 2 4 7
    Linear Algebra 4 0 0 4 6
    Türk Dili I 2 0 0 2 2
    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I 2 0 0 2 2
    Güzel Sanatlar I 1 0 0 1 0
    Beden Eğitimi I 1 0 0 1 0
    YARIYIL KREDİ TOPLAMI 22 30

    sayfa başı

    2. Yarıyıl
    Ders D U L Kredi ECTS
    Matematik II 4 2 0 5 7
    Fizik II 3 0 2 4 6
    Bilgisayar Mühendisliğine Giriş II 3 0 2 4 7
    Discrete Mathematics 4 0 0 4 6
    Türk Dili II 2 0 0 2 2
    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II 2 0 0 2 2
    Güzel Sanatlar II 1 0 0 1 0
    Beden Eğitimi II 1 0 0 1 0
    YARIYIL KREDİ TOPLAMI 22,5 30


    Bu ders programı boşa geçen bir yıl demektir. Kimsenin bilgisayar mühendisi olmak için güzel sanatlar, beden eğitimi, türk dili ve tarih gibi dersleri almasına gerek yoktur. (Güzel sanatlar dersini aldığında UI/UX design ilkelerini öğrendiğinizi düşünmüyorum. Ben bir devlet kurumuna gittiğimde mavinin backgroundun üstüne kırmızıyla yazılmış bir kocaman bir font, altında yeşil daha küçük bir font, onun altındada sırası gelen kişinin adı yazan beyaz bir textbox gördüm. Bu bahsettiğim şey devlet hastaneslerinde kullanılan bir hastane uygulaması. [global bir uygulama mı bilmiyorum] 4 yaşındaki çocuğa göstersen kendini camdan atar.) Lineer Algebra'da ismine bakınca çok zor bir dersmiş gibi duruyor. İçeriği lise müfredatı bile olmayacak 4 işlemin biraz üstü konular. Türkçesi lineer cebir olsa da, bana göre doğrusu bakkal matematiği olmalı.

    Kişisel olarak okulda alamayacağın kadar farklı şekilde eğitim alabilirsin. Okulda birşeyleri öğrenmen gerekir. Mecburdur. Yoksa mezun etmezler. Öğrenme şekli daima sabittir. Birşeyi öğrendiğinin ölçüsü dönemde 2 defa yapılan sorulara birkaç dakika içerisinde doğru cevap vermekten geçer. Ancak, "Ben bunu öğrenmek istiyorum ve araştırma yapmalıyım." dediğin zaman çok daha hızlı öğrenirsin çünkü gerçekten öğrenmek istiyorsundur. Sıkılmazsın, öğrenmeye azmedersin.

    Burası yazılım bölümü. Yazılım için konuşursak, şu anda birşeyleri öğrenmek için birçok e-kitap, birçok screencast, interaktif site veya gamification sitesi bulabilirsin. Rails frameworkünü mü öğrenmek istiyorsun?http://railsforzombies.org/ gibi sitelerde çok hızlı şekilde ve sıkılmadan eğitim alabilirsin. Eğitimi verenler alanında uzman yazılım mühendisleri ve profesörler. Birçoğunun silikon vadisi geçmişi var. (Senin öğretim görevlilerin ne geçmişi var - cemaat evi?) Eğitim verdikleri kitle dünya çapındaki insanlar - eğitim sistemi bozuk bir 3. dünya ülkesinin zavallı öğrencileri değil. Türkiye'deki üniversitelerin büyük kısmını oluşturan, yılda 15.000 TL üzeri para verdiğin ticarethanelerden değiller. Aylık sadece birkaç dolara bu tür sitelerde eğitim alabilirsin. (Hatta buna da gerek yok - dünyanın en prestijli üniversitelerinin kullandığı kitaplar, uygulamalar, notlar genellikle açık kaynaklı olarak bulunuyor.)

    Bu ülkede mühendis bilgisine sahip olduğunu sanan o kadar çok insan varki egolarını gördükce acıyorum kendilerine. Mühendislik sana verilen uyduruk bir kağıt parçası değil; edindiğin bilgi, birikim ve tecrübelerdir. Elindeki kağıt parçası ve boş beyninle anca kendini kandırırsın.

    Otomobil üretemeyen ülkenin otomotiv mühendisi.
    Uçak üretemeyen ülkenin uçak mühendisi.
    Geliştirdiği uygulamalar wordpress seviyesini geçmeyen ülkenin yazılım mühendisi. Ondan sonra mühendisler neden işsiz. :( Bu ülkenin sorunu zaten herkesin mühendis olması, veya daha ötesi, kendini mühendis sanması.

    Birde 200 saatte öğreneceğin şeyi okulda 2 saatte öğrenirsin demezler mi, deli oluyorum. Kusura bakma ama demekki sen aptalsın ki 2 saatte öğrenebileceğin şeyi öğrenmek için 200 saat harcıyorsun. 200 saat dediğin olay, okuldaki 4 kredili bir dersi, neredeyse 2 dönem boyunca kesintisiz alman demek. Madem birşey söylüyorsunuz, söylediğinizi destekleyecek somut veriler olsun elinizde.

    Bu arada, imlana ve yazma şekline bakılırsa Türk Dili dersinden iyi torpilin varmış.

    Ps. Türkiye'nin sayılı üniversitelerini ayrı tutuyorum. Sözüm kalan %90'ına.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TSF Aristona -- 19 Kasım 2013; 4:18:39 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TSF Aristona

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kaygerya


    quote:

    Orijinalden alıntı: TSF Aristona

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kaygerya
    Cunku kendi cabanla gunde 2 saatten 100 gunde yapacagin kendi basina 200 saatlik calismayi ve cabalamayi universitede 2 saatte ogretirler.

    Hiçkimse 200 saatlik bir eğitim sürecini 2 saate indiremez.

    Surecin ne yazik ki buyuk kismini arastirmak ve incelemek alir. Ve gittiginiz yolun dogru olduguna dair de kesin bir bilgi yoktur. Cunku size yol gosteren sistematik bir akis ve yol haritasi yoktur.

    Oysaki universitede gidilecek yol sistenatiktir. Siralidir. En iyi ogrenilecek sekilde dersler siralanmistir. Once ogrenmeyi ogretirler sonra ogretmeye baslarlar. Ve ogrenmekte oldugunuz bilgilerin temeli paralel veya onceki derslere dayanir. Yani once sizin çapinizi genisletirler sonra bilgi ile doldururlar. Ufacik çap ile ogretmeye calismazlar.

    Bunu bir ornekle aciklamak gerekirse dagdaki bir cobana ingilizce ogretsek cok guzel de ingilizce ogretsek ancak size ingilizce olarak cayirlardan cimenlerden ve koyunlardan agaclardan bahsedebilir. Cunku yaptigi is budur dunyasi da koyunlar cayirlar cimenler veya aksam ne yedigi ile alakalidir. Acikcasi dunyasi bunlar uzerine kurulu oldugu icin bunlardan baska birseyden soz edemeyecektir.

    Ancak bir ust duzey yonetici olmus iyi bir universite mezunu adama ingilizce ogretsek size gunlerce bambaska seyleri ingilizce olarak anlatabilir. Siz de bunalmadan dinlersiniz.

    Yazilim da da diller vardir ve bu diller de almanca ingilizce gibi aklimizdan gecenleri insanlara degil de bilgisayara aktarmaya yarar. Ama anlatmak istedigim aklinizda kurgulayamadiginiz bir seyin veya kafanizda cozum bulamadiginiz bir seyi cozmenin imkani yoktur.

    Simdi benim 200 saatte ogrenmeye calisacaginiz seyi 2 saatte ogretirler lafina gelelim. Elbette bu 2 saat universiteye adim attiginiz ilk 2 saat degildir. Yazilim ogrenmeye kalkarsiniz baslarsiniz arastirmaya. Ogrenmek istersiniz lakin nasil ogrenmeniz gerektigine dair bir fikriniz yoktur. Bu arkadasin yaptigi gibi sorarsiniz. Alacaginiz cevabin kesinligi de yoktur. Saatlerinizi verir birseyler ogrenirsiniz lakin ogrendiginiz seylerin ogrenmek istediklerinizle uzaktan yakindan alakasi yoktur. Kitap arastirirsiniz birisi bir kitap onerir okursunuz anlamazsiniz. Saatlerinizi verirsiniz. Cogu da bosuna cikar.

    Universiteye gidersiniz. Bunu ogrenebilmeniz icin bunu bunu ogrenmen lazim derler ogretirler sonra da gidecegin yol bu derler syllabusu verirler sonra okuman gereken kitap bu derler onune koyarlar bu da senin hocan derler bir de ogretmen verirler. Sular seller gibi ogrenirsin.

    Ha zaten ben yazilim yapacagim yazilim ogrenmek istiyorum diyen 2 senelik programlama okusun. Ne isi var muhendislikte

    İşte bir ezberci eğitim klasiği.

    > "Bunu ogrenebilmeniz icin bunu bunu ogrenmen lazim derler ogretirler sonra da gidecegin yol bu derler syllabusu verirler sonra okuman gereken kitap bu derler onune koyarlar bu da senin hocan derler bir de ogretmen verirler."

    Hayır. Sadece ne yapman gerektiğini ezberlemiş olursun. Bunlar sana ezberlettirilmiştir. Düşünme yeteneğini elinden alır. Ben bir bilgisayar mühendisiyim ama okulda "Inkılap tarihi görüyorum, ne alaka." diyemezsin. Öğrenmek zorundasındır çünkü hocan öyle emretmiştir. Seni daima birileri yönlendirir ve sende onların bilgisinin sorgulanamaz olduğu düşüncesiyle onların dediklerini yapmış olursun.

    Aşağıdaki ders programı bir üniversitenin bilgisayar mühendisliği bölümünün ilk yılına ait. (hangisi olduğunu bilmiyorum, ilk gördüğümü aldım)

    1. Yarıyıl 
    Ders D U L Kredi ECTS
    Matematik I 4 2 0 5 7
    Fizik I 3 0 2 4 6
    Bilgisayar Mühendisliğine Giriş I 3 0 2 4 7
    Linear Algebra 4 0 0 4 6
    Türk Dili I 2 0 0 2 2
    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I 2 0 0 2 2
    Güzel Sanatlar I 1 0 0 1 0
    Beden Eğitimi I 1 0 0 1 0
    YARIYIL KREDİ TOPLAMI 22 30

    sayfa başı

    2. Yarıyıl
    Ders D U L Kredi ECTS
    Matematik II 4 2 0 5 7
    Fizik II 3 0 2 4 6
    Bilgisayar Mühendisliğine Giriş II 3 0 2 4 7
    Discrete Mathematics 4 0 0 4 6
    Türk Dili II 2 0 0 2 2
    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II 2 0 0 2 2
    Güzel Sanatlar II 1 0 0 1 0
    Beden Eğitimi II 1 0 0 1 0
    YARIYIL KREDİ TOPLAMI 22,5 30


    Bu ders programı boşa geçen bir yıl demektir. Kimsenin bilgisayar mühendisi olmak için güzel sanatlar, beden eğitimi, türk dili ve tarih gibi dersleri almasına gerek yoktur. (Güzel sanatlar dersini aldığında UI/UX design ilkelerini öğrendiğinizi düşünmüyorum. Ben bir devlet kurumuna gittiğimde mavinin backgroundun üstüne kırmızıyla yazılmış bir kocaman bir font, altında yeşil daha küçük bir font, onun altındada sırası gelen kişinin adı yazan beyaz bir textbox gördüm. Bu bahsettiğim şey devlet hastaneslerinde kullanılan bir hastane uygulaması. [global bir uygulama mı bilmiyorum] 4 yaşındaki çocuğa göstersen kendini camdan atar.) Lineer Algebra'da ismine bakınca çok zor bir dersmiş gibi duruyor. İçeriği lise müfredatı bile olmayacak 4 işlemin biraz üstü konular. Türkçesi lineer cebir olsa da, bana göre doğrusu bakkal matematiği olmalı.

    Kişisel olarak okulda alamayacağın kadar farklı şekilde eğitim alabilirsin. Okulda birşeyleri öğrenmen gerekir. Mecburdur. Yoksa mezun etmezler. Öğrenme şekli daima sabittir. Birşeyi öğrendiğinin ölçüsü dönemde 2 defa yapılan sorulara birkaç dakika içerisinde doğru cevap vermekten geçer. Ancak, "Ben bunu öğrenmek istiyorum ve araştırma yapmalıyım." dediğin zaman çok daha hızlı öğrenirsin çünkü gerçekten öğrenmek istiyorsundur. Sıkılmazsın, öğrenmeye azmedersin.

    Burası yazılım bölümü. Yazılım için konuşursak, şu anda birşeyleri öğrenmek için birçok e-kitap, birçok screencast, interaktif site veya gamification sitesi bulabilirsin. Rails frameworkünü mü öğrenmek istiyorsun?http://railsforzombies.org/ gibi sitelerde çok hızlı şekilde ve sıkılmadan eğitim alabilirsin. Eğitimi verenler alanında uzman yazılım mühendisleri ve profesörler. Birçoğunun silikon vadisi geçmişi var. (Senin öğretim görevlilerin ne geçmişi var - cemaat evi?) Eğitim verdikleri kitle dünya çapındaki insanlar - eğitim sistemi bozuk bir 3. dünya ülkesinin zavallı öğrencileri değil. Türkiye'deki üniversitelerin büyük kısmını oluşturan, yılda 15.000 TL üzeri para verdiğin ticarethanelerden değiller. Aylık sadece birkaç dolara bu tür sitelerde eğitim alabilirsin. (Hatta buna da gerek yok - dünyanın en prestijli üniversitelerinin kullandığı kitaplar, uygulamalar, notlar genellikle açık kaynaklı olarak bulunuyor.)

    Bu ülkede mühendis bilgisine sahip olduğunu sanan o kadar çok insan varki egolarını gördükce acıyorum kendilerine. Mühendislik sana verilen uyduruk bir kağıt parçası değil; edindiğin bilgi, birikim ve tecrübelerdir. Elindeki kağıt parçası ve boş beyninle anca kendini kandırırsın.

    Otomobil üretemeyen ülkenin otomotiv mühendisi.
    Uçak üretemeyen ülkenin uçak mühendisi.
    Geliştirdiği uygulamalar wordpress seviyesini geçmeyen ülkenin yazılım mühendisi. Ondan sonra mühendisler neden işsiz. :( Bu ülkenin sorunu zaten herkesin mühendis olması, veya daha ötesi, kendini mühendis sanması.

    Birde 200 saatte öğreneceğin şeyi okulda 2 saatte öğrenirsin demezler mi, deli oluyorum. Kusura bakma ama demekki sen aptalsın ki 2 saatte öğrenebileceğin şeyi öğrenmek için 200 saat harcıyorsun. 200 saat dediğin olay, okuldaki 4 kredili bir dersi, neredeyse 2 dönem boyunca kesintisiz alman demek. Madem birşey söylüyorsunuz, söylediğinizi destekleyecek somut veriler olsun elinizde.

    Bu arada, imlana ve yazma şekline bakılırsa Türk Dili dersinden iyi torpilin varmış.

    Ps. Türkiye'nin sayılı üniversitelerini ayrı tutuyorum. Sözüm kalan %90'ına.

    Tekrar selamlar,

    Universite okumak bir tercihtir. Okunmasi zorunlu degildir. Siz 1. Sinif ders programina bakip okumayi gerek duymayabilirsiniz. Evet gereksiz dersler var ki bunlarin bir kismi yokun dayatmasi. Kredisi yok bi amaci yok lakin bu dersleri vermeden mezun da olamiyorsunuz.

    Universite herseyden once bir surectir. Bu surec icinde evinizin ekonomisinden tutun arkadaslik iliskilerine, ders calismaktan tutun okulu bitirmeye kadar giden ciddi bir surectir. Ve bu surec size cok sey ogretir.

    Hele ki muhendislik fakultesi gibi belirli bir zeka seviyesine sahip bir guruhun girebilecegi bir bolume girdiginizde zaten cevrenizdeki her insan asagi yukari sizin ayarinizdadir. Onlar ile daha cok sey paylasabilir daha cok sey ogrenebilirsiniz. Ozellikle hocalarin bilgi birikimleri tecrubeleri de size tecrube katar.

    Universite okumadiginizda kendi imkanlariniz ile bir yerlere gelebilirsiniz. Bu da bir secimdir. Lakin muhendislik ve alaylilik arasindaki acigi ve duyulan algiyi degistiremezsiniz. Tecrubelerinizle 5 sene okul okumus bir yeni mezun muhendise oranla ise daha hakim olabilirsiniz, hatta hayat boyu ondan daha iyi yazilimci olarak da kalabilirsiniz. Ancak muhendis kariyer basamaklarini teker teker cikarken universite mezunu olamayan birisi 300 500 tl fazla maas alabilmek adina ajanslarda oradan buraya is degistirirken gorebilirsiniz. Bu cumlelerimi is hayatinin icinden ve dogrudan cevremde gorduklerim dogrultusunda yaziyorum.

    Muhendis oldugunuzda kpss gibi sinavlar da fazlasiyla kolay geliyor. Hicbirsey yapmadan da bilmeden de tikir tikir paranizi ve terfinizi alabilirsiniz. Ben kpss ye girdim kazandim lakin gitmedim. Bu hayat tarzi benim icin uygun degildi.

    Universite gercekten size ogrenmeui ogretir. Zaten sistematik ve yillarin tecrubesi ile gelisen bir egitim metodu ile kendi bildiginize rasgele ogrenme metodunu kiyaslamayin. Elbette yazilim yapabilmek icin muhendis olmak zorunda degilsiniz. Orta okul mezunu bile yazilim yapabilir. İyi de benim genclere tavsiyem yazilim isinin angarya ve hammallik oldugunu ve bunu yapabilmek icin ilkokul seviyesinde bir egitimin bile yeterli oldugu yazilim yapabilmek icin universite egitiminin cok da gerekli olmadigini ancak muhendislik yapabilmek icin bu egitimin cok gerekli oldugudur. Birakin kod yazma isini alaylilar 2 senelik programlama mezunlari yapsin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.