Filler insanların yıllardır kendilerine yaptıkları kötülüklerin intikamını almak için yerleşim yerlerine saldırmaya başladılar. Örneğin Uganda'da fil nüfusunun en az olduğu ve yiyeceklerinin de en bol bulunduğu bir dönemde filler hiçbir neden yokken yolları kapatıyorlar, köyleri ezip geçiyorlar. Aynı durum Hindistan'da da var.
BİLİMADAMLARINA göre, müthiş hafızaları olduğu bilinen filler bunu intikam almak için kullanıyorlar. Afrika'da son yıllarda insanlara yönelik saldırıların ardında, fil soyunu azaltmalarının intikamını alma eğilimi olduğu sanılıyor. New Scientist Dergisi'nin haberine göre, filler insanların yıllardır kendilerine yaptıkları kötülüklerin intikamını almak için yerleşim yerlerine saldırmaya başladılar. Örneğin Uganda'da fil nüfusunun en az olduğu ve yiyeceklerinin de en bol bulunduğu bir dönemde filler neden yokken yolları kapatıyorlar, köyleri ezip geçiyorlar.
ANNE-BABASIZ BÜYÜDÜLER
Bilimadamları, 1970'ler ve 80'lerdeki fil katliamlarının, ailesi gözlerinin önünde öldürülen, yetim kalan hayvanların çoğunun üzerinde travma yarattığını tahmin ediyorlar. O dönemde fillerin çoğu anne ve babasız kalarak tecrübesiz "genç anneler"in himayesine girmişlerdi. Bunlar annesiz babasız büyüyerek şiddet eğilimli genç filler haline geldiler. Fil davranışları üzerine bir bilimsel araştırmanın ortak yazarlarından, Kenya'daki Amboseli Fil Araştırmaları Projesi Başkanı Joyce Poole, şunları söylüyor:
’’Filler kesinlikle yeterince zeki ve intikam almaya yetecek kadar güçlü hafızaları var. Orman yetkilileri, insanların zarar görmesindense bu problemli filleri vuruvermenin daha kolay olduğunu düşünüyor olabilirler. Böylece filler, geride kalan aileleri üzerindeki etkilerinin şiddet dalgasıyla sonuçlanacağı düşünülmeden öldürülüyorlar."
KÖYLER KORKU İÇİNDE
Tayland'daki Ulusal Fil Enstitüsü'nde Asya filleri uzmanı olan Richard Lair, Hindistan'da da benzer problemlerin bulunduğunu söylüyor. Burada köylüler fil korkusu içinde yaşıyor. Fillerin köylere sadece bir tek nedenle- insanları öldürmek için saldırdığı bildiriliyor. Lair, vahşi fillerin insanlarla hiçbir temasının bulunmadığı ücra bölgelerdeki fillerin daha toleranslı olduklarını belirterek, "Ne kadar çok insan görürlerse o kadar az toleranslı oluyorlar" diyor.
Hiper-agresif çete oluşturuyorlar
Amboseli Fil Araştırmaları Projesi Başkanı Joyce Poole'un araştırması, örnek alacakları bir aile büyüğünün eksikliğinin, hem insanlara hem de birbirlerine saldıran hiper-agresif bir genç filler çetesi yaratacağını gösteriyor.
Örneğin Güney Afrika'daki Pilanesburg Ulusal Parkı'nda genç filler 1992'den bu yana sürekli gergedanlara saldırıyorlar. Yine Güney Afrika'daki Addo Ulusal Fil Parkı'nda, erkek fillerin yüzde 90'ı bir başka erkek fil tarafından öldürülüyor ve bu normal oranın 15 katı.
10 bini daha öldürülecek
FİLLER, çok değerli dişlerini almak için kaçak olarak öldürüldükleri gibi, ağaçları ve bitki örtüsünü yok ettikleri gerekçesiyle bazen toplu olarak da katlediliyor. Güney Afrika Cumhuriyeti, kökü kurumaya yüz tutan ağaçları ve bitki örtüsünü kurtarmak amacıyla geçen yıl, 10 yıllık fil avlama yasağını kaldırmaya karar verdi. Bu yıl yürürlüğe girmesi beklenen yasayı savunan yetkililer, bazıları 4 bin yıllık olan ağaçları, bitkileri ve su kaynaklarını yok olmaktan kurtarmak için Kruger ulusal parkındaki fil nüfusunu azaltmanın şart olduğunu savunuyorlar. Avlanma serbest bırakılınca fil sürüleri topluca kuşatılıp vurulacak. Çevre Bakanı Marthinus van Schalkwyk, 7 bin ile 10 bin arası filin öldürüleceğini açıkladı.