Şimdi Ara

Youtube Kanalımın Hikayesi - Bi Kuple Bilgi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
5
Cevap
0
Favori
382
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Herkese Merhaba;

    Bir süre önce farklı bir başlıkta Youtube kanalımdan bahsetmiştim. İşin hikayesini buradan paylaşarak hem bu işe gireceklere faydalı bilgiler vermek, hem de kendi açımdan bir günlük tutmak istiyorum.

    Kanalımda tarih, coğrafya, bilim ya da güncel konularda video sunumlar yayınlıyorum. Örnek vermek gerekirse; "Türkiye'de Bir Yanardağ Patlaması Olabilir mi? Türkiye'nin Referandum Tarihi" gibi videolar hazırladık. Türkiye'de tutması epey zor bir alan. Açıkçası zevk aldığım ve başarabileceğimi düşündüğüm tek alan bu olduğu için farklı bir şey yapmak aklımdan geçmedi. Açık konuşmak gerekirse Youtube'un Türkçe içeriği tamamen çöplüğe dönmüş durumda. Çok büyük bir iddiam olmasa da bu hiç beğenmediğim içerikler arasında faydalı bir iş yapmaya çalışıyorum.

    Kanalı ilk başlattığımda seslendirme olmaksızın sadece alt yazılı sunum formatında videolar hazırladım. Açıkçası seslendirme olmaması büyük bir eksiklikti. Her ne kadar bu şekilde sunum tarzında videolar yayınlayıp oldukça başarılı olan kanallar olsa da, işi seslendirme olmadan tutturmanın zorluklarını hemen başta fark ettim. Kendi sesimi pek uygun bulmuyordum, neticede bu işlerde tecrübesi olan bir arkadaşımla anlaştık.

    7 yıllık bilgisayarım, 150 TL vererek satın Movavi Video Suite adlı yazılım ve Internet bağlantım dışında hiç bir sermayem yok. Seslendirme yapan arkadaşım da telefonla kayıt yapıyor, inşallah yakında ona bir mikrofon alacağız. Şartları özellikle bu şekilde zorlayarak başlamak hoşuma gidiyor. İnşallah ileride ekipman konusunu da geliştireceğiz.

    Video editleme, medya, fotoğraf düzenleme, ses gibi konularda bir ay öncesine kadar bir gram bilgim yoktu. Araştıra araştıra bir şeyler yapmaya başladım. Elimdeki yazılımın izin verdiği ölçüde güzel videolar hazırlamaya çalışıyorum. Seslendirme konusunda sağolsun arkadaşım çok bilgili ve çok başarılı, o konuda sırtımı ona dayamış durumdayım.

    En güçlü yönüm araştırmacı olmam. Bu kanalı açmasam da Internet'te yeni şeyler araştırmayı, okumayı seven birisiydim. Bu yönüme çok güveniyorum. Sadece araştırıp öğrenmek yetmiyor, bunu aktarabilmek de ayrı bir hüner.

    Bir Youtube kanalını yönetmek hiç düşünüldüğü kadar basit olmayan, gerçekten çok boyutlu ve derin bir konu. Daha bu konuda anlatacağım çok şeyler olacak. Sorusu olanlara elimden geldiğince yardımcı olmak da isterim. Şimdilik bu ilk giriş yazımı bir Youtube kanalının kendime göre belirlediğim 3 bileşenini sıralayarak bitiriyorum:

    1-İçerik (Olayın özü)
    2-Estetik
    3-Tanıtım

    Bu aralar gündeme dair hazırladığımız "Türkiye'nin Referandum Tarihi" videomuzu izleyebilirsiniz.https://youtu.be/kK-xmhIC55g Diğer videolara da göz atar, abone olursanız memnun olurum.

    Kanalımla ilgili tüm sosyal medya bağlantıları imzamda yer alıyor. Desteklerinizi beklerim.







  • Seslendirme hoşuma gitti .Umarım diğer kanallar gibi kurgu haber yapmazsınız .
  • SuKurgusu kullanıcısına yanıt
    Merhabalar,

    Seslendirmeyi yapan arkadaşım bu işi daha önce profesyonel olarak da yapmış birisi. Kendisi sadece seslendirme konusunda destek olmuyor, artık ortak yürütüyoruz açıkçası.

    Kurgu haber konusuna gelince. Açıkçası bizim iş olmazsa dürüstlükten olmaz. Bırakın öyle yalan dolan içerik üretmeyi, kimseyi rahatsız etmeyeyim diye kendi arkadaşlarıma bile "abone olun" "paylaşın" diye baskı yapmıyorum. Sırada bir "Plüton'la İlgili 6 ilginç bilgi" videomuz var, o bile başlık olarak sıradan ve kalitesiz geriye sayım videolarına benzediği için içime sinmedi. Yukarıda bağlantısını verdiğim referandum videomuzu sosyal medyadan sık sık paylaşıyorum. Bir tanesinde bile "clickbait" denilen yanlış yönlendirmeye başvurmadım. Tweetleri "Referandum sonuçlarını açıklıyoruz" gibi bir metinle girsem bugünkü görüntülemenin 100 katı görüntüleme alırdık. Kaldı ki bu laf yalan da olmazdı. Fakat bu tür şeylere girmeyeceğiz. Sabırlı ve kendini adamış olmayı bu tip ucuz numaralara tercih ediyoruz. Yavaş büyüyelim, kaliteli içerik olsun, kaliteli izleyici olsun, bizim için yeterli.

    Bu cevapların ardından biraz da bir Youtube kanalının tanıtımında sosyal medyanın rolünden bahsetmek istiyorum. Halihazırda aktif olarak Twitter hesabımız ve Facebook sayfamız var. Birer paragrafla nasıl bir yol izledik aktarayım.

    İlk olarak Twitter hesabı aldık.https://twitter.com/BiKupleBilgi adresimnden ulaşabilirsiniz. Tüm videoları paylaşıyorum, zaman zaman TT olan hashtagler üzerinden paylaşım yapıyorum. Alakasız hashtaglerden uzak durmaya çalışıyorum. Bazı zamanlarda herhangi bir videomuzdaki konuyla ilgili bir haberi yanıtlayarak videonun tanıtımını yapmaya çalışıyorum. İki haftada 350 gibi bir takipçiye ulaştık. Kanalımızı abone olabileceğini düşündüğüm takipçilere kendime göre bir yöntem uygulayarak ulaşmaya çalıştım. Belgesel kanalları gibi hesapları takip eden, özellikle bizim video yayınladığımız konulardaki tweetleri beğenen ve retweet eden kullanıcıları takip edip geri takip bekledim. Sonuç alıp almadığımı ölçme şansım olmadı. Şimdilik takipçilerin çok organik olduğunu da zannetmiyorum fakat zaman içerisinde Twitter'in etkisini hissedeceğimizi düşünüyorum. Bana esas takipçi kazandıran ise hazırladığım küçük bilgi notları. Tam olarak demek istediğim şu:
    https://twitter.com/BiKupleBilgi/status/850248761838141440
    Burada o an için gündem olan bir konuyla ilgili hemen araştırma yapıp bu ilginç bilgileri içeren kısa notları hazılıyorum. Bunlar gerçekten ilgi çekiyor. Takipçi kazanma açısından etkili olduğunu zannediyorum. Örneğin son gönderdiğim tweet 1500 görüntüleme ve 250 civarında etkileşim almış. Yeni bir hesap için fena değil. Bu noktada kısaca bir konuya değinmek istiyorum. Gerek bu tip ilginç bilgilere ulaşırken gerek videoları hazırlarken, İngilizce bilmiyorsanız doğru ve enteresan bilgilere ulaşma şansınız %5'e düşüyor. Benim faydalandığım kaynakların %70-80'i İngilizce. Belgesel-eğitim türü Youtube kanalı açacakların bana göre İngilizce bilmeden başarılı olma şansı düşük. Bu benim görüşüm.

    Facebook sayfasına gelirsek,https://www.facebook.com/bikuplebilgi Facebook sanki bu işler için daha kısıtlı bir alan. Şu ana kadar dönüp duran etkileşimler hep arkadaşlar içerisinde kaldı. Kolay kolay kimseye paylaştıramıyorsunuz, paylaşılsa da malumunuz bu tip videolar toplumumuzda ilgi çekmiyor. 20-30 TL harcayıp Facebook üzerinden reklam da verdim, çok bir sonuç almışa benzemiyorum. Facebook şu ana kadar tamamen eş, dost, rica, minnet üzerinden gitti gibi. Açıkçası facebook stratejik olarak bir Youtube kanalının tanıtımı için ilk mecra değil gibi.

    Tamamen amatör olarak yürüttüğüm tanıtım çalışmaları şu ana kadar bu şekilde. Umarım ilerde daha iyi olur. İzlenme ve abone sayılarına bakarsak henüz pek bir hareket yok gibi. Tabi ki bu pes edeceğimiz anlamına gelmiyor. Bu işin özü olan içeriğe yüklenip yavaş ama emin adımlarla ilerleyeceğiz.

    Biz bu kadar emek verirken içeriklerin içler acısı haline de acıyorum açıkçası. Şu Ülker reklamı krizinde, alakalı alakasız milyon tane Ülker reklamı videosu yüklendi Youtube'a. İçlerinde milyon izlenme alanları var. Tamamen içi boş, lüzumsuz, anlamsız içerikler. Hadi merak edip bir kere izlersin, yok geriden sarıp izletenler, saçma sapan yorum yapanlar. Bilgi, belgesel ve eğitim kanallarına bakıyorum. Bir çoğu NG'den Discovery'den belgeseli olduğu gibi araklayıp koymuş. Belgeselin anlatımını araklayıp altına farklı görüntü koyanı mı dersin, İngilizce özgün içerikleri olduğu gibi alıp yalan yanlış çevirilerle anlatanları mı. Başarılı olanlar yok mu, %5 kadar belki. Çok da kafaya takmayıp kendi yolumuzda yürüyoruz.

    Bu pilav daha çok su kaldırır. Bir sonraki yazıda belki biraz da konu seçimi ve videoları hazırlama metodolojimden bahsederim. Tamamen kendime göre belirlediğim hiç bir bilimsel altyapısı olmayan bir yöntemim var. Şimdilik işliyor :)

    Herkese saygılar..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: me9830

    Merhabalar,

    Seslendirmeyi yapan arkadaşım bu işi daha önce profesyonel olarak da yapmış birisi. Kendisi sadece seslendirme konusunda destek olmuyor, artık ortak yürütüyoruz açıkçası.

    Kurgu haber konusuna gelince. Açıkçası bizim iş olmazsa dürüstlükten olmaz. Bırakın öyle yalan dolan içerik üretmeyi, kimseyi rahatsız etmeyeyim diye kendi arkadaşlarıma bile "abone olun" "paylaşın" diye baskı yapmıyorum. Sırada bir "Plüton'la İlgili 6 ilginç bilgi" videomuz var, o bile başlık olarak sıradan ve kalitesiz geriye sayım videolarına benzediği için içime sinmedi. Yukarıda bağlantısını verdiğim referandum videomuzu sosyal medyadan sık sık paylaşıyorum. Bir tanesinde bile "clickbait" denilen yanlış yönlendirmeye başvurmadım. Tweetleri "Referandum sonuçlarını açıklıyoruz" gibi bir metinle girsem bugünkü görüntülemenin 100 katı görüntüleme alırdık. Kaldı ki bu laf yalan da olmazdı. Fakat bu tür şeylere girmeyeceğiz. Sabırlı ve kendini adamış olmayı bu tip ucuz numaralara tercih ediyoruz. Yavaş büyüyelim, kaliteli içerik olsun, kaliteli izleyici olsun, bizim için yeterli.

    Bu cevapların ardından biraz da bir Youtube kanalının tanıtımında sosyal medyanın rolünden bahsetmek istiyorum. Halihazırda aktif olarak Twitter hesabımız ve Facebook sayfamız var. Birer paragrafla nasıl bir yol izledik aktarayım.

    İlk olarak Twitter hesabı aldık.https://twitter.com/BiKupleBilgi adresimnden ulaşabilirsiniz. Tüm videoları paylaşıyorum, zaman zaman TT olan hashtagler üzerinden paylaşım yapıyorum. Alakasız hashtaglerden uzak durmaya çalışıyorum. Bazı zamanlarda herhangi bir videomuzdaki konuyla ilgili bir haberi yanıtlayarak videonun tanıtımını yapmaya çalışıyorum. İki haftada 350 gibi bir takipçiye ulaştık. Kanalımızı abone olabileceğini düşündüğüm takipçilere kendime göre bir yöntem uygulayarak ulaşmaya çalıştım. Belgesel kanalları gibi hesapları takip eden, özellikle bizim video yayınladığımız konulardaki tweetleri beğenen ve retweet eden kullanıcıları takip edip geri takip bekledim. Sonuç alıp almadığımı ölçme şansım olmadı. Şimdilik takipçilerin çok organik olduğunu da zannetmiyorum fakat zaman içerisinde Twitter'in etkisini hissedeceğimizi düşünüyorum. Bana esas takipçi kazandıran ise hazırladığım küçük bilgi notları. Tam olarak demek istediğim şu:
    https://twitter.com/BiKupleBilgi/status/850248761838141440
    Burada o an için gündem olan bir konuyla ilgili hemen araştırma yapıp bu ilginç bilgileri içeren kısa notları hazılıyorum. Bunlar gerçekten ilgi çekiyor. Takipçi kazanma açısından etkili olduğunu zannediyorum. Örneğin son gönderdiğim tweet 1500 görüntüleme ve 250 civarında etkileşim almış. Yeni bir hesap için fena değil. Bu noktada kısaca bir konuya değinmek istiyorum. Gerek bu tip ilginç bilgilere ulaşırken gerek videoları hazırlarken, İngilizce bilmiyorsanız doğru ve enteresan bilgilere ulaşma şansınız %5'e düşüyor. Benim faydalandığım kaynakların %70-80'i İngilizce. Belgesel-eğitim türü Youtube kanalı açacakların bana göre İngilizce bilmeden başarılı olma şansı düşük. Bu benim görüşüm.

    Facebook sayfasına gelirsek,https://www.facebook.com/bikuplebilgi Facebook sanki bu işler için daha kısıtlı bir alan. Şu ana kadar dönüp duran etkileşimler hep arkadaşlar içerisinde kaldı. Kolay kolay kimseye paylaştıramıyorsunuz, paylaşılsa da malumunuz bu tip videolar toplumumuzda ilgi çekmiyor. 20-30 TL harcayıp Facebook üzerinden reklam da verdim, çok bir sonuç almışa benzemiyorum. Facebook şu ana kadar tamamen eş, dost, rica, minnet üzerinden gitti gibi. Açıkçası facebook stratejik olarak bir Youtube kanalının tanıtımı için ilk mecra değil gibi.

    Tamamen amatör olarak yürüttüğüm tanıtım çalışmaları şu ana kadar bu şekilde. Umarım ilerde daha iyi olur. İzlenme ve abone sayılarına bakarsak henüz pek bir hareket yok gibi. Tabi ki bu pes edeceğimiz anlamına gelmiyor. Bu işin özü olan içeriğe yüklenip yavaş ama emin adımlarla ilerleyeceğiz.

    Biz bu kadar emek verirken içeriklerin içler acısı haline de acıyorum açıkçası. Şu Ülker reklamı krizinde, alakalı alakasız milyon tane Ülker reklamı videosu yüklendi Youtube'a. İçlerinde milyon izlenme alanları var. Tamamen içi boş, lüzumsuz, anlamsız içerikler. Hadi merak edip bir kere izlersin, yok geriden sarıp izletenler, saçma sapan yorum yapanlar. Bilgi, belgesel ve eğitim kanallarına bakıyorum. Bir çoğu NG'den Discovery'den belgeseli olduğu gibi araklayıp koymuş. Belgeselin anlatımını araklayıp altına farklı görüntü koyanı mı dersin, İngilizce özgün içerikleri olduğu gibi alıp yalan yanlış çevirilerle anlatanları mı. Başarılı olanlar yok mu, %5 kadar belki. Çok da kafaya takmayıp kendi yolumuzda yürüyoruz.

    Bu pilav daha çok su kaldırır. Bir sonraki yazıda belki biraz da konu seçimi ve videoları hazırlama metodolojimden bahsederim. Tamamen kendime göre belirlediğim hiç bir bilimsel altyapısı olmayan bir yöntemim var. Şimdilik işliyor :)

    Herkese saygılar..







    Dürüst, öğretici içerikli videolar yaptığınız takdir de Allah yolunuzu açık etsin .




  • Uzun bir aradan sonra kanalımıza bugün yeni bir video yükledik, bu vesileyle bugüne kadarki tecrübelerimle ilgili bir iki kelime karalamak istiyorum.

    Daha önce NASA'nın Plüton cüce gezegenine gönderdiği uzay sondası New Horizons'la ilgili bir video hazırlamıştık:



    Bunun devamı niteliğinde Plüton'la ilgili 7 ilginç bilgiyi sıraladığımız yeni bir video hazırladık:



    Hala doğru düzgün bir abone ve izlenme sayısına ulaşamadık fakat pes etmek yok. Şimdiye kadar çok niş içerikler ürettik, daha çok eğlendiğimiz konuları seçtik ve bu süreci kendimizi geliştirmek için değerlendirdik. Daha fazla izlenme ve abone sayısına ulaşmak için izleyicinin yoğun talep ettiği konulara ilişkin videolar hazırlamamız gerektiğinin farkındayız. Fakat bunun yaparken kaliteden de ödün vermek istemiyoruz. Eğitim videolarının kolay kolay viral olma şansı yok, bu nedenle yavaş fakat trendi olan bir büyüme hedeflenmeli. Viral için de uğraşılabilir fakat ya çok eğlenceli ya da çok enteresan şeyler anlatmanız lazım. Bunu başaranlar da maalesef çoğu zaman yalan yanlış uydurma bilgilere başvuruyor. İnsanları etkileyen fakat hiç bir gerçekliği olmayan uydurma şeyleri anlatarak başarılı olan yüzlerce kanal, sosyal medya hesabı var. Bilgi ve eğitim kategorisi altında sınıflandırılabilecek kanallar genelde aşağıdaki tipte içerik üreterek başarı kovalıyor, aklıma gelenleri sıralıyorum:

    1-İnsanları gaza getiren dini ve milli hikayeler. Genelde uydurma, bazen de abartılmış hikayeler anlatılıyor. Ne kadar hamasi bir dil kullanılırsa içerik o kadar hızla yayılıyor.

    2- Dünyanın en muhteşem, en büyük, en yüksek, en uzun, en korkutucu vs. vs. sıralamaları. Çoğu içerik birbirini tekrarlıyor. Merak duygusu uyandırıyor ve izleyici videonun kısa süreceği, geriye doğru sayınca sıkılmayacağı duygusunu hissediyor.

    3- Nedir? videoları. Özellikle gündemdeki konular seçiliyor.

    4- Esrarengiz, inanılmaz, gizemli hikayeler. Uzaylılar, illumünati, metafizik, doğa üstü canlılar. Hiç bitmeyen ve hiç ölmeyen konu. Gıda işi gibi. :)

    5- Gündeme düşen bir konuyla ilgili "analiz" videoları. Takip ettiğim ve yeni açılmış bir kanal ABD ve Kuzey Kore meselesiyle ilgili hazırladığı bir video üzerinden kısa sürede ciddi bir izlenme sayısı yakaladı.

    6- Bilimsel ya da tarihi olayları ve meseleleri storytelling tarzı anlatmak. Anlatıcının kendine has bir üslubu varsa başarı şansı çok yüksek. İnsanımız bir şeyleri ballandıra ballandıra anlatanları dinlemeyi çok seviyor.

    Yukarda saydığım stratejilerin bir karmasını uygulamak da mümkün. Hepsinin avantajları ve dezavantajları var.

    Şimdilik bu kadar. Herkese selamlar. Kanalıma abone olmayı unutmayın! :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tippingpoints -- 4 Mayıs 2017; 12:8:31 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.