Şimdi Ara

Yurt Dışı Yüksek Lisans Başvuru Rehberi (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
475
Cevap
153
Favori
57.712
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
19 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: ThisisaNightmare

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    Harika bir imkan olur gerçekten, böyle bir şey için elimden geleni yaparım.

    Peki doktora yaptıktan sonra iş hayatına girmeyi nasıl yorumlarsınız, bu konudaki fikirlerinizi çok merak ediyorum. Bilkent'te bazı hocalarım vardı, doktorasını Amerika'da almışlar, büyük şirketlerde çalışmışlar ve şu an akademik olarak Türkiye'de devam ediyorlardı. Açıkcası iş hayatı bana çekici geliyor, ve kabul aldığım doktora programından 2 yıl sonra master derecesini alarak ayrılma şansım var. Ancak bir 3 yıl daha devam edip hem Dr. title'ı alıp daha sonra iş hayatını deneyimlemek de aklımdan geçmiyor değil. Böylece yaşlar çok ilerlediği zaman hem bir üni. de hoca olarak çalışma şansım olur, hem dışarıda iş yapma şansım olur ve duyduğum kadarıyla doktora almak saygınlık açısından da ileriki yıllarda çok farkediyor. Ancak tabi iyi para kazanabilceğim genç yaşta fazladan 3 yıl gibi bir süreyi feda etmem ve daha az paraya talim etmem gerekecek. Bu konudaki fikirleriniz oldukça önemli benim için

    Valla TR'de akademik olaya cok takiliyorlar. Google, MS vs firmalar dikkat edersen hem Research hemde normal bolumleri vardir. Ph.D ile mezun olanlarin coguna iki secenek taninmaz. Ya post doc yapar o sirada Research kismina gidersin, ya da muhendislik secersin. Senin yazindan muhendislik secicegin gibi duruyor. Iste o andan sonra sana, "hayatinin 3 yilini arastirmaya harcadin, onunde en az 20-25 yillik kariyerin icin bu cok az" denilip digerlerinin yanina alicaklar.

    Ha her firmanin levellari olur. SDE-I, SDE-II vs diye (Microsoft, Amazon vs Seattle tabanli firmalarin kullandigi tip) ya da SW-I, SW-II diye. Bunlarin bide ara levelleri olur bazi firmalarda, iste cogu yerde Ph.D yapan normal yapandan ya ara ya da ana level olarak 1 kademe ustundur. Bu genelde 1.5-2 yil arasi is deneyimine denk gelir.

    Bana biraz kendimi animsatiyorsun sen. Ben lisansimi bitirdim, bir sekilde part-time master yapmayi full-time calisirken dusunuyorum. Boylelikle paradan sikintim olmayacak, ayni zamanda is deneyiminden de eksik olmayacagim. Tek dezavantaji sure olarak uzun olacak.

    Olaya bide para para diye bakma. Maalesef genc yasta hepimizin hemen para kazanip, son model araba, kendimize ait ev gibi ayagimizin yere basmasini, ayni zamanda luks gece hayati, tatiller istiyoruz. 3 yil daha okursan avantajin daha fazla olur diye dusunuyorum. Sonucta parayla ev alabilirsin ama parayla doktora alamazsin ileride

    Çok teşekkürler hocam, ilk paragrafta doktoranın biraz gereksiz olacağını çıkardım ama genele bakarsak sanırım avantajlı. Yan şirketlerde research bölümüne değilde, normal bölümlere girsem bile kısmen daha avantajlı bir pozisyondan başlayabilirim bir master sahibine göre, doğru anlamış mıyım?

    Hocam, doktoraya kabul alıp, master bittikten sonra bırakma şansımız var mı? ve her ünv. de oluyor mu doktora kabul alıp master için para ödememek. Hocam sen Miami univ. yada Carnegie mellon dan mı kabul aldın?

    Hayır, o okullar değil.

    Benim bildiğim kadarıyla her okulda mümkün bu. Sonuçta bir programa giriyorsun ve 5 yıl sürecek en az, ileride memnun olmama, çalıştığın alanı beğenmeme ihtimali oldukça yüksek. Onlarca kişinin böyle yaptığını duydum açıkcası. Zaten ben gidiyorum, programı bırakıyorum dediğinde adam sana bir şey diyemez. Undergrad'dan sonra PH.D programına girenlerin neredeyse yarısı masterdan sonra programı bırakıyormuş.


    @tisuanzii

    Aynı anlattığım şekilde başvuruyorsunuz İngiliz dili edebiyatı için de. Bir Gre kitabı alıp konulara çalışabilirsin, ama zaten sizin bölümde sözel çok daha önemli olacaktır. Sayısal yarısını bile yapsan çok problem olmaz.

    Benim Gre sayısalım full'e yakındı ama sözelim yarıdan bariz şekilde düşüktü. Şöyle ifade ediyim. Sayısalda girenlerin %95'ini geçmişim, ancak sözelde %82 beni geçmişti. Yine de kabul alabildim, çünkü bizim bölümde sözelin önemi oldukça az. Zaten ingilizce seviyemizi belirtmek için TOEFL veriyoruz.

    Referansta hocaların mezun olduğu okullar çok etkili oluyor mu, gerçekten. Ucla master yapan arkadaş çankaya ünv. mezun yinede kabul almış, o kadar etkili olmaz gibi geldi bana.

    Hocanın tanınırlığı tabiki önemli, sıradan bir instructor'dan referans almak var, bir prof.tan referans almak var. Ayrıca şöyle düşün Harvard gibi bir okuldan Ph.d almış ya da başka dereceler almış bir adamın senin hakkında şöyle iyi, böyle iyi diye bir anlatım yapması gerçekten çok önemli.

    Zaten hocalar önüne gelene referans yazmak istemiyor, eline mi yapışcak yazsın tarzı düşünemeyiz. Çünkü herkese referans olursa ilerde o hocanın referansının değeri düşer, o yüzden hocalar da ellerinden geldiğince dikkat ediyorlar referans verdikleri öğrencilere ve yazdıkları yazılara. Benim hocalarımın 3ü'de Amerika'da Ph.d almıştı ve ünvanları da oldukça yüksekti, kesinlikle çok artısı olduğunu düşünüyorum kabul almamda.

    Aslında bu olayı ben taa lisedeyken farketmiştim. O zamanlar Bilkent yurt dışında hep en yüksek sıralamayı alırdı Türkiye'den ve yurt dışı bağlantıları tartışmasız en iyi okuldu. Şu an Odtü'te gayet iyi ancak ben hala Bilkent'in bu konuda ilk sırada olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple Bilkent'i tercih etmiştim ve gerçekten de başvuru dönemlerinde çok işime yaradı, doktora için düşük bir ortalamaya sahip olmama rağmen gayet iyi bir okuldan kabul aldım ve hocalarıma borcumu ödeyemem bu konuda.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: ThisisaNightmare

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    Harika bir imkan olur gerçekten, böyle bir şey için elimden geleni yaparım.

    Peki doktora yaptıktan sonra iş hayatına girmeyi nasıl yorumlarsınız, bu konudaki fikirlerinizi çok merak ediyorum. Bilkent'te bazı hocalarım vardı, doktorasını Amerika'da almışlar, büyük şirketlerde çalışmışlar ve şu an akademik olarak Türkiye'de devam ediyorlardı. Açıkcası iş hayatı bana çekici geliyor, ve kabul aldığım doktora programından 2 yıl sonra master derecesini alarak ayrılma şansım var. Ancak bir 3 yıl daha devam edip hem Dr. title'ı alıp daha sonra iş hayatını deneyimlemek de aklımdan geçmiyor değil. Böylece yaşlar çok ilerlediği zaman hem bir üni. de hoca olarak çalışma şansım olur, hem dışarıda iş yapma şansım olur ve duyduğum kadarıyla doktora almak saygınlık açısından da ileriki yıllarda çok farkediyor. Ancak tabi iyi para kazanabilceğim genç yaşta fazladan 3 yıl gibi bir süreyi feda etmem ve daha az paraya talim etmem gerekecek. Bu konudaki fikirleriniz oldukça önemli benim için

    Valla TR'de akademik olaya cok takiliyorlar. Google, MS vs firmalar dikkat edersen hem Research hemde normal bolumleri vardir. Ph.D ile mezun olanlarin coguna iki secenek taninmaz. Ya post doc yapar o sirada Research kismina gidersin, ya da muhendislik secersin. Senin yazindan muhendislik secicegin gibi duruyor. Iste o andan sonra sana, "hayatinin 3 yilini arastirmaya harcadin, onunde en az 20-25 yillik kariyerin icin bu cok az" denilip digerlerinin yanina alicaklar.

    Ha her firmanin levellari olur. SDE-I, SDE-II vs diye (Microsoft, Amazon vs Seattle tabanli firmalarin kullandigi tip) ya da SW-I, SW-II diye. Bunlarin bide ara levelleri olur bazi firmalarda, iste cogu yerde Ph.D yapan normal yapandan ya ara ya da ana level olarak 1 kademe ustundur. Bu genelde 1.5-2 yil arasi is deneyimine denk gelir.

    Bana biraz kendimi animsatiyorsun sen. Ben lisansimi bitirdim, bir sekilde part-time master yapmayi full-time calisirken dusunuyorum. Boylelikle paradan sikintim olmayacak, ayni zamanda is deneyiminden de eksik olmayacagim. Tek dezavantaji sure olarak uzun olacak.

    Olaya bide para para diye bakma. Maalesef genc yasta hepimizin hemen para kazanip, son model araba, kendimize ait ev gibi ayagimizin yere basmasini, ayni zamanda luks gece hayati, tatiller istiyoruz. 3 yil daha okursan avantajin daha fazla olur diye dusunuyorum. Sonucta parayla ev alabilirsin ama parayla doktora alamazsin ileride

    Çok teşekkürler hocam, ilk paragrafta doktoranın biraz gereksiz olacağını çıkardım ama genele bakarsak sanırım avantajlı. Yan şirketlerde research bölümüne değilde, normal bölümlere girsem bile kısmen daha avantajlı bir pozisyondan başlayabilirim bir master sahibine göre, doğru anlamış mıyım?

    Hocam, doktoraya kabul alıp, master bittikten sonra bırakma şansımız var mı? ve her ünv. de oluyor mu doktora kabul alıp master için para ödememek. Hocam sen Miami univ. yada Carnegie mellon dan mı kabul aldın?

    Hayır, o okullar değil.

    Benim bildiğim kadarıyla her okulda mümkün bu. Sonuçta bir programa giriyorsun ve 5 yıl sürecek en az, ileride memnun olmama, çalıştığın alanı beğenmeme ihtimali oldukça yüksek. Onlarca kişinin böyle yaptığını duydum açıkcası. Zaten ben gidiyorum, programı bırakıyorum dediğinde adam sana bir şey diyemez. Undergrad'dan sonra PH.D programına girenlerin neredeyse yarısı masterdan sonra programı bırakıyormuş.


    @tisuanzii

    Aynı anlattığım şekilde başvuruyorsunuz İngiliz dili edebiyatı için de. Bir Gre kitabı alıp konulara çalışabilirsin, ama zaten sizin bölümde sözel çok daha önemli olacaktır. Sayısal yarısını bile yapsan çok problem olmaz.

    Benim Gre sayısalım full'e yakındı ama sözelim yarıdan bariz şekilde düşüktü. Şöyle ifade ediyim. Sayısalda girenlerin %95'ini geçmişim, ancak sözelde %82 beni geçmişti. Yine de kabul alabildim, çünkü bizim bölümde sözelin önemi oldukça az. Zaten ingilizce seviyemizi belirtmek için TOEFL veriyoruz.

    Referansta hocaların mezun olduğu okullar çok etkili oluyor mu, gerçekten. Ucla master yapan arkadaş çankaya ünv. mezun yinede kabul almış, o kadar etkili olmaz gibi geldi bana.

    Hocanın tanınırlığı tabiki önemli, sıradan bir instructor'dan referans almak var, bir prof.tan referans almak var. Ayrıca şöyle düşün Harvard gibi bir okuldan Ph.d almış ya da başka dereceler almış bir adamın senin hakkında şöyle iyi, böyle iyi diye bir anlatım yapması gerçekten çok önemli.

    Zaten hocalar önüne gelene referans yazmak istemiyor, eline mi yapışcak yazsın tarzı düşünemeyiz. Çünkü herkese referans olursa ilerde o hocanın referansının değeri düşer, o yüzden hocalar da ellerinden geldiğince dikkat ediyorlar referans verdikleri öğrencilere ve yazdıkları yazılara. Benim hocalarımın 3ü'de Amerika'da Ph.d almıştı ve ünvanları da oldukça yüksekti, kesinlikle çok artısı olduğunu düşünüyorum kabul almamda.

    Aslında bu olayı ben taa lisedeyken farketmiştim. O zamanlar Bilkent yurt dışında hep en yüksek sıralamayı alırdı Türkiye'den ve yurt dışı bağlantıları tartışmasız en iyi okuldu. Şu an Odtü'te gayet iyi ancak ben hala Bilkent'in bu konuda ilk sırada olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple Bilkent'i tercih etmiştim ve gerçekten de başvuru dönemlerinde çok işime yaradı, doktora için düşük bir ortalamaya sahip olmama rağmen gayet iyi bir okuldan kabul aldım ve hocalarıma borcumu ödeyemem bu konuda.

    Hocam, demek istediğim tam olarak o değil etkisi illa ki olur ama canlı örnek var, ucla giden arkadaş çankaya ünv. mezunu ve kendi hocalarından referans almış ama yinede kabul almış etkisi büyük olsa kabul alamazdı herhalde.
    edit: hocam, sakıncası yoksa siz hangi ünv. kabul aldınız ve kesinleştimi gidip gitmeyeceğiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OdanınKöşesi -- 13 Şubat 2015; 21:18:56 >




  • CThirty sen hangi ünv. kabul aldın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi R4SH1D -- 19 Şubat 2015; 13:02:24 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: ThisisaNightmare

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    Harika bir imkan olur gerçekten, böyle bir şey için elimden geleni yaparım.

    Peki doktora yaptıktan sonra iş hayatına girmeyi nasıl yorumlarsınız, bu konudaki fikirlerinizi çok merak ediyorum. Bilkent'te bazı hocalarım vardı, doktorasını Amerika'da almışlar, büyük şirketlerde çalışmışlar ve şu an akademik olarak Türkiye'de devam ediyorlardı. Açıkcası iş hayatı bana çekici geliyor, ve kabul aldığım doktora programından 2 yıl sonra master derecesini alarak ayrılma şansım var. Ancak bir 3 yıl daha devam edip hem Dr. title'ı alıp daha sonra iş hayatını deneyimlemek de aklımdan geçmiyor değil. Böylece yaşlar çok ilerlediği zaman hem bir üni. de hoca olarak çalışma şansım olur, hem dışarıda iş yapma şansım olur ve duyduğum kadarıyla doktora almak saygınlık açısından da ileriki yıllarda çok farkediyor. Ancak tabi iyi para kazanabilceğim genç yaşta fazladan 3 yıl gibi bir süreyi feda etmem ve daha az paraya talim etmem gerekecek. Bu konudaki fikirleriniz oldukça önemli benim için

    Valla TR'de akademik olaya cok takiliyorlar. Google, MS vs firmalar dikkat edersen hem Research hemde normal bolumleri vardir. Ph.D ile mezun olanlarin coguna iki secenek taninmaz. Ya post doc yapar o sirada Research kismina gidersin, ya da muhendislik secersin. Senin yazindan muhendislik secicegin gibi duruyor. Iste o andan sonra sana, "hayatinin 3 yilini arastirmaya harcadin, onunde en az 20-25 yillik kariyerin icin bu cok az" denilip digerlerinin yanina alicaklar.

    Ha her firmanin levellari olur. SDE-I, SDE-II vs diye (Microsoft, Amazon vs Seattle tabanli firmalarin kullandigi tip) ya da SW-I, SW-II diye. Bunlarin bide ara levelleri olur bazi firmalarda, iste cogu yerde Ph.D yapan normal yapandan ya ara ya da ana level olarak 1 kademe ustundur. Bu genelde 1.5-2 yil arasi is deneyimine denk gelir.

    Bana biraz kendimi animsatiyorsun sen. Ben lisansimi bitirdim, bir sekilde part-time master yapmayi full-time calisirken dusunuyorum. Boylelikle paradan sikintim olmayacak, ayni zamanda is deneyiminden de eksik olmayacagim. Tek dezavantaji sure olarak uzun olacak.

    Olaya bide para para diye bakma. Maalesef genc yasta hepimizin hemen para kazanip, son model araba, kendimize ait ev gibi ayagimizin yere basmasini, ayni zamanda luks gece hayati, tatiller istiyoruz. 3 yil daha okursan avantajin daha fazla olur diye dusunuyorum. Sonucta parayla ev alabilirsin ama parayla doktora alamazsin ileride

    Çok teşekkürler hocam, ilk paragrafta doktoranın biraz gereksiz olacağını çıkardım ama genele bakarsak sanırım avantajlı. Yan şirketlerde research bölümüne değilde, normal bölümlere girsem bile kısmen daha avantajlı bir pozisyondan başlayabilirim bir master sahibine göre, doğru anlamış mıyım?

    Hocam, doktoraya kabul alıp, master bittikten sonra bırakma şansımız var mı? ve her ünv. de oluyor mu doktora kabul alıp master için para ödememek. Hocam sen Miami univ. yada Carnegie mellon dan mı kabul aldın?

    Hayır, o okullar değil.

    Benim bildiğim kadarıyla her okulda mümkün bu. Sonuçta bir programa giriyorsun ve 5 yıl sürecek en az, ileride memnun olmama, çalıştığın alanı beğenmeme ihtimali oldukça yüksek. Onlarca kişinin böyle yaptığını duydum açıkcası. Zaten ben gidiyorum, programı bırakıyorum dediğinde adam sana bir şey diyemez. Undergrad'dan sonra PH.D programına girenlerin neredeyse yarısı masterdan sonra programı bırakıyormuş.


    @tisuanzii

    Aynı anlattığım şekilde başvuruyorsunuz İngiliz dili edebiyatı için de. Bir Gre kitabı alıp konulara çalışabilirsin, ama zaten sizin bölümde sözel çok daha önemli olacaktır. Sayısal yarısını bile yapsan çok problem olmaz.

    Benim Gre sayısalım full'e yakındı ama sözelim yarıdan bariz şekilde düşüktü. Şöyle ifade ediyim. Sayısalda girenlerin %95'ini geçmişim, ancak sözelde %82 beni geçmişti. Yine de kabul alabildim, çünkü bizim bölümde sözelin önemi oldukça az. Zaten ingilizce seviyemizi belirtmek için TOEFL veriyoruz.

    Referansta hocaların mezun olduğu okullar çok etkili oluyor mu, gerçekten. Ucla master yapan arkadaş çankaya ünv. mezun yinede kabul almış, o kadar etkili olmaz gibi geldi bana.

    Hocanın tanınırlığı tabiki önemli, sıradan bir instructor'dan referans almak var, bir prof.tan referans almak var. Ayrıca şöyle düşün Harvard gibi bir okuldan Ph.d almış ya da başka dereceler almış bir adamın senin hakkında şöyle iyi, böyle iyi diye bir anlatım yapması gerçekten çok önemli.

    Zaten hocalar önüne gelene referans yazmak istemiyor, eline mi yapışcak yazsın tarzı düşünemeyiz. Çünkü herkese referans olursa ilerde o hocanın referansının değeri düşer, o yüzden hocalar da ellerinden geldiğince dikkat ediyorlar referans verdikleri öğrencilere ve yazdıkları yazılara. Benim hocalarımın 3ü'de Amerika'da Ph.d almıştı ve ünvanları da oldukça yüksekti, kesinlikle çok artısı olduğunu düşünüyorum kabul almamda.

    Aslında bu olayı ben taa lisedeyken farketmiştim. O zamanlar Bilkent yurt dışında hep en yüksek sıralamayı alırdı Türkiye'den ve yurt dışı bağlantıları tartışmasız en iyi okuldu. Şu an Odtü'te gayet iyi ancak ben hala Bilkent'in bu konuda ilk sırada olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple Bilkent'i tercih etmiştim ve gerçekten de başvuru dönemlerinde çok işime yaradı, doktora için düşük bir ortalamaya sahip olmama rağmen gayet iyi bir okuldan kabul aldım ve hocalarıma borcumu ödeyemem bu konuda.

    Hocam, demek istediğim tam olarak o değil etkisi illa ki olur ama canlı örnek var, ucla giden arkadaş çankaya ünv. mezunu ve kendi hocalarından referans almış ama yinede kabul almış etkisi büyük olsa kabul alamazdı herhalde.
    edit: hocam, sakıncası yoksa siz hangi ünv. kabul aldınız ve kesinleştimi gidip gitmeyeceğiniz.

    Yani en açık söyle söyleyebilirim, bu referanslar başvurunun en önemli 1-2 parçasından biri, başvurun zaten iyiyse fena olmayan referanslarla gayet tabi kabul alabilirsin. Bunun yanında başvurunda zayıf olduğun noktalar varsa bu referanslar açığını kapatabilcek kadar güçlü parçalardır.

    Şu an için Amerika'daki bir okul kesin, diğerleri belli değil. Her şey netleşince burdan bilgi veririm hangisinden kabul alıp hangisinden alamadığımı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: ThisisaNightmare

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    Harika bir imkan olur gerçekten, böyle bir şey için elimden geleni yaparım.

    Peki doktora yaptıktan sonra iş hayatına girmeyi nasıl yorumlarsınız, bu konudaki fikirlerinizi çok merak ediyorum. Bilkent'te bazı hocalarım vardı, doktorasını Amerika'da almışlar, büyük şirketlerde çalışmışlar ve şu an akademik olarak Türkiye'de devam ediyorlardı. Açıkcası iş hayatı bana çekici geliyor, ve kabul aldığım doktora programından 2 yıl sonra master derecesini alarak ayrılma şansım var. Ancak bir 3 yıl daha devam edip hem Dr. title'ı alıp daha sonra iş hayatını deneyimlemek de aklımdan geçmiyor değil. Böylece yaşlar çok ilerlediği zaman hem bir üni. de hoca olarak çalışma şansım olur, hem dışarıda iş yapma şansım olur ve duyduğum kadarıyla doktora almak saygınlık açısından da ileriki yıllarda çok farkediyor. Ancak tabi iyi para kazanabilceğim genç yaşta fazladan 3 yıl gibi bir süreyi feda etmem ve daha az paraya talim etmem gerekecek. Bu konudaki fikirleriniz oldukça önemli benim için

    Valla TR'de akademik olaya cok takiliyorlar. Google, MS vs firmalar dikkat edersen hem Research hemde normal bolumleri vardir. Ph.D ile mezun olanlarin coguna iki secenek taninmaz. Ya post doc yapar o sirada Research kismina gidersin, ya da muhendislik secersin. Senin yazindan muhendislik secicegin gibi duruyor. Iste o andan sonra sana, "hayatinin 3 yilini arastirmaya harcadin, onunde en az 20-25 yillik kariyerin icin bu cok az" denilip digerlerinin yanina alicaklar.

    Ha her firmanin levellari olur. SDE-I, SDE-II vs diye (Microsoft, Amazon vs Seattle tabanli firmalarin kullandigi tip) ya da SW-I, SW-II diye. Bunlarin bide ara levelleri olur bazi firmalarda, iste cogu yerde Ph.D yapan normal yapandan ya ara ya da ana level olarak 1 kademe ustundur. Bu genelde 1.5-2 yil arasi is deneyimine denk gelir.

    Bana biraz kendimi animsatiyorsun sen. Ben lisansimi bitirdim, bir sekilde part-time master yapmayi full-time calisirken dusunuyorum. Boylelikle paradan sikintim olmayacak, ayni zamanda is deneyiminden de eksik olmayacagim. Tek dezavantaji sure olarak uzun olacak.

    Olaya bide para para diye bakma. Maalesef genc yasta hepimizin hemen para kazanip, son model araba, kendimize ait ev gibi ayagimizin yere basmasini, ayni zamanda luks gece hayati, tatiller istiyoruz. 3 yil daha okursan avantajin daha fazla olur diye dusunuyorum. Sonucta parayla ev alabilirsin ama parayla doktora alamazsin ileride

    Çok teşekkürler hocam, ilk paragrafta doktoranın biraz gereksiz olacağını çıkardım ama genele bakarsak sanırım avantajlı. Yan şirketlerde research bölümüne değilde, normal bölümlere girsem bile kısmen daha avantajlı bir pozisyondan başlayabilirim bir master sahibine göre, doğru anlamış mıyım?

    Hocam, doktoraya kabul alıp, master bittikten sonra bırakma şansımız var mı? ve her ünv. de oluyor mu doktora kabul alıp master için para ödememek. Hocam sen Miami univ. yada Carnegie mellon dan mı kabul aldın?

    Hayır, o okullar değil.

    Benim bildiğim kadarıyla her okulda mümkün bu. Sonuçta bir programa giriyorsun ve 5 yıl sürecek en az, ileride memnun olmama, çalıştığın alanı beğenmeme ihtimali oldukça yüksek. Onlarca kişinin böyle yaptığını duydum açıkcası. Zaten ben gidiyorum, programı bırakıyorum dediğinde adam sana bir şey diyemez. Undergrad'dan sonra PH.D programına girenlerin neredeyse yarısı masterdan sonra programı bırakıyormuş.


    @tisuanzii

    Aynı anlattığım şekilde başvuruyorsunuz İngiliz dili edebiyatı için de. Bir Gre kitabı alıp konulara çalışabilirsin, ama zaten sizin bölümde sözel çok daha önemli olacaktır. Sayısal yarısını bile yapsan çok problem olmaz.

    Benim Gre sayısalım full'e yakındı ama sözelim yarıdan bariz şekilde düşüktü. Şöyle ifade ediyim. Sayısalda girenlerin %95'ini geçmişim, ancak sözelde %82 beni geçmişti. Yine de kabul alabildim, çünkü bizim bölümde sözelin önemi oldukça az. Zaten ingilizce seviyemizi belirtmek için TOEFL veriyoruz.

    Referansta hocaların mezun olduğu okullar çok etkili oluyor mu, gerçekten. Ucla master yapan arkadaş çankaya ünv. mezun yinede kabul almış, o kadar etkili olmaz gibi geldi bana.

    Hocanın tanınırlığı tabiki önemli, sıradan bir instructor'dan referans almak var, bir prof.tan referans almak var. Ayrıca şöyle düşün Harvard gibi bir okuldan Ph.d almış ya da başka dereceler almış bir adamın senin hakkında şöyle iyi, böyle iyi diye bir anlatım yapması gerçekten çok önemli.

    Zaten hocalar önüne gelene referans yazmak istemiyor, eline mi yapışcak yazsın tarzı düşünemeyiz. Çünkü herkese referans olursa ilerde o hocanın referansının değeri düşer, o yüzden hocalar da ellerinden geldiğince dikkat ediyorlar referans verdikleri öğrencilere ve yazdıkları yazılara. Benim hocalarımın 3ü'de Amerika'da Ph.d almıştı ve ünvanları da oldukça yüksekti, kesinlikle çok artısı olduğunu düşünüyorum kabul almamda.

    Aslında bu olayı ben taa lisedeyken farketmiştim. O zamanlar Bilkent yurt dışında hep en yüksek sıralamayı alırdı Türkiye'den ve yurt dışı bağlantıları tartışmasız en iyi okuldu. Şu an Odtü'te gayet iyi ancak ben hala Bilkent'in bu konuda ilk sırada olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple Bilkent'i tercih etmiştim ve gerçekten de başvuru dönemlerinde çok işime yaradı, doktora için düşük bir ortalamaya sahip olmama rağmen gayet iyi bir okuldan kabul aldım ve hocalarıma borcumu ödeyemem bu konuda.

    Hocam, demek istediğim tam olarak o değil etkisi illa ki olur ama canlı örnek var, ucla giden arkadaş çankaya ünv. mezunu ve kendi hocalarından referans almış ama yinede kabul almış etkisi büyük olsa kabul alamazdı herhalde.
    edit: hocam, sakıncası yoksa siz hangi ünv. kabul aldınız ve kesinleştimi gidip gitmeyeceğiniz.

    Yani en açık söyle söyleyebilirim, bu referanslar başvurunun en önemli 1-2 parçasından biri, başvurun zaten iyiyse fena olmayan referanslarla gayet tabi kabul alabilirsin. Bunun yanında başvurunda zayıf olduğun noktalar varsa bu referanslar açığını kapatabilcek kadar güçlü parçalardır.

    Şu an için Amerika'daki bir okul kesin, diğerleri belli değil. Her şey netleşince burdan bilgi veririm hangisinden kabul alıp hangisinden alamadığımı.

    Hocam basvuru yaparken gpa'in icine turkce, eng, hciv-hum gibi bolumle alakasiz dersler de katiliyor mu? Yani adamin bolum dersleri b falanken, bu dersleri a getirip yuksek gpa saglamasi bir ise yarar mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: muhur beste


    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: OdanınKöşesi

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: ThisisaNightmare

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    Harika bir imkan olur gerçekten, böyle bir şey için elimden geleni yaparım.

    Peki doktora yaptıktan sonra iş hayatına girmeyi nasıl yorumlarsınız, bu konudaki fikirlerinizi çok merak ediyorum. Bilkent'te bazı hocalarım vardı, doktorasını Amerika'da almışlar, büyük şirketlerde çalışmışlar ve şu an akademik olarak Türkiye'de devam ediyorlardı. Açıkcası iş hayatı bana çekici geliyor, ve kabul aldığım doktora programından 2 yıl sonra master derecesini alarak ayrılma şansım var. Ancak bir 3 yıl daha devam edip hem Dr. title'ı alıp daha sonra iş hayatını deneyimlemek de aklımdan geçmiyor değil. Böylece yaşlar çok ilerlediği zaman hem bir üni. de hoca olarak çalışma şansım olur, hem dışarıda iş yapma şansım olur ve duyduğum kadarıyla doktora almak saygınlık açısından da ileriki yıllarda çok farkediyor. Ancak tabi iyi para kazanabilceğim genç yaşta fazladan 3 yıl gibi bir süreyi feda etmem ve daha az paraya talim etmem gerekecek. Bu konudaki fikirleriniz oldukça önemli benim için

    Valla TR'de akademik olaya cok takiliyorlar. Google, MS vs firmalar dikkat edersen hem Research hemde normal bolumleri vardir. Ph.D ile mezun olanlarin coguna iki secenek taninmaz. Ya post doc yapar o sirada Research kismina gidersin, ya da muhendislik secersin. Senin yazindan muhendislik secicegin gibi duruyor. Iste o andan sonra sana, "hayatinin 3 yilini arastirmaya harcadin, onunde en az 20-25 yillik kariyerin icin bu cok az" denilip digerlerinin yanina alicaklar.

    Ha her firmanin levellari olur. SDE-I, SDE-II vs diye (Microsoft, Amazon vs Seattle tabanli firmalarin kullandigi tip) ya da SW-I, SW-II diye. Bunlarin bide ara levelleri olur bazi firmalarda, iste cogu yerde Ph.D yapan normal yapandan ya ara ya da ana level olarak 1 kademe ustundur. Bu genelde 1.5-2 yil arasi is deneyimine denk gelir.

    Bana biraz kendimi animsatiyorsun sen. Ben lisansimi bitirdim, bir sekilde part-time master yapmayi full-time calisirken dusunuyorum. Boylelikle paradan sikintim olmayacak, ayni zamanda is deneyiminden de eksik olmayacagim. Tek dezavantaji sure olarak uzun olacak.

    Olaya bide para para diye bakma. Maalesef genc yasta hepimizin hemen para kazanip, son model araba, kendimize ait ev gibi ayagimizin yere basmasini, ayni zamanda luks gece hayati, tatiller istiyoruz. 3 yil daha okursan avantajin daha fazla olur diye dusunuyorum. Sonucta parayla ev alabilirsin ama parayla doktora alamazsin ileride

    Çok teşekkürler hocam, ilk paragrafta doktoranın biraz gereksiz olacağını çıkardım ama genele bakarsak sanırım avantajlı. Yan şirketlerde research bölümüne değilde, normal bölümlere girsem bile kısmen daha avantajlı bir pozisyondan başlayabilirim bir master sahibine göre, doğru anlamış mıyım?

    Hocam, doktoraya kabul alıp, master bittikten sonra bırakma şansımız var mı? ve her ünv. de oluyor mu doktora kabul alıp master için para ödememek. Hocam sen Miami univ. yada Carnegie mellon dan mı kabul aldın?

    Hayır, o okullar değil.

    Benim bildiğim kadarıyla her okulda mümkün bu. Sonuçta bir programa giriyorsun ve 5 yıl sürecek en az, ileride memnun olmama, çalıştığın alanı beğenmeme ihtimali oldukça yüksek. Onlarca kişinin böyle yaptığını duydum açıkcası. Zaten ben gidiyorum, programı bırakıyorum dediğinde adam sana bir şey diyemez. Undergrad'dan sonra PH.D programına girenlerin neredeyse yarısı masterdan sonra programı bırakıyormuş.


    @tisuanzii

    Aynı anlattığım şekilde başvuruyorsunuz İngiliz dili edebiyatı için de. Bir Gre kitabı alıp konulara çalışabilirsin, ama zaten sizin bölümde sözel çok daha önemli olacaktır. Sayısal yarısını bile yapsan çok problem olmaz.

    Benim Gre sayısalım full'e yakındı ama sözelim yarıdan bariz şekilde düşüktü. Şöyle ifade ediyim. Sayısalda girenlerin %95'ini geçmişim, ancak sözelde %82 beni geçmişti. Yine de kabul alabildim, çünkü bizim bölümde sözelin önemi oldukça az. Zaten ingilizce seviyemizi belirtmek için TOEFL veriyoruz.

    Referansta hocaların mezun olduğu okullar çok etkili oluyor mu, gerçekten. Ucla master yapan arkadaş çankaya ünv. mezun yinede kabul almış, o kadar etkili olmaz gibi geldi bana.

    Hocanın tanınırlığı tabiki önemli, sıradan bir instructor'dan referans almak var, bir prof.tan referans almak var. Ayrıca şöyle düşün Harvard gibi bir okuldan Ph.d almış ya da başka dereceler almış bir adamın senin hakkında şöyle iyi, böyle iyi diye bir anlatım yapması gerçekten çok önemli.

    Zaten hocalar önüne gelene referans yazmak istemiyor, eline mi yapışcak yazsın tarzı düşünemeyiz. Çünkü herkese referans olursa ilerde o hocanın referansının değeri düşer, o yüzden hocalar da ellerinden geldiğince dikkat ediyorlar referans verdikleri öğrencilere ve yazdıkları yazılara. Benim hocalarımın 3ü'de Amerika'da Ph.d almıştı ve ünvanları da oldukça yüksekti, kesinlikle çok artısı olduğunu düşünüyorum kabul almamda.

    Aslında bu olayı ben taa lisedeyken farketmiştim. O zamanlar Bilkent yurt dışında hep en yüksek sıralamayı alırdı Türkiye'den ve yurt dışı bağlantıları tartışmasız en iyi okuldu. Şu an Odtü'te gayet iyi ancak ben hala Bilkent'in bu konuda ilk sırada olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple Bilkent'i tercih etmiştim ve gerçekten de başvuru dönemlerinde çok işime yaradı, doktora için düşük bir ortalamaya sahip olmama rağmen gayet iyi bir okuldan kabul aldım ve hocalarıma borcumu ödeyemem bu konuda.

    Hocam, demek istediğim tam olarak o değil etkisi illa ki olur ama canlı örnek var, ucla giden arkadaş çankaya ünv. mezunu ve kendi hocalarından referans almış ama yinede kabul almış etkisi büyük olsa kabul alamazdı herhalde.
    edit: hocam, sakıncası yoksa siz hangi ünv. kabul aldınız ve kesinleştimi gidip gitmeyeceğiniz.

    Yani en açık söyle söyleyebilirim, bu referanslar başvurunun en önemli 1-2 parçasından biri, başvurun zaten iyiyse fena olmayan referanslarla gayet tabi kabul alabilirsin. Bunun yanında başvurunda zayıf olduğun noktalar varsa bu referanslar açığını kapatabilcek kadar güçlü parçalardır.

    Şu an için Amerika'daki bir okul kesin, diğerleri belli değil. Her şey netleşince burdan bilgi veririm hangisinden kabul alıp hangisinden alamadığımı.

    Hocam basvuru yaparken gpa'in icine turkce, eng, hciv-hum gibi bolumle alakasiz dersler de katiliyor mu? Yani adamin bolum dersleri b falanken, bu dersleri a getirip yuksek gpa saglamasi bir ise yarar mi?

    Katılıyor tabiki bütün aldığın dersler. Olumlu olarak etkisi de olur. Yine de bölüm dersleri daha önemlidir. Zaten bölüm derslerinin çoğunluğu son 2 sene alınıyor ve bütün okullar mutlaka transcriptteki dersleri tek tek inceler. Sadece ortalamaya bakıp geçmez.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: bir tesla değil

    Yüksek lisans için burs araştırıyor musunuz?Örneğin yıllık ücreti 15.000 dolar olan UCLA için bu ücretin tamamı burslarla karşılanabilir mi?Yani öyle değilse maddi durumu kötü olanların Amerika'da master yapması zor görüyor ve de çalışıp,para biriktirip master başvurusu yapması lazım öyle değil mi?

    Doktoraya başvurulabilir anlatığım gibi. İlk 2 yılında master alınıyor, sonra doktoraya devam ediliyor. Ph.d diye geçer bu program. Ben de 3 okulda doktoraya başvurmuştum, bir tanesi belli oldu ve kabul almışım. Okul tamamen ücretsiz, sağlık sigortası yapıyorlar ve asistanlık çıktığı için gayet cazip bir maaş da var. Ailemden hiç para almadan hayatımı geçindirmem mümkün

    Edit: Masterda burs almak imkansıza yakın diyebilirim. Kimse elin Türk'üne orda burs vermiyor malesef.

    hangi okul hocam. gidicekmisiniz

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Baya uzun iş bu yav ben 4 yıllık bir bölum kazanim yeter

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Merhabalar,

    Bilgiler çok yararlı olmuş öncelikle teşekkür ederim :)

    Ben de makine mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Kısmetse bu dönem mezun olacağım.
    Geçtiğimiz aylarda mezun olur olmaz master yapma fikrindeydim fakat ekonomik koşullar gereği bunu ertelemek zorunda kaldım.
    1 yıl TR'de mezuniyet sonrası çalışıp para biriktirip tecrübe kazanmayı planlıyorum.

    Master için birçok ülkeden bahsedilmiş lakin ben Amerika ve Kanada değil Avrupa'da yapmayı istiyorum.
    Bunun dezavantajları da var avantajları da var tabi ki.

    Ülke olarak Avusturya, Almanya, Finlandiya, Hollanda olarak düşünüyorum.
    Dil problemini aşmak için o ülkede 1 yıl hazırlık eğitimi görmeyi planlıyorum. 1 yıllık hazırlık eğitiminin ardından master süresince hem çalışma hem de okuma fırsatı elde
    edebilirim diye düşünüyorum. Neden bu ülkeler? sorusu aklınıza gelebilir. Üniversite kaliteleri yüksek ve güney avrupa ülkelerine göre daha ucuzlar.

    Sizler ne düşünüyorsunuz? Planımda eksiklik gördüğünüz noktaları paylaşırsanız çok sevinirim :)

    Finlandiya hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum açıkçası. Estonya'da erasmus yaptım. Finlandiya'dan çok arkadaşım oldu ve 2 kez gidip görme fırsatı yakaladım.
    Öncelikle çok zor bir dilleri var, öğrenmek isteyen arkadaşlar bunu göze almalı. Yaşam maliyeti olarak baltık ülkelerine oranla pahalı ama norveçe kıyasla ucuz. Ülkede ingilizce bilerek yaşayabilirsiniz. Çoğu kuzey avrupa ülkesi gibi vatandaşların çoğu ingilizce biliyor. Master programları bahsedildiği üzere ücretsiz fakat burada kilit nokta karşılıksız burslar çoğunlukla doktora öğrencilerine veriliyor master yerine. Programın ücretsiz olması bir burs niteliğinde diyebiliriz. Lakin hemen komşusu isveç NON-EU ülke vatandaşlarından ciddi miktarda dönemlik ücret istiyor.

    Herkese iyi araştırmalar :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mech26

    Merhabalar,

    Bilgiler çok yararlı olmuş öncelikle teşekkür ederim :)

    Ben de makine mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Kısmetse bu dönem mezun olacağım.
    Geçtiğimiz aylarda mezun olur olmaz master yapma fikrindeydim fakat ekonomik koşullar gereği bunu ertelemek zorunda kaldım.
    1 yıl TR'de mezuniyet sonrası çalışıp para biriktirip tecrübe kazanmayı planlıyorum.

    Master için birçok ülkeden bahsedilmiş lakin ben Amerika ve Kanada değil Avrupa'da yapmayı istiyorum.
    Bunun dezavantajları da var avantajları da var tabi ki.

    Ülke olarak Avusturya, Almanya, Finlandiya, Hollanda olarak düşünüyorum.
    Dil problemini aşmak için o ülkede 1 yıl hazırlık eğitimi görmeyi planlıyorum. 1 yıllık hazırlık eğitiminin ardından master süresince hem çalışma hem de okuma fırsatı elde
    edebilirim diye düşünüyorum. Neden bu ülkeler? sorusu aklınıza gelebilir. Üniversite kaliteleri yüksek ve güney avrupa ülkelerine göre daha ucuzlar.

    Sizler ne düşünüyorsunuz? Planımda eksiklik gördüğünüz noktaları paylaşırsanız çok sevinirim :)

    Finlandiya hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum açıkçası. Estonya'da erasmus yaptım. Finlandiya'dan çok arkadaşım oldu ve 2 kez gidip görme fırsatı yakaladım.
    Öncelikle çok zor bir dilleri var, öğrenmek isteyen arkadaşlar bunu göze almalı. Yaşam maliyeti olarak baltık ülkelerine oranla pahalı ama norveçe kıyasla ucuz. Ülkede ingilizce bilerek yaşayabilirsiniz. Çoğu kuzey avrupa ülkesi gibi vatandaşların çoğu ingilizce biliyor. Master programları bahsedildiği üzere ücretsiz fakat burada kilit nokta karşılıksız burslar çoğunlukla doktora öğrencilerine veriliyor master yerine. Programın ücretsiz olması bir burs niteliğinde diyebiliriz. Lakin hemen komşusu isveç NON-EU ülke vatandaşlarından ciddi miktarda dönemlik ücret istiyor.

    Herkese iyi araştırmalar :)


    Niye hazırlık okuyorsunuz, zaten eğitim dilleri ingilizce olmayacak mı başvurduğunuz programın?

    Bu arada dediğiniz gibi İsveç malesef ücretli. KTH Royal Institue of Technology'den(Mühendislikte dünyada 30. sırada times a göre) kabul almama rağmen malesef Avrupa Birliği'nde olmadığımız için ücret ödemem gerekiyor(88.000 TL iki yıl için) ve baştan elemek zorundayım bu okulu. İsveç, Hollanda, Danimarka'da çok iyi okullar olmasına ve sadece İngilizce bilerek çok rahat eğitim hayatımızı sürdürebilceğimiz ülkeler bizim için nerdeyse imkansız hale geliyor.




  • SAT ve TOEFL'ı çalışmak için önerebileceğiniz kitaplar var mı ? Böyle dört dörtlük olan , beğendiğiniz ? Teşekkürler şimdiden.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: mech26

    Merhabalar,

    Bilgiler çok yararlı olmuş öncelikle teşekkür ederim :)

    Ben de makine mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Kısmetse bu dönem mezun olacağım.
    Geçtiğimiz aylarda mezun olur olmaz master yapma fikrindeydim fakat ekonomik koşullar gereği bunu ertelemek zorunda kaldım.
    1 yıl TR'de mezuniyet sonrası çalışıp para biriktirip tecrübe kazanmayı planlıyorum.

    Master için birçok ülkeden bahsedilmiş lakin ben Amerika ve Kanada değil Avrupa'da yapmayı istiyorum.
    Bunun dezavantajları da var avantajları da var tabi ki.

    Ülke olarak Avusturya, Almanya, Finlandiya, Hollanda olarak düşünüyorum.
    Dil problemini aşmak için o ülkede 1 yıl hazırlık eğitimi görmeyi planlıyorum. 1 yıllık hazırlık eğitiminin ardından master süresince hem çalışma hem de okuma fırsatı elde
    edebilirim diye düşünüyorum. Neden bu ülkeler? sorusu aklınıza gelebilir. Üniversite kaliteleri yüksek ve güney avrupa ülkelerine göre daha ucuzlar.

    Sizler ne düşünüyorsunuz? Planımda eksiklik gördüğünüz noktaları paylaşırsanız çok sevinirim :)

    Finlandiya hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum açıkçası. Estonya'da erasmus yaptım. Finlandiya'dan çok arkadaşım oldu ve 2 kez gidip görme fırsatı yakaladım.
    Öncelikle çok zor bir dilleri var, öğrenmek isteyen arkadaşlar bunu göze almalı. Yaşam maliyeti olarak baltık ülkelerine oranla pahalı ama norveçe kıyasla ucuz. Ülkede ingilizce bilerek yaşayabilirsiniz. Çoğu kuzey avrupa ülkesi gibi vatandaşların çoğu ingilizce biliyor. Master programları bahsedildiği üzere ücretsiz fakat burada kilit nokta karşılıksız burslar çoğunlukla doktora öğrencilerine veriliyor master yerine. Programın ücretsiz olması bir burs niteliğinde diyebiliriz. Lakin hemen komşusu isveç NON-EU ülke vatandaşlarından ciddi miktarda dönemlik ücret istiyor.

    Herkese iyi araştırmalar :)


    Niye hazırlık okuyorsunuz, zaten eğitim dilleri ingilizce olmayacak mı başvurduğunuz programın?

    Bu arada dediğiniz gibi İsveç malesef ücretli. KTH Royal Institue of Technology'den(Mühendislikte dünyada 30. sırada times a göre) kabul almama rağmen malesef Avrupa Birliği'nde olmadığımız için ücret ödemem gerekiyor(88.000 TL iki yıl için) ve baştan elemek zorundayım bu okulu. İsveç, Hollanda, Danimarka'da çok iyi okullar olmasına ve sadece İngilizce bilerek çok rahat eğitim hayatımızı sürdürebilceğimiz ülkeler bizim için nerdeyse imkansız hale geliyor.

    Almanya ve Avusturya da %100 ingilizce programlar da var lakin benim ilgimi çekenler genelde Almanca.
    Almanca yeterli düzeyde bilmiyorum dolayısıyla almanca yeterlilik belgesi göstermeden koşullu kabul alabiliyorum.
    1 yıl Almanya'da Almanca hazırlık okumak gerekiyor o yüzden :)
    İşin güzel yanı kabul alınan bazı üniversitelerde hazırlık okunabiliyor ya da Münih'de kabul alınsa bile Dortmund'da herhangi üniversitede hazırlık okunabiliyor :)

    Benim korkum not ortalamam açıkçası :(
    2.70-2.75 düzeyinde mezun olacağım fakat stajlarım iyi fabrikalarda, 2 tane referans mektubum var şuan.
    Kabul olasılığını arttırmam için neler yapmam lazım sizce?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RghyLady

    SAT ve TOEFL'ı çalışmak için önerebileceğiniz kitaplar var mı ? Böyle dört dörtlük olan , beğendiğiniz ? Teşekkürler şimdiden.

    SAT I bilmiyorum. TOEFL için program bulabilirsiniz internette, özellikle torrentte Longman, Barrons, Kaplan gibi şirketlerin TOEFL eğitim programları var. Oldukça faydalı. Bir de Notefull diye bir site var. Youtube a yazarsan speaking ve writing tekniklerini izleyebilirsin Notefull'un. O da kullanışlı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mech26

    quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty

    quote:

    Orijinalden alıntı: mech26

    Merhabalar,

    Bilgiler çok yararlı olmuş öncelikle teşekkür ederim :)

    Ben de makine mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Kısmetse bu dönem mezun olacağım.
    Geçtiğimiz aylarda mezun olur olmaz master yapma fikrindeydim fakat ekonomik koşullar gereği bunu ertelemek zorunda kaldım.
    1 yıl TR'de mezuniyet sonrası çalışıp para biriktirip tecrübe kazanmayı planlıyorum.

    Master için birçok ülkeden bahsedilmiş lakin ben Amerika ve Kanada değil Avrupa'da yapmayı istiyorum.
    Bunun dezavantajları da var avantajları da var tabi ki.

    Ülke olarak Avusturya, Almanya, Finlandiya, Hollanda olarak düşünüyorum.
    Dil problemini aşmak için o ülkede 1 yıl hazırlık eğitimi görmeyi planlıyorum. 1 yıllık hazırlık eğitiminin ardından master süresince hem çalışma hem de okuma fırsatı elde
    edebilirim diye düşünüyorum. Neden bu ülkeler? sorusu aklınıza gelebilir. Üniversite kaliteleri yüksek ve güney avrupa ülkelerine göre daha ucuzlar.

    Sizler ne düşünüyorsunuz? Planımda eksiklik gördüğünüz noktaları paylaşırsanız çok sevinirim :)

    Finlandiya hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum açıkçası. Estonya'da erasmus yaptım. Finlandiya'dan çok arkadaşım oldu ve 2 kez gidip görme fırsatı yakaladım.
    Öncelikle çok zor bir dilleri var, öğrenmek isteyen arkadaşlar bunu göze almalı. Yaşam maliyeti olarak baltık ülkelerine oranla pahalı ama norveçe kıyasla ucuz. Ülkede ingilizce bilerek yaşayabilirsiniz. Çoğu kuzey avrupa ülkesi gibi vatandaşların çoğu ingilizce biliyor. Master programları bahsedildiği üzere ücretsiz fakat burada kilit nokta karşılıksız burslar çoğunlukla doktora öğrencilerine veriliyor master yerine. Programın ücretsiz olması bir burs niteliğinde diyebiliriz. Lakin hemen komşusu isveç NON-EU ülke vatandaşlarından ciddi miktarda dönemlik ücret istiyor.

    Herkese iyi araştırmalar :)


    Niye hazırlık okuyorsunuz, zaten eğitim dilleri ingilizce olmayacak mı başvurduğunuz programın?

    Bu arada dediğiniz gibi İsveç malesef ücretli. KTH Royal Institue of Technology'den(Mühendislikte dünyada 30. sırada times a göre) kabul almama rağmen malesef Avrupa Birliği'nde olmadığımız için ücret ödemem gerekiyor(88.000 TL iki yıl için) ve baştan elemek zorundayım bu okulu. İsveç, Hollanda, Danimarka'da çok iyi okullar olmasına ve sadece İngilizce bilerek çok rahat eğitim hayatımızı sürdürebilceğimiz ülkeler bizim için nerdeyse imkansız hale geliyor.

    Almanya ve Avusturya da %100 ingilizce programlar da var lakin benim ilgimi çekenler genelde Almanca.
    Almanca yeterli düzeyde bilmiyorum dolayısıyla almanca yeterlilik belgesi göstermeden koşullu kabul alabiliyorum.
    1 yıl Almanya'da Almanca hazırlık okumak gerekiyor o yüzden :)
    İşin güzel yanı kabul alınan bazı üniversitelerde hazırlık okunabiliyor ya da Münih'de kabul alınsa bile Dortmund'da herhangi üniversitede hazırlık okunabiliyor :)

    Benim korkum not ortalamam açıkçası :(
    2.70-2.75 düzeyinde mezun olacağım fakat stajlarım iyi fabrikalarda, 2 tane referans mektubum var şuan.
    Kabul olasılığını arttırmam için neler yapmam lazım sizce?


    Şu saatten sonra yapılcak çok bir şey yok. Elinizden gelen en iyi ortalama, TOEFL puanı, niyet mektubu işinizi görecektir. Almanya'nın en iyi ikinci mühendislik okulu RWTH Aachen'e 2.60 ortalamayla master kabul alanlar olmuş, şansınızı deneyin :)




  • Master + Phd tumlesik programda 2 yil master okuduktan sonra phd bitirmek icin 3 yil yeterli mi ? Normalde Amerika da phd 4 ile 7 yil arasinda bitiriliyor? Yoksa master da dersleri alip 2 yil sonra arastirma mi yapiliyor birlesik programda ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: RODEOMUSTAFA

    Master + Phd tumlesik programda 2 yil master okuduktan sonra phd bitirmek icin 3 yil yeterli mi ? Normalde Amerika da phd 4 ile 7 yil arasinda bitiriliyor? Yoksa master da dersleri alip 2 yil sonra arastirma mi yapiliyor birlesik programda ?

    Acikcasi detaylari cok iyi bilmiyorum ancak tumlesik programlarda normal sure 5 yil olarak godteriliyor gordugum her okulda. 4 yil da bitirmek de 7 yilda bitirmek de mumkun.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Herkese merhabalar bu aralar benim de araştırdığım bir konu ama pek birşeyler de bulamadım açıkcası.
    Uludağ üniversitesi veteriner fakültesi mezunuyum bizim okul 5+1yıl hazırlık olduğu için yüksek lisans çıkışlı oluyoruz. Bu diploma ile avrupa da çalışabilir miyim? Yuksek lisans yada doktora yapmak için bildiğiniz-önerdiğiniz yurtdisinda üniversiteler var mı?
    Teşekkürler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hani üniversiteye gideceğiniz kesinleşti mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • beyler hali hazırda jeoloji mühendisliğindeyim master yaparken petrol üzerine yoğunlaşmak istiyorum şu an çaprazdayım sağlık sorunu nedeniyle gidemedim okula ama kağıt üzerinde 3. sınıf görünüyorum yani ortalamamı hayli yükseltme şansım var seneye ilk dönem..

    coloradol of mines da petrol üzerine yüksek lisans programı varmış burada ayrıntıları yazıyor
    Department of Geology and Geological Engineering
    Page Not Found - Department of Geology and Geological Engineering
    http://geology.mines.edu/Professional-Master-Petroleum-Reservoir-Systems


    bir de aynısını manchester üniversitesinde buldum colorado daki 2 sene ingilteredeki 1 sene amacım büyük petrol şirketlerinde petrol jeologu olmak bunun içinb türkiyedeki rekabetçi ve çarpık eğitim sistemi yerine sadece ilgileneceğim alanla ilgili çalışma yaparak uzman olmak istiyorum
    http://www.seaes.manchester.ac.uk/study/postgraduate/postgraduate-taught-courses/petroleum-geoscience-msc/

    sizce hangisi daha iyidir ve şartları nedir ? okul ortalaması için belirli bi sınır var mı ? ingilizce seviyesi için toefl ya da ielts mi hangilerine girmem gerekiyor

    ingilizcem iyidir yani duyduğumu anlıyorum ancak konuşmam için gereken kelimenin türkçesi aklıma geliyor fakat o an kafamda translate edemiyorum

    ingilizcemi geliştirirsem eğer yüksek bi seviyede olurum buna inanıyorum

    fakat petrol jeolojisi ya da rezervuar, organik jeokimya ile ilgili türkiyede zengin kaynak bulamazken -özellikle petrol jeolojisinde sadece nurettin sonel'in kitabı var-

    yurt dışında bu alanda uzmanlaşmak ve sonrasında denklik ile akademisyenlik ya da büyük şirketlerde -slb gibi- iş bulmak daha mantıklı değil mi ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CThirty


    quote:

    Orijinalden alıntı: RODEOMUSTAFA

    Master + Phd tumlesik programda 2 yil master okuduktan sonra phd bitirmek icin 3 yil yeterli mi ? Normalde Amerika da phd 4 ile 7 yil arasinda bitiriliyor? Yoksa master da dersleri alip 2 yil sonra arastirma mi yapiliyor birlesik programda ?

    Acikcasi detaylari cok iyi bilmiyorum ancak tumlesik programlarda normal sure 5 yil olarak godteriliyor gordugum her okulda. 4 yil da bitirmek de 7 yilda bitirmek de mumkun.

    Belli oldu mu, hocam üniversite?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.