Zafer Partisi'ne oy vermenin mantıksızlığı (7. sayfa)

"Sözüm söz, Ortadoğu'ya barışı getireceğiz. Hiçbir ülkenin iç işine karışmayacağız. Suriyeli kardeşlerimizi de geri göndereceğiz. 'Kusura bakma' diyeceğiz. Git kendi ülkene. Her insan doğduğu toprakta mutlu olur. Oraya birileri silah gönderdi, biz dostluğumuzu, kardeşliğimizi göndereceğiz. Biz onların akrabalarıyız, beraber oturup konuşacağız. Ülkelerindeki sorunları beraber çözeceğiz. Sözüm söz Ortadoğu'ya barışı biz getireceğiz. Bizim yüreğimizde insan sevgisi var. Biz insanı seviyoruz, saygı duyuyoruz. Temel kuralımız bu."

sabah

Kılıçdaroğlu'ndan Suriyelileri gönderme vaadi

https://www.sabah.com.tr/gundem/2015/04/23/kilicdaroglundan-suriyelileri-gonderme-vaadi

2015 ten 2022 ye değişen bir şey yok

t24

Kılıçdaroğlu ve Akşener ortak mitingde: Türkiye ağlıyor, derhal seçimi getir, sandığa teslim ol

https://t24.com.tr/haber/canli-kilicdaroglu-ve-aksener-mersin-de-metro-temel-atma-toreninde,1005428

"En geç iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi davulla zurnayla memleketlerine göndereceğiz"

En geç iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi davulla zurnayla memleketlerine göndereceğiz. Asla ırkçılık yapmıyorum. Suriyeliler de kendi ülkelerinde huzur içinde yaşasınlar. 

Suriye ile de barışacağız, Mısır'la da barışacağız. İç politikada olduğu gibi dış politikada da Türkiye kurucu ayarlarına dönecek. Asla unutmayın, sandık gelecek, sandığa sahip çıkmak bizim görevimiz; oy kullanmak sizin göreviniz!"

Bay Kemal in Kendi ağzından da dinleyelim

Engin Özkoçtwitter

“Kemal Kılıçdaroğlu: “En geç 2 yıl içerisinde Suriyelileri kendi memleketlerine göndereceğiz.” https://t.co/h7719Rrq4h”

https://twitter.com/enginozkoc/status/1515587112250269703

Algı aktrollerin işidir. Özdağ Aynı şeyi süslü laflarla söylüyor o kadar. Esadla görüşeceğim göndereceğim diyen kendisidir. Esadla görüşeceğiz denilince esadçı katliamcı diye üzerine yürüyordu AKP zihniyeti Aynı şeyi Özdağ da söylüyor ki doğrusu da budur.

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kilicdaroglundan-esad-hamlesi-turkiyeye-davet-edecekler-1524710

Bu satırlarda yine AKP cephesinin KK eleştirisi

Prof. Dr. Bekir Berat Özipek’in hazırladığı raporda, 2011 yılından itibaren Türkiye'ye gelen Suriyelilere yönelik CHP’nin politikasının ve ona içkin şekilde karşımıza çıkan ayrımcılık ve ötekileştirmenin eleştirisini görüyoruz. Raporun ilk bölümünde plaj konusunda CHP’nin Suriyeliler için kullandığı dil ile Nazilerin Yahudiler için kullandığı dilin benzerliğini okuyoruz. İki dilin ortak özelliği ayrımcılık ve ötekileştirme… İkinci bölümde CHP Genel Başkanı kemal Kılıçdaroğlu’Nun gözünden Suriyeliler konusu ve onlara yönelik konuşmaları derlenmiş. Son bölümde de CHP’ye bu ayrımcı dilin terk edilmesi yönünde çağrıları görüyoruz. 

Özipek’e göre Kılıçdaroğlu ve CHP, halkın sığınmacılara karşı hamasetini diri tutmak için mültecileri keyif içinde anlatıyor. Her fırsatta onları geri göndermekten bahsediyor. Onları “bela” olarak nitelemekten geri kalmıyor. Özipek, CHP ve İYİ Parti’nin sığınmacı düşmanlığını Avrupa’da sağ partilerin yabancı düşmanlığına benzetiyor.

Hudut namusdur Ve Bu gün Suriye sınırı PKK kontrolündedir. Bunun sorumlusu BOP eşbaşkanıdır KK değil.

Bu yazıma herhangi bir cevap verememiş konu sahibi.

Madem bir iddia attın ortaya, karşıt tezlere de cevap vermen, kendi fikirlerini savunman gerekli.

Yoksa bu yaptığın, dezenformasyon olur.

Demedin ama "o zaman" diyerek verdiğin alakasız örnekle böyle anladığını kanıtladın. Çünkü verdiğin örneğin klasmanının benim yazdığım şeyle alakası bile yoktu. Yani ben sanki Ümit Özdağ=AKP demişim gibi sen de HDP=CHP şeklinde cevap yazdın. Valla aynıysa neden o zaman HDP'liler sadece HDP partisine oy veriyor? Yok eğer aynıysa HDP'de ne kadar amma büyük bir seçmen kitlesi varmış ki hem HDP denen partiyi baraj üstüne çıkarıyor hem de CHP'yi ana muhalefet yapıyor. Vay anasını! Bu ne kudret. Bunların sayısı bu kadar çoksa o halde bu HDP'liler niye kendi ana partilerini riske atıp baraja yakın tutuyorlar da CHP'yi ana muhalefet yapıyorlar? Bunlar aynıysa ve toplamdaki oy oranı bu kadar yüksekse zaten vay bu ülkenin haline. Çünkü tabana baksana, senin düşüncene göre ülkenin yarısı PKK'lı. Ama işte bu senin düşünceni derinlemesine incelediğimizde ortaya çıkan bir sonuç, gerçeklikle pek alakası yok.

Bunun fikirleri savunmakla ilgisi yok. Yeni Türkiye'deki yerleşik sistem fikirlerinin arkasında duran insanları cezalandırmak üzere kurulmuş. "%3-4 bile alsa benim gibi düşünen insanları ciddiye alırlar". Yok öyle bir şey. Hatta baraj altındasın diye yok sayılırsın. Senin varlığının değeri ya malum partiye oy verene ya da muhalefetin oyunu kırana kadardır. Ondan sonra yoksun. Hatta bırak %3'ü 4'ü ana muhalefet bile olsan senin varlığını takan olmaz. Akepe için konuşuyorum yani yanlış olmasın. Fikirlerinin öneminin olduğu sistem akepenin yozlaşmış sistemi olamaz. Barajın olduğu bir yerde senin siyasi iradenin bir hükmü olamaz. Kısır döngüden çıkmak, döngüyü kırmak istiyorsan farklı bir şey denemen gerekir. Ampul partisi milliyetçi bir parti olsaydı, ülkeyi yol geçen hanına ülkeyi kabile devletine çevirmez, kendi vatandaşını 3. sınıf vatandaş statüsüne düşürmez, memleketi Araplaştırmazdı.

O senin HDP=CHP düşüncenden kaynaklı bir fikir. Elbette HDP bu ülkenin başına gelse olacaklar belli ama aynı şey CHP için geçerli değil. Zaten her ikisi de memleketin başına gelemez. CHP dediğin parti anca koalisyonla ite kaka gelir. Hele HDP hiç gelemez. Bu ülkenin başına MHP de gelemez. Eski MHP için olan fikrim başka yeni MHP için olan fikrim başka. Yeni MHP için durum çok vahim.

Daha önce defalarca dilimde tüy bitire bitire söylediğim ve yazdığım gibi. Baraj altında kalan partilerin, temsilcilik anlamında, siyasal güç anlamında hiçbir hükümleri YOK. Burada seçmen kendi stratejini kendi belirleyecek, bazı şeyleri artık kendi düşünecek. Yani sen "baraj altında kaldık ama %6,99 aldık ama bakın, en azından safımız belli" dediğinde, şu anda mevcut beka sorunlarının, ekonomi sorunların hiçbiri ama hiçbiri çözülmemiş ve orada öylece duruyor olacak. O giden oyların büyük çoğunluğu da muhalefetten kopmuş oylar olacak. Çünkü AKP seçmenin kitlesinin büyük çoğunluğu oylarından vazgeçmeyecek. akepe beslemeleri vazgeçmeyecek, fanatikler vazgeçmeyecek, fakirleştiği halde bunun mevcut yönetimden kaynaklı olduğunu anlayamayacak kadar körleşmiş olanlar vazgeçmeyecek. Suriyelileri, Afganları, Pakileri ülkeye geldiler diye suçlayan ama bunları memleketin içine dolmasına sebep olan ve seyirci kalan siyasi oluşuma tek laf etmeyenler oylarından vazgeçmeyecek. Ne oldu, kaybeden herkesle birlikte sen de oldun.

Ne kini ne düşmanlığı? Kafanda ne kurdun çok merak ediyorum. Benim vatan hainleri dışında kimseye kin beslediğim nefret ettiğim yok. Kimseyi böldüğüm de yok. Hatta tam aksi bölücülerden nefret ederim. Bence AKP'nin en sevdiği tipoloji de sizsiniz. Çünkü AKP'ye "muhalefet işte böyle" dedirtiyorsunuz.

Hocam ne alakası var. Ümit Özdağ düşmanısınız diye aklımda herhangi bir fikir yoktu. Siz zaten Ümit Özdağ özelinde değil baraj altı partilerin geneli hakkında yorum yapmıştınız diye düşünmüştüm. Siz baraj altı oy atanın oyları AKP'ye gidiyor mantığıyla konuştunuz ben de o zaman bana göre de CHP'ye oy atanların oyu HDP'ye gidiyor dedim. Çünkü CHP başa geçse HDP'nin isteklerinin CHP yoluyla gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bunun Ümit Özdağ ile bir alakası yok ki. Yani CHP'ye gereksiz yükleniyorsunuz deseniz anlarım da Ümit Özdağ bu düşüncemin neresinde?

İkinci konuya gelirsek HDP seçmeni=CHP seçmeni demedim. HDP seçmeni isteklerini net bir şekilde dile getirdiği için HDP'ye oy veriyor. CHP'nin içi HDP sempatizanlarıyla dolmuş durumda. HDP sempatizanı olmayanlar da bunları göre göre susuyor. Çünkü ya partide yeteri kadar güçleri yok ya da işbirliği içindeler. Güçleri yoksa zaten CHP'yi ele geçirmişler demektir. Eğer işbirliği yapıyorlarsa bu da CHP iktidara geldiğinde HDP'nin bazı isteklerinin gerçekleşeceği anlamına geliyor. CHP seçmeni ise ya durumun farkında değil ya da "CHP oylarını aldıktan sonra ilişkiyi keser" kafasında. "HDP o kadar kötü bir parti değil" kafasında olan seçmen de var.

Üçüncü konuda %3-4 oy alan partiyi umursamazlar ama %3-4 oy verecek kitleyi umursarlar. Millet İttifakı'nın tahmini oyuna şu an %3-4 eklesek "acaba" düşüncesi büyük oranda biter. AKP'nin de milliyetçi olup olmadığı zaten belli.

Son olarak "bu kadar beka sorunu varken" tarzı düşüncenize cevap vereyim. Siz farklı düşünüyor olabilirsiniz ama ben CHP'nin beka sorunlarını çözeceğine inanmıyorum. En başta benim gözümde sığınmacıları gönderme ihtimali yok. Yaptığı açıklamalara bakıyorum belli ki sığınmacıların dönmesi için vatanlarında bazı çalışmalar yapacak ama en sonunda "bakın sizin için vatanınızda neler yaptık, vatanınıza dönmek ister misiniz?" diyecek. Bu göçmenleri göndermek demek değil. Sığınmacıların bu şekilde gitmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Sığınmacı problemi ekonomiden çok daha büyük bir problem ve bunu çözemezsek ilerde neler yaşayacağımız belli. Sığınmacıları gönderme konusunda dış ülkelerden baskı gelmesi de çok olası, bu konuda Kılıçdaroğlu'nun dik durabileceğini hiç sanmıyorum. Bu problemi çözebileceğine inandığım kişiyi desteklememe şaşırmamak gerek.

Partinin gücü, seçmeninin gücü kadardır. İktidara gelirse HDP'nin bazı isteklerini gerçekleştirecekleri anlamına gelir dediniz. Mesela nedir bu istekler? Bu arada varsayımlarınız da sadece CHP'nin tek başına iktidarı yüklendiği bir gerçeklik üzerinde yükseliyor. Ama ortada CHP denen partinin hiçbir şekilde tek başına iktidar olamayacağı bir gerçeği ve Millet İttifakı'nda başka partilerin de olduğu ve HDP'nin bu ittifak dışında olduğu gerçeklerini atlıyorsunuz.

Millet İttifakı'ndan hem İYİP hem de CHP kanadından sığınmacı sorunlarıyla ilgilenileceği daha önceden söylendi. Özellikle İYİP bir ara bunun epey üzerine gitmişti. Bunlar babamızın oğlu değil. Seçilirler ve vaatlerini olabilecek sürede gerçekleştirirlerse seçmenler yani vatandaş durum değerlendirmesi yapar. Vaatler yerlerine getiriliyorsa iktidara devam ederler. Ama bakar ki sonraki seçim gününe kadar hiçbir şey yapmamış, seçmen bunlara güle güle der ve sonraki parti ya da oluşumlara yeşil ışık yakar. Bu kadar basit. Seçmen siyasi rekabeti kendi yaratabilir ama işte fanatizm, bağnazlık, çıkar veya algı operasyonlarına kurban gitmek derken kısır döngünün içinden çıkamıyor. Bu kısır döngünün oluşmasındaki en büyük etkenlerden biri baraj. İnsanlar gerçekten kendilerini temsil edecek partiyi seçemiyor. Bak baraj olmasa yine sana hak verirdim. Birçok oy baraja kurban gittiği için hep belli partilerde oy toplanıyor. Eh herkesi de hiptonize edip bu partiye veriyoruz bu böylece bu parti baraj üstüne çıkacak diyemeyeceğine göre, hop kısır döngü. AKP darbe anayasası diyip baraj konusuna laf yapar ama barajı komple kaldırmaz mesela. Neden acaba? MHP baraj altı kalacak diye adamlar gitti %7'ye düşürdü barajı. Madem darbe yasasıymış kaldırsa ya komple barajı da milletin gerçek iradesini görelim. Ama yok, olmaz işte.

Bu arada AKP'nin milliyetçi parti olmadığını şu yüzden söyledim. Bazıları "nereden biliyorsun Ümit Özdağ'ın iktidardan oy koparamayacağını ya da başka bir deyişle muhalefetin oyunu böleceğini" demeye çalışıyor. Ben de zaten kitlenin milliyetçilikle hiç alakası olmadığını eğer olsa zaten o oyların alayını diğer milliyetçi partilerin zaten yutacağını söylemeye çalıştım. Yani o yüzden hatırlatmaydı.

• Zafer Partisinin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunuldu.

'Özdağ mültecileri gönderecek yiğenim, Kılışdar 10 milyon daha alcakmış' diye yazmaya devam edecekler nasıl olsa, boşuna bu kadar yazmışsın. Max zeka bu kadar bunların trollerindeki.

Kılıçdaroğlu ne sözler verdi, kendi kendiyle tezat olan adamın hala sözünü tutacağını sananlar var.

Ümit Özdağ - Zafer Partisi Genel Başkanıyoutube

Türkiye'ye son 10 yılda 8 milyonu aşkın sığınmacı ve kaçak geldi. Şimdi İran'dan Türkiye'ye doğru harekete geçmiş yüz binlerin olduğunu ve harekete geçmek için bekleyen milyonlar olduğunu biliyoruz. Saray Rejimi sürekli şekilde yabancılara vatandaşlık veriyor ve vatandaşlık verilen kişi sayısını gizliyor. Bana doğrudan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri'nden gelen bilgiye göre 900 bin Suriyeliye vatandaşlık verildiği bilgisi geldi. Vatandaşlık verilen 900 bin Suriyeli, Türkiye'de kritik sonuçlara yol açabilecek bir potansiyele sahip. Bu sebeple biz, tüm siyasi partilerden randevu talep ederek, vatandaşlık verilen bu Suriyelilerin 2023 seçimlerinde oy kullanacaklarını ve Türk Milleti'nin kaderini belirlemesinin önlenmesi için parti liderleriyle görüşmek istedik. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu bize randevu vermedi. Sayın Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi kurulduktan sonra ilkokul çocukları gibi parmağını kaldırıp, "bizde göndereceğiz, biz de göndereceğiz" demeye başladı. Oysa, daha geçen yıl CHP, sığınmacılar için Göç ve Entegrasyon Bakanlığı kurulması için yüzlerce sayfalık rapor hazırlamıştı ve altında Kemal Kılıçdaroğlu'nun imzası vardı. Peki, Kemal Kılıçdaroğlu gerçekten sığınmacıları gönderebilir mi? #ZaferPartisi #ÜmitÖzdağ #Kemalkılıçdaroğlu

https://www.youtube.com/watch?t=125&v=WHSpv1tJagM&feature=youtu.be

Kimin terörist, kimin bölücü olduğuna siz mi karar vereceksiniz diyorsunuz ama bana verdiğiniz ilk cevapta beni bölücülükle suçluyorsunuz. Ben karar veremiyorum ama siz verebiliyorsunuz galiba. Ayrıca bana göre kimin bölücü olduğuna tabii ki ben karar vereceğim. Siz beni nasıl bölücülükle suçluyorsanız ben de kendime göre başkalarını bölücü olarak görebilirim. Benim kimseyi kimseye düşman ettiğim falan da yok. HDP'yi sevgi pıtırcığı sananlar beni böyle görmeye devam edebilir.

Size söylediğim "AKP'nin sevdiği tipoloji sizsiniz" cevabı da üste çıkmak için söylenmiş bir söz değil. AKP gibi bir partiyi yönetsem karşımda isteyeceğim muhalefet tam da CHP gibi olurdu. Çünkü CHP öyle açıklamalar yapıyor ki AKP'nin oy kaybını engelliyor. Bir iktidar partisi daha ne isteyebilir ki?

Siyaset algı yönetimidir kimi kitlesini laiklik teması üzerinden manipüle eder kimi batan millet duyguları üzerinden kimi ise böyle yabacı düşmanlığı üzerinden kitleleri yönlendirir. Sığınmacıları geri göndermeyeceklerini böyle bir şeyin mümkün olmadığını kendileride biliyor aslında 🙂

CHP tek başına iktidar olamaz diyorsunuz da tek başına iktidar olmasa ne olur? Sanki ortakları HDP konusunda çok net bir tavır koyabiliyor mu? CHP-HDP ilişkisi yeni oluşan bir şey değil, İYİP bunu bile bile ortaklığa devam ediyor ve bu konuda çok da dişe dokunur eleştiriler yapmıyor. Veya eski AKP'li Babacan ve Davutoğlu mu buna dur diyecek? Çözüm sürecinde bu isimler ne yapıyordu onu da sorgulamak gerek. HDP'nin ittifaka dahil edilmemesinin sebebi kendi seçmenleri huylanmasın diye. Mesela sizin gibi düşünenler (sizi yanlış anlamadıysam) HDP'nin ortaklığı olursa partilerinden soğuyacak. Hatta İYİP böyle bir durumda büyük ihtimalle baraj altı kalır. Zaten seçimde HDP'nin oylarını alacaklar, niye ittifaka alıp oy kaybetsinler?

CHP'nin açıklamalarından önceki yorumumda bahsettim. Zafer Partisi gibi tavırlarını net bir şekilde dile getiremiyorlar. Hem ortakları hem de parti içindeki kişilerden farklı farklı şeyler söyleniyor. Zafer Partisi bünyesinde bulunan kimsenin gönderemeyiz tarzı bir ifadesini duydunuz mu? Kılıçdaroğlu'nun vatandaşlık alan, almayan ne kadar sığınmacı varsa ister güzellikle ister zorla göndereceğiz tarzı bir ifadesi oldu mu? Daha önce "Suriyelileri gönderemeyiz uluslararası hukuk var" dendiğinde Kılıçdaroğlu neden buna itiraz etmedi? Neden bunu diyen adamla ortak oldu? Bu yaşananlardan sonra sığınmacı konusunda Kılıçdaroğlu'na nasıl güvenebilirim?

"Toplumu böle böle bin parça ettiniz" bu ifadeyi bizzat bu şekilde kurmadınız mı? Ben burada dolaylı anlatım vs. göremiyorum. Bu birisine direkt olarak bölücüsünüz demektir. Nerede acayip mesajım varsa gösterirsiniz, üzerine konuşuruz, gerekirse özür dilerim. Benim halktan herhangi bir kesimle problemim yok. Siyasi arenada fikirlerini açık açık beyan eden bir partiye karşı bu tutumum ne önyargıdır ne de başka bir şey. Çünkü eleştirdiğim partiyi söylemlerinden ötürü eleştiriyorum, yapmadığı şeyler üzerinden değil.

Şuna da bir açıklık getireyim, sanırım Kürt kökenli vatandaşları ayrıştırdığımı düşünüyorsunuz. Yanlışım varsa düzeltin. Ben hiçbir vatandaşımızı kökeninden dolayı ayrıştırmam. HDP=Kürt kökenli vatandaşlar diye bir mantık olamaz. Ben AKP'yi ve MHP'yi de eleştirirken yerden yere vuruyorum. Ama kimse bana sen niye muhafazakar ve milliyetçi insanları ayrıştırıyorsun demiyor. Çünkü AKP=muhafazakarlık, MHP=milliyetçilik diye bir şey yok. Aynı HDP=Kürt kökenli vatandaşlar diye bir şeyin olmaması gibi.

20 senelik iktidarının 15'i HDP ile ortak olan, şimdilerde Arap kültürü emperyalizmiyle ülkeyi Araplaştırmaya çalışan bir ülkenin tek başına iktidar olduğu ekonomik kriz içindeki bir ülke içinde yaşıyorsunuz. 20 yıllık rezillikte bu ülke hâlen daha yaşamayı başardıysa bundan sonra yola daha da güçlü devam edecektir.

Kılıçdaroğlu'nun günlük olarak ne dediğini takip etmiyorum ama bildiğim tek şey göndereceğiz dediği. Bunu farklı zamanlarda birkaç haberde önüme düştüğü için okuyup geçmiştim. Aynı şey İYİP için de geçerli. Bunlar muhtemelen temiz yoldan yollamayı deneyecekler. (Diplomasi ile Esed ile anlaşarak vs vs) He "Suriyeliler'i bir yere göndermeyeceğiz? 40 milyar Dolar harcadık, gerekirse bir 40 milyar Dolar daha harcarız." diyenlere göre daha tercih edilesi gibi duruyor.

Ben yine sorumu tekrarlayacağım HDP'nin bazı isteklerini yerine getirmekten bahsettiniz. Nedir bu istekler mesela? HDP ne isteyecek de CHP onu yapacakmış?

Hocam boşuna kendini yorma. Bu şahıs bende blok'lu. Sanırım hdp'li.

Sabahtan akşama kadar sosyal medyada "özgür k*rdistan" propagandası yapan, apo'nun heykelini dikmek isteyen, meydanlarda gerilla teröristlere selam gönderen, Atatürk'ün askerlerine küfür eden hdp'liler ülkeyi bölmüyormuş da siz bölüyormuşsunuz ülkeyi. Olaya gel.  

Bu tiplere bir şey anlatamazsın. İdeolojik zehirlenmeden kurtulamazlar.

O bahsettiğin parti ana muhalefet partisi ve AKP'nin sadece 2 puan arkasında olması bir yana 2 büyükşehir belediyesini son seçimde ekonomi bugünden çok daha iyi iken aldı.

Hatırlarsan biri "İstanbul'u alan Türkiye'yi alır" diyordu.

Arkadaşlar Zafer partisiymiş, Memleket partisiymiş bu gibi gücü bölecek partilerden uzak durun bu kişilerle veya partilerle bir sorunum yok olur ya CHP'nin seçime girememe durumu olur ana muhalefet her ne kadar sayısal açıdan İYİ parti olsa da Zafer veya Memleket olur gözümü kırpmam onlara oy veririm ama seçim herkesin kendi kahramanının fikirlerinin arkasının düşeceği bir macera alanı değil.

Kim en güçlü ise o desteklenmeli AKP'nin işi gücü muhalefetin adayı oldu ülkenin onca sorunu varken.

CHP kaç defa "siz seçimde bir kişiyi gönderin söz biz ardından 10 milyonu ülkelerine iade edeceğiz" dedi ama iktidar kripto trolleriyle göçmen sorununu sadece Zafer partisinin meselesiymiş gibi lanse etmeye uğraşıyor.

Tek amaç CHP'yi yıpratmak.