Şimdi Ara

17 Agustos Gerçegi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
49
Cevap
0
Favori
1.333
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • arkadaslar lütfen dikkatle okuyun bu konuyu dogruluk payını bilmiyorum ama dogru da olabilir



    17 Ağustos 1999, Gölcük Saatler gecenin üçüydü ve insanlar can

    havliyle
    kendilerini evlerinden dışarıya atarkensanki bir kıyameti yaşıyor
    gibiydiler. Ali Kırca' nın yönettiği Siyaset Meydanı'nda enkazdan kurtarılan
    bir bayan şunları söylüyordu 'O gece ne olduğunu bilmiyorum ama

    bildiğim
    bir
    şey var ki bu,depremden farklı bir şeydi. Bir iddiaya göre depremden hemen önce Gölcük'
    ten Avcılar' a kadar geniş bir alanda görülen "ateştopu" ile ilgili bilimsel
    bir açıklama yapılamıyordu. Birtakım teoriler ortaya atılmaya
    başlandı.Kimine göre Ruslar bomba patlatmıştı. Kimine göre de
    Yugoslavya''yaatılan bombaların yer kabuğunun dengesini bozması

    sebebiyle
    depremin gerçekleştiğini söylüyordu. Hatta bazılarına göre işi PKK

    bile
    yapmış olabilirdi. Nitekim CNN televiyonu Başbakan Bülent Ecevit ile yaptığı
    bir röportaj sırasında depremin arkasında PKK mı var" sorusuna

    "Sanmıyorum"
    cevabını vermişti. Oysa bu sorunun doğal yanıtı "siz ne
    saçmalıyorsunuz,depremle PKK nın ne alakası var." Olmalıydı. Bu soruya
    verilen cevap, akıllara, PKK nın deprem oluşturabilme ihtimalinin

    olduğunu
    düşündürdüğü gibi, yapay depremlerin olabileceği sonucuna da

    götürmektedir.
    Bu teoriler arasında akla en yatkın olanı Future Times da yayınlanan
    araştırma dizisinde yer alan hikayeydi. Bu senaryoya göre, San Andreas

    fay
    hattında meydana gelebilecek büyük bir depremin Amerikan ekonomisine

    çok
    büyük zazar vereceğini bilen ABD,yerkabuğundaki değişimleri zleyerek,

    daha
    deprem oluşmadan tektonik katmanlar arasında artan basıncı değişik
    noktalardan patlatıp boşaltarak, büyük depremi küçük depremler haline
    dönüştürmenin yolunu bulmuştu.Yıllar önce Sırp asıllı Amerikalı

    bilimadamı
    mucit Nicola Tesla tarafından geliştirilen bu düşük frekanslı
    elektromanyetik ışınımla yüksek enerji nakli" tekniğini,hem Ruslar hem

    de
    Amerikalılar uzun zamandır bir silah olarak
    kullanmanın yolunu arıyorlardı. Bu yöntemle, çok uzaktan, hatta

    uzaydan
    geniş alanlarda tahribat yapabileceklerdi. Ancak Pentagon yıllardır

    çok
    güçlü bir silah
    geliştirmek amacıyla üzerinde çalıştığı bu projeyi, bir yandanda

    barışçı
    "deprem indirgeme" sistemine uygulamak suretiyle tepkileri azaltmayı
    ve fonlama devamlılığını sağlamayı amaçlıyordu. Bu nedenle proje önce
    Avustralya' nın çıplak ve seyrek nüfuslu kırsal bölgelerinde denendi

    ve
    geliştirildi. Daha sonra bunun deprem bölgelerinde denenmesine geldi

    sıra.
    Değişik zamanlarda Kafkaslar' da, Okyanus tabanında ve Güney

    Amerika'daki
    Ant dağlarında tektonik uyarılar verilmek suretiyle endüktif deprem

    yaratma
    konusunda büyük adımlar atıldı. Bu araştırmalar Amerika' da HAARP ve

    diğer
    askeri tesislerin kumanda merkezlerinde yürütülüyordu. Bu arada,

    Türkiye,
    Japonya ve benzeri deprem bölgelerinde de sismik ağ şebekeleri

    kurularak bu
    bölgelerin
    tektonik verileri saniyesi saniyesine devasa bilgisayarların

    kayıtlarına
    gönderilmeye başlandı. Ve gün geldi bu sistem Türkiye'de
    denenmek istendi. Bölge zaten yılardır bu amaçla sismik espiyonaj
    altındaydı. Nitekim gelişmeleri dikkatletakip edenler, depremden hemen
    sonra, Türk Telekom' un Türkiye' nin sismik bilgilerini Pentagona

    ileten
    NATO Üssü'nün iletişimini nasıl kestiğini ufak puntalarla gazetelere

    düşen
    haberlerden hatırlayacaklardır. ABD' nin asıl hedefi, Kuzey Anadolu

    fay
    hattındaki deneyden elde edeceği tecrübe ve bulguları, San Andreas fay
    hattına uygulamaktı. Bu iş yine çok yüksek askeri gizlilik

    taşıdığından
    yürütme işi İsrailli 2uzmanlara verilmişti.
    Gerekli makine ve donanım gizlice denizaltılarla Gölcük üssüne

    getirilerek
    oradaki, yeratı,denizaltı korunaklarına
    kuruldu. Türk makamları durumdan detay bazda haberdar değildi. Deney
    basarılı
    olacağından sonunde kimse normal dışı bir şeyin olduğunu fark etmeyecekti.Bu
    amaçla Gece Şahini tatbikatı" nın Gece 03:00
    da başlaması planlandı. Gece saat tam 03:00 da düğmeye basılacak ve

    Gece
    Şahini devreye alınacaktı. 1-2 dakika içinde de
    oluşturdukları muazzam enerjiyle Marmara'nın altındaki tektonik

    tabakayı
    zayıf yerlerinden kırıp, aylardır oluşan basıncı dışarı atacaklardı.
    Böylece büyük bir deprem önlenmiş olacaktı. Ama o gece bir şeyler

    yanliş
    gitti Doga kendini yönetmek
    isteyenlerden bir kez daha intikam almişti. 45 saniye süren deprem,
    beklenenin 10.000 kat üstünde bir güçle gelmişti. Zayiflayan ve

    titreyen
    elektrikler geri geldiginde, gece saat 03:05'i gösteriyordu. Daha bir

    kaç
    dakika öncesine kadar korunağın içinde şampanya patlatmayı

    bekleyenler,
    şimdi korkudan buz gibi donmuş,hareketsiz ayakta duruyorlardı.

    Kimsenin
    ağzını bıçak açmıyordu. On binlerce insan, çoluk cocuk, o enkazın

    altında
    can çekişiyor veya cansız yatıyordu. Bu tarihin en büyük felaketiydi;

    hem
    de
    insan eliyle yaratılan...
    İşte o andan sonra çantalardan çıkan Q planı" çalışmaya başladı. İlk

    önce
    bölgedeki tüm haberleşme ve elektrik
    enerjisi felç edildi. Kimsenin birbiriyle haberleşmesi istenmiyordu.
    Cumhurbaşkanı dahi sabahleyin"benim de telefonum kesikti" şeklinde

    garip
    bir
    açıklama yaptı.Cumhurbaşkanı ve başbakan şaşkındı. Saatlerce "üzgünüz"
    bile diyemediler. 4 dakika içinde İsrail Başkanı Barak ve birleşik Devletler
    Başkanı Clinton ile irtibat
    kuruldu. O anda İsrail' de Ben Gurion' un Lod askeri havaalanından 4

    adet
    savaş uçağı savaş uçağı eşliğinde
    2 nakliye uçağı havalanıyordu. 2 dakika sonra da İsrail Deniz

    Kuvvetleri ve
    NATO Güney Deniz Saha komutanlığı' na bağlı tüm birlikler DEFCON-4

    acil
    durumuna geçirildi. Amerikan 6' ncı filosuna bağlı gemiler de

    rotalarını
    İstanbul'a çevirmek için Pentagon'dan emir aldılar. Bu arada devreye

    Avrupa
    ülkelerinin liderleri de giriyor ve belki de onlardan da Türkiye için sözler
    alınıyordu.Yunanistan bile harekete geçirilerek Türkiye' yekarşı
    olan hasmane tutumuna son vermesi sağlanıyordu. Tüm Batı başkentleri hareket
    halindeydi, panik yoktu. Herşey
    kontrol ve koordinasyon altındaydı; bir tek Türkiye dışında. İsrailli
    askerler ve üst düzey subaylar o gece gölcük'te ne arıyorlardı. Bu

    devir
    teslim töreni her yıl yapılan rutin bir ulusal törendi. Uluslar arası

    bir
    kimliği yoktu.Bunun nedenini şimdi daha iyi anlıyoruz. Hiç kimse bu

    güne
    kadar hiç katılmadıkları bu devir teslim törenine neden katıldıklarını
    sormadı. Ya şaşkınlıktan, ya da telaştan,enkaz altında kaç İsrail

    askerinin
    öldüğü, kaçının yaralandığını da soran olmadı.O felakette kaç İsrail
    askerinin öldüğünü ne Genelkurmay yayınladı nede İsrail böyle bir

    bilgiyi
    açıklamak nezaketinde bulundu. Herkese verdikleri imaj ise
    oraya biz yardım için geldikleriydi.Hemen bir hastane kurdular. Esas
    amaçları enkazaltındaki askerlerini ve önemli askeri
    malzemeyi çıkartarak götürmekti. Biz de "Bak şu İsrail'e helal olsun,

    hemen
    yardımımıza koştu" diyerek sevindik.
    Sabah saat 03:05 ile 06:30 arasında Batı'da bu hareketlilik yaşanırken
    bölgede de çok hızlı ve çok gizli askeri hareketlilik hakimdi. Ancak

    herkes
    kendi derdine düşmüş olduğundan bu olağanüstü gizli operasyondan

    kimsenin
    haberi olmuyordu. Böylece bu işi planlayanlar gecenin karanlığından da
    yararlanıp denizaltından parçaları yüzeye vuran Tesla makinesinin
    kalıntılarını toplayıp, yer altı ve yerüstündeki tüm izleri yok etmeye
    çalışıyorlardı. Ve bölgeye son hızla gelen Rus araştırma gemisi dahi

    sabah
    saat 06:30' da bölgeye vardığında, havanın aydınlanmasıyla birlikte

    etrafta
    delil olabilecek tek bir cisim bile kalmamıştı.
    Deniz altında oluşan radyasyon anlaşılmasın, dibe çöken kalıntılar
    araştırılmasın ve patlama sonucu meydana gelen denizaltı krateri ve

    çukur
    ortaya çıkarılmasın diye bu bölge derhal askeri karantinaya alınarak

    dalışa
    yasak bölge ilan ediliyordu. Ancak bütün bu temizlikler yapıldıktan

    sonra
    Ecevit ve daha sonra da Demirel'in bölgeye gitmesine izin veriliyordu.
    Amerika tüm imkanlarını seferber etti. Clinton Amerikan halkından Türkiye'ye
    yardım etmesini istedi. Kasım' da Türkiye'ye geleceğini ilan edip;

    Ecevit'
    in de bu arada amerika' ya (belki de binlerceşehidin diyetini

    konuşmaya)
    kendini ziyarete geleceğini haber verdi.İlk anda çok yadırgadığımız

    Sağlık
    Bakanı Osman Durmuş'un"yabancılara tek bir hasta bile vermem demesini,

    ABD
    Deniz Kuvvetlerine ait yüzer hastanede tek bir hastanın bile tedavi
    edilmediğini,750 ton yardım malzemesiyle yüklü bir İsrail gemisinin üç

    gün
    süreyle gümrükte tutulmasını şimdi yadırgayabiliyor musunuz? Enkaz

    altında
    binlerce Mehmet, Hatice, Ayşe ve Ali'ye karşı bir vicdan borcumuz var. Onlar
    geride gözleri
    yaşlı on binlerce sevenlerini, sıcaklıklarından mahrum bırakırken,

    sırf
    Kaliforniya'da Johnny' ler, Susan' lar ve Alice' ler yaşasın diye
    yaşamdan çalındıklarını dünya bilsin.

    Lütfen bu mesajı tüm bildiğiniz adreslere gönderin.


    Mehveş Tijen AYAS
    İzmir Ekonomi Üniversitesi
    Bilgi İşlem Müdürü







  • en erken yardım israilden geldiği için İsrail'in bir şey yaptığından oradaki insanlar şüphelenmişlerdi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yokum -- 12 Haziran 2005, 18:28:27 >
  • GÖZLERİME İNANAMIYORUM,

    OKUDUKLARIM TÜYLERİMİ DİKEN DİKEN ETTİ...
  • valla ben depremi yaşadım valla çok farklı bişeydi.Hatırladığım tek şey uzaktan gelen patlama sesleriydi.
    Gece otobüs adapazarında mola verdiğinde deprem olmustu.Garip bişeydi...
  • bilmiyorum ama o sırada Istanbulda askerlik yapan bir tanıdığım ölü sayısnın daha fazla olduğunu frigrofrik tırlara cesetlerin doldurulduğunu söylemişti
  • hepsi şehir efsanesi ya
  • valla depremle ilgili bi çok sey soleniyo.doru olmayabilir bence...
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    14 subat haftalık bakım
    13 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Bu konuyla ilgili Aydoğan Vatandaş'ın bir kitabı da var.
    buradan bakabilirsiniz .
  • aman allahım olamaz böyle birşey ve olmamalı. inanamıyorum. hayır hayırrrrrrrrrrrrrrr olmamalı.
  • İnandırıcı gelmedi.......
  • depremıde baska seylere baglamamak lazım.bole gıderse psıkolojı bı devlet olup kalacaz.deprem oldu kesın amerıkalılar yaptı.sel bastı kesın onlar dersek halımıze acırım
  • ilginç

    julia robertsla Mel Gibson ın oynadığı 1997 yapımı "Conspiracy Theory" komplo teorisi filminde de amerikan başkanı Türkiyeyi ziyaret edecektir fakat başkan Türkiyedeyken suni bir depremle başkan öldürümesi planlanmaktadır. adı üstünde komplo teorisi ama hollywood a kadar düşmüş.2 yıl sonra 17 ağustos oldu. depremden sonra konuşulan şeylerden biri bu filmin o sıralar türkiyede hiç bir yerde bulunamadığıydı.

    bence imkansız bir şey değil bu yazılanlar ama ispatlamak imkansız gibi. ayrıca bu senenin başında hint okyanusunda ki büyük deprem ve arkasında saatler sonra meydana gelen tsunami olayında olaydan etkilenmesi mümkün hiçbir ülkeye okyanus dibinde meydana gelen bu kadar büyük bir depremden sonra en ufak bir uyarı yapılmamaması komplo denemeyecek kadar bariz bir kasıt bence. taa afrika kıyılarında somalide kenya da madagaskarda bile insanlar öldü.dalgaların oralara ulaşması saatler sürdü. ve ardından amerikan ordusunun dünyanın en kalabalık müslüman ülkesi endonezya ya yardım amaçlı ! göz yaşartan çıkarmaları.

    bir şeyler dönüyor ama




  • yalnız amerikanın böyle bir projesi varmış. Aşağıdaki linkte bununla ilgili yazılar ve linkler var...
    http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=haarp



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yokum -- 12 Haziran 2005, 19:07:03 >
  • İşt bu "tam anlamıyla" komplo teorisi oluyor...
  • inanamıyorum ya
  • nicola tesla elektromanyetik indukatorlu makinesi.yani deprem yaratma makinesi.o adam philedelphia deneyiylede unlu.
  • evet böyle bişey war bende duymuştum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: spotlightkid

    ilginç

    julia robertsla Mel Gibson ın oynadığı 1997 yapımı "Conspiracy Theory" komplo teorisi filminde de amerikan başkanı Türkiyeyi ziyaret edecektir fakat başkan Türkiyedeyken suni bir depremle başkan öldürümesi planlanmaktadır. adı üstünde komplo teorisi ama hollywood a kadar düşmüş.2 yıl sonra 17 ağustos oldu. depremden sonra konuşulan şeylerden biri bu filmin o sıralar türkiyede hiç bir yerde bulunamadığıydı.

    bence imkansız bir şey değil bu yazılanlar ama ispatlamak imkansız gibi. ayrıca bu senenin başında hint okyanusunda ki büyük deprem ve arkasında saatler sonra meydana gelen tsunami olayında olaydan etkilenmesi mümkün hiçbir ülkeye okyanus dibinde meydana gelen bu kadar büyük bir depremden sonra en ufak bir uyarı yapılmamaması komplo denemeyecek kadar bariz bir kasıt bence. taa afrika kıyılarında somalide kenya da madagaskarda bile insanlar öldü.dalgaların oralara ulaşması saatler sürdü. ve ardından amerikan ordusunun dünyanın en kalabalık müslüman ülkesi endonezya ya yardım amaçlı ! göz yaşartan çıkarmaları.

    bir şeyler dönüyor ama


    zaten ne oluyosa hollywood da oluyo....
    Ya önce ya da sonra...
    Acaba...




  • bende duydum

    ama inanmadım pek
  • çok ilginç kafa karıştırıyor
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.