Şimdi Ara

2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi] (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.161
Cevap
25
Favori
297.290
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ENİGMA 2. Dünya savaşının Kaderini belirleyen makina

     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]

    Kriptografi tarihinde Enigma, gizli mesajların şifrelenmesi ve tekrar çözülmesi amacı ile kullanılan bir şifre makinesiydi. Daha açık bir ifade ile Rotor makineleri ailesi ile ilişkili bir Elektro-Mekanik aygıttı ve birçok değişik türü vardı.

    Enigma makinesi, ticari olarak 1920 li yılların başında kullanılmaya başlandı. Bir çok ülkede Ordu ve Devlet kurumları için özel modeller üretildi. Bunların en ünlüleri ikinci dünya savaşı öncesinde ve savaş sırasında Nazi Almanyasında kullanılan modellerdi. Alman ordu modeli olan Wehrmacht Enigma, en çok konuşulan modeldi.

    Bu makine kötü bir üne sahip oldu çünkü Müttefik şifreciler (Polonya şifre bürosu, İngiltere - Bletchley Park vb.) tarafından geniş mesajları çözümlendi. Şifre çözücülerin Müttefiklerin savaşı kazanmalarına büyük yardımları olmuştu. Bazı tarihçiler, Alman Enigma kod sisteminin deşifre olması sayesinde Avrupa'da savaşın bir yıl daha önce bittiğini ileri sürmektedirler.

    Enigma şifresinin bazı zayıf yanları olmakla birlikte, aslında diğer faktörler olan operatör hataları, prosedür açıkları ve nadir olarak ele geçen kod kitapları sayesinde çözümlenebildi.

    İkinci dünya savaşında Bletchley Park - İngilterede üslenen Amerikalı ve İngiliz şifre çözücüler, o zamanın en yetenekli ve en değerli bilim adamı,matematikçi ve mühendis lerinden oluşmaktaydı.Bunlardan bazıları, daha sonra Bilgisayar biliminin kurucularından sayılacak Alan Matthison Turing ve dünyanın ilk dijital ve programlanabilir bilgisayarı olan Colossus' u yapan Thomas Harold Flowers dır.Birçok Colossus bilgisayarı, ikinci dünya savaşı sırasında Alman Lorenz SZ40/42 şifre sisteminin çözülmesi işleminde olasılık hesaplayıcı olarak kullanılmıştır.

    İkinci dünya savaşı ve stratejik planların aktarılmasında kullanılan şifre sistemleri ve bunların çözülmesinde kullanılan algoritmalar, buluşlar, şifre çözücü makineler bir anlamda bilgisayar biliminin doğmasına neden olmuştur diyebiliriz.




    Çalışma Sistemi
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]



    Diğer Rotor makineleri gibi Enigma da Elektro-Mekanik bir sistemdir. Temel olarak, rotor mekanizması sayesinde olasılık üreten bir mekanizmadır. Daktilo klavyesine benzer herbir klavye tuşuna basıldığında, rotorlar döner. Belirgin olarak tüm Enigma sistemlerinde öncelikle en sağdaki rotor döner, daha sonra ona komşu olan rotorlar bir veya daha fazla adım atabilir. Rotorun dişli mekanizması her algoritma programlanmadan önce sökülür ve farklı bir konumda takılırdı. Ayrıca her mesaj çekiminden önce operatör tarafından alt bölümdeki elektrik soketlerini farklı şekilde dizerek şifrenin çözümünü daha da zorlaştırırdı.Mekanik sisteme bağlı elektrik sistemi, operatöre gösterge bölümünde hangi harfin basıldığını ışıklı olarak gösterirdi.


     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]



    enigma makinasının işleyişini gösteren simülatör http://enigmaco.de/enigma/enigma.swf




  • Çok güzel topic.Zamanım olmadığı için katkı yapamıyorum.Elinize sağlık.Bu topici ayakta tutun :)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: acimakarna

    ENİGMA 2. Dünya savaşının Kaderini belirleyen makina

     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]

    Kriptografi tarihinde Enigma, gizli mesajların şifrelenmesi ve tekrar çözülmesi amacı ile kullanılan bir şifre makinesiydi. Daha açık bir ifade ile Rotor makineleri ailesi ile ilişkili bir Elektro-Mekanik aygıttı ve birçok değişik türü vardı.

    Enigma makinesi, ticari olarak 1920 li yılların başında kullanılmaya başlandı. Bir çok ülkede Ordu ve Devlet kurumları için özel modeller üretildi. Bunların en ünlüleri ikinci dünya savaşı öncesinde ve savaş sırasında Nazi Almanyasında kullanılan modellerdi. Alman ordu modeli olan Wehrmacht Enigma, en çok konuşulan modeldi.

    Bu makine kötü bir üne sahip oldu çünkü Müttefik şifreciler (Polonya şifre bürosu, İngiltere - Bletchley Park vb.) tarafından geniş mesajları çözümlendi. Şifre çözücülerin Müttefiklerin savaşı kazanmalarına büyük yardımları olmuştu. Bazı tarihçiler, Alman Enigma kod sisteminin deşifre olması sayesinde Avrupa'da savaşın bir yıl daha önce bittiğini ileri sürmektedirler.

    Enigma şifresinin bazı zayıf yanları olmakla birlikte, aslında diğer faktörler olan operatör hataları, prosedür açıkları ve nadir olarak ele geçen kod kitapları sayesinde çözümlenebildi.

    İkinci dünya savaşında Bletchley Park - İngilterede üslenen Amerikalı ve İngiliz şifre çözücüler, o zamanın en yetenekli ve en değerli bilim adamı,matematikçi ve mühendis lerinden oluşmaktaydı.Bunlardan bazıları, daha sonra Bilgisayar biliminin kurucularından sayılacak Alan Matthison Turing ve dünyanın ilk dijital ve programlanabilir bilgisayarı olan Colossus' u yapan Thomas Harold Flowers dır.Birçok Colossus bilgisayarı, ikinci dünya savaşı sırasında Alman Lorenz SZ40/42 şifre sisteminin çözülmesi işleminde olasılık hesaplayıcı olarak kullanılmıştır.

    İkinci dünya savaşı ve stratejik planların aktarılmasında kullanılan şifre sistemleri ve bunların çözülmesinde kullanılan algoritmalar, buluşlar, şifre çözücü makineler bir anlamda bilgisayar biliminin doğmasına neden olmuştur diyebiliriz.




    Çalışma Sistemi
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]



    Diğer Rotor makineleri gibi Enigma da Elektro-Mekanik bir sistemdir. Temel olarak, rotor mekanizması sayesinde olasılık üreten bir mekanizmadır. Daktilo klavyesine benzer herbir klavye tuşuna basıldığında, rotorlar döner. Belirgin olarak tüm Enigma sistemlerinde öncelikle en sağdaki rotor döner, daha sonra ona komşu olan rotorlar bir veya daha fazla adım atabilir. Rotorun dişli mekanizması her algoritma programlanmadan önce sökülür ve farklı bir konumda takılırdı. Ayrıca her mesaj çekiminden önce operatör tarafından alt bölümdeki elektrik soketlerini farklı şekilde dizerek şifrenin çözümünü daha da zorlaştırırdı.Mekanik sisteme bağlı elektrik sistemi, operatöre gösterge bölümünde hangi harfin basıldığını ışıklı olarak gösterirdi.


     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]



    enigma makinasının işleyişini gösteren simülatör http://enigmaco.de/enigma/enigma.swf






    paylaşım yapan herkez kllüpten olur ekliom




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Schaffer

     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]




     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]



    eklemeyin beni




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Generalll


    quote:

    Orjinalden alıntı: Erwin

    Alakası yok.Almanların maliyeti fazlaydı çünkü nitelik önemliydi.Sovyetlerde de nicelik.Bu yüzden tankı yapıp içine 5-10 mermiyle savaşa sürüyorları


    Ben farklı birşey mi dedim.

    Tiger sanılanın aksine fiyat/performans oranı berbat olan bir tanktır.Çok ağırdır, çok yavaştır ve sağlam bir anti-tank timi tarafından hareket kabiliyeti az olduğu için kolayca yok edilebilir.

    15 sherman tankını yok ettiği doğrudur.23-24 tanesi ile savaşıp sağ çıkmış ve 15 tanesini yok edince geri çekilmiştir.


    Müttefiklerin eline geçen bir Tiger'da tam 67 tane isabet izi vardı.Hepsi şaşırmıştı bunun karşısında.Açıkcası bende Almanların yerinde olsam bu kadar ölüm oranı yüksek tanktan fiyatı yüksek olması sebebiyle az yapardım.

    Hareket kabiliyeti demişsin.Micheal Wittman ı bir araştır istersen.




  • buda ben
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]
  • quote:

    Orjinalden alıntı: albts

    buda ben
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]



    elindekini geçen yıldaki bayramdanmı aldın

    geçen yıldaki kurban bayramında bebelerin elinde mp40lar sokaklara dökülmeşlerdi




  • quote:

    Orjinalden alıntı: meta5

    İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SİLAHLARI

    RUGER 10/22
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


    PPSH
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


    Fighter
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


    Thompson
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


    Lee-Enfield Mk.4 Yardımı için whitewitch arkadaşımıza teşkürler
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


    Mp40 , Kar98 yok mu?
    Onlarsız savaş mı olur.

    Ayrıca ekle beni de.




  •  2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


    bu konunun silineceğini bile bile ekliyorum




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ares_turk

     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


    bu konunun silineceğini bile bile ekliyorum


    BU KONU İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI KONUSU GÖZLERİNİ AÇTA BAK! HİÇBİR ÜLKE TUTULMUYOR BURDA TARİHTEKİ BİR SAVAŞ ANLATILIYOR




  • Çok genel olarak savaşla ilgili bir kaç bilgi vermek istiyorum;

    2.Dünya Savaşının Çıkma sebebi Almanya'nın çok ağar şartlar altında varlığını sürdürmesi ,1.dünya savaşında yenildikten sonra halkın iyice fakirleşmesi,artan ırkçılık(özellikle yahudilere karşı) gibi ekonomik-toplumsal nedenlerdir.Tam bu sıralarda da Hitler'in çıkması ve Milliyetçilik çerçevesi içinde bütün halkı çok iyi bir konuşmacı olmasınında yardımıyla etkilemesi ve yavaş yavaş yükselerek başa gelmesi sonundada malum istediği savaşı başlatması...

    2.Dünya Savaşında Almanyanın yenilmesindeki en büyük neden sahip olduğu Petrol,demir-çelik,kömür gibi maddelerin kontrolünü kaybetmesindendir.Biliyorsunuzki afrikadaki petrol yataklarını ingilizlere kaptırmış ve savaşın ilerliyen günlerinde hammaddedeki yetersizlik yüzünden ordu giderek güçsüzleşmiştir.

    Benim esas bahsetmek istediğim konu TANK kısmıdır ....;

    Bir diğer konu Almanların Tiger tankındaki tutkusudur.Tiger tankı çok güçlü bir tank olmasına karşın hammadde eksikliği olan Almanyanın çok büyük bir külfetiydi.Kimileride Nazilerin hammadedeki eksiklik yüzünden güçlü bir tank yapıp az kayıpla karşı tarafın sayı üstünlüğündeki avantajını kaybetmesi içintiger tankın üretildiğini söylemektedir.Oysaki Amerika Sherman tanklardan 10.000 lerce üretebilmişti buda sayı olarak Alman tankalrına karşı büyük bir üstünlük vermiştir.Bilirsinizki Alman tankları ön ve yan zırh olarak çok gelişmiştir ama arkası kağıt gibi ince bir zırhla kaplanmıştır.Amerikalılar bu tankları genelde yandan yada arkadan kuşatarak yoketmeyi başarmışlardır...

    Ayrıca Rus tankları ilk başalarda eniyi tanktı fakat tiger tankın çıkışından sonra ağır kayıplar vermeye başladı.Bunun üzerine yeni model bir rus tankı geliştirildi...T-34-85’lerin en büyük özelliği hız ve hareket kabilyetiyle ön tarafınıon eğimli olmasından kaynaklanan gelen merminin sekmesini sağlıyan zırh sistemiydi..Buda karşı tarafın kayıplarını büyük miktarda arttırmıştır..

    http://tr.wikipedia.org/wiki/II._D%C3%BCnya_Sava%C5%9F%C4%B1_tanklar%C4%B1
    ATOM BOMBASI
    Gelelim savaşın sonundaki duruma..Japonlar atom bombasını geliştiricek tesise sahipken hammade(uranyum)leri yoktu .Almanlarından uranyumu var ama tesisi yoktu bunun üzerine Almanya müttefikleri olan Japonya'ya 1 denizaltıyla bol miktarda uranyum yolladı fakat japonya bu denizaltıyı alamadan Amerikalıalr denizaltıyı elegeçirdiler.
    Bu tarihte fazla bahsedilmeyen ayrıntı savaşın kaderini etklieyebilecek bir durumdu belki japonlar bu tesislere uranyumu sağlıyabılse bugun tarih çok daha değişik olabilicekti....

    Ayrıca TARİHİ herzaman kazanan taraf belirler ..Hitler'in imtahar ettiği söylensede kimileri yakalndığını kimleri ise daha farklı durumların olduğunu idda etmektedir.
    Ama tartışılamıyacak bir durum vardırki savaştan sonra Amerika inanılmaz bir teknoloji gelişimi yaşamıştır.Özellikle Alman bilim adamlarının Amerikaya geçişiyle büyük bir sıçrama yaşamışlardır.Albert Einstein (14 Mart 1879 - 18 Nisan 1955) gibi birçok bilim adamı amerikada haytını sürdürmüştür....
    Bu arada Bizle ilgili ufak bir ayrıntı Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e Albert Einstein'ın yazdığı bir mektupta Almanyadaki şartların ağarlaştığını ve Türkiyede çalışmalarını sürdürmek istediğini belirtmiştir.Bunun üzerine Atatürk teklifi kabul etmiş fakat Albert Einstein bir mektup daha yazarak Amerikadaki şartların Türkiyeden daha iyi olduğunu beliterek amerikaya göç etmiştir....
    (Bunu gözlerimle görmedim ama böyle bir durum olduğu hakkında söylentiler var.)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sendenbenden -- 11 Eylül 2007; 15:34:00 >




  • 2. Dünya savaşı ve TÜRKİYE



    Türkiye II. Dünya Savaşı’na katılmadı. Ama savaş boyunca izlediği yansızlık siyasetinde zaman zaman büyük güçlüklerle karşılaştı. Türkiye 1939’da savaş olasılığının iyice artması üzerine toprak bütünlüğünü korumaya yönelik ittifak anlaşmaları sağlamak amacıyla bazı girişimlerde bulundu. Almanya ve İtalya’nın saldırgan tutumları karşısında doğal olarak bu girişimler İngiltere, Fransa ve SSCB’ye yönelikti. İlk görüşmeler sonucu 12 Mayıs 1939’da İngiltere’yle, 23 Haziran’da Fransa’yla Türkiye’nin de “Barış Cephesi” içinde yer aldığını açıklayan ortak bildiriler yayımlandı. Bunu SSCB’yle de benzeri bir anlaşma sağlanması yolundaki çabalar izledi. Ama SSCB’nin 23 Ağustos’ta Almanya’yla bir saldırmazlık anlaşması imzalaması karşısında Türkiye’nin çabaları boşa çıktı.

    Bu durumlar üzerine İngiltere ve Fransa’yla ilişkiler daha da sıklaştırıldı ve 19 Ekim 1939’da Ankara’da Türkiye-İngiltere-Fransa İttifak anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre Türkiye bir Avrupa devletinin saldırısına uğrarsa İngiltere ve Fransa yardımda bulunacak, buna karşılık Avrupa’da çıkacak bir savaş Akdeniz’e yayılırsa Türkiye’de İngiltere ve Fransa’ya yardımda bulunacaktı. Savaşın Balkanlara doğru yayılma eğilimi göstermesi üzerine Türkiye, Balkan Antantı’na bağlı ülkelerle de işbirliğini güçlendirmeye çalıştı. Ama Şubat 1940’ta Belgrad’da toplanan Balkan Antantı Bakanlar Konseyi bu yönde olumlu bir karar alamadan dağıldı. 10 Haziran 1940’ta İtalya’nın da katılmasıyla savaş Akdeniz’e yayılınca Türkiye’nin 1939 Ankara Anlaşması’yla üstlendiği yükümlülükler gündeme geldi. Ne var ki, Fransa’nın kısa bir süre sonra Fransa’nın teslim olması, İngiltere’nin de bu konuda ısrarlı davranmaması Türkiye’yi savaştan uzak tuttu.

    Alman orduları 1941 ortalarına doğru Balkanlar’ı tümüyle ele geçirince Türkiye’nin de Alman istilasına uğramasından, dolayısıyla Ortadoğu’daki yaşamsal önemdeki çıkarlarının tehlikeye girmesinden çekinen İngiltere, Türkiye’den savaşa katılmasını istedi. Bu sırada SSCB’ye saldırmaya hazırlanan Almanya da güney kanadını güvenceye almak amacıyla Türkiye’ye bir saldırmazlık anlaşması önerdi. Türkiye bunu hemen kabul etti. 18 Haziran 1941’de imzalanan bu anlaşma Türkiye’nin savaş dışı kalma siyasetinde yeni bir aşama oldu. Bunu 10 Ağustos 1941’de SSCB ile İngiltere’nin ortak notası izledi. Savaşın iyice yoğunlaştığı bu dönemde her iki ülke Türkiye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını bildiriyorlardı. Buna karşılık Türkiye’den 1936 Montrö (Montreaux) Sözleşmesi’ni tam olarak uygulayarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarını savaş gemilerine kapalı tutulmasını istiyorlardı.

    1942’de hem Almanya’nın hem İngiltere’nin başını çektiği Müttefikler’in Türkiye’yi savaşa sokmak için baskı uyguladıkları bir yıl oldu. Türkiye çeşitli gerekçeler ileri sürerek bunların hepsini geri çevirdi. Ama 1943’te Müttefikler’in üstünlüğü belirince İngiltere bu kez savaşın bir an önce bitmesine katkıda bulunmak ve zaferin nimetinden pay almak gibi görüşlerle Türkiye’yi Müttefikler’in yanında savaşa sokmaya çalıştı. Churchill bu amaçla 30 Ocak 1943’te Adana’ya gelerek İsmet İnönü’yle görüştü. İnönü, Churchill’in Türkiye’nin en geç Ağustos 1943’te savaşa katılması isteğine karşı, bunun gerekli silahların, savaş araç ve gereçlerinin verilmesi durumunda olanaklı olabileceğini söyledi. Bu konudaki görüşmeler sürerken Müttefikler 14-24 Ağustos tarihlerinde Kanada’nın Québec kentinde, 19-30 Ekim’de de Moskova’da düzenledikleri toplantılarda Türkiye’yi savaşa katmak yolundaki baskıyı arttırma kararı aldılar. 28 Kasım-2 Aralık tarihlerinde bir doruk toplantısı yapan Churchill, Roosevelt ve Stalin de bu kararı onayladı. Bunun üzerine Churchill ve Roosevelt 3 Aralık 1943’te İsmet İnönü’yü Kahire’ye davet ederek bu konudaki kesin isteklerini ilettiler ve Türkiye’nin Şubat 1944’te savaşa katılması durumunda her türlü yardımı keseceklerini bildirdiler. İsmet İnönü’nün askeri ve stratejik gerekçelerle savaşa katılmayı reddetmesi üzerine Mart 1944’te İngiltere, Nisan 1944’te de ABD Türkiye’ye askeri yardımı durdurdu. Diplomasi alanında da baskılar sürüyordu. Bu baskılara bir süre daha direnen Türkiye savaşın gidişinin iyice belirginleşmesi üzerine 2 Ağustos 1944’te Almanya ile siyasal ilişkilerini kesti. Bunu 6 Ocak 1945’te Japonya ile ilişkilerini kesmesi izledi. Ardından Müttefik liderleri Şubat 1945’te toplanan Yalta (Kırım’da) Konferansı’nda, yeni kurulacak Birleşmiş Milletler’e yalnızca 1 Mart 1945’e kadar Almanya’ya savaş açmış ülkelerin katılmasını içeren bir karar aldılar. Bunun üzerine Türkiye 23 Şubat’ta Almanya’ya savaş ilan etti. Bu sırada Almanya’nın yenilgisi kesinleşmiş olduğundan fiilen savaşa girmedi.




  • Gazala Savaşı


    Gazala Savaşı, Erwin Rommel’in komutasındaki Alman – İtalyan kuvvetlerinin, 26 Mayıs - 21 Haziran 1942 tarihleri arasında, Birleşik Krallık 8. Ordu’sunun savunduğu Gazala Hattı’na, ardından Tobruk’taki garnizonlarına yönelik saldırısı sırasında gerçekleşen savaşlardır. Birleşik Krallık 8. Ordu komutanı General Neil Ritchie, Harekat Saha Komutanı ise General Claude Auchinleck’tir.
    Konu başlıkları
    [
    Öncesi [değiştir]

    Rommel’in 1942 yılının Ocak ayındaki Sirenayka taarruzu ardından Müttefik kuvvetler, Libya’nın büyük bir bölümünden çekilerek Akdeniz kıyısındaki Tobruk ile güneydeki Bir Hakem yerleşimi arasında oluşturdukları güçlü mevzilere yerleşmişlerdi.

    Gazala Hattı, General Gott komutasındaki 13. Kolordu tarafından tutulmaktadır. Bu kolordu 1. Güney Afrika Tümeni ile 50. Tümen’den oluşmaktadır.

    Mayıs 1942 ayı ortalarında birkaç Alman ve İtalyan birliği, cephenin sahil kesiminde doğu yönünde yürüyüşe geçmiştir. Bu birlikler bir hafta kadar gündüzleri doğu yönünde, geceleri ise ters yönde hareket ettirilmişlerdir. İngiliz hava keşif raporları, gündüzki yürüyüşleri saptamış ve önemli miktarda birliğin Gazala Hattı yönünde, sahil kesiminden kaydırıldığını rapor etmiştir. Bu istihbarat raporları doğal olarak Müttefikler, Rommel'in Gazala Hattı'na sahil kesiminden saldıracağı sonucuna varmışlardır.

    Savaş [değiştir]

    İlk taarruz [değiştir]

    Motorize olmayan dört İtalyan tümeni, 27 Mayıs 1942 günü, Gazala Hattı'na, buradaki İngiliz kuvvetlerini sabitlemek üzere cephe taarruzuna başlamıştır. Cephe gerisinde ise yine eski uçak motorlarını yüklenen kamyonlar tozu toprağa katmaktadır. İngiliz hava keşifleri, cephe taarruzunu sürdüren piyade birliklerini zırhlı ve motorize birliklerin izledikleri yönündedir ister istemez.

    Cephe taarruzu tüm gün sürmüştür. Rommel, aynı gün, beş tümenlik bir kuvvete -Alman 15. ve 21. Panzer Tümenleri, 50. Hafif Tümeni ve İtalyan Ariete Zırhlı Tümeni, Trieste Motorize Tümeni- bizzat komuta ederek parlak ama riskli bir taarruza geçmiştir. Taarruz, Müttefik savunma hattının mayınlı arazi ile çevrili olan güney kanat açığından icra edilmiştir. İtalyan 101. Motorize Tümeni –Trieste Tümeni- Bir Hakem’deki tahkimli bölgeye batı yönünden taarruz etmiştir. Aynı sırada İtalyan 132. Zırhlı Tümeni –Ariete Zırhlı Tümeni- Rommel’in taarruz kuvvetlerinin sol kanadı boyunca ilerleyerek Bir Hakem mevzilerinin geri hattına yönelmiştir. (Kroki için [1])

    27 Mayıs 1942 sabahı açıktan dolanan panzerler İngiliz 7. Zırhlı Tümen’inin mevzilerine saldırmıştır. Tümenin tek tank tugayı, savaş alanına kitle halinde intikal edemedi ve tümenin iki motorize piyade tugayı ise kısa sürede dağıldı. Almanlar, 7. Zırhlı Tümen’in karargahını ele geçirdiler ve tümen komutanını esir aldılar.

    Bu çevirme hareketi kuzeye dönüp sahile doğru ilerlerken Rommel’in umutları suya düştü. İngiliz 1. Zırhlı Tümen’inin direnişi ilerlemeyi durdurmuştur. Amerikan yapımı, 75 mm.lik toplarıyla Grant tankları, Alman tankları karşısında çok etkilidir. 88. mm.lik üç tanksavar bataryasının tanklarla eşgüdümlü kullanılmasıyla ancak, panzerler sahile 30 km. kadar yaklaşabilmişlerdir ve Rommel tanklarının üçte birini kaybetmiştir. Rommel’in savaşın ikinci günü ve o günün gecesindeki girişimleri de sahile ulaşarak İngiliz 8. Ordusu’nun geri bağlantısını kesmekte başarılı olamamıştır. Dahası 16 adet 88 lik tanksavar topuyla alel acele oluşturulan bir tanksavar cephesi, Grant tanklarının akınını güçlükle de olsa durdurabilmiştir. Bu başarılamamış olsaydı Rommel’in ileri harekattaki tümenleri çok daha ağır kayıplara uğrayabileceklerdi.

    Rommel'in savunma pozisyonuna çekilmesi [değiştir]

    Müttefik kuvvetlerin sol kanadında, mayınla çevrili alanda görevli 1. Özgür Fransa Tugayı, Rommel’in beklediğinden daha sert bir direniş göstermiştir. Sonuçta Rommel’in ileri harekat birlikleri, Bir Hakem’in güneyi ile Tobruk’un kuzeyi arasında, tuzağa düşmüşlerdir. Batıdan Müttefiklerin geniş mayınlı arazisi ile doğudan da İngiliz zırhlılarının taarruzları arasında kuşatılmış durumdadırlar. (Kroki için [2])

    Rommel, içinde bulunduğu bu koşulların yol açtığı sorunları sistematik çözümlerle aşmıştır. Öncelikle batı yönünde taarruz ederek ikmal hatlarını yeniden düzenlemeye girişti. Batı yönündeki bu taarruzu, 30 Haziran 1942 günü başlamış, Bir Hakem’in kuzeyindeki Sidi Muftah’daki İngiliz mevzilerine yönelmiştir. 2 Haziran da bu bölgeyi ele geçirmiştir. Taarruz bölgeyi savunan İngiliz 150. Piyade Tugayı’nı imha etmiştir. Hemen ardından iyi koordine edilmemiş ve gecikmiş taarruzları karşılamayı başarmış, ard arda giriştiği karşı taarruzlarla da 5. Hint Tümeni'ni bozguna uğratmıştır.

    Bir Hakem Savaşı [değiştir]

    Rommel’in bir sonraki adımı, güney yanındaki Bir Hakem mevzilerindeki Özgür Fransa birlikleri tarafından tutulan, etrafı mayınlarla çevrili alandaki direnmeyi bertaraf etmesidir.

    Bir Hakem mevzileri, Gazala Hattı’nın en güney ucu, etrafı mayınlı araziyle çevrelenmiş, çok iyi tahkim edilmiş bir alandır. Bu bölge, bir kısmı Fransız Yabancılar Lejyonu askerlerinden oluşan Hür Fransız Tugayı ile bir Musevi taburu tarafından tutulmaktadır. Savunmada asker mevcudu, üçbin Fransız ve bin kadar musevi savaşçıdır. Makineli tüfek ve toplar, yoğun topçu ve hava bombardımanından fazlaca etkilenmeyecek tarzda inşa edilmiş olan 1.200 kadar dar yuvalara yerleştirilmiştir. Tüm tahkimatıyla bir kale haline getirilmiştir. Onaltı gün boyunca havadan yapılan ikmalle direnen bu birlikler 10 Haziran 1942 gecesi mevzilerini terk ederek, gece boyu süren göğüs göğüse çarpışmalarla çekilmişlerdir.

    Rommel'in ileri harekatı [değiştir]

    11 Haziran 1942 de Rommel, panzer tümenlerini Sidi Muftah’dan doğu yönünde ilerletmiştir. Bu ileri harekatla panzerler, ikisi 7. Zırhlı Tümen’in olmak üzere üç İngiliz zırhlı tugayı kıstırmayı başarmıştır. 7. Zırhlı Tümen’in komutanı General Messervy’nin çölde kaybolması bu birlikleri komutansız bırakmıştır. 12 Haziran 1942 günü bölgeden çekilebilen İngiliz tankları, uygun yerde konuşlanmış 88 mm.lik topların ağır ateşini yemiştir. 13 Haziran da panzerler kuzey doğu yönünde ilerleyerek “Şövalye Köprüsü”nde, Tobruk yönünde çekilmekte olan İngiliz tanklarına yeniden saldırmıştır. Böylece hem gafil avlayıp ağır kayıplar verdirmiş, hem de Tobruk yönünü kapatmıştır. İki gün içinde İngiliz tank tugayları 200 den fazla tank kaybetmişlerdir. Kuzey Afrika Cephesi’nde ilk kez Rommel’in emrindeki tankların sayısı, 8. Ordu’nun tank sayısından fazladır.

    Böylece ihtiyatlarının önemli bir kısmını kaybeden İngiliz 8. ordusu, Rommel’in asıl planı olan 8. Ordu’yu Tobruk’un doğusunda kuşatma manevrasını karşılayabilecek durumda değildir. 13 Haziran 1942 gecesi İngiliz 8. Ordusu komutanı Ritchie, tüm birliklerini Gazala Hattı’ndan geri çekme kararı almış ve hemen ertesi gün bu karar uygulamaya koymuştur. Gazala Hattı’ndaki 1. Güney Afrika Tümeni, ağır silahlarını geride bırakarak Tobruk’a çekilmiştir. İngiliz 50. Tümeni ise geniş bir yay çizerek geri çekilmiş ve Tobruk savunmasına katılamamıştır.

    Tobruk [değiştir]

    General Auschinleck, 14 Haziran 1942 günü, doğudaki El Alameyn’deki güçlü savunma mevzilerine geri çekilmiştir. 2. Güney Afrika Tümeni, sarılmış Tobruk mevzilerinde burayı savunmak üzere kalmıştır. Bu mevziler Nisan 1941 ayında General Wavell tarafından düzenlenmişti. Tobruk, 1941 yılının Aralık ayında icra edilen Crusader Harekatı’yla kurtarılana kadar dokuz ay direnmeyi başarmıştı. Müttefikler, Tobruk’un yine başarıyla savunulacağını ummaktadırlar.

    Bununla birlikte 21 Haziran 1942 günü sabahının 5:30 unda topçu ve hava bombardımanının ardından piyade birlikleri, hemen ardından da panzerler saldırıya geçmiş, saat 8:30 da savunmada bir gedik oluşmuştur. Savunma oldukça sert direnç göstermiş ancak, direnç noktalarına yönelen Stuka dalışları, olabildiğince öne çıkarak atış yapan topçu ve piyade tank işbirliği savunmayı giderek çözmüştür. Akşam olmadan Tobruk 35 bin askeriyle düşmüştür.

    Gazala ve Tobruk’un teslim olması, General Auschinleck ve Ritchie’nin görevden alınarak yerlerine Montgomery ve Alexander’in atanmasına yol açmıştır.

    Tobruk’u ele geçiren Rommel, 1 Temmuz 1942 tarihinde Mısır yönünde ilerlemiş ve burada 1. El Alameyn Savaşı gerçekleşmiştir




  • quote:

    Orjinalden alıntı: meta5

    BU KONU İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI KONUSU GÖZLERİNİ AÇTA BAK! HİÇBİR ÜLKE TUTULMUYOR BURDA TARİHTEKİ BİR SAVAŞ ANLATILIYOR


    üslubuna dikkat et kardeş emir kipiyle konuşmayın
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ares_turk


    quote:

    Orjinalden alıntı: meta5

    BU KONU İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI KONUSU GÖZLERİNİ AÇTA BAK! HİÇBİR ÜLKE TUTULMUYOR BURDA TARİHTEKİ BİR SAVAŞ ANLATILIYOR


    üslubuna dikkat et kardeş emir kipiyle konuşmayın


    ok özür deilerim biraz sinirlendimde ondan




  • İkinci dünya savaşı çok önemli bir konu bunun için sizin verdiğiniz bilgileri toplayıp bir bilgi hazinesi sitesi bile açabilirim...
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]
  • quote:

    Orjinalden alıntı: meta5


    quote:

    Orjinalden alıntı: ares_turk


    quote:

    Orjinalden alıntı: meta5

    BU KONU İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI KONUSU GÖZLERİNİ AÇTA BAK! HİÇBİR ÜLKE TUTULMUYOR BURDA TARİHTEKİ BİR SAVAŞ ANLATILIYOR


    üslubuna dikkat et kardeş emir kipiyle konuşmayın


    ok özür deilerim biraz sinirlendimde ondan




    neyse devam edelim.


     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]


     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]




  • İŞTE KAR98K ------
     2. Dünya Savaşı ile İlgilenenler Klübü [Resimler ve Bilgiler]-[63 Kişi]
  • Almanya'nın SSCB’ye saldırması [değiştir]
    Barbarossa Operasyonu, 22 Haziran 1941


    Norveç, Fransa ve Balkanlar'ın istilasıyla, Batı'dan gelebilecek bir dizi askeri tehdidin önlemini almış olan Hitler, dikkatini bu kez Doğu'ya, Sovyetler Birliği'ne çevirmiştir. 22 Haziran 1941 günü kısa bir hazırlık ateşinin ardından Alman panzer birlikeri Sovyet sınırını geçiyorlar.

    Böylece II. Dünya Savaşının Doğu Cephesi savaşlarının açılış hamleleri sayılabilecek Barbarossa Harekatı başlamış oluyor.

    1941 yılı Doğu Cephesi savaşları, 22 Haziran 1941 tarihinde başladı ve harekatın ilk aylarında Wehrmacht’ın hızlı ilerleyişine ve Kızıl Ordu’nun ciddi ölçüde kayıplarına sahne oldu. Sonbahar aylarındaki yağışlar, Rus direnişinin giderek kendini toparlaması ve sertleşmesi, ardından da kış şartlarının oluşturduğu zorluklarla Alman ordularının ilerleyişi durma noktasına geldi. 5 Aralık 1941 akşamı, Moskova'ya yönelik Alman saldırıları sonlanıyor.

    1942’de Hitler, Karadeniz'le Hazar Denizi arasında bulunan Kafkasya petrol yataklarını ve bu bölgenin hemen kuzeyindeki Don ve Donets nehirleri arasındaki sahayı ele geçirmeyi hedefledi. Bu planın ilk adımı Mavi Operasyon kod adıyla bilinecektir. Mavi Operasyon, Alman ordularına Stalingrad ve Kafkasya yolunu açmak içindir. Mavi Operasyonun bu hedeflere ulaşmasından sonra Alman orduları iki grup olarak operasyonları sürdürdüler. Stalingrad kentinin ele geçirilmesi yönündeki operasyonlar, Stalingrad Savaşı ile II. Dünya savaşı’nın dönüm noktalarından biri oldu. Stalingrad’ı kuşatan Alman birlikleri Rusları Uranüs Operasyonu kod adını verdikleri karşı taarruzla çembere alındı. Çemberi kırmak amacıyla Alman Don Ordu Grubunun giriştiği Kış Fırtınası Operasyonu ise Kızıl Ordu’nun karşı operasyonu (Küçük Satürn Operasyonu) ile başarısızlığa uğramıştır.

    Küçük Satürn Operasyonu’nun başarısının hemen ardından Kızıl Ordu, Satürn Operasyonu ile, Kafkasya’da zaten güçlükle ilerlemekte olan Alman ordularının geri bağlantısını kesmek amacıyla taarruzlara başlamıştır. Bu taarruzların durdurulamayacağı ortaya çıkınca Alman birlikleri 1943 yılının Ocak ayı başlarında Kafkasya’dan çekilmek zorunda kalmışlardır.

    1943 yılı ocak ayı ortalarına doğru daha kuzeyde Kızıl Ordu’nun giriştiği karşı taarruzlar sonucu, Don ve Donets bölgesi tekrar Rusların kontrolüne geçmiştir




  • 1. El Alameyn Savaşı
    I. El Alameyn Savaşı, [[II. Dünya Savaşı]]’nın [[Kuzey Afrika Cephesi]]’nde [[1 Temmuz]] - [[27 Temmuz]] 1942 tarihleri arasında, [[Erwin Rommel|Rommel]] komutasındaki Alman-İtalyan kuvvetleri ile, [[Claude Auchinleck]] komutasındaki [[Birleşik Krallık]] 8. Ordu’su arasında gerçekleşen savaşlardır.

    Haziran 1942 ayında, [[Gazala Savaşı]]’nın ardından 8. Ordu, Mersa Matruh’tan El Alameyn Hattı’na çekilmişti. El Alameyn Hattı, [[Akdeniz]] kıyısındaki El Alameyn yerleşiminden, güneydeki Kattara Çöküntüsü’ne kadar uzanan 60 km.lik bir savunma hattıdır.

    Rommel, 1 Temmuz’da El Alameyn Hattına saldırmıştır. 8. Ordu savunma hatları akşama kadar pozisyonlarını korumuşlardır. Bu gecikme Rommel’in hızını kesmiştir. Ertesi gün Rommel birliklerini hattın kuzey bölümünde yoğunlaştırarak bu bölgeden Birleşik Krallık savunmasını yarmayı planlamıştır. General Auchinleck’in Alman-İtalyan birliklerinin merkez bölümüne düzenlediği karşı taarruz da başarısız olmuştur. Cephenin güney bölümünde İtalyan birliklerine karşı düzenlenen bir diğer karşı taarruz ise daha başarılı olmuştur. 8. Ordu’nun bu direnci, Rommel’in birliklerini yeniden tertipleyerek savunma hattına yüklenme kararı vermesine yol açmıştır.

    General Auchinleck’in [[10 temmuz]] 1942 günü cephenin kuzeyinde, Tel el Eisa bölgesinde geliştirdiği karşı taarruz Alman-İtalyan birliklerinden binin üstünde savaş esiri alınmasını sağlamıştır. Rommel’in karşı taarruzları ise kısmi başarı sağlamıştır. General Auchinleck’in izleyen taarruzları yine cephenin merkez bölümünde Ruweisat Sırtı’nda gerçekleşmiştir. Bu bölgede [[14 Temmuz]] ve [[21 Temmuz]] 1942 tarihlerinde gerçekleşen iki savaş da başarılı olamadı ve ikincisinde tankların piyadeyi desteklemekte gecikmeleri 700 kadar askerin esir edilmesine yol açtı. Buna karışın [[27 temmuz]]’da iki taarruza daha girişilmiştir. Tel el Eisa’nın kuzeyindeki taarruz orta derecede başarısız olmuş ancak Miteiriya’daki ağır kayıplarla sonuçlanmıştır. Alman karşı taarruzu başladığından mayınlı arazi temizlenemediği için tanklar piyadenin desteğine gelememişlerdi.

    [[31 Temmuz]]’a gelindiğinde Birleşik Krallık 8. Ordu’su taarruz gücünü yitirmiş bulunmaktadır. General Auchinleck, taarruz operasyonlarını durdurarak Mihver güçlerinin genel taarruzuna karşı savunma pozisyonuna geçmiştir.

    Rommel’in bu taarruzu El Alameyn savunmasını aşamamıştır.




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.