Eskiden epey vardı ciddi diyorum farkı hissederdiniz...
Artık herkes SETRA - Neoplan alıyor. Müşteri hizmetlerine biraz daha önem veriyor. Ikramlar da daha bol ve kaliteli.
Metro-Nilüfer-Kamil koç-varan arası özellikle son birkaç yılda fark kalmamıştı diyebilirim.
Alternatif ulaşım yöntemleri biraz artmasaydı, kuyruğu kapana kısılmış gibi yenilik üstüne yenilik getirmezdi bunların hiçbiri. Şu anda bile çırpınıyorlar. Duble yol geyiğindan önce demiryollarına ağırlık verilseydi görürdük bakalım o ikramlar, internetler, tekli koltuklar fayda eder miydi... Hepsi bir bir çekilirdi piyasadan.
Lakin hala demiryolları çok yetersiz ve karayollarıyla uğraşılıyor. Metro Turizm denen firmadan haberiniz var değil mi? Adamlar artık ikramlarını bile Samsun'da, Galip Öztürk'ün sahibi olduğu bir firmaya yaptırıyorlar. Düşünün, ikramlar bile kendilerinin! Bir firma nasıl bu kadar büyür? Aynı ortamda nasıl olur da diğer firmaları siler süpürür? Taşımacılık anlayışı bazında hiçbir kayda değer başarısı olmadığı halde nasıl bu kadar agresif bir büyüme gerçekleştirebilir?
Taşımacılıkta açık ara üçüncü dünya ülkesiyiz. Setra'ların, Neoplan'ların birer estetik harkası olarak değil de, birer israf unsuru oldukları, geri kalmışlık örneği oldukları gerçeği bir gün idrak edilirse belki on numara yağ ile taşınmaktan kurtuluruz bizler de.
uzuldum lan
quote:
Orijinalden alıntı: jay jay justified
Alternatif ulaşım yöntemleri biraz artmasaydı, kuyruğu kapana kısılmış gibi yenilik üstüne yenilik getirmezdi bunların hiçbiri. Şu anda bile çırpınıyorlar. Duble yol geyiğindan önce demiryollarına ağırlık verilseydi görürdük bakalım o ikramlar, internetler, tekli koltuklar fayda eder miydi... Hepsi bir bir çekilirdi piyasadan.
Lakin hala demiryolları çok yetersiz ve karayollarıyla uğraşılıyor. Metro Turizm denen firmadan haberiniz var değil mi? Adamlar artık ikramlarını bile Samsun'da, Galip Öztürk'ün sahibi olduğu bir firmaya yaptırıyorlar. Düşünün, ikramlar bile kendilerinin! Bir firma nasıl bu kadar büyür? Aynı ortamda nasıl olur da diğer firmaları siler süpürür? Taşımacılık anlayışı bazında hiçbir kayda değer başarısı olmadığı halde nasıl bu kadar agresif bir büyüme gerçekleştirebilir?
Taşımacılıkta açık ara üçüncü dünya ülkesiyiz. Setra'ların, Neoplan'ların birer estetik harkası olarak değil de, birer israf unsuru oldukları, geri kalmışlık örneği oldukları gerçeği bir gün idrak edilirse belki on numara yağ ile taşınmaktan kurtuluruz bizler de.
Çok güzel yazmışsın, eline sağlık.
Kamil koç ve Isparta petrol Turzm tercih ediyorum kaliteli hizmet veriyorlar Varan zaten son zamanlarda popürlerini yitirmeye başlamıştı.
dün sabah istabul girişinde metro truzimin sapaktan otoyola bağlanışını görseydiniz aradaki farkları iyi anlardınız. ben binek arabamla bile o şekilde "yardırmaya" korkardım. acaba içinde yolcu yokta şöför şamata olsun diye mi öyle bastı dedim. meraktan yanına yaklaştım malesef içinde yolcu vardı. hızım 110 civarıydı adam sol şeritten bastı gitti koca otobüsle. pamukkale ise farkı kalmadı metro ile. muğla dağ yolundaki travegodan çıkan lastik seslerini hatırlıyorum halen.
varanla hiç yolculuk yapmadım.Ama kamilkoç ve ulusoy bence türkiyede yolcu taşımacılığında 1 numara.metro turizmde mavinden su istiyorum onu bile vermiyolar.ulusoy ve kamilkoç ta herkese vip müşterisi gibi davranıyorlar.şu ana kadar bu iki firmadan vazgeçmedim.verdiğiniz paraya değer firmalar.
seç turizmi de ekleyin ağalar antep firması gayet iyidir tavsiye ederim
Selam,
Acemiliğimi Küçükyalı Levazım okulunda yaptığım için Ulusoy ile ilk tanışmam 2000 sonu yada 2001 başındaki bayram tatili olmuştu. Geniş ve konforlu koltuklar, arada kolçak (o zamanlar royal class yoktu galiba) kapalı devre sistem, sıcak ikram falan dibim düşmüştü.
Askerlik bitti Ankara'da işe başladık. İyi para da kazanıyoruz ya; en fazla 6 ayda bir İstanbul'a gelip haftasonu kaçamağı yapıyorduk arkadaşlarla. O zamanlar tercihimiz BOSS'tu. Tekli koltukları da ilk onlar çıkarmıştı galiba. O otobüslerin havası başka idi. Gazete ikramları, rahat koltuklar, diğer yolcular falan, tekerlekli cennet :)
Sonra 2003 sonunda iş için tekrar döndüm İstanbul'a. Artık elimiz para görüyor ya (uçak işi yalan hala, Pegasus ya henüz piyasada yoktu ya da Ankara çalışmıyordu) her fırsatta Ulusoy'u kullanmaya başladım (Cuma akşamları iş çıkışı Küçükyalı istasyonu servis güzergahı üstünde olduğu için tercih ediyordum). Royal Class otobüsler piyasaya çıkmış, İstanbul-Ankara arası express seferler konmuş, kapalı devre sistem daha geliştirilmiş falan. Express seferlere çok sevindim; çünkü Ulusoy'un tek şikayetçi olduğum yeri dinlenme tesisi tuvaletlerinin çok pis olması idi. Afyon da pisti, Bolu da....
Varan ile tek tecrübem maalesef yine bir iş çıkışı Ankara'ya dönerken oldu. Saat olarak en uygun olduğu için (sabaha karşı 03:00) Varan'ı deneyeyim dedim bu sefer. Araçtaki çoğu şey çalışmıyordu. Kitap okumak istediğimde tepedeki lambayı bile açamadım o derece. O tecrübe Varan'ın notunu FD olarak verdirdi ve bir daha da kullanmadım.
Yakın tarihte (son 1-2 yılda) birkaç kere Kamil Koç Rahat Hat kullandım. Açıkçası Ulusoy'un son hali ile kıyas yapamam; çünkü bilmiyorum. Bende oluşan izlenim şu: Ulusoy: THY, Kamil Koç: Pegasus olmuş. Rahat Hatların konforu gerçekten çok iyi. İstanbul'da evime çok yakında (yürüyerek 10 dak) terminalleri var. Hoş; o terminalde beklemek bazen gayet nahoş olabiliyor.
Sağolsun Pegasus şu ülkeye inanılmaz bir hizmet yaptı. O Sabiha Gökçen havaalanı bugünkü seviyesine Pegasus sayesinde gelmiştir.
Hazır havayollarına değinmişken, Allah rızası için birisi bana aynı parkur için THY'nin neden fahiş vergi tahsil ettiğini açıklayabilir mi?
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme