Şimdi Ara

Abiogenesis Olasılık Hesapları

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
1.100
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Abiogenesis hakkında bu kadar çarpıtmadan sonra bir yazı yazma gereği duydum.

    Aşağıdaki yazıyı talkoriginsten çevirdim. Bazı kısımlarını çıkardım, ingilizce bilen arkadaşlar mutlaka asıl yazıya göz atsınlar. Orada benim çevirdiğimden daha iyi anlatılıyor haliyle. Tabii referansları da var. Tercüme hataları olabilir, onlar için şimdiden özür dilerim.

    http://www.talkorigins.org/faqs/abioprob/abioprob.html


    Lies, Damned Lies, Statistics,
    and Probability of Abiogenesis Calculations

    Yalanlar, lanet yalanlar, istatistikler ve Abiogenenis Olasılık hesapları

    Pek çok kere yaratılışçıların bir enzimin oluşması ile ilgili olasılık hesapları ile attığı iddialar ortaya gelir. Bu iddialar çoğunlukla Fred Hoyle'a bir atıf, ve Borel kanunun çarpıtılmasıyla devam eder. Bu insanlar, Fred Hoyle da dahil olmak üzere pek çok noktada yanlış yapmaktadırlar.

    Yaratılışçıların temel yanlışları
    1) Yaratılışçılar modern proteinin hatta tam bir bakterinin bütün modern proteinlerin rastgele olaylarla oluşma olasılığını hesaplar. Oysa bunun abiogenesis ile uzaktan yakından alakası yoktur. Abiogenesis çok çok daha basit (8-10 amino asid uzunluğunda basit kendini eşleyebilen aminoasit sıralarıyla) proteinlerle başladığını söyler.

    2) Yaratılışçılar sabit sayıda proteini ve her protein için sabit bir sekansın yaşam için gerekli olduğunu farzederler.

    3) Yaratılışçılar ardışık denemelerin olasılık hesabını yapar. Oysa doğrusu simultane denemelerin hesabının yapılmasıdır.

    4) Yaratılışçılar olasılık hesaplamanın ne olduğunu anlamamaktadır.

    5) Yaratılışcılar ciddi bir şekilde rastgele sıralamalar içinde bulunan fonksiyonel enzim ve ribozomları gözardı etmektedirler.

    Abiogenesis teorisine göre hayat çok çok basit kendini eşleyebilen moleküllerle başlamıştır. Abigenesis'e göre
    Basit kimyasallar --> Basit polymerler -----> replike edebilen polymerler ----> hypercycle -----> protobiont -----> bacteri

    Yaratılışçılar ise abiogenesis teorisini temelden çarpıtmışlardır.Onlara göre
    Basit kimyasallar ----> bakteri

    Ayrıca, biolojik plymerlerin monomerlerden oluşması kimya ve biokimya kanunlarından kaynaklanmaktadır, kesinlikle rastlantısal değildir.

    Örnek olarak kendi kendini eşleyebilen Ghadiri grubundan bir peptidi vereceğiz. Başka örneklerde (örneğin hexanucleotide, SunY ya da Eckland grubunda tanımlana RNA polymerası) verilebilir ama yaratılışçılar için küçük bir peptid ideal olmalı. Bu peptid 32 aminoasitten oluşur sırası da RMKQLEEKVYELLSKVACLEYEVARLKKVGE ve bir enzimdir. Kendini iki tane 16 amino asid altparçasından kopyalayabilen bir peptid ligazıdır. Ayrıca boyu ve bileşkesi abiotic peptid sentezi için uygundur. Kendi kendini eşleyebilmesi ise ayrı bir ironidir.

    Bu sırayı ardışık denemelerle üretmenin olasılığı (1/20)^32 yani 1 / 4.29 x 10^40. Bu yaratıdılışçıların iddia ettiği gibi 1 in 2.04 x 10390 'den çok daha yüksek bir olasılıktır ama yine de hala çok düşüktür. Peki elimizde yeteri kadar amino asit varsa bu sırayı hızlı bir şekilde üretebilir miyiz.

    Evet 1 kg amino asit arginine 2.85 x 10^24 molekül içerir. Bir tonuda 2.85 x 10^27 adet. Eğer bir kamyon alıp bunu orta büyüklükteki bir göle boşaltırsanız replicatörünüzü bir kaç on yılda üretebilirsiniz, Peki erken dünyada ne olmaktadır?

    Erken Dünyada okyanusların yaklaşık hacminin 1 x 10^24 lt olduğu sanılmaktadır. 1 x 10^-6 M (ortalama çözeltide bir çorba sayılabilir) amino asid konsantrasyonu olduğunu kabul edersek, yaklaşık olarak 1 x 10^50 potansiyel başlangıç zinciri vardır, dolayısıyla gayet yüksek sayıda verimli peptid ligazı (1 x 10^31) bırakın bir milyon yılı, bir yılın altında bile üretilebilir. İlkel kendi-kendi replike edebilenlerin sentezi dolayısıyla çok daha hızlı gerçekleşir.Diyelim li ghadiri ligazı bir haftada üretildi, aynı orantılarla cytochrome C sırası bir milyon biraz üstünde bir yılda üretilebilir. Tabii bu arada 101 tane peptid sıralamasının yaklaşık yarısı da üretilmiş olur. Bu proteinlerin de büyük bir çoğunluğu fonksiyonel proteinlerdir.

    Gösterildiği gibi yaratılışçıların olasılık hesapları daha başlangıçtan yanlıştır çünkü yanlış teoriyi hedeflemişlerdir. Bu yanlış argümanlar ayrıca istatiksel ve biyolojik hatalar ile desteklenmektedir.

    Sonuç olarak yaşamın oluşmasının olasılığı sadece kimya, ve biyokimya kuralları ile açıklanacaktır. Yaradılışçıların yaptığı gibi düz yazı tura hesabı ile değil.







  • quote:

    Sonuç olarak yaşamın oluşmasının olasılığı sadece kimya, ve biyokimya kuralları ile açıklanacaktır. Yaradılışçıların yaptığı gibi düz yazı tura hesabı ile değil.


    BENİM ANLAMADIĞIM ASIL NOKTA BU İŞTE.BU KANUNLAR NASIL KONUYOR KENDİ KENDİNE.İLİM DEDİĞİMİZ ŞEY DE Mİ KENDİLİĞİNDEN İLERLİYOR ACABA?
  • quote:


    BU KANUNLAR NASIL KONUYOR KENDİ KENDİNE.


    Bu sorular evrimin ya da abigenesis'in değil, fizikçilerin ve kimyagerlerin açıklaması gereken sorular.
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: evrimci

    quote:


    BU KANUNLAR NASIL KONUYOR KENDİ KENDİNE.


    Bu sorular evrimin ya da abigenesis'in değil, fizikçilerin ve kimyagerlerin açıklaması gereken sorular.


    KATILMIYORUM MAALESEF.KİMYA VE FİZİĞİN KURALLARI KENDİLİĞİNDEN KONMUŞTUR VE BİLİM KENDİ ORTADA HİÇBİRŞEY YOKKEN BİLİM DİYE BİR KAVRAM ÇIKAR VE BU BİLİM KENDİ KENDİNE İLERLEYİP BİR SİSTEM YARATACAK NOKTAYA GELİR TEZİNİ SAVUNAN SİZLERSİNİZ..

    ONUN İÇİN SİZLER AÇIKLAYIN.

    AMA LÜTFEN YANLIŞ ANLAMAYIN.BEN İNSANLARIN DÜŞÜNMESİNİ SEVERİM.SİZLERE VE DÜŞÜNCELERİNİZE SAYGI DUYARIM.VE OKUMAKTAN DA KEYİF DUYARIM.

    İNSAN EN ZITTI BİLE OLSA DÜŞÜNMELİ VE BİLDİĞİNİ SÖYLEMELİDİR.




  • quote:


    KATILMIYORUM MAALESEF.KİMYA VE FİZİĞİN KURALLARI KENDİLİĞİNDEN KONMUŞTUR VE BİLİM KENDİ ORTADA HİÇBİRŞEY YOKKEN BİLİM DİYE BİR KAVRAM ÇIKAR VE BU BİLİM KENDİ KENDİNE İLERLEYİP BİR SİSTEM YARATACAK NOKTAYA GELİR TEZİNİ SAVUNAN SİZLERSİNİZ..


    Arkadaşım ben şahsen deist olduğum için Yaratıcıyla bir problemim yok. Bu soruyu daha çok ateistlere sorman gerekse de benim şahsi fikrim açıklayamadığımız herşeyin ardında hep Tanrı'nın aranmasının doğru olmadığıdır. Bir şeyi şimdi Tanrı yaptı diye kabul eder, ileride de birisi buna Tanrısız bir çözüm bulursa tek yaptığımız Tanrı'yı küçültmek olur. Tanrı'yı bu şekilde düşünürsek yüzyıllardır Tanrı küçülüyor diye algılamamız lazım çünkü yüzyıllardır Tanrı'ya atfettiğimiz pek çok şeye şimdi Tanrı'yı devreye sokmadan cevaplar verebiliyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Krethgar -- 16 Ağustos 2005, 23:33:41 >




  • Yaratılışcilari ifşa eden bir konu olmus. Çeviri için teşekkürler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: karpuz luteum

    Yaratılışcilari ifşa eden bir konu olmus. Çeviri için teşekkürler.



    http://forum.donanimhaber.com/m_91776473/tm.htm

    Üstteki konuda da @Neuro'nun, 13 Haziran 2014; 0:18:42 mesajı, ve @akçalıberg'in de çok anlaşılır şekilde yazılmış mesajları var olasılık hesapları hakkında.

    Bu konuda sayın Miralge ile kan çıkacağının farkındasınız di mi?
    Eski güzel yazı Bilim bölümüne taşınabilse iyi olurdu.
    Neyse artık bu konuyu link veririz, sizi sayın Miralge'ye emanet ediyorum, hoşçakalın! Ama ikna edemiyeceğinizi hissediyorum nedense!




  • Yaratılışcı ve Evrimci şeklinde iki karşıt grubun olmaması gerekiyor. Diğer dinlerde olabilir ama İslam'da böyle bir zıtlık söz konusu değil. Evrimsel Yaratılış olabileceğini düşünüyorum. Bu olasılık hesaplarını da savunmuyorum. Evrendeki olayların arkasında Tanrı'nın olduğunu söylemek, o olayın açıklamasının yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Çünkü aralarında bir çelişki yok ve dolayısıyla ikisinden birini seçmek zorunda değilsiniz ama günümüzde bilim adamları bu hatalı düşünceyi savunuyorlar.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.