< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 1 Haziran 2021; 23:35:59 > |
Adları efsanelere karışan Emir Nogay ve Edige Mirza kimdirler?



-
-
Emir Nogay ile ilgili verilen bilgi çok faydalıdır, teşekkür ederim. -
Rica ederim. -
Edige mirza adını bir halka verdi, adını verdiği o halk güzel müzikler yaptı.
-
Öncelikle konu için teşekkürler. Bana ailemden dinlediğim hikayeleri hatırlattı. Babamın babası Nogay Türk'ü, Annesi Kırım Tatarı'dır. Esasında ben de Nogay Türk'üyüm yani. Çocukluğum büyüklerden hikayeler dinlemekle geçti. Bizimkiler 1800'lerin sonu ve 1900'lerin ilk çeyreğinde ayak basmışlar Anadolu'ya.
Yaşım büyüdükçe kendim Nogay'ların tarihini araştırmaya başladım. Maalesef kaynak bulamadım. Bazı Nogay Türk'ü tarihçilerin çalışmaları var fakat sayıca çok azlar ve bazılarının kaynakları çok sağlam değil. Bir ara bizim ailenin Anadolu'ya göç ettiklerinde kurdukları ve yaşadıkları köye gittim. Mezarlarda eski bir Türk geleneği olarak ailenin, boyun damgası mezar taşına basılırmış. Maalesef 1800'lerin sonunda ve ortalarında gelen, muhtemelen mezar taşında damgayı taşıyanların mezarları kaybolmuş. Köydekilere sordum, su altında kaldı onlar dediler. Pek aklım ermedi nası su altında kaldığına fakat ortada mezar falan yoktu. Bir şeyler bulup burada konuna eklemeler yapmak isterdim ama maalesef nereye gittiysem elim boş döndüm. Aydınlatamadım Nogay tarihini :)
Nogay Türkleri'ni iyi tanıyorum ama, hepsinin olmasa da bütün büyüklerimin hikayelerini dinledim, nasıl insanlar olduklarını gözlerimle gördüm. Nogay'lar acılı bir toplumdur. Tarihlerindeki kısa süreli şan ve şöhret yaşadıkları acılarla silinmiş gitmiş. Hayatları savaşla, göçle ve sürgünle geçmiş. Evvela Cengiz ordusunda asker olarak tarih sahnesine çıkmışlar. Sonra Altın Orda'da bir boy olmuşlar, en son da Nogay Orda Devleti'ni kurmuşlar. Tarihleri Oğuz Türkleri kadar şanslı ilerlememiş. Nogay Orda yıkılmış. Kırım Hanlığı'nda da uzun süre yaşamışlar. Kırım Hanlığı'nda Nogay asilzadeleri Kırım asilzadeleriyle eş görülmüş, kurultayda yer verilmiş. Kırım Hanlığı Rusya tarafından ilhak edilince baskıdan kaçan Kırım Türkleri'ni ve sınır boyunda Ruslarla savaşsın diye tutulan Nogay Beyleri'ni acılı bir göç hikayesi vurmuş. Hayatları boyunca içinde bulundukları devletlerin askeri olmuşlar Nogaylar. Öyle olunca da Kırım'dan ilk sürgünü onlar yemiş. İçlerinden bir sürü komutanlar çıkmış, askerler çıkmış fakat hanları, hakanları olmamış pek. Şarkıları da hep savaşla ilgilidir o yüzden. Daha aşk şarkısı işitemedim Nogayca. Hepsi savaş, ölüm, yiğitlik üzerinedir. Kader hepsini asker yapmış yani.
Kırım'dan ayrılmak zorunda kalınca Osmanlı himayesinde olan Romanya'ya gitmişler önce. Kendi soy bilgimde gittikleri şehir Mecidiye olarak gözüküyor. Takribi 1800'lerin ortalarında varmışlar buraya. Kimisi Romanya bağımsız olunca Romanya'dan da göçmüş kimisi de Balkan harbi patlak verince terk etmiş Romanya'yı. Hala Romanya'da yaşayan Nogay ve Kırım Türkleri de var. Göç edenler sersefil, beş parasız gelmişler Anadolu'ya. Dönemin valilerinden iyi davranan da olmuş, umursamayan da. Bölge halkıyla da anlaşamamışlar. Gittikleri yörelerde yerleşik bir hayat var. Yarı göçebe Nogaylar hayvanını otlatınca yerel halkla mera kavgasına tutuşmuşlar, vurulanlar olmuş, vuranlar olmuş. Kimi yerde kan davasına tutulmuşlar. Kısaca 200 yıl göç edip geldikleri Anadolu'da da nereye gitseler kovulmuşlar.
En son Adana'ya yollamışlar Nogayları. Adana'nın bataklık, aşırı sulak bir bölgesine gitmişler. Gidenler hastalıktan kırılmış derdi dedem, yaşayacak yer bulamamışlar. Öyle olunca da Adana'ya kim vardıysa geriye haber uçurmuş, gelmeyin diye. Ondandır Anadolu'da bir sürü yerde Nogay ya da Tatar vardır. Kimisi Eskişehir'de almış haberi, kimisi Konya'da, kimisi de Ankara'da. Kim nerde aldıysa haberi orda durmuş, köy kurmuş, kasabaya yerleşmiş.
-
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-1AB9A40D5Öncelikle konu için teşekkürler. Bana ailemden dinlediğim hikayeleri hatırlattı. Babamın babası Nogay Türk'ü, Annesi Kırım Tatarı'dır. Esasında ben de Nogay Türk'üyüm yani. Çocukluğum büyüklerden hikayeler dinlemekle geçti. Bizimkiler 1800'lerin sonu ve 1900'lerin ilk çeyreğinde ayak basmışlar Anadolu'ya.
Yaşım büyüdükçe kendim Nogay'ların tarihini araştırmaya başladım. Maalesef kaynak bulamadım. Bazı Nogay Türk'ü tarihçilerin çalışmaları var fakat sayıca çok azlar ve bazılarının kaynakları çok sağlam değil. Bir ara bizim ailenin Anadolu'ya göç ettiklerinde kurdukları ve yaşadıkları köye gittim. Mezarlarda eski bir Türk geleneği olarak ailenin, boyun damgası mezar taşına basılırmış. Maalesef 1800'lerin sonunda ve ortalarında gelen, muhtemelen mezar taşında damgayı taşıyanların mezarları kaybolmuş. Köydekilere sordum, su altında kaldı onlar dediler. Pek aklım ermedi nası su altında kaldığına fakat ortada mezar falan yoktu. Bir şeyler bulup burada konuna eklemeler yapmak isterdim ama maalesef nereye gittiysem elim boş döndüm. Aydınlatamadım Nogay tarihini :)
Nogay Türkleri'ni iyi tanıyorum ama, hepsinin olmasa da bütün büyüklerimin hikayelerini dinledim, nasıl insanlar olduklarını gözlerimle gördüm. Nogay'lar acılı bir toplumdur. Tarihlerindeki kısa süreli şan ve şöhret yaşadıkları acılarla silinmiş gitmiş. Hayatları savaşla, göçle ve sürgünle geçmiş. Evvela Cengiz ordusunda asker olarak tarih sahnesine çıkmışlar. Sonra Altın Orda'da bir boy olmuşlar, en son da Nogay Orda Devleti'ni kurmuşlar. Tarihleri Oğuz Türkleri kadar şanslı ilerlememiş. Nogay Orda yıkılmış. Kırım Hanlığı'nda da uzun süre yaşamışlar. Kırım Hanlığı'nda Nogay asilzadeleri Kırım asilzadeleriyle eş görülmüş, kurultayda yer verilmiş. Kırım Hanlığı Rusya tarafından ilhak edilince baskıdan kaçan Kırım Türkleri'ni ve sınır boyunda Ruslarla savaşsın diye tutulan Nogay Beyleri'ni acılı bir göç hikayesi vurmuş. Hayatları boyunca içinde bulundukları devletlerin askeri olmuşlar Nogaylar. Öyle olunca da Kırım'dan ilk sürgünü onlar yemiş. İçlerinden bir sürü komutanlar çıkmış, askerler çıkmış fakat hanları, hakanları olmamış pek. Şarkıları da hep savaşla ilgilidir o yüzden. Daha aşk şarkısı işitemedim Nogayca. Hepsi savaş, ölüm, yiğitlik üzerinedir. Kader hepsini asker yapmış yani.
Kırım'dan ayrılmak zorunda kalınca Osmanlı himayesinde olan Romanya'ya gitmişler önce. Kendi soy bilgimde gittikleri şehir Mecidiye olarak gözüküyor. Takribi 1800'lerin ortalarında varmışlar buraya. Kimisi Romanya bağımsız olunca Romanya'dan da göçmüş kimisi de Balkan harbi patlak verince terk etmiş Romanya'yı. Hala Romanya'da yaşayan Nogay ve Kırım Türkleri de var. Göç edenler sersefil, beş parasız gelmişler Anadolu'ya. Dönemin valilerinden iyi davranan da olmuş, umursamayan da. Bölge halkıyla da anlaşamamışlar. Gittikleri yörelerde yerleşik bir hayat var. Yarı göçebe Nogaylar hayvanını otlatınca yerel halkla mera kavgasına tutuşmuşlar, vurulanlar olmuş, vuranlar olmuş. Kimi yerde kan davasına tutulmuşlar. Kısaca 200 yıl göç edip geldikleri Anadolu'da da nereye gitseler kovulmuşlar.
En son Adana'ya yollamışlar Nogayları. Adana'nın bataklık, aşırı sulak bir bölgesine gitmişler. Gidenler hastalıktan kırılmış derdi dedem, yaşayacak yer bulamamışlar. Öyle olunca da Adana'ya kim vardıysa geriye haber uçurmuş, gelmeyin diye. Ondandır Anadolu'da bir sürü yerde Nogay ya da Tatar vardır. Kimisi Eskişehir'de almış haberi, kimisi Konya'da, kimisi de Ankara'da. Kim nerde aldıysa haberi orda durmuş, köy kurmuş, kasabaya yerleşmiş.
Rica ederim hocam.
Şu bilgileri vermek istedim :
Kıpçaklar ilk önce Hunlar sonra Göktürkler hakimiyetinde yaşamış kalabalık bir Türk boyudur, Asya'ya Avrupa'ya yayılmışlardır. 9. yy gibi Peçenekler'den sonra Kuzey Karadeniz'e göç etmişlerdir, ve Ruslar ile esaslı geniş bir tarihleri savaşları olmuştur, Rus tarihinde Peçenek ve Kıpçak zulmünden bahsedilir, Putin'de bunu zaman zaman dile getiriyor. Selçuklular ile Harezmler ile akrabalık kurmuşlar bu devletler bunlar ile barış içinde yaşamak istemiştir. Aslında bizim Nogay, Tatar, Edige dediklerimiz Cengiz'in dağıtıp ordusuna kattığı kıpçak uruglarıdır. Yani onlar Tatar değil Kıpçaktır, Tatarlar Cengiz ile birlikte Avrupa'ya gelen sadece bir kabiledir, ve bu Tatarlar Cengiz ordusunda komutanlık mevkilerini işgal ediyordu, ve bu isimle anılmak Kıpçak toplumunda , Rus illerinde ve diğer topluluklarda bir itibar idi. İşte bundandır ki zamanla Kıpçak Türkleri Tatar diye anılagelmiştir. Nogayla hareket eden Kıpçak/tatarlara Nogay ulusu, Edige ile hareket edenlere Edige, Cengiz torunları etrafında tarihleri geçen kıpçaklara ise Özbek denmiştir.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X