Şimdi Ara

Alfa Romeo 156 2.0 tspark? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
56
Cevap
0
Favori
8.891
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Aslında bir çok sorunuza cevap verdim. Tatmin olmuyorsanız araştırabilirsiniz internetten.

    Çok seviyorsanız Alfaya geri dönüş yapın sizin tercihiniz benim buradaki amacım alacak olanlara, almayı düşünenleri bilgilendirmek. Şu an binmediğiniz bir araç için ne kadar da kasıyorsunuz, sanırım nickimin altında ki otomobil markasına olan antipatiniz bana karşı ön yargılı olmanıza sebep oluyor. Sanki ben araçla ilgili o sorunları yaşamamışım, sadece markaya b.k atıyormuşum havasından kurtulun bence, yine internette araştırma yaparsanız 156 ile ilgili sorunları okuyabilirsiniz. ama dediğim gibi savunmanız o araçlar dandik bakımsız fan boyluk yapılıyor.

    O soru dizisini yazan ben değildim. Ben "Türkiye'de kullanılan kaç tane 1.6 motorlu seri üretim binek araçta ön arka çift salıncak süspansiyon sistemi var söyler misin ? " diye sordum ve cevabını alamadım.

    Kaç tanesinde varsa var bana ne ya , sanki bana giren çıkan var , konu sahibi ister alır ister almaz ben yaşadıklarımı yazdım. Haklısınız ülkede araç alırken ilk kriter " ön de çift salıncak " , sizin için çok önemliyse gidip alfa alın.

    Konu sahibi arkadaşım ben yaşadıklarımı anlattım, ister al ister alma. Artık daha fazla yazmayacağım alıntılamazsanız sevinirim. Siz haklısınız "çift salıncaklı ön düzen" çok mühim, ben arabadan anlamıyorum, Alfa öyle Alfa böyle , ruhu falan filan var.



    Evet anlamıyorsunuz belli ki. Çünkü alfa ruhu denen hadiyesi gökten zembille indirmiyorlar arabaya. Giulietta ve mito gibi araçların "alfisti"ler tarafından çok tutulmamasının, alfa ruhunu taşımıyor olarak değerlendirilmesinin arka planında, her iki aracın ön süspansiyon geometrisinin mcpherson oluşu vardır. Elektrikli direksiyonu da koyunca his yok olur. Halbuki 147, 156, 159 da ön double wishbone(çift salıncaklı)dır, 156 da ekstra olarak arkalar da double wishbone'dur.

    Israrla soruyorum çift salıncağı belki bilginiz vardır diye ama yok. Üstüne bir de "kaç tanesinde varsa var bana ne ya" gibi bir tavır içerisine giriyorsunuz. Arabaları sığ inceleyen biri için bu tavır gayet doğal. Otomobil bilgisi, sığ olarak incelenemeyecek kadar derin. Bu yüzden halkımızın Alfa romeo'da yaşadıklarına anlam verememesi doğal, çünkü izahını yapamayacağı bir konu. Ruh deyip geçiyor. Ben size izahını yapayım.

    Çift salıncak süspansiyon, her koşulda ideal kamber açısını yakalar. Bu yüzden araç çok yüksek g lerde viraj alırken bile tekerler ideal temas alanını koruduğundan ötürü yol tutuş limitleri çok yüksektir. Limitlerde ve limit ötesinde dengelidir. Bir de elektrikli yerine hidrolik direksiyon eklenince, düzgün bir lastikle beraber iki üç sağlam gazlayınca kendinizi f1 pilotu gibi hissedersiniz. Pist günlerini kaçırmak istemezsiniz.

    Ancak alfa romeo gibi çift salıncaklı sportif araçları hanım evladı gibi kullanınca, o zevk alınmaz. Sürücüye de posası kalır. Sürekli sadece sorunlarıyla uğraşır, ne lanet arabaymış dedirtir adama. Alfa romeo kuru kuru teknik verilerle incelenmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bir araç . Hiçbir kağıt parçası size aracın neler hissettirdiğini anlatamaz.

    Hani konu sahibine arabayı anlatacaktık ya, işte benim şeklim de bu. Kıssadan hisse, çift salıncaklı alfa romeo'larda alacağınız yol tutuş hissini başka hiçbir araçtan alamazsınız. Ancak alfa romeolar normale oranla biraz daha nazlıdır ve biraz daha fazla yakar. Kısacası keyif arabasıdır. Safkan spor araçtır, spor araçların avantajlarını da dezavantajlarını da içerir. Binek araç olarak tasarlanıp sonradan sportifleştirilmeye çalışılan araçlardan değildir. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

    safkan spor. :)))

    bütün alfacılarda da bu arabalarını spor araba zannetme huyu var.

    porşa gücü yetmeyen spor araba sevdalılarının kendilerini böyle tatmin ettiği bir marka işte.

    spor filan değil, hafif sportif karakterli, 4-5 senede diğer markaların 10 yaşındaki araçları gibi ihtiyarlayan, 2-3 sene sonra traktör gibi ses çıkaran (traktör sesi çıkaran zımbırtıyı değiştirirsin, 2 sene sonra yine başlar), su gibi benzin yakan, hafa yastığı kapağı fırlayan bir araba işte. bence hiç alınası bir araba değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: alcohol06


    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: alcohol06

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Kesinlikle Alfacı avuntuları ile süslenmiş cümleler ile laf sokma çabaları içerisinde olmanız komik gerçekten, hani bir sene kullanmamış olsam anlayacağımda

    1,6 lt 120 hp olan
    0-100 ü 11 küsür saniye olan
    100 km de 12 lt benzin yakan

    Bu aracın nesi hissiyatlı açıklar mısınız ? Yoksa yine Alfacı masalları olan yok efendim "Ferrari Alfa yarış pilotuyduda, yolda Alfa görünce şapka çıkartmıştı da" , " Alfa Romeo bir kültürdür de, clublarımız , fanlarımız varda" , "Şu buluşma senin bu buluşma benimde, Alfa alınca araba almazsın bir yaşam tarzı alırsında" gibi cümleler mi kuracaksınız.

    Yukarıdaki cümleleri 4c, 8c , gibi özel Alfa sahipleri kurabilirde, altı üstü yukarıdaki teknik özelliklerini yazdığım 1,6 lt lik , seri üretim binek araç sahipleri kurunca komik oluyor. VW de seri üretimle milyonlarca araç üretiyor , Alfa'da. altı üstü 25-30 e aldığınız Alfaya Ferrari, Lambo, Porche gibi lüks segment muamelesi yapmayın lütfen.

    Pek otomobil kullanma keyfi (sürüş dinamikleri, direksiyon keskinliği-hissi, viraj kabiliyeti) ile ilgin yok anlaşılan. 0-100ü 11 küsur saniye olan (ki 10.5sn) araba dediğine göre, düzlük performansı=keyif. Tasarımı, farklılığı ve bunu benimsemiş farklı bir kullanıcı kitlesine sahip olması, bunların ilişkileri veya markanın kökleri tarihi ile de hiç alakan yok dalgaya vurduğuna göre.

    Kardeşim sen bu arabayı başta niye aldın o zaman? Sorunlarını, deneyimlerini yaz tabiki, kullanıcı sensin de, bu Alfa neymiş ya lüks araba mı goygoyu nedir?

    250hp Volvo S60'ım var, gayet lüks, uçak gibi, otobana çıksan 30 saniye sürmüyor 250leri görmek. Ancak 156'dan aldığım keyfi alamadım, alamıyorum. Bu sana garip geliyorsa, saçma geliyorsa, açıkcası senin bu konuda işin yok.


    Anlamadığım bir şey var beni tanımadan etmeden nasıl oluyorda benimle ilgili yok araçtan anlamıyorsun, yok bilmem ne diye ahkam kesebiliyorsunuz?. Zamanınız varsa buyurun konumu okuyun ne kadar heyecanlandığımı , ne kadar hevesli olduğumu , aracı ne kadar sevdiğimi , Alfa clupleri ile buluşmaya gittiğimi görebilirsiniz.

    Ayrıca buraya gelip ego tatmini yaparcasına " bu konuda işin yok " diye cümlelerinizi sonlandırmanız bana asıl bu konuda kimin olması gerekliliğini sorgulatıyor, konuya attığım mesajlara bakın bakalım goygoy mu yapıyorum yoksa bilgi vermeye mi çalışıyorum.( Ferrari'nin Alfa yarış pilotu olduğunu söylemem bile markanın kökleri ile alakam olmadığı tezinize verilmiş bir cevaptır ama tabiki yazdıklarımı okumadan cevap vermişsiniz )

    Yakıt tüketimi ile , 0-100 ü karıştırdım altı üstü 1 sn şaşırdım bu kadar toleransız olmayın. Madem çok seviyosunuz satın volvonuzu alın bir tane 156 TS keyfini sürün, yapmayacağınız şeyler için burada ahkam kesmeyin lütfen.

    Buyurun Alfa Romeo konum
    http://forum.donanimhaber.com/m_83300709/mpage_1/tm.htm



    Ne demek seni tanımadan, napalım oturup muhallebi mi yiyelim pastanede?

    Gayet tanıdım seni ki mesaj yazdım, mesajımdan da anlayacağını anladın daha fazla uzatmanın anlamı yok.

    Seviyeyi dibe vurdurma çabanızı takdir ediyorum keşke bir iki bilgi verici cümle kursaydınız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Aslında bir çok sorunuza cevap verdim. Tatmin olmuyorsanız araştırabilirsiniz internetten.

    Çok seviyorsanız Alfaya geri dönüş yapın sizin tercihiniz benim buradaki amacım alacak olanlara, almayı düşünenleri bilgilendirmek. Şu an binmediğiniz bir araç için ne kadar da kasıyorsunuz, sanırım nickimin altında ki otomobil markasına olan antipatiniz bana karşı ön yargılı olmanıza sebep oluyor. Sanki ben araçla ilgili o sorunları yaşamamışım, sadece markaya b.k atıyormuşum havasından kurtulun bence, yine internette araştırma yaparsanız 156 ile ilgili sorunları okuyabilirsiniz. ama dediğim gibi savunmanız o araçlar dandik bakımsız fan boyluk yapılıyor.

    O soru dizisini yazan ben değildim. Ben "Türkiye'de kullanılan kaç tane 1.6 motorlu seri üretim binek araçta ön arka çift salıncak süspansiyon sistemi var söyler misin ? " diye sordum ve cevabını alamadım.

    Kaç tanesinde varsa var bana ne ya , sanki bana giren çıkan var , konu sahibi ister alır ister almaz ben yaşadıklarımı yazdım. Haklısınız ülkede araç alırken ilk kriter " ön de çift salıncak " , sizin için çok önemliyse gidip alfa alın.

    Konu sahibi arkadaşım ben yaşadıklarımı anlattım, ister al ister alma. Artık daha fazla yazmayacağım alıntılamazsanız sevinirim. Siz haklısınız "çift salıncaklı ön düzen" çok mühim, ben arabadan anlamıyorum, Alfa öyle Alfa böyle , ruhu falan filan var.



    Evet anlamıyorsunuz belli ki. Çünkü alfa ruhu denen hadiyesi gökten zembille indirmiyorlar arabaya. Giulietta ve mito gibi araçların "alfisti"ler tarafından çok tutulmamasının, alfa ruhunu taşımıyor olarak değerlendirilmesinin arka planında, her iki aracın ön süspansiyon geometrisinin mcpherson oluşu vardır. Elektrikli direksiyonu da koyunca his yok olur. Halbuki 147, 156, 159 da ön double wishbone(çift salıncaklı)dır, 156 da ekstra olarak arkalar da double wishbone'dur.

    Israrla soruyorum çift salıncağı belki bilginiz vardır diye ama yok. Üstüne bir de "kaç tanesinde varsa var bana ne ya" gibi bir tavır içerisine giriyorsunuz. Arabaları sığ inceleyen biri için bu tavır gayet doğal. Otomobil bilgisi, sığ olarak incelenemeyecek kadar derin. Bu yüzden halkımızın Alfa romeo'da yaşadıklarına anlam verememesi doğal, çünkü izahını yapamayacağı bir konu. Ruh deyip geçiyor. Ben size izahını yapayım.

    Çift salıncak süspansiyon, her koşulda ideal kamber açısını yakalar. Bu yüzden araç çok yüksek g lerde viraj alırken bile tekerler ideal temas alanını koruduğundan ötürü yol tutuş limitleri çok yüksektir. Limitlerde ve limit ötesinde dengelidir. Bir de elektrikli yerine hidrolik direksiyon eklenince, düzgün bir lastikle beraber iki üç sağlam gazlayınca kendinizi f1 pilotu gibi hissedersiniz. Pist günlerini kaçırmak istemezsiniz.

    Ancak alfa romeo gibi çift salıncaklı sportif araçları hanım evladı gibi kullanınca, o zevk alınmaz. Sürücüye de posası kalır. Sürekli sadece sorunlarıyla uğraşır, ne lanet arabaymış dedirtir adama. Alfa romeo kuru kuru teknik verilerle incelenmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bir araç . Hiçbir kağıt parçası size aracın neler hissettirdiğini anlatamaz.

    Hani konu sahibine arabayı anlatacaktık ya, işte benim şeklim de bu. Kıssadan hisse, çift salıncaklı alfa romeo'larda alacağınız yol tutuş hissini başka hiçbir araçtan alamazsınız. Ancak alfa romeolar normale oranla biraz daha nazlıdır ve biraz daha fazla yakar. Kısacası keyif arabasıdır. Safkan spor araçtır, spor araçların avantajlarını da dezavantajlarını da içerir. Binek araç olarak tasarlanıp sonradan sportifleştirilmeye çalışılan araçlardan değildir. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

    Tamam siz haklısınız, ruh muh bunların hepsi çift salıncaklı ön düzenden. Bilgilendirdiğiniz için sağolun bundan sonra alacağım 120 - 150 hp civarındaki araçlarda f1 hissiyatı yaşamak için, hanım evladı gibi değilde, gazlayıp aracı asfalta yapıştırmak için çift salıncaklı ön alt takım arayacağım.

    Bende diyordum ki kendi kendime neden f1 pilotunun yarısı gibi hissediyorum, aracım neden gazladım mı aslfata yarım yapışıyor meğersem benim aracımda sadece önlerde kullanmışlar bu double-wishbone yi, neyse artıkın yarım ruhla devam edeceğim yola.

    Ama şundan eminim ki sizin düşüncenize göre, aracımın arkası makaslı olmasaydı vw sadece o ruhu yaşatmamak adına, arkaya double-widhbone koymazdı. Nasıl olsa ruhsuz dandirik alelade bir marka algısı var gözünüzde.

    Haaa şunuda merak ediyorum acaba şu an kullandığınız honda markalı araçta bu ön arka double-wishbone mevcut mu ? Ruhsuz , hanım evladı gibi mi hissediyorsunuz yollarda bu ön arka çift salıncak muhabbetinden yoksa sizde almayacağınız, kullanmayacağınız aracı tavsiye edenlerden misiniz?Çünkü öyle bir anlatıyorsunuz ki araç alanların en önemli kriteri bu çift salıncak. Çok merak ediyorum gerçektende.

    120-150 hp civarındaki araçla virajda çıkacağınız 1.2 g yanal ivme bile aklınızı yerinden oynatır merak etmeyin. Tabi vw golf tdi falan kullanıyorsanız, 0.8 g den sonra esp ışığınız yanacaktır. 2012 esp siz fiesta bile 0.84g ile viraj alabilir. Bmw 3 serisi 0.88 g lere çıkabilir.

    Double wishbone maliyet işidir. Ayrıca arka bagaj hacmini de ciddi oranda daraltır. Vw 'in müşteri portföyü genelde spordan ziyade normal araç arayan insanlar olduğundan pek tercih edilmez. B6 passatların arkası çift salıncaklıydı diye hatırlıyorum ama. Önde çift salıncak zaten epey zor önden çeker araçta. Alfayı bu konuda bir kez daha takdir etmek gerekiyor.

    Mevcut değil. Çünkü aracı kendime almadım. Ana kullanıcısı ben olsaydım alfa bakardım. Kullanınca üst limitlerde ruhsuz hissediyorum çift salıncağa göre evet. Araç limitlerde ne olup bittiğini bana pek yansıtamıyor. Almayacağım, kullanmayacağım arabayı tavsiye etmem evet. Yol tutuşu için en önemli kriterlerden biri süspansiyon sistemidir doğru. Torsiyon çubuklu golf, double wishbone 156 nın hislerini veremez.

    Siz çok farklı açıdan yaklaşıyorusunuz, yani bu aracın alınması için tek geçerli sebep 1,2 G kuvvete çıkması mıdır ? Bakım maliyeti, sorunsuzluk gibi kriterlere göz ardı mı edilmelidir ?

    Bakın ben marka fanatikliği yapmıyorum, Gulietta alırım diyorum. alfa markasına karşı ön yargım yok, ama 156 gibi TS motorlu Alfalar gerçektende bana hitap etmiyor, çok sorunlu olarak görüyorum, sanayi sanayi dolaşmak istemediğim için almam o yüzden eski bir kullanıcı olarak yaşadıklarımı yazıyorum ki konu sahibi bilgi edinsin. Yani ne Fiat grupta nede VAG grupta hissem var. Bana ne kim hangi aracı alırsa alsın.

    Ama tutupta , " araçtan ne anlarsın" hede hödö gibi yorumlar gelince konu dağılıyor. Bak adamın biri pastanede muhallebi yemekten bile bahsetmiş, şimdi bu insanlar konu sahibine yardımcı mı oluyor ? Bilgilendirmeleriniz ve teknik bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim keşke tüm kullanıcılar bilgi sahibi olsa.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: DOMIX

    1998 mk1 156 sahibi olarak;

    baştan çok yakar olayına istinaden; uzun yolda çakılı bagaj+lpg ile 0,16-17 kuruşu gördüm.

    idda: aracın motoru yağ eksilterek çalışıyor
    -yağ eksiltmez 8 buji çalışır bir miktar yağ yakar motorun karakteristiği bu şekilde dokümanlarında da yazar yani normaldir. twinspark motor 8 bujilidir / 10.000km de bir yağ değişimi yaparım arada yarım lt.den fazla eklediğim olmadı.

    idda: buji patlatabiliyor, bujilerin pipo dedikleri bir parçası var ona zarar verebiliyor.
    -önceki sene tamamen keyfiyetten buji değiştirdim çıkardık baktık patlama çatlama yoktu hala evde durur eskiler.

    idda: Akış debimetresi bozulması;
    - hala orjinali duruyor senede 1-2 defa yağsız kontak spreyi sıkıyorum sorun yok.

    idda: Oksijen sensörleri - bu sensörler devamlı bozuluyor nedenini bilmiyorum.
    - sadece lambda sensörünü değiştirdim orjinali üzerindeymiş.

    idda: Benzin pompası bozulması
    -lpg kaynaklı değil lpg var diye benzin alınmadığından pompanın boşa çalışıp aşırı ısınmasından kaynaklıdır, deponuzda her daim çeyrek depo benzin tutarsanız pompa bu benzin ile soğutmasını yzpar sıkıntı yapmaz bu dediğim sadece alfa için değil lpgli tüm araçlar için geçerli.Orjinal pompa üzerinde halen ki arıza olsa dahi pompa dediğiniz şey şamandra içindedir genelde pompa tek değişebilir buna dikkat edin şamandıra arızalı değilse değişmesi gerekmez zira şamadıra ile değişim pahalıdır.

    idda: - Ateşleme sorunları - Yukarıda bahsettiğim pipo , buji kabloları vs vs
    - %90 uygun olmayan buji kullanımından kaynaklanır, super,lpg,ultra,lpgbosch vs. 20 tl lik buji bu araçlara olmaz NGK VE UYGUN KODLU buji olacak 2 tipi var normal kullananlar için en az-50-60000km, performans yaparım diyenler için en az 100.0000km garantili olan var. buji kabloları pipo vs. her araçta kontrol edilmeli Alfaya özel bir durum değil.

    idda: - Varyatör - Bir alfa klasiği o cırrrrrr sesini duymak lazım
    - cırrr sesi yapmaz ilk çalıştırmadan motor ısısnanadek dizel sesi gelir sonra kesilir, illede değişim gerekmez tamir seti var bakılır ayrıca 10dk.lık ses dışında hiçbir sıkıntılı olay yoktur. arıza yapmaması için motor soğuk iken 2500 devirin üzerine çıkmamanız yeterli bu da ilk 10 dk demek.

    idda: - Zayıf alt takım - Kesinlikle otoban asfaltı istiyor araç.
    -evet alt takım diğerlerine göre hassas ama bu çıtkırıldım demek değil aldım alalı aks başı ile salıncak değişiminden başka alt takım sorumun olmadı.

    idda: - Motorun yağ eksilterek çalışması
    -bknz.ilk cevap.

    ek: bahsi geçen çarpışma testi resmi test değildir alman menşeli bir testtir (şahsi fikrim) hangi şartlarda ne şekilde yapıldığı meçhul.156 nın ncap çarpışma testi yoktur. yardımı olacaksa şunu diyebilirim +120km hızlarda yol tutuşu frenlemesi yüksek hızda manevra kabiliyeti güzeldir (özellikle virajlarda)

    2012 den bu yana bir fiil kullanıyorum hataydan edirneye kadar gezdim 40.000km yakın yol yaptım türlü bozuk yollara da girdim çok maceralarımda oldu ve halende kullanıyorum düzenli olarak yağına suyuna bakarım diğer markalara göre bir tık yukarıda ilgi ister bunu gösterirseniz sizi üzmez, çıkardığı arızalar diğer markalardan fazla olmaz.

    Yani aracının yağına suyuna tekerin havasına bakmaktan aciz otomobiline tamamen fransız "default user" bir sürücü iseniz hiç yanaşmayın arkadaşın dediği gibi gidin vosvos filan alın.

    alırken nelere dikkat edileceğini diğer konularda yazmıştım tekrar üzerinden geçmeyeceğim yalnız seceresi belli olan mümkünse Alfisti birinden bulun derim.




    Benim yazdıklarıma kendinizce cevap vermişsiniz ama ben yazdıklarınızın ne kadar objektif olduğunu tartışırım, cevaplarınıza kaynak göstererek cevap veriyorum, yani kendi tecrübelerim ve görüşlerim ile beraber.


    baştan çok yakar olayına istinaden; uzun yolda çakılı bagaj+lpg ile 0,16-17 kuruşu gördüm.

    Cevap :katalog verisi şehir içi 11,4 LT şehir dışı 6,4 LT benzin, LPG de %10 koyunca şehir dışı tüketiminiz normal, hele gelin bakalım o aracı sıkışık şehir içinde kullanın sonuç ne olacak 12,5 LT LPG LPG yi 2 TL desek : 25 kr yapar.



    idda: aracın motoru yağ eksilterek çalışıyor
    -yağ eksiltmez 8 buji çalışır bir miktar yağ yakar motorun karakteristiği bu şekilde dokümanlarında da yazar yani normaldir. twinspark motor 8 bujilidir / 10.000km de bir yağ değişimi yaparım arada yarım lt.den fazla eklediğim olmadı.

    Cevap : Katalog verisi 1000 km'de 400 gr yağ eksiltebilir olan bir araçtan bahsediyoruz. Konuyu incelerseniz , 3000 km de 1,4 LT yağ eksiltenden tutunda, 6000 km de 1 LT eksiltti diyenler mevcut. Tahminimce kalın yağ kullanıyorsunuz. Şimdi değerleri hatırlamıyorum ama ince yağda benim aracım 10 bin km'de 2,5 LT yağ eksiltiyordu , kalın yağda ise 1,5 LT. Doğru düzgün bir yağın paketi 150 lira civarı olunca insan bundan da bıkıyor.
    Konu linki :http://www.alfaturk.com/forum/yag-eksiltme-t467.0.html


    idda: buji patlatabiliyor, bujilerin pipo dedikleri bir parçası var ona zarar verebiliyor.
    -önceki sene tamamen keyfiyetten buji değiştirdim çıkardık baktık patlama çatlama yoktu hala evde durur eskiler.

    idda: Oksijen sensörleri - bu sensörler devamlı bozuluyor nedenini bilmiyorum.
    - sadece lambda sensörünü değiştirdim orjinali üzerindeymiş.

    idda: - Ateşleme sorunları - Yukarıda bahsettiğim pipo , buji kabloları vs vs
    - %90 uygun olmayan buji kullanımından kaynaklanır, super,lpg,ultra,lpgbosch vs. 20 tl lik buji bu araçlara olmaz NGK VE UYGUN KODLU buji olacak 2 tipi var normal kullananlar için en az-50-60000km, performans yaparım diyenler için en az 100.0000km garantili olan var. buji kabloları pipo vs. her araçta kontrol edilmeli Alfaya özel bir durum değil.

    Cevap :Bu üçü ile yaşadığım sorunları buradan okuyabilirsinizhttp://www.alfaturk.com/forum/156-tekleme-problemi-t3080.0.html bir değil iki değil bir sürü araç sahibi bu problemleri yaşamış, kaldı ki bu sadece bir tane konu bunun gibi onlarca var. Ayrıca bahsettiğiniz buji takımlarını almak sadece sizin aklınıza gelen bir şey değil, NKG Platinum aldım o patladı aracımda herhalde yeterlidir.

    idda: - Varyatör - Bir alfa klasiği o cırrrrrr sesini duymak lazım
    - cırrr sesi yapmaz ilk çalıştırmadan motor ısısnanadek dizel sesi gelir sonra kesilir, illede değişim gerekmez tamir seti var bakılır ayrıca 10dk.lık ses dışında hiçbir sıkıntılı olay yoktur. arıza yapmaması için motor soğuk iken 2500 devirin üzerine çıkmamanız yeterli bu da ilk 10 dk demek.


    Cevap : Bu ses bana göre cırrrr kimene göre hırrrr ne fark eder varyatörde yağ kalması için bir parça bile taktırdım yine sonuç nafile, yani şimdi bir araç düşünün yok öyle kullanmıcan yok böyle kullanmıcan , dikkat edecen vs bu ne ya gına geliyor insana bir süre sonra. buyurun bu da varytör sesi merak edenler için. Haa aynı sistem BMW ler de var vanos olarak geçiyor.



    idda: Akış debimetresi bozulması;
    - hala orjinali duruyor senede 1-2 defa yağsız kontak spreyi sıkıyorum sorun yok.


    Cevap :http://www.techturkey.com/forum/genel-teknik/189745-debimetre-dayanmiyor.html bir şey yazmayacağım, sizin savunmanız yine "kesin temiz bir Alfa değildir " olacaktır. Zaten nedense sizin araçlarınız hariç herkesin aracı hurda, bakımsız.

    diğer söylediklerime kısmen katıldığınız için cevap vermeyeceğim. Yani Alfa senede 50 bin km yapacaklar için pek uygun değil, " yok zorlamıyacaksın, 2500 deviri 10 dk geçmeyeceksin, bozuk yola girmeyeceksin, nazik kullanacaksın " gibi cümlelere aldırış etmeyecekler içinde pek uygun değil, burada elimden geldiği kadar tarafsız bilgilendirici şeyler yazdım umarım bu aracı alacaklara yardımcı olmuşumdur.

    @msansertekin Bakın izmirde altı üstü 3-4 servisi var ve hepsinede gittim, sizin iyi usta kavramınızın ne olduğu bilmiyorum ama bundan önce TS motorlu alfa sahibi olmadığınızı var sayarak diyeceğim o dur ki , davulun sesi uzaktan hoş geliyor size

    yahu sahibiyim bir fiil kullanıyorum hala öyleydi böyleydi kendinizce falan filan diyorsunuz konularınıza baktım da bunun neresi bağlayıcı?

    16-17 yaşında araç ile sizin esp yaktığınız viraja ben güven içerisinde ve yüksek hızda girebiliyorum olay budur.

    Şehir içinde 1 tık fazla yakmayan araçmı var siz Adana Mersin Antalya hattını "SAHİLDEN" 1,6 motor 16 yaşında hangi araç ile o fiyatlara araç bayılmadan o kuruşlara gidebilirsiniz. cebimi kemer / alanya yolunda 4000 devir çevirmez isem yormuyor.

    Buji diyorsunuz sizde buji patlatmış bende patlatmıyor ne yapacağız takan diş atlattı belki, belki fazla sıktı içeride çatlattı, belki sahte idi sizin aracınızda buji patlayınca alayında patlıyor demekmidir bu.

    Buyurun yağ yağ diyorsunuz benim yağ kayıtlarım;
    arada neredeyse far seviyesinde maruz kaldığı su taşkını (pimpiriklenip yağı değiştirdim) hariç rutin yağ tüketimi aşağıda alın size reel veri.
    bu aracın yağı standart 10/40 yada 10/60 başka yağ değil, manuelde yazan "olur" değil "olabilir" dir.

    ek olarak aradaki yalıtımları ve döşemeleride kendim yaptım tamamen keyfiyeten.

    *.156 motoru 5 lt yağ alır.

     Alfa Romeo 156 2.0 tspark?


    kendiniz kendi kelimeleriniz ile anlatmışsınız zaten neden Alfanın size göre olmadığını diyorsunuz ya giu ya mitoya lafım yok diye inanın es kaza binin sahip olun vs. onda da aynı soğukluğu yaşayacaksınız zira Alfayı ya seversiniz ya da nefret edersiniz siz nefret etmişsiniz ya da ettirmişler uzatmaya gerek yok.

    bastımı tüpte 210 görüyor, 3000 den sonra müzik sesi kapattırıp motor sesi dinliyor, virajlardan güvenle geçebiliyor şehir içinde BENZİNDE kullanıyor, park ettikten sonra dönüp bir kere daha bakıyor isem olay bence bitmiştir (bu kısmı bana göre)

    Alfa 156 mükemmel araç değildir ama kesinlikle sizin idda ettiğiniz gibi sorunlu bir araçta değildir sizin canınızın yanması benimkininde yandığı anlamına gelmiyor.



    sorun arar isek her markada modelde bolca var;

    https://www.google.com.tr/search?q=ww+sorunlar%C4%B1&rlz=1C1PRFC_enTR626TR626&oq=ww+sorunlar%C4%B1&aqs=chrome..69i57.218j0j9&sourceid=chrome&es_sm=93&ie=UTF-8

    son olarak aslında Alfa Romeo nun dediğiniz şekilde olumsuz bir imajının olması hoşuma gitmiyorda değil zira bir bmw nin bir honda nın başına gelen apaçi felaketi bu güzel araçların başına gelmesin varsın millet çıtkırıldım çok yakan kötürüm araçlar olarak bilsin, sonra gelsin abi bunun modeli kaçtı diye sorsun valla şikayetim yok.

    Gidin vw var bmw var honda var hepsi iyi araçlar.




  • aynen son cümlenizde dediğinizi yaptım. Size Alfa'nız ile mutluluklar umarım daha iyi günlerde kullanırsınız. Artık yoruldum sizlerden cevap vermeyeceğim iyi günler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dj_Gençkan -- 12 Şubat 2016; 19:49:26 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Aslında bir çok sorunuza cevap verdim. Tatmin olmuyorsanız araştırabilirsiniz internetten.

    Çok seviyorsanız Alfaya geri dönüş yapın sizin tercihiniz benim buradaki amacım alacak olanlara, almayı düşünenleri bilgilendirmek. Şu an binmediğiniz bir araç için ne kadar da kasıyorsunuz, sanırım nickimin altında ki otomobil markasına olan antipatiniz bana karşı ön yargılı olmanıza sebep oluyor. Sanki ben araçla ilgili o sorunları yaşamamışım, sadece markaya b.k atıyormuşum havasından kurtulun bence, yine internette araştırma yaparsanız 156 ile ilgili sorunları okuyabilirsiniz. ama dediğim gibi savunmanız o araçlar dandik bakımsız fan boyluk yapılıyor.

    O soru dizisini yazan ben değildim. Ben "Türkiye'de kullanılan kaç tane 1.6 motorlu seri üretim binek araçta ön arka çift salıncak süspansiyon sistemi var söyler misin ? " diye sordum ve cevabını alamadım.

    Kaç tanesinde varsa var bana ne ya , sanki bana giren çıkan var , konu sahibi ister alır ister almaz ben yaşadıklarımı yazdım. Haklısınız ülkede araç alırken ilk kriter " ön de çift salıncak " , sizin için çok önemliyse gidip alfa alın.

    Konu sahibi arkadaşım ben yaşadıklarımı anlattım, ister al ister alma. Artık daha fazla yazmayacağım alıntılamazsanız sevinirim. Siz haklısınız "çift salıncaklı ön düzen" çok mühim, ben arabadan anlamıyorum, Alfa öyle Alfa böyle , ruhu falan filan var.



    Evet anlamıyorsunuz belli ki. Çünkü alfa ruhu denen hadiyesi gökten zembille indirmiyorlar arabaya. Giulietta ve mito gibi araçların "alfisti"ler tarafından çok tutulmamasının, alfa ruhunu taşımıyor olarak değerlendirilmesinin arka planında, her iki aracın ön süspansiyon geometrisinin mcpherson oluşu vardır. Elektrikli direksiyonu da koyunca his yok olur. Halbuki 147, 156, 159 da ön double wishbone(çift salıncaklı)dır, 156 da ekstra olarak arkalar da double wishbone'dur.

    Israrla soruyorum çift salıncağı belki bilginiz vardır diye ama yok. Üstüne bir de "kaç tanesinde varsa var bana ne ya" gibi bir tavır içerisine giriyorsunuz. Arabaları sığ inceleyen biri için bu tavır gayet doğal. Otomobil bilgisi, sığ olarak incelenemeyecek kadar derin. Bu yüzden halkımızın Alfa romeo'da yaşadıklarına anlam verememesi doğal, çünkü izahını yapamayacağı bir konu. Ruh deyip geçiyor. Ben size izahını yapayım.

    Çift salıncak süspansiyon, her koşulda ideal kamber açısını yakalar. Bu yüzden araç çok yüksek g lerde viraj alırken bile tekerler ideal temas alanını koruduğundan ötürü yol tutuş limitleri çok yüksektir. Limitlerde ve limit ötesinde dengelidir. Bir de elektrikli yerine hidrolik direksiyon eklenince, düzgün bir lastikle beraber iki üç sağlam gazlayınca kendinizi f1 pilotu gibi hissedersiniz. Pist günlerini kaçırmak istemezsiniz.

    Ancak alfa romeo gibi çift salıncaklı sportif araçları hanım evladı gibi kullanınca, o zevk alınmaz. Sürücüye de posası kalır. Sürekli sadece sorunlarıyla uğraşır, ne lanet arabaymış dedirtir adama. Alfa romeo kuru kuru teknik verilerle incelenmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bir araç . Hiçbir kağıt parçası size aracın neler hissettirdiğini anlatamaz.

    Hani konu sahibine arabayı anlatacaktık ya, işte benim şeklim de bu. Kıssadan hisse, çift salıncaklı alfa romeo'larda alacağınız yol tutuş hissini başka hiçbir araçtan alamazsınız. Ancak alfa romeolar normale oranla biraz daha nazlıdır ve biraz daha fazla yakar. Kısacası keyif arabasıdır. Safkan spor araçtır, spor araçların avantajlarını da dezavantajlarını da içerir. Binek araç olarak tasarlanıp sonradan sportifleştirilmeye çalışılan araçlardan değildir. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

    safkan spor. :)))

    bütün alfacılarda da bu arabalarını spor araba zannetme huyu var.

    porşa gücü yetmeyen spor araba sevdalılarının kendilerini böyle tatmin ettiği bir marka işte.

    spor filan değil, hafif sportif karakterli, 4-5 senede diğer markaların 10 yaşındaki araçları gibi ihtiyarlayan, 2-3 sene sonra traktör gibi ses çıkaran (traktör sesi çıkaran zımbırtıyı değiştirirsin, 2 sene sonra yine başlar), su gibi benzin yakan, hafa yastığı kapağı fırlayan bir araba işte. bence hiç alınası bir araba değil.

    Hangi alfa modelini kullandınız ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Aslında bir çok sorunuza cevap verdim. Tatmin olmuyorsanız araştırabilirsiniz internetten.

    Çok seviyorsanız Alfaya geri dönüş yapın sizin tercihiniz benim buradaki amacım alacak olanlara, almayı düşünenleri bilgilendirmek. Şu an binmediğiniz bir araç için ne kadar da kasıyorsunuz, sanırım nickimin altında ki otomobil markasına olan antipatiniz bana karşı ön yargılı olmanıza sebep oluyor. Sanki ben araçla ilgili o sorunları yaşamamışım, sadece markaya b.k atıyormuşum havasından kurtulun bence, yine internette araştırma yaparsanız 156 ile ilgili sorunları okuyabilirsiniz. ama dediğim gibi savunmanız o araçlar dandik bakımsız fan boyluk yapılıyor.

    O soru dizisini yazan ben değildim. Ben "Türkiye'de kullanılan kaç tane 1.6 motorlu seri üretim binek araçta ön arka çift salıncak süspansiyon sistemi var söyler misin ? " diye sordum ve cevabını alamadım.

    Kaç tanesinde varsa var bana ne ya , sanki bana giren çıkan var , konu sahibi ister alır ister almaz ben yaşadıklarımı yazdım. Haklısınız ülkede araç alırken ilk kriter " ön de çift salıncak " , sizin için çok önemliyse gidip alfa alın.

    Konu sahibi arkadaşım ben yaşadıklarımı anlattım, ister al ister alma. Artık daha fazla yazmayacağım alıntılamazsanız sevinirim. Siz haklısınız "çift salıncaklı ön düzen" çok mühim, ben arabadan anlamıyorum, Alfa öyle Alfa böyle , ruhu falan filan var.



    Evet anlamıyorsunuz belli ki. Çünkü alfa ruhu denen hadiyesi gökten zembille indirmiyorlar arabaya. Giulietta ve mito gibi araçların "alfisti"ler tarafından çok tutulmamasının, alfa ruhunu taşımıyor olarak değerlendirilmesinin arka planında, her iki aracın ön süspansiyon geometrisinin mcpherson oluşu vardır. Elektrikli direksiyonu da koyunca his yok olur. Halbuki 147, 156, 159 da ön double wishbone(çift salıncaklı)dır, 156 da ekstra olarak arkalar da double wishbone'dur.

    Israrla soruyorum çift salıncağı belki bilginiz vardır diye ama yok. Üstüne bir de "kaç tanesinde varsa var bana ne ya" gibi bir tavır içerisine giriyorsunuz. Arabaları sığ inceleyen biri için bu tavır gayet doğal. Otomobil bilgisi, sığ olarak incelenemeyecek kadar derin. Bu yüzden halkımızın Alfa romeo'da yaşadıklarına anlam verememesi doğal, çünkü izahını yapamayacağı bir konu. Ruh deyip geçiyor. Ben size izahını yapayım.

    Çift salıncak süspansiyon, her koşulda ideal kamber açısını yakalar. Bu yüzden araç çok yüksek g lerde viraj alırken bile tekerler ideal temas alanını koruduğundan ötürü yol tutuş limitleri çok yüksektir. Limitlerde ve limit ötesinde dengelidir. Bir de elektrikli yerine hidrolik direksiyon eklenince, düzgün bir lastikle beraber iki üç sağlam gazlayınca kendinizi f1 pilotu gibi hissedersiniz. Pist günlerini kaçırmak istemezsiniz.

    Ancak alfa romeo gibi çift salıncaklı sportif araçları hanım evladı gibi kullanınca, o zevk alınmaz. Sürücüye de posası kalır. Sürekli sadece sorunlarıyla uğraşır, ne lanet arabaymış dedirtir adama. Alfa romeo kuru kuru teknik verilerle incelenmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bir araç . Hiçbir kağıt parçası size aracın neler hissettirdiğini anlatamaz.

    Hani konu sahibine arabayı anlatacaktık ya, işte benim şeklim de bu. Kıssadan hisse, çift salıncaklı alfa romeo'larda alacağınız yol tutuş hissini başka hiçbir araçtan alamazsınız. Ancak alfa romeolar normale oranla biraz daha nazlıdır ve biraz daha fazla yakar. Kısacası keyif arabasıdır. Safkan spor araçtır, spor araçların avantajlarını da dezavantajlarını da içerir. Binek araç olarak tasarlanıp sonradan sportifleştirilmeye çalışılan araçlardan değildir. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

    Tamam siz haklısınız, ruh muh bunların hepsi çift salıncaklı ön düzenden. Bilgilendirdiğiniz için sağolun bundan sonra alacağım 120 - 150 hp civarındaki araçlarda f1 hissiyatı yaşamak için, hanım evladı gibi değilde, gazlayıp aracı asfalta yapıştırmak için çift salıncaklı ön alt takım arayacağım.

    Bende diyordum ki kendi kendime neden f1 pilotunun yarısı gibi hissediyorum, aracım neden gazladım mı aslfata yarım yapışıyor meğersem benim aracımda sadece önlerde kullanmışlar bu double-wishbone yi, neyse artıkın yarım ruhla devam edeceğim yola.

    Ama şundan eminim ki sizin düşüncenize göre, aracımın arkası makaslı olmasaydı vw sadece o ruhu yaşatmamak adına, arkaya double-widhbone koymazdı. Nasıl olsa ruhsuz dandirik alelade bir marka algısı var gözünüzde.

    Haaa şunuda merak ediyorum acaba şu an kullandığınız honda markalı araçta bu ön arka double-wishbone mevcut mu ? Ruhsuz , hanım evladı gibi mi hissediyorsunuz yollarda bu ön arka çift salıncak muhabbetinden yoksa sizde almayacağınız, kullanmayacağınız aracı tavsiye edenlerden misiniz?Çünkü öyle bir anlatıyorsunuz ki araç alanların en önemli kriteri bu çift salıncak. Çok merak ediyorum gerçektende.

    120-150 hp civarındaki araçla virajda çıkacağınız 1.2 g yanal ivme bile aklınızı yerinden oynatır merak etmeyin. Tabi vw golf tdi falan kullanıyorsanız, 0.8 g den sonra esp ışığınız yanacaktır. 2012 esp siz fiesta bile 0.84g ile viraj alabilir. Bmw 3 serisi 0.88 g lere çıkabilir.

    Double wishbone maliyet işidir. Ayrıca arka bagaj hacmini de ciddi oranda daraltır. Vw 'in müşteri portföyü genelde spordan ziyade normal araç arayan insanlar olduğundan pek tercih edilmez. B6 passatların arkası çift salıncaklıydı diye hatırlıyorum ama. Önde çift salıncak zaten epey zor önden çeker araçta. Alfayı bu konuda bir kez daha takdir etmek gerekiyor.

    Mevcut değil. Çünkü aracı kendime almadım. Ana kullanıcısı ben olsaydım alfa bakardım. Kullanınca üst limitlerde ruhsuz hissediyorum çift salıncağa göre evet. Araç limitlerde ne olup bittiğini bana pek yansıtamıyor. Almayacağım, kullanmayacağım arabayı tavsiye etmem evet. Yol tutuşu için en önemli kriterlerden biri süspansiyon sistemidir doğru. Torsiyon çubuklu golf, double wishbone 156 nın hislerini veremez.

    Siz çok farklı açıdan yaklaşıyorusunuz, yani bu aracın alınması için tek geçerli sebep 1,2 G kuvvete çıkması mıdır ? Bakım maliyeti, sorunsuzluk gibi kriterlere göz ardı mı edilmelidir ?

    Bakın ben marka fanatikliği yapmıyorum, Gulietta alırım diyorum. alfa markasına karşı ön yargım yok, ama 156 gibi TS motorlu Alfalar gerçektende bana hitap etmiyor, çok sorunlu olarak görüyorum, sanayi sanayi dolaşmak istemediğim için almam o yüzden eski bir kullanıcı olarak yaşadıklarımı yazıyorum ki konu sahibi bilgi edinsin. Yani ne Fiat grupta nede VAG grupta hissem var. Bana ne kim hangi aracı alırsa alsın.

    Ama tutupta , " araçtan ne anlarsın" hede hödö gibi yorumlar gelince konu dağılıyor. Bak adamın biri pastanede muhallebi yemekten bile bahsetmiş, şimdi bu insanlar konu sahibine yardımcı mı oluyor ? Bilgilendirmeleriniz ve teknik bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim keşke tüm kullanıcılar bilgi sahibi olsa.

    İşte spor araç alan insanın, bakım maliyeti, sorunsuzluk gibi şeyleri pek düşünmemesi gerekiyor. Biraz eli anahtar tutmalı yeri geldiğinde. Hem spor hem sağlam olursa para dökmeli bu sefer.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Aslında bir çok sorunuza cevap verdim. Tatmin olmuyorsanız araştırabilirsiniz internetten.

    Çok seviyorsanız Alfaya geri dönüş yapın sizin tercihiniz benim buradaki amacım alacak olanlara, almayı düşünenleri bilgilendirmek. Şu an binmediğiniz bir araç için ne kadar da kasıyorsunuz, sanırım nickimin altında ki otomobil markasına olan antipatiniz bana karşı ön yargılı olmanıza sebep oluyor. Sanki ben araçla ilgili o sorunları yaşamamışım, sadece markaya b.k atıyormuşum havasından kurtulun bence, yine internette araştırma yaparsanız 156 ile ilgili sorunları okuyabilirsiniz. ama dediğim gibi savunmanız o araçlar dandik bakımsız fan boyluk yapılıyor.

    O soru dizisini yazan ben değildim. Ben "Türkiye'de kullanılan kaç tane 1.6 motorlu seri üretim binek araçta ön arka çift salıncak süspansiyon sistemi var söyler misin ? " diye sordum ve cevabını alamadım.

    Kaç tanesinde varsa var bana ne ya , sanki bana giren çıkan var , konu sahibi ister alır ister almaz ben yaşadıklarımı yazdım. Haklısınız ülkede araç alırken ilk kriter " ön de çift salıncak " , sizin için çok önemliyse gidip alfa alın.

    Konu sahibi arkadaşım ben yaşadıklarımı anlattım, ister al ister alma. Artık daha fazla yazmayacağım alıntılamazsanız sevinirim. Siz haklısınız "çift salıncaklı ön düzen" çok mühim, ben arabadan anlamıyorum, Alfa öyle Alfa böyle , ruhu falan filan var.



    Evet anlamıyorsunuz belli ki. Çünkü alfa ruhu denen hadiyesi gökten zembille indirmiyorlar arabaya. Giulietta ve mito gibi araçların "alfisti"ler tarafından çok tutulmamasının, alfa ruhunu taşımıyor olarak değerlendirilmesinin arka planında, her iki aracın ön süspansiyon geometrisinin mcpherson oluşu vardır. Elektrikli direksiyonu da koyunca his yok olur. Halbuki 147, 156, 159 da ön double wishbone(çift salıncaklı)dır, 156 da ekstra olarak arkalar da double wishbone'dur.

    Israrla soruyorum çift salıncağı belki bilginiz vardır diye ama yok. Üstüne bir de "kaç tanesinde varsa var bana ne ya" gibi bir tavır içerisine giriyorsunuz. Arabaları sığ inceleyen biri için bu tavır gayet doğal. Otomobil bilgisi, sığ olarak incelenemeyecek kadar derin. Bu yüzden halkımızın Alfa romeo'da yaşadıklarına anlam verememesi doğal, çünkü izahını yapamayacağı bir konu. Ruh deyip geçiyor. Ben size izahını yapayım.

    Çift salıncak süspansiyon, her koşulda ideal kamber açısını yakalar. Bu yüzden araç çok yüksek g lerde viraj alırken bile tekerler ideal temas alanını koruduğundan ötürü yol tutuş limitleri çok yüksektir. Limitlerde ve limit ötesinde dengelidir. Bir de elektrikli yerine hidrolik direksiyon eklenince, düzgün bir lastikle beraber iki üç sağlam gazlayınca kendinizi f1 pilotu gibi hissedersiniz. Pist günlerini kaçırmak istemezsiniz.

    Ancak alfa romeo gibi çift salıncaklı sportif araçları hanım evladı gibi kullanınca, o zevk alınmaz. Sürücüye de posası kalır. Sürekli sadece sorunlarıyla uğraşır, ne lanet arabaymış dedirtir adama. Alfa romeo kuru kuru teknik verilerle incelenmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bir araç . Hiçbir kağıt parçası size aracın neler hissettirdiğini anlatamaz.

    Hani konu sahibine arabayı anlatacaktık ya, işte benim şeklim de bu. Kıssadan hisse, çift salıncaklı alfa romeo'larda alacağınız yol tutuş hissini başka hiçbir araçtan alamazsınız. Ancak alfa romeolar normale oranla biraz daha nazlıdır ve biraz daha fazla yakar. Kısacası keyif arabasıdır. Safkan spor araçtır, spor araçların avantajlarını da dezavantajlarını da içerir. Binek araç olarak tasarlanıp sonradan sportifleştirilmeye çalışılan araçlardan değildir. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

    safkan spor. :)))

    bütün alfacılarda da bu arabalarını spor araba zannetme huyu var.

    porşa gücü yetmeyen spor araba sevdalılarının kendilerini böyle tatmin ettiği bir marka işte.

    spor filan değil, hafif sportif karakterli, 4-5 senede diğer markaların 10 yaşındaki araçları gibi ihtiyarlayan, 2-3 sene sonra traktör gibi ses çıkaran (traktör sesi çıkaran zımbırtıyı değiştirirsin, 2 sene sonra yine başlar), su gibi benzin yakan, hafa yastığı kapağı fırlayan bir araba işte. bence hiç alınası bir araba değil.

    Hangi alfa modelini kullandınız ?

    147




  • quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Aslında bir çok sorunuza cevap verdim. Tatmin olmuyorsanız araştırabilirsiniz internetten.

    Çok seviyorsanız Alfaya geri dönüş yapın sizin tercihiniz benim buradaki amacım alacak olanlara, almayı düşünenleri bilgilendirmek. Şu an binmediğiniz bir araç için ne kadar da kasıyorsunuz, sanırım nickimin altında ki otomobil markasına olan antipatiniz bana karşı ön yargılı olmanıza sebep oluyor. Sanki ben araçla ilgili o sorunları yaşamamışım, sadece markaya b.k atıyormuşum havasından kurtulun bence, yine internette araştırma yaparsanız 156 ile ilgili sorunları okuyabilirsiniz. ama dediğim gibi savunmanız o araçlar dandik bakımsız fan boyluk yapılıyor.

    O soru dizisini yazan ben değildim. Ben "Türkiye'de kullanılan kaç tane 1.6 motorlu seri üretim binek araçta ön arka çift salıncak süspansiyon sistemi var söyler misin ? " diye sordum ve cevabını alamadım.

    Kaç tanesinde varsa var bana ne ya , sanki bana giren çıkan var , konu sahibi ister alır ister almaz ben yaşadıklarımı yazdım. Haklısınız ülkede araç alırken ilk kriter " ön de çift salıncak " , sizin için çok önemliyse gidip alfa alın.

    Konu sahibi arkadaşım ben yaşadıklarımı anlattım, ister al ister alma. Artık daha fazla yazmayacağım alıntılamazsanız sevinirim. Siz haklısınız "çift salıncaklı ön düzen" çok mühim, ben arabadan anlamıyorum, Alfa öyle Alfa böyle , ruhu falan filan var.



    Evet anlamıyorsunuz belli ki. Çünkü alfa ruhu denen hadiyesi gökten zembille indirmiyorlar arabaya. Giulietta ve mito gibi araçların "alfisti"ler tarafından çok tutulmamasının, alfa ruhunu taşımıyor olarak değerlendirilmesinin arka planında, her iki aracın ön süspansiyon geometrisinin mcpherson oluşu vardır. Elektrikli direksiyonu da koyunca his yok olur. Halbuki 147, 156, 159 da ön double wishbone(çift salıncaklı)dır, 156 da ekstra olarak arkalar da double wishbone'dur.

    Israrla soruyorum çift salıncağı belki bilginiz vardır diye ama yok. Üstüne bir de "kaç tanesinde varsa var bana ne ya" gibi bir tavır içerisine giriyorsunuz. Arabaları sığ inceleyen biri için bu tavır gayet doğal. Otomobil bilgisi, sığ olarak incelenemeyecek kadar derin. Bu yüzden halkımızın Alfa romeo'da yaşadıklarına anlam verememesi doğal, çünkü izahını yapamayacağı bir konu. Ruh deyip geçiyor. Ben size izahını yapayım.

    Çift salıncak süspansiyon, her koşulda ideal kamber açısını yakalar. Bu yüzden araç çok yüksek g lerde viraj alırken bile tekerler ideal temas alanını koruduğundan ötürü yol tutuş limitleri çok yüksektir. Limitlerde ve limit ötesinde dengelidir. Bir de elektrikli yerine hidrolik direksiyon eklenince, düzgün bir lastikle beraber iki üç sağlam gazlayınca kendinizi f1 pilotu gibi hissedersiniz. Pist günlerini kaçırmak istemezsiniz.

    Ancak alfa romeo gibi çift salıncaklı sportif araçları hanım evladı gibi kullanınca, o zevk alınmaz. Sürücüye de posası kalır. Sürekli sadece sorunlarıyla uğraşır, ne lanet arabaymış dedirtir adama. Alfa romeo kuru kuru teknik verilerle incelenmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bir araç . Hiçbir kağıt parçası size aracın neler hissettirdiğini anlatamaz.

    Hani konu sahibine arabayı anlatacaktık ya, işte benim şeklim de bu. Kıssadan hisse, çift salıncaklı alfa romeo'larda alacağınız yol tutuş hissini başka hiçbir araçtan alamazsınız. Ancak alfa romeolar normale oranla biraz daha nazlıdır ve biraz daha fazla yakar. Kısacası keyif arabasıdır. Safkan spor araçtır, spor araçların avantajlarını da dezavantajlarını da içerir. Binek araç olarak tasarlanıp sonradan sportifleştirilmeye çalışılan araçlardan değildir. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

    safkan spor. :)))

    bütün alfacılarda da bu arabalarını spor araba zannetme huyu var.

    porşa gücü yetmeyen spor araba sevdalılarının kendilerini böyle tatmin ettiği bir marka işte.

    spor filan değil, hafif sportif karakterli, 4-5 senede diğer markaların 10 yaşındaki araçları gibi ihtiyarlayan, 2-3 sene sonra traktör gibi ses çıkaran (traktör sesi çıkaran zımbırtıyı değiştirirsin, 2 sene sonra yine başlar), su gibi benzin yakan, hafa yastığı kapağı fırlayan bir araba işte. bence hiç alınası bir araba değil.

    Hangi alfa modelini kullandınız ?

    147

    Yazık etmişsiniz güzelim arabaya.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Aslında bir çok sorunuza cevap verdim. Tatmin olmuyorsanız araştırabilirsiniz internetten.

    Çok seviyorsanız Alfaya geri dönüş yapın sizin tercihiniz benim buradaki amacım alacak olanlara, almayı düşünenleri bilgilendirmek. Şu an binmediğiniz bir araç için ne kadar da kasıyorsunuz, sanırım nickimin altında ki otomobil markasına olan antipatiniz bana karşı ön yargılı olmanıza sebep oluyor. Sanki ben araçla ilgili o sorunları yaşamamışım, sadece markaya b.k atıyormuşum havasından kurtulun bence, yine internette araştırma yaparsanız 156 ile ilgili sorunları okuyabilirsiniz. ama dediğim gibi savunmanız o araçlar dandik bakımsız fan boyluk yapılıyor.

    O soru dizisini yazan ben değildim. Ben "Türkiye'de kullanılan kaç tane 1.6 motorlu seri üretim binek araçta ön arka çift salıncak süspansiyon sistemi var söyler misin ? " diye sordum ve cevabını alamadım.

    Kaç tanesinde varsa var bana ne ya , sanki bana giren çıkan var , konu sahibi ister alır ister almaz ben yaşadıklarımı yazdım. Haklısınız ülkede araç alırken ilk kriter " ön de çift salıncak " , sizin için çok önemliyse gidip alfa alın.

    Konu sahibi arkadaşım ben yaşadıklarımı anlattım, ister al ister alma. Artık daha fazla yazmayacağım alıntılamazsanız sevinirim. Siz haklısınız "çift salıncaklı ön düzen" çok mühim, ben arabadan anlamıyorum, Alfa öyle Alfa böyle , ruhu falan filan var.



    Evet anlamıyorsunuz belli ki. Çünkü alfa ruhu denen hadiyesi gökten zembille indirmiyorlar arabaya. Giulietta ve mito gibi araçların "alfisti"ler tarafından çok tutulmamasının, alfa ruhunu taşımıyor olarak değerlendirilmesinin arka planında, her iki aracın ön süspansiyon geometrisinin mcpherson oluşu vardır. Elektrikli direksiyonu da koyunca his yok olur. Halbuki 147, 156, 159 da ön double wishbone(çift salıncaklı)dır, 156 da ekstra olarak arkalar da double wishbone'dur.

    Israrla soruyorum çift salıncağı belki bilginiz vardır diye ama yok. Üstüne bir de "kaç tanesinde varsa var bana ne ya" gibi bir tavır içerisine giriyorsunuz. Arabaları sığ inceleyen biri için bu tavır gayet doğal. Otomobil bilgisi, sığ olarak incelenemeyecek kadar derin. Bu yüzden halkımızın Alfa romeo'da yaşadıklarına anlam verememesi doğal, çünkü izahını yapamayacağı bir konu. Ruh deyip geçiyor. Ben size izahını yapayım.

    Çift salıncak süspansiyon, her koşulda ideal kamber açısını yakalar. Bu yüzden araç çok yüksek g lerde viraj alırken bile tekerler ideal temas alanını koruduğundan ötürü yol tutuş limitleri çok yüksektir. Limitlerde ve limit ötesinde dengelidir. Bir de elektrikli yerine hidrolik direksiyon eklenince, düzgün bir lastikle beraber iki üç sağlam gazlayınca kendinizi f1 pilotu gibi hissedersiniz. Pist günlerini kaçırmak istemezsiniz.

    Ancak alfa romeo gibi çift salıncaklı sportif araçları hanım evladı gibi kullanınca, o zevk alınmaz. Sürücüye de posası kalır. Sürekli sadece sorunlarıyla uğraşır, ne lanet arabaymış dedirtir adama. Alfa romeo kuru kuru teknik verilerle incelenmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bir araç . Hiçbir kağıt parçası size aracın neler hissettirdiğini anlatamaz.

    Hani konu sahibine arabayı anlatacaktık ya, işte benim şeklim de bu. Kıssadan hisse, çift salıncaklı alfa romeo'larda alacağınız yol tutuş hissini başka hiçbir araçtan alamazsınız. Ancak alfa romeolar normale oranla biraz daha nazlıdır ve biraz daha fazla yakar. Kısacası keyif arabasıdır. Safkan spor araçtır, spor araçların avantajlarını da dezavantajlarını da içerir. Binek araç olarak tasarlanıp sonradan sportifleştirilmeye çalışılan araçlardan değildir. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

    safkan spor. :)))

    bütün alfacılarda da bu arabalarını spor araba zannetme huyu var.

    porşa gücü yetmeyen spor araba sevdalılarının kendilerini böyle tatmin ettiği bir marka işte.

    spor filan değil, hafif sportif karakterli, 4-5 senede diğer markaların 10 yaşındaki araçları gibi ihtiyarlayan, 2-3 sene sonra traktör gibi ses çıkaran (traktör sesi çıkaran zımbırtıyı değiştirirsin, 2 sene sonra yine başlar), su gibi benzin yakan, hafa yastığı kapağı fırlayan bir araba işte. bence hiç alınası bir araba değil.

    Hangi alfa modelini kullandınız ?

    147

    Yazık etmişsiniz güzelim arabaya.

    Arkadaşın dediği çıkan airbag kapağı diğer araçlarda konsolla birleşik olduğu için kazada patladığında konsol değişimi oluyor ama alfada kapak artı airbag tamiri ile en ucuz yolla hallediliyor buda ayrı bir konu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Aslında bir çok sorunuza cevap verdim. Tatmin olmuyorsanız araştırabilirsiniz internetten.

    Çok seviyorsanız Alfaya geri dönüş yapın sizin tercihiniz benim buradaki amacım alacak olanlara, almayı düşünenleri bilgilendirmek. Şu an binmediğiniz bir araç için ne kadar da kasıyorsunuz, sanırım nickimin altında ki otomobil markasına olan antipatiniz bana karşı ön yargılı olmanıza sebep oluyor. Sanki ben araçla ilgili o sorunları yaşamamışım, sadece markaya b.k atıyormuşum havasından kurtulun bence, yine internette araştırma yaparsanız 156 ile ilgili sorunları okuyabilirsiniz. ama dediğim gibi savunmanız o araçlar dandik bakımsız fan boyluk yapılıyor.

    O soru dizisini yazan ben değildim. Ben "Türkiye'de kullanılan kaç tane 1.6 motorlu seri üretim binek araçta ön arka çift salıncak süspansiyon sistemi var söyler misin ? " diye sordum ve cevabını alamadım.

    Kaç tanesinde varsa var bana ne ya , sanki bana giren çıkan var , konu sahibi ister alır ister almaz ben yaşadıklarımı yazdım. Haklısınız ülkede araç alırken ilk kriter " ön de çift salıncak " , sizin için çok önemliyse gidip alfa alın.

    Konu sahibi arkadaşım ben yaşadıklarımı anlattım, ister al ister alma. Artık daha fazla yazmayacağım alıntılamazsanız sevinirim. Siz haklısınız "çift salıncaklı ön düzen" çok mühim, ben arabadan anlamıyorum, Alfa öyle Alfa böyle , ruhu falan filan var.



    Evet anlamıyorsunuz belli ki. Çünkü alfa ruhu denen hadiyesi gökten zembille indirmiyorlar arabaya. Giulietta ve mito gibi araçların "alfisti"ler tarafından çok tutulmamasının, alfa ruhunu taşımıyor olarak değerlendirilmesinin arka planında, her iki aracın ön süspansiyon geometrisinin mcpherson oluşu vardır. Elektrikli direksiyonu da koyunca his yok olur. Halbuki 147, 156, 159 da ön double wishbone(çift salıncaklı)dır, 156 da ekstra olarak arkalar da double wishbone'dur.

    Israrla soruyorum çift salıncağı belki bilginiz vardır diye ama yok. Üstüne bir de "kaç tanesinde varsa var bana ne ya" gibi bir tavır içerisine giriyorsunuz. Arabaları sığ inceleyen biri için bu tavır gayet doğal. Otomobil bilgisi, sığ olarak incelenemeyecek kadar derin. Bu yüzden halkımızın Alfa romeo'da yaşadıklarına anlam verememesi doğal, çünkü izahını yapamayacağı bir konu. Ruh deyip geçiyor. Ben size izahını yapayım.

    Çift salıncak süspansiyon, her koşulda ideal kamber açısını yakalar. Bu yüzden araç çok yüksek g lerde viraj alırken bile tekerler ideal temas alanını koruduğundan ötürü yol tutuş limitleri çok yüksektir. Limitlerde ve limit ötesinde dengelidir. Bir de elektrikli yerine hidrolik direksiyon eklenince, düzgün bir lastikle beraber iki üç sağlam gazlayınca kendinizi f1 pilotu gibi hissedersiniz. Pist günlerini kaçırmak istemezsiniz.

    Ancak alfa romeo gibi çift salıncaklı sportif araçları hanım evladı gibi kullanınca, o zevk alınmaz. Sürücüye de posası kalır. Sürekli sadece sorunlarıyla uğraşır, ne lanet arabaymış dedirtir adama. Alfa romeo kuru kuru teknik verilerle incelenmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bir araç . Hiçbir kağıt parçası size aracın neler hissettirdiğini anlatamaz.

    Hani konu sahibine arabayı anlatacaktık ya, işte benim şeklim de bu. Kıssadan hisse, çift salıncaklı alfa romeo'larda alacağınız yol tutuş hissini başka hiçbir araçtan alamazsınız. Ancak alfa romeolar normale oranla biraz daha nazlıdır ve biraz daha fazla yakar. Kısacası keyif arabasıdır. Safkan spor araçtır, spor araçların avantajlarını da dezavantajlarını da içerir. Binek araç olarak tasarlanıp sonradan sportifleştirilmeye çalışılan araçlardan değildir. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

    safkan spor. :)))

    bütün alfacılarda da bu arabalarını spor araba zannetme huyu var.

    porşa gücü yetmeyen spor araba sevdalılarının kendilerini böyle tatmin ettiği bir marka işte.

    spor filan değil, hafif sportif karakterli, 4-5 senede diğer markaların 10 yaşındaki araçları gibi ihtiyarlayan, 2-3 sene sonra traktör gibi ses çıkaran (traktör sesi çıkaran zımbırtıyı değiştirirsin, 2 sene sonra yine başlar), su gibi benzin yakan, hafa yastığı kapağı fırlayan bir araba işte. bence hiç alınası bir araba değil.

    Hangi alfa modelini kullandınız ?

    yanlış anlama olmasın. arkadaşımın arabasıydı. ona sorarsan tüm bu sorunlara rağmen hala toz kondurmaz sattığı arabaya. beraber aldık arabalarımızı. benimki stilo'ydu, onunki 147. gerçekten döküldü araba. direksiyonu da stilo'ya göre çok çok sertti. bagajına iki küçük çanta sığıyordu ancak. ve de bir çok parçası da stilo ile ortaktı. kol dayaması mesela. sadece rengi farklıydı. ha bir de servis ücretleri farklıydı. ikisini de aynı usta yapıyor. aynı servise giriyor. ama alfa daha pahalı...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Aslında bir çok sorunuza cevap verdim. Tatmin olmuyorsanız araştırabilirsiniz internetten.

    Çok seviyorsanız Alfaya geri dönüş yapın sizin tercihiniz benim buradaki amacım alacak olanlara, almayı düşünenleri bilgilendirmek. Şu an binmediğiniz bir araç için ne kadar da kasıyorsunuz, sanırım nickimin altında ki otomobil markasına olan antipatiniz bana karşı ön yargılı olmanıza sebep oluyor. Sanki ben araçla ilgili o sorunları yaşamamışım, sadece markaya b.k atıyormuşum havasından kurtulun bence, yine internette araştırma yaparsanız 156 ile ilgili sorunları okuyabilirsiniz. ama dediğim gibi savunmanız o araçlar dandik bakımsız fan boyluk yapılıyor.

    O soru dizisini yazan ben değildim. Ben "Türkiye'de kullanılan kaç tane 1.6 motorlu seri üretim binek araçta ön arka çift salıncak süspansiyon sistemi var söyler misin ? " diye sordum ve cevabını alamadım.

    Kaç tanesinde varsa var bana ne ya , sanki bana giren çıkan var , konu sahibi ister alır ister almaz ben yaşadıklarımı yazdım. Haklısınız ülkede araç alırken ilk kriter " ön de çift salıncak " , sizin için çok önemliyse gidip alfa alın.

    Konu sahibi arkadaşım ben yaşadıklarımı anlattım, ister al ister alma. Artık daha fazla yazmayacağım alıntılamazsanız sevinirim. Siz haklısınız "çift salıncaklı ön düzen" çok mühim, ben arabadan anlamıyorum, Alfa öyle Alfa böyle , ruhu falan filan var.



    Evet anlamıyorsunuz belli ki. Çünkü alfa ruhu denen hadiyesi gökten zembille indirmiyorlar arabaya. Giulietta ve mito gibi araçların "alfisti"ler tarafından çok tutulmamasının, alfa ruhunu taşımıyor olarak değerlendirilmesinin arka planında, her iki aracın ön süspansiyon geometrisinin mcpherson oluşu vardır. Elektrikli direksiyonu da koyunca his yok olur. Halbuki 147, 156, 159 da ön double wishbone(çift salıncaklı)dır, 156 da ekstra olarak arkalar da double wishbone'dur.

    Israrla soruyorum çift salıncağı belki bilginiz vardır diye ama yok. Üstüne bir de "kaç tanesinde varsa var bana ne ya" gibi bir tavır içerisine giriyorsunuz. Arabaları sığ inceleyen biri için bu tavır gayet doğal. Otomobil bilgisi, sığ olarak incelenemeyecek kadar derin. Bu yüzden halkımızın Alfa romeo'da yaşadıklarına anlam verememesi doğal, çünkü izahını yapamayacağı bir konu. Ruh deyip geçiyor. Ben size izahını yapayım.

    Çift salıncak süspansiyon, her koşulda ideal kamber açısını yakalar. Bu yüzden araç çok yüksek g lerde viraj alırken bile tekerler ideal temas alanını koruduğundan ötürü yol tutuş limitleri çok yüksektir. Limitlerde ve limit ötesinde dengelidir. Bir de elektrikli yerine hidrolik direksiyon eklenince, düzgün bir lastikle beraber iki üç sağlam gazlayınca kendinizi f1 pilotu gibi hissedersiniz. Pist günlerini kaçırmak istemezsiniz.

    Ancak alfa romeo gibi çift salıncaklı sportif araçları hanım evladı gibi kullanınca, o zevk alınmaz. Sürücüye de posası kalır. Sürekli sadece sorunlarıyla uğraşır, ne lanet arabaymış dedirtir adama. Alfa romeo kuru kuru teknik verilerle incelenmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bir araç . Hiçbir kağıt parçası size aracın neler hissettirdiğini anlatamaz.

    Hani konu sahibine arabayı anlatacaktık ya, işte benim şeklim de bu. Kıssadan hisse, çift salıncaklı alfa romeo'larda alacağınız yol tutuş hissini başka hiçbir araçtan alamazsınız. Ancak alfa romeolar normale oranla biraz daha nazlıdır ve biraz daha fazla yakar. Kısacası keyif arabasıdır. Safkan spor araçtır, spor araçların avantajlarını da dezavantajlarını da içerir. Binek araç olarak tasarlanıp sonradan sportifleştirilmeye çalışılan araçlardan değildir. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

    safkan spor. :)))

    bütün alfacılarda da bu arabalarını spor araba zannetme huyu var.

    porşa gücü yetmeyen spor araba sevdalılarının kendilerini böyle tatmin ettiği bir marka işte.

    spor filan değil, hafif sportif karakterli, 4-5 senede diğer markaların 10 yaşındaki araçları gibi ihtiyarlayan, 2-3 sene sonra traktör gibi ses çıkaran (traktör sesi çıkaran zımbırtıyı değiştirirsin, 2 sene sonra yine başlar), su gibi benzin yakan, hafa yastığı kapağı fırlayan bir araba işte. bence hiç alınası bir araba değil.

    Hangi alfa modelini kullandınız ?

    yanlış anlama olmasın. arkadaşımın arabasıydı. ona sorarsan tüm bu sorunlara rağmen hala toz kondurmaz sattığı arabaya. beraber aldık arabalarımızı. benimki stilo'ydu, onunki 147. gerçekten döküldü araba. direksiyonu da stilo'ya göre çok çok sertti. bagajına iki küçük çanta sığıyordu ancak. ve de bir çok parçası da stilo ile ortaktı. kol dayaması mesela. sadece rengi farklıydı. ha bir de servis ücretleri farklıydı. ikisini de aynı usta yapıyor. aynı servise giriyor. ama alfa daha pahalı...

    Sizin o arabayı almamış olmanız iyi olmuş. Sıfır alfa romeoları bilmem de ikinci el eski alfa romeolardan lütfen uzak durun. Zaten az sayıda temizi var.

    Alfa romeo gibi bir aracı stilo ile kıyaslayıp, spor araçta direksiyon sertliğiyle eleştirip, arka bagajın, arka kısımdaki çift salıncaktan ötürü dar olduğunu bilmeyen bir insan o arabayı ancak ziyan eder. Bunlar birer araç kültürü göstergesidir çünkü.

    Ne bileyim, clio yorumlayın, punto yorumlayın, fluence yorumlayın, hatta onları alın tepe tepe binin, fiatların city direksiyonu da yumuşak olur zaten rahat edersiniz ama lütfen alfadan uzak durun, o kadar uzak durun ki yorum bile yapmayın. Spor araç kültürünüz paçalarınızdan akıyor çünkü.




  • Eski bir 156 2.0 Ts kullanıcısı olarak konuya bildiklerimi yazayım bende. Öncelikle 156 kesinlikle bir spor otomobil değildir. Zaten üretim amacı da bu değil. 4c, 8c hatta belki bir Brera spor otomobil olabilir fakat GTA versiyonu hariç 156 lar spor karakterli executive sedandır. Fazlasını beklememek lazım. Çok iyi yol tutarlar. Ben okadar zorlamama rağmen zır stock aracımı önden kaydırmayı başaramadım. Fakat arkasını çok kolay bırakır. Limit üzerinde de kontrollü bir araçtır saçmalamaz.

    Frenaj olarak belki katılmayanlar olabilir fakat bence vasat bir araç. Yeni 4 disk+4 balataya rağmen çok güvenli frenleri yoktu.

    Parça fiyatları d segmenti bir otomobile göre normaldir fakat kısmen cins bir araç olduğu için ekstra masraflara hazırlıklı olmanız gerekir. Mesela triger değiştirirken 2.0larda balans kayışı denen bir zımbırtı da değişir, veya 8 bujisi olduğu ve aynı bujilerin Ferrari F355 te de kullanıldığı düşünülür ise diğer araçlara takılan performans bujileri bile bu aracın performansını düşürür Ustası büyük şehirlerde bellidir zaten. Parça sorunu da yine büyük şehirlerde yaşamazsınız.

    Çok sorunsuz bir araç istiyorsanız Alfa dan uzak durun. Burda arkadaşlar baya uzun uzun tartışmışlar fakat bu konu beklenti meselesidir. 156 bineyim gideyim arabası değildir. Biraz daha özen ister ki bu konuda herkes hemfikir.

    Aracın süspansiyon sistemine laf yok fakat şasesi rijitlikten çok uzaktadır. Yani türkçesi tok bir hissiyat vermez. Hatta kasislerde bile esnediğini hissedebilirsiniz.

    1.6 yerine herzaman 2.0 tercih edilmelidir. Özellikle LPG düşünüyorsanız 1.6 benzinlisi performans anlamında tatmin etmeyebilir. Yakıt olarakta çok benzer bir tüketim gösterirler. Hatta bence performans aranıyorsa her insanoğlu bir kerede olsa Arese V6 denemelidir. Ben 2.0 yerine almışken 2.4 alsaydım keşke diye çok kere pişmanlık yaşamıştm.

    Uzun vites oranları ve yine uzun vites yollarıyla biraz tatsız bir şanzımanı vardır belirtmeden geçemeyeceğim. Yüksek deviri de sevdiği için şehir içinde trafikte çok seri bir araç beklentisine girmeyin kendisi biraz yol otomobilidir, devirlendikçe açılır.

    Son olarak eğer kazasız, özel Alfa servisi bakımlı, geçmişi belli, bakımları orjinal parçalar kullanılarak yapılmış bir araç bulur ve tüm handikaplarının baştan farkında olarak alırsanız; sizi oldukça memnun edecek bir araçtır. Fakat benim aracım da bu anlattığım kriterlerde olmasına rağmen yinede sürekli masraf çıkarma potansiyeline sahipti bunu da göz ardı etmeyin.

    Alırken Alfaya özel dikkat etmeniz gerekenler; Öncelikle buralarda hakkında destan yazılan varyatörü hiç kafaya takmayın başınızı ağrıtıcak bir sorun kesinlikle değil. Triger mesela daha önemli Alfalarda cünkü değişim aralığı az diğer araçlara nazaran iyi dikkat edin. Kopma vakaları yaşanabiliyor. Bujileri kontrol edin. Ngk orjinal platinium Alfa bujileri değilse koşarak o araçtan uzaklaşın derim. Hararetleri biraz oynak olur bu araçların ona dikkat edin. Süspansiyon sistemine dikkat edin. Kalanı sıradan bir araç işte zaten

    Marea ya gelirsek; zamanında Hlx'de bakmıştım. Sadece motor sesi bakımından bir 156 2.0dan önde olabilir. Kalan her konu, buna bakım maliyetleri de dahil Alfa ile benzer veya Alfanın lehinedir. Normal Marea için bir şey diyemem fakat Hlx sıralı 5 silindirli ultra cins bir motordur. Alfa dan hayli fazla yakar. Anlayanı da Alfa dan daha azdır tahminimce cünkü az satılan bir araç Twin Sparklara göre.

    Bildiklerimi olabildiğince yazmaya çalıştım. Sorunuz olursa yine cevaplarım..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi B3RK1NG -- 13 Şubat 2016; 2:41:48 >




  • Arkadaslar tartismaya gerek yok. Bazi araclar zengin arabasidir.
    Paraniz yurutmeye yetmeyecekse, fiyatina aldanip bu araclardan almayin.

    Ayrica bu tarz araclari 2.el alirken, parasi olan ve bu araci keyf icin almis birinden alin. Yoksa cook pisman olursunuz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dj_Gençkan

    Aslında bir çok sorunuza cevap verdim. Tatmin olmuyorsanız araştırabilirsiniz internetten.

    Çok seviyorsanız Alfaya geri dönüş yapın sizin tercihiniz benim buradaki amacım alacak olanlara, almayı düşünenleri bilgilendirmek. Şu an binmediğiniz bir araç için ne kadar da kasıyorsunuz, sanırım nickimin altında ki otomobil markasına olan antipatiniz bana karşı ön yargılı olmanıza sebep oluyor. Sanki ben araçla ilgili o sorunları yaşamamışım, sadece markaya b.k atıyormuşum havasından kurtulun bence, yine internette araştırma yaparsanız 156 ile ilgili sorunları okuyabilirsiniz. ama dediğim gibi savunmanız o araçlar dandik bakımsız fan boyluk yapılıyor.

    O soru dizisini yazan ben değildim. Ben "Türkiye'de kullanılan kaç tane 1.6 motorlu seri üretim binek araçta ön arka çift salıncak süspansiyon sistemi var söyler misin ? " diye sordum ve cevabını alamadım.

    Kaç tanesinde varsa var bana ne ya , sanki bana giren çıkan var , konu sahibi ister alır ister almaz ben yaşadıklarımı yazdım. Haklısınız ülkede araç alırken ilk kriter " ön de çift salıncak " , sizin için çok önemliyse gidip alfa alın.

    Konu sahibi arkadaşım ben yaşadıklarımı anlattım, ister al ister alma. Artık daha fazla yazmayacağım alıntılamazsanız sevinirim. Siz haklısınız "çift salıncaklı ön düzen" çok mühim, ben arabadan anlamıyorum, Alfa öyle Alfa böyle , ruhu falan filan var.



    Evet anlamıyorsunuz belli ki. Çünkü alfa ruhu denen hadiyesi gökten zembille indirmiyorlar arabaya. Giulietta ve mito gibi araçların "alfisti"ler tarafından çok tutulmamasının, alfa ruhunu taşımıyor olarak değerlendirilmesinin arka planında, her iki aracın ön süspansiyon geometrisinin mcpherson oluşu vardır. Elektrikli direksiyonu da koyunca his yok olur. Halbuki 147, 156, 159 da ön double wishbone(çift salıncaklı)dır, 156 da ekstra olarak arkalar da double wishbone'dur.

    Israrla soruyorum çift salıncağı belki bilginiz vardır diye ama yok. Üstüne bir de "kaç tanesinde varsa var bana ne ya" gibi bir tavır içerisine giriyorsunuz. Arabaları sığ inceleyen biri için bu tavır gayet doğal. Otomobil bilgisi, sığ olarak incelenemeyecek kadar derin. Bu yüzden halkımızın Alfa romeo'da yaşadıklarına anlam verememesi doğal, çünkü izahını yapamayacağı bir konu. Ruh deyip geçiyor. Ben size izahını yapayım.

    Çift salıncak süspansiyon, her koşulda ideal kamber açısını yakalar. Bu yüzden araç çok yüksek g lerde viraj alırken bile tekerler ideal temas alanını koruduğundan ötürü yol tutuş limitleri çok yüksektir. Limitlerde ve limit ötesinde dengelidir. Bir de elektrikli yerine hidrolik direksiyon eklenince, düzgün bir lastikle beraber iki üç sağlam gazlayınca kendinizi f1 pilotu gibi hissedersiniz. Pist günlerini kaçırmak istemezsiniz.

    Ancak alfa romeo gibi çift salıncaklı sportif araçları hanım evladı gibi kullanınca, o zevk alınmaz. Sürücüye de posası kalır. Sürekli sadece sorunlarıyla uğraşır, ne lanet arabaymış dedirtir adama. Alfa romeo kuru kuru teknik verilerle incelenmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bir araç . Hiçbir kağıt parçası size aracın neler hissettirdiğini anlatamaz.

    Hani konu sahibine arabayı anlatacaktık ya, işte benim şeklim de bu. Kıssadan hisse, çift salıncaklı alfa romeo'larda alacağınız yol tutuş hissini başka hiçbir araçtan alamazsınız. Ancak alfa romeolar normale oranla biraz daha nazlıdır ve biraz daha fazla yakar. Kısacası keyif arabasıdır. Safkan spor araçtır, spor araçların avantajlarını da dezavantajlarını da içerir. Binek araç olarak tasarlanıp sonradan sportifleştirilmeye çalışılan araçlardan değildir. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

    Tamam siz haklısınız, ruh muh bunların hepsi çift salıncaklı ön düzenden. Bilgilendirdiğiniz için sağolun bundan sonra alacağım 120 - 150 hp civarındaki araçlarda f1 hissiyatı yaşamak için, hanım evladı gibi değilde, gazlayıp aracı asfalta yapıştırmak için çift salıncaklı ön alt takım arayacağım.

    Bende diyordum ki kendi kendime neden f1 pilotunun yarısı gibi hissediyorum, aracım neden gazladım mı aslfata yarım yapışıyor meğersem benim aracımda sadece önlerde kullanmışlar bu double-wishbone yi, neyse artıkın yarım ruhla devam edeceğim yola.

    Ama şundan eminim ki sizin düşüncenize göre, aracımın arkası makaslı olmasaydı vw sadece o ruhu yaşatmamak adına, arkaya double-widhbone koymazdı. Nasıl olsa ruhsuz dandirik alelade bir marka algısı var gözünüzde.

    Haaa şunuda merak ediyorum acaba şu an kullandığınız honda markalı araçta bu ön arka double-wishbone mevcut mu ? Ruhsuz , hanım evladı gibi mi hissediyorsunuz yollarda bu ön arka çift salıncak muhabbetinden yoksa sizde almayacağınız, kullanmayacağınız aracı tavsiye edenlerden misiniz?Çünkü öyle bir anlatıyorsunuz ki araç alanların en önemli kriteri bu çift salıncak. Çok merak ediyorum gerçektende.

    120-150 hp civarındaki araçla virajda çıkacağınız 1.2 g yanal ivme bile aklınızı yerinden oynatır merak etmeyin. Tabi vw golf tdi falan kullanıyorsanız, 0.8 g den sonra esp ışığınız yanacaktır. 2012 esp siz fiesta bile 0.84g ile viraj alabilir. Bmw 3 serisi 0.88 g lere çıkabilir.

    Double wishbone maliyet işidir. Ayrıca arka bagaj hacmini de ciddi oranda daraltır. Vw 'in müşteri portföyü genelde spordan ziyade normal araç arayan insanlar olduğundan pek tercih edilmez. B6 passatların arkası çift salıncaklıydı diye hatırlıyorum ama. Önde çift salıncak zaten epey zor önden çeker araçta. Alfayı bu konuda bir kez daha takdir etmek gerekiyor.

    Mevcut değil. Çünkü aracı kendime almadım. Ana kullanıcısı ben olsaydım alfa bakardım. Kullanınca üst limitlerde ruhsuz hissediyorum çift salıncağa göre evet. Araç limitlerde ne olup bittiğini bana pek yansıtamıyor. Almayacağım, kullanmayacağım arabayı tavsiye etmem evet. Yol tutuşu için en önemli kriterlerden biri süspansiyon sistemidir doğru. Torsiyon çubuklu golf, double wishbone 156 nın hislerini veremez.

    Siz çok farklı açıdan yaklaşıyorusunuz, yani bu aracın alınması için tek geçerli sebep 1,2 G kuvvete çıkması mıdır ? Bakım maliyeti, sorunsuzluk gibi kriterlere göz ardı mı edilmelidir ?

    Bakın ben marka fanatikliği yapmıyorum, Gulietta alırım diyorum. alfa markasına karşı ön yargım yok, ama 156 gibi TS motorlu Alfalar gerçektende bana hitap etmiyor, çok sorunlu olarak görüyorum, sanayi sanayi dolaşmak istemediğim için almam o yüzden eski bir kullanıcı olarak yaşadıklarımı yazıyorum ki konu sahibi bilgi edinsin. Yani ne Fiat grupta nede VAG grupta hissem var. Bana ne kim hangi aracı alırsa alsın.

    Ama tutupta , " araçtan ne anlarsın" hede hödö gibi yorumlar gelince konu dağılıyor. Bak adamın biri pastanede muhallebi yemekten bile bahsetmiş, şimdi bu insanlar konu sahibine yardımcı mı oluyor ? Bilgilendirmeleriniz ve teknik bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim keşke tüm kullanıcılar bilgi sahibi olsa.

    İşte spor araç alan insanın, bakım maliyeti, sorunsuzluk gibi şeyleri pek düşünmemesi gerekiyor. Biraz eli anahtar tutmalı yeri geldiğinde. Hem spor hem sağlam olursa para dökmeli bu sefer.

    Bakın 1,6 TS 156 kesinlikle spor bir araç değildir önce bunu kabul etmeniz gerekir. Mesela BMW m serisi spor sedandır, 156 nın spor sedan sınıfına giren tek model 2,5 LT lik olanıdır.




  • Bir haftadır 2.0 otomatik modelini kullanıyorum. Şuan araç hoşuma gitti duruma göre satın alıcağım fiyat 20 bin lira araç full modeli ve lpg de çok ekonomik aynı zamanda performanslı ve rahat

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.