Şimdi Ara

Ali Sami Yen Sonsuza Dek/Unutulmaz...11/01/....

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
440
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • #AliSamiYenSonsuzaDek
    #AliSamiYenUnutulmaz

    Avrupalı takımların ve futbolseverlerin yakından tanıdığı Galatasaray taraftarlarının ünü New York’a kadar ulaştı. Dünyaca ünlü New York Times'ta yayınlanan makalede, "Belki de dünyada en korkulan taraftar Ali Sami Yen'dedir" denildi.

    Daniel Altman’ın The New York Times’ta yayınlanan “Futbol aleminde ev sahibi olmanın sarsılmaz avantajı” başlıklı makalesinde Sarı-Kırmızılı taraftarların gücüne dikkat çekildi. Altman, makalesinde “Bazı statlar korkutucu bir atmosfer yaratabilir. Newcastle, Kuzey İngiltere’nin dondurucu soğuğunda kısa kollu siyah-beyaz formaları ile maça gelen sadık taraftarı ile bilinir. Belki de en korkulan taraftarlar Ali Sami Yen Stadı’nda misafir takım için geleneksel olarak açtıkları ‘Cehenneme hoş geldiniz’ pankartları ile Türk takımı Galatasaray’ın taraftarları” ifadelerini kullandı.
    G.SARAY HEP TEHLİKELİ
    Galatasaray’ın adından korkan bir diğer isimse Sarı-Kırmızılı takımın UEFA Kupası gruplarındaki Portekizli rakibi Benfica’nın teknik direktörü Flores. Benfica’nın rakiplerini değerlendiren Flores, “UEFA değil, sanki Şampiyonlar Ligi. G.Saray her zaman tehlikelidir. Herhta’yı küçük göremezsiniz. Olympiakos geleneksel olarak güçlü ve Metalist ise grup için tam bir muamma” dedi.
    ------------------
    Kezman: "Biz zaten o stadtan galip çıkabileceğimize inanmıyorduk."

    Paolo Maldini: "Kimse bana o stadta 20.000 kişi olduğuna inandıramaz.

    Hagi: "Bu seyirci ölüyü diriltir."

    TF1 Fransız Kanalı: "Paris Ali Sami Yen cehenneminden nasıl çıkacak?"

    Davids: "Bizde böyle bir taraftar olsa hiçbir takım karşımızda duramaz."

    Collina: "Bu cehennemi çok seviyorum."

    La Gazette: "Şeytanın evi."

    Berliner Morgenpost : "Futbolun sadece futbol olmadigini Ali Sami Yen Stadinda anladim"

    Admir Smayiç (Neuchatel Xamax) : Bizimkiler maç öncesi ısınmak için sahaya çıktı. Soyunma odasına döndüklerinde yüzleri bembeyazdı.

     Ali Sami Yen Sonsuza Dek/Unutulmaz...11/01/....


     Ali Sami Yen Sonsuza Dek/Unutulmaz...11/01/....


     Ali Sami Yen Sonsuza Dek/Unutulmaz...11/01/....







  •  Ali Sami Yen Sonsuza Dek/Unutulmaz...11/01/....
  • 90'lardaki Şampiyonlar Ligi keyfinin belki de en önemli etkenlerinden biriydi Ali Sami Yen Stadı. Hagi'nin son dakikadaki akılalmaz golüyle Galatasaray'ın 2-1 kazandığı maçta, orada olmak isterdim.
  • 90'lı yıllarda Avrupalılar stat atmosferlerini betimlemek için "Ali Sami Yen gibi" diye bi futbol deyimi kullanırlardı, Ali Sami Yen 25.000 taraftarın 65 milyonluk ses çıkarabildiği tek mabetti.


     Ali Sami Yen Sonsuza Dek/Unutulmaz...11/01/....

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bülent Korkmaz’dan Ali Aydın’a, Turgay Şeren’den Hami Mandıralı’ya, Mehmet Özdilek’ten Oğuz Çetin’e, Hasan Vezir’den İbrahim Üzülmez’e, Ahmet Çakır’dan Cevat Prekazi’ye kadar birçok isim, vedaya hazırlanan Ali Sami Yen’de yaşadığı unutulmaz anıları, maçları Aksiyon’a anlattı.

    Papazın Çayırı, Taksim Stadı, Şeref Stadı… Hepsi de Türk futboluna hizmet etti, zaman ve şartların değişmesiyle tarihe mal oldu. Temeli 1936’da atılan, 1964’te tam anlamıyla hizmete giren Ali Sami Yen Stadı da vedaya hazırlanıyor şimdi.

    Hiç şüphesiz bu stat sadece G.Saraylılar için değil, F.Bahçeliler, Beşiktaşlılar, Trabzonsporlular, kısacası Türkiye futbolu için de özel bir stattı. İşte bu stat 11 Ocak’ta oynanacak G.Saray-Beypazarı Belediyespor maçıyla tarihe karışacak. Tıpkı Taksim Stadı ve Şeref Stadı gibi…

    Çimlerinde nice kramponların izi var. Nice antrenör kulübelerinde taktik değiştirdi. Nice taraftar saatlerce bilet kuyruğunda bekledi. Tribünlerinde nice şarkılar söylendi. Nice foto muhabiri en güzel kareleri görüntülemek için deklanşörlerine bastı. Nice yazar kalemine bu stadı mürekkep yaptı. Nice hakem bu statta düdük çaldı. Hakeminden antrenörüne, futbolcusundan gazetecisine, taraftarından top toplayıcısına kadar birçok kişi bu statta nice hatıralar yaşadı. Biz de futbol ailesinin bazı isimlerinden, Ali Sami Yen’de unutamadıkları anıları bizimle paylaşmasını istedik. Kimi yaşadığı zaferleri anlattı, kimi attığı golü, kimi yenildikleri maçı. Ama herkesin bir anısı vardı ve hepsi birbirinden güzeldi.

    Bülent Korkmaz (G.Saraylı eski futbolcu): Ali Sami Yen’in yıkılacak olması beni çok üzüyor. Çocukluğum orada geçti. Altyapıdayken bile önünde toplanır, maça giderdik. Türk futbol tarihindeki bütün büyük başarılar bu statta yaşandı. Ben de bu büyük başarıların çoğunda o stadyumdaydım. Orada unutulmaz günlerim geçti. Bizim bir kazan dairemiz vardı. Oynayacağımız maçtan önce o kazan dairesinde toplanır, maça konsantre olurduk. Soyunma odasında değil de o kazan dairesinde… Soyunma odasıyla sahaya çıkış koridorunu da her zaman hatırlayacağım.

    Ali Sami Yen’de Werder Bremen ile oynadığımız maçı unutamam. İlk maçı 2-1 kaybetmiştik. Soğuk ve karlı bir havada rövanşa çıktık (18 Mart 1992). Buz gibi bir hava vardı. Ona rağmen stat tamamen doluydu. Üstelik o yıllarda seyirciler 3-4 saat öncesinden maça gelirdi. 30 bin kişi o soğukta bizi destekledi. Ama olmadı. Son saniyelerde Rotario’nun vuruşu çamura takılmıştı. Ve maç 0-0 bitti. Elendik. Üzülmüştük. Ama ben taraftarımızın oradan o hüzünlü ayrılışını asla unutamam. O soğukta hasta olmak pahasına saatlerce bizi desteklemişlerdi.

    Bunun dışında birçok başarı var. Saymakla bitmez. Ben o stadın yanından geçerken mutlu olan biriyim. Duygulanıyorum. Ama artık tarihe karışacak. Benim gönlümde yeni stat yine aynı yerde yapılsın düşüncesi vardı. Olmadı. Umarım yeni statta daha büyük başarılara imza atılır.

    Hasan Vezir (F.Bahçe ve G.Saraylı eski futbolcu): 1989’da G.Saray formasıyla Kızılyıldız’a karşı oynadığımız ve 1-1 biten maçı unutamıyorum. O maçta golü ben atmıştım. G.Saray formasıyla ilk maçımı ise Karşıyaka’ya karşı oynadım. Yanlış hatırlamıyorsam 2-1 kazanmıştık ve 2 golü de yine ben atmıştım. Benim için çok önemli bir maçtı. F.Bahçe forması ile ise hafızalardan silinmeyecek 4-3’lük kupa maçı var. İlk yarıyı 3-0 yenik kapamıştık. İkinci yarının hemen başında Aykut’un golü geldi. Ondan sonra Rıdvan’ın üç pasıyla arka arkaya 3 gol attım ve maçı 4-3 kazandık. G.Saray forması ile F.Bahçe’ye karşı oynadığım ilk maçı da unutamam. Maç 0-0 devam ediyordu. 90. dakikasında korner kullandık. Prekazi ortaladı, arka direkteki Tanju topu ceza sahası içine indirdi, ben de son dokunuşu yaptım ve 1-0 kazandık.

    Uğur Tütüneker (G.Saraylı eski futbolcu): G.Saray’ın efsane oyuncularından Uğur Tütüneker’in unutamadığı maç, 2 gol attığı ve Tanju’ya bir gol attırdığı tarihî Neuchatel Xamax maçı. İlk maçı 3-0 kaybeden G.Saray, 9 Kasım 1988’de İstanbul’da oynanan ikinci maçta yaklaşık 40 bin taraftarının desteğini almıştı. 19. dakikada Uğur ilk golü attı. 52’de Tanju ile durumu 2-0’a getirdi. Tur için umutlar artarken, 68. dakikada yan hakemin kafasına tribünlerden atılan bir bozuk paranın gelmesi oyunun durmasına sebep oldu. Olayların ardından G.Saray, 77. dakikada Uğur, 83 ve 87. dakikalarda Tanju ile iki gol daha bularak müsabakadan 5-0 galip ayrıldı ve çeyrek finale çıktı. İşte Tütüneker’in o maçla ilgili düşünceleri: “O maçta bizim kenetlenmemiz ve tarihî zafer elde etmemiz Türk futbolundaki kırılma noktalarından biridir. O maçtan sonra Türk futbolu özgüven kazandı. O zamanki adıyla Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı finale çıktık. Ali Sami Yen’de çok güzel günler yaşadık. Yıkılmasına da duygusal yaklaşıyoruz. Bence buna gerek yok. Çünkü G.Saray’ın da yeni bir stada ihtiyacı vardı. Müthiş de bir stada kavuştu. Belki bu yeni stat Ali Sami Yen’in arsası üzerinde yapılabilseydi çok daha iyi olurdu.”

    Mehmet Özdilek (Beşiktaşlı eski futbolcu): 1997-98 sezonu Türkiye Kupası finalinde (8 Nisan 1998) G.Saray’a attığım golü unutamıyorum. İlk maç İnönü’de 1-1 bitmişti. İkinci maçta ilk yarının sonlarına doğru röveşata ile bir gol attım. Maç 1-1 sona erdi, penaltılarla G.Saray’ı eledik ve kupayı kazandık. Bu gol futbol hayatımdaki en önemli gollerden biridir.

    Bu statta unutamadığım bir maç daha var. 1991’de ilk 17 dakikada 2-0 geriye düştüğümüz ama 3-2 kazandığımız karşılaşma. İlk yarının son bölümünde Ali ile iki gol bularak beraberliği yakaladık. İkinci yarının sonlarına doğru benim bir şutum kaleci Hayrettin’den döndü ve Feyyaz topu filelere gönderdi. Maçı 3-2 kazandık. O sezon sonu da şampiyon olduk.

    Oğuz Çetin (F.Bahçeli eski futbolcu): 1992’nin Kasım ayıydı. Hafta arası Avrupa maçında Sigma Olomouc ile deplasmanda oynamış ve 7-1 yenilmiştik. Hemen bu maçın dönüşünde G.Saray ile Ali Sami Yen’de karşı karşıya geldik (8 Kasım 1992). Herkesin burada da fark yiyeceğimizi düşündüğü bir maçtı. Ancak benim verdiğim pastan sonra Aykut’un attığı golle 1-0 kazandık. Bu maçı o günkü şartlar itibariyle unutamam.

    Cevat Prekazi (G.Saraylı eski futbolcu): Neuchatel Xamax maçı inanılmazdı. Aynı yıl Rapid Wien’i 2-0 yendiğimiz maç da öyle. Xamax’a ilk maçta 3-0 yenildik. Maçtan sonra onlarda oynayan ama Partizan’dan takım arkadaşım Admir Smayiç otelimize geldi. Kendisine ‘Göreceksin, rövanşta size 5 atacağız. Çünkü siz Ali Sami Yen’e değil, cehenneme geleceksiniz’ dedim. Avrupa’yı biliyordum, İsviçreli oyuncular Ali Sami Yen gibi coşkulu bir statta hiç oynamamışlardı. Nitekim öyle oldu. Geldiler, 5 attık. Maçtan sonra Admir’le konuştum. Bana ‘Bizimkiler maç öncesi ısınmak için sahaya çıktı. Soyunma odasına döndüklerinde yüzleri bembeyazdı’ dedi. O gün seyircimiz de inanılmazdı.

    14 yıl aradan sonra şampiyon olduğumuz Eskişehirspor maçını da unutamam. Bir hafta önce Beşiktaş evinde Denizli’yle, son dakikada Erol’un attığı gol sonunda 1-1 berabere kaldı, biz de Antalya’yı 4-2 yenerek bitime bir hafta kala liderlik koltuğuna oturduk. Son hafta içeride Eskişehirspor ile oynayacaktık. Kazandığımız takdirde 14 yıl aradan sonra şampiyonluk gelecekti. Bütün bir hafta bu maçı konuştuk. Heyecan doruktaydı. Ben ise rahattım. Çünkü Ali Sami Yen’de kazanacağımıza inanıyordum. 2-0 öne geçtik. Ama 75. dakikalarda Eskişehirspor durumu 2-1’e getirdi. O dakikadan sonra bizimkilerin eli ayağına dolanmaya başladı. Vakit geçmek bilmiyordu. Seyirci bu devrede bize büyük destek oldu ve 2-1 kazanarak şampiyon olduk.

    F.Bahçe’nin 4-3 kazandığı tarihî maçı da unutamam. İlk yarı 3-0 galibiz. Mustafa Denizli iyi hoca olsa o maçı 4-3 kaybetmezdik. Denizli, ikinci yarı bize açık futbol oynattı. Biraz temkinli olsak tarihî galibiyeti biz alacaktık. Ali Sami Yen’in her santimetrekaresini biliyorum. Yıkılmasına üzülüyorum. O stada gözleri kapalı soksanız, nerede olduğumu söylerim.”

    Hami Mandıralı (Trabzonsporlu eski futbolcu): Ali Sami Yen bambaşka bir stattı. Orası bir kültür yuvasıydı. O stadın içinde top oynamak çok keyifliydi. Yıkılacak olması üzücü. Ama kulüpler gelişen dünyaya ayak uydurmak zorunda. Orada çok güzel goller attım. G.Saray’a toplam 15-16 golüm var, yarısını bu statta attım. Unutamadığım maç ise G.Saray’ı 3-2 yendiğimiz bir karşılaşmaydı. Maç 2-2 devam ederken, Şota’nın verdiği topu ben doksana göndermiştim ve 3-2 kazanmıştık. G.Saray ile aramızda çok dramatik maçlar olmadı. Ama zevkli ve çekişmeli maçlarımız oldu. G.Saray, 1995-96’da beni istedi. Becerikli davranabilselerdi ben de bu statta birçok maça çıkacaktım.”

    Todor Veselinoviç (Eski F.Bahçe Teknik Direktörü): G.Saray’la Türkiye Kupası maçını unutamam. İlk yarının sonunda soyunma odasına 3-0 mağlup indik. Ancak ben inancımı hiç kaybetmemiştim. Hele Mustafa Denizli’nin devre arasında taraftarlarına yumruk şov yaptığını görünce kendi kendime, “Bu maç böyle bitmeyecek Mustafa!” dedim. Futbolcularım ise moralman çökmüşlerdi. Onlara daha 45 dakika olduğunu ve ilk 10 dakikada gol atmamız hâlinde maçı kazanacağımızı söyledim. Dediğim de oldu. Aykut’un erken golü bizi umutlandırdı. Sonra Hasan üst üste 3 tane daha atınca Ali Sami Yen’de tarihî bir zafer yaşadık.

    Ali Aydın (Eski hakem): Ali Sami Yen’de yönettiğim ilk maç G.Saray ile Altay arasındaydı. Galiba 98-99 sezonuydu. Popescu’nun barajı dağıttığı, benim tekrar ettirdiğim ve Hagi’nin serbest vuruş kullandığı maçtı. G.Saray ya 3 ya da 5-0 kazanmıştı. O maçın bende ayrı bir anısı var. Zira maçtan sonra gazeteler “Ali Aydın, Hakan Şükür’ün formasını aldı.” diye yazmıştı. Oysa ben o maçta Hakan Şükür’ün formasını almadım. Almadım ama bugün keşke alsaydım diyorum. Çünkü Hakan Şükür bir dünya yıldızıydı. Alsaydım, şimdi evimde bir dünya yıldızının forması olurdu. Ali Sami Yen’deki o maç benim hiç de hak etmediğim bir karalama kampanyasına dönüştü. Hakemlik hayatım boyunca o maçta Hakan’ın formasını aldığım konuşuldu. F.Bahçe-G.Saray maçına atanıyorsun, gazetelerde bir haber: Hakan’ın formasını almıştı. Almadım, ama bugün keşke alsaydım diyorum. Hatta maç bitti, havaalanına gittim; Altay kafilesi de oradaydı. Bana “Hakan’ın formasını almışsınız.” dediler. Bagajımı x-ray cihazından uçağa göndermiştim. Onlar öyle söyleyince, geri aldırdım ve onların gözünün önünde açtım. ‘Hani forma nerede?’ diye sordum. O maçta yardımcı hakemliğimi yapan Sürhat Müniroğlu ve Burhan Mermer forma aldılar. Onlar çok insani bir şey yaptılar. Şu an yönetici kimliğim olsa, hakemlere ‘maçtan sonra forma isteyebilirsiniz’ derdim. Bir Hakan Şükür’ün, bir Alex’in, bir Quaresma’nın, bir Guti’nin formasını almak neden yanlış olsun ki?

    İbrahim Üzülmez (Beşiktaşlı futbolcu): Beşiktaş’ın 100. yılında Ali Sami Yen’de G.Saray’ı benim attığım golle 1-0 yendiğimiz maçı unutamam. O yıl şampiyonluk için G.Saray ile çekişiyorduk. İlk yarının son maçlarından biriydi. Eski açık tarafındaki kaleye atmıştım golü. Üstelik sağ ayağımla atmıştım. Aradan 7 sene geçti, insanlar hâlâ beni gördüklerinde o golü hatırlatıyor. Sanırım G.Saray’ın da evinde 24-25 maçlık bir yenilmezlik serisi vardı. Maçtan sonra G.Saray’ı çalıştıran Fatih Terim, ‘Sağ ayağını sadece gezmek için kullanan birinin sağ ayağıyla attığı golle mağlup olduk’ diye espri yapmıştı.

    Turgay Şeren (G.Saray’ın eski kalecisi): G.Saray Lisesi’nde okurken stadın yapımı başlamıştı. Önceleri toprak sahaydı. Tribünü yoktu. İlk önce Boğaz yönündeki kısmına bir tribün yapıldı. Çamurlu günlerde biz orada idman yapardık. Çamurdan adam olurduk. Daha sonra Beden Terbiyesi’nin devreye girmesiyle burası bir stat hâlini aldı. Unutamadığım maçlar var bu statta. Bir tanesi 3-1 öndeyken son dakikalarda yediğim 2 golle 3-3 biten bir maçtı. Ama maçı tam hatırlamıyorum.

    Ahmet Çakır (Spor yazarı): Stadın açıldığı gün içeri girememiştim. 10 yaşımdaydım. Maçlara para verip içeri girecek durumda değildim. Ama ondan sonra her sene orada maç izlediğimi söyleyebilirim. Çocukluğumuzda Balat’tan Mecidiyeköy’e kadar yürür, devre arasında stadın kapılarının açılmasını bekler, sonra da içeri girerdik. Bu statta unutamadığım çok maç var. Mesela, 1967’de 87. dakikasına 3-1 önde girdiğimiz bir maç 3-3 bitmişti. 1983’te G.Saray-F.Bahçe arasındaki 4-4’lük maç. G.Saray 4-1 öndeydi, 4-4 bitti. 1989’da yine iki takım arasındaki G.Saray’ın devreyi 3-0 önde kapattığı ama 4-3 yenildiği maç benim nikâhımdan bir gün önceye denk geldi. Nikâh tarihini nasıl böylesine önemli bir maçtan bir gün önceye aldığımı da hatırlamıyorum. İzmir’deydik. Ev kalabalıktı, telaş vardı. Ben de göz ucuyla televizyona bakıyorum. Tanju durmadan gol atıyordu. İkinci yarı ise televizyona bakma fırsatım olmadı. Maç bittikten sonra G.Saray’ın 4-3 yenildiğini öğrenince bayağı şaşırmıştım. Yakın döneme gelirsek, 2000 yılında G.Saray’ın 3-2 kazandığı Milan maçını unutamam. Sonrasında UEFA Kupası şampiyonluğu geldi. G.Saray’ın 2-0 geriye düştüğü maçta Real Madrid’i 3-2 yendiği karşılaşma da inanılmazdı.

    Ali Sami Yen facia ile açılmıştı

    G.Saray’ın kurucusunun adını taşıyan stadın sarı-kırmızılı kulübe kazandırılmasında ilk adım 1933’te o zamanki kulüp başkanı Ali Haydar Barşal tarafından atıldı. Taksim Stadı’nın istimlakiyle başlayan arayışta bulunan bu yere ilk kazma 1936’da vuruldu. 1940’ta da Beden Terbiyesi tarafından 30 yıllığına G.Saray’a kiralandı. Muslihittin Peykoğlu, Sedat Kantoğlu ve Tevfik Ali Çınar’ın çalışmaları sonucunda 15 bin seyirci kapasiteli bir stat yapıldı. 1945’te açılan bu statta Millî Küme maçları oynandı ama stadyumun kısa süre sonra yetersiz kaldığı görüldü. 1950’de genişleme çalışmalarına başlanılan stat konusunda G.Saray ile Beden Terbiyesi arasında çıkan anlaşmazlık yüzünden işler durdu. 1955’te konu yeniden ele alındı ve stat ancak 1964 sonunda bitirilerek hizmete hazır hâle geldi. Açılış günü ise bir facia yaşanacaktı. 20 Aralık 1964 günü, Türkiye-Bulgaristan millî maçıyla açılan Ali Sami Yen’in tribünleri tıklım tıklımdı. Yeni açık tribünün orta katında ve en ön sırada bulunan bir seyyar satıcının tezgâhının altındaki gaz ocağın devrilmesi ve yanan tepsinin alevi kalabalık arasında büyük panik oluşturdu. Alevlerden kaçmak isteyen kalabalığın dalgalanışı da çok geçmeden faciaya dönüştü. Telaşla kaçışan seyircilerden bazıları kendilerini alt tribüne attı. Bu yüzden çok sayıda taraftar yaralandı. Ağır yaralanan bir kişi daha sonra hayata gözlerini yumdu. 81 kişi ise çeşitli hastanelerde tedavi edildi. Türkiye-Bulgaristan maçı ise 0-0 sona erdi.

    (Ahmet Çakır-Yüzyılın Aslanı kitabından)




  • asy peşkeşinin hesabını veriyordur umarım canaydın
  • bi arenaya bak birde samiyene 1000 arenayı bir samiyene değişmem
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Lisedeyken tee Kıbrıstan kalkıp gidiyordum . Hatta 2007-2008 sezonu tek bir iç saha maçını bile kaçırmadım . Çocukken tesadüfen Hagiyi canlı izlemiştim , tabi şimdi bunun ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlıyorum .

    Şuan İstanbulda arenaya 1 saat mesafede yaşıyorum . İnanın 2 senedir sadece 2maça gittim .
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.