Şimdi Ara

Almanya`da bulunmaktayim. Bugun bir telefon aldim biraz farkli idi. Sasirdim...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
446
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaslar 2 -3 aydir almanya oturmaktayim. yazilim ile alakali birkac yere cv gonderdim. birkaci ile konusmustum ve hep soylenen `almancaniz olmali` idi.

    lakin bugun ayni firma ikinci sefer aradi. ilk seferde hindu veya paki idi. ingilizcesi berbatti ama alamancasi da vardi. neyse ... bugun klinsman adinda bir alman aradi. ayni firmadan. yazilim uzerine.

    iste neden ingiltereden dondugumu, almanca seviyemi vs sordu. hersey iyi guzel adam nazikce almancamin olmasi gerektigini belirtti.

    ama beni sasirtan ise bu almanyada firmalar freelance gibi takiliyor sanirim. cunku adamin bana dedigi eger yabanci musterilerden ingiliz firmalarindan proje gelirse size yonlendiririm seklinde idi. ne bilim hic gel ofise calis malis demedi. adam iyi de anlatti gerci hizli konusunca o da ingilizcesi zayifti sanirim. anladigim kadari ile bunlar freelance bir firma ve is veriyorlar ??? ama ofisleri de var. nasil yapi anlamadim?

    profesyonel kariyeri olan arkadaslara sormak istedigim, bu normal mi? Turkiye`de de isler boyle mi? kusura bakmayin IT System uzerine calismistim. 1 - 2 senedir yazilima kasiyorum.

    tesekkurler.







  • Almanya ile son 3-4 yılda az ama öz 5-10 iş görüşmem oldu. Bir düşününce Almanya dünyanın en büyük ihracat ekonomisi, o yüzden IT sistemlerindeki sorunlarını çözecek eleman arıyorlar, o yüzden de işleri Freelance olarak ayarlıyor olabilirler cunku bir Freelancer her durumda sorunu çözen ve sistemi iyileştiren kişidir. Bu açıdan uzun vadeli - maaşla çalışmak isteyen elemandan farklıdır.



    2015 Haziran'da Zalando'yla (Avrupa'nın en büyük e-ticaret markalarından biridir) görüştüm. Java ile yazılmış uygulamalarını Scala'ya aktarmak üzere proje ekibi oluşturuyorlardı. Scala ile yazdığım uygulama yoktu, Lightbend adlı Scala firmasının Activator adlı framework'unü kullanarak iki farklı Scala uygulamasını birkaç konfig dosyası düzenleyerek yaptım ve sunucumda yayınlayarak link verdim, onu yeterli gördüler ve prensipte proje ekibine kabul edildim. Bana ne kadar süre içinde Almanya'ya gelebileceğimi sordular, 3 hafta dedim, biz bu hafta ekibi topluyoruz 3 hafta bekleyemeyiz diyerek beni reddettiler : ( Fakat o projede almanca da önemliydi ve ben bir süredir almanca da çalışmaya başladığım için de bana olumlu baktıklarını tahmin ediyorum. Almanca öğrenmemin asıl sebebi, iletişim. 2014 ağustos'ta bir alman firması ile telefonda ing konuşmuştum, ingilizcem iyi olduğu halde kendimi ifade ederken güçlük yaşamıştım ve bir daha aramamışlardı, ondan sonra düşündüm, karşıdaki Alman işveren de, ben de yabancı bir dili konuşmuş oluyoruz bu saçma dedim ve sonra almanca öğrenmeye karar verdim, şu anda durum iyi, telefonda kendimi ve faaliyetlerimi çok daha rahat anlatabiliyorum ve bu bir avantaj.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tuğkan-0153 -- 12 Ağustos 2017; 3:52:0 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: revivo72

    Almanya ile son 3-4 yılda az ama öz 5-10 iş görüşmem oldu. Bir düşününce Almanya dünyanın en büyük ihracat ekonomisi, o yüzden IT sistemlerindeki sorunlarını çözecek eleman arıyorlar, o yüzden de işleri Freelance olarak ayarlıyor olabilirler cunku bir Freelancer her durumda sorunu çözen ve sistemi iyileştiren kişidir. Bu açıdan uzun vadeli - maaşla çalışmak isteyen elemandan farklıdır.



    2015 Haziran'da Zalando'yla (Avrupa'nın en büyük e-ticaret markalarından biridir) görüştüm. Java ile yazılmış uygulamalarını Scala'ya aktarmak üzere proje ekibi oluşturuyorlardı. Scala ile yazdığım uygulama yoktu, Lightbend adlı Scala firmasının Activator adlı framework'unü kullanarak iki farklı Scala uygulamasını birkaç konfig dosyası düzenleyerek yaptım ve sunucumda yayınlayarak link verdim, onu yeterli gördüler ve prensipte proje ekibine kabul edildim. Bana ne kadar süre içinde Almanya'ya gelebileceğimi sordular, 3 hafta dedim, biz bu hafta ekibi topluyoruz 3 hafta bekleyemeyiz diyerek beni reddettiler : ( Fakat o projede almanca da önemliydi ve ben bir süredir almanca da çalışmaya başladığım için de bana olumlu baktıklarını tahmin ediyorum. Almanca öğrenmemin asıl sebebi, iletişim. 2014 ağustos'ta bir alman firması ile telefonda ing konuşmuştum, ingilizcem iyi olduğu halde kendimi ifade ederken güçlük yaşamıştım ve bir daha aramamışlardı, ondan sonra düşündüm, karşıdaki Alman işveren de, ben de yabancı bir dili konuşmuş oluyoruz bu saçma dedim ve sonra almanca öğrenmeye karar verdim, şu anda durum iyi, telefonda kendimi ve faaliyetlerimi çok daha rahat anlatabiliyorum ve bu bir avantaj.

    peki maas konusunda birseyler soylediler mi? yani freelance olarak verilen isten yapana komisyon mu kesiyorlar acaba ? ayrıca telefondaki adam ısrarla biraz bari olsun bilip bilmediğimi sordu.

    ayrica dil telaffuzu da farkli. telefondaki alman bana personal i peğsınıl söylerken ben ise pöğsınıl olarak söyledim. permanent mesela pöğmınınt söylenir. almanca a üzerine iki noktalı harf gibi. tam ö degil yani. ingiliz ingilizcesi farklı.

    bu arada almanca telaffuzu da başka. mesela mieten ı miyten söylüyor yabancılar ama almanlar miitın olarak söylüyor. telaffuz önemli ayrıca. lakin hem ingilizce hem almanca telaffuzlar şimdiden karışmaya başladı bende. sen bunun zorluğunu yaşıyor musun ?




  • Maaş önceden belli cunku her başvuruda ücret talebini iletmeni istiyorlar. Ücreti ya günlük ya da saat ücreti şeklinde belirtiyorsun. Çoğunlukla saat ücreti şeklinde istiyorlar.

    Saat Ücreti veya Saat Başı Ücret, ing: Hourly Rate veya Rate Per Hour, almanca Stundensatz veya Satz Pro Stunde ifadeleri cok sık geçiyor. Günlük ücret ise "Tagessatz" Satz ingilizcedeki set 'in almancası ve en yaygın anlamı set, cümle/sentence ise ikinci en yaygın anlamı oran/rate . Recruiter üzerinden bir işe kabul edilirsen, Recruiter iş sahibinden bir kerelik komisyon alıyor.



    Almanca telaffuz için youtube videoları bence çok iyi. Ayrıca kenarda bir Grammatik kitabın da olmalı. Benim Almanya'dayken aldığım 4€ 'lık Grammatik 'e bakmaya başladım. Senin için FLM.de'den bir örnek proje ilanı Türkçeleştirdim . Gördüğün gibi, Almancayı anlamanın en iyi yolu, onu gerçekte kullanmak : )





    Gesucht: Java EE Entwickler (m/w, Backend oder Fullstack) für Frankfurt

    Aranıyor: Java EE Gelişticiei (er/kadın, Backend veya Fullstack) Frankfurt için



    Projektbeschreibung

    Proje tarifi:



    Für unseren Kunden suchen wir freiberufliche Unterstützung.



    Kenntnisse:

    bilgiler:



    -Erfahrung mit Java EE Backend-Entwicklung (REST, SOAP, JPA, EJB, CDI)

    -JavaEE backend geliştirme tecürbesi



    -Sehr gute Deutsch- und Englischkenntnisse

    -Çok ii Almanca ve İng bilgisi



    -Sicherer Umgang mit Eclipse, GIT, JBoss und PostgreSQL

    -Eclipse .. 'e hakimiyet



    -Idealerweise auch Erfahrung in der Frontendentwicklung mit Java FX in der Java-Version 8

    -İdeal olarak Java 8 ile Java FX'de frontend geliştirme deneyimi



    -Fähigkeit sich kurzfristig in eine komplexe Applikation einzuarbeiten

    -Kısa sürede kompleks uygulamaları öğrenme/alışma yeteneği



    Start: 01.09.2017 Başlangıç

    Einsatzort: Frankfurt görev yeri

    Dauer: 3 Monate mit Option auf Verlängerung süre 3 ay, uzatma seçeneği ile



    Sollten Sie an diesem Projekt interessiert sein, freuen wir uns über die Zusendung Ihres aktuellen Profils mit Angaben zu Stundensatz und Verfügbarkeit.

    Bu projeyle ilgilenmeniz durumunda, güncel Profilinizi Saat ücreti ve ne zaman başlayabileceğiniz bilgileri ile göndermenizi bekleriz.



    Mit freundlichen Grüßen Saygılarımızla

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: revivo72

    Maaş önceden belli cunku her başvuruda ücret talebini iletmeni istiyorlar. Ücreti ya günlük ya da saat ücreti şeklinde belirtiyorsun. Çoğunlukla saat ücreti şeklinde istiyorlar.

    Saat Ücreti veya Saat Başı Ücret, ing: Hourly Rate veya Rate Per Hour, almanca Stundensatz veya Satz Pro Stunde ifadeleri cok sık geçiyor. Günlük ücret ise "Tagessatz" Satz ingilizcedeki set 'in almancası ve en yaygın anlamı set, cümle/sentence ise ikinci en yaygın anlamı oran/rate . Recruiter üzerinden bir işe kabul edilirsen, Recruiter iş sahibinden bir kerelik komisyon alıyor.



    Almanca telaffuz için youtube videoları bence çok iyi. Ayrıca kenarda bir Grammatik kitabın da olmalı. Benim Almanya'dayken aldığım 4€ 'lık Grammatik 'e bakmaya başladım. Senin için FLM.de'den bir örnek proje ilanı Türkçeleştirdim . Gördüğün gibi, Almancayı anlamanın en iyi yolu, onu gerçekte kullanmak : )





    Gesucht: Java EE Entwickler (m/w, Backend oder Fullstack) für Frankfurt

    Aranıyor: Java EE Gelişticiei (er/kadın, Backend veya Fullstack) Frankfurt için



    Projektbeschreibung

    Proje tarifi:



    Für unseren Kunden suchen wir freiberufliche Unterstützung.



    Kenntnisse:

    bilgiler:



    -Erfahrung mit Java EE Backend-Entwicklung (REST, SOAP, JPA, EJB, CDI)

    -JavaEE backend geliştirme tecürbesi



    -Sehr gute Deutsch- und Englischkenntnisse

    -Çok ii Almanca ve İng bilgisi



    -Sicherer Umgang mit Eclipse, GIT, JBoss und PostgreSQL

    -Eclipse .. 'e hakimiyet



    -Idealerweise auch Erfahrung in der Frontendentwicklung mit Java FX in der Java-Version 8

    -İdeal olarak Java 8 ile Java FX'de frontend geliştirme deneyimi



    -Fähigkeit sich kurzfristig in eine komplexe Applikation einzuarbeiten

    -Kısa sürede kompleks uygulamaları öğrenme/alışma yeteneği



    Start: 01.09.2017 Başlangıç

    Einsatzort: Frankfurt görev yeri

    Dauer: 3 Monate mit Option auf Verlängerung süre 3 ay, uzatma seçeneği ile



    Sollten Sie an diesem Projekt interessiert sein, freuen wir uns über die Zusendung Ihres aktuellen Profils mit Angaben zu Stundensatz und Verfügbarkeit.

    Bu projeyle ilgilenmeniz durumunda, güncel Profilinizi Saat ücreti ve ne zaman başlayabileceğiniz bilgileri ile göndermenizi bekleriz.



    Mit freundlichen Grüßen Saygılarımızla

    ingilterede daha baskaymis. ingilterede yillik ucret uzerinden calisiyorsun.

    @C# ASP.Net MVC Senior Developer - Crawley - £45-60k required (Ref#EVOL#541875)

    Hi R*****n,


    If you are interested in the role then please respond to this e-mail ASAP and I will get back to you. Similarly if you feel your skills are not 100% but think you possess quite a lot of them then we can still look to submit your application.

    ---------------------------------------------------------

    Job Title: C# ASP.Net MVC Senior Developer - Crawley - £45-60k

    Salary: £45-60k

    Location: Crawley

    Job Spec:

    C# ASP.Net MVC Senior Developer - Crawley - £45-55k Dependant on EXP - GLOBAL BUSINESS

    C# ASP.Net MVC Developers required to join a global leading business. They are based in Crawley working with the latest technologies in the Microsoft stack delivering a very high quality of software. They offer an outstanding career advancement opportunities with regular salary reviews.

    Key Skills

    . C#
    . ASP.Net
    . MVC
    . HTML, CSS, JavaScript
    . JavaScript Libraries (Desirable - AngularJS, Bootstrap etc)
    . Agile (Desirable)

    Role

    . Develop brand new web based applications for blue chip companies.
    . Develop and enhance multi-million pound existing applications.
    . Bring initiative to the table.



    boyle birsey iste is ilanlari mailime gelen.

    bu arada sanirim almanyada java daha revasta ? kurumsal sirektler icin de bu boyle mi ? bilgin var mi?

    ek olarak bir soru sormak istiyorum. Burada birkac Turk ile konustum. Bana bilgisayar muhendisi maaslarinin 4000 eurodan basladigini soyluyorlar. hatta biri bana iki uc senede 5000 euro uzeri alirsin. en son arttirani da 10.000 euro alirsin dedi munih gibi buyuk sehirde.

    cok mu atiyorlar ? yani project manager maaslarina baktim 65.000 den baslayip 80.000 euro arasi. eee nasil bu adamlar bu paralara calisiyorlar ? Ornegin bir yunan vardi gagavuz sanirim turkcesi cok iyi ama hristiyan. Adam elektrik muhendisi 10 senedir fabrikadaymis ve 7000 euro aliyormus aylik. gercek mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi justaprogrammer -- 12 Ağustos 2017; 18:39:44 >




  • aldığın rakamlar doğrudur, cunku Almanya'daki IT ücretleri oldukça yüksek. Almanya'da mühendis maaşları yüksektir. Programcı da yeni nesil mühendis. Aralık 2016'daki şu makaleye bak:http://stephaniehurlburt.com/blog/2016/12/7/a-note-on-programmer-salaries Avrupa'daki programcı maaşlarının Amerika'dan da yüksek olduğunu anlatıyor.



    Fakat recruiter'lar ve hiring manager'lar programcı işe alırken deneyim ve nitelikleri çok dikkatli inceliyor. Forumda yazmış olabilirim, 2015 Şubat'ta Big Data Engineer poziyonuna başvurdum ancakn deneyim ve niteliklerim yetersizdi, İngilizce tabiriyle 'wannabe' durumdaydım. 2 gün incelediler ve sonra red yedim. An itibarıyla big data alanında nitelikli eleman sayılabilirim ancak github'ta projelerimi en iyi şekilde düzenlemem gerekiyor (zaten o düzenlemeyi tamamlayamadığım için 2 aydır avrupa ya başvurmuyorum) O konuda da şu makaleyi uygulayacağım, herkese tavsiye ederim: https://thehftguy.com/2016/10/24/heres-how-to-make-a-good-github-project-for-your-resume/



    Java avrupa da bayağı yaygın, doğrudur. Amerika'ya oranla daha cok kullanılıyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: revivo72

    aldığın rakamlar doğrudur, cunku Almanya'daki IT ücretleri oldukça yüksek. Almanya'da mühendis maaşları yüksektir. Programcı da yeni nesil mühendis. Aralık 2016'daki şu makaleye bak:http://stephaniehurlburt.com/blog/2016/12/7/a-note-on-programmer-salaries Avrupa'daki programcı maaşlarının Amerika'dan da yüksek olduğunu anlatıyor.



    Fakat recruiter'lar ve hiring manager'lar programcı işe alırken deneyim ve nitelikleri çok dikkatli inceliyor. Forumda yazmış olabilirim, 2015 Şubat'ta Big Data Engineer poziyonuna başvurdum ancakn deneyim ve niteliklerim yetersizdi, İngilizce tabiriyle 'wannabe' durumdaydım. 2 gün incelediler ve sonra red yedim. An itibarıyla big data alanında nitelikli eleman sayılabilirim ancak github'ta projelerimi en iyi şekilde düzenlemem gerekiyor (zaten o düzenlemeyi tamamlayamadığım için 2 aydır avrupa ya başvurmuyorum) O konuda da şu makaleyi uygulayacağım, herkese tavsiye ederim: https://thehftguy.com/2016/10/24/heres-how-to-make-a-good-github-project-for-your-resume/



    Java avrupa da bayağı yaygın, doğrudur. Amerika'ya oranla daha cok kullanılıyor.

    bu github i illa kullanicaz yani.

    data engineer ayrica data miner sanirim ? zor is o , kafa istiyor. bayesian`i uygulamistim bir defasinda kod yazmistim.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Benim şahsen, yurtdışı ile hiç iş görüşmesi tecrübem olmadı. Etrafımdaki arkadaşlarımdan bir sürü insan yurtdışına gitti. Onlardan duyduklarımı paylaşayım.

    3-4 arkadaşım Ankara Anlaşması denilen anlaşma ile İngiltere'ye gitti. Oraya gittiğinizde, diğer başka bir sürü bürokratik şartı olmakla birlikte, IT alanında şahıs şirketine benzer bir şirket kuruyorsunuz. Bunun için danışmanlık hizmeti veren muhasebeciler varmış. Ahmet Bakkaliye'si kurar gibi, Mehmet Yazılım diye şirketi kuruyorsunuz. Sonra kariyer sitelerine dalıp, Contractor, (iş yapıcı, müteahhit, taşeron, danışman şirket istediğiniz karşılığı seçin) olarak iş arıyorsunuz. Bulunca, işi veren firma ile X aylık bir sözleşme yapıp, size verilen işi yapıyorsunuz. Bu süre zarfında, işi veren firmanın elemanı değilsiniz. X ay geçiyor, işi yapıyorsunuz, herşey süper; firma size teşekkür ediyor, siz de hoşçakalın, görüşmek üzere deyip oradan çıkıyorsunuz. Sonra gidip yeniden bir iş arıyorsunuz. Döngü bu şekilde devam ediyor, siz para ve tecrübe kazanıyorsunuz, adamların ekonomisi de sizin katkılarınız ile gelişmeye devam ediyor.

    Bu tip çalışanlara Freelance de deniyor. Bu kişiler, aldıkları işin büyüklüğüne göre yanlarına başkalarını alıp çalıştırabiliyor. Yani Mehmet Yazılım olarak tek kişi çalışırken, yanınıza George ve John'u da alıp, hem çalışan hem patron olarak devam edebiliyorsunuz.

    Diğer seçenek ise, permanent yada full time denilen, iş veren firmanın bir çalışanı olduğunuz, tam zamanlı çalıştığınız iş modeli. Türkiye'den bildiğimiz model. Aylık bir ücretiniz var, sosyal imkanlar, izinler vs. İş veren şirket ile çalışabildiğiniz kadar çalışıyorsunuz. Emekli olana, kovulana, istifa edene yada ölene kadar. Hangisi önce olursa :)

    Freelance işlerde, (yanlış olabilirim) aylık ücret, permanent işlere göre biraz daha fazla gibi. Bu işlerde çalışan hem avrupalı, hem Türk gençler, bir iş bulup, deli gibi odaklanıp, çok sıkı çalışıp, bu zaman boyunca, olabildiğince az para harcamaya çalışıyorlarmış. İş zamanında ve istenen kalite de yapılıp, herşey güzel olunca da, Bir sonraki işi bulana kadar, arada 2-3 hafta izinler/tatiller yapıp, erken rezervasyon yada son dakika biletlerini kapıp, çalışma sonrasında iyi tatiller de yapıyorlarmış. (bizim bir arkadaş var ingilterede geçen sene, 14 ülkeye gitmiş dediğimiz tipler böyle çalışıyormuş işte.)

    Gerek kabul edilen, gerekse red yiyen arkadaşlarımın ortak görüşleri, iş verenler ne istediğini biliyor, nokta atışı tarif ediyor ve o adamı bulana kadar yeterince zamanları var. kendi vatandaşları haricinde birini alacaklarsa, hele de, alacakları kişi, o ülkeye ilk defa gidecekse, "hele gel de, hem yetişirsin hem de birkaç işle başlarsın" diye birşey kesinlikle yok. Seni alırım, Türkiye'den benim ülkeme gelebilmen için taşınma masraflarını da karşılarım, izinler için sponsor da olurum ama bir şartım var diyorlar; you will be ready to run. Koşmaya hazır olacaksın. geldiğin gün daha, kırk yıldır o projede çalışıyormuş gibi, sana verilen görevi alıp koşmaya başlayacaksın. ısınma hareketi yapmana izin yok. yetiştirecek birini arıyorsam o zaman native, kendi vatandaşımı alırım diyorlar genelde.

    Red ediliyorsan da, bunu en kısa zamanda, en net şekilde bildiriyorlar. Mahalle arası üniversitesi, işletme bölümünden mezun, 2 yıllık senior işe alım uzmanı Cansu hanım diye birileri yok avrupada. kimse size, biz size dönicez deyip sizi muallakta da bırakmıyor. (Yalnız zaman zaman, Türklere gıcık, işe alımcı pozisyonda olanlar olabiliyormuş, o zaman süreç sıkıcı oluyor diye anlattı, tecrübe eden arkadaşlarım.)

    Türkiye'de finans alanında çalışan bir IT'ci olarak, Avrupa'daki popüler alanlar, Java, Big Data, Machine Learning, Scala - Python tarzı diller, open source uygulamalar, amazon web service'leri diyebilirim. çok daha fazlası vardır, benim alanım nedeniyle bunları biliyorum.

    Son bir nokta, data scientist, veri bilimci denilen adam. Ülkemizde bu unvanı hak eden kimse yoktur bence. Hak etmeye yaklaşan, yaklaşmaya çalışanlar vardır.

    Data scientist denilen adam, IT'ci değildir. Bu adam çok sağlam istatistikçidir. istatistiksel modellerin, gerçek hayattaki karşılıkları, uygulamaları konusunda bilgi sahibidir. çalıştığı sektörün iş ihtiyaçlarını, müşteri yapısını, piyasa yapısını gerçekten hatim etmiştir. SQL dilini iyi, istatistik ile ilgili araçlardan (SPSS, R ve benzeri daha küçük open source uygulamalar) en az 2 tanesini çok iyi derece de bilir. Güncel veri trendleri olan Big Data, ML ile ilgili olarak da ciddi anlamda bilgi sahibidir. Hobi olarak, evde java yazıyordur, PL SQL ve SQL tuning eğitimi almıştır, vs vs




  • @justaprogrammer evet github'ı her durumda kullanmalısın, neden mi? Cunku yeni bir işe başlarken, recruiter/eleman ajansına, hiring manager/işe alan müdüre o işle ilgili bilgi ve deneyimini en net gösterme yöntemlerinden birisi Github. Ancak diyelim ki bir iş alanında çok tecrübelisin, o işte kullandığın bileşenlerden bazısını github'ta veya bir blog'ta kaydetmek isteyebilirsin, yani github veya blog kişinin her an ulaşmak isteyebileceği şeyleri bulabilmesi için de var.



    @xpug bayağı iyi yorumlamış. fakat veri bilimcisi 50 IT'ci 50 istatistikçi diyelim, özellikle Hadoop, Cassandra gibi infrastructure düzeyindeki framework'lerle isteğe özel yazılım geliştirecekse programcılık ve devops tarzı becerilere sahip olmak önemli. Ancak Tableau, Data Lake gibi paketler üzerinden yazılım geliştirecekse dediğin gibi IT 'ci olması gereksiz olabilir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: xpug

    Benim şahsen, yurtdışı ile hiç iş görüşmesi tecrübem olmadı. Etrafımdaki arkadaşlarımdan bir sürü insan yurtdışına gitti. Onlardan duyduklarımı paylaşayım.

    3-4 arkadaşım Ankara Anlaşması denilen anlaşma ile İngiltere'ye gitti. Oraya gittiğinizde, diğer başka bir sürü bürokratik şartı olmakla birlikte, IT alanında şahıs şirketine benzer bir şirket kuruyorsunuz. Bunun için danışmanlık hizmeti veren muhasebeciler varmış. Ahmet Bakkaliye'si kurar gibi, Mehmet Yazılım diye şirketi kuruyorsunuz. Sonra kariyer sitelerine dalıp, Contractor, (iş yapıcı, müteahhit, taşeron, danışman şirket istediğiniz karşılığı seçin) olarak iş arıyorsunuz. Bulunca, işi veren firma ile X aylık bir sözleşme yapıp, size verilen işi yapıyorsunuz. Bu süre zarfında, işi veren firmanın elemanı değilsiniz. X ay geçiyor, işi yapıyorsunuz, herşey süper; firma size teşekkür ediyor, siz de hoşçakalın, görüşmek üzere deyip oradan çıkıyorsunuz. Sonra gidip yeniden bir iş arıyorsunuz. Döngü bu şekilde devam ediyor, siz para ve tecrübe kazanıyorsunuz, adamların ekonomisi de sizin katkılarınız ile gelişmeye devam ediyor.

    Bu tip çalışanlara Freelance de deniyor. Bu kişiler, aldıkları işin büyüklüğüne göre yanlarına başkalarını alıp çalıştırabiliyor. Yani Mehmet Yazılım olarak tek kişi çalışırken, yanınıza George ve John'u da alıp, hem çalışan hem patron olarak devam edebiliyorsunuz.

    Diğer seçenek ise, permanent yada full time denilen, iş veren firmanın bir çalışanı olduğunuz, tam zamanlı çalıştığınız iş modeli. Türkiye'den bildiğimiz model. Aylık bir ücretiniz var, sosyal imkanlar, izinler vs. İş veren şirket ile çalışabildiğiniz kadar çalışıyorsunuz. Emekli olana, kovulana, istifa edene yada ölene kadar. Hangisi önce olursa :)

    Freelance işlerde, (yanlış olabilirim) aylık ücret, permanent işlere göre biraz daha fazla gibi. Bu işlerde çalışan hem avrupalı, hem Türk gençler, bir iş bulup, deli gibi odaklanıp, çok sıkı çalışıp, bu zaman boyunca, olabildiğince az para harcamaya çalışıyorlarmış. İş zamanında ve istenen kalite de yapılıp, herşey güzel olunca da, Bir sonraki işi bulana kadar, arada 2-3 hafta izinler/tatiller yapıp, erken rezervasyon yada son dakika biletlerini kapıp, çalışma sonrasında iyi tatiller de yapıyorlarmış. (bizim bir arkadaş var ingilterede geçen sene, 14 ülkeye gitmiş dediğimiz tipler böyle çalışıyormuş işte.)

    Gerek kabul edilen, gerekse red yiyen arkadaşlarımın ortak görüşleri, iş verenler ne istediğini biliyor, nokta atışı tarif ediyor ve o adamı bulana kadar yeterince zamanları var. kendi vatandaşları haricinde birini alacaklarsa, hele de, alacakları kişi, o ülkeye ilk defa gidecekse, "hele gel de, hem yetişirsin hem de birkaç işle başlarsın" diye birşey kesinlikle yok. Seni alırım, Türkiye'den benim ülkeme gelebilmen için taşınma masraflarını da karşılarım, izinler için sponsor da olurum ama bir şartım var diyorlar; you will be ready to run. Koşmaya hazır olacaksın. geldiğin gün daha, kırk yıldır o projede çalışıyormuş gibi, sana verilen görevi alıp koşmaya başlayacaksın. ısınma hareketi yapmana izin yok. yetiştirecek birini arıyorsam o zaman native, kendi vatandaşımı alırım diyorlar genelde.

    Red ediliyorsan da, bunu en kısa zamanda, en net şekilde bildiriyorlar. Mahalle arası üniversitesi, işletme bölümünden mezun, 2 yıllık senior işe alım uzmanı Cansu hanım diye birileri yok avrupada. kimse size, biz size dönicez deyip sizi muallakta da bırakmıyor. (Yalnız zaman zaman, Türklere gıcık, işe alımcı pozisyonda olanlar olabiliyormuş, o zaman süreç sıkıcı oluyor diye anlattı, tecrübe eden arkadaşlarım.)

    Türkiye'de finans alanında çalışan bir IT'ci olarak, Avrupa'daki popüler alanlar, Java, Big Data, Machine Learning, Scala - Python tarzı diller, open source uygulamalar, amazon web service'leri diyebilirim. çok daha fazlası vardır, benim alanım nedeniyle bunları biliyorum.

    Son bir nokta, data scientist, veri bilimci denilen adam. Ülkemizde bu unvanı hak eden kimse yoktur bence. Hak etmeye yaklaşan, yaklaşmaya çalışanlar vardır.

    Data scientist denilen adam, IT'ci değildir. Bu adam çok sağlam istatistikçidir. istatistiksel modellerin, gerçek hayattaki karşılıkları, uygulamaları konusunda bilgi sahibidir. çalıştığı sektörün iş ihtiyaçlarını, müşteri yapısını, piyasa yapısını gerçekten hatim etmiştir. SQL dilini iyi, istatistik ile ilgili araçlardan (SPSS, R ve benzeri daha küçük open source uygulamalar) en az 2 tanesini çok iyi derece de bilir. Güncel veri trendleri olan Big Data, ML ile ilgili olarak da ciddi anlamda bilgi sahibidir. Hobi olarak, evde java yazıyordur, PL SQL ve SQL tuning eğitimi almıştır, vs vs

    uni bitirmis, yazilimci adama da multeci muamelesi mi yapiliyor yani? ben pek duymadim acikcasi. ilk defa senden duydum. bana gelen yazilim ilanlari %99 u permanent job offer olarak geliyordu. acikcasi arkadaslariniz abartmis olmasinlar ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: revivo72

    @justaprogrammer evet github'ı her durumda kullanmalısın, neden mi? Cunku yeni bir işe başlarken, recruiter/eleman ajansına, hiring manager/işe alan müdüre o işle ilgili bilgi ve deneyimini en net gösterme yöntemlerinden birisi Github. Ancak diyelim ki bir iş alanında çok tecrübelisin, o işte kullandığın bileşenlerden bazısını github'ta veya bir blog'ta kaydetmek isteyebilirsin, yani github veya blog kişinin her an ulaşmak isteyebileceği şeyleri bulabilmesi için de var.



    @xpug bayağı iyi yorumlamış. fakat veri bilimcisi 50 IT'ci 50 istatistikçi diyelim, özellikle Hadoop, Cassandra gibi infrastructure düzeyindeki framework'lerle isteğe özel yazılım geliştirecekse programcılık ve devops tarzı becerilere sahip olmak önemli. Ancak Tableau, Data Lake gibi paketler üzerinden yazılım geliştirecekse dediğin gibi IT 'ci olması gereksiz olabilir.

    tamam da github da ne tur yazilim paylasicam. mesela site tasarliyorum. onun kaynak kodlarini mi koyucam ? bu sacma degil mi?

    atiyorum data-mining isi, Amazon`un da kullandigi bayesian teoremini kodlayip mi paylasicam? eee bunu yaparsam o zaman ben ne para kazanicam o isten?

    github bana garip geldi. onceden bu is codeplex de yapiliyordu yanilmiyorsam. ozel degilse, sunu sorabilir miyim ? sen ne tur isler icin kullaniyorsun mesela ?




  • Herhangi birşeyi github'ta yayınlayabilirsin. Yayınlayacağın şeyin orjinal ve ilginç olması tabi ki daha iyi olur, Bayesian teoremiyle ilg örneğin Bayesian kullanarak ilginç birşey gerçekleştirdiysen onu paylaşabilirsin. Ben örneğin Lucene kütüphanesi ile kendi yerel ağımda dosyaları ararken hızlı ve kolay bulabilmemi sağlayan çalışan basit bir arama makinası geliştirdim. endeksleme için yaklaşık 100 satırlık Java, endekslenmiş dosyaları aramak için de yine 100 satırlık Java + 20 satırlık Perl kodu github'ta yayınladım. Bazı başvurularda onu referans olarak gösteriyorum. Ancak sadece github 'ta kod olarak değil, aynı zamanda uygulamamnın sunucumda çalışır halde linkini de veriyorum böylelikle koda bakan kişi nasıl çalıştığını da anında görebiliyor. Readme.md (github'ın yaygınlaştırdığı Markdown tipinde dosya) de uygulamanın nasıl kurulabileceğini de ekliyorum böylelikle 220 satır kodla ufak ta olsa tam bir proje olduğu için proje sahipleri tarafından ciddiye alınıyorum. Codeplex gibi daha birçok kod yayınlama sitesi var, onlardan herhangi birinden de yayınlanabilir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • justaprogrammer J kullanıcısına yanıt
    Yazımın neresinden mültecilik çıkardın yaw?

    contractor olursan, iş bitince, herkes kendi yoluna gidiyor kısmından mı? ama öyle oluyormuş.

    Arkadaşlarımın abarttığını sanmıyorum. 3 ingiltere, 1 hollanda, 2 polonya, 1 avustralyaya gönderdik.

    en tecrübesizi, 8 yıllıktı. ankara anlaşması ile ingiltereye gitti.

    ingiltereye gidenler hariç, diğerleri permanent işlere gitti.

    fiyat konusunda şunu dedi bir tanesi. "Burada asgari ücretin bilmem kaç katını alıyorsun, avrupada da öyle olduğunu sanma. bizim seviyemizde (ben 12, arkadaşım 14 yıl) 5 basamaklı maaş alanlar yok orada." bunu diyen ayda 3600pound'a anlaştı. Hollandaya giden 3800euro, Polonyaya gidenlerden bir tanesi 3600euro rakamlarına anlaştı ve gitti. Bu rakamlar net. Brüt değil.

    bana gelen işler hep permanent'ti demişsin. ben de zaten, hep contractor işleri var demedim. iki farklı iş yapma modeli var deyip, onları açıklamaya çalıştım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: revivo72

    @justaprogrammer evet github'ı her durumda kullanmalısın, neden mi? Cunku yeni bir işe başlarken, recruiter/eleman ajansına, hiring manager/işe alan müdüre o işle ilgili bilgi ve deneyimini en net gösterme yöntemlerinden birisi Github. Ancak diyelim ki bir iş alanında çok tecrübelisin, o işte kullandığın bileşenlerden bazısını github'ta veya bir blog'ta kaydetmek isteyebilirsin, yani github veya blog kişinin her an ulaşmak isteyebileceği şeyleri bulabilmesi için de var.



    @xpug bayağı iyi yorumlamış. fakat veri bilimcisi 50 IT'ci 50 istatistikçi diyelim, özellikle Hadoop, Cassandra gibi infrastructure düzeyindeki framework'lerle isteğe özel yazılım geliştirecekse programcılık ve devops tarzı becerilere sahip olmak önemli. Ancak Tableau, Data Lake gibi paketler üzerinden yazılım geliştirecekse dediğin gibi IT 'ci olması gereksiz olabilir.

    revivo72, sen de bu işleri biliyorsun anlaşılan

    Şöyle birşey de var hocam,

    tableu yada data lake yada başka bir paket/uygulama/araç vs.

    İş birimi kullanıcıları şöyle sorunlara neden oluyor;

    görmek istediği veri 100 satır (özetlenmiş, mis gibi veri)

    ama kullandığı araç, veritabanında 10milyon satır okuyor, kendi üzerine alıyor (yani veriyi networkde gezdiriyor), kendi memory ve cpu'su ile özetleme yapıyor, adama ekranda 100 satır gösteriyor.

    IT'ci bakış açısı olmayınca, tableu üzerindeki veri kaynağı katmanına bir sum, bir count koyayım demiyor. Excel kafasıyla çalışılıyor, kaynaklar boşa harcanıyor. Daha fazla iş yapılabilecekken, 100 satırlık bir excel yaratılınca o gün bitmiş oluyor. Bir de cc'ye iki tane müdür koyup mail atmıyorlar mı, çok gülüyorum. "... bey, geçen ay sorunsuz çalışan işlerimiz bu ay 32 saat oldu halen bitmedi. mıy mıy mıy..."

    IT araçlarına dokunuyorsan, IT'ci kafası şart bence




  • quote:

    Orijinalden alıntı: xpug

    Yazımın neresinden mültecilik çıkardın yaw?

    contractor olursan, iş bitince, herkes kendi yoluna gidiyor kısmından mı? ama öyle oluyormuş.

    Arkadaşlarımın abarttığını sanmıyorum. 3 ingiltere, 1 hollanda, 2 polonya, 1 avustralyaya gönderdik.

    en tecrübesizi, 8 yıllıktı. ankara anlaşması ile ingiltereye gitti.

    ingiltereye gidenler hariç, diğerleri permanent işlere gitti.

    fiyat konusunda şunu dedi bir tanesi. "Burada asgari ücretin bilmem kaç katını alıyorsun, avrupada da öyle olduğunu sanma. bizim seviyemizde (ben 12, arkadaşım 14 yıl) 5 basamaklı maaş alanlar yok orada." bunu diyen ayda 3600pound'a anlaştı. Hollandaya giden 3800euro, Polonyaya gidenlerden bir tanesi 3600euro rakamlarına anlaştı ve gitti. Bu rakamlar net. Brüt değil.

    bana gelen işler hep permanent'ti demişsin. ben de zaten, hep contractor işleri var demedim. iki farklı iş yapma modeli var deyip, onları açıklamaya çalıştım.

    2014 yilinda bir gorusmem olmustu ama calisma iznim olmadigi icin olmadi. sigorta odemelerim insurance numaram vs cikarmasi bunlar bir kac ayi bulacagi icin sirekt de urgent aradigi icin daha recruitment asamasinda takilmistim.

    sunu da diyeyim recruitment o konusmamizin detaylarini db sine kaydetmis olacak ki uc ay sonra telefonla aramislardi. gerci o zaman da baska firma ile interview icin gorusme almistim. malum ocak 2015 gibi calisma izni icin home office, hmrc ve nhs kosturmama gerek yoktu.

    lakin benim tecruben oyle 10 yillik 15 yillik degil. benim tecrubemi ben unide , arkadaslarin, c c++ java ve c# odevlerini yapmakti ... bunu yazip soylemistim cv imde. ama beni surekli ariyorlardi. en sonunda patlamistim bir gun. zaten ise yeni girmisim. hostelde kaliyorum dedim iyi maas biriktirip tek guzel zone 1 london da kiraya cikicam. ondan sonra surekli mail gondermeye basladilar.

    sanirim ingiltere de master bitirmemde bunun etkisi vardi. MSc Information Systems Management. Yani project manager tarzi is uzerine egitim almistim.

    bunun icin dedim. hani demissin ya sana ogretecegime native english speaking personal employee ederim diyorlarmis ya. bana hic oyle bir tutumlari olmadi. hatta brexit icin arayip konusmustum. kadinin bana cevabi eger burda calisirsaniz sirket sizin icin eligible to live in UK belgesi almaniza olanak saglayacak ve permanent oturum alacaksiniz demisti vs vs.

    ayrica hic unutmam. ben tam gittigim sene burslu gitmistim. normalde ab vatandasi olarak 8.000 , Turkiye vatandasi olarak 16.000 pound odemem gereken bolume 4.000 ne yazilmsitim. yani burs hakkim vardi kredi cekerek. o sene bulgar ve romenlerin cakalligindan dolayi 14.000 pounda kadar dusuk fazili girisim kredisi cekme hakkimi dondurmustu Westminster. tek karsilastigim olumsuzluk bu idi.


    o yuzden dedim. bu kadar irkci vari bir tavir takinmalari beni sasirtti. ankara antlasmalilara bir cok hak verilmiyor. biliyorum. esim dogum yapti mesela devlet hastanesi ama ozel hastane gibi yer, odasi var tek kaldi 2 aksam. iki bayan doktor geldi dogumu gerceklestirdi vs. 1 penny bile odemedik hatta ben 4000 pound ayirmistim. cunku bilgim yok ben de odeme yapicam sanmistim. ama ankara antlasmalilara boyle bir hak yoktu. esimin bir bayan arkadasi vardi ankara antlasmali. ondan ogrenmis nasil oldugunu...


    ekleme: bu arada ingiliz yeni nesili okumuyor. 2014 de eski ingiliz basbakani Cameroon bir aciklama yapmisti. 26 yasinda bile olan gencleri okumaya tesvik etmeliyiz ve her imkani saglamaliyiz diye bir aciklamasi vardi. matematik oranlari cok dusukmus ozellikle bu konuda egitim uzerine kac milyar pound yatirim yapacaklardi.

    ayrica 2015 de secim olmustu. radyoda dinliyorum. her partinin baskani katiliyor neyi degistireceksiniz vs vs. bizde herkes der aclik olmayacak, asgari ucretli %50 zam alacak, oto yollar yapicam, terori bitircem vs vs bir ton yalan palavra. ulan ingilizlerin hic birinde bu yok. yesiller partisi parklari daha da genisleticez, bu labor partisi tren sayilarini arttiricaz vagonlari buyutucez ki yogunlugu azalticaz. ukip ise ingilizce ogrenimini arttirmak icin ingilizce ogretmelerinin sayisini arttiracaklarini vs soyluyorlardi. ulkeye bak. derdi ne :) bende boyle ulkeyi biraktim :( eylul 2017 de 5 senemi tamamlayip hatta vatandaslik icin bile basvurabilirdim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi justaprogrammer -- 14 Ağustos 2017; 22:10:32 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.