Eurohoops'tan Semih Altınbaş, Anadolu Efes'i analiz etmiş... Ama "Efes’ten Bu Sezon Ne Beklenmeli?" kısmını bence biraz geçiştirmiş, dişe dokunur bir şey söylememiş... Mesela Efes'ten bir şampiyonluk beklenmeli mi, Final Four'a kalmak mı yoksa şampiyon olmak mı daha gerçekçi bir hedeftir, o konudaki kişisel fikrini söyleseymiş bence daha iyi olurmuş... |
ANADOLU EFES Basketbol (2020-2021 EUROLEAGUE ŞAMPİYONU) (599. sayfa)
![](/static/forum/img/downicon.png)
![](/static/forum/img/upicon.png)
![](/static/forum/img/Forum-Mobil.gif)
![](/static/forum/img/close.png)
-
-
Sertaç Şanlı, Mundo Deportivo gazetesine röportaj vermiş... Tayyip Erdoğan'ın Barcelona'ya transferini engellemeye çalıştığı iddiasını yalanlamış...
- Anadolu Efes‘ten ayrılma kararı senin için zor muydu?
Sertaç: Evet, çok zordu çünkü basketbol oynamaya Efes formasıyla başlamıştım. Küçüklüğümden beri Efes formasıyla EuroLeague şampiyonu olmanın hayalini kurardım. Bu hayalim gerçek oldu. Gerçekten tarif edilemez bir duyguydu. Bir sonraki hayalim ise ülkemi yurtdışında temsil etmekti. Belki NBA, belki diğer ligler… Etrafımdaki insanlar bunu biliyordu ve geçen yaz Barcelona teklif yaptığında inanamadım. Bir gün geri dönmek istiyorum çünkü Efes benim evim ancak şu anda yeni tecrübeler yaşamak istiyorum.
- Peki Efes cephesi senin kararını anlayışla karşıladı mı?
Sertaç: Bilemiyorum, belki herkes değil. Taraftarlar bu durumu oyuncu ve koçlardan daha farklı değerlendirdi. Herkes bu konuda farklı görüşlere sahip olabilir ancak ben bunu yapmak istedim ve ailem de bana destek oldu. Verdikleri röportajlardan gördüğüm kadarıyla Pleiss ve Doğuş gibi eski takım arkadaşlarım da beni destekliyor. Son 3 yıldır takımla bir aradaydık ve aile gibiydik. Onların bana anlayış göstermesi mutluluğumu arttırıyor.
- Bir dönem politik olarak baskı gördüğün ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devreye girdiği haberleri medyada yer almıştı.
Sertaç: Hayır. (Gülerek) Tabii ki herkesin bu konuda kendi fikri olabilir ve buna saygı duyuyorum ancak bana sorarsanız düşünecek benden daha önemli şeyleri vardır.
-
Petrusev hiç iyi sinyal vermedi. Sertaç'ı çok arıyacağız gibi duruyor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bu sene eurolig çok çok çok daha zor olacak , geçen seneye göre Barcelona dışında tüm takımlar en az 1 kademe daha yukarda .. özellikle Milano yu çok beğendim .
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Efes o kadar kötü oynadı ki, maçı seyretmeye dayanamadım! Maça hiç ortak olamadık ki...
Efes'li oyuncular galibiyete hiç ama hiç inançları olmadan çıkmışlar maça... Özgüvenleri sıfırdı... Daha ilk çeyrekte pes ettiler ya... Peşpeşe saçma sapan top kayıpları yaptılar. Yağmur gibi üçlük yediler... Doğru dürüst ribaunt çekemediler... Pota altımız yol geçen hanına döndü... İlk yarıda hücumda ayrı berbat, savunmada ayrı berbat oynadılar ve fark birdenbire 20'lere çıkınca zaten ondan sonrası formalite maçına döndü...
Ataman'ın devre arasında dediği gibi Efes ilk yarıda "horrible" (korkunç) idi...
-
Larkin’in hevesi hatrina izledim maci. Petrusev’in de surekli maçın icinde olmasi guzeldi. Evet Tavares gibi insan azmanina karsi ribaunt alamadi savunmada da pek bir sey yapamadi fakat Dunston-Pleiss ne yapti ki ? En azindan hucumda kendisinden bekleneni yapti yine. 15 dakikada 17 sayı.
Madrid-CSKA bizim basimiza cokca bela olacaklar bu sene. 3-4-5 rotasyonuna ilk 5 baslatabilecegin adamlar alabilmeliydik. Hanga-Clyburn-Kurbanov-Tavares-Poirier-Milutunov gibi insan azmanlarina karsi kimi koymayi planliyorsun ?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Micic ve Beaubois'nın bu denli rezil oynamasına hiç bir anlam veremedim... Sanki hiç hazırlık maçı yapmamış gibi acemi ve formsuzdular... Micic 0 verimlilik, Beaubois -5 verimlilik ile bitirdi maçı. Şut yüzdeleri de rezildi. (Beaubois 1/10, Micic 3/10 şut)
Moerman zaten bitik ve aciz durumda. Sahaya hiçbir şey koyamıyor. (24 dakikada 4 sayı, 1 ribaunt)
Simon, Singleton ve Pleiss üçlüsü, sakatlıktan henüz döndükleri için onların bugün silik oynaması, hadi birazcık anlaşılabilir bir şeydir...
Shane Larkin, ayakta kalan tek oyuncumuzdu. Hırslı oynadı. 21 sayı, 6 asist, 4 ribaunt, 35 verimlilik puanı gibi bir performans ortaya koydu ama takım o kadar kötüydü ki hırslı bir Larkin bile geceyi kurtaramazdı...
Petrusev 16 dakikada 17 sayı attı ama sadece 2 ribaunt alabildi...
Real Madrid maçta 42 ribaunt alırken, Efes sadece 18 ribaunt alabildi... Resmen ribauntlarda ezilmişiz, daha bunun lamı cimi var mı?
-
Efes evet kötüydü ancak Madrid'de çok iyiydi ve gayet hazır gözüktüler.Neredeyse şut kaçırmadılar özellikle ilk yarı.Efes kötü oynamış olsa bile ne kadar yüksek bir potansiyel taşıdığını gösterdi.2-3 topta çok büyük şanssızlık oldu topun değerini bilemedik dönüp 3 lük yedik.Biraz da şans olsa durum farklı olabilirdi.
Petrusev'i çok beğendim hücum potansiyeli çok yüksek bir oyuncu.Malum azmanların arasından rebaund çekemedi diye yüklenmek doğru değil gerekli adaptasyonu gösterecek belli ki.
Diğer maçlara da göz attım CSKA Milano maçı harici maçlar zaten oldukça alt seviye maçlar şeklinde gözüktü.Genel olarak Real Madrid şu an diğer tüm euroleague takımlarından bir tık üstte görünüyor.Bunları saf dışı bırakabilecek takım olarak 1 numaralı aday yine Efes olacaktır.
Real Madrid yıldızlar karması ama hiç birisi Larkin kadar yıldız değil bana göre.Japonya karmasına karşı oynayan Tsubasa gibiydi yine.Sakatlık vs olmazsa Larkin bize yine güzel bir sezon yaşatacak gibi duruyor.
Maç sonu 3lük yüzdesi Efes daha yüksek bitirmiş şaka gibi.Top kaybında da Efes daha iyi.Ancak belirleyici olan rebaundlar ve 2lik yüzdesinde ezilmişiz.
Özgüven kazanmak adına CSKA yı mutlaka yenmeliyiz.
-
Ergin Ataman'ın maç sonundaki açıklamaları:
"Maçı ilk çeyrekte kaybettiğimizi düşünüyorum. Performansımız korkunçtu. Uzun zamandır takımımın bu kadar kötü bir ilk çeyrek performansı olduğunu hatırlamıyorum. İlk çeyreği 6 top kaybı, 0 asist ile tamamladık. Maçı 47-23 ribaunt farkıyla bitirdik. Sanki Madrid'e turistik gezi için gelmiş gibiydik. Real Madrid ise bizi yenmek için hazırdı. Maçla ilgili yorumum bu. İlk çeyrekte rakibe 32 sayı verirseniz, oradan maçı çevirmek çok zor. Real Madrid'i tebrik ediyorum. Bizim için kötü bir başlangıç oldu."
"Real Madrid, bizden çok daha agresif oynadı, daha konsantreydi. İlk çeyrekten itibaren çok daha agresiflerdi. Ayrıca ribauntları da domine ettiler. Biz de moral olarak geri düştük. Potamızdaki tüm ribauntları onlara verdik. İkinci yarıda Shane Larkin efor gösterdi ve bu sayede fark artmadı. Ancak aradaki fark çok büyüktü. Yoksa bugünkü basketbolla, bu agresiflikle maçı 30-40 sayı farkla da kaybedebilirdik. Neyse, sezonun ilk maçı bu. Çok daha agresiflerdi, buna cevap veremedik. Önümüze bakacağız, Euroleague uzun bir maraton. Real Madrid’e karşı deplasmanda kaybetmek tolere edilebilir. Ancak ilk yarıdaki gibi hiç enerji koymadan kaybetmek çok tehlikeli. Bunu birlikte konuşacağız."
-
Ataman'ın dediği gibi, Efes'li oyuncular turistik ziyaret maksadıyla gitmişler Madrid'e! Yoksa maçı kazanmak için değil!... Maçın hemen başında 12-0 geriye düştüklerinde bile en ufak bir hırs, hareketlenme, heyecan belirtisi yoktu oyuncularımızda. Maçı kafalarında bitirmişlerdi maalesef. Belli ki Real deplasmanını, mağlubiyet olarak çoktan kafalarına yazmışlardı daha uçakta giderken bile...
Real gibi bir takıma İspanya'da yenilmek, dünyanın sonu değildir, utanç verici de değildir ama Efes'li oyuncuların sahaya bir karakter koymaları lazımdı. Savaşmaktan hiç geri durmamaları lazımdı. Hiç direnç koymadan maçı başlar başlamaz altın tepside rakibe sunmak, Efes'e yakışmadı...
Ataman sezon başlarına takımı iyi hazırlayamıyor, iyi motive edemiyor. Geçen sezon da takım kötü bir başlangıç yapmıştı, evinde Zenit'e ve Fenerbahçe'ye kaybetmişti. Hatta CSKA deplasmanında 35 sayı farkla hezimete uğradığı bir maç da vardı. Keza Zenit deplasmanında da ilk yarıda 22 sayı fark yemişti... Sonraki haftalarda Efes vaziyeti toparlayıp EL şampiyonu olmayı başardı. Efes, genelde Arap atı gibi sonradan açılıyor. Takımın ritme girmesi, tempo yakalaması zaman istiyor. Bu sezon hangi haftadan itibaren "açılacaklar", ne zaman form tutacaklar, işte orasını hiç kimse bilmiyor şu anda...
-
Tibor Pleiss'ı da hiç anlayamıyorum... 2.21 m. boyun var, upuzun da kolların var... Adamakıllı 1 tane ribaunt çekemiyorsun!.. Yani bu kadar "ribaunt özürlü" olmak için bir sebebin, bir gerekçen var mı??
Walter Tavares de 2.21 m. boyunda ve adam neredeyse hiç zıplamadan, ayağını yerden kaldırmadan bütün ribauntları topluyor!... 32 yaşındaki Pleiss'in bu kadar yıl pivot oynayıp da ribauntlar konusunda kendisini hiç geliştirmemesi, hayret edilecek bir şey değil mi?
-
quote:
Orijinalden alıntı: haynaAtaman'ın dediği gibi, Efes'li oyuncular turistik ziyaret maksadıyla gitmişler Madrid'e! Yoksa maçı kazanmak için değil!... Maçın hemen başında 12-0 geriye düştüklerinde bile en ufak bir hırs, hareketlenme, heyecan belirtisi yoktu oyuncularımızda. Maçı kafalarında bitirmişlerdi maalesef. Belli ki Real deplasmanını, mağlubiyet olarak çoktan kafalarına yazmışlardı daha uçakta giderken bile...
Real gibi bir takıma İspanya'da yenilmek, dünyanın sonu değildir, utanç verici de değildir ama Efes'li oyuncuların sahaya bir karakter koymaları lazımdı. Savaşmaktan hiç geri durmamaları lazımdı. Hiç direnç koymadan maçı başlar başlamaz altın tepside rakibe sunmak, Efes'e yakışmadı...
Ataman sezon başlarına takımı iyi hazırlayamıyor, iyi motive edemiyor. Geçen sezon da takım kötü bir başlangıç yapmıştı, evinde Zenit'e ve Fenerbahçe'ye kaybetmişti. Hatta CSKA deplasmanında 35 sayı farkla hezimete uğradığı bir maç da vardı. Keza Zenit deplasmanında da ilk yarıda 22 sayı fark yemişti... Sonraki haftalarda Efes vaziyeti toparlayıp EL şampiyonu olmayı başardı. Efes, genelde Arap atı gibi sonradan açılıyor. Takımın ritme girmesi, tempo yakalaması zaman istiyor. Bu sezon hangi haftadan itibaren "açılacaklar", ne zaman form tutacaklar, işte orasını hiç kimse bilmiyor şu anda...
Olay kısa da bitiyor 3 tane kısa ki 3. olan Boboua cogu takımda direkt 1 olur Micic,Larkin,Boboua bunların hareketli oyunu ve Micic in savunmayı dagıtıp ya kendi atması ya da butun takıma 3 luk attırması,Larkin in hızı ki dun yine pespese cok kısa zamanda 2-3 tane 3 luk salladı ve Boboua gunundeyken 3 lukleri 10 7 falan sallaması rakipleri bitiriyor.Larkin in hızında adam Avrupa da yok.
85 li Simon dun faule ragmen 2 tane panyalı atıs attı.Petrusev cok sayı attı ama defansda yokmus gibi davrandılar.Adamı sırtına aldı Pourier ittire ittire attı.O kadar farka ragmen normalde fark 30 olurdu o kısaların hucum gucu farkı azalttı.
Moermann dun hic yoktu sahada su oyunu FB oynasa 30 bankoydu ama Efes de kısalar cok luks... Ayrıca Dunston bitmis bence...
-
Valla, Dunston-Moerman-Anderson üçlüsü konusunda Ergin Ataman öyle bir kumar oynadı ki, sonuçta elinde patlayacak mı, patlamayacak mı sezon ilerledikçe daha iyi göreceğiz... Birçok kişiye göre, Dunston-Moerman-Anderson artık pili bitmiş, miadını doldurmuş, devirleri geçmiş oyuncular... Ama gel de Ataman'a anlat bu meseleyi... Ataman, bu üçlünün artık tükendiği gerçeğini kabul etmek istemedi ve bu üçlüde bir keramet görmeye devam etti... Üstelik Moerman yazın takıma veda etmişti, adamı yarı yoldan döndürdü!
-
Petrusev'in güçlenmesi gerektiği ve pota altında daha aktif olması gerektiği aşikâr... Bakın mesela Mirsad Türkcan da öyle iri yapılı, size'lı bir uzun değildi ama pota altında canavar gibi savaşmaktan geri durmuyordu. Zıplıyor, atlıyor, her topa saldırıyor, gözlerinden ateş fışkırıyordu adeta. Böylece bir maçta 20 ribaunt aldığı bile oluyordu!.. Biraz "ısırgan" ve talepkâr oynamanın hiçbir zararı olmaz... Petrusev, rol model olarak Mirsad Türkcan'ı kendisine örnek alabilir bence...
-
CSKA pivotu Nikola Milutinov, yine sakatlanmış!... Dimitris Itoudis, "Milutinov’un MR çektirmesi gerekecek ancak durumu iyi gözükmüyor.” demiş... Milutinov'un başı da sakatlıklarla belâda. Geçen sezon da omzundan sakatlanmıştı ve sezonu erkenden kapatmıştı...
-
Nikola Milutinov, ameliyat olmayacakmış ama 3-4 hafta boyunca sahalardan uzak kalacakmış. Demek oluyor ki, 8 Ekim'de İstanbul'daki maçta Efes'in karşısına Milutinov'dan yoksun olarak çıkacak CSKA... Önemli bir eksik onlar için... Şu anda uzun rotasyonlarında Shengelia, Bolomboy, Voigtmann, Ivlev gibi oyuncular var...
-
Bugün saat 15.30'da deplasmanda Beşiktaş Icrypex'le oynayacağımız maçın tüm biletleri tükenmiş... Beşiktaşlı taraftarlar maça ilgi gösteriyorlar... Maç, TRT Spor Yıldız ve Tivibuspor 2 ekranlarından naklen yayınlanacak.
Beşiktaş, geçen hafta Bahçeşehir Koleji'ne 86-77 yenilmişti.
Özellikle Filip Petrusev'i izlemek için maça bakmayı düşünüyorum... Petrusev, Real Madrid maçında özellikle hücumda beklenilenden iyi oynamış ve Larkin'den sonraki en verimli oyuncumuz olmuştu...
-
Maç Sonucu: Beşiktaş Icrypex 55 - Anadolu Efes 101
Bu kadar rahat ve büyük bir farkla kazanmayı kimse beklemiyordu herhalde. Şehmus'u ve Alperen'i kaybeden Beşiktaş, çok kan kaybetmiş. Bir varlık gösteremediler. Maçla ilgili söylenebilecek bir şey yok. Maçın skoru, her şeyi anlatıyor zaten!
Pınar Karşıyaka - Bahçeşehir Koleji maçında, Karşıyaka'nın yeni transferi Bonzie Colson coşmuş ki hem de ne coşmuş!
Karşıyaka'nın ABD'li forveti Bonzie Colson, muhteşem bir performansa imza atarak, 41 sayıyla maçı tamamladı. (7/9 üçlük)... 5 de ribaunt aldı...
Bonzie Colson, geçtiğimiz sezon hem FIBA Şampiyonlar Ligi'nde hem de Fransa 1. Ligi'nde MVP seçilmişti...
-
Beşiktaş maçının ardından Ergin Ataman, Filip Petrusev ile ilgili şöyle bir yorum yapmış:
"Petrusev'in hücum özellikleri mükemmel. Ayakları çok çabuk, atletik bir oyuncu ama savunmasını da tabii ki biraz daha geliştirmesi lazım. Tabii şanssızlığı da, daha ilk maçında karşısında Tavares olmasıydı. Onun için biraz daha bekleyelim bakalım."
-
Ergin Ataman'ın, Beşiktaş maçından sonraki diğer açıklamaları şöyle:
"Bugün iyi oynadık. Tabi Real Madrid maçının da bir tepkisi olarak görebiliriz çünkü Real Madrid maçında beklemediğimiz kadar kötü bir basketbol oynadık. Özellikle de maçın ilk periyodunda. Dün akşam saatlerinde 6’da İstanbul’a geldik. Bir antrenmanla bu maça çıktık ama psikoloji böyle bir şey. Madrid’e gittiğimiz zaman mental olarak yeterince hazırlanamamışız ama o maçın verdiği stresle bugün burada çok sert bir basketbol oynadık. Tabii Beşiktaş takımı genç bir takım, biz bu kadar kararlılıkla oynayınca kolay değil onlar için. Neticede maçın ilk yarısında mükemmel bir basketbol oynadık."
"Sezon uzun. Sezonun başında çok iyi olacağına, sezonun sonunda çok iyi ol, daha iyi. Ama tabii ki biz de kayıpsız devam etmek istiyoruz. Real Madrid deplasmanı tabii ki kaybedilebilir. Real Madrid çok formdaydı ve çok da iyi bir basketbol oynadı ama biz çok kötü oynadık, çok büyük hatalar yaptık. Özellikle ribaundlarda çok ezildik, 47-23 gibi bir durum vardı. Mücadele ortaya koyamamıştık. Ama bugün gösterdik ki kapasitemiz, potansiyelimiz var ama daha sert ve kararlı olmalıyız. Bunu da ilk olarak Cuma akşamı ilk kez Euroleague şampiyonu ünvanıyla taraftarımızın karşışına çıkacağız ve rakip de CSKA Moskova olacak. İnşallah o maça mental ve fiziksel olarak hazır çıkarız. Çok önemli bir maç bizim için. Mutlaka kazanmamız gereken bir maç. Tabii biz lige de önem veriyoruz. Lig de önemli, ligi de bırakmıyoruz. Orada geçen hafta Merkezefendi Denizli Basket maçında riske etmiştik ama şimdi biraz daha ayaklarımızın yere basacağını düşünüyorum."
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X