Şimdi Ara

Anti yerçekimi 'Hutchison effect'

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
0
Favori
6.906
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hutchison Effect "John Kenneth Hutchison"

    Deneylerde bir tesla bobini ve radyo dalga vericisi kullanan Hutchison cisimlerin yerçekimini yok eden frekansı buluyor.
    http://www.youtube.com/results?search_query=Hutchison+&aq=f

    http://www.americanantigravity.com/search?search_Query=hutchison
    http://www.geocities.jp/motoki_mimori/hutchison_effect-e.html
    http://www.intalek.com/Index/Projects/SmartLINK/SmartLINK.htm
    http://www.thehutchisoneffect.com/index.php?option=com_content&task=view&id=35&Itemid=53&limit=1&limitstart=3
    http://hutchisoneffect2008.blogspot.com/search/label/HTTP%3A%2F%2FJOHNKHUTCHISON.BLOGSPOT.COM
    http://www.hutchisoneffect.ca/Experiments%20Main.html
    http://www.thehutchisoneffect.com/index.php?option=com_content&task=view&id=35&Itemid=53

    Antiyerçekimi veya levitasyon hakkında hep araştırma yapmışımdır fakat bilim adamları dahi henuz çekim parçacığını ispatlayamamışlardır. Fakat çekimin bir enerjiden ibaret olduğunu ve enerjinin de birbirine dönüşebildiğini biliyoruz. Bilim adamları bu çekim kuvvetlerini bir parçacığa bağlamayı başardılar. Sicim teorisi diye biliniyor. Eğer levitasyon için anti gravition parçacığını bulamasak bile bir enerjinin diğerini oluşturabileceğini öngören fizik yasaları ile bunu gerçekleştirebiliriz. Örneğin kuvvetli bir elektrik alanı ile uzay zamanın dokusunu engelleyerek yerçekiminin bozulmasını ve çekim gücünün etkisini yitirmesini sağlayabiliriz.

    Bence çekim yasaları o kadar gizemli değiller fakat mikro evrene inerek gözlem yapamadığımız için çalışma şeklini betimleyemiyoruz. Bir süper iletken telde birbirini itmesi gereken iki elektron birbirlerine sıkıca kitlenerek hareket ederler ve spinleri birbirini tamamlar. Ters yönde dönen iki elektron birbirini itmesi gerekirken magnetik alan yaratarak çekime uğrarlar. Bence yerçekimini oluşturan ayrı bir parçacık olduğuna inanmıyorum bu yüzden de anti parçacığını bularak uçmamızı gerçekleştirecek cihazların olabileceğine ihtimal vermiyorum. Kütlesi olan her parçacık Einstein dediği gibi uzay zamanı bükerek bir çekim yaratıyor olabilir. Bence parçacıkların hareketleri ve spinleri onların saçtıkları enerjinin yönlerini tayin ederek uzay zamanın kendisini oluşturuyor, böylece fazları ve yönleri farklı olan alanlar birbirlerini çekiyorlar veya tam tersi bir durum olduğunda itiyorlar.

    Bence uzay zaman dokusu bildiğimiz ışık fotonlarının durağan ve tekil halidir. Uzay zamanı etkileyerek boşluğun ışımasını yeni deneylerle açığa çıkardılar."casimir etkisi" Bir protonu ve elektronu alıp birleştirirseniz yüksüz bir parçacık elde edersiniz, bu parçacık sadece kütleçekimine maruz kalacaktır. Çütkü eksi ve artı birbirini söndürmüş ve dolayısıyla nötr kalmıştır. Nötr alanı ben kütleçekimi olarak betimliyorum. Bu halde nötr olan bir parçacık etrafına sadece yönü ve fazı dengede olan bir enerji yayacaktır. "Sıfır nokta enerjisi" Buradan sonra anlamamız için daha basit bir işlem yapabiliriz. İki parçacığın enerjisini topladığımızda eğer artan bir alan varsa bu onların yönünü tayin ederek itmelerini veya çekmelerini sağlayacaktır.

    Bir protonun yükü +1 dir ve elektonun yükü ise -1 dir. Şimdi iki elektronu topladığımızda -1+(-1)= -2 olur yani artan bir enerji var bu durumda bu yüzden çoğalan enerji kendisini dengelemek isteyecek ve iki elektronun uzaklaşmasını sağlayacaktır. Aynı şekilde protonlarda +1+(1) yani +2 olacak ve bu durumda dengede kalmak isteyen enerji protonları itecektir. Proton ve elektron a bakarsak; +1+(-1)=0 sıfır olan enerji kendisini dahada nötrleştirmek isteyecek ve bu yüzden parçacıklar birbirini çekecektir. İki nötron parçacığında ise 0+0=iki kat daha dengeli enerji olacak ve gene bir çekim oluşacaktır. Tabii ki burada eksi ve artı diye varolan enerjiler yönlerini tayin etmek için kullanılırlar. Bir elektron eğer eksi proton ise artı enerjide olmuş olsaydı bu iki parçacık birleştiği zaman patlayarak enerjiye dönüşecekti, bunu ancak anti madde sayesinde görebiliyoruz. Elektronun karşıtı olan pozitron ile çarpışarak iki ışık huzmesi yayarlar.

    Bir proton da antiproton ile çarpışarak enerjiye dönüşürler. Kur an'da karşımıza şu ayette çıkıyor "İki doğunun ve iki batının Rabbi". Konuyu örneklerle veremediğim için anlaması zor fakat yerçekiminin zıttı olamayacağı için bir cismi uçurmak istiyorsak karşı yönde bir yerçekimi yaratmalıyız veya yerçekimine neden olan enerjiyi başka bir enerji ile doldurmamız veya absorbe etmemiz gerekecektir.







  • Bence gayet iyi bir anlatımınız var, paylaşımınız için teşekkür ederim.
  • En son gördüğüm yer çekimi yokettim diyen deneyde meğer bobinle havanın iyonize edildiği o şekilde cismin havalandığı görülmüştü (Havası alınmış kapta cisim havalanmadığından anlaşılmıştı) Edit : Myth Busters'da izlemiştim şimdi hatırladım.

    Bu amcayıda bi incelemek gerek =)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Antor -- 16 Haziran 2010; 19:35:58 >
  • Bu adam ya cisimleri iplerle asıyor ya da kamerayı ters tutarak aslında mıknatısla tavana çekilen cisimleri çekiyor, hatta bir videosundaki sahnede ip açıkça görülüyordu şu an bulamadım. Zaten bu etkiyi kendisi dışında gözlemleyebilen veya deneyi tekrarlayabilen kimse de yok. Biraz araştırın şarlatanlık olduğunu göreceksiniz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PHaLaNX.

    Bu adam ya cisimleri iplerle asıyor ya da kamerayı ters tutarak aslında mıknatısla tavana çekilen cisimleri çekiyor, hatta bir videosundaki sahnede ip açıkça görülüyordu şu an bulamadım. Zaten bu etkiyi kendisi dışında gözlemleyebilen veya deneyi tekrarlayabilen kimse de yok. Biraz araştırın şarlatanlık olduğunu göreceksiniz.

    Valla olabilir olmayabilir de ama eğer şarlatan diyorsan ispatlaman gerekecek sanırım, video ile başlayabilirsin. Bende okumuştum bir yerde fakat youtube bir türlü o zaman giremediğim için inceleyemedim. Ama zaten böyle bir deneyi gerçekleştirmiş bile olsa eminim bu deneyi gizli tutmak için adamı şarlatanda yaparlar sahtekarda bu yüzden emin olmamız güç. Fakat bu adam zaten teslanın deneylerini kullanıyor, teslanın kullandığı teknikler zaten günümüzde bile hala anlaşılamıyor. Wireless elektrik gibi veya elektrik ile fakat lazer gibi düzgün bir enerji ile tankları yok ettiği bilinir. Ayrıca gizemli bir şekilde ölmüştür. Elektrik alanın ve magnetizmanın sınırları ayrıca çok önceden beri bilinmektedir, "The Philadelphia Experiment" bu deneyde bir geminin nasıl ışınlandığı ve bu deneyin neden başarılı bir şekilde yapılarak gizli tutulamadığı delilleri ile biliniyor. Maddeye çok kuvvetli bir enerji göndererek onun fazını değiştirdiğimiz zaman malesef önceden bilinmesi mümkün olmayan sonuçlar doğuruyor bu yüzden de istenilen deneyler gerçekleştirilemiyor. Yoksa emin olun şu anda uçan arabada, ışınlamada çoktan kullanılıyor olacaktı. Fakat enerji madde gibi kararlı ve temel fizik prensiblerine uymadığı için yeni teknolojileri pek yakında görmemiz mümkün olmayacak.




  • Bahsettiğim videoyu buldum:http://www.youtube.com/watch?v=yABGpiYONmo Sol üst köşede göreceğiniz gibi adamımız ufoyu iple indirip kaldırıyor. 55. saniyede ise ip görünmez hale gelecek şekilde kamerayı çeviriyor. Bunu kendi sitesinden indirmiştim şimdi kaldırmış sanırım olayı farkedince.

    Olayı gizli tutmak için adamı karalıyorlar demişsiniz ama bu şekilde düşünürsek ışınlama da icat edilmiştir ama gizliyorlar diyebiliriz, ortada kanıt yoksa bunlar sadece komplo teorisi olarak kalır. Philadelphia deneyi denilen bir geminin yok olması, mürettebatın geminin gövdesiyle iç içe geçmesi hatta birkaç kişinin 1983 yılına gitmesi gibi olaylar da tamamen delilsiz ve bilim kurgudan ibaret hikayeler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PHaLaNX. -- 19 Haziran 2010; 0:37:16 >




  • Bu video nun kendisine ait olduğuna dair kanıt yoktur , ayrıca o oyuncağı zaten kaldıracak bir donanım teçhizatı videoda görünmüyor ip olmasa bile video nun sahte olarak kurgulanmış olduğu ve kandırmak amaçlı yapılmış olduğu düpedüz bellidir. Olayı gizli tutmak için yapılmıştır demedim, yapılmış olabilir dedim. Hikaye demişsiniz burada da yanılmışsınız zaten günümüzde kullandığımız teknolojinin çoğu bir zamanlar hikaye idi fakat şuan faydalanıyoruz. Bir diamagnetik cisim olan elma yı bilim adamları süperiletken bobin ile havada tutabiliyorlar. Hikaye demişsiniz ama ne biliyorsunuz da bunu söylüyorsunuz sizde kanıt sunun o zaman, Amerika gibi bir ülke bu basit teknolojileri geliştirerek insanlığa armağan mı edecek? Günümüzde dahi kullanılan öyle teknolojiler var haberiniz bile yoktur. Einstein bile sırrını çözemediği ve enerji korunumu yasasına ters düşen orgone kavramını araştırın isterseniz. Einstein bu enerjinin yıllardır gerçekleştirilemeyen birleşik alan olduğuna inanıyormuş. Bu enerji ile cisimleri levite edebiliyor veya maddeye yeni bir form bile kazandırabiliyorsunuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi esg222 -- 19 Haziran 2010; 5:30:16 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • O videonun kendisine ait olduğu kesin, ben zaten kendi sitesinden indirmiştim, ayrıca yine sitesinde (link) iple ilgili açıklama yapmış, onun ip değil güç kaynağından gelen bir tel olduğunu söylemiş. Şu sitede ise (link) bu ve üç tane daha videosunun detaylı incelemesi yer alıyor, bu video ile ilgili olarak da basit bir hareket analiziyle oyuncağın ip tarafından kontrol edildiği gösteriliyor. İpte asılı kalan cismin nasıl sallandığı da burada gösterilmiş.

    Bir kuramın bilimsel kabul edilebilmesi için kuramın öngördüğü sonuçların bağımsız kişiler tarafından gözlemlenebilmesi gerekir. Bu etkiyi bırakın başka kişiyi kendisi bile istek üzerine yeniden oluşturamamıştır. Uzun lafın kısası bu videolarda ve o sitede yapılanların bilimle uzaktan yakından bir alakası yok.

    Elmadan bahsetmişsiniz ama onun ilgisini anlayamadım, manyetik alanlarla cisimleri havalandırmak ayrı, yerçekiminin zıttı bir güç oluşturmak ayrı bir olaydır. Orgon ve birleşik alan teorisine de değinecek olursam, Einstein birleşik alan teorisini oluşturmaya çalışmış fakat başarısız olmuştur, bu şekilde kabul edilen bir teori bu gün dahi bilinmemektedir. Orgon olayı ise bilimsel otoritelerce (buna Einstein da dahil) kabul edilmemiş ve varlığı hiç bir zaman ispatlanamamış bir kuramdır. Yine kanıt istemezsiniz umarım, biraz araştırma yaparak bu sonuçlara çok rahat ulaşabilirsiniz.

    Son olarak da Amerika neyi gizliyor veya teknolojisi ne kadar gelişmiş bunu bilemeyiz, bizden çok daha gelişmiş teknolojiye sahip başka bir gezegende yaşayan uzaylılar da vardır belki. Sonuçta bilinmeyenin ve kanıtlanmayanın var olduğu iddiası bilimsel olarak hiç bir anlam ifade etmez.




  • 2 yıllık eski bir tartışma ama belki başkaları da denk gelir düşüncesiyle fikrimi yazıyorum. Zira yukarıda yazan bilim otoritesi arkadaş her ne kadar bilimi savunsa da bilimin sadece teori alanı olduğu yanılgısına düşmüş ki, bu da ezberci eğitim sisteminin bir sonucudur olsa olsa bilim değil.

    Orgon hiç bir zaman kanıtlanamadı demişler bununla ilgili sayısız referans var. Gerek çeşitli yayınlarda gerek internette böyle bir gerçek yok. Zira orgonun varlığını reddeden de Einstein değildir. Dr . Wilhelm Reich bir safsataya dayanarak ünlü fizikçinin karşısına çıkmış değildir, zaten bu görüşme elde somut bir bulgu olduğu için gerçekleşebilmiştir. Asıl sorun başkadır. Einstein kendi kuramında onun yerini belirleyemediği için yeterince ilgilenmemiştir konuyla zaten kendi teorisi ile kafası epey meşguldu. Asistanı ise orgon un bir etkisi olan anti entropi olgusunun mevcut bir açıklaması olmadığı için orgon odasının içinde entropinin azalma nedeninin odaya dışardan ısı iletimi olabileceği iddiası ile geçiştirmesinden kaynaklanır. Einstein ın kendisinin böyle bir iddiası olmadığı gibi, ısı iletimi karşı tez i zaten entropi ilkesine konu itibariyle aykırı olduğu gibi, çeşitli kontrol deneyleri ile zaten çeşitli irtifalarda, buz içinde gerçekleştirilmiş deneylerde de odanın içindeki ısının kendiliğinden arttığını göstermiş, geiger-müller sayacı daima orgon odasının içinde dışarıdakinden daha geç boşalmıştır. (geiger-müller sayacının daha geç boşalması da somut kanıt sayılmıyorsa bu noktada sebebi açıklanamayan şey olmamalıdır iddiası ile somutun soyuta kaydırıldığını söylemek zorundayız)
    Tüm bunlar ve bu konuyu doğrudan ilgilendirmeyen başka kanıtlar tamamen somuttur, ölçme aletleri ile ortaya konulmuştur, salt iddiadan ibaret değildirler. Kaldı ki Einstein ın varsaydığı birleşik teorisi onu iddia eden Einstein diye bilimsel sayılamaz zira kanıtlanamamıştır. Bugün fizikçiler olması iyi olur dediği için binbir hile ile görüzmez tartılmaz kanıtlanamaz parçacığı bulduk galiba demeleri kuramlarını gerçek kılmaz,Hawking öyle istiyor diye henüz varolmayan her şeyin teorisi bilimsel teori sayılamaz. İşte bilimde popülarite böyle de illet bir şeydir maalesef kanıttan ziyade olayın rating ine göre karar verilmeye çalışılmakta kaç kişi onaylamış onaylamamış ona bakılmaktadır.
    Bilim bazen çeşitli idealler ortaya atar ancak bunlar spekülatiftir ve içeriği zamanla anlaşılabilir. Popüler bilim meraklıları bir iddianın şarlatanlık mı yoksa başka bir bilinmeyenin işareti mi olduğunu onu söyleyen kişinin ününe bakarak karar verdikleri sürece ezbercilikten kurtulamazlar. Hakkında yeterli bilginiz olmayan konularda konunun otoritesi gibi kesin iddialar ortaya atmaktan kaçının. Orgonomi ayrı bir disiplin ve somut kanıtlar dışında salt ereklere aldırmayan ciddi bir bilim dalıdır, modern fiziğin ya da ilaç sektöçrüne göbeğinden bağlanmış tıp otoritelerine göre açıklanamayan konuları ele alıyor, kapital kar sağlamadığı gibi bu bakış açısının bilime dahil oluşunu eleştirip başka açıklamalar yapıyor diye yok sayarak yok edebileceğiniz basit konular değildirler. Böylesi tutumlar yazılım konusunda microsoft ve berbat ürünü windows dışındaki tüm alternatif yazılımları yazılım olarak saymamaya, şarlatanlık olarak etiketlemeye eşdeğer bir tutumdur, daha başka bir şey değil. (microsoft temiz çünkü, asla yanlış yapmaz, zira onaylıdır!)
    Orgon somut olarak ölçülebilmekte olan bir enerji türüdür ancak kuramcısı aynı zamanda politik ve sosyolojik sistemin insan doğasına uygun olmayan bir yaşam şekli olduğunu ileri sürmekte olduğu için haksız politik nedenlerle söylediği ve iddia ettiği her şey sanki uydurmaymış gibi ele alınmakta ancak bunların uydurma oldukları da hiç bir bilim kişisi tarafından somut biçimde gösterilememiştir. Dolayısıyla orgon konusunun bilimsel olmadığı iddiasının bir temeli yoktur ancak orgon olgusunu illa da entropiye uydurmamız gerek veya diğer teorilerle çelişmiyor olması şarttır biçiminde önyargılı bir kuram tapınıcılığı ile yola çıkılırsa orgondan bahsetmemek en iyisidir. Zira bunlara uymaz, kaldı ki, kuantum kuramı ve izafiyet ilkesi de big bang teorisine uymamaktadır temelde hatta çelişki üretmektedir. Ancak bu durum onların tamamen reddedilmesine neden olmamıştır. Bir klasik fizik aşığı olan Albert Einstein kuantum kuramına da inanmadı yaşamı boyunca ona göre klasik fizik yasalarına uymayan öngörülemez bir fizik mevcut olmamalıydı bu zar atan bir tanrıya inanmak anlamına gelirdi ona göre. Einstein ın tam da bu tartışmalar sürmekteyken termodinamiğin ikinci yasasına uymayan orgon olgusuna bakışı da bu konudaki inatçı ve katı tutumunun bir parçasından ibarettir sadece. Tek başına bu Einstein ı dogmatik kılmaz ancak Reich i de şarlatan kılamaz sadece açıklanamayan bir olguya dair fikir ayrılığı olarak ele alınabilir. Zira orgon un mucidi 1930 larda Hubble ın galaksi evrimi kuramına karşı çıkıp galaksi evriminin Hubble ın öne sürdüğünün tam tersi gerçekleşebileceğini erken galaksilerin eliptik yaşlı olanların spiral olamayacağını gerçeğin bunun tam tersi olduğunu yazdığı bir kitapda dillendirdiğinde bunu da kimse dikkate değer bulmamıştı politik tutumunu bahane ederek. Bu orgon kuramlarına aykırı olduğu için böyleydi ve bu konuda yüz yüz haklı çıkmış olması da konuya dair somut kanıtlardan bir başkası sayılabilir. Ancak Reich in ölümünden iki yıl sonra 1959 da kuramın bu kısmı değiştirilerek genişletilmiş hubble kuramı çerçevesinde yeniden oluşturuldu ki bu da Reich in tezinin aynısıydı zira somut kanıtlar bunu gösteriyordu. Peki ya Orgon? Onu boşver aslında ilk onu iddia eden karşı çıkmıştı dayanaklarla ama boşver biz bir şekilde yeniden yazar adını da değiştirmez Hubble a tapmaya devam ederiz çünkü diğeri tehlikeli ve geleneklerin tamamını reddediyor, bilimsel hiyerarşiye bile kafa tutuyor.
    Kısacası bilimi sadece matematiksel teori alanı sanmayın. Tesla izafiyet e inanmaz, ustaca bir matematik ile kurgulanmış denklemlerin doğayı açıklamakta yeterli olamayacağını söylerdi. Bu da onu şarlatan kılmaz.
    Hutchison Effect konusu da benzerdir,yerinde ve objektif araştırmalara dayanmadan ezberinizdeki kuramlarla açıklayamıyorsunuz diye (izafiyet i ve kuantum u biliyorsunuz ama pratikte nerede nasıl kullanabiliyorsunuz ki zaten şu anda? Okuyup ezberlemek yetmiyor bilim otoritesi kesilmek için zira öyle bir otorite yok çünkü) baştan yok sayarsanız bilimin 21. yüzyılda sona erdiği iddiasında bulunmuş olursunuz. Sanki her şeyi çözmüşüz gibi.
    Son olarak Reich in bir sözüyle bitirelim. Kanser araştırmaları sırasında urları tamamen eritebilmiş olduğu halde bunu nasıl yaptığını merak etmeyen tıp otoritelerine ve öğrencilerine dair şunu dile getirmiştir.
    "Şunu anladım ki bu kişiler hocalarının veya diğer otoriter konumdaki kişilerin onaylamadığı kabul etmediği bir şey olunca asla bununla ilgilenmiyorlar, bilim tamamen bu kişilerin onayına kalmış zamanımızda."
    Teleskoptan bakmayı reddeden Galilei düşmanı sözde bilim otoritesi papazlar ne ise, orgon veya benzeri alternatif bulgular konusunda ortada somut kanıtları bulunduğu halde mevcut genel geçer kuramlara uymadığı için yok sayılan konulara dair tutum da bunun aynısıdır. UFO culuk değildir bunlar. Bir açıklama yapılamıyor diye olguyu bu kişiler onaylamamış diye baştan reddetmek, yüz yıl belki 500 yıl sonra bir kişinin olayı tamamen açıklayabildiği ana kadar inatla reddedilmesine yol açmaktadır ki bu bilimsel bir tutum hiç değildir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: omerege

    Bence gayet iyi bir anlatımınız var, paylaşımınız için teşekkür ederim.

    Alıntı yapmış olabilirmi ? Hesabı kapatılmış zaten.
    Ne kadar doğru tartışılır. Video da yarım saat uğraşıyor kaldıramıyor, sonlara doğru uçuyor resmen. Bir kere yercekimi kaldırılsa, bunların yukarı fırlamaması gerek. Sürtünme yok çünkü. Sen ellersen sabit hızla hareket eder.
  • Adam o kadar emek vermiş sınırsız ban yazık .
  • sınırsız ban :S kötü olmuş

  • İp kullanıldığı, parçaların hareketlerinden bile belli,

    kesin ip var !


    İpin yukarıdaki noktası, parçanın ağırlık merkeziyle tam hizalı olmayışı nedeliyle,

    parçalar önce az bir miktar sağa sola kaydıktan sonra yukarı "uçuyor".


    Adamın halleri, saçı başı beni güldürdü, evde tek başına nelerle uğraşıyor deli midir nedir ?

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.