Şimdi Ara

Araç Değer Kaybı için Bana Dava Açıldı :( (15. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
451
Cevap
11
Favori
90.077
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1314151617
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: oldsalt

    Burada kanunun yetmediği bir durum kesinlikle söz konusu değildir, tersine kanun konuyu gayet sarih olarak düzenlemiş olup emsal Mahkeme kararları ve hatta Yargıtay içtihadı dahi bulunmaktadır.

    Bir konu Anayasa, Kanun, Tüzük, Yönetmelik ve bunların üzerinde olmak üzere Uluslararası sözleşmeler ile düzenlendikten sonra artık örf, adet ve ananeneye bakılmaz , kanun ne diyorsa ona bakılır. Anlaşılan Normlar Hiyerarşisinin işlemesi üzerine malumat sahibi değilsiniz.

    Normlar Hiyerarşisi ;http://dergi.sayistay.gov.tr/icerik/der71m1.pdf

    Normlar hiyerarşisini tepetaklak ederek, örf , adet , ananeyi Kanunun üzerine çıkarmak istemeniz Orta Doğu kültürü ile yoğrulduğunuzun çok açık göstergesi.

    Kanundan doğan hakkını taleb eden kişiye şiddet uygulama arzunuzu dizginlemek ve toplum içinde beraber yaşama kurallarına uyabilmeniz için Tıbbi yardım almanızı öneririm.

    Kanunun yetmemesinden kasıt; bu mevzu bahiste iyi niyetin tekrar eder surette yeniden cezalandırılmasıdır. Söz konusu olayda tam da bu gerçekleşmiştir. Kanunun, cezai hükmü var diye yetmesi gibi bir durum söz konusu bile olamaz. Kanunlar, vicdanı yaralayan bir hüküm içerdiği takdirde yetersiz kalır... Kanunun esas temeli insanın vicdanıdır.

    Kanun ne diyorsa ona bakılmalıdır lafınızdan kanunun her dediği doğrudur anlamını da çıkardım... Ki buna katılmıyorum. Normlar hiyerarşisi konusunda da -dediğiniz üzere- malumat sahibisiniz ama maalesef olayın özünü kavrayamamışsınız... Hiyerarşide yer alan anayasa, yasa ve kanunlar insan vicdanında yara açmayacak nitelikte olmak zorundadırlar. Kanunlar kağıt üzerinde yer almakla kalmamalı, aynı zamanda etik olmalı. Siz bu olayda "etik" "vicdanlı" "insancıl" bir taraf görüyor musunuz?

    Geçiyorum... Okuduğunuzu anlamamakla ısrar ettiğiniz belli, yineleyerek söylüyorum; yazdıklarımda kanuna aykırıdır, kanun böyle değildir demedim, demiyorum. Ben sadece bu saçmalıktan öte bir şey değil diyorum. İnsan olan bunu yapmaz diyorum. Ben olsam ağzını burnunu dağıtır, içimi ferahlatırdım en azından diyorum. İnsanlıktan azıcık nasibimizi almışsak; hasarımızı gidermeye yanaşan kazazedeyi "sırf biraz daha para koparmak" için dava etmemeliyiz diyorum. Allah Allah ya, çok zor bir şey mi diyorum :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bal974

    quote:

    Orijinalden alıntı: hard_hacker

    Deger kaybı icin dava açılması cok cok mantıklı ve gerekli adam altında dandik renoyla gelip çarpıyor arabayı yaptırmak sıkıntı deil satarken hem zor satılıyor hemde fiyatı cok düşüyor umarım emsal gösterilecek bı sonuc cikar

    Siz böyle düşünüyor olabilirsiniz.

    Ama bir gün, birisi gelip şurada şöyle bir şey yazabilir.

    "Adamın biri geldi altındaki dandik golfüyle benim Jaguar'a (veya Mercedes, BMW vs) çarptı, ne olacak benim değer kaybım, 40.000 tazminat ödesin bakalım"

    O zaman aynı düşüncede de olabilecek misiniz?
    "Ben adamın aracına zarar verdim, adam para almakta haklı, değer kaybı olarak 30.000'e anlaşmaya çalışıyorum" diyebilecek misiniz?

    Değer kaybı tazminatı olmamalı demiyorum, ama bu kasko sigortası veya zorunlu trafik sigortasının kapsamına alınmalı. Nasıl ki, bir araca vereceğimiz maddi zarar riskini, zorunlu trafik sigortası yaptırdığımız şirkete paslayabiliyor isek, kazaya uğrayan kişinin zararı olan değer kaybı da sigorta tarafından karşılanmalı.

    Ezik psikolojisine girmeye gerek yok apaciler niye apaci oluyor canını kaybetmek umrunda deil altında ki arabada para etmiyor ya üstüne üstüne geliyor reno 12 süren adamın arabası umrunda deil vura vura gidiyor sen kendini sakındikca üstüne geliyor. BMW 40 binliralik deger kaybedecek pozisyona geldiyse perte çıkmıştır zaten rahat ol sen.

    Arkadasım sıfır lancer aldı 2. Gun geldi bi toros ortadan koydu arabaya bide indi neyse öderiz dedi eee 30-40 lira ver al araba ikinci gun 25 e düşsün yok öyle bı mevzu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hard_hacker


    quote:

    Orijinalden alıntı: bal974

    quote:

    Orijinalden alıntı: hard_hacker

    Deger kaybı icin dava açılması cok cok mantıklı ve gerekli adam altında dandik renoyla gelip çarpıyor arabayı yaptırmak sıkıntı deil satarken hem zor satılıyor hemde fiyatı cok düşüyor umarım emsal gösterilecek bı sonuc cikar

    Siz böyle düşünüyor olabilirsiniz.

    Ama bir gün, birisi gelip şurada şöyle bir şey yazabilir.

    "Adamın biri geldi altındaki dandik golfüyle benim Jaguar'a (veya Mercedes, BMW vs) çarptı, ne olacak benim değer kaybım, 40.000 tazminat ödesin bakalım"

    O zaman aynı düşüncede de olabilecek misiniz?
    "Ben adamın aracına zarar verdim, adam para almakta haklı, değer kaybı olarak 30.000'e anlaşmaya çalışıyorum" diyebilecek misiniz?

    Değer kaybı tazminatı olmamalı demiyorum, ama bu kasko sigortası veya zorunlu trafik sigortasının kapsamına alınmalı. Nasıl ki, bir araca vereceğimiz maddi zarar riskini, zorunlu trafik sigortası yaptırdığımız şirkete paslayabiliyor isek, kazaya uğrayan kişinin zararı olan değer kaybı da sigorta tarafından karşılanmalı.

    Ezik psikolojisine girmeye gerek yok apaciler niye apaci oluyor canını kaybetmek umrunda deil altında ki arabada para etmiyor ya üstüne üstüne geliyor reno 12 süren adamın arabası umrunda deil vura vura gidiyor sen kendini sakındikca üstüne geliyor. BMW 40 binliralik deger kaybedecek pozisyona geldiyse perte çıkmıştır zaten rahat ol sen.

    Arkadasım sıfır lancer aldı 2. Gun geldi bi toros ortadan koydu arabaya bide indi neyse öderiz dedi eee 30-40 lira ver al araba ikinci gun 25 e düşsün yok öyle bı mevzu

    Ezik psikolojisi derken?

    Orasını anlayamadım...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Belash

    Kanunun yetmemesinden kasıt; bu mevzu bahiste iyi niyetin tekrar eder surette yeniden cezalandırılmasıdır. Söz konusu olayda tam da bu gerçekleşmiştir. Kanunun, cezai hükmü var diye yetmesi gibi bir durum söz konusu bile olamaz. Kanunlar, vicdanı yaralayan bir hüküm içerdiği takdirde yetersiz kalır... Kanunun esas temeli insanın vicdanıdır.

    Kanun ne diyorsa ona bakılmalıdır lafınızdan kanunun her dediği doğrudur anlamını da çıkardım... Ki buna katılmıyorum. Normlar hiyerarşisi konusunda da -dediğiniz üzere- malumat sahibisiniz ama maalesef olayın özünü kavrayamamışsınız... Hiyerarşide yer alan anayasa, yasa ve kanunlar insan vicdanında yara açmayacak nitelikte olmak zorundadırlar. Kanunlar kağıt üzerinde yer almakla kalmamalı, aynı zamanda etik olmalı. Siz bu olayda "etik" "vicdanlı" "insancıl" bir taraf görüyor musunuz?

    Geçiyorum... Okuduğunuzu anlamamakla ısrar ettiğiniz belli, yineleyerek söylüyorum; yazdıklarımda kanuna aykırıdır, kanun böyle değildir demedim, demiyorum. Ben sadece bu saçmalıktan öte bir şey değil diyorum. İnsan olan bunu yapmaz diyorum. Ben olsam ağzını burnunu dağıtır, içimi ferahlatırdım en azından diyorum. İnsanlıktan azıcık nasibimizi almışsak; hasarımızı gidermeye yanaşan kazazedeyi "sırf biraz daha para koparmak" için dava etmemeliyiz diyorum. Allah Allah ya, çok zor bir şey mi diyorum :)



    İtirazınızı, sebeb olduğu kaybın bir kısmını ödemeye razı olan kişinin kaybın tamamını ödemesine gerek olmadığı şeklinde anladım. Burada kaçmamanın zararın telafi edilmesinde bir indirim hakkı doğurduğu gibi iddia sahibi oluyorsunuz ki kabul edilebilir değil. Sizinle bir konuda hemfikirim o da kaçanların yakalanması ve borçlarının tamamını ödemeleri için gerekenlerin yapılması. Maalesef sorumluluktan kaçmayı Modus Operandi haline getirmiş ve bunu "kaçanın anası ağlamaz" şeklinde betimlemiş bir toplumda yaşıyoruz ve bu toplumun bir çok bireyi bu batacası kültür ile yetiştiriliyor.

    Merhametin toplumun işlemesi için iyi olduğunu düşünebilirsiniz ancak, yüzyılların birikimi "Merhametten maraz doğar" diyor. Ve bir söz daha "Şeriatın kestiği parmak acımaz."

    Dura lex, sed lex

    "The law [is] harsh, but [it is] the law". It follows from the principle of the rule of law that even draconian laws must be followed and enforced; if one disagrees with the result, one must seek to change the law.

    ( Kanun katıdır fakat kanun bu. Kanun uygulanmalıdır, eğer kanunla ayni fikirde değilseniz kanunu değiştirmeye çalışmalısınız uygulamasını durdurmaya değil.)

    Kanunlar vicdanların kristalize olmuş halidir. Uzun süren mahkeme ve temyiz süreçleri sonunda Yargıtay içtihatları ve İçtihadı birleştirme kararları sonucu vicdanları rahatsız edecek olgulardan arınırlar. Ki konumuz itibari ile kanun yeterli derecede uygulama ile konsolide olmuştur. Daha açık ifade edersek kanun bu hali ile vicdanların sızlamasına ilaç olmuştur.

    Ubi lex voluit, dixit; ubi noluit, tacuit

    When the law wanted to regulate the matter in further detail, it did regulate the matter; when it did not want to regulate the matter in further detail, it remained silent (in the interpretation of a law, an excessively expansive interpretation might perhaps go beyond the intention of the legislator, thus we must adhere to what is in the text of the law and draw no material consequences from the law's silence).

    ( Eğer kanun sorunu daha fazla detaylı olarak düzenlemek isterse düzenler, eğer daha detaylı düzenlemek istemezse susar.Kanun koyucunun iradesinin ötesinde yorum yapılarak kanunun koyduğu sınırların ötesine geçilmemelidir.)


    Evet ! Kaybın tamamının karşılanmasını kanunun ruhuna ve lafzına uygun olarak taleb etmek "ETİK"dir. Kaybın tamamının karşılanmaması sizce etik midir? Ya da vicdanı yaralamayacak mıdır?

    Öte yandan bir kişinin bedeni bütünlüğüne yapılacak saldırıyı etik bulmanızı ise nasıl diyeyim? Hiç etik bulamıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi oldsalt -- 10 Aralık 2011; 10:46:59 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: oldsalt

    İtirazınızı, sebeb olduğu kaybın bir kısmını ödemeye razı olan kişinin kaybın tamamını ödemesine gerek olmadığı şeklinde anladım. Burada kaçmamanın zararın telafi edilmesinde bir indirim hakkı doğurduğu gibi iddia sahibi oluyorsunuz ki kabul edilebilir değil. Sizinle bir konuda hemfikirim o da kaçanların yakalanması ve borçlarının tamamını ödemeleri için gerekenlerin yapılması. Maalesef sorumluluktan kaçmayı Modus Operandi haline getirmiş ve bunu "kaçanın anası ağlamaz" şeklinde betimlemiş bir toplumda yaşıyoruz ve bu toplumun bir çok bireyi bu batacası kültür ile yetiştiriliyor.

    Merhametin toplumun işlemesi için iyi olduğunu düşünebilirsiniz ancak, yüzyılların birikimi "Merhametten maraz doğar" diyor. Ve bir söz daha "Şeriatın kestiği parmak acımaz."

    Dura lex, sed lex

    "The law [is] harsh, but [it is] the law". It follows from the principle of the rule of law that even draconian laws must be followed and enforced; if one disagrees with the result, one must seek to change the law.

    ( Kanun katıdır fakat kanun bu. Kanun uygulanmalıdır, eğer kanunla ayni fikirde değilseniz kanunu değiştirmeye çalışmalısınız uygulamasını durdurmaya değil.)

    Kanunlar vicdanların kristalize olmuş halidir. Uzun süren mahkeme ve temyiz süreçleri sonunda Yargıtay içtihatları ve İçtihadı birleştirme kararları sonucu vicdanları rahatsız edecek olgulardan arınırlar. Ki konumuz itibari ile kanun yeterli derecede uygulama ile konsolide olmuştur. Daha açık ifade edersek kanun bu hali ile vicdanların sızlamasına ilaç olmuştur.

    Ubi lex voluit, dixit; ubi noluit, tacuit

    When the law wanted to regulate the matter in further detail, it did regulate the matter; when it did not want to regulate the matter in further detail, it remained silent (in the interpretation of a law, an excessively expansive interpretation might perhaps go beyond the intention of the legislator, thus we must adhere to what is in the text of the law and draw no material consequences from the law's silence).

    ( Eğer kanun sorunu daha fazla detaylı olarak düzenlemek isterse düzenler, eğer daha detaylı düzenlemek istemezse susar.Kanun koyucunun iradesinin ötesinde yorum yapılarak kanunun koyduğu sınırların ötesine geçilmemelidir.)


    Evet ! Kaybın tamamının karşılanmasını kanunun ruhuna ve lafzına uygun olarak taleb etmek "ETİK"dir. Kaybın tamamının karşılanmaması sizce etik midir? Ya da vicdanı yaralamayacak mıdır?

    Öte yandan bir kişinin bedeni bütünlüğüne yapılacak saldırıyı etik bulmanızı ise nasıl diyeyim? Hiç etik bulamıyorum.








    Bu olayda kaybın tamamı ödenmektedir. Araç onarılmakta, boyanmakta ve sıfırından farksız hale getirilmektedir. Kullanım ömrü ve değer olarak eksiklik yoktur. Sırf araba kullanım kültürümüzün eksikliği yüzünden değer kaybı yaşanacak gözüyle bakılmaktadır. Tek duvarı boyalı ev, kapısı değişik büro, cd yazıcısı garanti kapsamında değiştirilmiş bilgisayar terimini hiç duydunuz mu? 2. el araba bu be; elbette boyanır, onarılır, tamir edilir. Boyasız kalacak diye garantisi mi var? Velev ki zaten fabrikada boyanıp gelmiş... Kanun bu saçmalığa evet diyorsa kanun bence hatalıdır. Uygulanmasına hayır diyemem ama uygulatana da terbiyesizlik ediyor derim...

    Corolla aracımın ön sol çamurluğu tam 3 defa değişti; her üç kaza da kusurlu değildim. Sıfır aldığım aracım 2. el değer olarak 1.000 TL kaybetmiş olsa; her 3 kaza için 3.000 TL almam mı gerekir? Ne münasebet yahu, o zaman bütçemi ite kaka zorlayıp bir Mercedes alayım, "Allah için arabama çarpan yok mu la çarpan?" diye trafiğe çıkayım... Her kazada ellerimi ovuşturup keyifleneyim; hem aracım onarılsın hemde milyarlarca değer kaybı alayım... Satarken de pazarlığı güçlü olan bir tanıdığa vereyim; 3 kuruş eksiğine satsın... Sizin davacı haklıdır mantığınızla bir ictihat oluşursa o zaman yandık... Akşama kadar trafikte sürücüleri yanılgıya düşürüp kendisine çarptıran ve bu sayede geçinen insanlar bile peydah olur yakında...

    Kanunda yeri var diye bu durumu suistimal etmek "etik" değildir, terbiyesizliğin önde gidenidir. Ortadaki kayıp tamamen karşılanmıştır. Sırf varsayımlarla; "aracımı 3 sene sonra sattığımda alıcı boyasını dert edecek ve daha az fiyat verecek" demekte saçmalıktır. Ya 3-5 sene sonra benim gibi sadece servis bakımlı ve motoru sağlam arayan biri, arabasının ederinden fazla verirse? Değer kaybını cebine koyup iç eden bu terbiyesiz, vicdanlı davranıp değeri iade edecek midir sizce?

    Masum bir kişinin bedeni bütünlüğüne yapılacak saldırıyı etik bulmam. Ama açgözlü, vicdansız, terbiyesiz insanlara tahammülüm yok. Öylesi denk gelsin; adamı bir güzel terbiye edeyim/ettireyim, sonra sizin merhamet ve vicdandan daha önemli ve yeterli bulduğunuz kanunlar bana istediği cezayı versin.

    İstediğiniz kadar diretin; kanunda yeri var diye bu davacı adamın yaptığı "terbiyesizliktir", "etik değildir", "vicdansızlıktır".




  • Eh, söylenecek söz kalmadı.... "Bindiğim at, kuşandığım kılıç" diyorsunuz ve başka şey demiyorsunuz. Artık bize söz söylemek düşmez. Fakat ufak bir hatırlatma ; Bindiğiniz at, kuşandığınız da kılıç, fakat her ikisi de tahtadan.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: oldsalt

    Eh, söylenecek söz kalmadı.... "Bindiğim at, kuşandığım kılıç" diyorsunuz ve başka şey demiyorsunuz. Artık bize söz söylemek düşmez. Fakat ufak bir hatırlatma ; Bindiğiniz at, kuşandığınız da kılıç, fakat her ikisi de tahtadan.

    "Etme bulma dünyası"

    Yarın lüks bir araca çarparsanız sizi tekrar bu forumda görmek isterim.

    (Tabi sizi tanımıyorum belki maaşınız çok yüksek ve o yüzden bu kadar takıntılı bir şekilde bu kanunu savunmaya yemin etmişsiniz bu kadar)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: oldsalt

    Eh, söylenecek söz kalmadı.... "Bindiğim at, kuşandığım kılıç" diyorsunuz ve başka şey demiyorsunuz. Artık bize söz söylemek düşmez. Fakat ufak bir hatırlatma ; Bindiğiniz at, kuşandığınız da kılıç, fakat her ikisi de tahtadan.

    :) Valla anlaşamadığımıza üzüldüm. Çok basit anlaşmak ama siz yanaşmıyorsunuz; ben kanunda yeri olabilir ama "ahlaksızca" diyorum. Sizde kanunda yeri varsa "ahlaklı"dır... Kanunu savunmak, gereğini yerine getirmek belki gerekliliktir ama maddi çıkar durumlarında biraz da "amaan canım, ne olacak; kasten mi yaptı sanki" diyebilmek de apayrı bir erdemdir... Erdemli olmak, iyi niyetle yaklaşmakta bütünüyle "iyi ahlak" ve "terbiye" meselesidir. Davacının yaptığı da iş bu yüzden hem "ahlak dışı" hemde "terbiyesizce" dir...

    Umuyorum anlatabilmişimdir. Birbirine zıt şeyler söylemiyoruz çünkü.




  • kaza yapan arkadaşa geçmiş olsun öncelikle.

    arkadaşlar 3500 tl isteyen arkadaş biraz fazla sallamış, sizlerde maşallah döşemişsiniz o arkadaşa. ama şöyle bir araba pazarlarındaki yada galerilerdeki muhabbeti düşünün. araç incelenir, detaylı bakılır, boya ölçme cihazı vs vs derken şurda boya var, kapı boyalı kazalı bu araç sen 25000 diyosunda 23 den fazla etmez kardeşim tarzı muhabbetleri duymuş, yaşamış hatta sizler araç alırkende söylemiş olabilirmisiniz. belkide o 3500 tllik dava açan uçuk arkadaşın bu hale gelmesine çok bilmiş uzman araç ekpertizliklerimiz neden olmuş olabilirmi. elbette bir aracın boyası, küçük kazasına takmayanlarınızda olabilir ama galeri dünyası, oto pazarları %95 yakaladımı bırakmaz. sizler ağzınızla söylemişsiniz o kadar değer kaybı olmaz, ama hiçbiriniz değer kaybı maybı olmaz aracı aynen garanti satar diyememiş (birkaç değer kaybı olmaz kazayı söylemeden satar diyen olmuş ama kolaysa bu kurt piyasada siz satın). çünkü aracı almaya niyetli kişi veya galeri için bir araç potansiyel kazalıdır vede bu kaza iyice incelenerek bulunacak fiyat kırılacaktır. kazasız araçta bile soru işaretleri koyarlar kafaya, pazarlıkda güçlensin üste çıksınlar diye.

    şahsi fikrim, bence bunlara gerek kalmadan aracın tamirinide değer kaybınıda karşılaması gereken sigorta şirketleridir, yoksa kazalarda yandık arabanın anahtarını bıraktıracak olaylar olabilir.

    işin özü kazayı yapanda, 3500 tl isteyende kısmen haklı kısmen haksız, ortadaki tek gerçek haksız acımasız oto-alım satım piyasası ve yükümlülüklerinden kaçan sigorta şirketleridir.

    saygılar......




  • Eğer 3500 lira kayıp olduysa adamın arabası 20 bin lira diyelim, sen arabayı 16500'e al. sonra da sat. kesin kar edersin.
  • Arkadaşım öncelikle geçmiş olsun son durum nedir ne değildir paylaşabilir misin
  • Benimde başıma geldi ben mağdur olan taraftım adam 0 aracıma geri geri gelip vurdu sol kapı sol çamurluk değişti aracım değer kaybetti ama ben karşı taraftan bu değer kaybını talep etmedim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sfzb67 -- 25 Ocak 2012; 16:28:05 >
  • Benimde aşıma böyle bir olay gelmişti ve davayı kazandım.Sizinde kazanma şansınız yüksek


    1-)Connect'te ki hasar en fazla 1000tl oda en fazla

    2-)Değer kaybı aracın hasarından daha fazla istenemez!

    3-)Siz el frenini çekmişsiniz ancak araba tutmamış bu durumda parayı kiralama şirketinden almalılar, size ayıplı hatalı ürün kiraladıkları için.

    4-)Geç olmuş ama karşı tarafı arayıp orta yol bulmak bu parayı 1000 tl'ye indirir.
  • karsi tarafi suclamissinizda. Bu arac simdi kazali degil mi? Onceden kaza yapmis bir araci satarken degeri cok fazla dusmuyor mu?

    Bizde 2008 E200 komp. var aracin kasko bedeli 96 milyar civari. Bizimki kazali oldugu icin 70-80 arasina anca satariz sanirim. 20 milyar az para mi?

    Adam belkide acacagi davada aracin deger kaybindan daha az bir para alacak.

    Yanlisim varsa duzeltin lutfen.
  • Yaklaşık 15 gün önce yoğun kar yağışı varken zincirisiz ve çok kötü lastikli bir transit kayarak önce sağ tarafta yol kenarındaki korkuluklara sonra benim arabama çarptı. yaklaşık 80 ila 90 la çarptı. Sonuçta arabamın sol ön kapı ön çamurluk değişti. Arka kapı ve çamurluk boyanacak. Aracımın değer kaybı (2004 astra) 1500-200 tl arasında. 15 gündür arabam yok, 20 gün kadar daha bekleyeceğim. çekici parası (yaklaşık 100km şehşrlerarası yol) 300 tl verdim. Çekici parası, aracımın iş görememesi ve değer kaybı benim zararlarım. Ben dikkatli olduğum için transitin kaydığını gördüm sağa çekerek durdum ama yineede sol taraftan bana vurdu. Aynı yolda ben 30 veya 40 la gidiyordum sedan aracımla. Adamın sigortası sadece arabanın tamirini (yaklaşık 8000 tl) karşıladı. Karlı yolda lastiğine bakmadan, zinciri olmasına rağmen takmadığı için ve hızından dolayı bana çarptı. Arabanın sigorta evrağı tamamlanamaması, kaza raopru peşinde koşma vs. tüm işlemler bana kaldı. Tüm rezilliği ben çektim. Şimdi ben bu adama dava açmazsam bana vurduğuyla kalıyor. en ufak bi efor sarfetmedi. Arabasına bindi gitti. Ben kar altında 3 saat çekici bekledim. Tamiri zaten sigorta ödedi. En ufak benim hatam olsa tamam diyeceğim. Şimdi ben böyle bir insandan hasarım için değer kaybı istesem ben vicdansız mı oluyorum. Ordan gelecek parayada ihtiyacım yok umrumda bile değil. Zaten alırsam da birine vereceğim muhtemelen. Sadece o adamında sürünmesini istiyorum. Konuyu açan arkadaş gibi birisi olsa, sorumluluk sahibi, aynı durumda olsak öyle birine sadece teşekkür ederim. Ama bazı insanlar var ki bu ve benzer davaları haketmiyor değiller. Oh ne ala sen karşındakine vur, sigorta ödesin, hiç bi şey umrunda olmasın. O gün sıfır aracımla o yolda olsam değer kaybım daha fazla olacaktı. Allahtan plakası yoktu da yola çıkmadım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: frat_ak

    Yaklaşık 15 gün önce yoğun kar yağışı varken zincirisiz ve çok kötü lastikli bir transit kayarak önce sağ tarafta yol kenarındaki korkuluklara sonra benim arabama çarptı. yaklaşık 80 ila 90 la çarptı. Sonuçta arabamın sol ön kapı ön çamurluk değişti. Arka kapı ve çamurluk boyanacak. Aracımın değer kaybı (2004 astra) 1500-200 tl arasında. 15 gündür arabam yok, 20 gün kadar daha bekleyeceğim. çekici parası (yaklaşık 100km şehşrlerarası yol) 300 tl verdim. Çekici parası, aracımın iş görememesi ve değer kaybı benim zararlarım. Ben dikkatli olduğum için transitin kaydığını gördüm sağa çekerek durdum ama yineede sol taraftan bana vurdu. Aynı yolda ben 30 veya 40 la gidiyordum sedan aracımla. Adamın sigortası sadece arabanın tamirini (yaklaşık 8000 tl) karşıladı. Karlı yolda lastiğine bakmadan, zinciri olmasına rağmen takmadığı için ve hızından dolayı bana çarptı. Arabanın sigorta evrağı tamamlanamaması, kaza raopru peşinde koşma vs. tüm işlemler bana kaldı. Tüm rezilliği ben çektim. Şimdi ben bu adama dava açmazsam bana vurduğuyla kalıyor. en ufak bi efor sarfetmedi. Arabasına bindi gitti. Ben kar altında 3 saat çekici bekledim. Tamiri zaten sigorta ödedi. En ufak benim hatam olsa tamam diyeceğim. Şimdi ben böyle bir insandan hasarım için değer kaybı istesem ben vicdansız mı oluyorum. Ordan gelecek parayada ihtiyacım yok umrumda bile değil. Zaten alırsam da birine vereceğim muhtemelen. Sadece o adamında sürünmesini istiyorum. Konuyu açan arkadaş gibi birisi olsa, sorumluluk sahibi, aynı durumda olsak öyle birine sadece teşekkür ederim. Ama bazı insanlar var ki bu ve benzer davaları haketmiyor değiller. Oh ne ala sen karşındakine vur, sigorta ödesin, hiç bi şey umrunda olmasın. O gün sıfır aracımla o yolda olsam değer kaybım daha fazla olacaktı. Allahtan plakası yoktu da yola çıkmadım.

    hocam seninde kendine göre haklı nedenlerin sebeplerin var . hür bi insansın yerinde olsam kıllığına açardım ama senin bilecegin iş :) he connect sahibi olsam arabayı yaptırır devam ederdim hiç dava ayaklarına kaçmazdım




  • O Transitini alsın bi tarafına soksun şerefsiz herif .

    20 milyarlık arabası için 3500 lira değer kaybı istiyor şerefsizin oğlu. O araçta 200 milyonluk bir hasar bile yok satarken sormazlar bile çekiçle düzeltilir.

    Böyle fırsatçıları gördükçe çıldırıyorum. Sen insanlık yapıp numaranı koydun ya

    Niye koydun ki bırak gitsin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: set

    Dikkat edeceğiz, kasko gördüğünüz gibi sizin tüm hatalarınızı telafi etmiyor. Kaskom var deyip mahalle aralarında şov yapanlar var...

    Değer kaybı yasal olarak verilmiş bir hak.

    Siz bi arabayla yayaya dokunun, dava açsın bakınız neler neler oluyor...


    Hepsini geçtim, gidin belediye otobüsüne bir dokunun, bakalım ne oluyor... İstediğiniz kadar kaskonuz olsun.


    Şunun bilincinde olacağız, benim kaskom var, istediğim gibi özgürce çarpabilirim... Hayır,öyle değil.



    Bu konuda bu adamın yaptığı yanlış olmuş. Dava açmadan önce efendice konuşacak, benim böyle böyle zararım var diyecek. Ne yapabiliriz diyecek. Bakılacak, değer kaybı olurmu, olursa ne kadar olur?...





    Çıkma o zaman arabanla . Sen bana çarpsan yolda yürürken dönüp bakarsam şerefsizim eğer o yola çıkıyorsak ikimizde o riski aldık . Oldu o zaman canın sıkıldı giderken bas ani frene fren izi çıkarmadan kamerada olmasın oh ne güzel .

    Yani bu kadar anlayışsızlık olmaz çıkarma kardeşim o zaman arabanı sokağa . Kuş gibi tut kafesinde.

    Aynısı sizin başınıza gelse insanlık hali vursanız ve dava açılsa bilmiyorum burda nasıl bağırırsınız.




  • evimin önünde geri geri çıkarken ford c max ın sağ arka kapısına sürttüm.
    aracı park eden kişi emanet almış, çok canı sıkıldı.
    neyseki kabalaşmadı. karakola gittik, tutanak tutuldu,
    ben kendi adıma özür diledim, ayrıldık.
    (adam, araç sahibine karşı mahcup oldu, misafirliği zehir oldu)
    aradan 6-8 ay sonra, araç sahibi, bi tanışla bana haber gönderdi.
    evraklarımı istiyormuş, zamanında alınmamış.
    ben 3 gün sonra dükkanına girdim.
    "--bunca aydır 100 kişi gönderdim sana,
    neden uğramıyorsun bana? seni mahkemeye versem ne olacak?! diye bi çıkıştı.
    bende;
    "--küçücük ilçede nasıl ulaşamazsın? benim 100 kişiden haberim yok, en son gönderdiğin bir kişiden öğrendim ve ancak geldim" dedim ama artık kavga haline gelmiştik.
    nerdeyse yaka paça tutuşacaktık.
    verdim ruhsatı, hışımla, o da aldı hışımla.
    ayrıldık birbirimizden.
    onun açısından baksan, ben hakediyorum mahkemeye verilmeyi.
    benim açımdan bakarsakta, karakola gidip ifade verip, özür dilemişim
    resmi evraklarımıda teslim etmiştim görevlilere, aracı emanet alan evraklarımı almadıysa benim suçum ne?
    ******************************************************************************************
    ******************************************************************************************
    ama, başkasının malına, sorumsuzca davranarak zarar verenler, bi şekilde canları yakılmalı ki,
    ilerde aynı sorumsuzluğu göstermesinler.
    astrası hasarlanan adamı ben haklı buluyorum.
    kesinlikle değer kaybı davası açarak, insanları trafikte biraz daha dkkatli davranmaya zorlamalı.
    para içn değil, güzel davranış geliştirmesi için
    yoksa türkiyede birşeyler düzelmeyecek.




  • bu durumda kaya karışan kişileri tutumu ve tavrı çok önemli.
    kişi suçlu ve mahcupsa, ya sabır denilerek üstelenmeyebilir.
    ama hem suçlu, hem güçlü, hem pişkinse, kesinlikle mahkemeye verilmeli.
    ona ders verilmeli.
  • 
Sayfa: önceki 1314151617
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.