|
Bildirim
|
Alkol yakıtta kullanıldığında ise kurutucudur. Fenlerde de bu sebeple alkol türevi (yağlama özelliği de olan glikol esaslı bir çeşit poli-alkol) kullanılır ki pistonlar ve sistem paslanmasın, hassas valfler ve ince kanallar daralmasın. Tabii gel zaman, git zaman özellikle de kampana ve kaliper pistonlarının contalarından nem alışverişi olur. Hidrolik sıvısı suyla tam olarak karışarak bu nemin serbestçe dolaşmasını, metallerle reaksiyona girmesini engeller. Ancak her seferinde kaynama noktası da düşmüş olur. 220°C'de kaynayan hidrolik uzun bir zaman sonra 150°C'de kaynayacak hale gelir. Su ağır olduğu için ıslak hidrolik en çok da kaliperlere yakın yerlerde bulunur. Isı en çok kaliperler ve balata silindirlerine yakın yerlerde açığa çıkar. Uzun bir inişte 200°C'leri bulabilir. Ama merak etmeyin (!), kaynamaz. Çünkü fren uygulanırken yüksek bir basınç vardır. 3000 psi basınç altında bir şey kolay kolay kaynamaz. Islak sistemde, mesela uzun bir inişte ısı 200°C'lere yükselirse, fren pedalı bırakılıp basınç düşer düşmez kaynar, bu sırada sistem hiç esnemeyen sıvı yerine tamamen esnek gazla dolar. İlk frende her şey normaldir, ikinci frende fren yoktur. * * * Bu forumu bulup da böyle bir soruyu soran kişi tekniğe meraklı, ehliyetinin hakkını veren bir sürücüdür bence. Tavsiyem hukuki ve pratik olarak hiç bir sorumluluğu olmayan ustaların fikirlerini her zaman ciddiye almayın. Arabanın teknik sağlığından pratik olarak önce sürücüsü sorumlu. |
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Karbon 12 -- 13 Haziran 2014; 12:54:23 > |
|
|
|
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kizashi -- 13 Haziran 2014; 18:01:15 > |
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mehmetyilmaz77 -- 14 Haziran 2014; 4:42:53 > |
|