Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Hızlı 
Bildirim
ARŞİVLİK BLU-RAY FİLMLERİ SEÇELİM (16. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
3 Misafir - 3 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Gone - [ Kayıp ] / 2012
IMDB Puanı : 5.6 (film çok yeni 4500 kişi oylamış henüz)
Sinemalar.com : (TR de 20 Temmuzda vizyona girecek)
Tür : Dram , Gerilim
Süre:94 dk
Yönetmen :Heitor Dhalia
Senarist :Allison Burnett
Oyuncular :Amanda Seyfried, Daniel Sunjata, Jennifer Carpenter
İzlenen Video/Audio Format: MKV 1080p + DTS 5.1
Aspect Ratio: 2.35 : 1
Film ülkemizde 20 Temmuzda vizyona girecek ABD de de Şubatta gösterime girmiş oylama henüz düşük,
Konusu biraz Angelina Jolie nin Changeling (Sahtekar) filmine benziyor orada çocuğu kaçırılmış ama anne
bir türlü bunu resmi makamlara ispatlayamamıştı,burada da 1-2 sene önce kaçırılıp büyük bir ormanlık alanda
bir çukurda kalan ve bir şekilde kurtulan Jill'in (Amanda Seyfried) ,kız kardeşinin kaybolması ile bunun kendisini
kaçıran kişinin yaptığını bir türlü polise ispatlayamaması ve sonunda kardeşini kendi imkanları ile bulma ve birçok
cinayet işlemiş kişiyi yakalama girişimini gerilimle işleyen bir film. Filmin başında ve ortasında yer yer Portland (Oregon)
da Forest Park isimli çok büyük bir milli park diyebiliriz,yeşilin tüm tonlarının hakim olduğu ,çoğu zamanda havadan çekimlerin
kullanıldığı sahneler çok hoşuma gitti. Kurguda Jill'e inanmayan polisin silahı var diye kardeşini arama yerine onun
peşine düşmesi ve tüm film boyunca cep telefonunun açık olduğu halde polisin gps yada baz istasyonları sayesinde
yerini tespit edememesi günümüz ABD teknolojisinde arada bir bahsetseler de biraz eksiklik olmuş.
Filmin bütçesi yaklaşık 5 mio $ ,gişede 11 mio$ yapmış. (nisan ayı itibarı ile).
Gerilimden hoşlananlar başlarda biraz yavaş gitse de sıkılmadan izleyebilirler.Arşivlik mi ? Değil !...
Film 100/65 Görüntü 100/75 ses 100/60
Edit :Puanlamayı unutmuşum :) eklendi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi astramastra -- 22 Mayıs 2012; 9:33:48 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: WirLieBen
Hocam Black kesinlikle öneririm.
" "Black" gerçekten güzel bir dram. Sağır ve kör birinin anlattıklarıyla, rol icabı ona anlatılanlar seyirciye bu kadar güzel ve sıkmadan verilebilirdi. Kız ile öğretmeni arasındaki ilişkinin kesilmesi ve sonra tekrar ilginç bir şekilde başlaması mükemmel birleştirilmiş ve çok gerçekçi olmuş. Öğretmen hastalığını tek kelime ile mükemmel oynamış, gerçek bir alzheimer hastasından ayırt etmek çok zor. Baştan sona ağladıklarını söyleyen yorumculara katılmıyorum ancak küçük kızın ağzından çıkan anne-baba kelimelerine ailenin yanıtında kendimi tutamadığımı söylemeliyim. Dublaj niye zaman zaman ingilizce zaman zaman da hintçe verilmiş çözemedim. Tamamen orijinal dilinde olsa çok daha güzel olurdu. Geçen hafta "seven samurai" seyrettim orijinal japonca dublaj ile, ingilizce olsaydı berbat olurdu herhalde. Filme 85 veriyorum."
Birkaç yıl önce ilk seyrettiğimde yazdığım yorumu buldum. Filmi düşük çözünürlükte ve stereo ses ile dinlediğim için ekstra değerlendirmedim. Ancak herkesin seyretmesi gereken bir film.
-
quote:
Orijinalden alıntı: tcmb
Road To Perdition: Azap Yolu-Tom Hanks-Paul Newman-Jude Law-Daniel Craig. 2002 ABD yapımı - IMDB puanı 7.8
** Hanks filmde büyük ekonomik bunalımı yaşayan 30'ların Amerika'sında bir İrlanda çetesi için çalışan bir kiralık katil olan Michael Sullivan'ı canlandırıyor. Sullivan'ın içine bulaştığı işler yüzünden karısı ve oğlu ölür ve bundan sonrası Sullivan için bir öç alma savaşı olacak ve bu savaşta hayatta kalan diğer oğlu da onun yanında yer alacaktır...[Alıntı]
** Film mükemmeldi. Müzikleri, efektleri, görüntü kalitesi, konusu, oyuncuları ve sergiledikleri oyunculukları... Paul Newman ın filmin başlarında söylediği "oğullar babalarına çile çektirmek için doğarlar" sözüne cevabı babasına içtenlikle sarılan Tom Hanks ın oğlu verdi. Filmin sonlarındaki Hanks ile Newmanın yağmurun altında karşılaştıkları sahne ise filmin sahnesiydi. İlginçtir genelde karanlık sahnelerin daha kötü olması beklenirken filmde gündüz sahnelerine göre gece sahnelerini görüntü kalitesi açısından daha başarılı buldum.
Road To Perdition için daha önce bulduğum yorumu, az önce tekrar izleyince ilaveler yaparak yineledim.
Tom Hanks ile oğlunun iç hesaplaşması ve birbirlerini yeniden keşfetmeleri güzeldi. Hanks ile Newman ın yağmur sahnesini tekrar izleyince yağmur seslerinden ziyade önden ateşlenen makinalı tüfekten çıkan kurşunların yanımdan geçerek arka duvarda (yani ses olarak benim arkama :) ) çıkardıkları ses ile duvardan yansıyarak odanın içinde yankılanması harikaydı, eğer seyrederseniz mutlaka dikkat edin. Görüntü üstte de yazdığım gibi gayet güzel. Pekçok sahne sanki camın arkasından sahneyi seyrediyormuşçasına gerçekçi...
Konu olarak basit bir intikam filmi gibi dursada; iki usta oyuncunun diyalogları, seyirciyi hop oturtup kaldırmasa da sürekli kendine bağlayan gerçekçi konusu ve beklenmeyen sonu ile film bence arşivlere yerleşerek yılda en az bir kez seyredilmeyi hakediyor. Konu: 91, Görüntü:93, Ses:90.
İlave: Format, orj. blu-ray disk - 1080p görüntü ve 2.35 : 1 ölçek - ses dts hd ma ingilizce dublaj.
-
Chronicle - [ Doğaüstü ] / 2012
IMDB Puanı : 7.2
Sinemalar.com : 5.8 (8 kişi oylamış)
Tür : Dram , Bilim kurgu ,Gerilim
Süre:84 dk
Yönetmen :Josh Trank
Senarist :Max Landis
Oyuncular :Dane DeHaan, Alex Russell ,Michael B. Jordan
İzlenen Video/Audio Format: MKV 1080p + DTS 5.1
Aspect Ratio: 1.85 : 1
Konu itibarı ile 3 ergen gencin tesadüfi bir şekilde özel doğaüstü güçlere sahip olması (istedikleri canlı cansız tüm nesneleri kontrol edebilme) ,bu yeteneklerini fark etmeleri ile önceleri eğlence amaçlı kullanmaları yalnız aralarından Andrew isimli karakterin aile içi problemleri nedeniyle zaman zaman öfkesini kontrol edememesi ve bununda çevresinde ki insanlara zarar vermesiyle filmin sonlarına doğru aksiyonun bir nebze arttığı bir fantastik film.
Film bazıları için vakit kaybı olarak yorumlanabilir. Çekimlerin%80 i Blair Cadısı tarzında olduğu gibi el kamerası görüntülerinden oluşmakta (fakat çok puslu ve amatör kamera olarak değil) ,çoğunlukla da Andrew un kamerasından izliyormuş izlenimi yaratmakta.
12mio $ bütçe ile çekilmiş ve 64 mio$ gişe yapmış. Arşivlik mi? Bana göre değil.
Film 100/65 Görüntü 100/65 Ses 100/75
Edit:imla
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi astramastra -- 23 Mayıs 2012; 15:19:54 >
-
in the
ELECTRIC MIST-Sislerin İçinden
Bertrand TAVERNIER-2009
,Tavernier kara-film türüne
birkaç unutulmaz sahne armağan ediyor.
...Tommy Lee Jones ve
John Goodman kusursuz.
Atilla Dorsay-Sabah
Kimse Geçmişindeki Günahlardan Kaçamaz...
Fransa,nın en saygın yönetmenlerinden Tavernier,nin James Lee Burke,ün eserinden beyazperdeye uyarladığı,
oyuncu kadrosu yıldız isimlerden oluşan,gizemli bir gerilim filmi.
Film:
Şubat ayında Berlin Film Festivali,nde Altın Ayı için yarışan,In The Electric Mist,cinayet,yolsuzluk,ırkçılık
ve hayaletler hakkında bir hikaye.
Burke,ün dedektif kahramanı Dave Robicheaux kırk yıl arayla işlenen bir dizi korkunç cinayetin sır perdesini
aralamaya çalışırken,bir Hollywood filminin yapımcılığını üstlenen New Orleans,lı gangster Balboni,nam-ı diğer
,Bebe Ayak,ın olayla ilgisiolduğunu anlar.Sonra işler tuhaflaşır,çünkü Robicheaux güneyli bir komutanın
hayaletinin yardımıyla yeni ipuçlarına eriişir.
Ölmüşlerin sırları gün ışığına çıktıkça,gizem daha da karmaşık bir hal alır..100/65
Filmin Mayıs/2012 itibariyle IMDB kullanıcı puanı 7585 kullanıcı 10/6.1
Blu-ray,video:
Orjinal sinema gösterimindeki 1.2:35 ölçek korunarak 25gb Blu-raydiske aktarılan film,AVC codec ve
her zamanki gibi,Full HD 1080p çözünürlükte..Sislerin içinden,24p akış hızında,HDMI bağlantı ile,
tamamen karanlık odada 55 inç tft-led lcd panelde izlendi,izleme mesafesi 3,75metre...
Yönetmen Fransız olunca ben birçok fransız filminde rastladığımız sepia tonlar görebilirim
diye düşünmüştüm,fakat film birçok Holywood filminde gördüğümüz tonlarda...
Genelde gayet doğal tonlar filme hakim,belki biraz soluk denilebilir renk eleştirisi olarak.
Diskte büyük,gözü rahatsız eden pek bir falso yok,bu anlamda temiz ve doğal,
biraz daha parlak ve yüksek kontrastlı olması çok daha akılda kalıcı kareler oluşturabilirdi,
1,5 saatiaşkın süresi boyunca genele keskin olmasına rağmen bazı karelerde yumuşamalar göze çarpabiliyor.
Siyah seviyesi açısından standartları her anlmada yakalamış olan transfer,
Prograsive kayıt nedeniyle artalanlarda pırıl pırıl..
Bazen çok etkileyici kareler yakalanmış,cilt tonları doğal,
orman içindeki hem gece hemde gündüz sahneler genelde çok başarılı,
bazen obje kenarlarındaki dijital izler göze çarpabiliyor...
biraz daha yuksek kontrast-parlaklık ile çok daha başarılı olabilirdi...
Sislerin İçinden Blu-ray görüntü transferi için 100/76
Blu-ray,audio:
Diskte orjinal dil olan ingilizce için hd format DTS-HD Masteraudio 5.1 ve aynı zamanda yine
ingilizce için 640 kbps Dolby Digital 5.1 kayıt kullanılmış,
Kartonette DTS 5.1 bilgisi yanlış,Kayıt Dolby Digital 5.1.....
Merak eden izleyiciler için belirtmek isterim diskte Türkçe dublaj mevcut değil..
Film herzamanki gibi orjinal dil ve Türkçe altyazılı olarak izlendi...
DTS master audıo kayıtta filmin başlarında birden ani bir ses yükselme hatası mevcut,
sadece bir sahnede olan bu sorun,Dolby Digital kayıtta yok..
Her anlamda filmin tadını yansıtan ses kayıt ve miksi,baştan sona akıcı bir atmosfer oluşturmuş.
Bass seslerin kaydı hem müziklerde hem efektlerde gayet tok ve başarılı,
Genelde orta freakanslarda ilerleyen ses kurgusu başarılı,
Diyalog kaybı yok..Yine görüntü gibi çok doğal ses çalışmasında herhangi ilgi çekici bir numara yok,
Surround kanallar ortam atmosferi yaratabilmek adına başarılı..
Müzikler filmle uyumlu yapılmış,Ses kayıt-miks çalışması için 100/76.
iyi seyirler............
-
The BRIDGE on the RIVER KWAI-Kwai Köprüsü
David LEAN-1957
Film:
1943'te Burma'da bir Japon esir kampının komutanı olan Saito,
kampa yeni gelen İngiliz Albay Nicholson'dan adamlarına Kwai nehri üzerine bir köprü kurmalarını emretmesini istemektedir.
Saito'nun amacı bu köprüyü kullanarak Japon birliklerine cephane taşıma konusunda avantaj sağlamaktır.
Saito'nun işkencesine dayanamayan Albay bir süre sonra köprünün emri altındaki mühendisler için de bir moral kaynağı olacağını düşünerek onun isteğini kabul eder.
Nicholson düşmanının esiri konumunda da olsa, onun ve adamlarının yapabileceğinden daha iyi bir köprü yaparak onu psikolojik seviyede altetmiş olacağını düşünür.
İnşaat ilerledikçe Nicholson köprünün düşmanına avantaj sağlayacağını tamamen unutur ve onu mükemmelleştirmek için elinden geleni yapar...100/85
Filmin 05/2012 itibariyle IMDB puanı,79979 kullanıcı 10/8.4
Kwai Köprüsü,1957'de sekiz dalda Oscar'a aday olmuş ve
En İyi Film,
En İyi Yönetmen,
En İyi Erkek Oyuncu,
En İyi Senaryo,
En İyi Görüntü,
En İyi Kurgu ve En İyi Müzik dallarında Oscar almıştır....
Kwai Köprüsü ,1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından"kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek
ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir....
Blu-ray,video:
1957 yapımı filmin pekte alışık olmadığımız görüntü çerçevesi 1.2:55,
Film karanlık ortamda HDMI bağlantı ve 1080/24p kare akış hızında,
55inç tft-led lcd panelde izlendi...
Kartonet bilgilerinde filmin 4K dijital restorasyon işlemi gördüğü bilgisi verilmiş,
Dijital temizlik/düzeltme işlemlerinin çok iyi yapılmadığı yada yapılamadığı
filmlerde her zaman çok ta güzel sonuçlara ulaşılamayabiliniyor,
buanlamda kwai köprüsü hakkettiği değeri bulmuş nihayet,filmin yine sony-columbia
etiketli dvd baskısı çokta başarılı değildi,fakat Blu-ray sürümü özellikle
filmin yapım yılı olan 1957 göz önüne alındığında rahatlıkla 1.sınıf olarak nitelendirilebilinir..
..Bir çok kare adeta yeni çekilmiş gibi net doğal ve keskin,
özellikle eski tarihli filmlerde artalanların bozulmuş olduğu gözlerimizden kaçmazdı
fakat bu filmde bu sorun oldukça aşılmış,temiz ve doğal...
Renklerin çokta soluk olmaması yine dikkate değer..
Siyah seviyesi ve özellikle kontrast bence gayet iyi..
Blu-ray diskler değerlendiriliken filmin orjinal yapım yılı mutlaka belirleyici olmalı,
50 yılı devirmiş bir filmden bahsediyoruz,
Filmin uzun süresigözönüne alındığında birkaç kare dışında bozulma gözlemlemedim,
..Bu açıdan görüntü için puan vericeksek bu kesinlikle 90 üstü olacaktır..
ki bunun gibi sinema klasiklerini izlerken çok ta görüntüye takılmıyor
sadece sinema gözüyle değerlendiriyorsunuz,
yinede genel blu-ray açısından da puan vericeksek bu bence 100/84....
Blu-ray,audio:
Orjinal ses kaydının mono-tek kanal,olduğu düşünülürse bırakın 5.1 kanal
oluşturmayı stereo bile yeterli bu filmlerde,
ki DTS-HD MASTER audıo-bence çokta gerekli değil,diyalog üzerine ilerleyen
bir filme göre,sadece diyalogların olabildiğince metalik tonlardan uzaklaştırılabilmesi
açısından yeterli seviyede....
Klasik bir Dolby Digital fazlasıyla yeterli olurdu film için...
1957 yapımı bir filmden ses anlamında çokta beklentili olmak haksızlık olurdu,
Filmin 2,5 saati aşan süresi boyunca herhangi bir bozulma yok,
yine surround kanallar ve bass kanal için çok belirgin bir ses bilgisi mevcut değil..
Film orjinal dilinde ve tr altyazılı olarak izlendi,
japonca konuşmaları altyazısız olarak izliyoruz bu biraz eksiklik hissettiriyor,
eski tarihli filmlerde bolca rastladığımız arka planda rahatsız edici sesler pek yok,
ses kayıt kurgusu için elbette eski ve mono bir film izlediğimizide unutmadan 100/60
iyi seyirler.....................
-
quote:
Orijinalden alıntı: tcmb
THE LAST SAMURAI - Son Samuray - Başrollerde; Tom Cruise, Ken Watanabe oynadığı 2003 ABD yapımı filmin imdb puanı: 7.7 ortalama toplam 142 bin kullanıcının. sinemalar.com puanı: 8.4 ortalama 1.865 kullanıcının.
2004 yılında Ken Watanabe ile en iyi erkek yardımcı oyuncu, en iyi sanat yönetmeni/set dekoratörü, en iyi kostüm ve en iyi ses dallarında oscar a aday gösterildi. 2.35 : 1 görüntü oranı, 154 dk. Orijinal Blu-ray disk, Dolby True HD İngilizce dublaj ve Türkçe altyazı ile bilmem kaçıncı kez izlendi...
Arşivlik film demek canın sıkıldığında, eline her geçtiğinde defalarca seyretmekten sıkılmayacağın, her seyredişinde yeni şeyler bulacağın, kendini filmin içinde kaybedeceğin ve her anını sabırsızlıkla seyredeceğin film demek bence. Ve kendi adıma arşivimde en beğendiğim film The Last Samurai
....Kendini adeta geçmişinin utancıyla sarhoş eden Tom Cruise un samurayların arasında nasıl temizlendiğini, samurayların kendi temiz, saf ve ilker dünyalarında nasıl mutlu olduklarını ve geleneklerine, kendilerine saygı uğruna nasıl yitip gittiklerini ama ezilmediklerini görüyorum.
Filmin konusu, o konunun işlenişi, ayrıntılar, sonuç, tüm oyuncuların performansı mükemmeldi.
...bu filmde anlatılması gereken her öğeye oldukça güzel değinilmiş, samurayların yaşam tarzları, felsefeleri yerinde ve kararında anlatılmış. Film 154 dakika ve kesinlikle insanı sıkmıyor.
Ses puanım: 97 Görüntü: DVD versiyonu da güzeldi, blu-ray mükemmel, sadece bir-kaç saniyelik karanlık çekimde görüntünün bozulduğunu hissettim. T.Cruise un samurayların yanında kaldığı birkaç mevsimdeki görüntüler insanın içini açan, rahatlatan, günün tüm yorgunluğunu alan belgesel görüntüleri gibiydi. Puanım: 99 -Konu ise tabiki: 100
Bu hafta arşiv seyretme haftası gibi oldu bizim evde. Yine "the last samurai" seyrettik ailecek. Pek güzeldi. Ses puanımı belki birkaç puan daha düşürsem olur ancak görüntü gerçekten güzel... Aradan geçen zamanda imdb oylayan sayısı 20bin kadar artarken ortalama oy değişmemiş. Sinemalar.com da ise kullanılan oy sayısı 3.500 lere ulaşırken filme verilen oy ise artarak 9.2 olmuş.
Her açıdan güzel, ailecek seyredilebilecek (bir kaç kanlı sahne dışında), kesinlikle arşivlerde bulunması gereken bir film...
-
John Carter - [ John Carter - İki Dünya Arasında ] / 2012
IMDB Puanı : 6.9
Sinemalar.com : 7.8
Tür : Bilim kurgu ,Fantastik,Macera
Süre:132 dk
Yönetmen :Andrew Stanton
Senarist :Andrew Stanton, Michael Chabon,
Oyuncular :Taylor Kitsch, Lynn Collins, Willem Dafoe
İzlenen Video/Audio Format: MKV 1080p + DTS 5.1
Aspect Ratio: 2.35 : 1
Filmi dün akşam ailecek çok keyif alarak izledik.Kayıp Balık Nemo ve Wall-E gibi başarılı yapımların oscarlı yönetmeni
Andrew Stanton yine çok iyi bir iş çıkarmış.Filmi izlerken her sahnesinde başka bir filmi hatırlıyorsunuz Avatar,Pers Prensi,
Thor hatta Star Wars gibi... (gerçi bu roman olarak bu yapımlardan bundan tam 100 yıl önce yapılmış ama sinemaya uyarlanması
bu saydığım filmlerden sonra olunca onlara benziyormuş düşüncesi ister istemez insanda oluyor)
John Carter 1881 yılının Amerikasında Orduda yüzbaşı iken ,karısı ve çocuğunun ölümü ile altın
madeni bulmak için çıktığı yolda kendisini Barsoom (Mars) gezegeninde bulması ve burada savaşan 2 ırkın arasında
yenilen iyinin yanında yer alarak kurtarıcı bir kahraman olarak karşımıza çıkıyor,tabii kendi gezegenine dönmek için
verdiği çabadan güzel prenses Dejah Thoris için vazgeçiyor ama ...filmin sonunu anlatmayayım.Ayrıca karakter
olarak seveceğiniz uzaylı bir köpek var ,çok eğlenceli.
Tarzan’ın yaratıcısı Edgar Rice Burroughs’un 1912 tarihinde yayınlanmaya başlayan Barsoom serisindeki hikayelerden biri olan
A Princess of Mars’ın John Carter olarak sinemaya uyarlanması John Carter devam niteliği olan bir film,
bunu da filmin sonunda yazan Tradmark listesinde ki yayınlardan anlıyorsunuz zaten,nitekim netten baktığımda
John Carter: The Gods of Mars (2014) ismine rastladım.
Soundtrack' e ise, İnanılmaz Aile ve Ratatouille gibi filmleri müziklerini yapan, ödüllü besteci Michael Giacchino imza atmış.
Görüntüler ve animasyon bence çok güzeldi,zaten fantastik kurgular ilginç karakterleri ve dijital sinemanın nimetleri ile
tam bir görsel ve ses sunumu oluşturmakta herkesin ailecek izleyebileceği bir film.
250 mio$ bir bütçe ile çekilmiş ama zarar etmiş (19 mart itibarı ile 179 mio$ hasılat)
blurayi çıkınca ekstra bonus seçenekleri ve 3D 'si ni izlemek için alabileceğim bir film.
Film 100/78 Görüntü 100/79 Ses 100/74
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi astramastra -- 24 Mayıs 2012; 10:48:43 >
-
The Grey: 2011 yapımı 117 dakikalık film bir grup işçinin geçirdiği uçak kazası sonucu zor koşullarda (soğuk, kurtlar) verdikleri yaşam mücadelesini anlatıyor.
1080P ve dolby digital 5+1 - MKV izlendi.
127 Hours ve Frozen gibi benzer filmlerde fazla ilgimi çekmemişti. İçlerinde yine en iyisi The Grey, ancak arşive konulacak film değil bana göre. 59/100. Filmin başındaki uçağın düşüş sahnesini çok igerçekçi yapmışlar. Ailecek izlenebilecek bir film değil, gereksiz yere her konuşma küfürle dolu. Film içinde bazı tutarsızlıklar olsa da, sıkılmadan izleyebileceğiniz bir film olacağını tahmin ediyorum. İmdb ve sinemalar.com puanları 7-7,3 arasında.
Görüntü: 74, beyaz-gri tonlar içinde fena değildi. Ses: 68... -
quote:
Orijinalden alıntı: tcmb
quote:
Orijinalden alıntı: WirLieBen
Hocam Black kesinlikle öneririm.
" "Black" gerçekten güzel bir dram. Sağır ve kör birinin anlattıklarıyla, rol icabı ona anlatılanlar seyirciye bu kadar güzel ve sıkmadan verilebilirdi. Kız ile öğretmeni arasındaki ilişkinin kesilmesi ve sonra tekrar ilginç bir şekilde başlaması mükemmel birleştirilmiş ve çok gerçekçi olmuş. Öğretmen hastalığını tek kelime ile mükemmel oynamış, gerçek bir alzheimer hastasından ayırt etmek çok zor. Baştan sona ağladıklarını söyleyen yorumculara katılmıyorum ancak küçük kızın ağzından çıkan anne-baba kelimelerine ailenin yanıtında kendimi tutamadığımı söylemeliyim. Dublaj niye zaman zaman ingilizce zaman zaman da hintçe verilmiş çözemedim. Tamamen orijinal dilinde olsa çok daha güzel olurdu. Geçen hafta "seven samurai" seyrettim orijinal japonca dublaj ile, ingilizce olsaydı berbat olurdu herhalde. Filme 85 veriyorum."
Birkaç yıl önce ilk seyrettiğimde yazdığım yorumu buldum. Filmi düşük çözünürlükte ve stereo ses ile dinlediğim için ekstra değerlendirmedim. Ancak herkesin seyretmesi gereken bir film.
Merhaba ,
topici başından beri takip ediyorum ve genelde önerilerinize göre film alıp izliyorum. harika bir topic olmuş,paylaşımda bulunan tüm arkadaşlara teşekkür ederim.
yalnız kafama takıldı bu BLACK dediğiniz film hangisi, link verebilir misiniz rica etsem..
cümleten iyi akşamlar
-
quote:
Orijinalden alıntı: marmarishakan
..bu BLACK dediğiniz film hangisi, link verebilir misiniz rica etsem..
http://www.imdb.com/title/tt0375611/ puan ortalaması: 8
http://www.sinemalar.com/film/22726/black puan ortalaması: 9,3
Filmi bir arkadaş önermişti, hint-amerikan ortak filmi, netten dvd ripini bulabildim. İzleyince orijinalini aradım ancak bulamadım. Aklımdaki filmlerden, denk gelirse arşive koymak lazım.
-
quote:
Orijinalden alıntı: tcmb
quote:
Orijinalden alıntı: marmarishakan
..bu BLACK dediğiniz film hangisi, link verebilir misiniz rica etsem..
http://www.imdb.com/title/tt0375611/ puan ortalaması: 8
http://www.sinemalar.com/film/22726/black puan ortalaması: 9,3
Filmi bir arkadaş önermişti, hint-amerikan ortak filmi, netten dvd ripini bulabildim. İzleyince orijinalini aradım ancak bulamadım. Aklımdaki filmlerden, denk gelirse arşive koymak lazım.
2005 yapımıymış,yeni film sandım o yüzden bulamadım..teşekkürler.
-
Apollo 18 - [ Apollo 18 - Ölüm Yolculuğu ] / 2011
IMDB Puanı : 5.3
Sinemalar.com : 7.3
Tür : Bilim kurgu , Korku, Gerilim
Süre:86 dk
Yönetmen :Gonzalo López-Gallego
Senarist :Brian Miller
Oyuncular :Ryan Robbins, Lloyd Owen, Andrew Airlie
İzlenen Video/Audio Format: MKV 1080p + DTS 5.1
Aspect Ratio: 1.33 : 1
Film ,belgesel tadında ,eleştirmenler tarafından hayal kırıklığı yaratan, Paranormal Activity tarzı bir yapım.
Konusu na gelince 40 yıl sonra Nasa nın elinde bulunan görüntülerden yola çıkılarak ve kurgulanarak hazırlanan
USA tarafından kayıtlara geçmeyen ,Apollo 18 in uçuşunu ve içindeki astronotların bilerek uzayda ölüme terk edildiğini
işleyen bir bilim kurgu.
Filmi ilginç kılan , olası gerçeklik duygusunu yönetmenin izleyiciye çok iyi yansıtmış olması.
Evrende yalnız olmadığımızı düşünenler tarafından izlendiğinde ben size demiştim dedirtebilir.
Filmin sonunda verilen bilgilerden sonrada , insan kendi kendine acaba demeden de geçemiyor .
Arşivlik mi ? Bence değil.
Apollo 18 5 mio$ lık bütçesine karşılık 17.5 mio$ hasılat yapmıştır.
Habertürk Kerem Alça değerlendirmesi Apollo 18 efsanesinin iç yüzü
Film 100/54 Görüntü 100/55 Ses 100/52
-
Catch .44 / 2011
IMDB Puanı : 4.8
Sinemalar.com : 6.0
Tür : Dram, Gerilim, Suç
Süre:94 dk
Yönetmen :Aaron Harvey
Senarist :Aaron Harvey
Oyuncular :Malin Akerman ,Bruce Willis, Forest Whitaker
İzlenen Video/Audio Format: MKV 1080p + DTS 5.1
Aspect Ratio: 2.35:1
Bruce Willis ve Forest Whitaker filmlerini beğenirim ama bu olmamış,Bruce 'un son dönem sıklıkla yaptığı
ana karakter yerine yan rollerde ara ara filmlerde gözüküp adını afişlere yazdırtan cinsten bir filmdi.
80 doğumlu yönetmen Aaron Harvey'in bence kariyeri başlamadan bitmiş diyebilirim.
Film Vantage Point tarzı önce filmin ortalarında olan bir sahne ile başlıyor,ilk yarı da biraz daha tempo hızlı
ama ikinci yarı biraz vasat ,genellikle de konuşma ağırlıklı olmuş.
Boş vaktinizde izlemek isteyen izleyebilir,film IMDB puanını hakeden bir görüntü çiziyor.
Arşivlik mi ? Değil.
Film 100/47 Görüntü 100/50 Ses 100/45
-
Alexander: Büyük İskender...
Bu tip tarihi filmleri yorumlarken konu ile ilgili önceden az da olsa bilgi sahibi olmak hem genel kültür için hem de filmi daha iyi anlamak için iyi olur diye düşündüm. Okuduğum yerlerden anahatlarını aldım aşağıya ve ayrıntılar ilk iki linkte.
M.Ö. 336 yılında öldürülen babası 2. Filip in yerine Makedonya ya (bugünkü Yunanistan) 19 yaşında kral olan İskender ilk önce karşısındaki Pers İmparatorluğunu (bugünkü Anadolu) daha sonra Asya yı ve Hindistanı alarak, 32 yaşında ölene kadar sadece 13 yılda o dönem için bilinen tüm dünyanın yarısını fethetmişti. Savaş harici Büyük İskendere ait akılda kalanlar; Dönemin filozoflarından Diogenes ile aralarında geçen diyalog “gölge etme başka ihsan istemem”, Aristo ile aralarındaki mektuplaşma (http://anekdotlar.blogcu.com/aristo-ve-buyuk-iskender/6253596), Gordion düğümü efsanesi (http://tr.wikipedia.org/wiki/Gordion_D%C3%BC%C4%9F%C3%BCm%C3%BC) …
1 - http://www.biyografi.info/kisi/buyuk-iskender
2 - http://tr.wikipedia.org/wiki/III._Aleksandros
Gelelim filme: Sinemalar.com 1.091 kullanıcıda 8.2 puan ortalamasıhttp://www.sinemalar.com/film/1433/buyuk-iskender
İmdb 83 bin kullanıcıda 5.4 puan ortalamasıhttp://www.imdb.com/title/tt0346491/
2004 yapımı, üç saate yakın, başrolde Colin Farrell, Anthony Hopkins, Angelina Jolie yazsa da Antony Hopkins sadece birkaç kez görünen anlatıcı konumunda. Farrell Büyük İskender, Jolie ise artık ne kadar yakışırsa onun annesini oynamış. Üstteki bilgileri okuduğunuzda İskenderin şanına yakışır bir film bekliyorsunuz ancak babası da tecavüz ettiği genç erkek tarafından öldürülen ve kendi biseksüelliği sürekli öne çıkarılan neredeyse aptallaştırılmış bir İskender çıkıyor karşımıza. Film bittiğinde ise sanki tüm dünya egemenliği İskenderin sayesinde değil de kendi kendine oluvermiş gibi geliyor. 70/100
Film ülkemizde satışa sunulmuş dobly digital 5+1 ingilizce dublaj orijinal blu-ray diskte izlendi. Oldukça güzel hazırlanmış savaş sahnelerini maalesef ses olarak aktaramamışlar 69/100. Filmi seyrederken 2006 yapımı Apocalypto filmi geldi aklıma (http://www.imdb.com/title/tt0472043/ ) Seyreden varsa film kahramanlarının orijinal dilinde verilmişti seçeneklerde. M.Ö. 300 lü yıllarda ingilizce bana göre yakışmamış. "yuh artık nereden bulacaklar o zamanın dilini" derseniz sizde haklısınız
. Görüntü çoğu yerde sarıya kaçmış, insanların yüzleri, güneşte geçen savaş sahneleri vs. 69/100... Sonuçta zevk almadım filmden, arşivden çıkarıp bir daha belki yıllar sonra seyrederim nasip olursa...
-
@astramastra Catch 44 hakkındaki yorumlarınıza katııyorum, çok kötü bir film olmuş.
Bu arada @dmrbrn ceza almış gibi duruyor
, niye almış merak ettim...
-
dün televizyonda da oynamış galiba... tesadüfe bak
Demirin ceza aldığını sanmıyorum,muhtemelen kendi isteği ile forumdan uzaklaştı.
Kendini uzaklaştırırsan 30 günden ceza gibi geriye sayıyor sistem.
En son bu topiğe yazmıştı,kafası bir şeye bozuldu demek ki yada bilmediğimiz başka bir sebebi olsa gerek.
-
Underworld: Awakening [Karanlıklar Ülkesi :Uyanış] / 2011
IMDB Puanı : 6.4
Sinemalar.com : 5.8 (17 kişi oylamış)
Tür : Aksiyon, Fantastik, Korku
Süre:88 dk
Yönetmen :Måns Mårlind, Björn Stein
Senarist :Len Wiseman, John Hlavin
Oyuncular : Kate Beckinsale, Michael Ealy ,India Eisley
İzlenen Video/Audio Format: Bluray + DTS HD MA
Aspect Ratio: 2.35:1
Film ilk üçlemenin 4. sü ama üçüncü bir başlangıç olarak kabul ederseniz bunu ikincinin devamı gibi de düşünebilirsiniz.
Filme yeni katılan karakterler ile bu serinin daha çok devamı gelir gibi geldi bana.Özellikle Eve karakteri (India Eisley)
bundan sonraki seride bayrağı Kate 'den alacak gibi.
12 yıl boyunca bir laboratuvar da uyutularak denek olarak kullanılan Selenenin kurtulması ile Vampirlerin ve Lycanların
savaşının tekrar alevlenmesi konu ediliyor.Süre bana kısa geldi,daha uzun olabilirdi.
Görsellik açıdan diyecek söz yok gayet başarılı,film adına yakışır şekilde genelde karanlık sahnelerle dolu.
Film 100/75 Görüntü 100/75 Ses 100/75
-
Underworld: Awakening [Karanlıklar Ülkesi :Uyanış] / 2011
@astramastra size katılıyorum.Konu itibariyle filmin süresi kısa gibi gözüksede görsellik açısından çok iyi bir film.Yalnız 3D için bu filmi izleyecekler biraz hayal kırıklığına uğrayabilir.Etkili ve göz alıcı bir 3D yok filmde.Zaten bahsedildiği gibi karanlık sahneler çok.Dolayisiyle karanlık sahnelerde 3D etkisi zayıflamakta.3D olarak izlenmesede bir kayıp olmaz.
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
