Şimdi Ara

Aşk bu mu? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
75
Cevap
0
Favori
1.439
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Aganta ... yanlış nitelendirdiniz ben inançlarım gereği aşkın acı tarafında bir ilahilik sezerim aşkın yaşattığı acı dünyada başka hiçbirşeyden tadamıyacağınız kadar güzel ve kutsaldır bundan şikayet etmek ahmaklıktır. Tarihimizde birçok büyüğümüz Allah'tan aşık olmayı dilemiştir. ( günümüzdeki zamazingoları değil ) "Öyle aşık olayım ki kendimi unutayım " diyerek o güzel kalplerinde psikopatlık mı gizliyorlardı sence?


    Hayır o duygu o acı kısmı insanı kendinden alır , başka hiçbir türlü terbiye edemeyeceği duygularını terbiye etme fırsatı tanır insanoğluna .

    Bir başka yaradılmışa kendinden değer katmanın testidir ki bunu geçerseniz çok şey başarmışsınız demektir.
  • s£stavina aşk'ın acı tarafındaki ilahilikten haberdar olduğunuza göre

    quote:

    bir türlü ifade edemedim zaten acı çekilmesin demek istiyorum . Yani senin onu sevmen kadar doğal olan şey onun seni değilde bir başkasını sevmesi buna üzülüp ağlamak saçma.


    böyle bir cümle kurmak bence çelişkidir yani doğal olduğu için ilahide olsa acı çekmeyin demek bana komik geliyor ama son yazdıklarınıza kısmen katılıyorum

    ve son olorak bu konu hakkında düşünmek ve konuşmaktan hazediyorum ama dediğim gibi konu aşk olunca düşünceler çarpışıp kırılır, binlerce parçaya bölünür, bizde bu parçaları yerden toplamaya çalışır dururuz sonuçta kendi içimizde neye inandığımız önemlidir bu yüzden aşk bence insanların öncelikle kendi içinde çözmesi gereken (ve çözüm yolunun başkasıyla paylaşılmasının neredeyse imkansız olduğu) karmaşık duygular reaksiyonudur

    selametle...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Aganta Burina Burinata

    s£stavina aşk'ın acı tarafındaki ilahilikten haberdar olduğunuza göre

    quote:

    bir türlü ifade edemedim zaten acı çekilmesin demek istiyorum . Yani senin onu sevmen kadar doğal olan şey onun seni değilde bir başkasını sevmesi buna üzülüp ağlamak saçma.


    böyle bir cümle kurmak bence çelişkidir yani doğal olduğu için ilahide olsa acı çekmeyin demek bana komik geliyor ama son yazdıklarınıza kısmen katılıyorum

    ve son olorak bu konu hakkında düşünmek ve konuşmaktan hazediyorum ama dediğim gibi konu aşk olunca düşünceler çarpışıp kırılır, binlerce parçaya bölünür, bizde bu parçaları yerden toplamaya çalışır dururuz sonuçta kendi içimizde neye inandığımız önemlidir bu yüzden aşk bence insanların öncelikle kendi içinde çözmesi gereken (ve çözüm yolunun başkasıyla paylaşılmasının neredeyse imkansız olduğu) karmaşık duygular reaksiyonudur

    selametle...



    hayır çelişki yok . Acı çekilecekse bu ilahi olmalı kutsal olmalı içte yaşanmalı , ele geçmiş nadir bi parça gibi saklanmalı gözlerden. Ama aşık oldum ölüyorum bitiyorum ..tadında basit cümlelerle afişe edilmemeli askine saklandıkça sana özel verilen sana bahşedilen bir duygu olduğunu yaşabilmeli insan ..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: s£stavina



    hayır çelişki yok . Acı çekilecekse bu ilahi olmalı kutsal olmalı içte yaşanmalı , ele geçmiş nadir bi parça gibi saklanmalı gözlerden. Ama aşık oldum ölüyorum bitiyorum ..tadında basit cümlelerle afişe edilmemeli askine saklandıkça sana özel verilen sana bahşedilen bir duygu olduğunu yaşabilmeli insan ..


    +1
    aşkı gerçekten yaşamış bir aşk tanımı.böyle aşık olunmalı bencede.
  • Kastınız buysa haklısınız ortalıkta salya sümük dolaşıp veryansın etmek insanın duygularına ihanetidir.
  • Kesinlikle ben lafları biraz dolaylarım direk cümleye girmem o nedenle geçte olsa anlaşılmış olmama sevindim.Bana göre içte yaşanan her duygu kutsaldır , biz eskiden sevgimizi pek söylemeyen bir millettik , her anne çocuğuna her baba evladına kolay kolay "seni seviyorum " demez di ama elleriyle anlatırdı bunu dokunarak biz konuşmaktan çok dokunarak iletişim kuran bir millettik Avrupa-i hastalıklarımızdan önce öyleydik,

    ve ben bunu seviyorum eskiyip giden şimdi yerini lafların ,ağız kalabalıklarının aldığı afişe edilmiş sevgileri görmek istemiyorum.
  • Aslında bu geçmiş yaşantımızda varolagelen edep ve hayadan hasıl oluyordu. Ebeveynler çocuklarına sevgilerini klişe olan sevgi sözcüklerinden ziyade hal ve hareketleriyle gösteriyordu. Bu da çocuğun dopdolu bir sevgi süzgecinden geçerek hayata daha sağlam adım atmasını sağlıyordu. Dikkat buyrun şimdilerde ebeveynler sevgi sözcüklerini pekala kullanıyor çocuklarına karşı. Ama genel durum şudur ki; ebeveynler sadece bununla yetiniyor. Cebine para doldurup okula yollamakla yetiniyorlar. Oysa çocukla hemhâl olmak gerekir. Veli toplantılarına bile iştirak etmekte zorlanıyor şimdi ebeveynler. Oysa burada mesele çocuğun okuldaki durumunu mülahaza etmekten ziyade çocuğa yanında olunduğunun, umursandığının farkettirilebilmesidir. Aşk için de aynı durum söz konusudur dediğiniz üzre sestavina. Önceden gençler birbirlerine aşklarını ifşâ etmekten haya ederdi. Daha doğrusu çekingen olur ve korkarlardı. Çünkü içlerindeki çölde filizlenip büyüyen saf ve kutsal aşkın, afişe olduktan sonra dejenere olacağı, esrârını kaybedeceği düşüncesine kapılırlardı. Nitekim her daim böyle de olmuştur. Aşk bir hazine gibi taşınmalı kalpte. O saf, o esrarlı, o gizli yerde. Hazineler gizli oldukları için değerli değil midir zaten? Ben kâl ile bildirmekten ziyade hâl ile bildirilmesinden yanayım tüm bu kutsal duyguların. Çünkü zâhire iman eden şu sefil dünyada temiz kalabilen tek yer bâtınımızdır. Önceden birbirlerini göremezdi seven insanlar. Mektup yazarlardı birbirlerine ayda yılda bir. Ve onlar özlem denilen mefhumun ne olduğunu herkesten daha iyi biliyor ve hissediyorlardı. Oysa gelişen teknoloji ve medeniyet kolaylıklarının zühur ettiği şu çağda, bir telefon mesajıyla anbean herşey ifşâ edilebiliyor. Dün muhatap olduğu şahısla gün geçiren kişi bugün telefonun tuşlarına dokunarak aynı kişiye özlediğine dair cilalı sözler sarfedebiliyor. İşte sanallaşan dünya burasıdır. Sahteleşen dünya burasıdır. Artık insanlar içten pazarlıklı olmaya başladı ne yazıkki. Karşısındaki insanın dimağında yahut kalbinde bir nebze yer işgal edebilmek için, o kişiye inanmadıklarını inanıyor, düşünmediklerini düşünüyor, hissetmediklerini hissediyor gibi deklare etmekte beis görmüyor. İşte bundan sonra ne aşk kalıyor ne sevgi. Herşey yapay ve suni oluyor. Bir şair şöyle demişti eskiden : "çiçekler naylondan, uçmuyor kelebeğim" . Ne kadar doğru ve acı bir söz. Maalesef çiçeklerin gerçek olanından iltica edip suni ve yapay olanına irtifa ettik. İşte hiçbirşeyden tat alamamazının, hiçbir kokuyu kalbimizin içine çekemeyişimizin ana nedeni budur.
    Puşkin güzel demiş : "samimiyetsiz bir aydan denize düşüyorsa eğer yakamoz, güneşe sığınmak bile bizi ışıldatmayacaktır" .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi De-Niro -- 12 Mart 2008; 17:27:57 >




  • Evet bu bizim çekirdek aile yapımızın bir özelliğiydi özellikle duyguların bir adabı ve sıcaklığı vardı en çok yaşamda bizi güçlü kılanda buydu. İnsanlarımız kendi özlerinden çok basit yaşam tarzları için vazgeçer oldular.
  • De niro cümlelerinizi keyifle her bir noktasına katılarak okudum dilinize , elinize sağlık.



    SANA BAKMAK


    her şey yapılabilir
    bir beyaz kağıtla
    uçak örneğin uçurtma mesela
    altına konulabilir
    bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
    sallanan bir masanın
    veya şiir yazılabilir
    süresi ötekilerden kısa
    bir ömür üzerine.

    bir beyaz kağıda
    her şey yazılabilir
    senin dışında
    güzelliğine benzetme bulmak zor
    sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
    her şeyden
    bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
    belki tabiattadır çaresi
    senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
    ve benim
    bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
    anlarım bitkiden filan
    ama anlatamam
    toprağın güneşle konuşmasını
    sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla


    sen bana ışık ver yeter
    bende filiz çok
    köklerim içimde gizlidir
    gelen giden açan soran bere budak yok
    bir şiir istersin
    “içinde benzetmeler olan”
    kusura bakma sevgilim
    heybemde sana benzeyecek kadar
    güzel bir şey yok


    uzun bir yoldan gelen
    tedariksiz katıksız bir yolcuyum
    yaralı yarasız sevdalardan geçtim
    koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
    her şeyi anlattım
    olan olmayan acıtan sancıtan
    bilsem ki sana varmak içindi
    bütün mola sancıları
    bütün stabilize arkadaşlıklar
    daha hızlı koşardım

    severadım gelirdim
    gözlerinin mercan maviliğine

    sana bakmak
    suya bakmaktır
    sana bakmak
    bir mucizeyi anlamaktır

    sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
    aşk sorgusunda şahanem
    yalnız kelepçeler sanıktır
    ne yazsam olmuyor
    çünkü bilenler hatırlar
    hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
    bahçıvanlar değil tüccarlardır

    sen öyle göz
    sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
    sen teninde cennet kayganlığı iken
    sana şiir yazmak ahmaklıktır


    bir tek söz kalır
    dişlerimin arasından
    ben sana gülüm derim
    gülün ömrü uzamaya başlar

    verdiğim bütün sözler
    sende kalsın isterim
    ben sana gülüm derim
    gül sana benzediği için ölümsüz
    yazdığım bütün şiirler
    sana başlayan bir kitap için önsöz

    sana bakmak
    bir beyaz kağıda bakmaktır
    her şey olmaya hazır
    sana bakmak
    suya bakmaktır
    gördüğün suretten utanmak
    sana bakmak
    bütün rastlantıları reddedip
    bir mucizeyi anlamaktır
    sana bakmak
    allah’a inanmaktır


    YILMAZ ERDOĞAN




  • Yılmaz Erdoğan'ın sevdiğim birkaç şiiri arasından en çok haz aldığım budur. Özellikle son iki dizesi deprem etkisi yapar. Sağolasınız paylaştığınız için. Ben de üstadımın çok sevdiğim bir şiirini ekleyeyim müsaadenizle.

    Yine akşam oldu
    Yalnızlık omuzlarıma çivisini çaktı yine
    Uzaklık aynı gerçi
    Heryerdeyken olan uzaklığın pek değişmedi
    Yine akşam oldu orada olduğu gibi
    Görebiliyorum seni burdan da
    Aynısıydı ordayken de
    Uzaklıktan korkmuyorum belki de
    Orada da aynıydı uzaklık gerçi
    Donuklaşmış oldu artık bu
    Bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi
    Galiba ben baştan kaybetmişim
    Belki de ben baştan kazanmışım
    İnsanlık kaybetmiş


    (Sezai Karakoç - Donuk Aşk)
  • onunla herşeyi paylaşmak zevkinden yoksun kalınca,hiçbir zevke kapılmamaya karar verdim (terentius)

    mademki vakitsiz bir ölüm ruhumun yarısı olan seni alıp götürdüyeryüzünde varlıgımın yarısından,en aziz parçasından yoksun yaşamanın ne anlamı var?o gün ikimiz birden öldük. (horatius)


    iki filozof ve iki büyük aşk.yorum sizin
  • Benim tezim ise bu konuyla ilgili sadece temiz kalbe sahip olan insan aşık olabilir..!
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _Divine_

    Benim tezim ise bu konuyla ilgili sadece temiz kalbe sahip olan insan aşık olabilir..!


    İlk bakışta tamamen doğru gibi geliyor ama bence yeterli bir tanım değil.

    Bazen usta kaptanlar dahi yanlış denizlere açılabilir...

    Kalbin temizliğiyle beraber kainatı anlamak ve tanımlamakla ilişkilendirirsek daha doğru ve tatmin edici olabilir diye düşünüyorum.
  • İLk ßakışta Aşk oLdugunu Sanmıyorum Aşk DegiL O sevgi >HoşLantıdır O Daha Sonra Aşka Dönüşür.Dİye Düşünüyorum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ßaTıKaN

    İLk ßakışta Aşk oLdugunu Sanmıyorum Aşk DegiL O sevgi >HoşLantıdır O Daha Sonra Aşka Dönüşür.Dİye Düşünüyorum.



    Sanırım De niro nun ilk bakışta diye başlayan cümlesini yanlış algıladınız :)

    ilk bakışta aşktan değil cümlenin içeriğine ilk baktığımızda demek istedi :)

    Aşkın ilk - son bakışı olmamalı , aşık olan göz için o ilk bakış aynı anda son bakış demek değil midir zaten ?
  • Aşk bir mücizeye inanmak...İmkansıza ulaşmak...Bence.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: SARI-LACİVERT


    quote:

    Orjinalden alıntı: s£stavina

    Genellikle bu bölüme yazılan " aşk" başlığı altında ki konulara şöyle bir bakıyorumda, benim için hayal kırıklığı.

    Aşk aciziyet değildir aksine onurdur.


    Aşkı öyle bir anlatmış ki çoğu yazı sanki aşık olan insan gururunu onurunu unutup arabesk bir yaşama girmelidir ve bunu aşk onaylar.

    Tamamen saçmalık aşık olmak insanın kendisini aşağılaması değildir.


    kişiden kişiye değişiyor malesef AŞK görüşü.


    +1




  • Aşk ne harbiden ya çok merak ediyorum...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Archelot

    Aşk ne harbiden ya çok merak ediyorum...



    Daha önce hiç tadılmamış bir duygu olduğu için bir şeye benzetmek zor sanırım bu nedenle anlayamıyor , anlatamıyoruz ..
  • İşin AçıLımı Şu Aşk Diye ßişe Yokturdur Sevgi Vardır.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.