Şimdi Ara

Aynalar hakkında efsaneler (18+ içerir) (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
88
Cevap
8
Favori
11.658
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Metabolism

    Tüylerim diken diken oldu
    ben kasıtlı yapmadım ama , bak geçen yaz benim manita vardı onla telefonla konusuyordum. yatak odasında boy aynası var kocaman . Bir yandan telefonla konusuyorum bir yandan aynanın karsısında kendimi seyrediyorum . Yaklasık yarım saat boyunca aynanın önünde durdum oda zifiri karanlık. neyse telefonu kapattım telefonun ışığı aynaya vurdu o sıra suratıma bakıyorum . Bir anda gözlerimin simsiyah olduğunu gördüm dikkatlice gözlerimin içine bakıyorum bildigin göz bebegim yok . bildigin siyah bir misketi andırıyor gözlerim. arkamı döndüm kocaman siyah bir geçit gibi birşey var. düşün odadaki diger tüm nesneleri görüyorum ama arkamda kocaman bir geçit var simsiyah kocaman. o kadar korktum ki telefonu düşürdüm odadan çıktım içeri felan gittim sonra ışık birden yüzüme çarpınca gözlerim kamaştı dedim heralde karanlıkta saçmalık gördüm felan diye
    gittim göt korkusuyla yatak odasının lambasını açtım telefonu aldım kaçtım odadan.


    Kısacası ben başka boyutlara felan inanmıyorum da , insan o kadar karanlıkta kalınca birşey görmeyi arzuluyor. Göze giden en ufak bir ışıkla hayalgücünün oluşturdugu varlıkları görüyorsun kısa bir süreliğine hepsi bu. Hapishanede hücrelerde kalan insanların delirme sebepleri de bu yüzden , o ufacık yerde hayalindeki şeyleri görmekle başbaşa kalıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: heybitch

    ben kasıtlı yapmadım ama , bak geçen yaz benim manita vardı onla telefonla konusuyordum. yatak odasında boy aynası var kocaman . Bir yandan telefonla konusuyorum bir yandan aynanın karsısında kendimi seyrediyorum . Yaklasık yarım saat boyunca aynanın önünde durdum oda zifiri karanlık. neyse telefonu kapattım telefonun ışığı aynaya vurdu o sıra suratıma bakıyorum . Bir anda gözlerimin simsiyah olduğunu gördüm dikkatlice gözlerimin içine bakıyorum bildigin göz bebegim yok . bildigin siyah bir misketi andırıyor gözlerim. arkamı döndüm kocaman siyah bir geçit gibi birşey var. düşün odadaki diger tüm nesneleri görüyorum ama arkamda kocaman bir geçit var simsiyah kocaman. o kadar korktum ki telefonu düşürdüm odadan çıktım içeri felan gittim sonra ışık birden yüzüme çarpınca gözlerim kamaştı dedim heralde karanlıkta saçmalık gördüm felan diye
    gittim göt korkusuyla yatak odasının lambasını açtım telefonu aldım kaçtım odadan.


    Kısacası ben başka boyutlara felan inanmıyorum da , insan o kadar karanlıkta kalınca birşey görmeyi arzuluyor. Göze giden en ufak bir ışıkla hayalgücünün oluşturdugu varlıkları görüyorsun kısa bir süreliğine hepsi bu. Hapishanede hücrelerde kalan insanların delirme sebepleri de bu yüzden , o ufacık yerde hayalindeki şeyleri görmekle başbaşa kalıyor.

    Alıntıları Göster
    Hiç kimse de yav hehe gifini koymamış durun

  • quote:

    Orijinalden alıntı: heybitch

    ben kasıtlı yapmadım ama , bak geçen yaz benim manita vardı onla telefonla konusuyordum. yatak odasında boy aynası var kocaman . Bir yandan telefonla konusuyorum bir yandan aynanın karsısında kendimi seyrediyorum . Yaklasık yarım saat boyunca aynanın önünde durdum oda zifiri karanlık. neyse telefonu kapattım telefonun ışığı aynaya vurdu o sıra suratıma bakıyorum . Bir anda gözlerimin simsiyah olduğunu gördüm dikkatlice gözlerimin içine bakıyorum bildigin göz bebegim yok . bildigin siyah bir misketi andırıyor gözlerim. arkamı döndüm kocaman siyah bir geçit gibi birşey var. düşün odadaki diger tüm nesneleri görüyorum ama arkamda kocaman bir geçit var simsiyah kocaman. o kadar korktum ki telefonu düşürdüm odadan çıktım içeri felan gittim sonra ışık birden yüzüme çarpınca gözlerim kamaştı dedim heralde karanlıkta saçmalık gördüm felan diye
    gittim göt korkusuyla yatak odasının lambasını açtım telefonu aldım kaçtım odadan.


    Kısacası ben başka boyutlara felan inanmıyorum da , insan o kadar karanlıkta kalınca birşey görmeyi arzuluyor. Göze giden en ufak bir ışıkla hayalgücünün oluşturdugu varlıkları görüyorsun kısa bir süreliğine hepsi bu. Hapishanede hücrelerde kalan insanların delirme sebepleri de bu yüzden , o ufacık yerde hayalindeki şeyleri görmekle başbaşa kalıyor.

    Alıntıları Göster
    Oturdum aynanın karşısına,önce cam sil ile bir güzel temizledim.
    kapattım ışıkları derinden hafif bir mozart'ı da çaldım.Baktım baktım baktım.. 4 dk kadar geçmişti ki kendimi cennet gibi bir yerde buldum,etrafta muhteşem güzellikte meyve ağaçları,esmerinden-kumralında-sarışından fıstık gibi 20 lik kızlar.Gördükçe kalkmamak istedim,hayal ettikçe daha başka güzellikler gördüm.
    Gözlerimi hafif kıstım ki göz kırmamak için.Hiç göz kırpmadan yaklaşık 15 dk ayna karşısında kendi kurduğum bir dünyaya yolculuk yaptım,bu benim için Astral seyahat gibi bir şey oldu.Hatta astral seyahattan daha kolay oldu.
    Gece yine tekrarlayacağım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tastarakay

    Oturdum aynanın karşısına,önce cam sil ile bir güzel temizledim.
    kapattım ışıkları derinden hafif bir mozart'ı da çaldım.Baktım baktım baktım.. 4 dk kadar geçmişti ki kendimi cennet gibi bir yerde buldum,etrafta muhteşem güzellikte meyve ağaçları,esmerinden-kumralında-sarışından fıstık gibi 20 lik kızlar.Gördükçe kalkmamak istedim,hayal ettikçe daha başka güzellikler gördüm.
    Gözlerimi hafif kıstım ki göz kırmamak için.Hiç göz kırpmadan yaklaşık 15 dk ayna karşısında kendi kurduğum bir dünyaya yolculuk yaptım,bu benim için Astral seyahat gibi bir şey oldu.Hatta astral seyahattan daha kolay oldu.
    Gece yine tekrarlayacağım.


    Alıntıları Göster
    Ayna, günlük ihtiyaçlarımızdan biridir, özellikle kadınlar çok kullanır, bir evin dekorasyonu veya pratik kullanımı için de dev aynalar tercih edilir. Farklı yerlerde büyük veya küçük, değişik şekilde değişik büyüklükte aynalar görülür. Bir evde fazla ayna olması zaman zaman iyi bir şey olarak kabul edilmez, Çin'in geleneksel Feng Shui kurallarına göre, aynaların kendilerinde Feng Shui sorunu söz konusudur ve bu nedenle aynaların konulacağı yerlere özen gösterilmelidir. Şimdi Feng Shui sorunu yaratan ayna koyma yöntemini anlatacağım.
    Geleneksel Çin Feng Shui kurallarına göre, ayna enerjiyi kat kat artırabilen bir semboldür. Ayna fazla büyük veya fazla küçük olmamalı, boy aynaları görüntünüzü kesmeyecek şekilde olmalıdır. En ideali aynanın yerden başlayıp boy ölçüsünde olmasıdır.

    Duvarlarda kullandığınız aynalar, banyo, yatak, merdiven, mutfak ocağı ve fırın ile en önemlisi giriş kapınızın karşısında olmamalıdır.

    Yatak odalarında mümkün olduğunca ayna kullanmamaya dikkat edilmelidir. Özellikle yatağı yansıtacak ayna kullanılmamalıdır. Yatak odasında ayna için en uygun yer, elbise dolabının kapısının iç tarafıdır. Aynaya bakmaya gerek duyduğunuzda dolabın kapısını açıp kullanırsınız; kullandıktan sonra kapıyı kapatabilirsiniz. Bu uygulamayla, yatak odasındaki ayna "gün ışığına çıkarılmaz."

    Çin felsefesine göre, dünya metal, tahta, su, ateş ve toprak olmak üzere 5 elementten oluşuyor; ayna ise metaldir. Aynanın nereye koyulması çok önemlidir, karı koca ilişkisini çok etkiler. Eğer ayna yatağı, özellikle yatağın başucunu yansıtırsa, karı koca arasındaki ilişki ve huzur bozulur. Bu nedenle eşlerin odasına ayna koyulması tavsiye edilmez. Feng Shui kuralına göre, eğer yatak odasında bir makyaj masası ve bir ayna bulundurulursa, birkaç çözüm seçeneği oluşabilir. Çekmece içine sığacak bir ayna alınması, kullanırken çekmeceden çıkarılması, kullandıktan sonra tekrar içine konması veya aynanın önüne bir perde asıp, kullanırken perdenin açılması, diğer zamanlarda kapalı tutulması tavsiye edilir.

    Aynanın büyüklüğü ile şekli ve koyulduğu yer bir evdeki Feng Shui'yi çok etkiler. Yuvarlak ve oval aynalar, huzurun simgesidir. Yuvarlak aynanın evin batı veya kuzeybatı tarafına koyulması, aile mensuplarının yararınadır; dörtgen ayna varsa, çerçevelenmelidir. Dörtgen aynanın evin güneyi, güneybatısı ve kuzeydoğusuna koyulması, aileye zenginlik getirir.

    Ancak yatak odasında başka bir tür ayna da vardır. Bu tür aynaya "gizli ayna" denir. "Gizli ayna" yatak odasındaki televizyondur. Televizyon kapalı olduğunda ekranı yatağı yansıtır, bu nedenle bir çeşit ayna sayılır. Çok sayıda insan televizyon seyretmek ve hayatında eksik olan ateş elementini artırmak için yatak odasına televizyon koyar. Ancak Feng Shui kuralına göre, televizyon tam yatağın karşısında olmamalıdır.

    Yemek masalarının yan duvarında kullanılan aynalar, bereketinizi arttıracaktır.

    Koridorlarda ayna kullanılması hızlı ve dik akan zararlı enerjiyi yavaşlatması bakımından olumludur.

    Salonda eğer birçok ayna varsa, gece ışıklar yakıldığında gölgeler oluşur ve aile mensuplarını psikolojik açıdan rahatsız eder, bu nedenle salonda fazla ayna bulundurulmamalıdır. Ayrıca ayna mutfaktaki ocağı yansıtacak şekilde koyulmamalı, yoksa aile mensupları arasında sıkça kavga çıkar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/

    Ayna, günlük ihtiyaçlarımızdan biridir, özellikle kadınlar çok kullanır, bir evin dekorasyonu veya pratik kullanımı için de dev aynalar tercih edilir. Farklı yerlerde büyük veya küçük, değişik şekilde değişik büyüklükte aynalar görülür. Bir evde fazla ayna olması zaman zaman iyi bir şey olarak kabul edilmez, Çin'in geleneksel Feng Shui kurallarına göre, aynaların kendilerinde Feng Shui sorunu söz konusudur ve bu nedenle aynaların konulacağı yerlere özen gösterilmelidir. Şimdi Feng Shui sorunu yaratan ayna koyma yöntemini anlatacağım.
    Geleneksel Çin Feng Shui kurallarına göre, ayna enerjiyi kat kat artırabilen bir semboldür. Ayna fazla büyük veya fazla küçük olmamalı, boy aynaları görüntünüzü kesmeyecek şekilde olmalıdır. En ideali aynanın yerden başlayıp boy ölçüsünde olmasıdır.

    Duvarlarda kullandığınız aynalar, banyo, yatak, merdiven, mutfak ocağı ve fırın ile en önemlisi giriş kapınızın karşısında olmamalıdır.

    Yatak odalarında mümkün olduğunca ayna kullanmamaya dikkat edilmelidir. Özellikle yatağı yansıtacak ayna kullanılmamalıdır. Yatak odasında ayna için en uygun yer, elbise dolabının kapısının iç tarafıdır. Aynaya bakmaya gerek duyduğunuzda dolabın kapısını açıp kullanırsınız; kullandıktan sonra kapıyı kapatabilirsiniz. Bu uygulamayla, yatak odasındaki ayna "gün ışığına çıkarılmaz."

    Çin felsefesine göre, dünya metal, tahta, su, ateş ve toprak olmak üzere 5 elementten oluşuyor; ayna ise metaldir. Aynanın nereye koyulması çok önemlidir, karı koca ilişkisini çok etkiler. Eğer ayna yatağı, özellikle yatağın başucunu yansıtırsa, karı koca arasındaki ilişki ve huzur bozulur. Bu nedenle eşlerin odasına ayna koyulması tavsiye edilmez. Feng Shui kuralına göre, eğer yatak odasında bir makyaj masası ve bir ayna bulundurulursa, birkaç çözüm seçeneği oluşabilir. Çekmece içine sığacak bir ayna alınması, kullanırken çekmeceden çıkarılması, kullandıktan sonra tekrar içine konması veya aynanın önüne bir perde asıp, kullanırken perdenin açılması, diğer zamanlarda kapalı tutulması tavsiye edilir.

    Aynanın büyüklüğü ile şekli ve koyulduğu yer bir evdeki Feng Shui'yi çok etkiler. Yuvarlak ve oval aynalar, huzurun simgesidir. Yuvarlak aynanın evin batı veya kuzeybatı tarafına koyulması, aile mensuplarının yararınadır; dörtgen ayna varsa, çerçevelenmelidir. Dörtgen aynanın evin güneyi, güneybatısı ve kuzeydoğusuna koyulması, aileye zenginlik getirir.

    Ancak yatak odasında başka bir tür ayna da vardır. Bu tür aynaya "gizli ayna" denir. "Gizli ayna" yatak odasındaki televizyondur. Televizyon kapalı olduğunda ekranı yatağı yansıtır, bu nedenle bir çeşit ayna sayılır. Çok sayıda insan televizyon seyretmek ve hayatında eksik olan ateş elementini artırmak için yatak odasına televizyon koyar. Ancak Feng Shui kuralına göre, televizyon tam yatağın karşısında olmamalıdır.

    Yemek masalarının yan duvarında kullanılan aynalar, bereketinizi arttıracaktır.

    Koridorlarda ayna kullanılması hızlı ve dik akan zararlı enerjiyi yavaşlatması bakımından olumludur.

    Salonda eğer birçok ayna varsa, gece ışıklar yakıldığında gölgeler oluşur ve aile mensuplarını psikolojik açıdan rahatsız eder, bu nedenle salonda fazla ayna bulundurulmamalıdır. Ayrıca ayna mutfaktaki ocağı yansıtacak şekilde koyulmamalı, yoksa aile mensupları arasında sıkça kavga çıkar.

    Alıntıları Göster
    Aynalarla fazla uğraşmayın.
  •  Aynalar hakkında efsaneler (18+ içerir)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: baris195

     Aynalar hakkında efsaneler (18+ içerir)
    tam okuyordum kulağımda mp3,annem omzuma dokundu bir şey dicekmiş
    zıpladım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: baris195

     Aynalar hakkında efsaneler (18+ içerir)
    Benim odamda cin var mı?

    Dün gece korkuyla uyandım ... üstüme biri abandı sanki ... nefes alamıyordum ... haykır­mak, "yardım edin!" demek istiyordum, ama sesim çıkmıyordu ... uykuyla uyanıklık arası garip bir durumdaydım annemi uyandırdım, olup biteni anlattım "karabasan" dedi ... okudu üfledi... sana bir sır vereyim, bizim en rasyonel, en modern kadınlarımız bile cin­den, şeytandan, esrarengiz varlıklardan kor­karlar ... ne bilimin kurallarını dinlerler, ne de ampirik yöntemleri ... Anadolulu bir kadından hiçbir farkları kalmaz böyle zamanlarda ...

    Gündüz olunca, sana sözünü ettiğim üniversiteliyi buldum, gece başıma geleni anlatmak istedim ... yine denize bakmalar, kısık sesle konuşmalar. Ama sonunda dinlettim kendi­mi... kısaca, "cinler" dedi... "ne demek cinlre, cin miydi beni öldürmeye çalışan?" dedim "olabilir." dedi. O da böyle bir deneyim yaşamış, kısaca anlattı ... "yatarken sureler oku." dedi. Alarını unuttum şimdi, iki kısa sure işte ... sorular sordum. ama tatmin edici yanıtlar alamadım o da pek bilmiyor sanırım ama inanıyor sen belki anlatırsın bana cinden başlayalım ... cinler var mı gerçekten ... varsa ne biçim varlıklar bunlar ... ne yer, ne içerler ... odamda cinler var mıdır... bana zarar verebilirler mi?
    Cin elbette var ... bak ne diyor ayet: "cinleri de, daha önce. dumansız ateşten yarattık." işte başka bir ayet: "meleklere, 'ademe secde edin,' demiştik. iblisten başka hepsi secde etmişti. o. cinlerden idi." Kur’an’ın yüz on dört suresinden birinin adı, cin. "cin" kelimesi gözle görülemeyen tüm varlıklar için kullanı­lır. Bu genel tanıma göre, mikroplar, mor öte­si ışınlar, radyo dalgaları ve benzerleri de bi­rer cindir. .. yani görünmez varlık ...

    Ama terim anlamı daha özeldir. "göz ile görü­lemeyen ruhani varlık" diye tanımlanabilir. Zeki bir canlıdır, inanır ya da inkar eder ..ak­lı vardır. söyleneni anlar, düşünebilir. irade­si vardır. seçebilir. .. gücü vardır, kullanabilir nefsi vardır, kendine özgü arzularla yaşar günah işleyebilir ... İnsandan önce yaratılan bir canlı türü ... önce onlar sınava tabi tutulmuş ... insanın yaratılmasından sonra ikincil mertebeye düştüler. Peygamberimiz onların da peygamberi. Kimi müslümandır, kimi kafir.

    Senin üstüne abanan cin miydi, bilmiyo­rum ... ne Kur’an da, ne de hadislerde karaba­san konusunda net bir açıklama görme­dim ... Ama olabilir ... Kıyıdaki gencin söyle­dikleri doğru, yatarken Felak ve Nas sureleri­ni oku, ellerine üfle, sonra da başına ve be­denine s.. Bu konuda hadis var: "peygam­berimiz, cinlerden ve nazardan dualar ede­rek Allaha sığınırdı. Nas ve Felak sureleri inince, bu iki sureyi esas aldı, diğerlerini terk etti," Cinlerle ilgili sözüm şimdilik bu ka­dar ... Daha önce bir parça konuşmuştuk ... gerekirse sonra da konuşuruz ...

    Bak, az kalsın unutuyordum ... odanda cin olabilir elbette ... her yerde olabilir. Senin odanda göze görünmeyen pek çok şey var ... boyutları farklı ... mesela, binlerce yüz var. Göremiyorsun ... binlerce konuşma var, işite­miyorsu.Yyüz kanallı bir televizyon koysak odana. Sayısız görüntüleri, sesleri görülebilir, işitebilir hale getirebiliriz. Radyo dalgaları boyutunda olup odandaki havada dönüp du­ran, ama sana görünmeyen varlıklar görünür hale gelirler. Onlar da cin bir bakıma! cinler durup dururken zarar vermez sana ... Asıl in­san suretindeki "cin"lerden sakın

    Cin görünür mü?

    Sonra konuşuruz deyip kaçmak yok! cinler, benim en önemli sorunum şu anda ... yakanı bırakmam, ne biliyorsan anlatacaksın ... Merak ediyorum, cinler görünür mü ... kıyıdaki gencin anlattıklarına bakılırsa resimleri bile çekilebiliyormuş ... Hem görünmez varlıklar diyorsun, hem de resimleri çekiliyor, bu nasıl iş anlamadım!

    Sana, "bu konuyu daha önce bir parça ko­nuşmuştuk." dedim, hatırladın mı? Geriye dönüp önceki yazışmalarımızı okumadın an­laşılan. orada anlattım bunu şimdi,· "gö­rünmeleri mümkün mü?" meselesini konu­şalım istiyorum. Bu tür konular açılınca ön­ce şu soruyu sorarım ben: "bu olay zatında mümkün mü?" ne demek zatında mümkün kimi olaylar vardır ki, olması imkansızdır mesela, Allah’tan başka bir ilah mesela, hem son derecede adil, hem de aynı anda son kertede zalim olmalı .. hem tam olarak gece, hem de tam anlamıyla gündüz. Bunu söyleyen olursa hemen reddederim ...

    Zatında mümkünse, o zaman şunu sorarım: "daha önce bir benzeri olmuş mu?" gerçi bu soru, birinci soruyu yanıtlamakta da kullanı­labilir, ama kendi başına bir anlamı vardır. "evet, mümkün" cevabını alırsam üçüncü so­ruyu sorarım: "karşımdaki insanın öznel de­neyimi vaki oldu mu?" mesela biri çıkıp, "ben bugün bir cin gördüm." derse, hemen inanmam ona, ama ret de etmem. Çünkü, zatında mümkündür, daha önce, benzeri vardır, fakat onun gördüm demesini, öznel deneyimini be­nim sınama imkanım yoktur.Bu genel bir ölçüdür bence ...

    Şimdi bu ilkelerimizi senin soruna uygulaya­lım. Cinin görünmesi zatında mümkün mü?

    Evet! daha önce benzeri olmuş mu? evet! "ha­me" isimli bir cin ihtiyar bir adam suretinde gelmiş, peygamberimizle konuşmuş, Müslüman olarak gitmiş. Sahih hadis kitaplarında var. güvenilir bir kısım ermişler de, "evet, biz cinleri gördük, onlarla konuştuk." demiş­ler. Yalana tenezzül edecek insanlar değil bunlar. Şimdi üçüncü sorumuzu soralım, "ben cini gördüm, resmini çektim." diyen adam gerçekten gördü mü, o resim hakikaten cinin resmi mi? bilemeyiz. Ne ret, ne de kabul. Bir bilgisayar hilesi de olabilir. Bunu söyleyen adamların yalana tenezzül etmez, son derecede güvenilir kimseler olduğuna da­ir. bir bilgi de yok elimizde.

    Cinler vardır, inanıyorum. Cinler, her göz ta­rafından görülemiyor, bunu da biliyorum ... Ama temessül edebilirler, senin aynada yan­sıman gibi, cinler de aynada, havada, suda yansıyabilirler. İnsan suretinde görünebilir­ler. Tecessüd etmeleri de mümkün. Yani ceset giyip tıpkı bir insan gibi görünmeleri. "Harne" adlı cinle ilgili hadisten söz ettim yu­karıda. Bunlar mümkün ... arna vaki mi, "gördüm" diyen gerçekten gördü mü, bunu bilemeyiz işte!

    Cinler insana etki eder mi?

    Benim karabasanın öznesi cinler olabilir Ama olmayabilir de. Bunu anladım Daha genel bir soru sormak istiyorum. Şimdi cinler, insanları etkilermi? Cin çarpmasından söz ediliyor, çarpar mı gerçekten ...

    Biliyorsun, cinler gözle görülebilen varlıklar değiller. "Dumansız bir ateşten" yaratıldıklarını ayet bize bildiriyor. Ne demek dumansız ateş? Benim aklıma hep enerji ya da ışınlar geliyor. Cinler ışınlardan yaratıldı, demiyo­rum. Ama lazerde kullanılan ışınların ateş gibi yakıcı olduğunu biliyoruz. Nitekim, ki­mi yaralar, urlar lazerle yakılarak yok ediliyor. Evrende gözle görülemeyen pek çok ışın türü var. Mor ötesi, kızıl ötesi, şu, bu. Şimdi, ışınlardan yaratılan bir varlık düşüne­lim. ruhu, zekası, iradesi de olsun bu canlı­nın. Sen onu göremezsin, arna o vardır, var olmaya devam eder. Duvarlardan camlardan, bedenlerden geçebilir. Su, balıklann yüzmesine, hava, kuşlann uçmasına engel oluyor mu? Hayır! Senin bedenin de, ışından yaratılan bu canlının gelip geçmesine engel olamaz. Peki, ışın insanı etkiliyor mu? Evet! Tedavide kullanı­lıyor, biz de biliyoruz. İşte cinler de bizim kurgusunu yaptığımız varlıklara benzer. İn­sana elbette etki edebilirler. Virüsler hastalık sebebi oluyor da cinler niçin olmasın.

    Cin etkisine karşıda önlemler alınıyor. Ku­r’an okunuyor mesela. Bu konuda Buhari adlı sahih hadis kitabında bir hadis var. "Cinlerden bir ifrit, dün akşam, namazımı bozdurmak için üzerime atıldı. Allah, onu alt etmeme imkan verdi. ben de onu boğazından yakaladım. Hatta onu, mescidin direklerin­den birine bağlamayı arzu ettim. Ta ki sabah olunca hepiniz onu göresiniz. Ancak, karde­şim Süleyman’ın şu sözünü hatırladım: .... ve benden sonra kimseye nasip olmayacak bir mülkü bana ihsan et.' Allah da o ifriti hor ve hakir olarak geri çevirdi." bu hadiste geçen ifrit, cinlerin tehlikeli, azgın ve saldırgan bir türü. Cinler de türlü türlü. Tıpkı hayvan tür­leri gibi. Burada sözü edilen Süleyman, Ku­r’anda öyküsü anlatılan Süİ işler yaptırırdı. Kur’a­n-ı Kerim bu konuyu anlatıyor bize ...

    Cin çarpması var mı? ben gözümle görmedim, Ama pek çok arkadaşımdan işittim. cin tarafından çarpılmış kimseleri görmüşler, bana da anlattılar. Bazı kitaplarda da söz ediliyor bundan. Çarpılan kişinin yüzü garip bir biçim alıyor. Ağzı yerinden kayıyormuş madem tıp buna bir çare bulamıyormuş kimi doktorlar, bu işten anlayan hocalara gönderiyormuş bu tür hastaları. Bunlar rivayet el­bette. Dedim ya, kendi deneyimim yok bu ko­nuda, çarpılanı da hiç görmedim. peygambe­rimize bile saldıran cinler, bizim gibi sıradan insanlara ne yapmaz! tedbiri elden bırakma



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SAMET/ -- 17 Mayıs 2013; 23:00:26 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/

    "selam dostlar, bundan 7 sene önce cok sevdiğim dedemizi
    kaybetmiştik. acımı size anlatamam. evimizde akvaryumumuz vardı ve dedem balıklarla ilgilenmeyi cok severdi. hastalığından dolayı uzun süre bizde akvaryumun bakımıyla ilgilenememiştik ve akvaryum gerçekten baya pislenmiş balıklar yaşama savaşı veriyordu. anlatmak istediğim dedemin öldüğü gün gece yattık ve sabah cok erken kalkmıştım. inanmıyacaksınız akvaryum sanki çeşmeden akan gibi tertemiz ve balıklar çok hareketliydi. hemen ailemide uyandırdım ve onlarda çok şaşırdılar. BUNUN BİR AÇIKLAMASI VARDIR MUTLAKA!!! "



    2)"Başımdan gecen ve hala benimde etkisinde olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçen sene yani ben 18 yaşımdayken bir arkadaşın evinde toplanıp içki içmeye karar verdik. Arkadaşın babasıda vefat etmişti ve öleli daha 4 - 5 ay oluyordu. Arkadaşımın babası haluk amca hacca gidip gelmiş hacı bir adamdı. Oğlu ilker ise hiç ona çekmemişti. Neyse biz o gece içkileri aldık ve onlara gittik. Bize yatacağımız odaları gösterdi. Yer yetmemiş ve bir kanepede 2 kişi yatmak zorunda kalmıştık. Neyse akşam oldu bende evi gezerken bir oda gördüm. Bomboş iki kişilik bir yatak vardı. İlkere "Burda niye yatmıyoruz" dedim... O da "orası babamın öldükten sonra hiç kimse yatmadı öyle düzeltilmiş şekilde durur" dedi.
    Neyse saat 1 civarı falan evde içkimiz bitti ilker - metin ve apo içki almaya otogara gitti bende evde yanlız kaldım. Sadece bir şişe viskimiz kalmıştı. Bi ara sızmışım 4 - 5dk sonra bir kapı çarpmasıyla uyandım.Heralde ilkerler geldi diye düşündüm. Ama kimse yoktu evde. Önümde duran viski şişesi ise kayıptı. Evin içinde acaba nereye koydum diye aramaya başladım ama yoktu. En sonunda babasının odasının kapısını zorladım ama açamadım. Sonra ilkerle geldi. Bende şişeyi kaybettiğimi ve sesler duyduğumu söyledim ve babasının odasını neden kilitlediğini sordum. O da " ben bir şey yapmadım oğlum açıktır" dedi. Sonra kapıyı açmayı çalıştı ama o da yapamadı. Neyse biz tornavidalarla kapıyı açtık. Ve o şok edici sahne gözlerimizin önündeydi. Yatak bozulmuştu sanki içine biri yatıp çıkmıştı ve yerde kırık bir viski şişesi vardı. Ben hemen 2 adım geri çekildim. İlker sadece 1 cümle söyleyebildi."ÖZÜR DİLERİM BABA""


    3) SEVGILI ARKADASLAR BENIM HIKAYEM BENI HALA URPERTEN BI HIKAYE ....
    ben sehırler arası yolcu tasıyan özel bır firmada muavinim isden ayrılmıştım vede cok canım sıkılıyodu evde babamla hep kavga ediyoduk gece yattıgımda rüyamda baska bır firmada ışe basladıgımı gordum sabah uyandıgımda dışarıya çıktım arkadaslarla gezdık öğlen 3:30 civarı eve geldim tam o sırada tlf caldı arayan benım ayrıldıgım otobüsün şöförüydü ve saat 5 de antalya seferimizin oldugunu söyledı ve benı tekrar ışe çağırda tabi bende hemen hazırlıklarımı gördüm ve saat 4'de oto garda oldum neyse yola cıktık G.antepe girip yolcularımızı aldık ve cıktık antep cıkısında ben onde oturuyodum ve kaptan benden kalkıp cay kahve servisi yapmamı istedı ben servisi yaparken gözüm birden cama takıldı sanki simsiyah bi şey otobüsü sarmıştı tam o sırada önümüzde seyır halinda olan bır kamyona arkadan vurduk tam bir kıyamet günü gibiydi şöför direksıyonu kırdı şarampole yuvarlandık araba mahvolmus bir haldeydi yolcuların cığlığı hala kulağımdan gitmiyo şöför direksiyonla konsol arasında sıkışmıştı çıkartık bende hiç bir şey yoktu ama kendimi rüyada sanıyodum sankı ben yasıyorum ama aklım yerinde değil gibiydi neyse şöför hastanede öldü
    tarih: 18 5 2002 mayıs saat 8:30 firma ___


    4) Ben Kastamonudayım Adım Emre 19 yaşındayım.
    Kastamonuda Gelin dağı denilen bir dağ var ve gercekten cok urkutucu bir efsanesi var. Bizde 3 arkadaş bu efsane ne kadar gercekci diye bir şey yapmaya karar verdik.
    Efsaneye göre bir gun gelin arabası o dağın ordan gecerken çok korkunc bir kaza yapmış ve o arabadan kimse kurtulamamış.Gelinde üzerinde gelinliğiyle ölmüş ama gelinin cesedi bulunamamış. O günden sonra eğer saat gece 22:00 dan sonra oradan bir düğün konvoyu veya korna çalarak bir gelin arabası gecerse ormanın içinden gelinliğiyle alevler içinde bir gelin görünür ve ağlayan gözlerle arabaya bakarmış. Bizde benim arabamı düğün arabası şeklinde süsleyerek saat 23:30 civarı Gelin Dağının oradan kornalarla geciyorduk. Hepimizin gözü dağın içindeydi ama ben bir şey göremedim arkadaşım mahmut ise birden bağırmaya ve hızlı gitmemi söylemeye başladı bende ona inanmadım be gülerek arkaya döndüm.Ama gercekten mahonun suratında inanılmaz bir korku vardı ve ağlıyordu. Hemen geri dündük bize o konu hakkında hiç bir şey anlatmadı ve o gunden sonra psikolojik tedavi görmeye başladı. Ailesi bizle görüşmesini yasakladı. Duyduğuma göre olayın üzerinden yaklaşık 6 ay gecmesine rağmen hala sinir haplarıyla geceleri uyuyabiliyormuş.



    5) tam iki hafta önce cumartesi akşamı bi arkadaşımızda hep beraber oturuyorduk.arkadaşın babasıda çok iyidir gittik rica ettik sigortaları indirip bizi korkutmasını söyledik.çünkü geçen sene aynı şeyi bize yapmıştı ve çok güzel oluyordu.İşte biz arkadaşın odasında oturmaya başladık ama ortamı yavaş yavaş hazırlamaya başladık.cinlerden falan konuşalım dedik onlar zaten hemen atladılar.neyse muhabbet başladı.herkesin anlatıcak bişwy vardı sonuçta.arkadaşın da odasındaki spot ışılar bi haftadır bozuktu.bizde gece lambası açtık.bide radyoyu açtık ki iyice garanti olsun sigrtalar attığında anlayalım diye.benimde önceden duyduğum bi rivayete göre ruhlar ve cinler konuşulduğu yere gelirlermiş.bizde bunu iyice dalgaya alarak ey ruh geldiysen...gibi muhabbetlere başladık.arkadaş şey dedi ey ruh geldiysen gece lambası sönsün dedi.bende ey ruh geldiysen spotlar yansın dedim.daha bunun gibi bi çok şey söylendi ama ilk önce gece lambası söndü arkadaş ilk bana baktı herhalde babam geliyo korkutmaya gibisinden ama ben hala teyibin açık olduğunu ima edercesine bişiler söyledim.oda biraz tırstı.sonradan inanmıcaksınız ama odadaki spotlar yandı ve biz direk hep beraber panik olduk.sonra arkadaş ayağa kalkıp söndürüp açtı spotları.gayet normal çalışıyordu.hikayenin burdan sonrası gayet normaldi.sigortalar attı ve babası yan balkondan girip bizi korkuttu.korkanlar ve çok eğlenenler oldu fakat bizim aklımızı kurcalayan başka şeyler vardı.o spotların nasıl yandığı ve gece lambasının nasıl söndüğü gibi...?








    6) Benim kuzenim Siirt`te askerliğini yapmıştı.Onada orda olan ve yalan söyleyeceğini düşünmediği bi arkadaşı başına gelen olayı anlatmış.Zaten hikayeyi anlatır anlatmaz kaçmış askerlikten.O gün nöbetçi oymuş tam da önünden birisi geçiyormuş.Dur yoksa vururum demiş adama.Orda da sonuçta doğu kesimi olduğu için kalkıp rahatça vurabiliyorlarmış adamları.Fakat adam hiç takmamış yürümüş gitmiş.Sonradan asker giden adamın ayaklarının ters olduğunu farketmiş ve gidip hemen komutanına anlatmış ve konuşmasını bitirdiğinde komutanı pis pis sırıtıp kendi ayaklarına bakmış onunda ayakları tersmiş!Ve o da hemen eşyalarını toplamaya gitmiş o sırada da benim kuzene anlatmış.Ya ben inandım yine de ama olabilir mi böyle bişey?


    7) Yıllar once toroslarda geciyo olay..1970 ler felan..Babamın bir arkadası kangren oluyor kaza sonucu hastaneye goturuyorlar bacak kesilecek deniyor fakat ne babamlar ne de kangren olan arkadaşı buna musade etmek istemiyorlar. O bolgenin yerlileri (bolgenin adı bende kalsın) torosların eteklerinde bir koyde birisinin oldugunu soyluyorlar. Babam boyle seylere hic inanmadigi halde arkadasinin son sansini denemesini istiyor ve arabaya binip koye gidiyorlar. Koylulere bu kadını soruyorlar onlar da yerini gosteriyorlar ve uyarıyorlar aman ha sakın para teklif etmeyin arkadasınız canından olur!! Yukarı araba cıkmadıgı icin arkadaslarını sırtlıyorlar ve yukarı dogru yurumeye baslıyorlar..Kadın babamları gorur gormez kufrederek yukarıdan taş atmaya başlıyor fakat bizimkiler inatla yukarı yanına cıkıyorlar..Kadınla biraz konustuktan sonra obur arkadaslarını dısarıda bırakıyor ve babamla kangren olan arkadasını yanına cagırıyor. Babama arkadasını oradaki sedirin uzerine yatırmasını soyluyor o da oyle yapıyor. Babam etrafı gozlemeye basliyor (hep yapar meslek icabı) etrafta bir suru degisik ikon var ve bunlarin hicbirisi bilinen hicbir dine ait degil..Duvarda ise tuaf yazılar var..ne arapca, ne ibranice,ne latince..artık kadının ilahi dinlerden birine inanmadigini anliyor.. Tekrar arkadasina donuyor babam, kadin biseyler mirildanarak kangrenli bacagi ovuyor 15 dakika kadar ovduktan sonra bütün iltahapı ayagında topluyor ve ayagı bir futbol topu kadar sisiyor.. Kadın mırıldanmalarını ve ovma islemini bitirdikten sonra ayak bas parmagi ile yanındaki parmagın arasına tırnagıyla bir centik atıyor ve o iltahap ordan fiskirmaya basliyor.. 2-3 dakika sonra kangren olan, acıdan kendini kaybetmis, yukarıya srtta tasinan adam ayaga kalkiyor ve yuruyerek iniyor asagiya..ve kadın da onlarla birlikte iniyor.. Babamlar tesekkur ediyorlar kadına da sinirlenecegini bildiklerinden bisey teklif etmiyorlar ve arabaya dogru yuruyorlar.. Yururken ucu birden akaya donme istegi geciriyo icinden ve donuyorlar..ve ucu de hala kadının ayaklarının yere basmadigina yemin ediyorlar...


    8) UFO`lar hakkında hiç bir fikrim yoktu ama bu olaydan sonra inaniyorum . Şimdi anLatacağım oLay gerçekten inandığım bir insanın başının altından geçti ki o insan 19 ağustos depremi ile ilgili kitap dahi yazdı ... Bu insan çok yakın aile dostumuz , Kadın her geceki gibi yatağına yatmış ama tek farkı o gece kocasıyla ufoların gerçekliği hakkında sohbet etmesi , kocasına ufoların gerçeğini kabullendirmek istemesi , o gece kadın uyuduğunda yatağına ufo gelmiş kadın basmış çığlığı herkes uyanmış o bir kaç salise ufo kadına kafasından geçenleri telepati yoluyla mı dır nedir ? elbet bi adı vardır aktarmış ... Kadıncağız`a göre ufo ona " Sen bizim dünyayla iletişim kurmamızı sağlıyacaksın sana güveniyoruz " demiş .. Hiç birinizi inandığınızı sanmiyorum ama gerçekten olduğunu saniyorum bende , Yorum sizin ..

    Alıntı








    Seni döverim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Robinson_Crusoe

    Bu tip saçmalıklara inanlar varmı, yıl 2013 olmuş,

    Olay sadece ruhlar falan değil, bilgim olmasa da aynalar hep ilginç ve korkutucu gelmiştir. Psikolojik olarak bir açıklaması vardır mutlaka.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: welrocken

    quote:

    Orijinalden alıntı: Robinson_Crusoe

    Bu tip saçmalıklara inanlar varmı, yıl 2013 olmuş,

    Olay sadece ruhlar falan değil, bilgim olmasa da aynalar hep ilginç ve korkutucu gelmiştir. Psikolojik olarak bir açıklaması vardır mutlaka.

    Alıntıları Göster
    Denemeyin beyler 11!!!11
  • Yatağımda başımı yastığa koydugum yerin tam karşısında 2 tane boy aynası var ve her gece yatarken aynaya bakarım hic birşey olmaz..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/

    "selam dostlar, bundan 7 sene önce cok sevdiğim dedemizi
    kaybetmiştik. acımı size anlatamam. evimizde akvaryumumuz vardı ve dedem balıklarla ilgilenmeyi cok severdi. hastalığından dolayı uzun süre bizde akvaryumun bakımıyla ilgilenememiştik ve akvaryum gerçekten baya pislenmiş balıklar yaşama savaşı veriyordu. anlatmak istediğim dedemin öldüğü gün gece yattık ve sabah cok erken kalkmıştım. inanmıyacaksınız akvaryum sanki çeşmeden akan gibi tertemiz ve balıklar çok hareketliydi. hemen ailemide uyandırdım ve onlarda çok şaşırdılar. BUNUN BİR AÇIKLAMASI VARDIR MUTLAKA!!! "



    2)"Başımdan gecen ve hala benimde etkisinde olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçen sene yani ben 18 yaşımdayken bir arkadaşın evinde toplanıp içki içmeye karar verdik. Arkadaşın babasıda vefat etmişti ve öleli daha 4 - 5 ay oluyordu. Arkadaşımın babası haluk amca hacca gidip gelmiş hacı bir adamdı. Oğlu ilker ise hiç ona çekmemişti. Neyse biz o gece içkileri aldık ve onlara gittik. Bize yatacağımız odaları gösterdi. Yer yetmemiş ve bir kanepede 2 kişi yatmak zorunda kalmıştık. Neyse akşam oldu bende evi gezerken bir oda gördüm. Bomboş iki kişilik bir yatak vardı. İlkere "Burda niye yatmıyoruz" dedim... O da "orası babamın öldükten sonra hiç kimse yatmadı öyle düzeltilmiş şekilde durur" dedi.
    Neyse saat 1 civarı falan evde içkimiz bitti ilker - metin ve apo içki almaya otogara gitti bende evde yanlız kaldım. Sadece bir şişe viskimiz kalmıştı. Bi ara sızmışım 4 - 5dk sonra bir kapı çarpmasıyla uyandım.Heralde ilkerler geldi diye düşündüm. Ama kimse yoktu evde. Önümde duran viski şişesi ise kayıptı. Evin içinde acaba nereye koydum diye aramaya başladım ama yoktu. En sonunda babasının odasının kapısını zorladım ama açamadım. Sonra ilkerle geldi. Bende şişeyi kaybettiğimi ve sesler duyduğumu söyledim ve babasının odasını neden kilitlediğini sordum. O da " ben bir şey yapmadım oğlum açıktır" dedi. Sonra kapıyı açmayı çalıştı ama o da yapamadı. Neyse biz tornavidalarla kapıyı açtık. Ve o şok edici sahne gözlerimizin önündeydi. Yatak bozulmuştu sanki içine biri yatıp çıkmıştı ve yerde kırık bir viski şişesi vardı. Ben hemen 2 adım geri çekildim. İlker sadece 1 cümle söyleyebildi."ÖZÜR DİLERİM BABA""


    3) SEVGILI ARKADASLAR BENIM HIKAYEM BENI HALA URPERTEN BI HIKAYE ....
    ben sehırler arası yolcu tasıyan özel bır firmada muavinim isden ayrılmıştım vede cok canım sıkılıyodu evde babamla hep kavga ediyoduk gece yattıgımda rüyamda baska bır firmada ışe basladıgımı gordum sabah uyandıgımda dışarıya çıktım arkadaslarla gezdık öğlen 3:30 civarı eve geldim tam o sırada tlf caldı arayan benım ayrıldıgım otobüsün şöförüydü ve saat 5 de antalya seferimizin oldugunu söyledı ve benı tekrar ışe çağırda tabi bende hemen hazırlıklarımı gördüm ve saat 4'de oto garda oldum neyse yola cıktık G.antepe girip yolcularımızı aldık ve cıktık antep cıkısında ben onde oturuyodum ve kaptan benden kalkıp cay kahve servisi yapmamı istedı ben servisi yaparken gözüm birden cama takıldı sanki simsiyah bi şey otobüsü sarmıştı tam o sırada önümüzde seyır halinda olan bır kamyona arkadan vurduk tam bir kıyamet günü gibiydi şöför direksıyonu kırdı şarampole yuvarlandık araba mahvolmus bir haldeydi yolcuların cığlığı hala kulağımdan gitmiyo şöför direksiyonla konsol arasında sıkışmıştı çıkartık bende hiç bir şey yoktu ama kendimi rüyada sanıyodum sankı ben yasıyorum ama aklım yerinde değil gibiydi neyse şöför hastanede öldü
    tarih: 18 5 2002 mayıs saat 8:30 firma ___


    4) Ben Kastamonudayım Adım Emre 19 yaşındayım.
    Kastamonuda Gelin dağı denilen bir dağ var ve gercekten cok urkutucu bir efsanesi var. Bizde 3 arkadaş bu efsane ne kadar gercekci diye bir şey yapmaya karar verdik.
    Efsaneye göre bir gun gelin arabası o dağın ordan gecerken çok korkunc bir kaza yapmış ve o arabadan kimse kurtulamamış.Gelinde üzerinde gelinliğiyle ölmüş ama gelinin cesedi bulunamamış. O günden sonra eğer saat gece 22:00 dan sonra oradan bir düğün konvoyu veya korna çalarak bir gelin arabası gecerse ormanın içinden gelinliğiyle alevler içinde bir gelin görünür ve ağlayan gözlerle arabaya bakarmış. Bizde benim arabamı düğün arabası şeklinde süsleyerek saat 23:30 civarı Gelin Dağının oradan kornalarla geciyorduk. Hepimizin gözü dağın içindeydi ama ben bir şey göremedim arkadaşım mahmut ise birden bağırmaya ve hızlı gitmemi söylemeye başladı bende ona inanmadım be gülerek arkaya döndüm.Ama gercekten mahonun suratında inanılmaz bir korku vardı ve ağlıyordu. Hemen geri dündük bize o konu hakkında hiç bir şey anlatmadı ve o gunden sonra psikolojik tedavi görmeye başladı. Ailesi bizle görüşmesini yasakladı. Duyduğuma göre olayın üzerinden yaklaşık 6 ay gecmesine rağmen hala sinir haplarıyla geceleri uyuyabiliyormuş.



    5) tam iki hafta önce cumartesi akşamı bi arkadaşımızda hep beraber oturuyorduk.arkadaşın babasıda çok iyidir gittik rica ettik sigortaları indirip bizi korkutmasını söyledik.çünkü geçen sene aynı şeyi bize yapmıştı ve çok güzel oluyordu.İşte biz arkadaşın odasında oturmaya başladık ama ortamı yavaş yavaş hazırlamaya başladık.cinlerden falan konuşalım dedik onlar zaten hemen atladılar.neyse muhabbet başladı.herkesin anlatıcak bişwy vardı sonuçta.arkadaşın da odasındaki spot ışılar bi haftadır bozuktu.bizde gece lambası açtık.bide radyoyu açtık ki iyice garanti olsun sigrtalar attığında anlayalım diye.benimde önceden duyduğum bi rivayete göre ruhlar ve cinler konuşulduğu yere gelirlermiş.bizde bunu iyice dalgaya alarak ey ruh geldiysen...gibi muhabbetlere başladık.arkadaş şey dedi ey ruh geldiysen gece lambası sönsün dedi.bende ey ruh geldiysen spotlar yansın dedim.daha bunun gibi bi çok şey söylendi ama ilk önce gece lambası söndü arkadaş ilk bana baktı herhalde babam geliyo korkutmaya gibisinden ama ben hala teyibin açık olduğunu ima edercesine bişiler söyledim.oda biraz tırstı.sonradan inanmıcaksınız ama odadaki spotlar yandı ve biz direk hep beraber panik olduk.sonra arkadaş ayağa kalkıp söndürüp açtı spotları.gayet normal çalışıyordu.hikayenin burdan sonrası gayet normaldi.sigortalar attı ve babası yan balkondan girip bizi korkuttu.korkanlar ve çok eğlenenler oldu fakat bizim aklımızı kurcalayan başka şeyler vardı.o spotların nasıl yandığı ve gece lambasının nasıl söndüğü gibi...?








    6) Benim kuzenim Siirt`te askerliğini yapmıştı.Onada orda olan ve yalan söyleyeceğini düşünmediği bi arkadaşı başına gelen olayı anlatmış.Zaten hikayeyi anlatır anlatmaz kaçmış askerlikten.O gün nöbetçi oymuş tam da önünden birisi geçiyormuş.Dur yoksa vururum demiş adama.Orda da sonuçta doğu kesimi olduğu için kalkıp rahatça vurabiliyorlarmış adamları.Fakat adam hiç takmamış yürümüş gitmiş.Sonradan asker giden adamın ayaklarının ters olduğunu farketmiş ve gidip hemen komutanına anlatmış ve konuşmasını bitirdiğinde komutanı pis pis sırıtıp kendi ayaklarına bakmış onunda ayakları tersmiş!Ve o da hemen eşyalarını toplamaya gitmiş o sırada da benim kuzene anlatmış.Ya ben inandım yine de ama olabilir mi böyle bişey?


    7) Yıllar once toroslarda geciyo olay..1970 ler felan..Babamın bir arkadası kangren oluyor kaza sonucu hastaneye goturuyorlar bacak kesilecek deniyor fakat ne babamlar ne de kangren olan arkadaşı buna musade etmek istemiyorlar. O bolgenin yerlileri (bolgenin adı bende kalsın) torosların eteklerinde bir koyde birisinin oldugunu soyluyorlar. Babam boyle seylere hic inanmadigi halde arkadasinin son sansini denemesini istiyor ve arabaya binip koye gidiyorlar. Koylulere bu kadını soruyorlar onlar da yerini gosteriyorlar ve uyarıyorlar aman ha sakın para teklif etmeyin arkadasınız canından olur!! Yukarı araba cıkmadıgı icin arkadaslarını sırtlıyorlar ve yukarı dogru yurumeye baslıyorlar..Kadın babamları gorur gormez kufrederek yukarıdan taş atmaya başlıyor fakat bizimkiler inatla yukarı yanına cıkıyorlar..Kadınla biraz konustuktan sonra obur arkadaslarını dısarıda bırakıyor ve babamla kangren olan arkadasını yanına cagırıyor. Babama arkadasını oradaki sedirin uzerine yatırmasını soyluyor o da oyle yapıyor. Babam etrafı gozlemeye basliyor (hep yapar meslek icabı) etrafta bir suru degisik ikon var ve bunlarin hicbirisi bilinen hicbir dine ait degil..Duvarda ise tuaf yazılar var..ne arapca, ne ibranice,ne latince..artık kadının ilahi dinlerden birine inanmadigini anliyor.. Tekrar arkadasina donuyor babam, kadin biseyler mirildanarak kangrenli bacagi ovuyor 15 dakika kadar ovduktan sonra bütün iltahapı ayagında topluyor ve ayagı bir futbol topu kadar sisiyor.. Kadın mırıldanmalarını ve ovma islemini bitirdikten sonra ayak bas parmagi ile yanındaki parmagın arasına tırnagıyla bir centik atıyor ve o iltahap ordan fiskirmaya basliyor.. 2-3 dakika sonra kangren olan, acıdan kendini kaybetmis, yukarıya srtta tasinan adam ayaga kalkiyor ve yuruyerek iniyor asagiya..ve kadın da onlarla birlikte iniyor.. Babamlar tesekkur ediyorlar kadına da sinirlenecegini bildiklerinden bisey teklif etmiyorlar ve arabaya dogru yuruyorlar.. Yururken ucu birden akaya donme istegi geciriyo icinden ve donuyorlar..ve ucu de hala kadının ayaklarının yere basmadigina yemin ediyorlar...


    8) UFO`lar hakkında hiç bir fikrim yoktu ama bu olaydan sonra inaniyorum . Şimdi anLatacağım oLay gerçekten inandığım bir insanın başının altından geçti ki o insan 19 ağustos depremi ile ilgili kitap dahi yazdı ... Bu insan çok yakın aile dostumuz , Kadın her geceki gibi yatağına yatmış ama tek farkı o gece kocasıyla ufoların gerçekliği hakkında sohbet etmesi , kocasına ufoların gerçeğini kabullendirmek istemesi , o gece kadın uyuduğunda yatağına ufo gelmiş kadın basmış çığlığı herkes uyanmış o bir kaç salise ufo kadına kafasından geçenleri telepati yoluyla mı dır nedir ? elbet bi adı vardır aktarmış ... Kadıncağız`a göre ufo ona " Sen bizim dünyayla iletişim kurmamızı sağlıyacaksın sana güveniyoruz " demiş .. Hiç birinizi inandığınızı sanmiyorum ama gerçekten olduğunu saniyorum bende , Yorum sizin ..

    Alıntı








    csb combo'su.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 355GTS

    quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/

    "selam dostlar, bundan 7 sene önce cok sevdiğim dedemizi
    kaybetmiştik. acımı size anlatamam. evimizde akvaryumumuz vardı ve dedem balıklarla ilgilenmeyi cok severdi. hastalığından dolayı uzun süre bizde akvaryumun bakımıyla ilgilenememiştik ve akvaryum gerçekten baya pislenmiş balıklar yaşama savaşı veriyordu. anlatmak istediğim dedemin öldüğü gün gece yattık ve sabah cok erken kalkmıştım. inanmıyacaksınız akvaryum sanki çeşmeden akan gibi tertemiz ve balıklar çok hareketliydi. hemen ailemide uyandırdım ve onlarda çok şaşırdılar. BUNUN BİR AÇIKLAMASI VARDIR MUTLAKA!!! "



    2)"Başımdan gecen ve hala benimde etkisinde olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçen sene yani ben 18 yaşımdayken bir arkadaşın evinde toplanıp içki içmeye karar verdik. Arkadaşın babasıda vefat etmişti ve öleli daha 4 - 5 ay oluyordu. Arkadaşımın babası haluk amca hacca gidip gelmiş hacı bir adamdı. Oğlu ilker ise hiç ona çekmemişti. Neyse biz o gece içkileri aldık ve onlara gittik. Bize yatacağımız odaları gösterdi. Yer yetmemiş ve bir kanepede 2 kişi yatmak zorunda kalmıştık. Neyse akşam oldu bende evi gezerken bir oda gördüm. Bomboş iki kişilik bir yatak vardı. İlkere "Burda niye yatmıyoruz" dedim... O da "orası babamın öldükten sonra hiç kimse yatmadı öyle düzeltilmiş şekilde durur" dedi.
    Neyse saat 1 civarı falan evde içkimiz bitti ilker - metin ve apo içki almaya otogara gitti bende evde yanlız kaldım. Sadece bir şişe viskimiz kalmıştı. Bi ara sızmışım 4 - 5dk sonra bir kapı çarpmasıyla uyandım.Heralde ilkerler geldi diye düşündüm. Ama kimse yoktu evde. Önümde duran viski şişesi ise kayıptı. Evin içinde acaba nereye koydum diye aramaya başladım ama yoktu. En sonunda babasının odasının kapısını zorladım ama açamadım. Sonra ilkerle geldi. Bende şişeyi kaybettiğimi ve sesler duyduğumu söyledim ve babasının odasını neden kilitlediğini sordum. O da " ben bir şey yapmadım oğlum açıktır" dedi. Sonra kapıyı açmayı çalıştı ama o da yapamadı. Neyse biz tornavidalarla kapıyı açtık. Ve o şok edici sahne gözlerimizin önündeydi. Yatak bozulmuştu sanki içine biri yatıp çıkmıştı ve yerde kırık bir viski şişesi vardı. Ben hemen 2 adım geri çekildim. İlker sadece 1 cümle söyleyebildi."ÖZÜR DİLERİM BABA""


    3) SEVGILI ARKADASLAR BENIM HIKAYEM BENI HALA URPERTEN BI HIKAYE ....
    ben sehırler arası yolcu tasıyan özel bır firmada muavinim isden ayrılmıştım vede cok canım sıkılıyodu evde babamla hep kavga ediyoduk gece yattıgımda rüyamda baska bır firmada ışe basladıgımı gordum sabah uyandıgımda dışarıya çıktım arkadaslarla gezdık öğlen 3:30 civarı eve geldim tam o sırada tlf caldı arayan benım ayrıldıgım otobüsün şöförüydü ve saat 5 de antalya seferimizin oldugunu söyledı ve benı tekrar ışe çağırda tabi bende hemen hazırlıklarımı gördüm ve saat 4'de oto garda oldum neyse yola cıktık G.antepe girip yolcularımızı aldık ve cıktık antep cıkısında ben onde oturuyodum ve kaptan benden kalkıp cay kahve servisi yapmamı istedı ben servisi yaparken gözüm birden cama takıldı sanki simsiyah bi şey otobüsü sarmıştı tam o sırada önümüzde seyır halinda olan bır kamyona arkadan vurduk tam bir kıyamet günü gibiydi şöför direksıyonu kırdı şarampole yuvarlandık araba mahvolmus bir haldeydi yolcuların cığlığı hala kulağımdan gitmiyo şöför direksiyonla konsol arasında sıkışmıştı çıkartık bende hiç bir şey yoktu ama kendimi rüyada sanıyodum sankı ben yasıyorum ama aklım yerinde değil gibiydi neyse şöför hastanede öldü
    tarih: 18 5 2002 mayıs saat 8:30 firma ___


    4) Ben Kastamonudayım Adım Emre 19 yaşındayım.
    Kastamonuda Gelin dağı denilen bir dağ var ve gercekten cok urkutucu bir efsanesi var. Bizde 3 arkadaş bu efsane ne kadar gercekci diye bir şey yapmaya karar verdik.
    Efsaneye göre bir gun gelin arabası o dağın ordan gecerken çok korkunc bir kaza yapmış ve o arabadan kimse kurtulamamış.Gelinde üzerinde gelinliğiyle ölmüş ama gelinin cesedi bulunamamış. O günden sonra eğer saat gece 22:00 dan sonra oradan bir düğün konvoyu veya korna çalarak bir gelin arabası gecerse ormanın içinden gelinliğiyle alevler içinde bir gelin görünür ve ağlayan gözlerle arabaya bakarmış. Bizde benim arabamı düğün arabası şeklinde süsleyerek saat 23:30 civarı Gelin Dağının oradan kornalarla geciyorduk. Hepimizin gözü dağın içindeydi ama ben bir şey göremedim arkadaşım mahmut ise birden bağırmaya ve hızlı gitmemi söylemeye başladı bende ona inanmadım be gülerek arkaya döndüm.Ama gercekten mahonun suratında inanılmaz bir korku vardı ve ağlıyordu. Hemen geri dündük bize o konu hakkında hiç bir şey anlatmadı ve o gunden sonra psikolojik tedavi görmeye başladı. Ailesi bizle görüşmesini yasakladı. Duyduğuma göre olayın üzerinden yaklaşık 6 ay gecmesine rağmen hala sinir haplarıyla geceleri uyuyabiliyormuş.



    5) tam iki hafta önce cumartesi akşamı bi arkadaşımızda hep beraber oturuyorduk.arkadaşın babasıda çok iyidir gittik rica ettik sigortaları indirip bizi korkutmasını söyledik.çünkü geçen sene aynı şeyi bize yapmıştı ve çok güzel oluyordu.İşte biz arkadaşın odasında oturmaya başladık ama ortamı yavaş yavaş hazırlamaya başladık.cinlerden falan konuşalım dedik onlar zaten hemen atladılar.neyse muhabbet başladı.herkesin anlatıcak bişwy vardı sonuçta.arkadaşın da odasındaki spot ışılar bi haftadır bozuktu.bizde gece lambası açtık.bide radyoyu açtık ki iyice garanti olsun sigrtalar attığında anlayalım diye.benimde önceden duyduğum bi rivayete göre ruhlar ve cinler konuşulduğu yere gelirlermiş.bizde bunu iyice dalgaya alarak ey ruh geldiysen...gibi muhabbetlere başladık.arkadaş şey dedi ey ruh geldiysen gece lambası sönsün dedi.bende ey ruh geldiysen spotlar yansın dedim.daha bunun gibi bi çok şey söylendi ama ilk önce gece lambası söndü arkadaş ilk bana baktı herhalde babam geliyo korkutmaya gibisinden ama ben hala teyibin açık olduğunu ima edercesine bişiler söyledim.oda biraz tırstı.sonradan inanmıcaksınız ama odadaki spotlar yandı ve biz direk hep beraber panik olduk.sonra arkadaş ayağa kalkıp söndürüp açtı spotları.gayet normal çalışıyordu.hikayenin burdan sonrası gayet normaldi.sigortalar attı ve babası yan balkondan girip bizi korkuttu.korkanlar ve çok eğlenenler oldu fakat bizim aklımızı kurcalayan başka şeyler vardı.o spotların nasıl yandığı ve gece lambasının nasıl söndüğü gibi...?








    6) Benim kuzenim Siirt`te askerliğini yapmıştı.Onada orda olan ve yalan söyleyeceğini düşünmediği bi arkadaşı başına gelen olayı anlatmış.Zaten hikayeyi anlatır anlatmaz kaçmış askerlikten.O gün nöbetçi oymuş tam da önünden birisi geçiyormuş.Dur yoksa vururum demiş adama.Orda da sonuçta doğu kesimi olduğu için kalkıp rahatça vurabiliyorlarmış adamları.Fakat adam hiç takmamış yürümüş gitmiş.Sonradan asker giden adamın ayaklarının ters olduğunu farketmiş ve gidip hemen komutanına anlatmış ve konuşmasını bitirdiğinde komutanı pis pis sırıtıp kendi ayaklarına bakmış onunda ayakları tersmiş!Ve o da hemen eşyalarını toplamaya gitmiş o sırada da benim kuzene anlatmış.Ya ben inandım yine de ama olabilir mi böyle bişey?


    7) Yıllar once toroslarda geciyo olay..1970 ler felan..Babamın bir arkadası kangren oluyor kaza sonucu hastaneye goturuyorlar bacak kesilecek deniyor fakat ne babamlar ne de kangren olan arkadaşı buna musade etmek istemiyorlar. O bolgenin yerlileri (bolgenin adı bende kalsın) torosların eteklerinde bir koyde birisinin oldugunu soyluyorlar. Babam boyle seylere hic inanmadigi halde arkadasinin son sansini denemesini istiyor ve arabaya binip koye gidiyorlar. Koylulere bu kadını soruyorlar onlar da yerini gosteriyorlar ve uyarıyorlar aman ha sakın para teklif etmeyin arkadasınız canından olur!! Yukarı araba cıkmadıgı icin arkadaslarını sırtlıyorlar ve yukarı dogru yurumeye baslıyorlar..Kadın babamları gorur gormez kufrederek yukarıdan taş atmaya başlıyor fakat bizimkiler inatla yukarı yanına cıkıyorlar..Kadınla biraz konustuktan sonra obur arkadaslarını dısarıda bırakıyor ve babamla kangren olan arkadasını yanına cagırıyor. Babama arkadasını oradaki sedirin uzerine yatırmasını soyluyor o da oyle yapıyor. Babam etrafı gozlemeye basliyor (hep yapar meslek icabı) etrafta bir suru degisik ikon var ve bunlarin hicbirisi bilinen hicbir dine ait degil..Duvarda ise tuaf yazılar var..ne arapca, ne ibranice,ne latince..artık kadının ilahi dinlerden birine inanmadigini anliyor.. Tekrar arkadasina donuyor babam, kadin biseyler mirildanarak kangrenli bacagi ovuyor 15 dakika kadar ovduktan sonra bütün iltahapı ayagında topluyor ve ayagı bir futbol topu kadar sisiyor.. Kadın mırıldanmalarını ve ovma islemini bitirdikten sonra ayak bas parmagi ile yanındaki parmagın arasına tırnagıyla bir centik atıyor ve o iltahap ordan fiskirmaya basliyor.. 2-3 dakika sonra kangren olan, acıdan kendini kaybetmis, yukarıya srtta tasinan adam ayaga kalkiyor ve yuruyerek iniyor asagiya..ve kadın da onlarla birlikte iniyor.. Babamlar tesekkur ediyorlar kadına da sinirlenecegini bildiklerinden bisey teklif etmiyorlar ve arabaya dogru yuruyorlar.. Yururken ucu birden akaya donme istegi geciriyo icinden ve donuyorlar..ve ucu de hala kadının ayaklarının yere basmadigina yemin ediyorlar...


    8) UFO`lar hakkında hiç bir fikrim yoktu ama bu olaydan sonra inaniyorum . Şimdi anLatacağım oLay gerçekten inandığım bir insanın başının altından geçti ki o insan 19 ağustos depremi ile ilgili kitap dahi yazdı ... Bu insan çok yakın aile dostumuz , Kadın her geceki gibi yatağına yatmış ama tek farkı o gece kocasıyla ufoların gerçekliği hakkında sohbet etmesi , kocasına ufoların gerçeğini kabullendirmek istemesi , o gece kadın uyuduğunda yatağına ufo gelmiş kadın basmış çığlığı herkes uyanmış o bir kaç salise ufo kadına kafasından geçenleri telepati yoluyla mı dır nedir ? elbet bi adı vardır aktarmış ... Kadıncağız`a göre ufo ona " Sen bizim dünyayla iletişim kurmamızı sağlıyacaksın sana güveniyoruz " demiş .. Hiç birinizi inandığınızı sanmiyorum ama gerçekten olduğunu saniyorum bende , Yorum sizin ..

    Alıntı








    csb combo'su.

    Alıntıları Göster
    Diğerleride senin gibiydi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/

    Diğerleride senin gibiydi
    Hayırlısı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nabukadnezar

    Hayırlısı.

    Alıntıları Göster
    Bırakın arkadaşlar böle şeylere kafa yormayın ya hayatınızı yaşayın hedefinizin peşinden gidin bunları okumak size birşey kazandırmaz sadece sizi korkutur hadi şimdi sevdiginiz bir muziği dinleyin ve uykuya dalın..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nabukadnezar

    Hayırlısı.

    Alıntıları Göster
    doğvu mu samet?

    o değil de yok mu daha, okudum hepsini. zevkli oluyor nerden kopyalıyorsun site falan var mı?

    @SAMET/
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 355GTS

    doğvu mu samet?

    o değil de yok mu daha, okudum hepsini. zevkli oluyor nerden kopyalıyorsun site falan var mı?

    @SAMET/
    Cinlerle Dalga Geçmeyin Ve İnanın...!
    öncelikle merhaba. ben tatil zamanlarında genellikle sabaha kadar uyumayan biriyim ve cinlere inanmazdım, ne zaman konusu açılsa dalga geçerdim. 22 temmuz günü yine uyumuyordum ve internette dolaşıyordum. nasıl olduğunu anlamadım ama açılır pencerelerden birinde cinlerle ilgili yazlılar vardı kapattım ve tekrar açıldı yine kapattım ve tekrar, virüs olabiliceğini düşünüp bilgisayarımı yeniden başlattım ama internete bağlandığımda hangi siteye girsem açılır pencere olarak aynı sayfa çıkıyordu. merak ettim ve okudum. orada cinlerle ilgili birçok şey yazıyodu ve sayfa her formatta açılıyodu çok şaşırdım çünkü bu milyonda bir görülecek bişey. herneyse merakım dahada arttı ve sayfayı okumaya başladım nasıl cin çağırılır diye bi ikon vardı tıkladım ve orada adım adım yazıyodu. sayfayı kaydettim ve yatağıma yatıp uyumaya çalıştım saat 3 ü geçiyodu ama uyuyamadım bişey beni dürtüyodu ve tekrar bilgisayarımı açtım kaydettiğim o sayfayı sildim. sigara içmek için dolabının çekemecesini açtım sigaramın yanında bir kağıt vardı hemen açtım aman allahım o da ne az önce kaydedip sildiğim sayfa çok korktum ve hemen tekrar bilgisayarımı açtım yazıcını programına baktım o sayfa daha 22 saniye önce yazdırılmış printerimdan. ama printerimin kartuşları yoktu çünkü o günün akşam üstü doldurtmak için ofsete bırakmıştım. o kadar korktumki bilgisayarımın fişini çektim ama olay bundan sonra başlıyomuş. kağıdı hızla tekrar okumaya başladım cin çağırma seansını anlatan yazının altında, çağırmasanda gelir diye yazıyodu ve bir anda odamın havası çok ağır oldu nerdeyse nefes alamıyodum, kapıya doğru yöneldim abimi uyandıracaktım ama kapı kilitliydi ve açılmıyordu. nefes almam iyice zorlaştı ve eski türk filmlerindeki kötü adam gülümsemesi duydum öyle bir bağırıyorduki kulaklarım patlıyordu nerdeyse. kapıyı iki-üç tekme atarak kırdım ve hemen çıktım tam karşımda lavabonun aynası vardı aman allhım o da ne! orda simsiyah bir adam vardı ve çok korkunçtu ve aynanın üzerinde bidaha dalgageçersen ölürsün yazıyodu. öyle korkmuştumki bidaha dalga geçmeyeceğim diye yalvarırır tarzda bağırıyordum. koşarak abimi uyandırım, olanları anlatırken bayılmışım. beni birsüre sonra abim uyandırdı ve rüya gördüğümü söyledi. ama rüya olmadığına eminim. sabaha kadar uyumadım sabah olduğunda, bilgisayarımı açtım. printerin programında o dosya kayıtlı değildi, olamazdı gözümle görmüştüm. geri dönüşüm kutusuna baktım sildiğim dosya oarada yoktu. hemen interneti açıp yazıyı okuduğum siteye girdim ama öyle bir adreste yoktu ve kağıtta en son biraktığım yerde yoktu sanki hiçbişey yaşanmamıştı tek geri kalan kırılan kapı olmuştu. bu olayın etkisnde kurtulmak için psikoloğa gittim bana cin diye bişey olmadığını söyledi bende olduğunu ve dalga geçmemesini söyledim.

    Alıntı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 355GTS

    doğvu mu samet?

    o değil de yok mu daha, okudum hepsini. zevkli oluyor nerden kopyalıyorsun site falan var mı?

    @SAMET/
    Uyku muyku kalmadı lan bilgisayarı kapatamıyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Syntax Erol

    Uyku muyku kalmadı lan bilgisayarı kapatamıyorum

    Alıntıları Göster
    Beyler aynaya uzun süre bakınca böyle psikopatlaşıyorum. Sanki aynadaki ben değilmişim gibi geliyor bakışlarım deliyi andırıyor kendi görüntümden korkuyorum resmen hele bir de ellerimle yüzümü gerip psikopat bakışı atınca gece rüyama giriyor.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.