< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Bildirim
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Peder kamyon şöförü annem işçi yıl 2001 yada 2002 tam hatırlamıyorum. Yaz aylarının ortası evde yalnız kalamıyorum malum yaş küçük daha 6-7 yaşlarındayım. Pederle Çorlu'ya gidiyoruz Manisa'dan çıktık yola yükümüz 16 ton iplik kamyonumuz emektar 83 model 180lik Volvo Yavuz. Çıktık yola güllük gülistanlık hava ne sıcak ne soğuk yollar boş alttan hafif müziğimiz açık camı yarıya kadar indirmişim rüzgar hafif hafid yüzümü okşuyor. Kaz dağını tırmanıyoruz son molayı 4 saat evvel verdik hafif bir yorgunlukta başlamadı değil. Kaz dağının zirvede mola verip kahvaltı vs yapacağız bir 45dk dinlenmeyi planlıyoruz ve mola yerine yaklaşık 500 metre kaldı. Babamla sohbet ederken derinden bir tıslama sesi geliyor babamın tedirginliğini anlatamam ama sağa çekip aşağı in diye bağırdı. İndim aşağı bütün lastiklere takoz koymuş şöför mahalini kaldırırken banada oğlum büyük taş bul diye bağırdığını hatırlıyorum ben taş ararken o patlayan fren hortumunu tamir etme çabasında derken bir baktım kamyondan hafif çatırdama sesleri gelmeye başladı ve bizim emektarın yavaş yavaş geriye kaydığını gördüm. Koştum çamurluğa yapıştım çocukluk aklı işte sanki kamyonu tutabilecekmiş gibi. Babam gelip beni aldım tabiri caizse yolun kenarına doğru fırlattı çünkü kamyon takozların üzerinden atlayıp hafif üzerimize doğru devrilme açısı almıştı ki bir anda lastikler sola doğru dönüp kamyon kendini yolun ortasına attı ve geri geri gitmeye başladı. Karşı şeritten yanlış hatırlamıyorum kaz dağını inen varan turun otobüsü bizim olduğumuz şerittede 2 adet tır vardı. Babanın yolun ortasına koşup ellerini kaldırıp dur şöför yok demeye çalıştığını hatırlıyorum. Otobüse tırlara odaklanmışken çok yüksek bir ses duydum bizim emektar ormanın içine dalmış 3 4 ağaç devirmiş şasi bir yere kabini bir yere kasası bir yere gitmiş. Dönüp babama baktım asfalta diz çökmüş ağlıyordu. Gittim yanına oturdum sarıldı gitti oğlum gitti dedi. Sonra otobüsteki yolcular koşup beni alıp otobüse alıp su falan içirdiler ama aklım babamda göremiyorum ne yaptı ne etti diye kamyonun yanına gitmiş manzarayı görünce daha bir kötü olmuş. Neyse tabi tırlar ve otobüs yollarına gitti. Biz kaldık başbaşa Trakya bölgesinde ne kadar çekici kurtarıcı varsa hepsinin işi var ne hikmetse. Olayın akşamına Manisa'dan babamın arkadaşları geldi beni götürmek istediler gitmedim gidemedim.Otele gittik almadılar. Üstümüz başımıza perişan halde tabi. Döndük olay yerine ve Manisa'dan kurtarıcı ve tır gelene kadar 3 gün boyunca o enkazın içinde uyuduk.
Buda böyle bir anı daha anlatsam neler neler var. |
Konya’da okurken araç kiralayıp Ankara’ya gitmiştik arkadaşımla.Sene 2005 ya da 2006.
Cihanbeyli tarafında ışıklarda bir araç ile hafiften gazladık.Hafiften başlayan gazlama bildiğimiz yarışa döndü.Dümdüz yolda ayağımızı gaz pedalından kaldırmadan gidiyoruz.Gözümüzü karartmış halde giderken,ileride karşımıza radar çevirmesi çıktı. ![]() Ya ne oluyoruz demeden, polis yolun ortasına atlamış canhıraş el kol hareketleri yapıp, kenara geçin diye uyardı bizi. E tabii durduk bizde.Azarlar gibi evrakları istedi, verdik. Ama arkamdaki aracın sürücüsü, evraklarını vermediği gibi trafik polisine Çekil burdan der gibi el hareketi yapıp ekip arabasının yanına geldi.Kimliğini çıkartmasıyla, polis arkadaş, aman efendim,kusura bakmayın efendim diye özür dilemeye başladı.O an korkudan içime doğru işemek neymiş onu bire bir tecrübe ettim ![]() Adam meğer onların üst düzey amir pozisyondaki biriymiş.Bizdeki şans da bahtsız bedevi ile kutup ayısı ilişkisi ![]() Hani Cem Yılmaz’ın Yahşi Batı filmindeki ‘sevmeseler bari’ repliğini o gün ben buldum ve çıkardım eminim buna ![]() Neyse efendim Amirimiz gerekli bilgileri verip giderken, ağzından iki kelime döküldü. -Çocukları da bırakın gitsinler ![]() O an dedim ki kendime valla şansına yaşıyoruz.Bir daha mı tövbe.Ankaraya kadar 70 km/ h’i geçmedim. |
İzmir-Aydın otobanından İzmir'e dönüyoruz. Hanım devamlı kızıyor fazla basma diye, bana 100km'yi geçme diye kendince bir sınır da koydu. Bir kamyonu sollarken hızımı artırdım mecburen yine söylenmeye başladı, işte "illa o kamyonları geçmek zorunda mısın, bak onlar da yeterince hızlı gidiyor" vs vs. Ben de konuyu kapatayım diye "kamyonların arkasında durulmaz, tekerinden taş atar, bişi düşer, her türlü şey olur" gibisinden eveledim bişeyler. 10dk geçmedi ki sollamak için yaklaştığım bir kamyonun arkasından kocaman bir karpuz tam önümüze düştü ve deyim yerindeyse o hızda sağlam bi şekilde patladı. O günden beridir hanım bir daha sollamalarıma karışmaz oldu. Artık sadece düz yoldaki hızlarımdan nem kapıyor.
|
Bi 10 yıl öncesi filan. Acayip bir yağmurda İstanbul - Antalya yapıyoruz. Arabada yüklü her zamanki gibi. Afyona yaklaşırken yağmur bastırdı ama 10 yıldır öyle bir yağmura hala denk gelmedim. Afyon otobanı da yeni yapılıyor, şeritler aydınlatma direkleri orta refüj vs hiçbirşey yok. Karşı şeritle beraber arabadan görünen 8 şeritlik bir yol. Fırtına uyarısından herhalde kimse de yola çıkmamış. Koskoca yolda tek biz sadece arabanın farlarıyla gidiyoruz. Birde hava kararmış gecenin bir saatinde biz yoldayız.
İleride çook uzakta Afyon merkezin ışıkları vs artık yavaştan görünmeye başladı. Dedik neyse yaklaştık geceyi olmazsa Afyonda geçirir sabah devam ederiz diyoruz ama artık silecekler son kademede çalışmasına rağmen yeterli gelmiyor. Yoldaki su birikintisi de lastiklerin yarısına kadar geliyor, yan camlardan bakınca ön tekerleklerden gelen su perdesi var başka birşey yok. Sadece ön camdaki az bi görüntüyle gidiyoruz. ![]() Yolda abi giderken artık ben diyeyim 1 metre önümüzde sen de tepemize bir yıldırım düştü ![]() ![]() Afyon da kolaylı otele gittik, sabaha kadar cama bile bakmadık ![]() ![]() ![]() |
Okurken ben de iliklerime kadar hissettim. Allah hiçbir babayı evladı yanında çaresiz bırakmasın.
|
Üzerinden 17-18 sene geçti yazarken olayı tekrar yaşayıp yine ağladım hocam. Ağladığım nokta olayın gerçekleşmesi değil babamın o çaresizliğin görmekti.
|
Konu güzel.
Ben de bir anımı anlatayım. Bu yaz Sakarya'dan Muğla'ya yola çıktım. Fethiye, Ölüdeniz'e gidecektim. Oteli ayarladım, saat 14:00 gibi girişler oluyor. 700 km olarak hesapladım ve sabah 05:00 de yola çıktım. Ben, eşim ve iki çocuğum ile gidiyoruz. Yolda mola vereceğimi falan hesaplayarak sabah 5 uygun dedim. 2 gün önce de bakıma soktum aracı. Yani yola hazırım. Bozüyük , Eskişehir, Kütahya, Afyon, Burdur , Muğla güzergahını takip edeceğim. Afyon'a kadar sorunsuz geldim. Aslında Kütahya civarlarında ufak bir şeyden şüphelenmiştim. Hız sabitleyici ile gidiyorum, hızımı artırmak için Set+ ya bastığımda ivmelenmeyi hissederdim, birkaç defa ivmelenme olmadı ve araç sanki hızlanmıyor gibi oldu. Bunu 2-3 kez yaptı sadece ve çok kısa sürdüğü için bir sorun olduğu ya da olacağı aklıma gelmedi. Afyon Özdilek'de mola verdik, birşeyler atıştırdık, öğle namazını kıldık, dinlendik ve yola çıkacağız. Araç marş almadı. Tık yok, sanki akü bitti.. Birkaç kez denedim almadı. Hafif rampada bırakmıştım, saldım ve ileri akarken ikinci viteste vurdurdum çalıştı. bi 5 dk çalıştı, stop ettim, çalıştırdım sorun yok. Yola çıktım. bir süre daha yol gittim, ara ara turbonun devreye girmediğini hissetmeye başladım. Araç çekişten düştü. İlk başta turbo kesti diye düşündüm. Ama sonra düzeldi. Muğla'ya kadar geldim, Bazı mevkilerde yol yapım vardı, tek yola düşüyor ve gidiş geliş veriyordu. Böyle bir yolda araçlar konvoy halinde duruyordu, trafiği bir sağ tarafa bir sol tarafa dönüşümlü veriyorlardı. araçta 5 dk bekledik 1 mt ilerleme olmayınca boşuna yakıt tüketmeyeyim diye stop ettim aracı. Bir 5 dk sonra hareket sırasını bize verdiler , benim şerit akmaya başladı ben de marşa bastım tık yok. birkaç kez bastım ama marş yok. Allahtan rampa da yine 2 ile vurdudum çalıştı. 100 mt gittik şerit yine durunca ben de durdum, denemek için tekrar stop ettim ve marş bastım ama marş yok. Anladım ki akü artık bitti. Yine vurdurup çalıştırdım ve ilk bulduğum sanayiye girmek kararıyla yolda hiç stop etmeden bekledim. İlk bulduğum sanayi Seydikemer sanayi sitesiydi. (bulmaz olaydım) Girdim ve Ford marka araçlara bakan bir tamirhaneye aracı çektim, durumu anlattım. Bu arada saat 13:00 oldu. Usta baktı (bakmaz olaydı) , akü bitmiş dedi. kendi aküsünü bağladı, sorunsuz çalışıyor araç. Dedim ki acaba akü sağlamdır da şarj dinamosu bozuk olabilir mi? Çünkü akü daha 1 yıllık, yeni aldım. Böyle deyince şarj dinamosunu ölçtü, ve "bu bozuk" dedi. tamiri de olur yenisi de olur dedi. yenisine 900 tl fiyat çekti, tamirini de 250-300 tl ye yaparım dedi. Zaten tatile gideceğimiz için paranın ne kadar azını harcarsam o kadar iyi diye tamir etmesini söyledim. Bir parça lazım dedi, biyerleri aradı, beklemeye başladık, parçanın gelmesi 1 saat sürdü, aldı, taktı, çalışmadı. başka parça söyledi, onu bekledik, 1.5 saat sonra o geldi, taktı olmadı, Çok fazla uzatmayayım, bizi sürekli o parça değil bu parça arızalı diye oyaladı ve akşam saat 19:30 oldu biz hala sanayideyiz. Çocuklar perişan oldu , açlık bi tarafa yorgunluk bir tarafa, sinirlerimiz iyice gerildi. Bi ara, birader uğraşma al yenisini tak gideyim yoluma dediysem de adam ısrarla ben bunu yaparım bekleyin yapıcam dedi. Bu arada benim akü sağlammış, akü değişmedik. İşlem tamam dedi , 300 tl ücret ödedim ve akşam 19:30 gibi sanayiden çıktık. Yolda 2 km gittim ki aracın direksiyonu sertleşti ve elektrik destekli direksiyon arızası verdi. kamyon direksiyonundan sert oldu. ışıklar gitti, sinyaller çalışmamaya başladı. Akşam karanlığında bilmedik yolda kör gibi kaldık. Boşa alıp ara gaz falan verdim, devir yükselttim bir ara düzeldi. Direksiyon yumuşadı, ışıklar geldi, devam ettim. Adamı arıyorum telefonuma cevap vermiyor. kapatmış gitmiş eve muhtemelen. Otele 35 km falan yol kaldı (navigasyon öyle diyor) 35 km yolu nasıl gittiğimi siz bana sorun. Virajlarda direksiyonu iki elle asıla asıla döndürüyorum. 30-35 km hızı geçmeden kalan mesafeyi gitmeye çalıştım. Otele vardığımızda akşam 21:00 falan oldu. Ertesi gün Fethiye sanayisinde şarj dinamosunu değiştim, 800 tl para da oraya verdim. Tabii tatil berbat oldu, 1 gün ziyan, gezi için ayırdığım para çöp oldu, perişan bir yolculuk geçirdim. bir daha seydikemer'de sanayiye gider miyim? aracı yakarım ama yine girmem oraya.. |
Uzun yıllar önce, ilk arabam Bis 126 minik yeşil araba, arabamı çok seviyorum,
arabamı alalı 8-9 ay olmuş , yaz sıcak, hafta sonu bir tanıdığın yanına göle gittik, bırakmadılar 1 gece yanlarında kaldık, sabah ekmek almak için bakkala giderken, o zamanlar 4 yaşında olan kızım da beraber geldi, yanıma oturdum, müziği de açtım, minikle gidiyoruz, yol üzerinde bir hemzemin geçit var, yol kenarları ağaçlık, uzaktan geçit görülmüyor, yavaşladım hemzemin üzerinden geçiyorum bariyer filan yok , bir ses duydum,sol tarafa baktığıma trenin üzerimize geldiğini ve çok yakın olduğunu gördüm, o heyecanla arabayı stop ettirdim, tren arabamız üzerine son sürat geliyor, tekrar arabayı çalıştırmayı düşündüm kızıma baktım, ama çalıştırmazsam , arabadan çıkış vaktimizin kalmayacağı aklıma geldi, bir anda bunları nasıl düşündüm bilmiyorum, kızımı kucakladığım gibi arabadan çıkıp biraz ileriye kaçtım, tam tren arabaya vurdu vuracak diye beklerken, kızımın arabaya doğru koştuğunu gördüm, arkasından koşup kucaklayıp geri çekilirken, trenin beni yalayarak tanımdan geçip arabaya vurduğunu gördüm, tren yalaması ile 1- 2 metre kızım kucağımda geriye fırladık, kızım neden arabaya koştun dediğimde baba terliğimin teki arabada kaldı dedi :-), ayağa kalktığımda ilk göz ağrım minik arabamı trenin, önüne katıp götürdüğünü gördüm, öylece arkasından baka kaldım, |
Ben o arabadan iniyorsam, o arabanın anahtarı benim üstümde olur, kapıları kilitlenir. Nerede olduğumuzun hiç bir önemi yok. Arabada valide varken de inmem gerekirse motoru çalışır halde bırakıyorum (Kalorifer/Klima durmasın diye) kapıları içeriden kilitletiyorum, "Benden başkasına açma" diyorum. Kesin kaidedir bu. Arabada değilsem o araba kilitli olacak.
Mesela bir kaç ay önce Eskişehir'e gidiyorum, Yandex ısrarla ısrarla hem otobandan hem E5'ten çıkardı beni. Daha önce Yandex'e uymadığım için otobanda bir dünya trafiğe kaldığımdan Yandex'e uymaya karar verdim. Beni Kartaltepe'ye çıkardı, havalar hala güzeldi yeşillik güllük gülistanlık. Tahmini varış süresi de benim yola ilk çıkarken tahmin ettiğim saatlerde gözüküyor. Ha Yandex o yolu 90 km/sa üzerinden hesaplıyor ama benim hızım en fazla 30. ![]() Bir kere de Edirne'ye gidiyordum devlet yolundan. Sol şeritteyim yol bomboş, hafif akşam üzeri saatleri. 110 km/sa hızla devam ediyorum. İleride sol şeridin sağ tarafında benimle aynı yönde koşan bir köpek gördüm. Dedim şimdi ortaya doğru gelir bu, bir korna dıtlatayım o korksun sağa doğru kaçsın. İyi de hayvan benimle aynı mantıkta düşünmüyor ki. ![]() ![]() |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Material-Engineer -- 17 Ocak 2019; 15:3:27 > < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EnderGelişenOsasunaAtağı -- 17 Ocak 2019; 20:8:59 > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Material-Engineer -- 17 Ocak 2019; 23:28:48 > < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|