Şimdi Ara

Batıl İnanç ile Din Arasında Fark Var mıdır?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
192
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Batıl İnanç : Doğaüstü Olaylara, Gizli Ve Akıl Dışı Güçlere, Kehanetlere Aşırı Derecede Bağlı Boş İnanç, Batıl İtikat


    Bu yukarıdaki tanım inanılan din kavramına da tamamen uygun değil mi?


    Düşünüyorum düşünüyorum dini batıl inançtan ayır eden hiçbirşey olmadığını görüyorum. Bu doğrudan dinin tanımıdır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 22 Aralık 2023; 14:6:37 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Temel ve sığ bir düşünce ile evet birbirinin aynısı diyebiliriz. Ama işin derinliklerine indiğimizde çok farklı olduğu anlaşılır. Uzmanlığım olmadığı için bunu daha açık anlatamam.

    Şöyle bir örnek verebilirim,

    Türev ile integral uzaktan bakınca aynıdır.

    X^2 = 2X türev
    ∫ 2X dx = X^2 + C integral

    Birbirinin tersi işte diyebilirsin.

    Ama türev bir fonksiyonun anlık değişimini sana temsil ederken integral bir fonksiyonun altındaki alanı belirtir.
    Yani biri teğet diğeri alan çok farklı durumları açıklar bilmem anlatabildim mi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi youssouf1995 -- 22 Aralık 2023; 11:57:43 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • youssouf1995 Y kullanıcısına yanıt

    Benim gördüğüm şey şu. Batil inanç bireysel boş inançları temsil ediyor daha çok. Din ise kurumsallaşmış batıl inanç anlamına geliyor.


    Bilimsel ve nesnel bakış açısı ile Din batil inanc değildir demek mümkün değil. Din kurumsallaşmış batil inançtır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 22 Aralık 2023; 14:21:57 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • batıl inanç atalardan duyulan görülen anlatılar hep şu şöyle demiş bu böyle demiş din ise kimsenin tekelinde olmayan kuralları vs herşeyi belli kurumsallaşmamış inanmaya değil bilmeye dayalı dersinki ben şahitlik ederimki allahtan başka ilah yoktur inandığın birşeye şahitlik edemezsin onu bilmen gerekir araştırmalı teyit etmelisin ha kurumsallaşmışsa orda sıkıntı vardır kafa karıştıran bu yani diyanetin olduğu yer malesef batıl inançtır din diye anlatılan birçok şey yahudilerden alınmadır mesela sünnet olmak yahudi inanışıdır islamda yoktur yani ucu baya uzun anlatma ile bitmez

  • Din batıl inançtan çok daha geniş bir kavramsal şemsiye. Batıl inançlar bir sürü münferit inanışla ilgili ve genelde yanlış yerleşmiş neden-sonuç ilişkilerine dayanıyor. İnsan bir tür olarak neden-sonuç ilişkileri kurmaya yatkın ama şüphesiz bu bilişsel kabiliyet kusursuz çalışmıyor. Siyah kedi gördükten hemen sonra evladını kaybedince misal siyah kediden bilmesi siyah kedilerin uğursuzluk getirdiği gibisinden bir batıl inanca yol açıyor. Genelde insanoğlunun varoluşu kendisine dönük şekilde evcilleştirmeye ve farz ettiği negatifliklerden kaçınmasına yönelik bir girişiminin parçası oluyor. Buna mukabil din çeşitli türden batıl inançları da kapsamakta veya onlardan müstakil olup açıkça insan üstü addedilen ilahi varlıkların veya güçlerin veya üstün olduğu ve takip edilmesi gerektiği farz edilen figürlerin ve fikirlerin rol oynadığı çok daha sistemli ve karmaşık bir inanç yapısıdır. Din sınırları belli basit bir batıl inancın aksine hakikatin tam bir ifadesidir. Bir toplumda hakikatin ortaya konduğu tam teşekküllü bir dünya görüşüdür. Zannedilenin aksine bir din gayet akılsal da olabilir. Doğaüstü unsurlar barındırmak zorunda da değil. Her şeyin ölçüsü ve hakikatin temel kriteri insan aklıdır demek de aslında bir din. Herhangi bir kritik unsur veya unsurlar farz edip onlara hakikati sonsuz biçimde ifade etme veya değiştirme gücü biçtiğin ve sistemli ritüelistik biçimde aslında onları zapt etmeye yeltendiğin anda onu dinleştiriyorsun. Tanrılı dinlerde bu ilahi güçten ya da güçlerden belirli uygulamalarla inayet almaya ve onların da teveccühüyle hakikati elde etmeye çalışmakla olur. Tanrısız dinlerde ise belirli uygulamaların ve kriterlerin hakikate ulaştıracağı ve de hakikati muhafaza edeceği farz edilir.

    Diyebilirsiniz ki, bu mantıkta toplumlar - teokratik veya seküler fark etmeksizin - o zaman dinlere dayanıyor. Elbette öyle. Tüm toplumlar dinlere dayanır. Toplumlar "hakikatin" sistemli bir açıklanışına ve ifadesine, buna göre yapılan sosyal düzenlemelere dayanıyor. Hakikatsiz bir toplum "toplum" olamaz. Hemen kaosa sürüklenir. O sebeple din hakikatle düzgün bir ilişki kurmaya yönelik bir anlayış ve terbiye tarzı olarak, sistemli bir dünya görüşüne dayanan bir sosyal düzenleme aracı olarak genelde sanılandan daha derin bir kavramdır. Aslında dinlerin insan bilişselliği, davranışsallığı ve psikolojisiyle karşılıklı evrime dayanan derin bir tarihsel ilişkisi bulunur. İnsan evrimsel süreç tarafından adeta "din-lenmek" için programlanmış bir sosyal organizma. Haliyle insanın elindeki en iyi bilgi edinme şekliyle hayat düzenleme aracı olan "bilim" ve "akıl" bile kolayca oldukları şeyler olmaktan çıkarılıp dinleştirilebilir. Bilimsel olarak yeterince temellendirilmemiş çeşitli inanç ve dogmalara bilimin ve aklın yolu denebilir.

    Kısaca batıl inanç dinin yanında çok daha iptidai ve sınırlıdır. Gayet sınırlı batıl inançlara nazarla din farz edilen hakikatle özel bir ilişki kurmaya dayanan tam teşekküllü bir dünya görüşüdür ve tarihsel evrimsel psikolojik ve sosyal evrim uyarınca toplumun tutkalıdır. Bilim ve akıl bize - hem bireysel hem toplumsal tekamül için - rehber olmalıdır ama bu süreçte "bilim" ve "akıl" olmaktan çıkıp din-vari biçimde dogmalaşmasının, eleştirel ve empirik ruhunu yitirerek yeterince temellendirilmemiş bir takım inançlar şeklinde "hakikatleşmesinin" önüne geçilmelidir. Bilimin inancı bulgulu ve çalışan inanç olmalıdır. Bilimin hakikati yeni bulgular ve olasılıklar ışığında değişmeye açık olmalıdır. Bilim dinlerin aksine hakikate ulaşmaz veya ulaşmamıştır. Bilim hakikate hakikatin mütevazi ancak teknik bir modellemesini yaparak "yaklaşır". Bilim bilgi sistemi ile ele aldığı gerçekliğin farkının tam manasıyla farkında olan ve ilkini ikincisine uyarlamaya çalışan bir dünya görüşüdür.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Batıl doğru olmayan demektir, doğaüstüyle doğrudan alakası yoktur. Doğaüstü, fizik yasalarının geçersizliğini ve evrene epifenomen nedenselliği gerektirir. Batıl inançlar nedensel izahı bulunmayan absürt kabullerdir, tam da bundan ötürü batıl inançlar doğaüstünü gerektiriyor gibi görünür fakat bu inançların doğaüstü olmayan kabullere sahip olması da mümkündür. Örneğin, güneş ışınlarının kahverengi renkte olduğunu fakat bizim bunu göremediğimizi ve bu nedenle bronzlaştığımızı iddia eden birinin inancı da batıldır. Doğaüstü olsun ya da olmasın, bu inançlar minvalinde rasyonel bir gerekçemiz yoksa ve bu açıklamalar prima facie(ilk bakışta) absürt görünüyorsa bu inançlara batıl deriz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-A0041A01F -- 26 Aralık 2023; 4:12:42 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.