[Bedava Elektrik] Muammer Yıldız'a ne oldu ? (2. sayfa)

https://www.youtube.com/watch?v=nIiPSU2q9uY&feature=youtu.be]

Arkadaşlar, bu benzer birçok video mevcut. Bilim, önceki yıllarda yaşamış insanların aydınlatabildiği kadar ileriye gider. Her gün yeni bir gelişme oluyor. Bu motorların, mıknatıslardaki manyetik alanın kaybetmesine paralel olarak bir ömrü olacağını düşünerek çalışacağına inanıyorum.

Yıldız'ın yaptığı büyük bir hata var. Örnekleyerek açıklayacağım:

Bir köprü yaptığınızı düşünün, köprüden insanlar geçecek.

En düşük 40kg, en fazla 200kg ağırlığa sahip insanlar geçiş yapacak.

Geçilecek mesafe 1 metre.

Eğer köprüyü 5cm x 10cm kalınlığındaki 5e10 dediğimiz kalaslarla yaparsanız hiçbir sıkıntı çıkmaz, bir insanın geçebileceği 60cm lik bir genişlik için 3 adet 5e10 atsak, üzerine 2cm kalınlıkta kalasları sersek hiçbir sıkıntı çıkmaz. Gayet yeterli bir şekilde üzerinden geçecek insan yükünü taşır.

Eğer köprüyü 1cm x 1cm lik çıtalarla yaparsak, güçlü olsun diye üst üste 10 çıta dizsek, yan yana 60cm i doldursun diye 60 çıta koysak ve insanları geçirirsek ortasında esnemeye başlar. Kısa sürede, geçen insan sayısı artıkça çıtalar çatlamaya başlar. Uzun ömürlü olmaz.

Örneklememin amacını açıklamam gerekiyor;

Mıknatıs yaparken malzeme ısıtılır, manyetik alan içine koyulur, manyetik alandan moleküllerin dizilişi düzene girer ve soğutulunca bu diziliş sabit kalır. Mıknatısların, sabit bir manyetik alanda kaldığında iç molekül diziliminin değişmesi eğilimi vardır. Düşük sıcaklıkta daha yüksek bir manyetik alan gerekir veya daha uzun bir süre gerekir. Mıknatısların iç molekül dizilimini değiştirmeyecek maksimum manyetik gücü ölçümleyerek mesafe ayarı yapmak gereklidir. Yıldız'ın bu konudaki fizik bilgisi yetersiz olduğu için kısa sürede mıknatıs kırılması, güç kaybı gibi sorunlar ile karşılaşması gayet normal.

Karşılıklı manyetik güç uygulamak yerine bobinler ile güç aktaran, rezonansa dikkat eden sistemler daha başarılı oluyor.

Bu furyanın başladığı ilk zamanlarda bir firma, jeneratör tarzında bir sistem kurmuştu. Dışardan aldığı elektrik gücünü katlayarak çıkış veriyordu. Bu çıkışı verirken bobinlerin üzerinde ters emf oluşmaması için diyotlar ile tek yönlü güç toplama stratejisi gibi gayet mantıklı bir yaklaşıma sahip. Bobin zaten bir manyetik alana girince titreşecek, rezonansa girmeye çalışacak, bu rezonansa uygun şekilde manyetik alanı değiştirmek iç manyetik akıyı güçlendirir. Bir kayık düşünün, kürekçiler var. En güçlü kürekçiye uymayıp, tersi istikamete kürek çekenler bu kayığa yeterli gücü sağlayamaz.

Enerji yoktan var olamaz diyen arkadaşların doğruluk payları var fakat cahili oldukları konular da var. AC akımda enerji bir pozitif taraftadır, bir negatif taraftadır. Toplamı sıfır eder. Atom içindeki elektronun sonsuza kadar döndüğü teorisi vardır (henüz döndüğünü gören, tam ispatlayan olmadı) ve bunu insanlar kabul eder. Sonsuza dek dönen bir elektron varsa bunu kullanmak dahi mümkündür.