Şimdi Ara

Beklenen 2015 ekonomik krizi (161. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3.616
Cevap
39
Favori
96.941
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 159160161162163
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar bu ev fiyatlarıyla ilgili ne söylersiniz??

    Balon falan var yok tartışması yapmıyorum ama gerçekten uçuk yüksek

    Bu fiyatlara alt ya da orta gelirli insanların ev almasının mümkünatı yok arsalarına piyango konmamışsa.

    Ne olucak bu durum??

    Çünkü bakıyorum dünya ülkelerine.

    Kanada, Avustralya, Brezilya ve diğer Avrupa ülkelerinde de bu fiyatlar mevcut.

    Allah hayırlısını eylesin, gerçekten diyecek söz yok.
  • Ya hu bu hep bahsettiğimiz konu.

     Beklenen 2015 ekonomik krizi

    Kaynak:http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=18559


    Konut satış rakamlarını incelersen eğer arz-talep dengesinin bozulmadan devam ettiğini görürsün.

    Yani şu an piyasa ürettiği konutunu satıyor , stoklarda birikme pek yok. Bunun sonucunda fiyatlar da bir dalgalanma beklenmemeli.

    Ticarette altın kural. Adam sattığı malın fiyatını niye düşürsün?

    Ancak! Şu da var ki... Bankaların kredi ödenememesinden dolayı el koyduğu konut sayısı da yavaştan yavaştan artıyor. İpotekli konut satışları yani. Ama bu durum konut fiyatlarını şu anlık baskılayıcı bir etken olmaktan çok uzak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi İl teber -- 27 Eylül 2015; 22:17:09 >




  • Yeni arsa sıkıntısının olduğu yerlerde yeni yapılan konutların fiyatı ister istemez şişiyor. Ama insanımız imkanı olduğu kadar her fırsatta ev almayı öncelikli bir görev ve yatırım fırsatı olarak da gördüğü için, talepte normal seyrinde devam etmekte.

    Yeni konut üretimi biraz daha orta ve üst-orta seviyeye kaydı gibi sanki İzmir'de. 5 sene önce yüzüne bakılmayan arsalarda bugün 150 bin TL'den başlayan 90 metrekare 2+1 daireler satılmakta. Ama arsa sıkıntısının bulunduğu muhitlerde arsa bedeli de yüksek olduğundan dolayı, üst-orta ve üst seviye konutlar daha yoğunlukta. Buralarda hele 1+0 daireler 45 metrekare ve 200 bin TL'den başlıyor. 1+1 65 metrekare 275 bin, 2+1 80 metrekare 325 bin TL olarak gitmekte ve 700 bin TL seviyesine çıkan lüks sayılabilecek daireler de mevcut.

    Bu seviyedeki konutların satışları biraz daha yavaş oluyor ama elde kalmıyor diyebilirim. Özellikle konumu, manzarası, güvenli yapısı, kaliteli malzeme mevcutsa hiç sorun olmuyor. Bi şekilde satılıyor. Yatırım amaçlı alan çok insan var, bunu da belirteyim. Onlara göre bu lüks daireler ucuza kapatılmış sayılıyor, proje halindeyken alındığında.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: shintai

    Yeni arsa sıkıntısının olduğu yerlerde yeni yapılan konutların fiyatı ister istemez şişiyor. Ama insanımız imkanı olduğu kadar her fırsatta ev almayı öncelikli bir görev ve yatırım fırsatı olarak da gördüğü için, talepte normal seyrinde devam etmekte.

    Yeni konut üretimi biraz daha orta ve üst-orta seviyeye kaydı gibi sanki İzmir'de. 5 sene önce yüzüne bakılmayan arsalarda bugün 150 bin TL'den başlayan 90 metrekare 2+1 daireler satılmakta. Ama arsa sıkıntısının bulunduğu muhitlerde arsa bedeli de yüksek olduğundan dolayı, üst-orta ve üst seviye konutlar daha yoğunlukta. Buralarda hele 1+0 daireler 45 metrekare ve 200 bin TL'den başlıyor. 1+1 65 metrekare 275 bin, 2+1 80 metrekare 325 bin TL olarak gitmekte ve 700 bin TL seviyesine çıkan lüks sayılabilecek daireler de mevcut.

    Bu seviyedeki konutların satışları biraz daha yavaş oluyor ama elde kalmıyor diyebilirim. Özellikle konumu, manzarası, güvenli yapısı, kaliteli malzeme mevcutsa hiç sorun olmuyor. Bi şekilde satılıyor. Yatırım amaçlı alan çok insan var, bunu da belirteyim. Onlara göre bu lüks daireler ucuza kapatılmış sayılıyor, proje halindeyken alındığında.

    Yani şuan için ülkemizde bir kriz yok diyebiliriz öyle mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • TinyAngel kullanıcısına yanıt
    Yazdıklarımdan "kriz yok" gibi bir anlam çıkardınız diye düşündüm ama şöyle bir açıklama getireyim.

    Yazımda bahsettiğim "alıcılar" genelde düşük gelir grubunda değiller ve belli bir seviyede gelirleri olduğu için borçlanma (kredi) altına rahatça girebiliyorlar ve uzun vadeli olarak ödeyebiliyorlar.

    Sadece onlardan ve üst gelir grubundan bahsettiğim için, ülkenin tamamı sıkıntısız-sorunsuz fikri oluşmuş olabilir. Bu bahsi bahsi geçen zümre, nüfusun belki %20'sidir. Geriye kalan %80'lik kısım için işlerin bu kadar kolay ve rahat olmadığı âşikâr elbette. Bu %20'lik kısım da, ekonomik faaliyetin neredeyse %80'ini gerçekleştirdiği için, herşey yolundaymış gibi bir izlenim oluşuyor bizlerde.

    Ama bu %20'lik kısmın yarın öbür gün ekonomik faaliyetlerini kısıp tasarruf yapmaya yöneldiğini görmeye başlarsak, işte o zaman gerçek mânâdaki piyasa durumunu göreceğiz. Şu an var olan harcanmakta, sonrası gerçekten belli değil ve ben de şahsen olumlu bir durum olacağını düşünmüyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Üst mesajlardan birinde bir arkadaş yazmıştı, konut fiyatları şiştiyse neden inmiyor diye..

    Çünkü kısmına gelirsek :

    - Türkiye'de gelişmiş bir sanayi ve ekonomi hala olmadığı için konut alımı faizlerin de zorla olması gerekenden düşük tutulması sayesinde az sayıdaki cazip yatırımlardan biri olarak gözükmektedir.Diğer bir cazip yatırım ise arsa alım satımıdır.

    Konut alanlar kredilerini konuta buldukları kiracıyla çeviriyorlar genelde.Kendi ceplerinden finanse etmedikleri için bu durum avantaj teşkil etmektedir.

    Ama konut yerine elinizdeki nakit ile dükkan açsanız konut dışındaki ticari piyasanın ve Türkiye ekonomisinin dolar artışı sebebiyle yavaşlaması ve sizden önce kurulan ticari işletmelerin
    getirdiği aşırı sert rekabet sonucunda ticari piyasada varlığınızı sürdürmeniz eskiye göre çok zorlaştı.

    Türkiye olarak 2000'lerden önce sınırlarımızdan giren çıkan ithal mallar nispeten kontrollüydü, iç piyasada üretim yapıp malınızı satabiliyordunuz çünkü bugünkü kadar anormal rekabet yoktu ve internet ve iletişim çağı
    bu kadar gelişmemişti daha.

    Ama bugün telefonunuzun bataryası mı arızalandı, önce mahallenizdeki telefon bayine soruyorsunuz kaça değiştirirsin diye, adam diyor 200 TL. siz peki ben biraz daha araştırayım dönerim diyorsunuz, hemen internetten şak diye alibaba'dan
    sizin mahalledeki telefoncunun 200 tl istediği pilin aslında Çin'de ki fabrika çıkış fiyatının 20 Tl olduğunu öğreniyorsunuz, kargo filan derken size evinize kadar 50 Tl ye geliyor.

    Eh...Şimdi yani mahalledeki telefoncu ancak çevredeki teknolojiden ve internetin nimetleri konusunda hiç bilgisi olmayan ve sağa sola gidip fiyat araştırması yapmaya üşenen yaşlılara filan iş yapabilir.

    Yani ithalatın ve kredilerin çok kolaylaştığı ülkemizde marka ve franchise işler dışındaki bir çok iş sahasında ticaret yapmak çok zorlaştı çünkü rakibiniz sadece çevredeki dükkanlar değil neredeyse bütün dünya sizin rakibiniz yedek parça
    ve teknolojik parçalar konusunda.

    ve Çin gibi son derece düşük işçilik ücretleri olan bir ülkenin mallarıyla rekabet etmeniz bizim ülkenin hatalı ithalata dayalı ekonomi politikalarıyla imkansız olduğu için artık parası olan dükkan açmaktansa en azında kira getirisi ve
    ranta yaslanmış spekülatif gayrimenkul sektörüne götürüyor birikimini.

    - Kaynağı belli olmayan paraların aklanması :

    İnşaat sektörü bunun içinde uygun bir sektör.

    Hatırlarsanız 17-25 Aralık kayıtlarında siyasetçinin biri sıfırladın mı diyordu ..Nasıl sıfırladılar peki ? Gittiler XX konaklarından evler aldılar..

    Sonra diğerlerinden bir örnek :

    Kaynağı belirsiz paralarını nasıl gözden kaçıracaklar sizce ? Gidecekler ticaret hayatı konusunda tecrübesiz ve bilgisiz olan parayı nereden bulduğu bilinmeyen bir sürü kişi güvenli liman olarak konut alımını görecek.

    Bir sürü lüks rezidans ve sitelerden kimlerin konut aldığı şeffaf olarak yayınlansa neler çıkar ortaya biliyormusunuz ? Neler çıkmaz ki ?

    Bu ülkede nereden buldun yasası çıksa ve faizler iktisadi gerçeklerin doğrultusunda tayin edilse konut sektörü ertesi gün gümler..

     Beklenen 2015 ekonomik krizi


    - Tarım'ın bitirilmesi sonucunda anadoluda oturan vatandaşların şehirlere göç etmesi :

    Yine konuta hatalı politikalar sonucunda talep yaratılması meselesi budur.

    En son haberlere göre 600.000 çiftçi tarlalarını bırakıp gelmiş akp döneminde , peki nereye geldiler ? Tabii ki şehirlere geldiler başka nerede iş bulup çalışabilirler ki ?

    Peki bu durumda ne oldu ? Şehirlerde konut talebi yükseldi doğal olarak ve buna göre pahalılandı.

    - ve malum milyonlarca mülteci dolduruldu ülkemize :

    Milyonlarca mülteci içinde yoksulu da var, ama zengin bir kesimi de var az da olsa..

    Sonuçta bu kadar bol sayıda insan da şehirlere geldi doluştu...Ortaya çıkacak olan sonuç yine ev fiyatlarının ve kiraların yükselmesidir.

    - Yabancılara konut satışı

    Bildiğiniz üzere bir zaman önce yabancıya konut satışı serbest bırakıldı, böylece artık ortadoğulu petrol zenginleri de ülkemizde ki nezih bölgelerden (Boğazlar vb.) pahalı mülkler
    almaya başladılar.

    Özellikle Suudiler ve Irak'lıların rağbet ettiği medyada geçiyor.



    Görüldüğü üzere ülkemizde ki politikalar inşaat sektörüne sürekli daha fazla talep yaratılması doğrultusunda şekillenmiştir.

    Tepedeki siyasetçinin sürekli konut, avm, köprü, yol gibi müteahitlik projelerinden bahsetmesi de amacının bu olduğunu göstermiyor mu ?

    Ama bu durum müteahitlere yarasa da kimlere yaramadı ?

    Maalesef ;

    Ülkemizde eskinden beri kiracı olan, ailesinden bir miras ve varlığı olmayan, asgari ücretle kıt kanaat yaşamaya çalışan kesime asla yaramamıştır !

    Çünkü şehirlere gelen bu kadar fazla insan miktarı yüzünden işgücünün ve emek gücünün değeri düşmüştür ancak konut fiyatları ciddi talep artışı yüzünden 3-5'e katlanmıştır.

    Sonuç :

    Konut fiyatları nereye kadar gidebilir..

    Normal şartlarda , iktisat kanunlarının rasyonel olarak işlediği şekilde bakıldığında : konut fiyatları , kredilerini çeviremeyen vatandaşların miktarı , bankaların hacizli ipotekli konut stoğunun toplam krediler içindeki payı belli bir eşiği geçtiğinde
    artık piyasadaki talebin kesileceğine işaret edecektir.

    Ülkemizde kredi alabilecek potansiyelde kişi sayısı / batık kredilerin miktarı = Talebin sürdürülebilirliğinin ne olabileceğini gösterir.

    Benim kişisel görüşüm Türk halkının parası bu kadar devalüe olmuşken hala 1'e mal edip 6-8 katına fiyat çeken müteahitlerin kazancının haksız olduğu konusunda görüşümü savunmayı sürdüreceğim.

    Halk müteahitlerin bu hiç bir sektörde olmayan anormal kar marjlarına karşı tavır gösterirse müteahitlerde ürettikleri konutlara biçtikleri fiyatın insafsızca olduğunu görüp makul düzeylere çekerler diye düşünüyorum.


    Diğer türlü uzun vadeli kredi alıp konuta yatırım amaçlı girenlerin gelecekte fazla kazançlı çıkacağını düşünmüyorum.

    Elbette konut her zaman talebi olan bir emtiadır.Ama bu dönem yaratılan spekülasyon ve artışın gelecekte de aynen sürmesini olası görmüyorum şahsen.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi pleksiglass -- 29 Eylül 2015; 0:51:41 >




  • ve buyrun en son dönemin icra haberleri :

     Beklenen 2015 ekonomik krizi
  • Elinize sağlık, gerekli sebepleri güzelce açıklamışsınız.

    Kaynağı belli olmayan paranın (genelde söylenmese bile) ülke ekonomisinde büyük payı olduğunu düşünüyorum.

    Sonuçta her açıdan buzdağının görünmeyen kısmı, görünen kısmından çok daha fazla olduğunu ve ülke ekonomisinin kayıt altında olmayan bölümünün büyüklüğünü düşünürsek, temizlenmesi gereken paraların sûni bir tüketim çılgınlığı ürettiğini göz ardı edemeyiz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Büyük pay olarak düşündüğün , Net hata noksan , milli hasıla içindeki payı 2014'de binde 1 - binde 1.5 falandır.
  • İl teber İ kullanıcısına yanıt
    Net hata-noksan kalemi (yanlış bilmiyorsam) bankacılık sistemi vasıtası ile ülkeye giren ama kaydı bulunmayan parayı belirtiyor.

    Ama bankacılık sistemi dışında kalan başka metalar da var olduğu için (örnek olarak;dijital para ve türevleri), bu varlıkların ne miktarda olduğunu hiç kimse bilmiyor.

    'Kaynağı belli olmayan para' yerine 'ne olduğu belli olmayan kaynak' demem gerekir sanırım. Somut kanıtlarla ortaya koymak çok zor. Ama illegal işler ve sonucunda kazanılan miktarı hep meçhuldür, öyle de olmaya devam edecektir diye tahmin ediyorum.
  • Yav illegal işler illaki var. Ama bu veriyi şu ve ya bu şekilde öne sürmemiz mantıksız çünkü somut dayanağı yok zaten.

    Ama bankacılık sistemi hariç artık ülkeye yükü miktarda para sokmak sıkıntı.

    Hadi soktun diyelim. Bu parayla yatırım yapamazsın, bankaya yatıramazsın vb. Çünkü resmiyette elbet "nereden geldi bu para" diye soracak biri çıkar ve kesin çıkıyor da.

    Zaten SWIFT denen zımbırtı bunun için var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: İl teber

    Yav illegal işler illaki var. Ama bu veriyi şu ve ya bu şekilde öne sürmemiz mantıksız çünkü somut dayanağı yok zaten.

    Ama bankacılık sistemi hariç artık ülkeye yükü miktarda para sokmak sıkıntı.

    Hadi soktun diyelim. Bu parayla yatırım yapamazsın, bankaya yatıramazsın vb. Çünkü resmiyette elbet "nereden geldi bu para" diye soracak biri çıkar ve kesin çıkıyor da.

    Zaten SWIFT denen zımbırtı bunun için var.

    Kabul ediyorum, bankacılık sistemi yapabildiği kadar kayıt dışı parayı önleyici bir takım engeller almış.

    Ama bizim yani illegal işlerle iştigal etmeyen sıradan vatandaşın bilmediği bir sürü sistem açığı var ve bu açıklardan rahatlıkla kaçabiliyor bu para bir şekilde. Kara parayı aklamak için neler neler yapılıyor ki bankacılık sisteminin içine dahil edilebilinsin.

    Önemli olan parayı veya metayı ülkeye sokmak değil, buraya geldikten sonra kullanılabilir hale çevirmek.

    E bu yapıldığı zaman 2 günde olmuyor. Yıllara yayılabilecek bir süreç sonuçta, amaç sistemin denetim mekanizmasına takılmamak.

    Son olarak o gelen para burada kullanılıyor ve ekonomiye katılıyor. (Nasıl katılıyor derseniz, para aklamayı araştırın.) Bunun da katkısı (dediğim gibi 2 günde bitmiyor) yıllar sürebiliyor.



    edit:imla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi shintai -- 29 Eylül 2015; 18:57:19 >




  • Kimi ekonomik göstergelerle ülkenin iyiye gittiğini savunacak kadar saf olmadan önce şu haberi iyi okumak lazım:

    http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/29576358.asp

    quote:

    REZA Zarrab’ın şirketleriyle ilgili Gümrük ve Ticaret Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı ve 11 aydır hiçbir işlem yapılmadan bekletilen raporunun en çarpıcı kısmı Türkiye menşeli altınları ihraç ettikten sonra aynı altınları yeniden ithal ettiğinin tespit edilmesi oldu. İlk belirlemelere göre tam 89 kez aynı işlemin yapıldığını belirleyen müfettişler, söz konusu işlemlerle dış ticaret verilerinin yanlış oluşturulduğuna vurgu yaptı.


    Emin olun bu adamların çevirdikleri dolapları siz değil, şeytan bile tahmin edemez. Bize kötü diye sunulan verilerde bile acayip iyileştirmeler söz konusu, bunu bilin yeter. Amerikan, Avrupa ve Çin borsaları %2-3 düşerken %1,5 yükselen borsamıza kadar ülkemize dair her türlü rakamsal istatistik şaibeli ve mantıksızdır.




  • Bugünün haberi, elbette ki hükümet medyasında yer almaz.

     Beklenen 2015 ekonomik krizi
  • KOBİ boyutlarında bu durum zaten biliniyor hocam.

    Ama dalganın kapıyı kırması için bazı büyük şirketlerin iflas başvurusu yapması lazım.

    Şu an bu şirketler devlet bankalarının kredileriyle yüzdürülüyor.
  • Thomassee kullanıcısına yanıt
    Bizzat tanık olduğum (bildiğim) bir durum hakkında yazayım.

    Bir aile dostumuz, kendisi tuzcudur. Yani deniz tuzunu tuzladan satın alıp, işleyip (yıkayıp,çamurunu ayıklayıp,fırınlayıp,eleyip,çuvallayıp çeşidine göre) satıyor.

    Küçük bir firma kendisi, bünyesinde 6-7 çalışanı mevcut ve genelde peynircilere,zeytincilere,turşuculara,salamura yaprak imal edenlere ve ihracat yapan gıda firmalarına satıyor bu tuzu.

    Haftada 1 veya 2 defa yanına uğramaya çalışırım ama işlerden dolayı 3-4 aydır görüşemedik. Dün yanına gittim, havadan sudan konuştuk. Sonra konu işlere gelince yüzü asıldı.

    ''Mayıs-Haziran ve öncesinde çoğu müşterimden 2 ay vadeli çek alıyordum, artık en az 3 ay vadeye çıktı çekler ve 5 ay vadeli çek vermek zorunda kalan var. O çekleri görsen bakkal defteri gibi, 6-7 kişinin elinden geçmiş. İhracat yapanların bir kısmı iç pazara döndüğü için vadeleri uzatıyorlar, herkesin nakit sıkıntısı var. Bir yerde patlayacak ama kötü patlayacak'' diye aynen söyledi bana.

    Bu dostumuz mümkün mertebe müşterisinin ayağına gider, verdiği tuzda sorun olduğunda hemen geri alıp yenisini yollar, daha temiz tuz üretmeye çalışır. Yani işini iyi yapmaya çalışır.

    Ama gördüğüm kadarıyla canı sıkılmış bu çeklerin vadesinin uzamış olmasından dolayı, çünkü tuzladan alırken en fazla 1 ay vade yapılıyor. Tuzlanın da işletmecisi Nevzat Demir bey'in şirketi bu arada.

    Kısacası, herkes ödemelerini gittikçe geciktiriyor. Bu gecikmeler oldukça önce küçükler, sonra ortalar, sonra büyükler zarar eder bu durumdan. Domino taşı gibi sırayla.




  • shintai kullanıcısına yanıt
    Ortalamaya göre yine iyi durumda bence.

    Piyasada 2 yıllık çeklere bile nakit gibi bakıyorlar.

    O yüzden kriz dediğimiz olgunun patlaması bu "Türk işi" yöntemler sebebiyle gecikiyor.

    Bu arada başka bi haber.

    Gelişen ülkeler gavurların dediği gibi "dead in the water".

     Beklenen 2015 ekonomik krizi


    http://www.zerohedge.com/news/2015-09-29/em-credit-risk-blows-out-dramatically-amid-fx-bloodbath-fed-fears-political-risk




  • Türkiye batmıştır istikrar şart.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ve beklenen oldu.

     Beklenen 2015 ekonomik krizi


    Rezerv 100 milyar dolar altına indi.

    http://www.zerohedge.com/news/2015-10-01/latest-sign-em-chaos-turkeys-fx-reserves-fall-below-key-threshold-ahead-pivotal-elec

    Ayrıca yorumlara bakın.

    Erdoğan artık "Erdogone" olma yolunda ilerliyor.

    Hiçbir işe yaramayan lider.




  • Thomassee kullanıcısına yanıt
    Kredi kartlarını peynir ekmek gibi dağıtıp halkı kredi manyağı yaptıktan sonra daha yolunacak kaz kalmadığı için üzülüyormuymuş ?

    Eskiden olmayan hesap işletim ücretleri, kart aidatları, hayat sigortası ve bilimum bir takım ücretleri çaktırmadan vatandaşa iteleyen bankacılık sisteminin temsilcileri niye üzülüyorlarmış?

    Vatandaşı yeterince öpemediniz mi yoksa ?

     Beklenen 2015 ekonomik krizi
  • 
Sayfa: önceki 159160161162163
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.