Şimdi Ara

Ben sehit miyim, hain miyim ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
29
Cevap
0
Favori
1.001
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 1972 dogumluyum...
    Sehidim, 1992'den beri...
    Komanda er olarak Diyarbakir'in Kulp Ilçesi'nde görev yapiyordum.
    Devriyeden dönüyorduk. Ansizin üzerimize el bombalari firlattilar; kursun yagdirdilar.

    Karsilik verdik...
    Teröristler kaçtilar...
    Baktim ki tegmenim yaralanmis...
    Gittim onu kucagima aldim ve askeri cipe dogru götürmeye basladim.
    Ansizin dünyam karardi...
    Bir kursun, kafamin sagindan girip solundan çikti...
    Kucagimda tegmenim, yola devrildim...

    Kanim topraga yayildi...
    Ben ne suç isledim?
    Ben Sükrü Eraslan...
    Tokat'in Resadiye Ilçesi'ne bagli Büsürüm Beldesi'ndenim...
    Ailem ve akrabalarim dügün dernek ederek yolladilar beni askere...
    Milletim ve vatanim için...
    Diyarbakir'in kirsalinda bir suikast silahi ile beynimi parçaladilar...
    Soruyorum simdi size: Suçum neydi benim?
    Soruyorum basbakanima, disisleri bakanima:
    Ben sehit miyim, hain miyim?
    Ben sehit isem beni vuranlar neci?
    Millet de sorsun bunu
    Güneydogu'da yolu kesilen, pusuya düsürülen, saldiriya ugrayan ve bu nedenle can veren askerler suçlu mudur? Onlar, oralara gidip bu ülke ugruna canlarini vermekle hainlik mi etmislerdir?
    Sakin, bu nasil soru demeyin...
    Bakin iki günde bes arkadasimi daha vurdular...
    Vuranlar mi dogru vurulanlar mi?
    Cevabini basbakanimiz versin...
    Çünkü, bizi hatirlayan yok...
    Bütün övgüler, bütün televizyonlar, bütün gazeteler çetecilere...
    Öyle degil mi ey halkim, öyle degil mi?
    Bize vuranlara devlet töreni
    Ben Sükrü Eraslan...
    Büsürüm Beldesi'nden...
    Tasi siksam suyunu çikartirdim.
    Bu vatan ugruna bin canim olsa binini de verirdim...
    Çünkü, biliyordum ki ölürsem sehit olacagim...
    Gel gör ki simdi saskinim...
    Çünkü, beni Kanas tüfegiyle vurduranlar; devletimizi yönetenler tarafindan neredeyse törenle kabul ediliyorlar...
    Bütün övgüler onlara...
    Suikastçinin akil hocalarinin siyasi hakki, kültürel hakki...
    Soruyorum basbakanima:
    Ya benim yasama hakkim...
    Bundan büyük hak olur mu?
    Neden kimse onu savunmaz?
    Neredesin komutanim?
    Ben Sükrü Eraslan!
    Komando er...
    Tokatli...
    Isparta'da egitimde iken bana ne demistin komutanim?
    Siz bu milletin göz bebegisiniz. Ölürseniz sehit, yasarsaniz gazi olacaksiniz...
    Öyle mi komutanim?
    Beni vuranlara, simdi en üst yöneticiler gülücükler yolluyor...
    Kanas silahini kullanan, neredeyse kahraman ilan edilecek...
    Herkes onlarin kültürel haklarinin pesinde...
    Benim yasama hakkimi düsünen bile yok.
    Neden bizi kandirdiniz kumandanim?
    Ve neredesiniz?
    Resmim size yadigar
    Ben Tokatli komando er Sükrü Eraslan!
    Bir nisan günü Kulp'ta, pusuda kaldim...
    Su an o kursun yarasindan daha derin bir yaram var.
    Kendimi fena halde aldatilmis hissediyorum.
    Binlerce arkadasim adina...
    Kani ile yeri sulayan; arkasindan agitlar yakilan; Türk bayragina sarili tabutlari ile giden arkadaslarim adina...
    Diyorum ki resmime bakin, bir karar verin:
    Ben sehit miyim, hain miyim?

    Riza Zelyut /Günes "







  • nutkum tutuldu. bu yazının üzerine post yazmak bile, bu yazıya saygısızlık etmek gibi geliyor bana.
    Allah rahmet eylesin Sükrü Eraslan.
  • okudumda pek bişi anlamadım?? teröristi kim sevmiş?? hala jeton düşmedi bende
  • Ewet ülkenin gidişatı hiç iyi değil. o kadar şehit olan insanımız böyle düşünüyodur kabirlerinden bakıp
  • bence tamamen vatani duygularımızı sömürmek için yazılmış bir yazı. Şehidlerimizin böyle düşündüğünü hiç sanmıyorum. çünkü onlar orada ülkemiz hakkındaki gerçekleri kimlerin vatan haini, kimlerin vatansever olduğunu bizlerden çok daha iyi görüyorlardır. kendi kişisel fikirlerimizi, sanki şehidin birisi dünyaya dönmüş te konuşuyormuş gibi duygu sömürüsü yaparak iletilmesi bence duygu sömürüsünden başka bir şey değil. fikirlerini mertçe söylesin de doğru dürüst tartışalım. böyle bir metodu kullanarak aziz şehidlerimizin hatırasına saygısızlık ettiği için Rıza Zelyut'u kınıyorum.
  • Rıza Zelyut un yazılarını daha önce de okumuştum.. Şimdi ne oldu da birden cephe değiştirdi acaba..... Yazı üslub olarak damardan işliyor.. Ben bir art niyet aramak istemiyorum.. Dediğim gibi , ben bu yazarı yazılarından dolayı kaç defa mail göndererek kınamıştım..
    Yazıda bahsi geçen şehidi saygıyla anıyorum...
  • Cok etkileyici olmus!
  • mydonose sağolasın senin sayende rıza zelyut denen adamı merak ettim. google da biraz araştırdım. aşağıya bazı bilgileri yazacağım. sizler de bulabilirsiniz.

    Rıza ZELYUT

    Yazar Rıza Zelyut, 13.04.1948’de Tokat/Niksar’ın Ormancık Köyü’nde doğdu. 1970’de Trabzon Eğitim Enstitüsü’nü Türkçe öğretmeni olarak bitirdi. Yazı yaşamına öykü ile giren Rıza Zelyut’un bu çalışmaları Kıyı, Hisar, Eflatun, Güney, Yelken, Türk Dili, Varlık, Öykü, Yansıma gibi dergilerde yayımlandı.

    Yazarın 1978 yılında yazdığı ve Kızıldere olayını anlattığı destan türü kitabı, 1980 darbesinden sonra suç sayıldı ve kendisi İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılandı. 18 ay 14 gün hapse mahkûm edilen Rıza Zelyut bu cezasını hapis ve 4 aylık sürgünle tamamladı. 1983 yılında Hürriyet Gazetesi’ne giren yazar buradan 1991’de ayrıldı. Yurt içinde ve yurt dışında Alevi toplumunun örgütlenmesi için çalışan yazar Nefes Dergisi’nin yayımında danışmanlık yaptı ve 1996’da Cem Dergisi’nin yeni biçimde yayımını başlattı. 1994 yılında Akşam Gazetesi’ne köşe yazarı olarak giren Rıza Zelyut, bu görevini halen Güneş Gazetesi’nde sürdürmektedir.

    Rıza Zelyut’un bir kitap hacmindeki öykülerinden başka 3 çocuk romanı bulunuyor. Yayımlanmış diğer kitapları şunlar: Halk Şiirinde Gerçekçilik, Osmanlıda Karşı Düşünce ve İdam Edilenler, Halk Şiirinde Başkaldırı, Öz Kaynaklarına Göre Alevilik, Aleviler Ne Yapmalı, Alevilerde Mizah, Muaviye’den Erbakan’a Din ve Siyaset.

    bi bakayım Rıza beyin KIZILDERE DESTANI DİYE YAZIP DESTANLAŞTIRDIĞI olay neymiş. öğrenince buraya da yazarım.




  • Ya terör örgütlerine vs. kim övgüler göndermiş anlamadım??
  • Kızıldere Olayı (30 Mart 1971)
    Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamını engellemek isteyen THKP-C ve THKO militanları Ünye radar üssünde görevli üç İngiliz teknisyeni kaçırdı. Tokat'ın Niksar ilçesi, Kızıldere köyünde güvenlik güçlerince kuşatıldılar. Çatışma sonucu militanların biri hariç (Ertuğrul Kürkçü), hepsi öldürüldü.
  • bugün aziz şehidlerimizi iğrenç emellerine alet etmeye çalışan bu Rıza Zelyut denen adam 1978 de yazdığı kitapta güvenlik güçleri ile teröristler arasındaki bir çatışmada kimlerin mücadelesini destanlaştırıyordu. kimlerin ölümüne üzülüyordu tahmin edin bakalım, Teröristlerin ölümüne ne diyordu bir tahmin edin.
    Rıza zelyutun gözünde teröristler mi şehid yoksa askerlerimiz mi?
    Bilen var mı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Malcolm -- 23/6/2004 15:46:41 >
  • eft beyler Malcolm saolsun arastırmısh we LAKK dıe oturtmush,sehıtlerımızın adını alarak sozde bızden bırı gıbı aramıza gırmeye calısmısh sewgılı ( ) yazar.......
    ne dıem bu ulke ugruna burnu bıle kanıyan herkes ıcın Allah en hayırlısını nasıp etsın
  • Çok Güzel Bir Yazı
  • anladığım kadarıyla o kanasın arkasındakilere emri verenleri, yeni hapisten cıkıp siyasi mtiting yapanları kasdediyor.

    duygu sömürüsü amaçlı yazılmış olması bu konunun gerçekliğinden hiç bir şey kaybettirmiyor.
  • walla hayatımda Rıza Zelyutu duymadım. kim olduğunuda bilmem kimi destekliğinide. bana maille geldi bu yazı ve benim çok hoşuma gittti. son günlerde olan dışarı salmaların üzerine yazılmış çok güzel bi yazı bence.
  • bencede güzel bir yazı. önceki yazdılarını bilemicem. ama ben bu yazı hakkında konuşuyorum.

    ülkemizde bazı menfaatler uğruna birçok tavizler veriliyor. İçeri girenler sürekli dışarı çıkartılıyor. Neyse sinirlendim yine. olayı siyasi boyuta taşımayım
  • quote:

    Orjinal: Malcolm

    bence tamamen vatani duygularımızı sömürmek için yazılmış bir yazı. Şehidlerimizin böyle düşündüğünü hiç sanmıyorum. çünkü onlar orada ülkemiz hakkındaki gerçekleri kimlerin vatan haini, kimlerin vatansever olduğunu bizlerden çok daha iyi görüyorlardır. kendi kişisel fikirlerimizi, sanki şehidin birisi dünyaya dönmüş te konuşuyormuş gibi duygu sömürüsü yaparak iletilmesi bence duygu sömürüsünden başka bir şey değil. fikirlerini mertçe söylesin de doğru dürüst tartışalım. böyle bir metodu kullanarak aziz şehidlerimizin hatırasına saygısızlık ettiği için Rıza Zelyut'u kınıyorum.

    ne o yazı işine gelmedi tabi duygu sömürüsü oldu
    oy verdiğin herifler ülkeyi satsa(ki yapmadıkları bok değil) sırf onları korumak için yine bir kılıf uydurursun sen
    herifler pkkyı destekleyen insanları serbest bırakmışlar siz buna tepki göstereceğinize hala herifleri koruyup kollamanın hesaplarını yapıyorsunuz insaf hakikaten insaf




  • Şahsı fikrim, burda kimin yazdığı önemli değil.Bağcıyı dövmektir bazı arkadaşlarımızın yaptığı, takdir edersiniz ki anlatılmak istenen olayda kimlere kucak açtığımız dikkat çekilmek istenmektedir.

    Bence harika bir yazı, ama biz bunu ne kadar anlayabiliriz ki, yaşamak lazım herhalde ancak....
  • lütfen bundan sonra birbirimizi küçük düşürücü sözler sarfetmeyelim.
  • quote:

    Orjinal: Malcolm

    bugün aziz şehidlerimizi iğrenç emellerine alet etmeye çalışan bu Rıza Zelyut denen adam 1978 de yazdığı kitapta güvenlik güçleri ile teröristler arasındaki bir çatışmada kimlerin mücadelesini destanlaştırıyordu. kimlerin ölümüne üzülüyordu tahmin edin bakalım, Teröristlerin ölümüne ne diyordu bir tahmin edin.
    Rıza zelyutun gözünde teröristler mi şehid yoksa askerlerimiz mi?
    Bilen var mı


    Yaa, sen "Kızıldere olayını anlattığı destan türü kitabını" mı araştıracaktın yoksa kendi fikrini mi yazacaktın? Bu yazında ben kitaba dair bir açıklama, bilgi görmüyorum. Kızıldere olayı hakkında bilginiz var mı bilmem. Açıkcası benim de fazla bilgim yok ancak olayın sonucu bir zaman sürecinde yaşamış ve bir inanışa sahip insan grubunun hayatlarının noktalanması ile son bulmuştur.

    Senin kendine göre bir inanışın var ve o insanlarında vardı. Sen kendine saygı duyulmasını istiyorsun, o zaman onlara da saygı duyacaksın!! Senin yukarıdaki yazıda adı geçen terörist örgüt ile bir tuttuğun o insanlar gidipte benim askerimi öldürmedi. Benim vatanıma ihanet etmedi. Benim beşikteki çocuğumu, yatalak anamı öldürmedi. Sen, ideolojinin merkezindeki insanları kollamak için onların yanlışlarına körü körüne sahip çıkıyorsun. Ve ölmüş insanları, katillerle bir tutuyorsun. Bu mu dini inanışın? Neden kabul edemiyorsunuz, neden "arada sırada çıkıpta bizde insanız, bizim de yanlışımız olabilir. her zaman haklı olacak değiliz" demek istemiyorsunuz? Bu sizi yerin dibine mi batırır yoksa yüceltir mi? Neden insanların sempatisini kazanmak yerine inadına yapmayın, etmeyin denilen şeyleri yapıyorsunuz? Yada neden benim gibi insanları sınıflandırmaktan nefret eden bir insanı bu şekilde konuşturup sanki 2 grup insan varmış gibi bir ima ile yazı yazmama izin veriyorsunuz?

    Ve tepki gösterdiğin yukarıdaki yazı yani Rıza Zelyut'un yazdığı yazı çok haklı. Neden?

    Çünkü daha dün Ankara'da Başbakanlık Konutunda Barzani ve Kürt grupları vardı. Benim askerim o insanlarla çatışırken. Devlet kademesindeki kişiler onları devlet erkanına kabul edip konuşuyorlar ve Barzani'nin yaptığı açıklamada "Başbakana gerekli açıklamaları sunduk. Kürt halkının dilek ve isteklerini sunduk. Falan fişman..."

    1- Barzani yada diğerleri kim? Benim topraklarımda devlet erkanı ile karşılanıp adam sıfatı yakıştırılacak? Devlet başkanı mı?

    2- Benim ülkem Kıbrıs'ı hiçbir devlet bir yerine takmazken, onlara devlet erkanı düzenlenmezken sen, benim vatanıma destek çıkmak onları yüceltmek yerine neden gidip çapulculara kapını açarsın?

    3- Birileri tarafından zorla empoze edilmeye çalışılan Kürt Devleti olgusu zamanında sadece lafta vardı. Şimdi ise hayata geçiriliyor ve körü körüne sırf dini nedenlerinden ötürü savunduğun insanlar olayları izlemekle yetiniyor (Not : Maksadım burada siyaset yapmak değil. Ancak herşeyinde bir adabı vardır. iyi iş yaparsın takdir edilirsin, kötü bir iş yaparsın bir şans daha verilir ama hala aynı hatayı sürdürürsen yerilirsin. Bu hayatın konunudur.) AKP'ye veya başkasına sadece siz dini bütün (dini bütün diyorum çünkü, öteki açtığın topic'te, topic'in kitlenmesine neden olan Bethesta nick'li eleman bana göre oldukça düşüncesiz bir laf etmiştir "... ama Allah'a inanmak bü ülkede suç mu? ..." din kavramını o yazına göre kapalı insanlara ait bir olgu olarak lanse etmiş) insanlar mı oy attı? Ben veya başkalarıda oy attı. Dolayısıyla herkesin laf konuşma hakkı vardır.

    4- Bu ülkenin kanunları vardır. Kanun ve nizamın olmadığı yerde başıbozukluk ve hak yeme vardır. Dine göre de hak yemek haramdır. Dine göre de devletin düzenini, dirliğini, kanun ve hükümlerini çiğnemekte suçtur. Yanlışmıyım düşüncemde? İslam dini aynı zaman da bir rejim olarak nitelendirilmiyor mu? Neden o zaman bu örtülü insanlarımız zorla günah işliyor? Hem islam dininin savunucusudurlar, hem de dine karşı gelirler nasıl iş? Haa bu demek oluyor ki, herkes yeri geldiği zaman dini kendine göre yorumluyormuş!!! O zaman lütfen sizlerde bundan sonra daha dikkatli olun bu konularda. Hep şunu vurguladım "Bizler toplum olarak tartışmasını beceremeyen insan grubuyuz. Ve konu din gibi hassas zeminler üzerine oturtulmuş olgular olunca bunu tartışmak anlamsızdır. Çünkü tartışan 2 tarafta sadece kendi fikirlerini empoze etmeye kalkacak ve karşı tarafın fikrini dinlemeyecektir. Çünkü din tartışmalarının sonu bucağı yoktur. Olsaydı fıkıh, kelam vs.. gibi islam alimleri yaklaşık 2500 yıl sonunda İslam dinini de bir sonuca bağlar ve tartışmaya mahal vermeyecek kemikleşmiş neticeleri sunardı. Ama sizler hala şunu idrak edemediniz ki (şahsınız olarak üstünüze alınmayın genel anlamda konuşuyorum); Din denilen olgu insana bahşedilmiştir. Dolayısıyla insanoğlu varoldukça ve zaman ilerledikçe fikirler değişecektir, düşünceler değişecektir, yaşam şartları değişecektir ve din olgusu da bu değişimlere eğer ayak uyduramazsa bir anlamı kalmaz. Bu değişimlere karşı din olarak adlandırılan olgu da belli bir elastikliğe sahip olmalıdır ki ona olan inanç güçlü kalsın. Sizce İslam dini hangi konumda? İslam dini yaklaşık 2500 senedir kendini yenilemesini biliyor. Bunca geçen zaman süreci içinde zamana uyum sağlıyorda siz faniler ömrü hayatınız zaman olarak adlandırılan sürecin ortalama 65 yılını kapladığı halde siz neden birbirinize uyum sağlayamıyorsunuz? Siz neden size konulan sınırları zorlamaya çalışıyorsunuz? Neden size kardeşim "sen şu şu hareketleri anca şurada şurada yaparsın. Benim kapıma geldiğinde, benim evime geldiğinde benim dediğimi yaparsın." denildiğinde neden saygısızlık edersiniz?

    5- Eğer olayları tek taraflı alacak olursanız tepkilerde çoğalır. O yüzden saygı duyulmasını istiyorsanız, saygı duyacaksınız (Bu lafım herkes için geçerlidir. Kişileri, grupları, yaşantıları, inançları tekil olarak değil, çoğul olarak kucaklar).

    Lütfen bırakın artık şu din, kitap işlerini. Neyin ispatındasınız bilmiyorum. Kardeşim size ne benim dinimden, kitabımdan. Bana ne sizin dininizden, kitabınızdan. Herkes kendinden sorumlu değil mi? Vaad edilen o cennetin kapısında;

    -Şşş! Bilader sen nereliydin bakayım?
    - Çemişkezek'liyim efendim.
    - Hmm! Sizin Çemişkezek'te 3 tane dinsiz varmış onlar müslüman olmadığı için sizin cennet ile işiniz olamaz. Hade şimdi doğru cehenneme.

    şeklinde diyaloglar mı geçiyor? Bırakın bu işleride eğer bir paylaşımda bulunacaksanız akıl, mantık ve sonuçlandırılacak şeyler konusunda yazışın. Herkesin zevk alacağı, tarafların birşeyler öğreneceği şeyler üzerine tartışın. Hala öttürdüğüm düdük demekten başka birşey yok. Kimisi benim gibi dik dik "öttürdüğüm düdük" diyerek bütün fikirlerini birden ortaya döküyor. Kimisi de üslubunu ayarlayıp ufak ufak fikirlerini zerk ediyor. Bırakın böyle ayak oyunlarınıda işinize bakın.

    Laflarımı üstüne alınacak var ise alınsın. Yok ise alınmasın. Sonuçta fikir paylaşımı yapıyormuşuz mış muş...




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.