Benim Çocuğumun Yaşama Şansı Yok, Çocuğumu Yemişler, Köpek Saldırısına Uğrayan Çocuğun Babası (4. sayfa)

Taliban hükümetini takdir etmem, aklımın ucundan bile geçmezdi. Onlar bile bu konuda bizden medeni çıktılar yav.

Yıl olacak 2024 ve başkent olan Ankara'nın göbeğinde, başıboş köpekler tarafından canlı canlı yendi bir çocuğumuz. Artık daha neyin gerçekleşmesini bekliyoruz? Bugün başkasının çocuğun başına gelir, yarın sizin çocuğunuzun başına gelir Allah korusun.

Ya da başka bir örnek, bu daha güncel bir haber. 2024 yılına gireceğimiz şu dönemde hala başıboş köpek sorunu gibi ilkel problemle uğraşırken İngiltere hükümeti, yıl sonuna kadar XL pitbull ırkının sahiplendirmeyenlerini itlaf edeceğini açıkladı. Ayrıca yılbaşından itibaren tekrar sahiplendirilmeleri ve üretimi yasaklanacak.

Türkiye'de ise o sırada insanlar, başıboş köpek saldırılarından dolayı hayatlarını kaybediyor. İnsanımızın hiçbir değeri kalmamış.

sky news

Hundreds of XL bully dogs to be destroyed at end of year when ban comes into force

https://news.sky.com/story/hundreds-of-xl-bullies-to-be-killed-when-breed-is-officially-banned-at-end-of-year-13015019

Avrupa'ya gözümüzü dikelim, Batılılaşalım derler her konuda ve sürekli olarak kadın-erkek eşitliği, insan hakları, LGBT vs. gibi konularla bize dayatma yaparlar fakat konu başıboş köpeklere gelince Hindistan, Pakistan veya Brezilya gibi olalım.

Arkadaşlar bu ciddi bir gelir kaynağı ve sektör haline gelmiş durumda, düpedüz insanlara tehdit olan başıboş köpeklerini savunanların büyük bir çıkarı vardır burada. Anasını babasını bu kadar savunmaz.

Sevgili hükümetimiz daha Türk milletinin çocuğunu başıboş köpeklerden koruyamıyor ama Gazzeli çocukları koruyacağız diyor. Türkiye Yüzyılı falan geçin hocam bunları. Yüzlerce kamu kurumu, milletvekilleri, belediyeler, valiler, "sanatçı" tayfa ve STK'lar bu konuda sessiz ve kimse bu konuyu gündeme taşımıyor. Yazık Türk milletine, çok yazık.

Çocuğun babası işçi, özel sektörde çalışıyormuş. Sabahın 6'sında kalkmış ve işine gitmiş. Ne yaparsın, ekmek parası için gidiyor adam. Sen özel sektörde patronun ağız kokusunu çekmek ne demek bilir misin, adam zırt pırt izin alıp nasıl bıraksın çocuğunu okula?

Ki zaten annesi bırakıyormuş normalde okula fakat annesi hastalanınca çocuk da okul yakın diye ben giderim demiş. Ayrıca çocuğun babası, çocuğunun köpekleri çok sevdiğini ve son zamanlarda köpekleri beslemek için onlara yemek verdiğini söyledi. Olay sandığınız gibi değil. Bilip bilmeden konuşmayın, lütfen biraz vicdan sahibi olun.

Bu mesele ayrıca toplumsal sınıf halini yarattı. Zengin muhitlerde oturan, her yere arabayla gidenler tabii ki de başıboş köpek sorunu yaşamazlar. En yakın örnek olarak "sanatçı" tayfası var tabii ki. Elinde bir tane fino köpekle "hayvanseverlik" taslarlar ve sokaktaki köpeklerin "can dostumuz" olduğundan bahsederler. Halbuki bilmiyor elindeki fino köpek yok sokakta ve sokaktakilerin çoğu da kangal kırması ve karabaş tipi köpeklerdir. O fino köpeği de dışarı salsa köpek bir günü kurtaramaz. Çünkü başıboş köpekler onu canlı canlı yerler, kaç kere bu başıboş köpeklerin kedileri yediğini gördüm.

Ha tabii ki de başıboş köpeklerin bir suçu yok ki zaten bir iradeleri olmadığı için onları suçlamamız mantıksız olur. Bunun en büyük müsebbibi, köpekleri sokakta tutarak bundan büyük bir rant devşiren ve kendine çıkar sağlayan başta sözde "hayvansever" tayfası olmak üzere bu düzene sessiz kalan kamu kurumları ve belediyelerdir.

Bir de sürekli tecavüzcüleri, göçmenleri vs. toplayın sonra köpeklere odaklanın diyorsunuz. O da sorun, o da sorun. Bir sorunu, başka bir sorunla örtbas etmeyin. Sokakta kaçak göçmen de istemiyorum, başıboş köpek de istemiyorum. Bu kadar basit ve net.

Köpekleri anlarım sürü halinde dolaşan tek insan gördüklerinde durduk yere havlayan hırlayan aç kaldıklarında saldıran arabaların peşinden koşan dengesiz hayvanlar, bu tip hayvanlar önce kısırlaştırılmalı sonra insanların yaşamadığı alanlara bırakılmalı, ama kedi gibi doğaya faydası olan fareleri sürüngenleri avlayan aktif olarak hiç bir insana saldırmayan sevimli bir hayvanın hiç bir zararı yok, aksine faydası var, bu yüzden zararsız bir türün neslini korumanın taparlılıkla ilgisi yoktur.

vardır. kuşlar için tehlikelidirler. sürekl beslendiğinden de aslında fare gibi haşreler için çözüm olma özelliklerinden de uzaklaşmaktalar. yani kedilerin doğasını değiştiriyoruz. bir yerde o hayvanlara da zararlı.

Çok isteyen köpeği alıp evinde bakacak herkes aşısını çipini taktıracak gerisini devlet silah zoruyla toplatacak.

Bu olay artık akıl sağlığını tehtit raddesine geldi.

İnsan gibi köpekler de kayıt olacak, veterinerlerden aynı e devlet gibi e itoğlu it kaydı olacak.

Aşısı şusu busu takip edilecek.

Sokakta sıçmıklama şekilde gıdamsı artıkları atıyorlar sonra ne oldu, hayvan besliyorum...

Bok pislik içinde, sinek böcek içinde artıklardan doymaya çalışıyor hayvanlar.

Kimi orasını burasını yalıyor acaip acaip sıvılar geliyor 1 senedir köpek ellemiyorum iğrendim köpeklerden.

Kedilerinde nüfusunu kontrol etmeleri lazım. 1 sokağa 8 tane kedi koymuşlar biri besler diye bekliyorlar. Hayvanlar dilenci gibi bütün gün bekliyor. Niye? Kimsesiz ihtiyarları oyalasın diye.

Beslemeyeceksen, bakımını yapamayacaksan ne diye getirirsin?

Bir kedinin bir kuşu avlaması nadir yaşanan bir olaydır, oda kuş yaralı veya hasta ise ya da kediyi görememişse nadir gerçekleşir, kuş kendini koruyamaz ama tehlikeyi fark ederse uçarak kolayca kurtulabilir.

Ayrıca kuşların da bir faydası yok ki kedinin avlamasndan şikayet edelim, aksine kuşların yoğun olduğu bölgede yürürken bir bakmışsın kafana ya da kıyafetine kuş pislemiş, arabanı sokaktaki ağacın altına park etmişsindir sabah bir bakmışsın arabanın her yeri kuş pisliği içinde, evinin cam kenarı, balkonu falan hep kuş pisliği içinde, bu durumda neden kuş kediden daha önemli bir hayvan olsun ki.

şu an metropol şehirlerde fareye, kertenkeleye, diğer sürüngenelere böcek türlerine çok fazla rastlamıyorsak bunun büyük bir kısmını kedilere borçluyuz. Köy kasaba gibi yerlerde bu tür canlılar çok daha fazla, kimse gece odasında uyurken duvarda yürüyen kertene, surtaında dolaşan tarantula kıytı köşelere saklanmış küçük yılan cinsleri falan görmek istemez, işte bu yüzden kediler bu tür köy kasaba gibi yerlerde çok daha fazla yararlı canlılardır.

Sokak hayvanlarının besleyenlere ceza verilmesi gerekirken, mama lobisinin takdirini kazanarak daha da Ak parti ve MHP nin çıkardığı yasayla koruma altına aldılar. Sokak hayvanını barınaklara bildirmeden kısırlaştırmadan besleyen her kim varsa bir katil adayıdır.

Şikayetlere rağmen günler haftalar aylar geçti ne belediyeden ne barınaktan 1 görevli gelmedi. Başıboş hala bir köpek sokaktan her geçene saldırmaya devam ediyor. Hayvanseverim maskesine bürünmüş mama lobisi taşeronları kedileri köpekleri mamalarla o bölgeye alıştırıp toplum sağlığını tehdit etmeye devam ediyorlar.

Cezası olmasına rağmen sokak hayvanlarını sahiplenip tekrar sokağa salanların hayvanlarına chip kontrolü yapmaktan bile acizler. Hayvanı yavrulatıp devamlı yavrularını sokağa salmaya devam ediyorlar. Başta kedi sahipleri yapıyor bunu ve hiçbir önlem yok, hiçbir cezası yok.

oldu paşa hazretleri. kedi keyfiniz için kuşları temizliyelim.

kedi ağaca çıkıyor diye bu ülkede kim bilir kaç ağaç kesildi. zaten kediler yüzünden kuşlar, ağaçlara da yuva yapamaz hale geldiler. ben 3 sene olacak artık, memlekete gittiğimde az çok parkta birşeyler vardı. şehirleşme artınca, heryer bina olunca, kedi köpek de çoğalınca, artık parkta öten kuş kalmadı. öncesinde 90ların sonlarında oraya park yanında spor sahası da yapmışlardı caminin yanında. sabahları top oynar sonra parka gider otururduk ve sabah sabah kuş sesleri eşliğinde huzur bulurduk.

şimdi kuş kalmamış, her yerde kedi var! kedi olunca, kuşların yavrularını yiyorlar, kuşları avlıyorlar.

ama sizin gibi köpek taparların ayrı versiyonu kedi taparlarla da ayrı uğraşmak zorunda kalıcaz. kediniz yüzünden kuş sesine hasret kalıyor insanlar. zatne yeşile de hasretler. önceden hamitler yeşillik içindeydi. mezarlığa kadar hep 60 80 yıllık çamlar vardı, büyük tarlalar. maşallah, betoncu hükümet her yeri bina doldurdu.

Hocam aslında bütün sorunun tek bir kaynağı var. Bazı işgüzar arkadasların evlerinde kedi köpek beslemek yerine sokağa yiyecek - mama döküyorum ilkelliği ne başvurması.

Sokağa yiyecek dökmeseler hayvan nufusu patlamayacak.

Ancak sokaga yiyecek atıp vicdan mastyrbasyonu yaptıktan sonra butun pisliği sorunları, trafik problemlerini topluma yüklefiklerinde iyi bir halt ettik sanıyorlar.

Kediler artık marketlere alınıyor. Sütlerin etlerin üstünde geziyor. İğrenç ve hijyen açısından çok kötü bir görüntü. Yetişkin bir insan hayvana hayvan gibi davranmasını bilmeli. Bu hayvanlara çocuk muamelesi çekenler sorunlu kişiler.

Hayvan hayvandır, insanda insan. Hayvanı oyuncak olarak evine alıyorsan sorumluluğunu üstleniyorsan sorun yok ama sokağa yiycek döküp çekip gidemezsin bunu anlamaları gerekiyor.

Ev köpeği olur, ev kedisi olur, ev kuşu olur ancak sokakta besleyemezsiniz bütün sorunun kaynağı burası.

Kuşa bile yiyecek dökülmemeli çünkü belli alanda toplanan kuşlar çevredeki evleri pisletiyor. Bırak sehirde ne bulursa onu yesin sokaga birşey dökme, hayvan nufusunu yapay olarak patlatma bu kadar. Bunu anlatamadık daha doğrusu akılsız yetkililer yıllarca Türkiyede sokağa yiyecek dökün diye reklam yaptılar.

Sonuç bir sürü rezillik ve acı olay.

Uygar toplumda birey bir iş yapıyorsa onun sorumluluğunu alır. Kamu alanında sahsi zevklerini gideremez bu kadar basit.