Şimdi Ara

BORDO BERELİLER 3-ORMAN İÇİNDE

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
26
Cevap
0
Favori
960
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • BORDO BERELİLER 3-ORMAN İÇİNDE


    - Ormanın Doğu Tarafında -
    Murat, elindeki tabancasını hızlıca çekti. Peşinden koşan geyiğe doğru ateş etmeye başladı. Attığı kurşunlar sağa sola gidiyor birkaç tanesi geyiğe isabet ediyordu. Geyiğin boynuzlarından da darbe almıştı. Bir şarjörü boşalttığında geyiği vurabilmişti. Geyik kanlar içinde yere serildi. Daha sonra keskin bıçağı ile geyiğin derisini yüzmeye başladı. Kendisine yetecek kadar ete sahip olmuştu. Birkaç çalı ile uğraşarak küçük kıvılcımlar halinde ateş çaktı. Bir süre sonra etlerini pişirecek düzeye ulaşmıştı. Yere uzanarak yemeğine koyuldu. Üç günde bu yemek ile idare edeceğini biliyordu…

    -Ormanın Kuzey Tarafında-



    Yavuz, gözüne kestirdiği irice siyah toprak rengi geyiği takibe koyuldu. Ateş edilebilir mesafede geyiğe sırtından yaklaştı. Eline aldığı bir taşla geyiğin sağ tarafında duran küçük kayalıklara doğru taşı fırlattı. Geyik kafasını birden sesin geldiği yere doğru çevirdi. Yavuz böylece geyiğin kafasını ve vücudunu profilden görmüş oldu. Belindeki tabancayı çıkararak geyiğin önce kafasına daha sonra da midesine ateş etti. Geyik kanlar içine yere serildi. Fakat soluk alıp vermesi devam ediyordu. Son kalan kurşununu geyiğin kalbine nişanladı ve tetiği çekti. Bağırışların yükselmesi ile geyik can verdi. Elindeki keskin bıçağı çıkararak geyiğin etlerini çıkarmaya başladı. Birkaç saniyede yaktığı ateş ile etlerini güzelce pişirdi. Uzanarak yemeğini yemeye koyuldu…




    - Ormanın Batı Tarafında –

    Hakan, gözlerini açtığında güneşin ışınlarını etkileyen ağaç dallarını görüyordu. Yanında bir tabanca ve de keskin bir bıçak vardı. Üzerinde ise asker üniforması duruyordu.

    “ Üzerimi çıkarsam iyi olacak. Orman içinde yeşil görünümde olursak çakala, kurda da yem oluruz “ dedi nefes nefese. Derin derin nefes alıyordu. Üniformasını birkaç saniyede çıkardı. Şimdi üzerinde beyaz atleti ve altında şortu vardı. Ormanın esintisini üzerinde hissedebiliyordu. Uzandığı yerden kalkarak, silahını ve bıçağını aldı. Silahı beline doğru kaydırdı. Bıçağın sivriliğini test etmek için parmağının ucuyla bıçağın baş kısmına değdirdi. Parmağında hafif bir çizilme oldu ve kan birikintisi dışarıya doğru çıktı. Karnının açlığını yavaş yavaş fark etmeye başladı. Orman içinde biraz yürüyerek eti yenilebilecek bir hayvan bulmaya koyuldu. Bir süre sonra gür yeşillikler arasına girdi. Bu küçük yeşillikler arkasından hışırtılar geliyordu. Sanki birisi bir şey ararmış gibi. Hakan, gözlerini bu yeşilliklere dikti. Sıra sıra olan bu küçük çalılıklarda irice duman rengi bir geyiğin otlandığını gördü.

    “ Uzak mesafe. Nerden baksam elli metre vardır. “ diye içinden geçirdi. Eline keskin bıçağını aldı. Çamurlanmış postallarını çıkardı. Ardından çoraplarını da çıkararak orman içine doğru fırlattı. Geyik etrafında olan bitenden habersizce yürümeye devam etti. Küçük bir su birikintisinin kıyısında, su içmeye başladı. Boynunu o kadar eğmişti ki su içmek için, neredeyse çatal boynuzları suyun içine girecekti. Su içmesini tamamladığında vücudunu silkeledi. Aynı yol üzerinde yalpalar adımlarla gitmeye başladı. Geyik, koca gövdeli bir ağacın dibinde bitmiş olan gür yemyeşil çalılığı görünce adımlarını kesti. Boynunu eğerek otlanmaya başladı. Tam o anda korkunç bir bağırma duyuldu. Geyiğin sırt kısmından kanlar delicesine akıyordu. Hakan, geyiğin tepesine binmişti. Keskin bıçağını geyiğin sırt kısmına saplamıştı. Geyik bağırtılar arasında yere serildi. Boynuzlarını sağa sola şuursuzca sallıyordu. Hakan, bıçağını geyiğin sırt bölgesinden çıkararak midesinin yukarısına sapladı. Geyiğin bağırması ile susması çok yakın saniyelerde oldu. Soluğu gittikçe derinleşti ve son buldu. Geyik, Hakan’ın varlığını fark etmeden can verdi.

    “ Ölüm darbesi, sırttan bıçak sokma hareketsiz bırakma ve mideye son vuruş. Üç günlük yemeğim çıktı bile “ dedi zafer edası ile.

    Geyiğin etlerini titizlikle ayıklayarak, çırpıları birbirine sürterek ufak bir ateş eşliğinde kendisine ziyafetini verdi. Geyiğin içtiği küçük su birikintisinden elleriyle pislikleri ayıklayarak su içerek, bu ihtiyacını da giderdi…

    - 3 Gün Önce –

    - Gelibolu Askeriyesi -


    Binbaşı Selçuk, taburunun sıraya dizilişini izledikten sonra, askerlerinin önünde yürüyüş yapmaya başladı. Askerler tedirgin bir bekleyiş içerisindeydiler. Bu ani toplamanın nedeni bilinmemekteydi. Derin sessizliği sadece Binbaşı Selçuk’un ayak sesleri bozuyordu. Bir süre sonra boğazını temizleyerek bu sessizliği bozdu:

    -“Askerlerim! Aranızdan birini seçeceğim. Ve ona bir görev vererek bazı testlerden geçireceğim. Aranızdan sadece ve sadece rast gele birisi seçilecektir. Bu yüzden seçilemeyen kişiler, seçilen kişinin niye seçildiğini tartışmayacaktır. İsmini ve ilini okuduğum kişi yanıma gelsin. “ dedi sert bir ses tonuyla


    Askerlerin tedirginliği bir an olsun geçmişti fakat şimdi de kimin seçileceği merak konusu olmuştu.

    -“Murat Yıldırım, Sivas. Derhal yanıma gelsin “

    Kısa boylu, sıska bir er öne çıkarak seri adımlarla binbaşısının yanına geldi. Selamını durdu. Emir ve komutasını beklemeye durdu. Binbaşı Selçuk sesini sadece erinin duyabileceği kadar kıstı.

    -“ Evlat, seni 3 gün boyunca ormana göndereceğiz. Suyunu, yemeğini kendin bulacaksın. Orman şartlarına kendi azminle dayanacaksın. Bunu bir eğitim olarak görmelisin. Sadece bir tabancan ve bir de keskin bıçağın olacak. Bu görevi almayı kabul ediyor musun? “ dedi Binbaşı.

    -“ Emredersiniz komutanım. Her zaman hazırım. “ dedi er kararlı halde.

    -“ Silahın içine koyacağın kurşun sayısında sınırlama yok. İstersen dolu şarjör gideceksin istersen daha az. “ dedi Binbaşı.

    -“ Efendim, tüm şarjörü doldurmak istiyorum. Ormanda ne ile karşılaşacağım belli olmaz. “


    - Dağ ve Komando Tugayı-


    Albay Cemil, TSK’nin bu gurur verici askerlerini parlak gözleriyle selamlıyordu. Özenle seçilmiş ve eğitilmiş bu askerlerden birisini seçmek oldukça zor olacaktı. Otuz dağ komandosuna bakarak yüzlerindeki görev arzusunu sezebiliyordu. Kendisini rahatta dinlemelerini söyleyerek açıklamalarına başladı:

    -“ Askerlerim! Aranızdan bir dağ komandosu seçeceğim. Ona özel bir görev vereceğim. Fakat aranızdan seçilmeyenler neden seçilmedik diye düşüncelere dalmasınlar. Çünkü bu bir eğitimdir. Ve eğitim sırası gelen bu eğitime gidecektir. İsmini ve ilini okuduğum kişi yanıma gelsin” dedi sevecen bir tavırla.

    “ Yavuz Yağız, Adıyaman”
    İsmi okunur okunmaz Albay’ının yanına hızlı adımlarla koştu. Selamını durdu. Emir komuta bekledi. Albay sesini alçaltarak;

    “ Evlat, seni 3 gün boyunca ormana göndereceğiz. Suyunu, yemeğini kendin bulacaksın. Orman şartlarına kendi azminle dayanacaksın. Bunu bir eğitim olarak görmelisin. Sadece bir tabancan ve bir de keskin bıçağın olacak. Bu görevi almayı kabul ediyor musun? “ dedi Albay sevecenle.

    - “ Emredersiniz komutanım. Her zaman hazırım. “ dedi komando kararlı halde.

    -“ Silahın içine koyacağın kurşun sayısında sınırlama yok. İstersen dolu şarjör gideceksin istersen daha az. “ dedi Albay.

    -“ Efendim, 3 tane kurşun doldurmak istiyorum. 3 günde her güne bir kurşun yeterli benim için.” Dedi komando kararlı olduğu sesinden belli oluyordu.



    -Bordo Bereli Kampı-

    Komutan Ali her zamanki asil duruşu, keskin yüz hatları ile askerlerini süzüyordu. Genç Bordo Bereli Askerleri, heyecanla aralarından kimin seçileceğini merak ediyordu. Komutan Ali, askerlerini süzmeyi bırakarak, derin bir nefes aldı. Konuşmasını tüm görkemi ile yapmaya başladı:

    -“ Askerlerim! Şimdi aranızdan bir kişi seçeceğim. Ona gereken durumu açıklayacağım. Sizi burada seçmezsem, bu yaptığınız herhangi bir yanlıştan dolayı değildir. Şu anda benim yollayacağım yere en ihtiyaç duyacak kişiyi seçmeye özen göstereceğim. İsmini ve memleketini çağırdığım kişi yanıma gelsin. ‘ Hakan Parlak, Çanakkale’ “

    Bordo berelilerin gözleri bir anda öne fırlayan uzunca, vücudunun yapılı olduğu giydiği üniformanın derisinden kalkmasından belli olan birisine çevrildi. Komutanının önüne gelerek selamını durdu. Emir ve görüşlerine her zaman hazır olacağını takdim etti. Komutan Ali, bu Bordo Bereli Askeri alarak diğer askerlerden uzaklaştırdı. Sorular sormaya başladı;

    -“ Bir ormanda 3 gün kalacaksın. Su, yemek kendi imkânlarınla bulacaksın. Çetin orman şartlarına kendi azminle dayanacaksın. Sadece bir tabancan ve de bir de keskin bıçağın olacak. Bunu dayanıklılık testi olarak düşünebilirsin ama bir yandan da psikolojik test olarak da düşün. Bu şartları kabul ediyor musun? “ diyerek askerine yapacağı şeyleri anlattı. Asker;

    -“ Emredersiniz komutanım! Her göreve ve eğitime hazırım.” Dedi asker tüm sesiyle.

    -“ Silahın içine koyacağın kurşun sayısını kendin söyleyeceksin. İster bir şarjör olur isterse altı yedi. Herhangi bir kısıtlama olmayacak” dedi Ali Komutan. Asker tüm soğukkanlılığı ile;

    -“ Efendim tek kurşun. 3 gün kalacağım zaman diliminde bana bu kadar kurşun yeterli olur. Ordumuzun kurşununu boşa harcamak istemiyorum.”


    Üç günlük eğitimden sonra eğitimde olan üç asker ve bu askerleri eğitime veren komutanlar bir araya geldi. Binbaşı Selçuk, eğitime atadığı askeri Er Mustafa’ ya;

    -“ Silahının kurşunlarını nerede harcadın? Tüm şarjörünü ( 14 kurşun) harcamışsın. “ diye sordu.

    -“ Komutanım, yemek bulmak için bir geyik vurdum. Tüm kurşunlarımı orada harcadım. Aldığım bıçak ile de etlerini parçaladım “ dedi.

    Albay Cemil, boğazını temizleyerek eğitime yolladığı Komanda Asker Yavuz’a;

    -“ Silahında üç kurşun vardı. Üçünü de harcamışsın. Ne için harcadın “ diye sordu.

    -“ Komutanım, bende asker arkadaşım gibi yemek bulmak için bir geyik avladım. Önce kafasına daha sonra midesine, sigorta atış olarak da kalbine sıktım. Böylece üç günlük yemeğim çıkmış oldu. Etlerini de bıçağımla parçaladım “ diye cevap verdi.

    Son konuşma sırası Komutan Ali’ye gelmişti. Eğitime yolladığı Bordo Bereli Askeri Hakan’a;

    -“ Silahında bir kurşun vardı. Halen bir kurşun var, harcamamışsın. Hiç ihtiyacın olmadı mı “ diye sordu Ali Komutan.

    -“ Komutanım ihtiyacım olmadı. Verdiğiniz keskin bıçakla bir geyik avladım. Ölüm Darbesi kuralını uyguladım. Sessizce yaklaş, hızlıca sokul, tek darbede indir. “ diye cevap verdi.

    Komutan Ali, merakını gizlemeyerek tekrar soru sordu;

    - “ Peki evladım, kurşun kullanmadan avlayabileceğini bildiğin halde niye tek kurşun istedin? “ diye sordu.

    Hakan, komutanının bu sorusuna, selam durarak yanıt verdi.

    -“ Efendim, olur da bu testten geçemeyip yenik düşersem, tek kurşunu kendime saklamıştım. Komutanlarımın verdiği eğitimden başarısız olup, komutanlarımı hayal kırıklığına uğratacağıma, şereflice intihar ederim. “ dedi

    İSMAİL ÖZTAŞ



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ismailöz -- 4 Kasım 2007; 20:19:08 >







  • Hikaye güzel ama bir çelişki içeriyor bence. Bordo bereli ordunun kurşununu ziyan etmek istemem diyor ama sonrada intihar edip kendisine yapılan milyon lirayı bulan yatırımı heba etmeyi düşünüyor.
  • gerçekten güzel bi son bulmussun tebrik ederim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: vasago

    Hikaye güzel ama bir çelişki içeriyor bence. Bordo bereli ordunun kurşununu ziyan etmek istemem diyor ama sonrada intihar edip kendisine yapılan milyon lirayı bulan yatırımı heba etmeyi düşünüyor.
    Görevini yerine getiremezse intihar edicek.Yani yatırım dediğin asker, yatırımın üstüne dikilen binayı çökertirse.Görev yerine gelmezse...

    Bu şekilde bir yorum geleceğini düşünüyordum

    Teşekkürler saygılarımla
  • Yine kurgusu güzel bir hikaye teşekkürler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    Bu mesaj silindi.
    Pkk lı askerlerin eline düşeceğime intihar ederdim. Ya da görevimi yerine getiremezsem bakınız tarihten Atatürk'e sözünü yerine getiremediği için görevinde başarısız oldugu için intihar eden komutanı...

    saygılarımla
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster
    Pkk'lı askerin eline düşmek başka, bir eğitimde başarısız olmak başka. Adı üstünde eğitim, her katılanın başarılı olması gerekmemektedir. Başarısız ola ola başarılı olmayı öğretmektir eğitimin amacı. Birde yani düşünce olarak bana mermi bile gerekmez düşüncesi hoş ama aklı başında bir bordo berelinin böyle birşey yapacağını sanmıyorum. Yani bu biraz bir bordo bereli timinin operasyona giderken "ya nasıl olsa 5 kişiyiz hepimiz attığımızı vursak birer şarjörden 150 terörist eder o yüzden bize birer şarjör yeter" diye düşünmesine benziyor. Hadi ormanda karşısına geyik değilde ayı veya kurt sürüsü çıkarsa?

    Bu arada sevgili ismailöz umarım eleştirilerden alınmıyorsundur. Sonuçta güzel olmuş demek kadar "edepli" bir şekilde eleştirmeninde yararlı olduğunu düşündüğüm için yazıyorum. Rahatsız oluyorsan belirtebilirsin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vasago

    Pkk'lı askerin eline düşmek başka, bir eğitimde başarısız olmak başka. Adı üstünde eğitim, her katılanın başarılı olması gerekmemektedir. Başarısız ola ola başarılı olmayı öğretmektir eğitimin amacı. Birde yani düşünce olarak bana mermi bile gerekmez düşüncesi hoş ama aklı başında bir bordo berelinin böyle birşey yapacağını sanmıyorum. Yani bu biraz bir bordo bereli timinin operasyona giderken "ya nasıl olsa 5 kişiyiz hepimiz attığımızı vursak birer şarjörden 150 terörist eder o yüzden bize birer şarjör yeter" diye düşünmesine benziyor. Hadi ormanda karşısına geyik değilde ayı veya kurt sürüsü çıkarsa?

    Bu arada sevgili ismailöz umarım eleştirilerden alınmıyorsundur. Sonuçta güzel olmuş demek kadar "edepli" bir şekilde eleştirmeninde yararlı olduğunu düşündüğüm için yazıyorum. Rahatsız oluyorsan belirtebilirsin.

    Alıntıları Göster
    quote:

    türk askerine mehmetçik denir. mehmetçik ölürse şehit olur. intihar eden kimse de cehennemi boylar ...

    dolayısı ile şahsi düşüncelerini ehmetçikler için genellememen gerekir diye düşünüyorum.


    sen öyle düşünebilirsin. ben de farklı düşünüyorum.

    saygılarımla. Vasago eleştirilerin için teşekkür ederim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster
    Deep İmpact unutma ki ismailöz arkadasımız burda gerçek olayları anlatmıyor sadece hikaye yazıyor ve hikayede anlatımı güçlendirebilmek için abartmalar yapılabilir diye düşünüyorum beğenmek veya beğenmemek hatta saçma bulmaksenn kendi fikrindir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BoltRider

    Deep İmpact unutma ki ismailöz arkadasımız burda gerçek olayları anlatmıyor sadece hikaye yazıyor ve hikayede anlatımı güçlendirebilmek için abartmalar yapılabilir diye düşünüyorum beğenmek veya beğenmemek hatta saçma bulmaksenn kendi fikrindir

    Alıntıları Göster
    quote:

    Deep İmpact unutma ki ismailöz arkadasımız burda gerçek olayları anlatmıyor sadece hikaye yazıyor ve hikayede anlatımı güçlendirebilmek için abartmalar yapılabilir diye düşünüyorum beğenmek veya beğenmemek hatta saçma bulmaksenn kendi fikrindir


    bu yorum karşısında sadece ellerimi birbirine vururum. Alkışlıyorum seni arkadaşım. İçimden geçenleri ne anlatmak istediğimi çok iyi anlamışssın

    saygılarımla




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster
    zengin 47 nin eleştirlerini de alkılaşmıştım. kendileri bir tane hikayeme övücü bir söz yazmamıştır. Hep eleştirdi ama sizin gibi mantıksız şeyleri değil. Her zaman mantıklı olarak eleştirdi. Yapıcı eleştiriler yaptı. Siz ise halen diyorsunuz ki Türk Askeri intihar etmez. Ya sen adamın içini mi biliyorsun

    o zaman sana şunu diyorum. Türk Askeri hiç bir zaman rehin düşmemiştir. Niye Pkk gibi şerefsizler takımına rehin düşmüştür? Teslim olmuştur. Türk Askerinin teslim oldugu nerede görülmüştür.Ama olmuştur gördügünüz gibi

    lütfen mantıklı eleştiri yapın,sizi de alkışlıyayım

    saygılarımla




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster
    Atatürk'ün komutanı intihar etmiştir..

    Kürşat ve arkadaşları çin imparatorlugunun sarayını 70 kişi ile bamış ve öleceklerini bile bile savaşmışlardır.

    Türk Askerinin ne zaman bayrak çekip teslim olduğunu tarihte bulamazsınız... Boşuna bakmayın.

    Türk Askeri gerektiğinde intihar etmesini bilir. Tarihte buna örnekler gösterdim

    Her ne kadar siz bilmeseniz de...

    Daha tartışmamıza gerek yok çünkü çok uzayacak bu tartışma. Siz benimkini kabul etmiyorsunuz, ben de sizinkini. Bir daha yazılarımı okumazsınız olur biter . Değil mİ? Beğenmediğiniz şeyleri okumazsınız.

    Saygılarımla




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ismailöz

    Atatürk'ün komutanı intihar etmiştir..

    Kürşat ve arkadaşları çin imparatorlugunun sarayını 70 kişi ile bamış ve öleceklerini bile bile savaşmışlardır.

    Türk Askerinin ne zaman bayrak çekip teslim olduğunu tarihte bulamazsınız... Boşuna bakmayın.

    Türk Askeri gerektiğinde intihar etmesini bilir. Tarihte buna örnekler gösterdim

    Her ne kadar siz bilmeseniz de...

    Daha tartışmamıza gerek yok çünkü çok uzayacak bu tartışma. Siz benimkini kabul etmiyorsunuz, ben de sizinkini. Bir daha yazılarımı okumazsınız olur biter . Değil mİ? Beğenmediğiniz şeyleri okumazsınız.

    Saygılarımla

    Alıntıları Göster
    Askerimizde duygu, onur falan yok size göre. Ben size Atatürk'ün en yakın komutanını örnek gösteriyorum. Atatürk' e verdiği sözü tutamadığından dolayı intihar ettiğini söylüyorum. Ama siz Türk Askeri intihar etmez diyorsunuz. Demek ki Albay Reşat size göre Türk Askeri değil. Tebrikler

    saygılarımla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ismailöz -- 6 Kasım 2007; 17:28:37 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ismailöz

    Askerimizde duygu, onur falan yok size göre. Ben size Atatürk'ün en yakın komutanını örnek gösteriyorum. Atatürk' e verdiği sözü tutamadığından dolayı intihar ettiğini söylüyorum. Ama siz Türk Askeri intihar etmez diyorsunuz. Demek ki Albay Reşat size göre Türk Askeri değil. Tebrikler

    saygılarımla

    Alıntıları Göster
    Birşeyler yazacaktım ama deep impactin mesajları uçmuş. Kendisi mi sildi yoksa bir mod müdahelesi filan mı var?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: vasago

    Birşeyler yazacaktım ama deep impactin mesajları uçmuş. Kendisi mi sildi yoksa bir mod müdahelesi filan mı var?

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    Birşeyler yazacaktım ama deep impactin mesajları uçmuş. Kendisi mi sildi yoksa bir mod müdahelesi filan mı var?


    Evet bu konuda bilgilendirilirsek iyi olr
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BoltRider

    quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    Birşeyler yazacaktım ama deep impactin mesajları uçmuş. Kendisi mi sildi yoksa bir mod müdahelesi filan mı var?


    Evet bu konuda bilgilendirilirsek iyi olr

    Alıntıları Göster
    ben de merak ettim gerçekten
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster
    Esir düşme konusuna açıklık getirmek isterim bende..

    Doğu anadoluda esir düşen askerlerimizi burada, bilgisayar basında bizim anlamamamız çok zor çünkü cephanesi biten az önce yanında yürüyen arkadası simdi kanlar içinde cansız yatan bir askeri herkes anlayamaz onlar profesyonel asker değildi 3 aylık eğitim almıs askerlerdi Lütfen esir düşme ile teslim olmayı karıstırmayalım onlar ölüme gittiklerini zannediyolardı fakat pkk siyasi amaçlar peşinde olduğu için Askerlerimizi öldürmek yerine esir aldı..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BoltRider

    Esir düşme konusuna açıklık getirmek isterim bende..

    Doğu anadoluda esir düşen askerlerimizi burada, bilgisayar basında bizim anlamamamız çok zor çünkü cephanesi biten az önce yanında yürüyen arkadası simdi kanlar içinde cansız yatan bir askeri herkes anlayamaz onlar profesyonel asker değildi 3 aylık eğitim almıs askerlerdi Lütfen esir düşme ile teslim olmayı karıstırmayalım onlar ölüme gittiklerini zannediyolardı fakat pkk siyasi amaçlar peşinde olduğu için Askerlerimizi öldürmek yerine esir aldı..


    Alıntıları Göster
    Benim de son söz olarak diyebileceğim şudur. Hikayelerim bu şekilde. Sadece benim hayalürünümden oluşmakta. Dileyen okur dilemeyen okumaz. Eleştiriler ise gerçekten yerinde olursa her zaman takdir ederim. Örneklerini diğer hikayelerimde görebilisriniz.

    saygılarımla




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster
    quote:

    hikayeler de gerçekler ile beslenmek zorundadır. özellikle tarihi ve askeri konularda ...


    zaten bu anlayıştan dolayı ters düşüyoruz. Hikayelerde abartı kullanılabilir. Ya da gerçeğe yakın olmayan şeyler. Bu görüşten dolayı ters düşüyoruz. Her konuda her şekilde abartı ve hayalgücü kullanabilirim

    saygılarımla




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ismailöz

    quote:

    hikayeler de gerçekler ile beslenmek zorundadır. özellikle tarihi ve askeri konularda ...


    zaten bu anlayıştan dolayı ters düşüyoruz. Hikayelerde abartı kullanılabilir. Ya da gerçeğe yakın olmayan şeyler. Bu görüşten dolayı ters düşüyoruz. Her konuda her şekilde abartı ve hayalgücü kullanabilirim

    saygılarımla

    Alıntıları Göster
    Hikayelerin gerçeklerle beslenme gereği neden? Ayrıca sevgili Deep İmpact burada atladığın bir nokta var. İsmailöz'ü Türk askeri hakkında yanlış bilgi vermekle suçluyorsun ama peki sen nereden biliyorsun Türk askerinin asla intihar etmeyeceğini? Her Türk askeri müslüman olacak diye bir yasa yok. Bu durumda düşmanın eline düşeceğini anladığında intihar etmeyi seçecekler çıkabilir elbette. Ama bu onurlu bir davranış mı değil mi diye sorarsan bence onurlu bir davranış değil ama Türk ordusunda öyle şey olmaz diye kesin karar vermekde yanlış gibime geliyor.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.