Şimdi Ara

bu ayın 28i fifa2008 günü

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
0
Favori
614
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • arkadaşlar ürünün türkiyede biçok yerde ön sipariş alımları çoktan başladı
    işte bunlardan bitanesi
    http://resim.donanimhaber.com/post.asp?do=add&forumid=319

    tabii zımbırtı sayesinde diğerleride basılmaya bşladı

    vede işte normal kamera ile olan YENİ oyun içi videosu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ncahit01 -- 25 Eylül 2007; 18:30:42 >



  • Bu oyun da gelmez ülkemize Nortec'in sitesinde yok
  • ya gelmezse gelmesin sizde teknosadan almayın canım :D yurt dışından getirtin veya malum yolla 3ytl karşılığında alın dimi kafana taktığın şeye bak yau
  • abi malum yol dediğin şey bana kalırsa hırsızlığa yakın. Zaten insanlar ülkemizde hep malum yollara saptıkları için bu kadar az çeşit buluyoruz. Yurtdışından getirmek bir çözüm olabilir ama bizim posta hizmetlerimiz Allah'a emanet sloganı ile çalıştığı için ona da güvenip alamıyorum.
  • yaw tamam haklısın ama onlar getirip adam gibi bir fiyat koyduda bizmi almadık yurtdışında adam satıyor 30$ buraya geliyor aynı oyun 140ytl durum böyle olunca insanlar tabiki malum yola yönelirler
  • abi finlandiyada ortalama oyun fiyatı 60€ civarında asgari ücret 1000€ belki ama kiranın 500€ olduğunu düşünürsen hemen hemen bizle aynı seviyedeler ama adamlar ayda bir oyun alıp onu oynuyorlar
  • Oyunu oynadım gerçekten çok zevkli. Fifa sevmem pek ama bu farklı bir deneyim olmuş. xbox360 versiyonuna göre daha arcade diyebilirim. Grafikleri ise pc versiyonuyla aynı sanırım. ( pc'dekini oynamadım ama fifa 2007'deki motor olması lazım. )
  • Az önce online yaptım. 1 mbit bağlantı ile ea nation'da hiç lagsız mükemmel oynanıyor. Bir İspanya'dan bir de İtalya'da 2 kişiyle oynadım ama adamlar 2 günde pro olmuş yenildim.
  • Arkadaşlar oyun geldi fiyatı 120 YTL
  • ah bide ntsc versiyonu çıksada bizde oynasak :D
  • KİŞİ BAŞINA GELİRİ YÜKSEK ÜLKELER



    Dünya genelinde en yüksek kişi başına gelire 85 bin 444 dolarla Lüksemburg sahip bulunurken, Norveç 71 bin 674 dolara yükselen geliriyle ikinci, bu yıl İzlanda, İsviçre, İrlanda, Danimarka gibi ülkeleri geride bırakan Katar ise 53 bin 512 dolarla üçüncü oldu. Dördüncü sırada 53 bin 228 dolarlık gelirle İzlanda, beşinci sırada ise 52 bin 484 dolarla İrlanda yer aldı. Danimarka 50 bin 808 dolara çıkan kişibaşına gelirle altıncı olurken, ABD 44 bin 315 dolarla yedinci, İsveç 41 bin 945 dolarla sekizinci, Hollanda 40 bin 552 dolarla dokuzuncu ve Finlandiya 39 bin 332 dolarla onuncu oldu.

    buradan anlaşılıyorki finlandiya kişi başı alım gücünde dünyada 10. sırada

    Türkiye burada nerede derseniz : Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 26 ülkenin kişibaşına düşen geliri ise 5-10 bin dolar arasında bulunuyor.

    dolar : 1.2124 YTL
    euro : 1.7194 YTL satış fiyatları.
    Buradan euro ve dolar arasındaki oran : 1,41817882
    Finlandiyanın ortalama yıllık geliri euro bazında : 27 720,0586 Euro eder.
    Aylık gelirde bu yolla, ve euro bazında : 2310,00488 Euro eder ki bu, hesapları atmadan tutmadan vermenin, verilen fikrin savunurluluğunu arttıracağını gösterir.

    2310 euro -kusuratı size kalsın-turk lirası olarak hesaplandığında 3971.814 YTL edeceği düşünülürse nekadar güzel bir tablonun çıktığınıda görüyoruz sanırım.

    Bütün bunlara ek olarak durumu Finlandiya / Turkiye yaparsak adamların bizden yılda 7.8664 kat daha fazla kazandığı görülür.
    Bu mantıktan yola çıkılarak bizde 120 milyona satılan bir oyunun Finlandiyada 943.96800 YTL ye satılması gerekir ki, alım güclerimiz arasında hiçbir fark kalmasın. Tabii ki bu Türkiyedeki fiyatları sabit tutularak yapılan bir değerlendirme. Bir de arkadaşın verdiği 60 euro ya göre, Fin ülkesinin satış rakamlarını baz alarak hesap yapalım. Buna göre 60 euro = 103.16400 YTL ederki bu da bizim satış rakamlarımızla hemen hemen aynıdır. Fakat milli gelirlerimiz arasındaki orana göre Türkiyede satışı yapılması gereken rakam 13.1145124 YTL dir. Burdan şunu anlıyoruzki eğer ortlama gelirli bir finliyseniz bir oyun almayı düşündüğünüzde cebinizden 13 ytl çıkacakmış gibi alışveriş yapacağınızdır.Bu açıdan köşedeki teknosadan 13 ytl ye nintendo oyunu alabiliyosam, ne diye fellik fellik zımbırtı arayayım ki demek yüce ahlaklılık demek değil, yani finliler bizden daha mı ahlaklılarmış demeye çalışıyosunuz anlamadım ki, diğer açıdan 120 ytl lik bir oyun piyasa koşullarında mantıksız bir fiyattır ve serbest pazar burada talep ihtiyacını korsan ürün olarak karşılar.
    Tabii ki nintendo üretim maaliyetleri bakımından TURKİYEDE 13 ytl ye bir oyun satamaz, kendisi de durumun farkındadır. VE BU BAKIMDAN TURKIYEYİ BİR PAZAR OLARAK GÖRMEMEKTEDİR. Ne reklamı var ne sesi ne de soluğu. Yoksa biz çok korsan satıyoruz nintendo bizi cezalandırdı gamecube bile gelmedi lafları safsatadır. avrupada da var korsan ürün

    Yıllarca daha ucuz üretiyoruz ki daha fazla tüketin reklamları ile, beynimizi yıkadı Serbest piyasa ekonomisi mantığı, burda insanların yaptığı, tamamiyle öğretilmiş bir içgüdü ile haraket etmektir. MediaMarktın açılışına bakınız, yağmalama kültürünü görürsünüz. Hatta İstanbuldaki açılışı geçiniz berlindeki polonyadaki açılışlara youtube den bakınız. Hepimize aynı tüketim alışkanlıklarını ve bunun getirdiği kültürü dayatıyorlar, finli bizden daha yetkin değil.
    Bu bakımdan KORSAN NEKADAR AHLAKSIZSA ONU OLUŞTURAN BÜTÜN KOŞULLARDA OKADAR AHLAKSIZDIR.
    Bir yandan korsanı yerip (üstüne uydurma kaynaklar vererek), diğer yandan oh oh sebest ekonomi nekadar güzel herşeyi daha ucuza alabiliyoruz rekabetten demek, birini diğerinden ayırıp izole etmek çok saçmadır. Korsan ucuz üretimi destekler ve talep açığını kapatır. Hatta NİNTENDO dahi korsana karşı davalarını gelişmiş ülkelerde açar. Çünkü ürün fiyatlarını ordaki talebe göre ayarlamıştır zaten. Ama Türkiyede sessiz kalır, korsan oyun sayesinde konsol satışlarını arttırır.

    Bu bakımdan korsana karşıyım demek korsan ürün alan birisini ahlaksızlıkla itham etmek, analizden yoksun, sığ ve sonuca gitmeyen bir "bilinçli" tüketici lafıdır.

    Evet sonuç olarak, ben. SERBEST PAZARA karşıyım demek istiyorum.
    Saygılarımla,
    kalın sağlıcanan.




  • evet güzel hesaplar yapılmış ortaya dökülmüş fakat burada yapılan çok derin bir hata var. Siz finlandiya ile Türkiye arasında tüm değişkenleri sabit alıp sadece oyun fiyatını karşılaştırıyorsunuz. Bunun yerine yapmanız gereken tüm değişkenleri hesaplayarak böyle bir karara varmak olacaktı. Örneğin bir kişinin aylık mutfak masrafı iki ülkede nasıl yol ulaşım masrafları nasıl tüm bunları göz önüne almadan böyle bir hesaplama yapmak çok mantıklı değil.

    Buradan kişi başı alım gücünün 10. sırada olduğu verisi çıkmaz. Eğer her yerde her ürünün fiyatı aynı olsaydı dediğinizde haklı olurdunuz.

    Mesela bana yardımcı olun ve lüksemburg'un kişi başına düşen milli gelirini alın ve finlandiya ile kıyaslayın böylece finlandiyada bir oyunun ne kadara satılması gerektiğini bulun ve daha sonra bunu gerçek satış fiyatı ile karşılaştırıp insanların ne kadar kazık yediğini görün? Burada milli hesaplanması gereken milli gelirden kişi başına düşen kısımda yıllık kültür harcamalarına ayrılan miktarları alıp buna göre oyun oranlamak olabilir.




  • Evet sizin dediğiniz çok boyutlu bir problem, ama aylık gelir direkt olarak alım gücüne etkiyen bir faktör, yukarıda belirtilen gibi kat kat artma göstermesi biraz zorlamadır. ama bir iki örnekle konuya açıklık getirebileceğimi düşünüyorum.

    Education ( eğitim )
    The Finnish education system is a comparatively egalitarian Nordic system, with no tuition fees for full-time students. Attendance is compulsory between the ages of 7 and 16, and free meals are served to pupils at primary and secondary levels. The first nine years of education (primary and secondary school) are compulsory, and the pupils go to their local school. Secondary education is not compulsory; it is either a trade school, or preparation for tertiary education. In tertiary education, two, mostly separate and non-interoperating sectors are found: the higher vocational schools and universities.

    In the OECD's international assessment of student performance, PISA, Finland has consistently been among the highest scorers worldwide; in 2003, Finnish 15-year-olds came first in reading literacy, science, and mathematics; and second in problem solving, worldwide. The World Economic Forum ranks Finland's tertiary education #1 in the world

    burda yazılanlara göre eğitim bedava ve kalitesi dünya standartlarına göre birinci sıralarda

    Health

    Finland has a developed public health care system. 18.9 percent of health care is funded by households themselves, 76.6 percent is publicly funded, and the rest of the funding comes from elsewhere. There are 307 residents for each doctor.[30]

    After having one of the highest death rates from heart disease in the world in the 1970s, improvements in the Finnish diet and exercise have paid off. Finland is now one of the fittest countries in the world.

    yine buradan da göreceğimiz gibi sağlık harcamalarıda bedava ve dünya sağlık standartlarını neredeyse kendileri belirliyor.

    * İhracat: 84.72 milyar $ (2006)

    * İhracat ürünleri: Kağıt, selüloz, muhtelif orman ürünleri, makineler, elektronik, elektroteknik, demir - çelik, kimyasal ürünler, gemiler

    İhracat ortakları: Rusya %11.2, İsveç %10.7, Almanya %10.5, Birleşik Krallık %6.6, ABD %6.2, Hollanda %4.8 (2005)

    * İthalat: 71.69 milyar $ (2006)

    * İthalat ürünleri: Gıda maddeleri, petrol ve petrol ürünleri, kimyasallar, taşımacılık araçları, demir - çelik, makine, tekstil iplikleri ve kumaşlar, hububat

    * İthalat ortakları: Almanya %16.2, İsveç %14.1, Rusya %13.9, Hollanda %6.2, Danimarka %4.6, Birleşi Krallık %4.3, Çin %4.2 (2005)

    ihracat ihtalat farkına bakıyoruz ki ticaret açığı yok hatta bol bol fazlaları var.


    Dünyanın en pahalı şehirleri sıralamasında İstanbul'da yerini aldı. 2006 mart ayı verilerine göre en pahalı şehir: Moskova. İstanbul ise Paris ile beraber 15. sırada.

    1 Moskova - Rusya
    2 Seul - Güney Kore
    3 Tokyo - Japonya
    4 Hong Kong - Çin
    5 Londra - İngiltere
    6 Osaka - Japonya
    7 Cenevre - İsviçre
    8 Kopenhag - Danimarka
    9 Zürih - İsviçre
    10 Oslo - Norveç
    10 New York - ABD
    12 St Petersburg - Rusya
    13 Milano - İtalya
    14 Beijing - Çin
    15 İstanbul - Türkiye
    15 Paris - Fransa
    17 Singapur - Singapur
    18 Dublin - İrlanda
    19 Sydney - Avustralya
    20 Shanghai - Çin

    Finlandiyanın başkenti Helsinkiyi bu sıralamada Istanbulun önünde göremiyoruz.

    Demekki kaliteli bir eğitimi ve sağlık hizmetini bedava alabiliyorlar ve İstanbuldan daha ucuz bir şehir hayatları var.Vergilerin yüksek olduğu su götürmez. hatırladığım kadarıyla yüzde 48 civarlarında vergilendirme olması gerekiyor.Ama Türkiyede özel tüketim vergilerinin yanında sözü edilmez.
    Buradan anlıyoruz ki çok kazanıyorlar ama giderleri çok gibi bir yaklaşım yanlış, özel okulların yıllık 15 milyar olduğu bir ülkede yaşıyoruz, aslına birazımız yaşıyor. Diğer çoğunluk eksik eğitim eksik sağlık hizmetleri ile sürünüyorlar.
    Diğer yandan luxemburkta yaşayan bir insanın giderleride göz önüne alındığında finli bi adamdan daha çok harcama gücü olduğuda bir başka gerçek.
    Kültür harcaması ise kişisel bir tercih, oyun almayıpta onu başka birşey ile değerlendirmek tamamiyle şahsa kalmış bir durum,çünkü oyun bir eğlence biçimi ve zaman alan bir şey,sayın finlimiz o zamanı opera ile değerlendirmek istiyorsa bu bizim konumuz dışında.

    Finlandiya sadece verilen bir örnek olduğu için üzerinde duruldu. Şayet esas konumuza gelirsek;
    İstanbulun onda dokuzu gecekondu iken, onda birlik kısmın gecekonduculara vay hırsızlar demesi gibi bir durum, korsan ürün alanı hırsızlığa yakın bir duruma sokmak. Burada sorun, kimin ahlaklı kimin hırsız olduğu konusunun çarpaşık olduğunu görebilmek ve -benim fikrimce- böyle bir olgunun sorumluluğunun toplumun bütün bireylerince eşit olarak paylaşıldığını, diğer bir değişle korsanlığın çıktığı koşulları serbest piyasa ekonomisi ile kendi ellerimizle yarattığımız için, aynı derecede sorumlu olduğumuzu belirtmek istedim.
    Ve çok kültürlü, eğitimli, bol eurolu finli şahsında gereğince korsan kullandığına da bu yolla emin olabiliriz. Çünkü sorun toplumsal bir sorundur ve üst benliğimizi de bu toplumda oluştururuz.Bu bakımdan MediaMarktı ucuzluk adına yağmalayan cebi eurolu almanların yaşadığı tüketim toplumunun dişleri Turkiyedeki çetin rekabetin yanında sosyoekonomik çerçeve altında biraz törpülenmiştir okadar.
    Burada anlatmak istediğim sorun tamamiyle bir sistem sorunudur, ve sistem bizi korsana teşvik etmektedir. Yine belirtmekte fayda görüyorum NİNTENDO
    bu ülkede pazar geleceği görseydi, korsan ürünlerin yanında ,kendi fiyatlarını daha cazip hale getirmeye çalışırdı. Çünkü serbest piyasanın ahlakı yoktur. Nike uzak doğuda çocuk işçi çalıştırır, başka bir firma sadece daha ucuzu olduğundan, kanser yapan boyayı, bebekler için yaptığı oyuncaklarında kullanır. Nükleer santraller atıklarını saklaması pahalı olduğundan, bu atıkları denize atarlar. Ve Nike ayakkabının korsanını kullanan bir gençte hırsıza yakın bir duruma düşer ?!
    Son söz olarak; topluca göçüyoruz gıyamete
    Kalın sağlıcanan
    Not: kaynaklar Vikipedi den dir.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.