< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Bu hayattaki tek dostum öldü (2. sayfa)
-
-
bir kuş daha al?
-
Koy yemini dön arkana olmaz o iş, o kendini ne yapıp edip sevdiriyor.
Benim de vardı, 15 yaşını doldurunca öldü. Aileden birisini kaybetmiş kadar üzülüyor insan.
Hele konuşuyorsa apayrı bir bağlılık oluşturuyor.
Ünv. Hazırlık senesinde gece evdekilerden gizli televizyon izlerken uykulu şekilde konuşuyordu mayışık şekilde laf atması halen içimi acıtıyor
Arada aklıma geliyor bir tane alsam mı diye yapamıyorum, instaadaki videolarla idare ediyorum
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Birincisi hayattaki tek dostun bir kuş olmamalı, bir kuş daha alırsın unutursun daha güzel anıların olur. Allah bu canlılara bu kadar ömür vermiş yapacak bir şey yok bizimle birlikte ömür boyunca yaşayamazlar.
-
Uzaktan bakinca öyle gelebilir tabiki ama isin asli oyle olmuyor. Benimde bir muhabbet kusum var hayvan bir kere o kafesi kendi yuvası ve guvenli bir bolge olarak görüyor. Benimkinin kocaman bir kafesi var ve kapisi herzaman aciktir. Evde bir de kedim oldugunu belirteyim. Kafesi her zaman acik olmasina ragmen ya burasi acik ben kacip gideyim kurtulayim hic demedi. Evi orasi cunki ve biliyor mutlu. Arada çıkıp turluyor evde ama en ufak ters bir seyde hemen kafesine dönüyor. Ayrica ozgur diyip disariya gitse 1 gun yasayamaz hassas hayvanlar.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Hayvanlar karşılıksız seviyor ama insan öylemi
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Hemen hastalanıp ölüyorlar. Cam açmaya gelmiyor evde.
-
Ev halkından sayılan bir canlının ölmesi gerçekten üzücü, ancak olayın başka bir trajik yönüde "hayattaki tek dostunun" bir kuş olması.
-
Başınız sağ olsun. Geçen yıl golden retriever'ımı kendi ellerimle toprağa verdim. Başınız sağ olsun, üzüntünüzü yaşayın, sonra insan bir şekilde alışıyor. Hatıralara tutunun :)
-
Bu kadar hayatında hiç muhabbet kuşu beslemediğinden 7/24 kuşun kafeste kaldığını falan sanıyorsun sanırım. Bu kadar uzun yıllar kuş besleyenler arkadaşında dediği gibi aile bireyi olarak görmeye başlarlar. Bu süre zarfında eve her gelen aile bireyi kuşu gördükçe alıp çıkarır,sever ve oynar zaten. Biz belli bir odo belirlerdik kaçmasın diye orda istediği gibi kafesi açık takılırdı. Zaten onun kafesi güvenli ortamı olduğu için bazen salonda bile çıkardığımızda gidip kafesine girdiği bile oluyor. Hatta açık bırakıp markete gittiğimizde bazen hiç çıkmamış yada çıkıp girdiğide oluyor.
Sen bu duyarı kasıcaksan git Hint Bülbülü falan besleyenlere söyle. O kuşları kafesten çıkarırsan evin içinde kaybedersin çünkü. O yüzden genelde çok kontrollü çıkarırlar yada çıkarmazlar. Bu şekilde duyar kasarak ne amaçladın onuda bilmiyorum ama söylediğin hiç bir kelimeye katılmıyorum
-
Nasılda Cik derdi,
Yemini bikbik lerdi,
Suyunu pek içmezdi,
Cik diyemeden gitti.
Kafesi onun eviydi,
Evimiz onun bahçesiydi,
Gazetesine pek inmezdi,
Cik diyemeden gitti.
Renkli renkli tüyleri vardı,
O koltuktan o koltuğa uçardı,
İyi kuştu perdelere pek konmazdı,
Cik diyemeden gitti.
Yemin suyun bol olsun,
Toprağın Cennet bahçesi olsun,
Ağacın bol havan bol olsun,
Cik diyemeden gittin.
E. Acet
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X