Şimdi Ara

BU SENEKİ FEN EDEBİYAT PUANLARI NE OLUR (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
41
Cevap
1
Favori
18.425
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • YOK BU SENE GİRMEK İSTEYENLERDE FAYDALANABİLİYORLAR
  • bu sene
    COGRAFYA
    TARİH
    EDEBİYAT
    tahmini puanlaruı ne olur ARKADAŞLAR BÜYÜK İHTİMAL NE OLABİLİR BU SENEKİ PUANLAR
  • Bence puanlar 2011 deki gibi olmaz. Tamam elbette bir değişim olacaktır. Ancak bu konuda uzmanlar hem fikir değil. Bazıları geçen seneye göre daha da düşebileceğini söylüyor. Formasyon meselesi garanti değil ki. Bu YÖK ün Fen Edebiyat Fakültesi kontenjanları boş kalmasın diye yapmış olduğu muhtemelen geçici bir taktik. Bir kere güven sarsıldı. Yani buruşan bir sayfa asla eskisi gibi olamaz. Zaten LYS-3-4 başvuruları da geçen seneye oranla %10 daha düşük. Bence bu bir avantaj. Daha az katılımcı demek daha fazla şans demektir. Buna ilaveten de açılan yeni kontenjanlar bu şansı katlamakta. Bence ümitsizliğe kapılmanın bir anlamı yok. Her yıl olduğu gibi sorular bir adım daha zor olacaktır. Bunun dışında görünen bir gerçek vardır ki insanların öğretmenlik mesleğinden kaçınmalarıdır. Sonucu biliyorlar. Atanmak sınavı kazanmaktan daha zor. Hadi atandın. Aldığın para ilkokul mezunu 5 yıllık bir fabrika işçisiyle hemen hemen aynı. Değer mi? Sadece Google'den yapmış olduğum küçük bir araştırmayı sizlere sunmak isterim;

    Cüneyt Arkın - Tıp Mezunu (Oyuncu)
    Cem Yılmaz - Turizm ve Otelcilik Mezunu ( Oyuncu, Komedyen)
    Elif Şafak - Uluslararası İlişkiler Mezunu (Edebiyatçı, Yazar)
    Tarkan - İngiliz Dili Mezunu (Mega Star)
    Ali Babacan - Endüstri Mühendisi (Siyasetçi, Bakan)
    R.Tayyip Erdoğan - İktisat Mezunu (Başbakan)
    Sinan Çetin - Sanat Tarihi Mezunu (Yönetmen)
    Murat şeker - İktisat Mezunu (Yönetmen)
    ...
    Evet amatörce düşünüyor olabilirim ama baktığımızda kimse eğitimini aldığı mesleği yap(a)mıyor. Aslında biz üniversiteye girerken hep bunu düşünürüz. Mezun olduğumuz bölümle ilgili meslekler edinmeyi hayal ederiz. Edebiyat mezunu bir yazar olmayı, Sinema-TV mezunu bir yönetmen, senarist olmayı, Fizikçi bir bilim adamı olmayı hayal eder. İster istemez bunu dile getirmese bile gönlünde o vardır. Ki en doğal hakkıdır da. Ancak zamanla şartlar bizi hedeflerimizden alıkoyar engelleri birer birer önümüze sunar. Yukarıda saydıklarım gibi niceleri vardır. Devamı da gelecektir. Bu sistemin eksikliğinin basbaya kanıtıdır. İnsanlar yeteneklerine göre bölümlerden mezun olmalıdır. Ve bu sınav sistemi bunun en büyük engelidir. Bir edebiyatçı, sayısal dersleri yapamadığı için kendi bölümünü kazanamamasına, küçük yaşlardan beri sinemaya, kameraya tutkun bir gencin kültür derslerinin çok iyi olmaması yüzünden sinema-tv okuyamamasına, elektroniğin kurdu olmuş lehiminden, montajına, tasarımından, baskısına, direncinden, kondansatörüne yalayıp yutmuş bir gencin matematiği zayıf diye mühendislik fakültesine gidememesinin sebebi nedir... Aptalların hazırlayıp sunduğu sınav. Sınav illaki olmalı ama böyle değil. Örnek verecek olursam diyelim ki ben edebiyat okumak istiyorum. Ben isterim ki gideyim istediğim bir üniversiteye onların belirledikleri şartlarda sınava gireyim. Mesela desinler ki şu gün şu saatte sınavımız var. Size bir konu verilecek ve o konu hakkında kompozisyon, şiir, makale, deneme yazıp teslim etmeniz istenecek. Uzmanlarımız bunları değerlendirecek geri dönüş yapılacak. Ardından bir de mülakat olsun, kimin ne olduğu az çok belli olur. Ya da bir elektronik mühendisliği okumak isteyen ki gerçekten böyle bir isteği olan mesleki bir liseye gitmiştir. O da istediği bir üniversitenin mühendislik fakültesine başvuru yapıp özel sınava tabii olsun. Alın bunlar malzemeleriniz şu kadar vakitte şu şu özelliklere sahip devreyi çalıştırıp teslim edin. Temrinini hazırlayın. Gibisinden mesleğe ve bölüme özel sınav olması bence herkes için en güzel çözümdür. Yoksa daha çok priz bağlamayı bilmeyen mühendis, tıp okuyup oyuncu olan aktris çıkar bu memleketten... İşsizlik de cabası.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nikolaosates -- 10 Mayıs 2013; 20:04:30 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BıyıksızAdam

    YOK BU SENE GİRMEK İSTEYENLERDE FAYDALANABİLİYORLAR

    her üniversite formasyon vermiyo yalnız yök belirlicekmiş hangi üniveristenin formasyon vereceğini..Bunu göz önünde bulundurursak köklü üüniveristelerin puanı geçen seneye göre epey artacak
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enverates

    Bence puanlar 2011 deki gibi olmaz. Tamam elbette bir değişim olacaktır. Ancak bu konuda uzmanlar hem fikir değil. Bazıları geçen seneye göre daha da düşebileceğini söylüyor. Formasyon meselesi garanti değil ki. Bu YÖK ün Fen Edebiyat Fakültesi kontenjanları boş kalmasın diye yapmış olduğu muhtemelen geçici bir taktik. Bir kere güven sarsıldı. Yani buruşan bir sayfa asla eskisi gibi olamaz. Zaten LYS-3-4 başvuruları da geçen seneye oranla %10 daha düşük. Bence bu bir avantaj. Daha az katılımcı demek daha fazla şans demektir. Buna ilaveten de açılan yeni kontenjanlar bu şansı katlamakta. Bence ümitsizliğe kapılmanın bir anlamı yok. Her yıl olduğu gibi sorular bir adım daha zor olacaktır. Bunun dışında görünen bir gerçek vardır ki insanların öğretmenlik mesleğinden kaçınmalarıdır. Sonucu biliyorlar. Atanmak sınavı kazanmaktan daha zor. Hadi atandın. Aldığın para ilkokul mezunu 5 yıllık bir fabrika işçisiyle hemen hemen aynı. Değer mi? Sadece Google'den yapmış olduğum küçük bir araştırmayı sizlere sunmak isterim;

    Cüneyt Arkın - Tıp Mezunu (Oyuncu)
    Cem Yılmaz - Turizm ve Otelcilik Mezunu ( Oyuncu, Komedyen)
    Elif Şafak - Uluslararası İlişkiler Mezunu (Edebiyatçı, Yazar)
    Tarkan - İngiliz Dili Mezunu (Mega Star)
    Ali Babacan - Endüstri Mühendisi (Siyasetçi, Bakan)
    R.Tayyip Erdoğan - İktisat Mezunu (Başbakan)
    Sinan Çetin - Sanat Tarihi Mezunu (Yönetmen)
    Murat şeker - İktisat Mezunu (Yönetmen)
    ...
    Evet amatörce düşünüyor olabilirim ama baktığımızda kimse eğitimini aldığı mesleği yap(a)mıyor. Aslında biz üniversiteye girerken hep bunu düşünürüz. Mezun olduğumuz bölümle ilgili meslekler edinmeyi hayal ederiz. Edebiyat mezunu bir yazar olmayı, Sinema-TV mezunu bir yönetmen, senarist olmayı, Fizikçi bir bilim adamı olmayı hayal eder. İster istemez bunu dile getirmese bile gönlünde o vardır. Ki en doğal hakkıdır da. Ancak zamanla şartlar bizi hedeflerimizden alıkoyar engelleri birer birer önümüze sunar. Yukarıda saydıklarım gibi niceleri vardır. Devamı da gelecektir. Bu sistemin eksikliğinin basbaya kanıtıdır. İnsanlar yeteneklerine göre bölümlerden mezun olmalıdır. Ve bu sınav sistemi bunun en büyük engelidir. Bir edebiyatçı, sayısal dersleri yapamadığı için kendi bölümünü kazanamamasına, küçük yaşlardan beri sinemaya, kameraya tutkun bir gencin kültür derslerinin çok iyi olmaması yüzünden sinema-tv okuyamamasına, elektroniğin kurdu olmuş lehiminden, montajına, tasarımından, baskısına, direncinden, kondansatörüne yalayıp yutmuş bir gencin matematiği zayıf diye mühendislik fakültesine gidememesinin sebebi nedir... Aptalların hazırlayıp sunduğu sınav. Sınav illaki olmalı ama böyle değil. Örnek verecek olursam diyelim ki ben edebiyat okumak istiyorum. Ben isterim ki gideyim istediğim bir üniversiteye onların belirledikleri şartlarda sınava gireyim. Mesela desinler ki şu gün şu saatte sınavımız var. Size bir konu verilecek ve o konu hakkında kompozisyon, şiir, makale, deneme yazıp teslim etmeniz istenecek. Uzmanlarımız bunları değerlendirecek geri dönüş yapılacak. Ardından bir de mülakat olsun, kimin ne olduğu az çok belli olur. Ya da bir elektronik mühendisliği okumak isteyen ki gerçekten böyle bir isteği olan mesleki bir liseye gitmiştir. O da istediği bir üniversitenin mühendislik fakültesine başvuru yapıp özel sınava tabii olsun. Alın bunlar malzemeleriniz şu kadar vakitte şu şu özelliklere sahip devreyi çalıştırıp teslim edin. Temrinini hazırlayın. Gibisinden mesleğe ve bölüme özel sınav olması bence herkes için en güzel çözümdür. Yoksa daha çok priz bağlamayı bilmeyen mühendis, tıp okuyup oyuncu olan aktris çıkar bu memleketten... İşsizlik de cabası.


    teşekürler. düşüncenide taktir ediyorum




  • 300 350 civarı bi puan alırım inş acıkta kalmam ya formasyon illeti yüznden
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enverates

    Bence puanlar 2011 deki gibi olmaz. Tamam elbette bir değişim olacaktır. Ancak bu konuda uzmanlar hem fikir değil. Bazıları geçen seneye göre daha da düşebileceğini söylüyor. Formasyon meselesi garanti değil ki. Bu YÖK ün Fen Edebiyat Fakültesi kontenjanları boş kalmasın diye yapmış olduğu muhtemelen geçici bir taktik. Bir kere güven sarsıldı. Yani buruşan bir sayfa asla eskisi gibi olamaz. Zaten LYS-3-4 başvuruları da geçen seneye oranla %10 daha düşük. Bence bu bir avantaj. Daha az katılımcı demek daha fazla şans demektir. Buna ilaveten de açılan yeni kontenjanlar bu şansı katlamakta. Bence ümitsizliğe kapılmanın bir anlamı yok. Her yıl olduğu gibi sorular bir adım daha zor olacaktır. Bunun dışında görünen bir gerçek vardır ki insanların öğretmenlik mesleğinden kaçınmalarıdır. Sonucu biliyorlar. Atanmak sınavı kazanmaktan daha zor. Hadi atandın. Aldığın para ilkokul mezunu 5 yıllık bir fabrika işçisiyle hemen hemen aynı. Değer mi? Sadece Google'den yapmış olduğum küçük bir araştırmayı sizlere sunmak isterim;

    Cüneyt Arkın - Tıp Mezunu (Oyuncu)
    Cem Yılmaz - Turizm ve Otelcilik Mezunu ( Oyuncu, Komedyen)
    Elif Şafak - Uluslararası İlişkiler Mezunu (Edebiyatçı, Yazar)
    Tarkan - İngiliz Dili Mezunu (Mega Star)
    Ali Babacan - Endüstri Mühendisi (Siyasetçi, Bakan)
    R.Tayyip Erdoğan - İktisat Mezunu (Başbakan)
    Sinan Çetin - Sanat Tarihi Mezunu (Yönetmen)
    Murat şeker - İktisat Mezunu (Yönetmen)
    ...
    Evet amatörce düşünüyor olabilirim ama baktığımızda kimse eğitimini aldığı mesleği yap(a)mıyor. Aslında biz üniversiteye girerken hep bunu düşünürüz. Mezun olduğumuz bölümle ilgili meslekler edinmeyi hayal ederiz. Edebiyat mezunu bir yazar olmayı, Sinema-TV mezunu bir yönetmen, senarist olmayı, Fizikçi bir bilim adamı olmayı hayal eder. İster istemez bunu dile getirmese bile gönlünde o vardır. Ki en doğal hakkıdır da. Ancak zamanla şartlar bizi hedeflerimizden alıkoyar engelleri birer birer önümüze sunar. Yukarıda saydıklarım gibi niceleri vardır. Devamı da gelecektir. Bu sistemin eksikliğinin basbaya kanıtıdır. İnsanlar yeteneklerine göre bölümlerden mezun olmalıdır. Ve bu sınav sistemi bunun en büyük engelidir. Bir edebiyatçı, sayısal dersleri yapamadığı için kendi bölümünü kazanamamasına, küçük yaşlardan beri sinemaya, kameraya tutkun bir gencin kültür derslerinin çok iyi olmaması yüzünden sinema-tv okuyamamasına, elektroniğin kurdu olmuş lehiminden, montajına, tasarımından, baskısına, direncinden, kondansatörüne yalayıp yutmuş bir gencin matematiği zayıf diye mühendislik fakültesine gidememesinin sebebi nedir... Aptalların hazırlayıp sunduğu sınav. Sınav illaki olmalı ama böyle değil. Örnek verecek olursam diyelim ki ben edebiyat okumak istiyorum. Ben isterim ki gideyim istediğim bir üniversiteye onların belirledikleri şartlarda sınava gireyim. Mesela desinler ki şu gün şu saatte sınavımız var. Size bir konu verilecek ve o konu hakkında kompozisyon, şiir, makale, deneme yazıp teslim etmeniz istenecek. Uzmanlarımız bunları değerlendirecek geri dönüş yapılacak. Ardından bir de mülakat olsun, kimin ne olduğu az çok belli olur. Ya da bir elektronik mühendisliği okumak isteyen ki gerçekten böyle bir isteği olan mesleki bir liseye gitmiştir. O da istediği bir üniversitenin mühendislik fakültesine başvuru yapıp özel sınava tabii olsun. Alın bunlar malzemeleriniz şu kadar vakitte şu şu özelliklere sahip devreyi çalıştırıp teslim edin. Temrinini hazırlayın. Gibisinden mesleğe ve bölüme özel sınav olması bence herkes için en güzel çözümdür. Yoksa daha çok priz bağlamayı bilmeyen mühendis, tıp okuyup oyuncu olan aktris çıkar bu memleketten... İşsizlik de cabası.


    bunlar gerçekten yapmak istediklerini yapan adamlar.tıp okuyup para sıç*cam ben diyenlere gösterilmesi gereken insanlar.özellikle Cem Yılmaz.adamı bi butik otelde resepsiyonda görmekde vardı




  • Erol Köse bile Tıp Mezunu... Düşünün artık vaziyeti.
  • arkadaşlar ilk başta egitim modelini düzenlemek gerekir.bakın ben meslek lisesi bilişim tek mezunuyum.benim mat fizik kmya vs sayısal yok gidebilecegm.okuldan sonra direk gidebilecegm tek yer programcılık.ondada iş imkanı çok çok çok çok kısıtlı.şu an dersanede sözel sınıfındayım.ama istedigim meslege asla gidemeyecegimi biliyorum.benim istedigim meslek tıp veya veterinerlik bunlarda hayal artık.çünkü meslek lisesi mezunuyum.matematigin m sini bilmiyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enverates


    hakkaten de düşme gibi bir ihtimal var mı? Onu geçtim puanların artmaması bile çok hoş olur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Elevator

    quote:

    Orijinalden alıntı: enverates


    hakkaten de düşme gibi bir ihtimal var mı? Onu geçtim puanların artmaması bile çok hoş olur.

    kesin artar düşme olmaz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tomris01

    quote:

    Orijinalden alıntı: Elevator

    quote:

    Orijinalden alıntı: enverates


    hakkaten de düşme gibi bir ihtimal var mı? Onu geçtim puanların artmaması bile çok hoş olur.

    kesin artar düşme olmaz

    bu kötü oldu. umarım 30-40 puan artmaz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Elevator

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tomris01

    quote:

    Orijinalden alıntı: Elevator

    quote:

    Orijinalden alıntı: enverates


    hakkaten de düşme gibi bir ihtimal var mı? Onu geçtim puanların artmaması bile çok hoş olur.

    kesin artar düşme olmaz

    bu kötü oldu. umarım 30-40 puan artmaz.

    o civarda artacağı yönde yorumlar var.Formasyonu her üni vermiyo bunu yök belirlicek bunu bilmeyen kişiler tercih hatası yapacak haliyle milletin önünü kapatacak




  • "Öncelikle sadece formasyondan ötürü değil atanamadığından ötürü artık tercih edilmediğini de belirtmeliyim, geçtiğimiz senelerde atama fazla olurken artık eskisi kadar öğretmen atanılmadığı için hali hazırda eğitim fakültelerinin dahi puanı düşmekte. Ancak pedagojik formasyonun verilmesi bir nebze artacak olsa dahi çok fazla artacağını da sanmıyorum... "
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enverates

    "Öncelikle sadece formasyondan ötürü değil atanamadığından ötürü artık tercih edilmediğini de belirtmeliyim, geçtiğimiz senelerde atama fazla olurken artık eskisi kadar öğretmen atanılmadığı için hali hazırda eğitim fakültelerinin dahi puanı düşmekte. Ancak pedagojik formasyonun verilmesi bir nebze artacak olsa dahi çok fazla artacağını da sanmıyorum... "

    sağolun. benim istediğim yer 403 puanla kapatmış. 420-430'u bulursa puanı işim çok zor. umarım olmaz böyle bir şey.
  • Beyler her yıl puanlar artacak deniliyor, ama baktığımızda düşüyor. Bunlar insanların isteğini, hırsını azaltmak için söylenen sözler... Bence bu konuları tartışarak vakit kaybedeceğimize çalışıp puan kazanalım.
  • Nereyi istiyorsun?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enverates

    Nereyi istiyorsun?


    odtü matematik.
  • Boğaziçi, Odtü, İtü gibi üniversiteler genellikle herkesin bir numaralı tercihleri olduğu için ve insanlar hangi bölüm olursa olsun demir atmayı düşündükleri için biraz zor. Ümidini kaybetme. Ama bence ikinci bir yeri kafanda hazırla, yani bu herkes için geçerli kafanızda sadece bir yer olması işleri biraz daha sıkıyor. Baskıyı arttırıyor. O yüzden ikinci plan önemli. Mesela belki ODTÜ de Matematiği kazanamayabilirsin ancak ille de ODTÜ ye gitmek istiyorsan birçok sayısal bölüm var Fizik, Kimya, Biyoloji... Bunlara 340-360 gibi puanlarla girebilirsin. Çift anadal ile hem fizik hem de matematik mezunu olabilirsin. Yada bir sonraki sene yatay geçiş filan imkanı var. Yok ben ille de matematik okumak istiyorum diyorsan MF puanları daha değerli olduğu için zaten 220-400 arası girebileceğin onlarca üniversite var. Elbette marka bir üniversitede okumak gurur verir ancak bunun arkasına çok fazla sığınılabileceğine inanmıyorum. Başarısız insanların bahaneleri. Sonuçta iş sen de biter. Kaldı ki insan her dönem yeni fikirlere yelken açıyor. Kimi üniversiteye ne niyetlerle giriyor ama bir üniversite kulübü hayatını değiştiriyor. Mesleğini gösteriyor. Mezunların yorumlarına bakıldığında üniversite kulüplerinin etkisi azımsanacak gibi değil... Başarılar dilerim.




  • formasyon geldigi için fen edebiyat fakültelerinin puanı yükselecek yani talep artacak peki mühendislik faküteleri ve diger fakülteler bundan nasıl etkiler puanlar düşer mi artar mı ?
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.