Bu geceki bu utanç gecesinden sonra neler olacak? Ben size hemen söyleyeyim; önce yönetim Ertuğrul Sağlam’ın arkasında duracak. Sonra gazetelerde onlarca teknik adamın adı geçecek. Ara transfer döneminde Beşiktaş’a Ronaldinho, Messi, Lampard kalitesinde adamların transfer dedikoduları çıkacak ama hepsinin ya son anda karısı izin vermeyecek ya da çocuklarının okul sorunu çıkacak. İbrahim Akın, Burak Yılmaz , Ricardinho gibi oyunculara fatura kesilip takımdan uzaklaştırılacak. Gordon Milne PAF takımının başına getirilecek. Metin – Ali – Feyyaz üçlüsü menajer olacak. Sonra tüm bu çileleri en son damlasına kadar çeken Beşiktaş seyircinin yaptığı bazı tezahüratlar ya uğursuz bulunacak ya da takım üzerinde stres oluşturuyor diye söylenmesi yasaklanacak. Önümüzdeki maçlara baka baka sezonun sonunun gelmesi beklenecek. Takımın tüm gücü Türkiye kupasını alması için seferber edilecek. Kazanılan kupanın ardından başkan iki damla gözyaşı dökecek ve yeni sezona şampiyonluk parolası ile hazırlanacak. Bu masal böyle devam edip gidecek, kimse kusura bakmasın ama Beşiktaş camiasının artık uyanma zamanı geldi , geçiyor bile. Ağızlara doladıkları iki büyük yaratılmaya çalışıyor teorisi gerçeğe dönmek üzere ama buradaki anahtar kişi maalesef ama maalesef Beşiktaş kulübünün kendi başkanı…
Sırada Ertuğrul Sağlam var. Elindeki takım Liverpool’u daha 15 gün önce alt etmeyi başarmış bir takım. Yani sokaktan topladığın 11 tane adamı sahaya sürmüyorsun. Ne oldu da; bu 15 gün içinde bir takım uzaydan gelmiş gibi top oynarken, Beşiktaş’lı oyuncular mahalle topçusuna dönüşüverdi. Yoksa bu Galatasaray, Marsilya hatta Fenerbahçe deplasman maçlarında da gördüğümüz rakip sahada kompleksi olmasın. Ertuğrul Sağlam takımın başına geldiğinde, büyük takımın hocası olmak ayrı bir şey, iyi hoca olmak ayrı bir şey demiştim. Hedefsiz bir takımda 3 maç arka arakaya kazanırsan başarıdır ama hedefi olan bir takımda 10 maç arka arkaya kazan, sonraki 2 maçı kazanama, başarısız olursun diye yazmıştım. Sevgili Ertuğrul burası Kayseri değil, elindeki takımda Kayserispor hiç değil. Eğer sen Marsilya’ya (Marsilya o kadar kötüydü ki teknik adamını Beşiktaş’ı yendiği maçtan sonra değiştirdi), Galatasaray’a sadece deplasman korkundan yeniliyorsan, bu takımda işin yok demektir. Sen elindeki Ricardinho gibi bir adamı kullanamıyorsan, Ülker güzeli Delgado’da ısrar ediyorsan bu takımda işin yok demektir. Aylarca oyalanıp sonra gidip Diatta gibi bir adamı alıyorsan, bu takımda işin yok demektir. Maç 5-0 iken son 15 dakika küfür eder gibi Ricardinho’yu oyuna alıyorsan bu takımda işin yok demektir. İyi insan ya da iyi bir Anadolu takımı hocası olabilirsin ama şampiyonluğa oynayan Beşiktaş hocası olmak için daha çok yolun var sevgili Ertuğrul Sağlam. Ne demişler “cesurlar bir kere, korkaklar bin kere ölür” !!!