Bursa'da üretilen Troy T200 uçağı ilk kez piste çıktı (2. sayfa)

Haklısın hocam. Biatçılar biraz kudurmuş. Toplumda huzur olmadıkça F535 bile üretsek boş. Yaşadığım şehirde geçtiğimiz pazar 17 yaşında çocuk vuruldu. Yerdeki kanı dahi kurumamıştı oradan geçtiğimde. 20-30 metre anca gidebilmiş. Burada aynı hafta yine 2 kişi daha vurulmuştu. Sokakta can güvenliğimiz kalmamış, üstüne bir de savaştan gelen mültecilerimiz var. Böcek öldürür gibi insan öldüren insanlar aramızda dolanıyorlar. Ve çok fazlalar. Biz neredeyiz bu biatçılar nerede ?

Karşıyım mı yazmışım? Nerenle okuyorsun, nerenle anlıyorsun? Evet Abd'de de durum çok kötü. Onlarda da her türlü askeri olanak var ama kendi vatandaşlarının güvenini sağlayamıyorlar. Çok güzel onları örnek alalım. Çeteler böyle kolay arttıkça, sabıkalılar bu kadar rahat gezdikçe yarın öbürgün senin de bir yakınına bıçağı taktıklarında adalet süper dersin yine oy verirsin umarım.

Hindistan'ında askerisi çok iyi. Onları da örnek alalım. Eğitim adalet falan boşverelim tabi.

Ben milliyim evet, muhtemelen bir çoğunuzdan da aslen daha Türk'ümdür. O yüzden daha en başında BOP eşbaşkanı sözünden itibaren de milli olduğum için Bop u açıp baktığım için o tarafa oy vermedim vermemde. 8-10 milyon Suriyeli ile zaten ülkede ne kadar millilik kaldı o da soru işareti. Bu forumda da her zaman askeri alandaki ve ulaşım alanındaki yapılan yatırımları beğendiğimi belirttim. Ama hep de adalet ve eğitim olmadıktan sonra benden yana oy şansları yok da dedim.

Yazını saçma sapan yerlere bağlıyorsun sonra ama yanlış anlıyorsunuz demenin manası yok. Sokak çeteleri var da sanki ülkede terör örgütü hiç olmadı yokmuş gibi davranıp bir müzisyeni delinin biri öldürünce sokaklar birden terörize oldu demenin de lüzumu da yok. Ortalık terör örgütü militanı kaynıyor görmüyor musun. Suriyeliler savaştan kaçan mağdurlar sebepleri var hükümetin de suçu var buncasını almak da zorunda değiliz, dünyanın mazlum müslüman fakir ve kalifiyesizlerini ülkeye çekmenin de gereği yok. Kimse peygamber değil bir mucize ile bunları besleyemeyiz. Peki onlar gitse de terör v e yoksulluk bitecek mi?

Milletimiz 36 yaşında emekli olmuş elimi sallasam emekliye çarpıyor bunca boş beleş insanı kim hangi sosyal güvenlik yasası besleyebilir hükümet ve muhalefet düşünüyor mu? Benim olmayan iktidar batsın kafasında bütün ülke.

Evet milli uçak araba traktör ya da bisiklet ülkede üretilecek her şey gelecek için tek kurtuluş yolu. Yoksa kriptodan borsa altın kumarı ile kimse bir şey kazanamaz daha da batar. Aileler ellerinde kalan son kuruşlarını da yurt dışında pizza dağıtmayı bir marifet sanan çocuklarına veren sefillere dönüştü.

Çıkacak petrol doğalgaz veya gökten para yağsa bile artık beleşe yaşamaya alıştırılmış oy için haybeye para dağıtılan ipini koparmış bu halkı doyuramaz.

E tamam, hemen hemen aynı şeyleri düşünüyoruz. Askeri alandaki gelişmeler çok iyi.

Müzisyen olayı son örnek diye verdim. Yani son 3 aydaki binlerce haberi çıkartmam mı gerekiyor illaki? Daha 30 yaşını doldurmadan 30 sabıkalı adamların ortada dolaşıyor olması ne demek? Mantıklı düşünelim, adalet diye bir şey bayağı yok demek. Yani boşuna bakanlık falan bütçe ayırmayalım. Bir işin mantıklısı nedir bunu da çözmeye çalışalım.

Biri bir suç işler. Diyelim ki telefonunu çaldı. Hakim de savcı da sensin. Özür diledi hadi uyardın bıraktın. 3 ay sonra bir daha çaldı. E artık ceza vereyim dedin. 3 aylık alt tarafı ceza verdin. Çünkü valla bir daha yapmayacağım dedi hadi ikna oldun. 6 ay sonra bir daha çaldı. Yine mi 3 ay verirsin? E artık belli değil mi? Bu işin yolcusu demek ki ya da cezan caydırıcı değil. Yani 1 sene vermen lazım artık. 1 sene sonra çıktı bir daha çaldı. Ne yaparsın? Yine mi 1 sene verirsin. Artırman gerekir değil mi? Demek ki vazgeçmiyor, ceza yeterli değil. 2 sene verirsin. 2 sene sonra çıktı bir daha çaldı. Yani üşenmedim yazdım ama 20-30 sabıkası olanlar var. 25 yaşındaki birinin 20 sabıkası olabilmesi için, ilk suçuna 15 yaşında başlasa. Her suç için hiç kademeli artış yapmadan sadece 5 ayda bir dışarı salmaları lazım. Onunda hemen çıkar çıkmaz 1 ay içinde tekrar suç işleyip yakalanmış olması lazım. Tabi farkedilmediği başka suçları da oluyordur.

O müzisyeni öldüren 23-24 yaşında 9 sabıkalı, ama ortada bıçak ile serbest gezen birisi. Sence kaç ay sonra aramızda olmalı? Ya da kaç sene kalacak? Siyasilerin şimdi içi kıpır kıpır. Bu seçime olmadı, sonrakine kesin af çıkartırlar. Sanki normalde yeterince suçlu dışarıda değil gibi.

Yani basit bir hesapla görüyoruz ki adalet falan 21 senedir tesis edilememiş, hatta daha da kötüleşmiş. Eskiden yine ulu orta dolandırıcılığa falan insanlar biraz utanırdı, korkardı. Artık hapse götürülen çocuk bile rahatça bağırıyor, nasıl olsa hemen bırakırlar diye :D Suçlu bile korkmadan bunu söylüyor.

Diğer suçlularımıza bakıyoruz, maşallah boy boy bakanımız ile fotoları var. Bu nasıl oluyor? Nasıl bu kadar suçlu, makam odasında rahatça bakanla fotolar çekiyor. Sen ben o odaya giremeyiz. Yine bakanımız, balkanlardaki uyuşturucu baronunu yakaladık gönderdik diyor. 2 sene sonra İstanbul'da karşı mafyanın kurşunu ile ölü bulunuyor? Yol geçen hanı mı burası? Ha yine 21 sene önceye kadar bir avrupa, japonya kadar olmasa da bakanlarda bir utanma vardı hala Tr'de. Hani ben gönderdim diyen adam 2 seneye İstanbul'da rahatça yaşadığı ortaya çıktığında ilgili bakan istifa ederdi. Artık kimse hiç bir şeye istifa etmiyor. O da bitti.

Petrol, doğalgaz çıksın elbet, onlarda güzel. Tanklar, tüfekler güzel. Ama bu tarım ülkesinde tarımcılık niye bitti? Niye her şey ithal oldu? Birini yaparken diğerinden niye vazgeçtik? Elin bit kadar ülkeleri, bize sebze meyve ihraç ediyor. Hani koca Türkiye olarak, bit kadar yüzölçümünün, daha da bit kadar alanında sadece tarımcılık yapabilen ülkeden bunları ithal etmeye insan utanır.

Suriyeli konusunda aynı düşünüyoruz. Elin Afganı, ne idüğü belirsizi elini kolunu sallayarak vatandaşlıklar aldı. Başka hiç bir ülkede böyle bir örnek yok. Zaten olamazda. 8-10 milyon ne demek. Çoğu avrupa ülkesinin toplam nüfusu o zaten. Bize son 5 yılda sokulan yabancı başka ülkeye sokulsa zaten o ülke artık ismini değiştirmek zorunda kalır, kendileri azınlık olur.

Ekonomiye, yoksulluğa inan bir şey demiyorum. Eğitim ve adalet olduktan sonra zaten o zamanla düzelir. %90'ın kararını ekonomi belirler, benim değil. Ülkenin iyiliği için yeri gelir kemer sıkılır. Ama değecek ise kemer sıkılır. Sedat Peker'ler falan ne yolsuzluklardan bahsetti. Çökmeler. Tanıdıkların milyonlarca dolarlık vergilerinin silinmesi falan. Normalde ülke vatandaşı seve seve, gururla vergisini vermeli. Ama bunları okuyunca demek ki bir anlamı yokmuş deniyor.

Bugün bir doktorun yetişmesi için şu kadar yüz bin dolar gerekiyor deniyor. Ama biz elimizle ittik onları da. Giderlerse gitsin dediler. Doktorları düşman bellediler. Onun yerine amatör yine yabancı çömezleri getirdiler. Bugün kadın bundan cesaretle kalkıp, eskiden doktorlar bizi azarlardı, artık rahatça doktorları dövebiliyoruz dedi. O yüzden oyun akp ye dedi. Yani eğitimliler gidiyor, cahiller bu cahilliği ile bir de gurur duyar hale geldi.

Yani bunlardan ötürü ben memnun değilim. Evet askeri gelişmeler güzel, yollar, köprüler, tüneller de bence güzel. Ama adalet ve eğitim olmadıktan sonra benim için hiç yeterli değil. Zaten bunlar olmazsa, o askeri de bir yerde tıkanır, yollarda bir yerde çöker ki çöktü kuzeye yapılan yol. Eğitimliler burası heyelan alanı, buralardan geçirmeyin, şuradan geçirin dedi. Hayır buradan geçireceğiz dediler çöktü. Onca şehirde, buralara bine yapılmaz tam fay hattı ve heyelan bölgesi diye uyarı verdiler. Özellikle oralara binalar yapıldı. İmar affı getirdik müjde dendi. Eğitimliler dinlenmedi. O binalarda çöktü.

Askeri alandaki gelişmeler için de, aslında daha önce çalışan, iha, siha geliştiren yerli firmamızın projelerine çöküldü deniyor. Yani çöke çöke bir yere kadar gider bu. Gerçekte neler oluyor o önemli. Şimdi Hatay'ın %80 i Suriyeli oldu deniyor. Yani resmen şehir kaybettik gibi bir şey. Bir şehir karşılığı göstermelik motor teknolojisi hediye edilemez mi? Başka büyük madenler, y.dışı büyük ortaklıklar karşılığı askeri bir şeyler hediye edilemez mi? Olabilir.

Ha Suriye'de koridor oluşturduk, bence lazımdı. Libya'ya çıktık, o da iyiydi. Yani onlarda tamam. Karabağ geri alındı, o da güzel. Ama o sırada Yunanlı ve bulgar, ucuzluktan gibi takır takır egede daireleri kapattı. Şu anda Türklerin artan bir kısmı, kendi ülkesinde Yunanlı ev sahibine kira ödüyor. 250 bin dolara vatandaşlıklar gitti. Filistin'de öyle öyle satarak, sıcak para giriyor derken ülkesinden oldu. Antalya da eskiden bir iki Rus bölgesi vardı. Artık adamların ilçeleri oldu. Her şeyin sadece Rusça yazdığı bölgeler oldu.

İşte artı eksi bakmak lazım. Bu ülke bizim. Korumamız lazım. Ben birlik beraberlik ayağına akp'nin eskileri ile ortaklık yapan, hdp ile ortaklık yapan gruba da güvenmiyorum. Ama zamanında akp hdp ile açık açık hatta fazlasıyla ortaklık yaparken de alkışlamıyordum.

Ben Zafer'e verip geçerim artık kim ne yapıyorsa yapacak.

Benim anlattığım ile senin gösterdiğin arasındaki fark, güneş ile jüpiter arasında farkla eşdeğer hocam. Billet malzemeden halihazırda mevcut bir şeyi yapmak başka, sıfırdan hiç olmayan bir tasarımı hazırlayarak seri üretim ile hayata geçirmek bambaşka bir vizyon. Halihazırdaki tofaş motorunun bile uçarmaya gücünün yeteceği bir uçağa yerli motor hayali kuruyoruz demek çok komik.

Seçime bir hafta kala yuri gagarin'de akp'liydi falan bunları da bekliyorum.

Arka planda domuz bağcıları serbest bırakın

Yakın şeyler düşünüyoruz. Körü körüne bir partiye değil hani şu kararsız seçmen denilen ama bence son derece kararlı, kimsenin eline tasmasının ipini vermeyen ülkesini, insanını düşünen ve yolun sonunda ezbere bir milletçilik, dindarlık, mezhepçilik veya ırkçılık yapmadan Cumhuriyetin ve Ülkesinin, çocuklarının ve ailesinin geleceği için oy atan insanlar var ya kimilerinin aşağıladığı. İşte asıl son kararı veren bu insanlardan biri olmak bence gurur duyulacak bir şeydir.

Şu an meydanlarda kendi mezhebine, dinine, kimliğine, ırkına, ahlaki kurallarına göre yaşayan kişilere göre konuşan, sallayan, küfür eden, tehdit eden siyasetçilerin hepsinin kelimeleri aynı çöp kutusuna gidiyor. Günün sonunda o çöp kutusuna atılan çöpleri sayıp en az hangisi çöp çıkartmış buna göre oy vermeye çalışacağız. En azından benim kararım böyle.

TEI PD 170 motorunu kullandıklarını ifade etmişler zaten.

Hoş TEI'nin başka uçan bir motoru yok senelerdir pistonlu 2lt'Lik Pd 170'ten başka.

bu kafa yapısı yüzünden ülke bu halde değil mi zaten hocam :) bir sürü bir şey çiziktirmişsin ama %99 u okunmaya değer bile değil. Elinde 5 eksenli ortalama mori marka monoblock olsa motor ile ilgili her şeyi zaten yaparsın, olay bununla ilgili değil. Alt tarafı piston motorlu uçak motoru yapacaksın, lycoming, rotax gibi şirketler gibi sıfırdan başlamana da gerek yok, sertifikalar için gerekli tüm maddeler elinde ona göre tasarla seri üretimine geç, cessna gibi küçük uçaklar sat, yurtdışına açılamıyorsan bil en azından ülke içinde yerli malı kullanırsın. Bugün piston motorla başlar , vakit geçer turbo prop ya da turbo şaft olur, zamanı gelir turbo fan olur. Fark böyle yaratılır, ülke bu şekilde gelişir....

hocam ben deveye hendek atlamaya çalışayım seni de blokluyorum :) farkettin mi ismini saydığın firmaların hepsi İngiliz/Amerikan firması, isterse Türkiye de 950 milyar gövde fabrikası olsun sen motoru kendi ülken içinde yapmak zorundasın. Haydi eyvallah.

Haydi git ötede oyna :)

DEHB olmasa sürmek isterdim.