Şimdi Ara

BYD: “Türkiye'de elektrikli araç pazar payı yüzde 15’e ulaşacak” (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
123
Cevap
2
Favori
2.179
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • vezir kullanıcısına yanıt

    Size tavsiyem su uzaydan elektrik alan arkadaşla uğraşmayın nefesinize yazık

    Birçok İstasyon güneş paneli rüzgar türbini gibi teknolojiler kullanacak,şarj portları atıyorum 10sa 50 olacak.

    bahsettiğiniz yük çok büyük sıkıntı değil


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • vezir kullanıcısına yanıt

    “yakin gelecekte binek otomobiller elektrikli, otobus kamyon vb gibi agir vasita tasitlar hidrojenli olacak”


    vezir hocam;


    hidrojen depolamayla ilgili ciddi bir askeri kurumda calisan cok sevdigim bir arkadasimin gorusu yukarda. elindeki piyasa arastirmasi raporuna gore gidisat boyleymis.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yukarıda birkaç kişi, adları şu an için lazım degil, benim için "nükleer santral konusunda komplo teorisi üretiyor" demiş.

    Örnek vaka olarak Kaliforniya'daki San Onofre Nuclear Generating Station (SONGS) u alalım.

    BYD: “Türkiye'de elektrikli araç pazar payı yüzde 15’e ulaşacak”

    SONGS 2.2GW elektrik üretiyor diye geçiyor.

    SONGS 2.2GW üretiyorken santral önündeki direklerdeki kablolarda 2.2GW büyüklüğünde enerjiden kaynaklı elektrik gürültüsü vardı.

    SONGS 7.Haziran.2013'te kapatıldı. Kapatıldıktan sonra santral önündeki direklerdeki kabloların altından geçen yaya ve araçlar SONGS kapatılmadan önceki gibi elektrik uğultusunun geldiğini belirtiyor.

    Çoğu kişiye sıradan önemsiz gelecek bu ayrıntı esasında çok önemli.

    Kapatılan nükleer santralin çıkışında 2.2GW'lık elektrik gürültüsü olması, kapatıldıktan sonra SONGS'a 2.2GW elektrik iletildiğini gösterir.

    Türkiye'nin 2020'deki tüm elektrik üretimi 35GW idi. Onun 16'da 1'i olan 2.2GW elektriği deniz kıyısındaki bir santrale göndermenin ne gibi bir anlamı olabilir?

    Bunun hiçbir anlamı yok. Yine de oluyor. 2.2GW elektrik kapatılan santrale gönderiliyor. Kapalı santral 2.2GW değil ancak en cok 100 kW yani 0.0001GW kullanabilir. 0.0001GW kullanacak kapalı santrale onun 22bin katı 2.2GW elektrik neden gönderilir?

    Tek açıklama, 2.2GW elektrik o santrale gönderilmek zorunda olduğu için gönderiliyor. Fakat o 2.2GW elektrik uzaklarda bir yerde termik santralde kömür, d.gaz tükerek üretilen pahalı birşey değil miydi? Bu pahalı şeyin 22bin katını gereksiz bir yere göndermenin mantığı nedir?

    Gördüğünüz üzere komplo teorisiyle, inanışlarla varsayımlarla değil, sorular sorarak ilerliyoruz.

    Soruya mantıklı bir yanıt bulmalıyız.

    Elektrik gibi pahalı şeyin 22bin katını gereksiz bir yere göndermek ancak o elektriğin o santrale gönderilmesinin zorunlu olmasıyla açıklanabilir.

    O elektrik o santral önündeki 30 metrelik yüksek direklere (pilon) asılı
    kablolara gitmek zorunda.

    Bunun en mantıklı açıklaması, pilonlardaki kabloların atmosferden elektrik topluyor olması olabilir. Atmosferde elektrik mi vardı? Evet var. Okullarda gösterilmeyen konulardandır, atmosferik elektrik. Yere yakın yagmur bulutları , atmosferik elektriği yere doğru çektiğinde o elektriğin açığa cıktığını görürüz. Adına şimşek denir. Şimşek hadisesini, bize bulutlardaki elektrik olarak anlatır kitaplar. Değil. Bulutlar sadece iletkendir. Atmosferdeki elektriği çeken iletken.

    Böylelikle 2.2GW elektriğin atmosferdeki elektrikten çekilerek üretildiğini gösteren bir bilginin kapısını araladık. Bu bilgi ile şunu iddia edebiliriz:

    SONGS'un elektrik ürettiği söylenen dönemde SONGS gerçekte 2.2GW elektrik üretmiyordu. Sadece üretiyormuş gibi faaliyetlerde bulunuyordu.

    Tüm o zamanlar boyunca elektrik SONGS'ta değil, önündeki pilonlardan başlayıp 100lerce km uzanan pilon üstü kablolarla atmosferdeki elektrik çekilerek üretiliyordu.

    SONGS Haziran 2013'te kapatılmadan 3 ay önce yani 2.2GW üretirken çekilmiş bir fotograf:

    BYD: “Türkiye'de elektrikli araç pazar payı yüzde 15’e ulaşacak”

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • en1gma kullanıcısına yanıt
    Tepe arasına alelacele kurulmuş güneş panellerini mi diyorsunuz
    BYD: “Türkiye'de elektrikli araç pazar payı yüzde 15’e ulaşacak”
    Oradan geçen bir fil o panelleri parçalasa ne olacak? Şarj portuna elektrik gitmeyecek mi? Gidecek.
    Çünkü porta elektrik solar panelden gelmiyor. Hiç gelmedi, hiç gelmeyecek.
    Bu bir iddia veya teori değil, bu mevcut durumu sorgulayarak varılan bir çıkarım. Üstteki mesajıma bakınız.
    Ancak hiç çıkarım yapmadan sadece biraz düşünmek bile yeterli. Kışın geceleyin ben 150kW şarj portuna aracımı
    taktığımda elektrik güneş panelinden mi gelecek? Gelmeyecek. Ama taktım porta 150kW geliyor, nerden geliyor?
    Rüzgar da esmiyor, rüzgar enerjisi de sıfır. Nerden geliyor bu elektrik? Oraya termik santrali eklemeyi unutmuşsunuz.
    Santralde kömür, d.gaz yakılarak gelecek o 150kW.
    Rüzgar demişken şu konuya bakınız.
    https://forum.donanimhaber.com/ruzgar-olmadigi-halde-bu-ruzgar-turbinleri-nasil-donuyor--146339135

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Evet evet uzaylılar veriyor elektriği evet

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • en1gma kullanıcısına yanıt
    yük konusu konusunda yanılıyorsunuz, ama tabii ki herşey hesap kitap işi ,mutlaka talebe göre arz konusumda yatırım yapılırsa çözüm bulunur .Teknik açıdan çözüm olabilir ama maddi açıdan çözüm konusunda sıkıntı olabilir .
    Her adım yatırım ve geri dönüş demektir bu konuda süre uzun ise hiçbir yatırımcı bu konulara para vermez

    Geriye uzun vadeyi gögüsleyebilen devlet yatırımları kalıyor .Ülkemizde bu konu dağıtım ile özel firmalara devredilmiştir. Onlar da devlet güvencesi olmadan parmaklarını oynatmazlar ,bilginiz olsun.

    Geriye dış yatırımcılar kalıyor onşar da kolay sıcak para konusunda para ve yatırım yapıyorlar maalesef ,ülkemiz bu konuda dolara yüksek getiri vaat eden ilk sırada yer alan ülkelerden biridir .Kimse risk içeren ve ilerisi görülmüyen bir işe büyük para yatırmaz .

    Havadan enerji konusunda yazan kişiye ayrıca kısa bir cevap yazacağım,görüşlerini biliyorum ve sıkıntı öne sürdüğü konuda araştırma zekasını farklı noktalara kanalize etmesidir .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 31 Ocak 2025; 11:29:50 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Konu ülke gerçeklerinin aynası olmuş. Bir kişi kanıtıyla belgesiyle elektrikli araç ne kadar çevreci, hidrojen neden alternatif değil anlatırken bir çok kişi kahvehane seviyesi bilgi ve kulaktan dolma bilgilerle elektriklilerin kullanılmaz verimsiz olduğunu hatta çevreci olmadığını iddia etme derdinde. Bunların en güldüğüm düşünceleri benzinli arabaların cidden daha iyi olduğunu düşünmeleri. Neymiş 5 dk benzin alıp 1000 km gidiyormuş. 🤣🤣 insan vücudunun zaten 2.5 saate 1 uzun yolda dinlenmesi lazım. Neymiş benzinli %100 e hitap ediyormuş. Bir de herkes arabasını sürekli kullanmıyor diyor. Benzin fiyatı 45 tl olduğu için olmasın o. Nedense hep elektriklinin dezavantajlarından bahsederler. Mesela benzinliyle dik bir yokuşta önüne araç çıktığında devri düşen benzinlinin tekrar hızlanacam diye çektiği çile dezavantaj değil onlara göre. 100 beygir araba kullanıyor ama soran olursa ev eziyet. 🤣🤣

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • en1gma kullanıcısına yanıt
    Diyalektik yönteminiz bu mudur ?

    Çok yakında bu enerji konusunu yurt dışındaki diyalektik yönü olan kişilerle görüşmeye başlayacağım için sıkıntı yok

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • CemUsUs C kullanıcısına yanıt
    Bu konu eninde sonunda olacak bu konuda fikir üretenler geçişin 2035 sonrası için olmabilmesi konusunu hedeflemişler idi ama maalesef araya yine EV konusu girdi ,ileriye öteleneceği kesin gibi.Çünkü bu konuya büyük miktarda her yıl milyar dolar katları yatırım yapılması gerekiyor .Devletlerin konselyus yaparak eşzamanlı para akıtması lazım .

    Küreselceilerin karşısında fikirlerim var ancak bu büyüklükte para da onlarda var ,Paranın esas sagibi onlar çünkü .Detaylarını başka forumlarda anllattım ortafa olan kişiler bu paranın esas yöneticisi ve karar verenleri değildirler .Her devlet milyar ,gelişmiş ülkeler trilyonlarca dolar borçlu ama alacaklı kim ?

    Hidrojen konusu araçlarda en son görüleceğini düşünüyorum .öncelikle sanayi ihtiyacının yönlendirilmesi ve çok fazla elekrik üretiminin geri dönüşebilir kaynaklardan üretilmesi lazım .

    Ben göremem ama forumdaki genç nesil bu konunun EV araç gibi hergün artık televizyonda ve sosyal medyada görmesinden sonra değişim başlayacaktır .

    Bugün için para silah sanayisine ve betona doğru yönlenmiş durumdadır . Para dediğiniz şey de arkasında çalışanlarının emekleri ve işgücü arz fazlası ile geçerli olabiliyor.

    Çin son 25 yılını büyük bir çaba ile ve emek ile sermaye biriktirerek, sonucund arge ve üniversite lerde üretilen bilginin sonucu olarak ilk sıraya gelemesede gelebileceğini gösterdi .

    Aynısını japonya ve kore de yaptı ,hele kore 1970-1975 lerde Türkiye ile.yakın bir seviyede idi .Ortaokulda dönem ödevi hazırlamıştım ,kıyaslar yapmıştım

    peki USA onu herkes doğal kaynaklar ve köle ticareti ile paranın sahibi ve yöneticisi olduğunu görebilir .Herşey ingilterenin 18.yy sanayi devriminde pamuk ihtiyacının arz olarak netleşmesi ile başlamıştır.

    Yani demek istediğim her ülke veya imparatorluğun bir arkasında gücü yaratan bilgisi ,tecrübesi ,akıl hocaları ,yatırım içşn paranın üretilmesi gereklidir .FETİH de eskiden uygulanan yöntemlerden birisi idi.

    İşte aklımızda kalması gereken şey Hidrojenin de belki yüzyıl sonlarına kadar artan bir ivme ile bu gücü ve sermayeyi yaratması gereken bir yeni çağın başlangıcı olmasıdır . Bazıları diyor ki böyle geçişler dübya savaşı olmadan başlamaz .Bilemiyorum ama gençler bununi görebilecekleri kadar yaşayacaklarını düşünüyorum ki bu yy üçüncü çeyreğinde ortalama yaşam süresi müdehaleler ile uzayacaktır .Belki de yakında arge sonuçlarını duymaya da başlayabiliriz herşey DNA nın çözümlenmesi ile olabilecektir.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • froce1903 kullanıcısına yanıt
    E-araçları İstanbul'da taksiciler ne kadar kullanıyor, dediğiniz kadar avantajlı ise? İstanbulun 7 tepesinde dik yokuş çıkan taksici "bu arac iyi hızlanıyor yav, benzin 45, elektrik 12 TL, hemen bir Tesla 3 LR alayım" mı diyecek mi taksiciler

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • vezir kullanıcısına yanıt

    Bugün Facebook grubunda ABD de şarj kuyruğu paylaşılmış

    Bizde herkes istediği yerden arabasını şarj edebildiği için sorunumuz yok,orada Tesla varsa rahat şarj ediyorsunuz yoksa kuyruk çilesi çekiyorsunuz

    Neyse ki EPDK bizden beklenmeyecek şekilde geleceği görüp tekellesmeyi önlemiş


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • berkandinçay B kullanıcısına yanıt

    Bence de görüş, uzaydan elektrik projesine destek veren bir ülke bulursan belki seni orada enerji bakanı yaparlar


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • en1gma kullanıcısına yanıt
    EPDK ne amaçla kuruldu, bundan haberiniz var mı? Enerji fiyatlarını hükümet degil, EPDK belirliyor ki biraz sorgulayan herkes bunu bilmeli.

    EPDK geleceği gördü ifadesi de yanlış. Geleceği planlayan kişiler var arkasında EPDK'nın. Tabi ki bunu görmek için sorgulamalısınız.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • CemUsUs C kullanıcısına yanıt
    Yakın gelecekte otobüs kamyon hidrojenli olacaksa neden elektrikli otobüs, tır hatta deniz feribotu bile yapılıyor, askeri arkadaşınız bu konuda ne der acep?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • vezir kullanıcısına yanıt
    Alıntı: Lityum elementler içinde kg başına en fazla Kw enerji tutabilendir
    Aslında H2 ilk sıradadır ama gaz formunda olduğu için sıkıştırılması gereklidir yoksa çok büyük hacim kaplar .


    Lityum element mi ? Lityum, salamura tuzdan üretiliyor. Üretilen birşeye element denmesi ilginç. Su element değil, hava değil, ateş değil, toprak değil, şu korkunç reaktif madde Lityum element, hikayeye gelin.

    H2 nedir? 2 Hidrojen atomunu anlatmaya çalışıyor. Atom nedir? Hayali bir kavram. 1700'lü yılların sonuna dek kimya biliminde H2 için "yanabilir havanın sıkıştırılmışı" (base of inflammable air) ifadesini kullanılıyordu.

    O kimya bilimi binlerce yıllık birikimin sonucuydu. Şimdi "modern kimya" denen bilim son 2 yüzyılda kotarılmış başka bir bilim. O bilimin terminolojisi ile konuştuğunuz sürece

    "otomobil hangi enerji ile en hafif, en güçlü, en güvenli olur" sorusunu araştırmaya çalışmanız faydasız cunku o bilim size bu soruyu araştırmanızı sağlayacak bilgiyi vermez.

    Otomobilde en hafif, en güçlü, en güvenli enerji, otomobil koşullarına uyarlanmış jet tabanlı motordur ! Aslında o motor Formula 1 araçlarında bir süredir zaten kullanılıyor.

    Bazı askeri tanklarda da jet motoru kullanılıyor.

    Size bilgileri verdim. Değerlndirmeyi size bırakıyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • berkandinçay B kullanıcısına yanıt

    Çünkü taksiciler hala LPG li en ucuz standartta araçlar kullanıyorlar. Symbol, duster, accent vb. Yoksa taksi durağına bir şarj aletiyle çok daha ucuza kullanabilir ama taksi olayının da çok geleceği yok. Hepsi biliyor yakında tekel hakları da kurtarmayacak. Paylaşımlı yolculuk sistemi bu işin geleceği. 7 tepe değil isterse dağ olsun. Elektrikli araba çok daha performanslı ve güçlü ayrıca ekonomik.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • froce1903 kullanıcısına yanıt
    Transportation-as-a-Service (TaaS) Hiç duydunuz mu ?

    ulaşım için insanların özel otomobilini kullanması yerine ulaşım hizmeti satın alması. Büyük plan.

    Bu plana gör4e 2030 yılına gelindiğinde Amerika'da 200 milyon otomobil trafikten çekilmiş olacak.

    LPG nin litresi 25, benzin 46 TL nerdeyse yarı yarıya. Hem de LPG'nin depolama maliyeti daha yüksek olmasına ragmen.

    LPG nin de benzinin de fabrika (rafineri de deniliyor) çıkış fiyatı hem birbirine yakın hem cok düşük, 5 TL diyelim, çok düşük.

    "Vergi" şifre. Neyi yapman gerektiğinin şifresi.

    Benzinli araçta ÖTV adı altında vergi yüksek, e-araçta düşük. Buradan "neyi yapman gerektiğini" sana söylüyorlar.

    E-araç cok performanslı, ekonomik, temiz vs bunlar oltaya getirme hikayeleri. Elektrik cok ucuz tabi çünkü benzindeki gibi vergi yok

    Mesken elektriği hatta o kadar ucuz ki bedava gibi. 2.2TL nedir ? 2tl madeni para yere düşse eğilip almam. Dilenciye versen o bile almaz.

    Hızlı şarjda fiyat bir anda 12TL. Aynı elektrik değil mi bu? Aynı. Fiyat 6'ya katlandı. Maliyeti 6kat yüksek olduğu için mi yoksa yine bir "şifre" mi var?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • berkandinçay B kullanıcısına yanıt
    haklısınız aristoya geçmek en doğrusu olacak herhalde ! 🧐

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • en1gma kullanıcısına yanıt
    memnunsanız sıkıntı yok ,ama ben olacaklardan bahsediyorum.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • berkandinçay B kullanıcısına yanıt
    15 yıl önce dile getirmiştim ,Türk tipi taksi tasarlanmalı ve üretilmeli maksimum fayda için EV ve batarya ile hızlı şarj ile taksi durakları donatılırsa ,hem iç hacim ve bavul alanı hem de birim km maliyeti düşük olacağı için taksi km fiyatlatları dengelenebilir

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.