Şimdi Ara

CRISPR tarih oluyor: SeekRNA ile gen düzenlemede yeni bir devrim yaşanıyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
1
Favori
1.246
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • CRISPR tarih oluyor: SeekRNA ile gen düzenlemede yeni bir devrim yaşanıyor
    Gen düzenleme teknolojileri uzunca bir süredir hayatımızda bulunuyor. Özellikle CRISPR’ın gelişiyle birlikte bu alandaki gelişmeler de hızlanmış vaziyette. Ancak Sydney Üniversitesi'nden araştırmacılar seekRNA adı verilen bir teknolojiyle CRISPR'ın ötesinde daha doğru ve esnek gen düzenlemesini mümkün kıldı. Yeni teknolojinin tarım, tıp ve biyoteknoloji genetik mühendisliğinde bir devrim yaratma potansiyeli bulunuyor.



    CRISPR nedir, nasıl çalışır ve eksikleri nelerdir?



    SeekRNA’ya geçmeden önce ilk olarak CRISPR’dan bahsedelim. CRISPR, gıda üretimini artırmak ve hastalıkları tedavi etmek için geliştirilmiş bir gen düzenleme tekniği olarak tanımlanabilir. Bu teknoloji, bilim insanlarının genleri hedeflemesine, düzenlemesine, değiştirmesine ve genomun herhangi bir bölgesine herhangi bir enzim veya protein yerleştirmesine olanak tanıyor.



    CRISPR, hedef DNA'nın her iki ipliğinde de bir kırılma yaratarak çalışıyor. Ayrıca yeni bir DNA dizisi yerleştirmek için diğer proteinlere veya DNA onarım mekanizmasına da ihtiyaç duyar. Böyle bir süreç hatalara yol açmaya daha açıktır.



    CRISPR on yıldan uzun bir süre önce geliştirildiğinden beri tamamen yeni araştırma alanları açarak biyoteknolojide adeta yeni bir dönem başlattı. İnsan hastalıklarını tespit etmenin maliyetini ve araştırmalar için gereken süreyi azalttı. Meyvelerde ve mahsullerde hastalık direncini artırdı, CAR T-hücre tedavisinin geliştirilmesini sağladı ve orak hücre hastalığına bir tedavi bulmak için kullanıldı.



    SeekRNA ile daha doğru ve esnek gen düzenleme geliyor



    CRISPR tarih oluyor: SeekRNA ile gen düzenlemede yeni bir devrim yaşanıyor
    Sydney Üniversitesi'nde, Dr. Sandro Ataide liderliğindeki bir araştırma ekibi, daha doğru gen düzenleme için bir yol sunabilecek yeni bir teknoloji olan seekRNA'yı geliştirdi. Çalışmalarının ayrıntıları Nature Communications’da yayınlanırken yeni teknik, genetik dizileri yerleştirmek için bölgeleri doğrudan belirleyebilen programlanabilir bir ribonükleik asit (RNA) ipliği kullanıyor. Bu süreç gen düzenlemesini basitleştirmeye ve dizileme hatalarını azaltmaya yardımcı oluyor. Dolayısıyla seekRNA, CRISPR gen düzenleme teknolojisinin halihazırda gösterdiği genetik mühendisliği potansiyelini hızlandırmayı vaat ediyor.



    Ayrıca Bkz.Şok dalgalarıyla kalp hücrelerini aktive edip yeni damarlar oluşturmak artık mümkün



    Dr. Sandro Ataide yaptığı açıklamada "Bu teknolojinin potansiyeli bizi son derece heyecanlandırıyor. SeekRNA'nın hassas ve esnek bir şekilde hedef seçimi yapabilmesi, mevcut teknolojilerin sınırlarını aşarak yeni bir genetik mühendisliği çağına zemin hazırlıyor" diyerek yeni teknolojinin önemine vurgu yapıyor.



    İki teknoloji arasındaki farkı daha kolay anlamak için aşina olduğunum kes-yapıştır araçlarıyla bir analoji yapılabilir. CRISPR ile bir dosyayı kesip yapıştırmak için bazı ekstra bileşenlere ihtiyaç duyuluyor. SeekRNA da ise tamamıyla bağımsız bir kes yapıştır aracı ile dosyayı istediğiniz yere aktarabiliyorsunuz.



    İlk testler başarılı



    CRISPR tarih oluyor: SeekRNA ile gen düzenlemede yeni bir devrim yaşanıyor
    Bununla birlikte seekRNA, bakteri ve arkelerde (çekirdeği olmayan hücreler) keşfedilen IS1111 ve IS110 olarak bilinen doğal olarak oluşan bir ekleme dizisi ailesinden türetildi. Bu sayede yüksek hedef ve doğruluk özgüllüğü elde edildi. Bu ekleme dizisi ailesinin doğruluğunu kullanarak, seekRNA herhangi bir genomik diziye modifiye edilebilir ve yeni DNA'yı kesin bir oryantasyonda yerleştirebilir.



    SeekRNA'yı diğer teknolojilerden farklı kılan bir başka özellik de DNA dizilerini hedef konuma kendi başına yerleştirebilmesi. Bu, şu anda bulunan birçok düzenleme aracıyla yapılamıyor. SeekRNA, sunduğu bu avantajlar ile CRISPR teknolojisinin sınırlamalarını aşarak genetik mühendisliğinde devrim yaratabilir.



    Araştırmacılar seekRNA'yı bakterilerde başarıyla test ettiklerini de söylüyor. Bilim insanlarının bir sonraki adımı ise teknolojinin insanlarda bulunan daha karmaşık ökaryotik hücrelere uyarlanıp uyarlanamayacağını araştırmak olacak.




    Kaynak:https://www.tweaktown.com/news/98997/scientists-create-gene-editing-tool-that-may-revolutionize-dna-engineering/index.html
    Kaynak:https://www.nature.com/articles/s41467-024-49474-9
    Kaynak:https://www.sydney.edu.au/news-opinion/news/2024/06/25/beyond-crispr-seekrna-delivers-new-pathway-accurate-gene-editing.html







  • sıkıntılı günler yaklaşıyor yani

  • Eğer gerçekten yerine geçiyorsa Nobel bile alırlar.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Ulan bi biz göçüp gideydik de ondan sonra üretseydiniz şu üsrt ırkı. İyice ezikleneceğiz herhal ölene kadar :) :)

  • Sedef tarzı bağışıklığa dayalı hastalıkların da kesin çözümünü bulsalar şu yolla süper olur. Yıllardır kesin çözümü çıkmadı şu illetin.

  • Vain kullanıcısına yanıt

    Onu bizler göremeyiz sanırım.

  • Vain kullanıcısına yanıt
    Bağışıklığı bozan en büyük etmenler; gıda, hava ve sudaki kirlenme ve kimyasal kirlilik. İnsanoğlu bir yandan her şeyi bozup bir yandan bozduğu şeyi düzeltmeye çalışıyor gibi bir durum oluşuyor... Para kazanmak için sağlığını, sağlığını geri kazanmak için parayı harcamak gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hyksl -- 25 Haziran 2024; 19:20:15 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Bize iyice kafayı yedirtecek bunlar

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Millet neler yapıyor biz hala Diamond Tema'yı linçliyoruz.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • hyksl H kullanıcısına yanıt
    200yil once en gelismis ulkelerde bile 4 cocukdan biri 5 yasina gelmeden oluyordu. cok eskide degil daha 1950lerde turkiyedeki ortalama omur 48yildi. neyden bahsediyorsunuz. cevre ve saglik bozuldu dediginiz donemde 80 yasi gormek siradan bir durum. bugunki durumu bozan tek sey insan nufusunun hizli artip her yeri sarip kaynaklari tuketiyor olusu. yoksa her bilimsel gelisme insanin yasam kalitesini daha yukari tasimis, sorun her bilimsel gelismeden sonra onun sagladigi yuksek imkanlarla insanlarin daha cok cogalip daha hovarda yasamasi.

  • Bu gelişmeyi oldukça değerli buluyorum. CRISPR teknolojisi anlatıldığı gibi mutasyolar sbep olabiliyor ve fazla elemena ihtiyaç var restrüksiyon enzimleri primerler gibi yapılar gerekli bunlarda yanlış yerlerle etkileşime geçtiğinde projenin yada tedavinin bozulmasına sebep oluyo. Umarım bu yeni sistem insanlığa faydalı olur.

    Ben makaleyi okumadı dahaama mRNA ya benzettim. Biontech aşısındakine benzer bir sistem kullanılmış olabilir.

  • darkaura kullanıcısına yanıt
    Yalnız günümüzde yaşam ömrünü uzatan şeyler hijyen, kanamanın efektif şekilde durdurulması, antibiyotiklerin ölümcül enfeksiyonları engellemesi sayesinde. Geçmişte benim söylediğim zamanlardaki kadar kimyasal kirliliğin olmadığı dönemlerde bu imkanlar olsaydı, ya da bugünkü şartlarda ilk mesajımda saydığım kirlilikler olmasaydı o zaman görürdünüz 80 yıllık hayat süresi kaça çıkabiliyor.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • hyksl H kullanıcısına yanıt

    80yildan ote cikabilecegi cok bir nokta yok. 80den sonra hizli genetik ve hucresel dejenerasyon basliyor. 80den sonra bir kisinin her sene olumu gorme olasili %50. ve ilginc sekilde bu istatistik dunyanin her yerinde ayni ve yillar ilerledikcede ilginc sekilde ayni. her gecen yilda olum orani %50. bu yuzden 100 yasini gecebilen insan sayisi cok haz, 120nin uzerinde nereyse imkansiz. genetik teknojinin gelisimiyle bazi modifikasyonlar olursa ancak o zaman 120 sinirini asmak mumkun olabilir.


    kimyasal zehirlenmeye gelirsek dunyada en gevsek kimyasal regulasyonlarindan birinin oldugu ulke japonya. bir ara buyuk bas hayvancilik isi icin danismanlik hizmeti vermistim. baska ulkelerde yasaklanmis, avrupa birliginde kapidan bile girmeyecek hormonlarin kimyasal katkilarin kullanimi japonyada serbest. kullanilan bazi seyleri gorunce agzin acik kalmisti. buna ragmen dunyada en uzun umurlu milletlerden biri japonlardir. ortalama omru etkilen seyler aslinda tam olarak saydiklariniz. saglik sistemi, hijyen yuksek yasam standartlari. kimyasal zehirlenme tabiyki faktor ama mevcut regulasyonlar major seylerin hemen hepsini engelliyor geriye kalan minorlari konusuyoruz.





  • darkaura kullanıcısına yanıt
    Doğrudur sizin kadar ayrıntılı bilmiyorum. Sadece bir çalışmada insan vücudunun yapısal olarak 120 sene dayanacak kapasitesi olduğunu okuduğumu hatırlıyorum, o açıdan söyledim 80 ötesi çevresel olumsuz etmenler temizlenebildiği takdirde bugünkü imkanlarla çok rahat aşılabilir diye... Tabi ki kanser riski de bir o kadar artıyor yaşlandıkça, o konuda da kanser tedavilerinin gelişmesiyle büyük bir sorun olmaktan çıkabilir şeklinde yazılar okumuştum, ona istinaden.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.