Şimdi Ara

Dedelerimizin Torunu Olabildik mi?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
973
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 19.yüzyılda Almanya'nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında
    Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu. Fransızlar her sene
    nehrin Almanlardaki kısmına geçip mahsulün tümünü toplayıp götürüyorlardı. O
    sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses
    çıkaramıyorlardı tabi. Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı
    Sultanına durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar.
    Mektupta şöyle demektedir:
    "Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar. Siz
    ki, dünyaya adalet dağıtan bir mparatorluğun sultanı, İslamiyetin de
    halifesisiniz. Bizi bu zulümden kurtarın. Asker gönderin.Ürünlerimizi bu
    sene olsun toplama imkanı sağlayın."
    Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardım isteğini inceleyen
    padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker elbisesi
    göndermeyi kafi bulur ve cevabı bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu
    üç çuval yollanır. Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp mektubu
    okurlar: "Fransızlar korkak adamlardır. Onlara yeniçeri göndermemize gerek
    yoktur.Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kafidir. Çuval içindeki Osmanlı
    askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin. Mahsul zamanı, nehrin
    görülecek yerlerinde dolaştırın. Karşıdan gören Fransızlar için bu kafidir."
    Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışırlar. Hasat
    vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında dolaşmaya
    başlarlar. Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanların sevinç çığlıkları
    atmalarına sebep olur:"Osmanlılardan imdat geldiğini düşünen Fransızlar,
    korkudan köylerini de terkederek iç kısımlara doğru kaçmaktalar. Mahsulünüzü
    rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir."Bu olay, Mülhaymlıların
    gönüllerinde taht kurmustur. Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra
    Mülhaym'a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar.
    Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar.Ayrıca, halen olayın
    yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip hadiseyi temsilen kutlarlar.
    Bu olay Osmanlı'nın sadece bir yeniçeri kıyafetiyle Almanları Fransızların
    elinden ve talanından nasıl kurtardığını gösteren maziden elmas bir tablo
    olarak kalmaktadır...







  • teşekkürler...

    "tarihin şuuruna doğru" isimli kitaptan almışsın sanırım...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: manyetico

    teşekkürler...

    "tarihin şuuruna doğru" isimli kitaptan almışsın sanırım...


    Yok, günlük e-posta sepetinden çıktı.
  • Bu arada Tarih Şuuruna Doğru süper bi kitap. Herkese tavsiye ederim.
  • çok güzel bir kıssa..
  • iyiymiş BIYIKLI kardeş,paylaşım için sağol
  • quote:

    Orjinalden alıntı: M A R E Ş A L

    iyiymiş BIYIKLI kardeş,paylaşım için sağol



    Anee, Mareşal barış çubuğu uzatıyor galiba, yoksa bu bir oyun mu? Bir anda sırtımdan vurmak için küçük bir yakınlaşma gibi

    Tüm arkadaşlar beğendi iseniz ne mutlu. Paylaşımlarımız sürecektir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: BIYIKLI

    quote:

    Orjinalden alıntı: M A R E Ş A L

    iyiymiş BIYIKLI kardeş,paylaşım için sağol



    Anee, Mareşal barış çubuğu uzatıyor galiba, yoksa bu bir oyun mu? Bir anda sırtımdan vurmak için küçük bir yakınlaşma gibi

    Tüm arkadaşlar beğendi iseniz ne mutlu. Paylaşımlarımız sürecektir.



    Benden bukadar korkma evladım,yaklaş bişey yapmıcam

























  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.