Şimdi Ara

Değerlerini Bilemediğimiz Tarihi Eserler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
864
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu konuda değerlerini bilemediğimiz tarihi eserlerimizden bazılarını yazmaya çalışacağım. İlk olarak Bergama Zeus Sunagı ile başlamayı uygun buldum.


    Zeus Sunağı


    Günümüzde Bergama Akropolü'nü gezmeye gelen ziyaretçiler antik tarihin 7
    harikasından biri olarak gösterilen Zeus Sunağı'nın bulunduğu yerde, bu ünlü
    sunaktan kalmış temel taşları ve merdiven basamaklarından başka bir şey
    göremezler. 1871 yılında buradan geçirilmek istenen bir yol yapımını üstlenen
    Alman mühendis Carl Humann tarafından ünlü sunağın kabartmaları sanş eseri
    bulunmuş, bu olay üzerine Almanlar'ın Osmanlı hükümetinden aldığı izinle 1878
    yılında başlatılan ve dört yıl süren kazılarda Zeus Sunağının Tanrılar'la
    Devler'in savaşlarını gösteren kabartmalarına ait 132 panel + 2100 parça ve
    öteki mimari parçalar Berlin'e götürülerek orada gerçekleştirilen restorasyon
    ve rekonstrüksiyonlarla eskisine yakın bir biçimde yeni baştan monte
    edilmiştir. Müze Bergama'dan eserlerin çokluğundan dolayı Pergamon Müzesi
    olarak anılmakta, Zeus Sunağın da bugün Berlin Pergamon Müzesi'nin en önemli
    salonlarından birini zenginleştirmektedir.

    Helenistik Çağ'da 69x77 m büyüklüğünde bir alana bir alana yapılmış olan bu
    sunak kuşkusuz Bergama akropolünün en muhteşem yapısı olarak bilinmekteydi ve
    hepsinden de öte, Zeus Adına yapılmış antik dönemdeki benzerlerinin de en
    görkemlilerinden bir tanesiydi. Mimari yapısının yanı sıra sunağı ünlü kılan,
    bilhassa dış duvarlarına yapılmış 'Gigantomakhie' adı verilen Tanrılar ve
    Devler'in savaşını gösteren olağanüstü kabartma ve frizleriydi. 36,44x34,20
    boyutlarında tamamen mermerden yapılmış bu anıtsal sunak krepis adı verilen,
    iki yanından beşer basamaklı merdivenlerle; batıya bakan ön yüzünde de bir
    podyum üzerindede yer alan sunağa girişi sağlayan 20 basamaklı bir merdivenle
    çevrilmişti. Yapılan araştırmalardan da anlaşıldığı gibi, çevresine başka
    yapılar inşa edilmemiş olduğundan bu anıtsal sunak her tarafından kolaylıkla
    görülebilmekteydi. Sunak çevresinde gerçekleştirilen kazılar, burada Erken
    Hellenistik Çağ'a ait konut şeklinde yapılmış bir takın yapıların olduğunu
    ortaya çıkarmıştır. Üç kademeden meydana gelen yapının alt bölümünde podyum
    şekline yapılmış platform, orta bölümünde Tanrılar'la Devler'in savaşını
    gösteren frizler, sunak masasının bulunduğu üst bölümde de dört bir yanı
    sütünlarla çevrili bir stoa yer almaktaydı.

    Üzerinde Tanrılar'la Devler'in savaşlarının gösterildiği 2,30 m yüksekliğinde
    ve toplam 120 m uzunluğundaki friz kabartmalarında yalnızca Zeus değil,
    öteki Yunan tanrıları'da tasvir edilmişti.Bu kabartmalarla Hellen tanrılarının,
    toprağı temsil eden Uranos'un çocukları olan, ayakları yılan şeklinde gelişmiş
    dev yaratıklarla yaptıkları mücadeleleri tasvir edilmişti.

    Zeus Sunağı, antik Pergamon ekolünün sanat alanında kat etmiş olduğu üstün
    aşamanın en önemli örneğini oluşturmaktaydı.Çünkü, o devrin mimari ve
    heykeltraşlık sanatları bu yapıda bir araya getirilerek Hellenistik Çağ'ın en
    önemli sanatsal başarılarından biri ortaya çıkarılmıştı. Muhakkak ki
    yaşadıkları devrin en önemli sanatkarları arasında yer alan bu sanatkarlardan
    yalnızca dördünün adı ortaya çıkarılabilmiştir. Bunlar : Dionysiades, Orestes,
    Menekrates ve Theortheus'tur.



    Kaynak: Bergama Gezi Rehberi - Mert Yayıncılık sayfa 46-50.



    Bunlar bizden (ç)alınanlar


    Bunlar da bize kalanlar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Krethgar -- 25 Eylül 2005, 14:40:46 >







  • ırakta bulunan müze yağmalandı kimse sesini çıkarmadı şuan o parçalar ingilterede


    birde bizde neden tarihe ve arkeolojiye sahiplenme yok

    yazık hemde çok
  • Paris'teki Louvre müzesini veya Londradaki National Galeri'yi görenleriniz varsa, Dünya'nın her ülkesinden eserleri görebilirsiniz.

    Şöyle bişey anlatayım, Osmanlı zamanında, Fransızlar Ankara - Konya arasındaki demiryolu yapmak için izin almışlar ve dikkat ederseniz bu demiryoluda zigzaglar çizerek gitmektedir. Demiryolunu yaparken kazarak gitmişler ve tarihi eserleri böylece yağmalamışlar.

    Maalesef hala bu kültür bilincine erişemedik. göz göre göre tarihimizi veriyoruz.
  • Yazık, çok yazık...
  • Bizdeki bazı anlayışlar değişmediği sürece böyle gider gibime geliyor. Biz hala tarihi eserleri "taş yığınları(moloz)" olarak görüyoruz. Öncelikle bu anlayışın değişmesi gerekir.
  • değeri bilinmeyen bir yer de Rumkale'dir.

    gaziantep- yavuzeli - şanlıurfa- halfeti sınırında....

    baraj suları ile çevrilmiş bir yarımada gibi...

    güzel bir yer..
  • quote:


    baraj suları ile çevrilmiş bir yarımada gibi..


    Yakında baraj suları ile örtülecek bir tarihi şehrimiz de var. Allianoi

    Allianoi Antik kenti sular altında kalacak

    İzmir'in Bergama ilçesindeki Allianoi Antik Kenti, Yortanlı Barajı'na 15 kasımda su tutulmasıyla sular altında kalacak.

    Büyük bir kısmı toprak altında bulunan antik kenti kazılarından, 400 tıp aleti, 350 cam eser, 160 heykel sadece üç ayda çıkarıldı.

    Yüzde 95'i tamamlanan Yortanlı Barajı'na,15 kasımdan itibaren de su tutulmasıyla 1800 yıllık sağlık merkezi sular altında kalacak.

    Uzmanlar yedi yıl daha kazı yapılması gerektiğine dikkat çekiyorlar.

    Anadolunun en iyi korunmuş, tabana kadar mermer olan sağlık ve termal merkezinin kurtarılması için girişimler sürüyor.

    Girişimlerin sonuç vermesi ise mahkemeden çıkacak yürütmeyi durdurma kararına bağlı.

    Alianoi'nin sular altında kalmasına razı olmayanlar ise destek turlarına devam ediyor.

    Geçtiğimiz haziran ayında Allianoi Kazısı Bilimsel Heyet Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Yaraş, Doç. Dr. Yaraş, ''iki kez birinci dereceden SİT alanı ilan edilen antik kentin, yasal olarak sular altında kalmaması gerekir. Kalırsa devletin bir kurumu suç işlemiş olur'' demişti.

    1998 yılında başlayan kazı çalışmalarında bugüne kadar Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda eser ile ana cadde, sokak, çeşme, kilise gibi yapıların ortaya çıkarıldığını söyleyen Doç. Dr. Yaraş, yedi yılda kazıların dörtte birinin tamamlanabildiğini de belirtmişti.

    Allianoi'de 47 derece sıcak su

    Allianoi'nin dünyanın en sağlam kalmış ılıcası olduğuna da değinen Yaraş, ılıcada hala 47 derece sıcak su bulunduğunu vurgulamıştı.

    Antik yazarlardan P.Aelius Aristides'in 'Hieroi Logoi' adlı eserinde de anılan Allianoi'de Tunç Çağı'na ait 'Yortan Kabı'nın ele geçirilmesi ve çok sayıda çakmak taşı eser ile dolgu topraktan iki taş baltanın bulunması, antik kent ve yakın çevresinde prehistorik bir yerleşim olduğunun düşünülmesine yol açtı.

    Allianoi'nin Helenistik Dönemde sıcak suya sahip olması nedeniyle küçük bir termal merkezi olduğu da sanılıyor.

    Antik kent, Bergama-İvrindi karayolunun 18'inci kilometresinde, Bergama'nın kuzeydoğusunda, Yortanlı Barajı gölet alanının tam ortasında, Paşa Ilıcası Mevkii'nde yer alıyor.

    http://www.cnnturk.com.tr/KULTUR_SANAT/DIGER/haber_detay.asp?PID=116&HID=1&haberID=124084

    Bu da Allianoi'nin sitesi
    http://www.allianoi.org/main/tr/tarihce.asp




  • Hasankeyf de bir baraj sevdası uğruna sular altında kalacaktır.Gidip görenleriniz varsa dünya üzerinde bu kadar muhteşem bir yer daha yok:(
  • Akmonia lıyım ben bu konuda dokunsanız ağlarım
  • Bergama'ya 3 kez gittim.
    Tepede çitlenbik ve sumak ağaçlarını keşfettiğim
    İlk seferin tadı unutulmaz...
    Her yıl gitsem, bu gürül gürül tarih fışkıran yere doyulmaz.
    O kadar hırsızdan sonra hâla böyleyse,
    Yüzelli sene önce kimbilir ne hazine idi.
    Şu baraj katliamları da ne kadar nefretlik...
    Tarihi yakıp, Hidroelektrikle kahvehaneleri aydınlatıyoruz, tarla suluyoruz....
    Dilerim Allianoi kurtulur.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.