Bu köy ağalarının TR'nin çöküş dönemine geçmesinde de çok payı vardır, köy enstitüleri bunlar yüzünden kapanmıştır, bunlar halkı köle gibi kullanmak istemekteydiler, köy enstitüleri her işi kendi yapan bireyler yetiştirdiği için, köy ağaları bu durumdan rahatsız oldular.
"Dersim: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e kadar problemli bir bölge. Sürekli isyan çıkar. Vergi vermez, haraç keser, dağa adam kaldırır, devleti bölgeye sokmaz, devlet içinde devlet gibidir. Şevket Süreyya Aydemir, Suyu Arayan Adam adlı kitabında bundan bahsetmişti hatta. Tunceli: Türkiye Cumhuriyeti Devletinin "Tunç Eli"dir. Neden? Çünkü yıllar boyu bir düzen reddetme, bir isyan hâli vardır orada. Atatürk ve genç Cumhuriyet elbette buna izin veremezdi. Bölgeye yatırımlar yapıldı. Yeni bir sayfa açıldı o bölge için. İnsanca yaşamaları için yapıldı bu. Köprüler, yollar vb. yapıldı. 1935'te de Tunceli adı verildi. Fakat ne oldu? Seyit Rıza liderliğindeki isyancılar ayaklandı. Bir gece (1937) karakol basıldı, 30'dan fazla Türk askeri öldürüldü. Telefon telleri kesildi, köprüler yıkıldı. İsyan başladı. "Biz devlet istemeyiz. Biz vergi vermeyiz. Biz feodaliteye devam etmek isteriz. Biz halkı sömürmek isteriz. Biz kafamıza göre yaşarız. Seyitlerimiz, ağalarımız bize yeter." dediler. Elbette Atatürk ve diğer devlet adamları ve Türk ordusu gerekeni yaptı. Hatta kahraman Sabiha Gökçen de gerekeni yaptı. Hava harekâtına katılarak. İsyan bastırıldı, egemenlik kuruldu ve Seyit Rıza ve yandaşları asıldı."
hulki cevizoğlu deyince aklıma tek soru takılıyor
sipiker olarak arif sağ a sivas olaylarında sizin silahınız nerdeydi diye sordu.
arif sağ hiddetlendi ve cevap veremedi.
sivas ta katledilenler geliyor aklıma .
o sorunun üstü kapatıldı .
balistik hiç bir araştırma yapılmadı.
duygusallık heyacan mantığın önüne geçmez "inşallah"