Şimdi Ara

DH Western Filmleri Kuşağı - Il buono, il brutto, il cattivo - Sergio Leone (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
230
Cevap
2
Favori
5.537
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • No-One kullanıcısına yanıt
    Evet kesinlikle tren soyma sahnesindeki diyaloglar gerçekten harikaydı. :D orayı yorumuma eklememişim.
  • Şimdi izleyebildim.Yarın yorumu göndereceğim .

    Bu arada sistemi herkesin aynı anda izlemesi değil de , 1 hafta içinde izlemesi olarak değiştirelim diyorum.Gerçi ismini yazdırmasına rağmen katılan kişi çok az 3-4 kişiyiz ama olsun. Az da olsa paylaşım paylaşımdır.
  • 2 ve 5. haftalardaki filmleri (muhtemelen izlemişimdir ama) hatırlayamadım. Çocukluğumda , TRT nin tek kanallı döneminde pazar sabahları bize sevdirdiği western filmlerinin güzel örnekleri hepsi (Unforgiven'ın beni pek açmadığını hatırlıyorum). Özellikle dolar üçlemesi ...

    Gelelim haftanın filmi Butch Cassidy and the Sundance Kid'e ;

    Arşivim , (maalesef) arızalanan haricimin içerisinde hapis kaldığından tekrar izleyemedim. Fakat aklımda kaldığı kadarı ile söyleyebileceklerim şunlar. Öncelikle gerçek bir hikayeye dayanması sebebi ile benim dikkatimi özellikle çeken bir filmdir. Paul Newman ve Robert Redford gibi iki dev ismin yer alması da cabası. Canlandırdıkları gerçek karakterlerin özelliklerini perdeye çok iyi yansıtan bu iki ismin , filmin aldığı yüksek puana müthiş katkısı var. Esprili bir dille anlatılan hikaye , (bu türü sevenler için) sıkmadan ilerliyor. Tren soygunu , bıçak sahnesi ve tabi ki final sahnesi izlemeye değer . Benim açımdan , western'e biraz uzak olsa da , son tren soyguncularını konu alan filmi izlemek zevkli olmuştu.




  • Dahil olmak istiyorum, 2. haftadasınız sanırım.
  • Herkes dahil olabilir arkadaşlar şuan 1.haftadayız film belli başlıkta yazıyor izleyen yorumunu atabilir.Cumartesi akşamı itibariyle ikinci filmin haftası başlayacak.@fluox

    Şimdi yorumlamaya başlayacak olursam filmi sizin kadar beğenemedim açıkcası bunun belli başlı nedenleri var.


    En başta gözüme batan durum filmin bazı kısımları acayip yüzeysel anlatılmış.Resim kurgusu nefis olmuş ancak bu biraz kolaya kaçmak gibi göründü bana.Bolivya yolculuğu gayet güzel ele alınabilirdi fakat resimlerle geçiştirmişler.Ancak dans ettikleri sırada Butch ve Sundance'in aynı kadınlara aşık oldukları gözümüze sokuldu bence.Sundance ve Etta dans etmeye başladıkları sırada Butch'ın suratı feci asıktı.

    Bazı dialoglar harika William Goldman iyi iş çıkartmış.Bir soru tüm bu hikayenin özeti oldu aslında: Who are those guys ?

    Butch'ın Lefors korkusu o kadar büyüktü ki yüzlerce adamın dışarda olduğunu bilmesine rağmen , Lefors değil ben de bir an için tehlikedeyiz sandım diyor.

    Genel olarak film hoş , tatlı bir filmdi.Benim çok fazla beğenmememin nedeni muhtemelen listedeki diğer filmlerin etkisi. Onların ağırlığında bir film diye düşünmüştüm
    ama daha hafif ama tatlı bir film geldi.


    He bir de unutmadan ben de koyayım içimde kalır yoksa : Raindrops Keeps Fallin' On My Head





    Bir de katılan ve yorumunu esirgemeyen dostlara çok teşekkürler. Ağzınıza sağlık .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi St.Rendroy -- 17 Aralık 2013; 15:09:04 >




  • Yaz beni de.

    Edit: Lisete ki filmlerden sadece iki tanesini izlememişim diğerlerini de tekrardan izlerim artık.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi xxSpecter -- 17 Aralık 2013; 16:44:30 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: xxSpecter

    Yaz beni de.

    Edit: Lisete ki filmlerden sadece iki tanesini izlememişim diğerlerini de tekrardan izlerim artık.

    Çoğumuz öyle yapacağız zaten hocam.
  • Müzik harika. Filmde birden duyunca çok şaşırmıştım.

    Başlangıç için bu film harika oldu, bu keyifle devam eder umarım. :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: No-One

    Müzik harika. Filmde birden duyunca çok şaşırmıştım.

    Başlangıç için bu film harika oldu, bu keyifle devam eder umarım. :)

    Evet ben de şaşırdım.Sanırım yakın zamanda bir reklamda kullandılar kulağa çok tanıdık geldi. Bir de çaldığı sahneler de o kadar hoştu ki insanda bir tebessüm oluştu ister istemez.

    Güzel başlangıç oldu gerçekten. Haftaya ağır top var yalnız herkesin dikkatle izlemesi gereken John Ford başyapıtı. John Wayne'i bir kere daha izlemek güzel olacak .
  • Yok mu başka izleyen ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: St.Rendroy

    Yok mu başka izleyen ?

    Bende çekiyorum şuan 60 kb ile iniyor gece pc yi kapatmayacağım yarına iner.
  • 2.Hafta yarın gece itibariyle başlayacak. Malesef ilk hafta çok az sayıda kaldık.Umarım artar yorum yapan kişi sayısı.
  • Konu güncel olsun bari. İlk haftadan daha da ses çıkmaz başlığı değiştiriyorum.

    The Searchers başlasın arkadaşlar. Yorumları bekliyoruz.
  • @St.Rendroy Film arşivimde yokmuş.Ancak ediniyorum.Yarın ayrıntılı şekilde yorumumu yapacağım.İzleyecek arkadaşlara iyi seyirler diliyorum.
  • Ben 12 seansına giriyorum Keyifli seyirler herkese.

    Edit; Kimseden ses yok



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi No-One -- 22 Aralık 2013; 2:16:16 >
  • Yalnız ben izledim sanırım Neyse ben birazcık karalayayım gözlemlerimden bir şeyler :)

    Öncelikle filmi 1956 yılına göre eleştirmeyeceğim. Yoksa yazacak pek birşey yok. Hepimizin western türündenden ve eski filmlerden anlayışla ve de hoş karşıladığı pek çok sahne mevcut. Hatta genel hatlarıyla bu tarife tam uyan filmlerden biri.

    Genel olarak pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Çok fazla teknik hata, mantık hatası, gereksiz sahneler ve konuşmalar vardı. En başta zaman kavramı; ne ara oldu o 5 yıl hiç anlamadım.

    Akıcılık olarak idare ederdi ama sahne ve müzik geçişleri.. Ehh işte... John Wayne olmasa vahşi batı diye yine izlenirdi ama adam gerçekten de filmin tek gerçek oyuncusu. Çoğu oyuncu, yani neredeyse hepsi amatördü. Konuşma ve hareketleri de buna eşlik ediyordu tabi. Wayne’in yanındaki, devamlı sahnede kalan sağdık elemanın bile başlarda daha iyi iş çıkardığını söyleyebilirim. Ama bazı karakterlerin gerçekten karakteristik baskın yönleri iyi işlenmişti. Misal, peder veya yüzbaşı, sadık eleman Martin gibi.


    Spoiler bölümümüze gelirsek; John Wayne’in Debbie’yi öldürmek istemesi çok mantıksızdı. Anlamadan, dinlemeden yeğenini direkt infaz etmek istedi herif. Ayrıca Debbie’nin ilk fırsatta kaçma şansı varken kaçmayışı ve 2. buluşmada adamın kollarına atlaması da çok komikti. Bir de o vasiyet muhabbeti bitirdi beni gerçekten.


    Gerçi güldürdüğü yerler de oldu; Abi sen o kadını nasıl tekmeledin yav? Yemin ediyorum şaşkınlıkla izledim Ve kayanın altındaki yerli; “son bir kez daha nefes alayım da öyle öleyim bari.”

    Bu arada deli olan kel adam bildiğin John Malkovich’ti. Konuşmalar, hareketler falan çok benzettim ben.




  • Tam anlamıyla western diyebileceğimiz bir film.İzlerken sıkmadı ama çok heyecanlandırmadı.Konu ve işleniş normal sayılırdı.İlk haftaki Butch Cassidy And The Sundance Kid çok daha akıcı ve diyalog yönünden başarılı bir filmdi.
    Şimdi gelelim filme.
    Film görsellik açısından oldukça başarılıydı.Filmin geçtiği yerler görsel şölen diyebilirim.Bu açıdan filmi yapanlar iyi iş çıkarmış.Başta ve sonda çalan müziği beğendim.Oyunculuklar John Wayne dışında eh işte diyebilirim.Diğer oyuncular pek bir varlık gösterememiş.Peder ve Martin karakterleri biraz daha iyi gibiydi.


    Sonuç olarak filmin yapım yılını da göz önüne alırsak ve bu türde iyi filmlerin diğer türlere göre az olduğunu düşünürsek; türün sevenleri tarafından en azından bir kere izlenmeli.




  • Mekanlar gerçekten çok iyiydi. Teksas'ın en güzel vadilerinde çekmişler galiba.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: No-One

    Mekanlar gerçekten çok iyiydi. Teksas'ın en güzel vadilerinde çekmişler galiba.

    Gerçekten öyle yapmışlar hocam.Bu kadar iyi görselliği olan film çok azdır.Bu konuda film oldukça başarılı olmuş.
  • Film konu itibariyle çok çok iyi değil ama alt metinde John Ford klasiği kızılderili onurlu adam var. John Ford her seferinde amerikan tarihinde görülen kızılderili aşağılamasını yıkmayı çok iyi başarıyor. Kızılderilileri beyazlar gibi iyisi kötüsü olan insanlar olarak tanıtıyor. Amerikan tarihinde hep kızılderililerin vahşetinden bahsedilmiştir ama .

    Filmin görselliğinden bahsetmişsiniz sizde orası Ford vadisi olarak bilinir zaten. Teksas demişsin hocam @No-One orası Utah/Arizona Monument Valley. Bütün sektör Ford vadisi olarak bilir orayı çoğu John Ford filmi orada geçmiştir zaten. Hatta şöyle bir anektod da aktarayım :

    John Ford'un oradaki kızılderililerle olan ilişkisi o kadar iyiymiş ki , kızılderililer ekonomik olarak zor durumda kaldıklarında John Ford'u ararmış. O da gidip film çekip , sette kızılderililere iş verirmiş , bazılarını da oynatırmış.

    Tekrar filme dönecek olursam müthiş alan derinlikleri var. No-one sen gereksiz çok fazla konuşma vardı demişsin ama ben öyle düşünmüyorum . Her şeyin olması gerektiği gibi gitti ve bitti. Hızı dediğiniz gibi çok yüksek değil ama film bana göre akıcı. Belki bu benim Ford ve Wayne hayranlığımdan dolayı olabilir bilemiyorum , maruz görün o kadarını.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi St.Rendroy -- 23 Aralık 2013; 16:00:38 >




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.