Şimdi Ara

Din, çocukları daha paylaşımcı ve iyi ahlaklı yapmıyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
12
Cevap
0
Favori
479
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Koç Üniveristesi’nden Bilge Selçuk’un da aralarında bulunduğu uluslararası bir araştırma ekibinin Current Biology‘de yayımlanan bir araştırma raporuna göre; dindar olmayan ailelerin çocukları, dindar ailelerin çocuklarına göre daha fazla karşılıksız iyilik yapıyor.

    Bilimfili’nde yer alan habere göre, University of Chicago’dan sinirbilimci Jean Decety‘nin liderliğini yaptığı araştırma makalesinde, Dünya genelinde, yaklaşık 5.8 milyar insanın kendisini dindar olarak tanımladığı ve dindar toplumlarda dinin; kültürlerin, ahlaki değerlere dair düşüncelerini ifade etmede, özellikle de başkaları için fedakârlık gerektiren durumlarda, birincil araç olduğu belirtiliyor. Dinin, yaygın inanışa göre, Dünya kültürlerinde fedakârlığı geliştiren bir şey olarak ele alındığı belirtilen raporda, eğer bu doğruysa; dindar ailelerdeki çocukların daha güçlü fedakârlık davranışları göstermeleri gerektiği ifade ediliyor.

    Durumun gerçekten böyle olup olmadığını görmek için; araştırma ekibi, Dünya’nın 7 şehrinden —Amerika‘nın Chicago, Kanada‘nın Toronto, Ürdün‘ün Amman, Türkiye’nin İstanbul ve İzmir, Güney Afirka‘nın Cape Town veÇin‘in Guangzhou şehirlerinden– yaşları 5 ila 12 arasında değişen 1170 çocuğun yer aldığı bir dizi deney ile yetiştirildikleri ailelerin dini inanışlarının çocukların özgeci davranışlarına ve olumsuz davranışlara ağır cezalar verme eğilimlerine etkisini incelediler.

    Araştırmaya katılanların; %24’ü Hıristiyan ailelerden, %43’ü Müslüman ailelerden, %2.5’i Yahudi, %1.6’sı Budist, %0.4’ü Hindu, %0.2’si agnostik ve %0.5’i ise “diğer dinlere” mensup ailelerin çocuklarından oluşuyordu. Ve çocukların %28’i ise kendisini dinsiz olarak tanımlayan ailelerin çocuklarıydı. Çalışma kapsamında diğer dinlerden yeterince sayıda çocuk olmadığı için sadece Müslüman, Hıristiyan ve dindar olmayan ailelerden gelen çocukların sonuçlarına yer verildi.

    Araştırmada kullanılan deney düzeneğindeki senaryonun birisinde, araştırmacılar, çocuklara 30 adet etiket (sticker) sunup, bunlardan sevdikleri 10 tanesini alabileceklerini, ancak zamanları olmadığı için okuldaki her çocuğun bu oyuna katılamayacağını, yani etiket alamayacağını, anlattılar.

    Araştırma sonuçları, Müslüman ve Hıristiyan çocuklar arasında bir fark ortaya koymazken, yani, bir başka ifadeyle bu iki gruptan gelen çocuklar aynı oranda fedakârlık gösterip elindekileri paylaşırken, dindar olmayan ailelerden gelen çocukların, her iki din grubundan gelen çocuklara kıyasla ellerinde bulunan sınırlı sayıdaki etiketii etiketi olmayan çocuklarla daha çok paylaştıklarını gösterdi. Üstelik dindar olmayan ailelerden gelen bu çocuklar miktar olarak da daha fazla sayıda etiketi paylaştılar. Ayrıca, ailelerin dindarlık seviyeleri arttıkça çocukların gösterdiğikarşılıksız iyilik yapma davranışları daha da düşüyordu. Ve ek olarak, bulgular, çocukların yaşları büyüdükçe, dindarlık ile karşılıksız yardım etme davranışı arasındaki ilişkinin daha da güçlü bir ilişki oluşturduğunu ortaya koydu. Yani; çocuklar ne kadar büyük ve dindarsa o kadar az yardımsever ve duyarlı oluyordu.

    Araştırmada kullanılan bir diğer senaryoda ise; çocuklara bilgisayar temelli dinamik görseller aracılığıyla “başka birisine çarpmak” “itmek” gibi yolllarla zarar veren insanların görüntüleri izletildi. Çocuklardan istenen ise; başkalarına zarar veren bu kimselere ağır cezalar verilip verilmemesini ne derecede onayladıklarını belirtmeleri idi.

    Burada ortaya çıkan sonuçlar ise; Müslüman çocukların diğer gruplara kıyasla bu kişilere ağır cezalar verilmesini daha çok onayladıklarını, bunu Hıristiyan çocukların takip ettiğini ve ağır cezalar verilmesini en az onaylayan grubun ise dindar olmayan ailelerden gelen çocuklar olduğunu ortaya koydu.

    Öte yandan, araştırmanın deneysel olmayan bölümünde, ailelere çocuklarının adaletsizliğe ne kadar duyarlı oldukları ve ne kadar empatik oldukları soruldu.

    Çocuklarla yapılan deneysel bulguların gösterdiğinin aksine, dindar ailelerden gelen çocukların anne babaları çocuklarını, dindar olmayan anne babalara kıyasla; adalet konusunda daha hassas ve daha empatik olarak tanımladıkları görüldü. Bu durumda ilginç olan, adalet ve empati duygularının, bireylerin haksızlığa uğrayana karşılıksız yardım etme ve ağır ceza verme davranışlarını motive eden temel faktörlerden olmalarıdır. Dindar ailelerin çocukları ailelerine göre bu duygular açısından daha motivedirler, ancak, çocukların davranışları ise bu duyguların ne kadar yüksek olduğu konusunda ailelerin söylediğinin aksini gösterdi.

    Elde edilen sonuçlar; dindar ailelerde büyüyen çocukların dindar olmayanlara kıyasla daha fedakâr ve duyarlı olduğu yaygın algısının aksini söylüyor Araştırmacılara göre, bu bulgular, var olan algının aksine, dindar olmanın, daha ahlaklı, daya duyarlı ve yardımsever olmanın bir ön koşulu olmadığını, aksine dindarlıkla bu insani duygular arasında negatif bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor.

    Ayrıca araştırmacılar, iyi ahlaklı olmak ile dindar olmak arasında hali hazırda kurulan ve dile getirilen bağın aslında ne kadar doğru ya da gerekli olduğu konusunda yeniden düşünülmesi gerektiğini, ahlak ve din arasında yapılacak bir ayrımın insanlarda var olan iyiliği azaltmayacağı, aksine tam tersi bir etki yapacağını vurguladılar.

    Kaynak :http://t24.com.tr/haber/din-cocuklari-daha-paylasimci-ve-iyi-ahlakli-yapmiyor,315941







  • Hangi din 1000 tane din var abd ye gidip bakarsan orda zina yapmıyan içki içmeyeni adamdan saymazlar sacma sapan genellemeler sana göre ahlaklı olan bana göre veya bir başkasına göre ahlaksızlıktır dinler içinde böyle gereksiz bir araştırma dini olup ahlaksız binlerce insan var dinsiz olup ahlıklı olanda veya tam terside
  • Yazıyı okumuş olsaydınız ahlaktan kasıtın neler olduğunu görürdünüz ama bir iki göz gezdirip, gelip bilmediğiniz konular hakkında yorum yapmayı seçtiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • seslerin efendisi kullanıcısına yanıt
    uzun geldi kardeşim okumadım haklısın okumam gerekirdi fakat bilmediğiniz konular kısmına katılmıyorum
  • Dinsiz birisi de çok ahlaklı olabilir. Bu sadece din kaynaklı bir konu değildir. O toplumun, aile yapısının da etkisi vardır. Din ahlaklı olmayı öğütler ama dine inananların mutlaka ahlaklı olacağını iddia etmez.

    Ayrıca çok az kişiyle araştırma yapmışlar. Bu biraz denk geldiği ailelerin etkisinde kalan bir araştırma olmuş.
  • Dindarların çocukları daha az paylaşımcı ise dindarlar çocuklarını daha az paylaşımcı yetiştiriyor demektir. Dini öğretiler üzerinde istatistik yapmak istiyorsanız çocuklara dini anlatımlar yapar değişimlerini izlersin. Bazı nizami çalışmalar var vay be adamlar neleri düşünüp üzerine çalışma yapıyorlar diyorsun bazıları da var ki adam yapmış olmak için yapıyor.
  • Biraz iddiali bence bu baslik, "din tek basina yeterli degil" denilse daha guzel olacak sanki. Cunku buradaki mesele, cocugu din konusunda egitmenin ahlaki acidan bir yeterlilik sagladigini da otomatik olarak kabul edemeyecegimizi gostermek.
    Cocugu korkutarak da din ogretebilirsin, ki genelde boyle olur benim gozlemime gore. Olaylari ahlaki acidan degil de, bunu yaparsam cehennem azabi cekmeyecegim o halde yapayim kafasina indirgerse olayi, o ahlak olmuyor da biraz refleks oluyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mephalay M kullanıcısına yanıt
    Haklı olabilirsiniz başlık konusunda ancak haberin hiç bir kısmını değiştirmeden direk paylaştım. Eleştiriyi t24'ün editörüne yönlendirelim :)
  • Dinde zaten iyilik diye bir kavram yok ki. İyiliğin anlamı, hiçbir karşılık beklemeden ve hatta kendi zararına olabilecekken birisine yardım etmektir. Oysa bütün inanç sistemleri, nihai amaç olarak Tanrıya ulaşmayı, onun sonsuz iyiliğinden, bonkörlüğünden, nimetlerinden faydalanmayı ve sonsuz mutluluğa erişmeyi temel alır. Aynı zamanda onun hiddetinden, vereceği cezalardan ve ızdıraplardan kaçınmayı da. Hal böyle olunca inançlı bir insan, bir iyilik yaptığında, veya bir ibadeti yerine getirdiğinde, bunun ardında Tanrının kendini görmesi ve ileride yargılama günü geldiğinde değerlendirilmeye alınmasını bekler. Oysa inançsız bir insan iyilik yaptığında, hiçbir gizli planı, beklentisi, ödül hayali yoktur.
  • Din olsa da olmasa da iyi insanlar iyi şeyler, kötü insanlar kötü şeyler yaparlar.
    Ama iyi insanlara kötü şeyler yaptırabilmek için din gereklidir.
    Steven Weinberg
  • din ahlakli yapsaydi ortadogu gulluk gulistanlik olurdu. ama tam tersini gosruyoruz. dinsiz bolgeler bu sekilde.
  • İnsancıl olmak da bir din, ritüel, tabu olabilir; bu en iyisi.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.