Şimdi Ara

Discord'a erişim engeli geldi: İşte detaylar (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
213
Cevap
3
Favori
9.526
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
48 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Kapatmak sadece bir adım. Harika enfes bir çözüm değil. Ortada platform ile devlet arasında bir kriz var. Geriye kalan yollar, bu krizi aşmak, aşamazsak illegal ve sosyal mühendislik çözümleri kalıyor suçluları deşifre etmek için. Şu an yapılan hızlı bir önlem, görünürde başka önlem alternatifi olmadığı için yapılmış bir refleks.

    Bak yukarıdaki manifestonda kendin yazmışsın:
    quote:

    İnternet siteleri temsilci bulunduracak.

    Böyle -ecek -acak hükümlerini belli bir sınırlara kadar yapabilirsin. Dünyadaki diğer tüm oluşumlar buna katılmak zorında değil. Dünyaya hükmetmediğin sürece boş hayale kapılırsın, öyle ki, karşı taraf "hayır temsilci bulundurmayacağız, veri de paylaşmayacağız, işinize gelirse" derse, ne yapacağız?

    Amerika'ya savaş mı açalım, Discord merkeze ajan mı gönderelim? Platformla krizi çözecek yollar bulana kadar kapatma önlemi en doğal tercih hakkımız.

    2 gündür aynı şeyleri anlatıyoruz, halen inatla anlamıyorsunuz bu kadar basit bir mantığı. Halen de anlamayacaksınız ve çoğunuza göre biraz farklı düşünen herkes = iflah olmaz bir yasakçı.





  • FlyingKat F kullanıcısına yanıt

    Olay zaten ağaçla anlaşıp çürük elmanın yerini içeriden tespit etmek.

  • aptal saptal işler

  • gameon0908 kullanıcısına yanıt

    Temiz kalpli çocuk değil sahip olduğu aklı kullanabilen insanlar yetiştirin. Ülkeye zerre faydası olmayan iyi niyetli çocuklara ihtiyacımız yok yarın onlarda kandırılır.

  • İbrahim Kaypakkaya kullanıcısına yanıt
    Temiz kalpli çocuk demek iyi niyetli zekasını kullanabilen millete faydalı demektir. Benim cumlemdeki kasıtta budur. Kandirilmaya müsait çocuk temiz kalpli olmaz olamaz. Kendi fikrini beyan etmeyi bilmeyen başkalarının fikri ile yaşar öyle birine de kimsenin ihtiyacı yok. Sonuç şu ki ister imam hatip olsun ister fen. Dürüst erdemli zekasını kullanabilen millete faydalı olacak insanlar lazım. Ben bunun için çaba gösteren biriyim gerisi teferruat 🤗

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • devlet bu satanistlere, kadınlara düşmanca yaklaşan iblislere, hayvanlara eziyet eden deccallere acilen müdahale etmeli.

  • 01muallim 0 kullanıcısına yanıt

    @idrisezman


    adlı kişi komple uçmuş. Detay alabilir miyim ? Bu şahıs hakkında özellikle neler var? Size göre duruşu nedir ?


    Elbette bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın düsturunda da olunmamalıyız.

  • Brky1905 kullanıcısına yanıt

    Satanistlere sırf satanizmden 20 sene vereceksin uzun saclı olmak 5 yıl, dövmeli olmak 5 yıl bunları da ayrıca verip cezayı 30 yıl yapacaksın temiz..

  • smart1978 kullanıcısına yanıt
    Evet 4 gün ceza da almış. Şöyle bir tartışmamız olmuştu en son:
    https://forum.donanimhaber.com/yenilenebilir-enerji-2030-da-kuresel-elektrik-talebinin-yarisi-karsilayacak--159754954

  • DISCORD ENGELİ, RTÜK CEZALARI, MAHKEME ERİŞİM ENGELLERİ HAKKINDA AKLIMDAN GEÇENLER


    Ama şimdi haklı olarak insanın aklına şu soru veya benzer tarzda sorular geliyor, cep telefonları ile aklınıza gelebilecek ve gelmeyecek her türlü fenalık, kötülük işlenebilir ve işleniyor, böyle diyerek elimizdeki telefonları ne zaman alacaklar?! Garip ve tuhaf bir anlayış.


    Halbuki bir araç bizzat kötü olamaz veya kötüye kullanılıyor veya kullanılabilir ihtimaliyle de kötü sayılmaz, karşı çıkılmaz ve olmamalı da böyle bir şey, yoksa aslı ve esası doğru, güzel, iyi olan her şey suistimal edilebileceği ve hatta edildiği gibi, o zaman tüm bunların hepsine karşı çıkmak ve hepsini yok etmeye çalışmak icap eder. Böyle bir şeyse akıl almaz bir cehalet ve taassuptan, delilikten başka bir şey değildir.


    Bu tür toptan yasaklamaları, kapatmaları, engelleri her duyduğumuzda aklımızdan bunlar geçiyor, konunun detaylarını çok da bilmiyorum ama meselenin özünü tümden değiştirebileceğini düşünmüyorum açıkçası.


    Teknolojinin bu kadar ilerlediği bir zamanda işin kolayına kaçmamak gerekir, insanları da maddi manevi mağdur etmemek gerekir, benim kanaatim bu yönde. Konular, gerekçeler farklı olabilir ama bence meseleye temel noktadan yaklaşmak uygun olur.


    Mesela bir tane depolama alanı hizmeti vardı vardı, işte efendim bir takım illegal içerikler barındırıyormuş diyerekten pat diye kapattılar, yahu ben de oranın ücretli hizmetine (hesaplı oluyor ve daha ucuza geliyor diye) 2 senelik ücretli abonelik almıştım, yandı gitti, zayi olan hakkımı kim verecek, böyle bir şeyin kabul edilebilirliği, adil ve haklı görülebilirliği var mıdır?!


    Ben hep iki boyutlu ve orta yollu bakmaya çalıştım ve Instagram meselesinde farklı izahlar var diye çok mevzu etmedim ama bu can sıktı artık. Rtük meselesinde aşağıda ifade edilen temel yaklaşım ve önerilen uygulama usulü, benzer konularda da sağlıklı ve olması gereken uygulama şekline çok ciddi işaret ediyor yani çoğu kişinin dediği gibi bir platformu veya uygulamayı veya her neyse, toptan yasaklamak yerine, kişileri ve içerikleri tespit etmeli, yani bunun için para, zaman ve emek harcayıp, personel çalıştırıp, insanları mağdur etmeyecek fakat zahmet çekecek, yorulacak, kolaya kaçmayacak yolların peşine düşmeleri gerekiyor, bunlar kolaya kaçıyorlar, bu teknoloji asrında ben bu kolaya kaçmayı (hele de çok sayıda insanın mağduriyeti bedeline) asla kabul etmiyorum.


    YouTube, Twitter, Instagram, goofle adwords ve facebook'ta çok sayıda kişinin sürekli yayınladığı ve işini o şekilde tanıtıp gelir elde ettiği ücretli reklamlar var. Bir engel geldiği zaman bunların hepsi sekteye uğruyor. Birisi diyebilir ki, reklamını durdurur geçici olarak olur biter. Öyle degil işte. O adama geçici olarak para kazanma (!) demekle aynı şey bu, hem belki de bir etkinliği var süreli ve o döneme mahsus olarak yayınlanması zorunlu olan ve ona göre bütçesi ve etkinlik zamanı belirlenmiş bir faaliyet söz konusu, nereden bileceksin! Böyle binlerce insan vardır, saymakla bitmez ki. Ayıptır, bunların hakkı niye mevzu edilmiyor, zaten temel ve sakat bir devlet politikası ki, kendi üç kuruşluk menfaatini, milyonların menfaatine tercih eder, devlet üç kuruş zarar etmesin ama milyonlarca insan maddi ve manevi bedel ödesin ve zahmet çeksin! Bu zihniyetin eseri olarak sayılamayacak kadar çok çarpık uygulama var. Bunlardan bir tane somut örnek ki, pandemi döneminde geçici olarak askıya alınan, ki doğru uygulaması da oydu aslında, raporlu ilaçlar için doktora gidip yazdırmanın şart olmaması ve doğrudan eczaneden alınabiliyor olması. Ben neden bu uygulamanın normal zamanlarda da uygulanmadığını sordum Cimer'den, eskiden uygulanıyor olduğunu fakat bazı kişilerin suistimal etmesi nedeniyle bırakıldığını gerekçe olarak sundular, yahu o kadar ilaç alan insanın içinde suistimal edenler elbette çok düşük sayıda bir azınlıktır, o kadar az sayıda kişi suistimal edecek ve devlet üç kuruş zarara girecek diye milyonlarca insanı sürekli raporlu olan ilaçları için doktora gitmeye, ilaç yazdırmaya mecbur etmek, zaman, para zahmet, meşakkat bedellerini ödemelerini şart koşmak, sosyal devlet anlayışına yani devlet halk içindir anlayışıyla kesinlikle çok büyük bir tezat teşkil etmektedir ve devletimizin en büyük ayıplarından bir tanesidir, bunun gibi daha ne uygulamalar var.


    Birisi demiş ki: "Discord suçluların kişisel verilerini vermemiş, bunlar da kapatmış. Kısa özet bu."


    Biz de cevaben şöyle sorduk: "O sebep, geçerli ve uygun bir sebep, gerekçe olamaz ve değil. Bir mahallede cinayet silahını veya katili bulamayınca, tüm mahalle sakinlerini tutuklamayı veya tüm bıçak ve silahları toplayıp götürmeyi hangi akıl ve mantık kabul eder?! Veya bir restoranda tespit ettiniz ki 2-3 adet tehlikeli katil veya aranan suçlu var ve bunların kim olduğunu da restoran sahibi biliyor. İçeri girdiniz ve restoran sahibinden bunların kim olduğunu söylemesini istediniz, söylemedi diye restoranda bulunan herkesi tutuklayıp götürmek ve restoranı da kapatmak doğru bir iş midir? Bunun doğru yaptırımı ve uygun usulü bu mudur?!"


    Aşağıdaki parçada Rtük meselesi için ifade edilen temel yaklaşım ve önerilen uygulama usulü, benzer konularda da sağlıklı ve olması gereken uygulama şeklini çok ciddi işaret ediyor, biraz farklı ama aynı mantıkla iyi bir yaklaşım açısı verdiği için onu da aşağıda aktarmayı faydalı gördüm.


    RTÜK’ÜN BAZI YAYIN PLATFORMLARINA CEZA KESMESİ HAKKINDA DEĞERLENDİRMEMİZ


    Rtük’ün Netflix, Dismey, Prime, Mubi gibi yayın platformlarına, ağırlıklı neden olarak eşcinsel ve genelde müstehcen ve aile yapısını bozucu nitelikteki yapımlar nedeniyle üst seviye ceza kesip yayıncıları toplantıya çağırması hakkında bizim aklımızdan geçenleri ve söz konusu ceza uygulamasını nasıl değerlendirdiğimizi aktarmak istedik.


    Şimdi bu haberi ve kesilen cezayı okuyunca, Rtük’ün yaptığı bu uygulama ters geldi. Yani kafama yatmadı. Genelde muhafazakar ve dindar kesimler genelde bu tür yapımların verdiği zarar nedeniyle “yasakçı ve ceza kesen” uygulamalara taraftar olurlar. Ancak burada başka hususlar var. Tamam, elbette bu tür yapımların yayınlanmasını uygun görmüyoruz ve zarar verdiğini de kabul ediyoruz.


    Ancak Rtük de diyor ki, bu yapımlar aile yapısına zarar veriyor. Biz de soruyoruz? Şimdi sizin maksadınız aile yapısının zarar görmemesi mi? Öyle diyorsunuz? Peki ne yaptığınız nedir? Bu yapımlar yayınlandıktan çok sonra gelen şikayetler üzerine, rapor hazırlayıp, ona dayanarak ceza kesiyorsunuz. Peki maksadınız olarak düşünmek istediğimiz şey yani “aile yapısının zarar görmesini engellemek”, bu cezayla yerine geliyor mu?! Yayın platformlarına bakıyoruz ki, söz konusu yapımlar hâlen şu anda, yayınlanmaya devam ediyorlar. Hatta sizin ceza kestiğinize ilişkin haberler bu yapımların çok daha fazla kişi tarafından merak edilmesine, seyredilmesine sebep oluyor! Acaba sizin maksadınız gerçekten de “aile yapısının zarar görmesini engellemek” mi? Maksadınız buysa, yaptığınız ceza kesme uygulaması, bu maksada değil, tam tersine hizmet ediyor. Maksadınız devlete para kazandırmak mı yoksa? Eğer öyleyse, bu kesilen cezalarla maksadınıza ulaştığınız söylenilebilir.


    Evet, bizde pek çok iş tersinden ve uygunsuz bir biçimde ve kolaya gelen şekilde yapılıyor. Halbuki neden bu adamlar böyle yüksek tutarda ceza ödetiyorsunuz ki? Var mı böyle bir şeye gerek? Siz yayınlanacak içerikleri önceden inceleyip, onaya gönderdiniz ve yayınlanmasına izin vermediniz de, bu yayın platformları bu yöndeki kararınıza ve izin vermemenize rağmen yayınladılar mı da, böyle yüksek cezalar kesiyorsunuz?! Bu platformlar bu işlere yüksek sermaye ortaya koyuyorlar. Yurtdışı ve yurtiçi yapımlar için uygulama tabi ki farklı olacaktır ama kesin olarak söylenebilecek şey sanırım şudur: Bu yayınlar yayınlanmadan önce incelenmeli, tetkik edilmeli ve ancak izin verilirse yayınlanmalı. Yurtiçi yapımlar için daha senaryo aşamasında bu onaya gönderme ve izin verme veya vermeme meselesi halledilirse, hem yapımcıların boş yere bir sürü masraf etmemesi, hem de sonradan yüksek miktarlarda cezalar ödemek durumunda kalmamaları sağlanabilir. Ve yayınlanmadan önce bu uygunsuz yayınların önünün alınması en isabetli uygulama olacaktır. Yine yurt dışı yapımlar için de yayın platformları telif ücretleri ödeyerek, o yapımları yayınlayabiliyorlar. Yayınlamayı düşündükleri yapımları önceden inceleseniz ve yayınlanmalarına ancak siz izin verirseniz başlansa, herhalde bu hem aile yapısının zarar görmemesi hem de yapımcılar açısından daha uygun olacaktır. Ama siz yorulacaksınız bu işte. Bu işin tek eksisi sizin için kolay olmayacak olması.


    Böyle işin kolayına kaçmakla olmuyor bu işler. Ceza kesip bırakmışlar. O yapımlar yayınlanmaya devam ediyor. Ne anladık bu işten? Bir de yayıncıları Ankara’ya toplantıya çağırmışlar! İşte bu da işin kolayına kaçmanın bir örneği.


    (Diyecekler ki, bakın bir daha bu tür yapımlar yayınlamayın. Emriniz olur! Siz oturun yerinizde yeter ki, onlar emrinizi yerine getirirler.)


    Siz onları toplantıya çağırmayacaksınız! Onlara diyeceksiniz ki, yayınlayacağınız tüm yapımları önce ben inceleyeceğim, ben onay ve izin verirsem, yayınlamaya başlayacaksınız.


    Başka türlü ey RTÜK, bizim hiçbir işimize yaramazsın!


    Ancak kestiğin cezalarla devlete para kazandırırsın o kadar!





  • Guest-6F372EC04 G kullanıcısına yanıt

    İki hafta geçmiş, hala ilk kelimeden sonra bir virgül koyup yanlış anlamanın önüne geçmemişsiniz :-) Ayrıca söylediğiniz doğru bile olsa, kimseyi aşağılayarak ve küçük görerek bir yere varamazsınız.

  • E_Y_B_H_P_T E kullanıcısına yanıt

    Hocam, ben uzunca bir yazı aktarmıştım. Orada yazılanlar, ideal manada olması gereken genel bir uygulama ve yaklaşım tarzı olarak düşünülmeli. Özel ve acil durumlarda, duruma göre belki geçici ve özel, istisnai uygulamalar ve zaruri çözümler gerekli olabilir ve bu yönüyle mazur görülebilir. (Instagram için o şekilde olduğunu düşünmüştüm.)


    Tabi şöyle bir durum da var, ben şahsen devletin bu gibi benzer durumlarda maliyet, zahmet ve fazla personel çalıştırmaktan ve uğraşmaktan kaçınarak işin kolaycılığına kaçtığının tespitini yaptım. Bu birçok alanda mevcut. Raporlu ilaçların usulsüz olarak, doktora reçete edilme şartını da örnek gösterdim. Yani devlet üc kuruş menfaatini korumak ve az (veya gerekli) bir maliyetten kaçıp, milyonlarca insanı çok daha büyük maliyetlere sokuyor ve mağdur ediyor. Bu yerleşik ve koronik bir hal almış. Önüne gelen platformu, önüne gelen olur-olmaz gerekçeyle engellemek, bu işi çocuk oyuncağına döndürdü. Yurt dışı imajımızı da ciddi anlamda kötü etkiliyor bu durum. Çünkü doğru bir uygulama değil temel ve kaide olarak. Ama bizde istisnalar adeta kaide yerine geçmiş görünüyor. Çoğu insan da bundan haksız yere şikayet ediyor değil. Hatta bir habere rastladım, bu durumun ne kadar vahim bir dereceye geldiğini, firmanın yaptığı açıklamadan anlayabiliyoruz:


    İlgili haber burada: https://www.teknoburada.net/r10-wm-araci-erisim-neden-engellendi/


    R10 ve WM Aracı, Türkiye’nin en büyük webmaster forumları arasında yer almaktadır. Her iki forum da webmasterlar, SEO uzmanları, yazılımcılar ve diğer dijital pazarlama profesyonelleri için bir buluşma noktasıdır. 


    "Türk Telekom‘un Samsun 3. Sulh Ceza Hakimliği’ne yaptığı şikayeti üzerine platformumuz R10’a yönelik erişim engeli kararı alınmasını şaşkınlıkla karşılıyoruz. Yer Sağlayıcı olarak sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz halde yaşanan bu durum, R10’un ve üyelerimizin mağduriyetine neden olmuştur. BTK, Erişim Sağlayıcılar Birliği tarafından tarafımıza iletilen içerik kaldırma talebini 5 dakika içerisinde yerine getirmemize rağmen, R10’a erişim engeli getirildi. Yüz binlerce kullanıcının gelir kapısı olan R10’a uygulanan engelleme kararını haksız bulduğumuzu belirtme ihtiyacı hissediyoruz. Şikayet konu olan ilgili içeriklerin kaldırılma talebinde bulunulması yerine Turk Telekom hukuk biriminin doğrudan domain adımız olan “r10.net” yazmasından kaynaklı olarak Yer Sağlayıcı olduğumuz ve içeriklerden hukuken sorumlu tutulmadığımız halde R10.net kapatılmıştır. “Türk Telekom” ve “TTNET” ile alakalı kullanıcıların kendilerinin açtıkları konular/mesajlar kısaca zararlı olabilecek tüm içerikler tarafımızca bize herhangi bir LİNK/URL iletilmediği halde tek tek kaldırıldı."


    Daha önce yazdıklarımla mevcut tablo göz önüne alındığında, bu engelleme meselesinin öyle hemen kolay ve basitçe yapılması, doğru bir uygulama olarak görünmüyor. Kanaatimce bu tür problematik meseleler için, mağduriyete ve telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına sebep olunmasının önüne geçilmeli. Belki bunun için ayrı bir genelge veya mevzuat yayınlanmalı, uygulama esasları daha incelikle belirlenmeli ve bu konuda özel bir departman (departmanlar) oluşturularak yeteri kadar personel ve bütçe ayrılarak alternatif çözümler devreye sokulmalı. Bu işlerin çözümü oturdukları yerden tek bir engellleme kararıyla işi bitiren (!) ve her zaman isabetli kararlar ver(e)meyen mahkemelere havale edilmemeli. Burada önceki yorumumda bir parça işaret ederek detaylandırdığım meseleyi daha fazla detaylandırmayıp gerisini oraya havale etmekle yetiniyorum.





  • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.